Arama

Popüler aramalar

‘’İlk penaltı yanlış‘’

Yiğit İncedemir, maçın başlarında, oyun kurallarını ihlal edercesine yaptığı faullerden sonra ikinci sarısını gördü. Semih’e yapmış olduğu hareket sonrası ihracı yerindeydi. Suat Arslanboğa’nın ikinci yarıda ceza alanlarında meydana gelen kritik pozisyonlarda Necati’ye yapılan harekete verdiği penaltı yerinde ve isabetliydi. Ancak Aydın’ın hareketine verdiği penaltı kararı ise ağır oldu. Çünkü Manisasporlu oyuncunun Aydın’a herhangi bir teması bulunmadı. Çok yakın mesafede olan Aydın da yerde kalınca, Arslanboğa tercihini penaltıdan yana kullandı ama aut kararı vermesi daha doğru olurdu. Maçın sonlarına doğru ikili mücadele sırasında daha önce sarı kartı olan Emre Çolak dikkatsiz bir şekilde rakibinin ayağına istem dışı olarak bastı. Arslanboğa’nın bu pozisyonda da tercihini ikinci sarı karttan yana kullanıp oyun dışına göndermesi tamamen kendisinin inisiyatifiydi.

09 Nisan 2012, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’'Aydınus, bu maçta zorlanmaz'‘’

Merkez Hakem Kurulu, futbol kamuoyunun tüm dikkatiyle odaklanacağı bugünkü Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması için sezonun en formda hakemlerinden Fırat Aydınus’a görev vererek, bu karşılaşmayı ne kadar çok önemsediğini de göstermiş oldu. Süper Final’i garantilemiş iki takımın maçında, atmosfer ne kadar gergin olursa olsun Fırat Aydınus’un bu maçın altından kalkabileceğini düşünüyorum. Ayrıca ilk kez bu iki takımın birbirleriyle oynadığı mücadelede düdük çalacak olmasının da onun yadırganmasını gerektirmez. Çünkü Fırat, buna benzer maçları fazlasıyla yöneten bir hakemimiz. Aydınus’un bu sezon yönettiği Trabzonspor ve Fenerbahçe’nin maçlarında iki ekip de galip gelemedi. Bu durumun da kendisi için bir dezavantaj sağlayacağını düşünmüyorum.

Ekibini de iyi hazırlamalı
Otoritesini ve oyuncularla iletişimini iyi bir şekilde ayarlayabildiği takdirde, Aydınus bu maçtan sorunsuz bir şekilde ayrılacaktır. Sonuçta her an, her dakika, çok baskı oluşabilecek bu karşılaşmada Fırat’ın düşünüp buna göre bir maç hazırlığı ve programı içerisinde olması gerekir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde yardımcılarıyla maça hazırlandığı takdirde deneyimi ve tecrübesiyle maçın üstesinden gelebilecektir.

01 Nisan 2012, Pazar 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Özkalfa için kolay maç‘’

Ancak maça baktığımızda, gerek sahadaki oyuncular, gerek yedek kulübesi, gerekse de taraftarların bu süreçten etkilenmediklerini gördük. Maçın başından sonuna kadar, öncelikle oyuncuların çok centilmence hareket ettikleri, gerek birbirleriyle girmiş oldukları ikili mücadelelerde, gerekse de hakem kararlarına karşı saygılı olmaları, Tolga Özkalfa’nın işini de kolaylaştırdı. Buna bir de kritik pozisyonların yaşanmaması eklenince, onun adına şans oldu diyebiliriz. Tabii iki yardımcının doğru tespitlerini de unutmamak lazım. Maç içerisinde gösterilen kartların yerinde olduğu, Baros’un 75’inci dakikada iptal edilen golünde ofsayt kararının doğru olduğu, yine maçın 28’inci dakikasında Necati, 42’nci dakikasında da Bruno’nun beklemiş oldukları penaltı kararlarında Özkalfa’nın kararları isabetliydi. Sonuçta hakemlik açısından kolay bir karşılaşma olmasına rağmen, Özkalfa’nın da kararları, doğru tespitleri ve yardımcılarıyla iyi maç yönettiğini söyleyebiliriz. Galatasaray özellikle iç saha maçlarında rakiplerine karşı büyük bir üstünlük sağlıyor. Bunda en büyük etken, takım olarak oyunu maçın sonuna kadar bırakmadan mücadele etmeleri. Buna defans blokundaki uyum da eklenince Galatasaray hem göze hoş gelen futbol, hem mücadeleci oyun, hem de bol pozisyona giren bir takım görüntüsü veriyor.

01 Nisan 2012, Pazar 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Sıfır otorite‘’

Cüneyt Çakır belli ki temposu yüksek olan maça iyi konsantre olamamış... Çünkü oyun içerisinde faullerde ve kartlarda çok çelişkili kararlarını gördük. 10. dakikada, Zokora’nın Eboue’ye yaptığı faul sonrasında oyundaki tansiyon da tavan yaptı. Hemen ardından, bu kez Olcan, Eboue’nin tendonlarına doğru sert bir harekette bulundu. Canı yanan Eboue, önce Olcan ile itişerek tartıştı. Sonrasında sarı kart görünce Cüneyt Çakır’ı omzundan tutup çekerek, “Neden bana kart gösterdin” dercesine adeta hesap sordu. Sarı kartı olan Emre Çolak’ın, ilk yarının sonlarında Alanzinho’ya, ikinci yarının başlarında ise Volkan’a yaptığı hareketler görmezden gelindi. Eboue de, Emre Çolak da kırmızı görmeliydi. Melo’nun, bir karar sonrasında, uzun süreli protesto amaçlı alkışına da sarı göstermemesi Cüneyt Çakır’ın otorite zaafiyetinden kaynaklandı.

Gol ve penaltı nizami

Burak Yılmaz’ın atmış olduğu gol öncesinde oyunun çabuk başlamasına izin vermesi ve topa kayarak müdahale etmek isterken doğal konumdan uzak olan ve açık vaziyetteki kolu ile oyanayan Alanzinho’nun aleyhine verilen penaltı kararları ise doğru tespitlerdi. Sonuçta, normal sezonun sonuna yaklaşılırken, maçlar yüksek tempo ve mücadeleye sahne olacak gibi görünüyor. Play-Off öncesindeki en formda hakemlerden olarak gösterilen Cüneyt Çakır’ın dün akşamki kötü yönetimi Merkez Hakem Kurulu açısından çok iyi bir şekilde analiz edilmeli. Çünkü, bu hakem yönetimi, Play-Off’larda maçların atmosferini çok daha farklı hale getirebilir.

26 Mart 2012, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakem buz gibi penaltıyı yedi‘’

Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu ilk yarıda farklı, ikinci yarıda daha farklı bir yönetim ortaya koydu. Maça kendinden emin, özgüvenli, pozisyonlara yakın ve doğru kararlarıyla ilk 45 dakikayı iyi yöneten hakem, ikinci yarının başında gelen Sivas’ın golünden sonra oyunun hareketlenmesi ve mücadelenin had safhaya çıkmasıyla, vermiş olduğu kararların saha içerisindeki sporcular ve kulübedeki teknik heyet tarafından fazla sorgulanmaya başlanınca oyunun kontrolünü de sağlamada zorlanır bir görüntü sergilemeye başladı.

İlk hata yardımcıdan

52’nci dakikada Cerni, Galatasaray defansı ile aynı hizadayken topla buluşup kaleci Ufuk’la karşı karşıya net gol olabilecek bir pozisyondayken yardımcı hakem Serkan Akarca’nın yanlış bayrağına takıldı. Mücadelenin en fazla konuşulan pozisyonu ise 90+5’inci dakika oynanırken yaşandı.

Ziya’nın hareketi kasti

Galatasaray atağında Sivasspor ceza alanının içerisinde bulunan Ziya üzerine doğru gelen topa normalde doğal konumu dışındaki açık olan koluyla temas edip, topun yönünü değiştirdi. Hakem, bilerek ve isteyerek bu oyuncu topa temas etmemiş düşüncesinde olsa bile, eli ve kolu doğal konumdan uzaktaydı. Dolayısıyla pozisyon net bir penaltıyı gerektirirdi. Devam kararı veren hakem Mustafa Kamil Abitoğlu böylelikle maçın sonucuna direkt etki
etmiş oldu.

21 Mart 2012, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bülent Yıldırım doğru karar‘’

Sezona formsuz başlayan Bülent Yıldırım, bununla birlikte arka arkaya şanssızlıklar yaşayınca pozitif performans göstermeyi başaramadı. Ancak son yönettiği birkaç mücadeleye baktığımızda, form düzeyinin yüksek, kendine güveninin yerinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu tip maçlara aday hakemler arasına girdiğini de gözlemlemiş olduk. Merkez Hakem Kurulu, Bülent Yıldırım’ı Fenerbahçe-Galatasaray derbisine atayarak, önümüzdeki Play-Off maçlarına alternatif hakem bulma konusunu düşünmüş olmalı. Bana göre de doğru bir atama oldu. Çünkü sezonun en kritik maçları Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus üzerine yıkılmıştı.

Hakem üretilmesi gerekliydi

Kaldı ki Play-Off’taki tüm maçların bu iki hakemle yönetilemeyeceği düşünülürse, alternatif hakem üretilmesi mutlaka gerekliydi. Bu açıdan bakıldığında Bülent Yıldırım’ın bu karşılaşmaya verilmesi doğru bir karardı.

15 Mart 2012, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Volkan atılmalıydı!‘’

32’nci dakikada Trabzonspor adına iptal edilen golde Burak, tabiri yerindeyse ‘kıl payı’ ofsayttı. En önemli pozisyonlarsa ikinci yarıda gelişti. 47’nci dakikada Erman’ın kullandığı serbest vuruşta barajın içinde bulunan Adrian, açıkça elini kullanıp topla oynadı. Hakemin ‘devam’ kararı yanlıştı. En kritik kırılma anı ise 55’inci dakikada yaşandı. Kaan, Volkan’a faul yaptı. Sonrasında iki oyuncu da yere düştü. Volkan da iki ayağının tabanı ile Kaan’ın kaburgalarına doğru sert biçimde vurdu. Pozisyon o kadar net ki, yardımcı hakemin bile 1 metre önünde gelişti. Volkan’ın yapmış olduğu bu şiddetli hareket sonrasında kırmızı kart görmesi gerekirdi. Ancak sarı kartla yırtan Volkan 82’nci dakikada atmış olduğu golle Trabzonspor’u galip getiren oyuncu oldu.

13 Mart 2012, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yardımcı olamadı!‘’

Oyunun geneline bakıldığında vermiş olduğu kararlarındaki isabet oranı yüksekti. 82. dakikada Beşiktaş ceza alanında Culio-İsmail mücadelesinde penaltı kararının çıkmaması yerindeydi. Ordu’nun Stancu ile bulduğu golde Egemen, iki Ordulu oyuncunun arasında ofsaytı bozan oyuncuydu. Yardımcının devam ve sonucunda gol kararı yerinde oldu. Ancak diğer yardımcı Cem Hanoğlu, hakemin arkası dönükken Culio ve Gosso’nun birbirleriyle itişip kakışması ve kısa süreli kavgalarını hakeme bildirmediği gibi 86. dakikada Beşiktaş kalesini cepheden yüzde yüz gol olabilecek bir pozisyonda Stancu topla buluştuğu an net şekilde ofsayt değildi. Bu pozisyona da yanlış bayrak kaldırarak oyunun gidişatına direk etki eden kararlar vermiş oldu. Sonuçta Kamil Abitoğlu, saha içerisinde maçı oynatmaya yönelik hareketleri ve oyunculara yaklaşımı gayet pozitif iken yardımcısının özellikle maçın sonlarına doğru yanlış kaldırdığı bayrak hakem triosunun puanını düşürdü.

12 Mart 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI