‘’Topal'a kırmızı neden verilmedi?‘’
Peki zor ve kritik pozisyonlarda hakem kişiliğini yansıtan, forma rengi, oyuncu adı, altında ezilmeden adil ve cesur davranıp eyyam yapmadan maç yönetene de iyi hakem diyoruz. Göğsünde FIFA Kokartı olup olmaması hiç de önem arz etmiyor. Esas herşey yürekte bitiyor. Oyunun tamamına baktığımızda iki takım da birbirine denk, iki kalede de ciddi pozisyonlar vardı. Öncelikle de son yarım saatte Kayserispor’un daha yoğun, bunaltıcı ataklarını gördük ki, bu da Bobo’nun golünü de beraberinde getirmiş oldu. Ancak Kayseri, oyundaki bu üstünlüğünü sahada cesur ve iyi bir hakem olmuş olsaydı daha da erken olarak gol veya goller de bulabilirdi. Çünkü, 57. dakikada Mehmet Topal, Riveros’un ayak bileğine taban ile öylesine kontrolsüz ve dikkatsiz bir şekilde bastı ki, bu hareket sonrasında Topal bile ellerini kaldırıp suçunu sanki itiraf eder gibiydi. Ancak Tolga Özkalfa, kırmızı yerine sarı kartı gösterip hem Topal’ı oyunda tuttu hem Kayseri’nin bir kişi fazla oynama üstünlüğünü elinden aldı hem de maçın gidişatına doğrudan etki etmiş oldu. Sonuçta yok en direkt vuruştu, yok direkt vuruştu veya taç atışıydı diye değerlendirip verdiği kararları başta da dediğimiz gibi sahada her hakem veriyor. Önemli olan Mehmet Topal’ın pozisyonundaki gibi hareketlerde iyi hakemlik yapabilmek.
‘’Ofsayt!‘’
Oyunun devamı doğru, ancak top kaleci Fornezzi’nin ayaklarından sektiği anda Ersan Gülüm toptan, aynı zamanda İbrahim Toraman’dan, bana göre öndeydi ve rakibe doğrudan müdahale edip, aynı zamanda topla da oynamak istiyordu. Yardımcı hakem için gerçekten çok zor bir pozisyon.
Beşiktaş lehine verilen bu gol için yardımcı hakem İsmail Şencan’ın bu kararına doğrusu anlayış göstermek gerekiyor.
Uzun bir süre sonra büyük takımlardan birinin maçına çıkan Kamil Abitoğlu’nun karşılaşmanın genelindeki performansına baktığımızda üzerindeki ürkek görüntüsüne rağmen bence gayet iyi bir maç yönetti. Hem oyunculara yaklaşımı olsun, hem de oyuna hakimiyeti yerindeydi. Her ne kadar gösterdiği sarı kartların sayısı fazla gibi görünse de, bence tamamında haklıydı. Almeida’nın kaleci Fornezzi’ye yaptığı faulde ve kale direğinin sabit pozisyonunu kaybettiği anda seyircinin tepkisine rağmen kale direğini sabitleştirmesi kural gereği ve doğru yaptığı bir uygulamaydı. Yine Ordusporlu oyuncuların aşırı itiraz ettikleri Uğur Boral’ın vücuduna yapışık olan dirseğine topun çarptığı pozisyonda oyunu oynatması da son derece doğruydu. Sonuçta birkaç haftadır hızlı tempolu ve bol gollü maçlarına alıştığımız Beşiktaş’ın ‘feda’ ilan ettiği bu sezonda gösterdiği başarıyı gerçekten alkışlamak gerekiyor.
‘’ikinci sarıdan kırmızı doğruydu...‘’
68’inci dakikada İbriciç’in attığı golde, Eboue ofsaytı bozan oyuncuydu. Yardımcının ‘devam’ kararıyla verilen gol yerinde oldu. Maçtaki en önemli pozisyon 82’de yaşandı. Daha önceden sarı kartı olan Melo bu pozisyona gelmeden orta alanda bir topa sahip olmak isterken Suat Arslanboğa oyunun içinde kalıp Melo’nun topa sahip olmasına engel olmuştu. Buna sinirlenen Melo hakemle yan yana koşarken, onun dikkatini dağıtabilecek hareketler yapmıştı. Buna müsamaha gösteren Arslanboğa, ikinci sarı kartı gösterdiği işte bu pozisyonda Melo iki Antepli oyuncunun arasında kalıp topu kaybedince, atak geliştiren rakibini arkadan eliyle çekti. Gecikmeli de olsa hakem Arslanboğa’nın, Melo’ya kırmızı kart gösterip oyundan ihraç etmesi doğru karardı.
‘’Cenk'e sarı kart doğru‘’
Yani golü engellemeye çalıştı. Ancak top Kaan Kanak’ın önüne düştü ve onun vuruşunda gol oldu. Hakem Abdullah Yılmaz da golün ardından Cenk Gönen’e sarı kart gösterdi. Hakemin bu kararı doğru. Çünkü Cenk, golü engellemek için eylem yaptı ancak başarılı olamadı. Pozisyonun devamında eğer gol olmasaydı, o zaman Abdullah Yılmaz’ın kırmızı kartına başvurup genç kaleciyi oyundan atması gerekirdi.
‘’Yunus Yıldırım'dan mükemmel yönetim‘’
20. dakikada Aykut’un golü öncesinde Merieles’in, rakibini tutarak sarı kart görmesi yerinde bir karardı. Çünkü hareket topsuz alanda oluştu. Yunus Yıldırım da pozisyonu iyi tespit etti. 44. dakikada Cem Can, Meireles’e kontrolsüzce girdi. Ancak avantaj oynatan Yunus Yıldırım’ın, bu kararında ne kadar haklı bir tercih kullandığı, Sow’un topu filelerle buluşturmasıyla ortaya çıktı. Bence bir hakem maç içerisinde kendini göstermek istiyorsa, böyle gol olabilecek bir pozisyonu oynatarak oyuna renk katmalı. 60. dakikada Gökhan Gönül’ün sinirli hareketlerini Jimmy’i iterek sürdürmesini sarı kart yerine uyarıyla geçiştirmek Yunus Yıldırım adına bu maçta eleştireceğim bir karar. Geçen hafta spesifik bir maç yaşayan Fenerbahçe’nin iç saha maçına atanan Yunus Yıldırım, müsabakanın genelinde zaman zaman verdiği kararlara seyircinin aşırı tepki göstermesine rağmen sahadaki duruşunun, kendinden emin görüntüsünün, diğer hakemlere örnek teşkil edecek şekilde olduğunu söylemek gerekiyor.
‘’Penaltı doğru, kırmızı yanlış karar‘’
Özellikle Elazığ taraftarlarının sinemada film izler gibi sessizlik içinde olmaları, iki takım oyuncularının sportmenlik dışı davranışlardan uzak oyun oynama düşünceleri, Özgür Yankaya’yı genel anlamda maç içerisinde bir sıkıntıya sokmadı. Oyunun genelinde yardımcılarıyla uyum içerisinde gözüktü hakem Yankaya. Özellikle ofsayt tespitlerinde doğru kararlar gördük. 58’inci dakikada Aydın Yılmaz, Elazığ ceza alanında ortaya gönderdiği topta Bilica açık ve doğal konumundan uzak olan koluyla oynadı. Karar penaltı olmalıydı. Devam kararı belki de bu karşılaşmada Özgür Yankaya adına tartışılacak en ciddi pozisyonlardan biriydi. 88’inci dakikada ise çok ilginç bir pozisyon yaşandı. Muslera zamanlama hatası yapıp kontrolsüz bir davranışla Serdar’ı yere indirdi. Özgür Yankaya’nın penaltı kararı doğruydu, ancak Muslera’ya gösterdiği kart kırmızı değil, sarı olmalıydı. Çünkü pozisyonda hem topa sahip olma yok, hem de 3 Galatasaraylı oyuncu kaleye daha yakın konumdaydı. Muslera’nın atılması sonrasında oyuncu değişiklik hakkı olmayan Galatasaray’da kaleye Melo geçti. Hem penaltı sırasında, hem de geri kalan dakikalarda kale arkasındaki Taffarel’den almış olduğu direktiflerle o kısa sürede başarılı bir kalecilik yaptı.
‘’Kırmızı doğruydu‘’
4. dakikanın içerisinde Hilbert ve Almeida’ya göstermiş olduğu sarı kartlarda da haklıydı. Aynı Almeida, 78. dakikada Uğur ile girdiği ikili mücadelede hakemin lehine faul vermesine rağmen zaman zaman göstermiş olduğu sinirli hareketleri devam ettirip, Uğur’la karşılıklı sportmenlik dışı hareketi ona ikinci sarı, arkadasından da kırmızıyı getirdi. Bana göre Halis Özkahya, bu kararında haklıydı. Sonuçta gerçekten Beşiktaş’ın maçları keyif veriyor. Buna hakemler de ayak uydurduklarında ortaya seyir açısından izlenilir bir maç çıkıyor.
‘’Bir de penaltımız verilmedi‘’
İspanyol Carballo Euro2012’de yönettiği maçta çok kötü bir performans gösterip, başka maç yönetmeden ülkesine gönderilmişti. Yani atmosferi zor müsabakalarda ağırlığı kaldıramıyor. Daha doğrusu hakemlik kalitesi düşük, oyun kontrolü ve otoritesi zayıf. 5. dakikada Hamit kendisine yapılan faulde çabuk oynayıp Eboue’ye topu pas olarak kullandı. Eboue’nin önü açık, rakip de eksik yakalanmış. Ancak Carlos Carballo manasız biçimde oyunu kesip atışı tekrar ettirerek, Galatasaray’ın ciddi olabilecek bir atağını önledi. 27. dakikada tam orta sahada topa sahip olmak isteyen Burak’a bir de perdeleme yapan Carballo, bunu maç boyunca birkaç kez tekrarladı. 30. dakikada Amrabat rakip ceza alanı içerisinde hızla koşarken Jones eliyle çok net Amrabat’ı itti. Yüzde yüz penaltı olması gereken bir pozisyona devam kararı geldi. Maçta sarı kartla oynayan Rafael’in 75. dakikada Burak’a arkadan faul yaptı diye aleyhine düdük çalan Carballo bu oyuncuya ikinci sarıyı ve kırmızıyı göstermedi. Galatasaray’ın penaltı beklentisi içerisinde olduğu diğer pozisyonlarda ise Selçuk’un şutunda doğal konumdaki rakibin koluna çarpan topta ve rakip ceza alanı içerisinde kendini yere bırakan ve sarı gören Burak’ın pozisyonlarında ise kararlar doğruydu. Sonuçta ikinci yarıda Galatasaray’ın maçı kazanma arzusu, taraftarlarının yoğun desteği Burak’ın golünü getirdi ve gruptan çıkma yolunda bu üç puan çok önemli bir avantaj sağladı.