Arama

Popüler aramalar

‘’Göçek'e iş düşmedi‘’

Maçın genelinde Hüseyin Göçek adına tartışılacak en kritik pozisyon 16. dakikada yaşandı. Necati, Gençlerbirliği kalesini cepheden gören bir pozisyonda, ceza alanı yayı civarında topu rakibinden kurtardığı anda çok net bir faule maruz kaldı. Hareketi yapan Kulusiç’in bariz gol şansına engel olmadığına karar veren Hüseyin Göçek, bu oyuncuya sarı kart gösterdi. Skor avantajının oluşması, bu pozisyonun tartışılmasını da rafa kaldırmış oldu. Necati’nin sağında ve solunda iki Gençlerli oyuncu olması, hakemin vermiş olduğu kararın doğruluğunu da ortaya çıkardı. Sonuçta Hüseyin Göçek’in genel performansına baktığımızda, yardımcılarıyla beraber başarılı bir yönetim gösterdiğini söyleyebiliriz.

11 Mart 2012, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Net penaltıyı vermedi‘’

Halis Özkahya için şartlar normalden çok da farksız değildi. Ancak söylediğimiz gibi oyuncuların sadece futbol oynama ve iki takımın galip gelme istekleri onun işini de bir bakıma kolaylaştırmış oldu. Maçın ikinci yarısında taç çizgisi kenarında Eboue’nin bileğine doğru yapılan, arkasından Elmander’in rakibinin ayağına arkadan sert hareketlerine sadece faul verip, sarı kartlarını kullanmaması sonrasında oyunun sertleşmemesi bir bakıma Özkahya için şans oldu.

Eneramo’nun ilk yarıda Ujfalusi, ikinci yarıda Hakan Balta’yla girdiği mücadelelerde penaltı beklentisi boşuna oldu. Ancak ilk yarıda
28. dakikada Elmander, Sivas ceza alanında topu kalecinin üzerinden aşırttığı anda Senecky, kontrolsüz bir şekilde direkt olarak Elmander’in üzerine düşerek, net penaltıya sebebiyet verdi. Bu pozisyonda hakemin devam kararı anlamsızdı. Son olarak bu karşılaşmada tespit ettiğimiz elle oynamalar konusunda yeni MHK’ya ciddi bir iş düştüğünü söylememiz gerekiyor. Çünkü bu pozisyonlarda standart bir uygulama yapılmazsa, bundan sonraki haftalarda ciddi anlamda sıkıntı doğacağı net olarak görülüyor.

06 Mart 2012, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Teknik takip olsa...‘’

Burak, en az iki kez takibe takılan oyuncu oldu. Ancak şansı bu maçtaki tapede yer almamış olmasıydı. Açıkçası son haftalarda bu tip hareketleri sıkça görmeye başladık. Yardımcı ve dördüncü hakemlerin asli görevleri içerisinde bu tip ceza gerektirecek olan hareketleri görüp, hakemi uyarma konusunda daha cesaretli olmalılar. Bülent Yıldırım’ın geçen yönettiği maçtaki iyi performansı ona moral olmuş. Maç içerisinde sergilediği özgüven görüntüsü iyiydi. Oyunculara yaklaşımı da yerindeydi. Ancak bunu fazla abartmayacak seviyede tutmalı. Örneğin Simao’ya gereğinden fazla iyimser davranış sergileyip, Volkan’ın hareketine sarı kart göstermesi iyi yönetmeye çalıştığı bir karşılaşma sonrasında tartışılır bir hale gelmesine fırsat verdi. Yardımcıların özellikle ofsaytlardaki tespitlerinde Burak ve Olcan’ın ilk yarıda, ikinci yarıda ise Burak’la Trabzon’un kazandığı ilk goldeki devam kararı doğruydu. Sonuçta iki takım açısından da son derece önemli bir karşılaşmaydı. Hakem ve yardımcılarının eleştirilerden uzak bir yönetim sergilediğini söyleyebiliriz.

05 Mart 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Özkalfa için kolay maç‘’

Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda bulduğu gollerdeki hazırlanış ve Stoch’un ilk golündeki vuruş kalitesi, seyir olarak o kadar keyif verdi ki, alınan farklı skor ve ortaya konulan oyun bundan sonraki haftalarda Fenerbahçe’nin lige dönüşünün sinyali gibiydi. Arka arkaya alınan kötü sonuçlardan sonra Fenerbahçe akıllarda epey endişe uyandırmıştı. Ancak futbolda moral ve pozitif havanın alınacak sonuçlara doğrudan etki ettiğini, bu karşılaşmada gördük. Maç gidişatına baktığımızda hakem için o kadar kolay oldu ki, belki de Tolga Özkalfa hayatının en kolay maçını yönetti. Skorun erken açılması Fenerbahçe’nin hızlı, çabuk ve agresif oyununa Gençlerbirliği’nin ayak uyduramaması, hakem adına da ayrı bir şanstı. 56’da Ramazan’ın kullandığı serbest vuruşta her ne kadar Alex doğru uzaklıkta değilse bile, oyuna ve Ramazan’a herhangi bir müdahalesi yoktu. Kalecinin oyuna çabuk başlaması sonucunda top da Alex’ten sekip, Emre’nin önüne geliyor. Bu oyuncunun atmış olduğu golde de karar doğruydu.

04 Mart 2012, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Gollerin hepsi nizami‘’

Derbinin hakemi Fırat Aydınus, zorluk derecesi yüksek olan bu tip maçları, yönetebilecek ender hakemlerimizden bir tanesi... Bu özelliği, onu kritik müsabakalar için en önemli adaylardan biri haline getiriyor. MHK (Merkez Hakem Kurulu) karşılaşma öncesinde yaptığımız değerlendirmede de belirttiğimiz gibi, Fırat’ı bu önemli karşılaşmaya atayarak son zamanlardaki en doğru kararlarından birini verdi. Oyunun geneline baktığımızda; maçı takibi, oyunculara yaklaşımı, abartısız ancak kendisine olan güveninin vermiş olduğu otoritesiyle 90 dakika boyunca kontrolü sürekli elinde bulundurdu. Karşılaşmanın mücadeleci haline, zaman zaman verdiği doğru avantaj kararlarını da uygulayarak heyecan ve tempo kattı. Mücadele içerisinde tartışılacak pozisyonların olmaması onun adına şans gibi düşünülebilir.

Sivok’un hareketi penaltı değil

Bazı pozisyonlara değinecek olursak; 8. dakikada Sivok, ceza alanında Emre’nin içeriye doğru kat ettiği anda, tecrübesini konuşturarak topa dokundu, genç oyuncunun penaltı beklentisi yersizdi. Galatasaray’ın Felipe Melo ile bulduğu golde de Brezilyalı oyuncu geriden çıktı. Yine 90+3’te Selçuk’un aradan çıkmasında ve Johan Elmander’in attığı gol öncesinde de ofsayt yoktu. Sonuç olarak, Fırat Aydınus ve ekibi, dün akşam çok iyi bir iş çıkardı, haklarını teslim etmek gerekir. Alkışı hakeden Fırat Aydınus, ayrıca kural dışı hareket yapan oyunculara, anında ve doğru tespitlerle müdahale ederek sarı kartını kullandı. Cezaları dengeli bir şekilde keserek 90 dakika içerisinde gerginliğin had safhaya ulaşmasının da önüne geçti.

27 Şubat 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Stoch'un pozisyonu penaltıydı‘’

Verdiği ve vermediği kararlarla standarttan çok uzak kaldı. 5. dakikada Stoch, rakip ceza alanına girdiği an, gerisinde kalan rakibi tarafından omuzundan çekildi. Yüzde 100 penaltıydı. Bu pozisyona devam kararı çıktı. Ama oyunun diğer bölümlerinde buna benzer pozisyonlara faul çalması bana şu soruyu sordurdu: “Kardeşim buna çalıyorsan öbürüne neden çalmıyorsun?” Caner oyuna girdikten kısa süre sonra, serbest vuruş kararının ardından, küfür ettiği için kırmızıyı görüyor. Çünkü yaptığı fiziki hareket kartlık değildi. Ancak bu pozisyonda çok rahat karar veren Özkahya, sarı kartla oynayan Alper’in, 70. dakikada Alex’i omuzundan tutup çekmesine, ikinci sarıdan kırmızıyı veremedi. Bazı pozisyonlarda gösterdiği gereksiz sarı kartlar da cabası... Mesela 45. dakikada Diego, elini saklamaya çalışırken, top gelip koluna çarptı. FIFA Kokartı taşıyan bir hakeme, böylesine bir pozisyona hem serbest vuruş hem de sarı kart göstermek hiç yakışmadı. Sonuçta MHK’nın, başta FIFA hakemleri olmak üzere diğer hakemlere fiziki ve teknik anlamdaki pozisyonların önemine dikkat çekmesi gerektiğini hatırlatalım. Yoksa gidişat kötü.

26 Şubat 2012, Pazar 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakem Şimşek iyi niyetliydi‘’

Beşiktaş taraftarı da ilk yarıda kendi aralarındaki kavgayı bırakıp, ikinci yarıda takımına itici güç olunca Beşiktaş’ın galibiyetine de büyük katkı sağladılar. Hakem Barış Şimşek oyunu iyi niyetle yönetmeye çalıştı. Zaman zaman otorite sağlamada zorlanan bir yapı yansıtsa da oyunun gidişatını etkilemeyen skora ve neticeye etki etmeyen bir yönetim gösterdiğini söyleyebiliriz. 23. dakikada Herve Tum’un attığı golde ofsayt yok, gol kararı doğruydu. 84. dakikada Cem Can’ın attığı golün iptali de doğruydu, bu oyuncu topu koluyla düzeltip önüne almıştı. 55. dakikada ise Fernandes’in kendisine yapılan faul sonrasında hakemin doğru karar vermesine rağmen bu oyuncunun rakibine hareketleri sonrasında gördüğü sarı kart da yerindeydi. Sonuçta hakem ve yardımcılarına baktığımız zaman oyunun genelinde doğru tespitler yaptığını gözlemledik. Dolayısıyla hakem açısından iyi bir maç yönetildiğini belirtebiliriz.

20 Şubat 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Özkalfa Mersin'e cömertti!‘’

Tolga Özkalfa'yı zorlayan bir maç olmadı ancak zaman kendi halinde giden bir karşılaşmada bile bazı anlarında gereksiz ve oyunun gidişatını etkileyen kararları, nedendir bilinmez Tolga Özkalfa’da görebiliyoruz. Maça bakıyoruz; tempo yok, mücadele yok, oyuncuların tamamına yakını centilmen,hatta kritik sayılabilecek pozisyonda pek yok. Ancak hakeme baktığımız zaman, sanki oyunu bozmaya çalışan bir çaba içinde... Maçın yardımcısı Baki Tuncay Akkın 30’uncu dakikada, Necati’ye yanlış bir ofsayt bayrağı kaldırarak Galatasaray adına çok ciddi sayılabilecek atağı kesmiş oldu. Barış’a göstermiş olduğu kartlarda çok cömertti.Özellikle ilk kart çok gereksizdi.

Maçın tartışılacak bir başka pozisyonu 81’inci dakikada Mersin ceza alanında yaşandı. Necati ile Ben Yahia karşılıklı topa ayaklarını uzattıkları an Necati abartılı bir şekilde kendini yere attı. Hakemin, pozisyona çok yakın olmasına rağmen,duraksayıp penaltı kararı vermesi, açık söylemek gerekirse biraz endişe ve kuşku uyandırdı. Sonuçta, dedik ya hakemMersin aleyhine vermiş oldu.

18 Şubat 2012, Cumartesi 11:00
YAZININ DEVAMI