‘’Yıldırım iyi yönetti‘’
Mesela, Selçuk’un 28. dakikada Yıldırım’a çok aşırı bir itirazı oldu. Fakat Yıldırım, bu itirazlarda sabırlı davrandı. Oyun içinde iki pozisyon vardı ki, en önemlisi şuydu: 71’de Akaminko, Drogba’nın önünde, top yaklaşık 1 metre oyun alanını terk ediyor, köşe vuruşu olmasına rağmen, karar devamdı. Sonrasında Gökhan ile Diego, Galatasaray ceza alanı içerisinde topa kafa vurmak isterken, Gökhan’ın kolu önde olmasına rağmen bilerek veya isteyerek oynamadığından dolayı topun ele çarpmasında penaltı vermemesi bana göre doğru bir karardı. Eskişehir’in direkten dönen pozisyonunda da top çizgiyi geçmedi, karar doğru.
Serdar Tatlı
‘’Herkesin bir tecrübesi olacak‘’
Aslında bu maç Mete Kalkavan’ın, MHK tarafından kendisine sene başında verilen FİFA Kokartı’nı da hak edip hak etmediğini gösterecek. FİFA Kokartlı bir hakemin bu maça atanması gayet normal. Her hakemin ilk deneyimi mutlaka olacak. Mete Kalkavan da bu maçla yaşayacak. Umut ediyoruz ki başarılı bir maç yönetir. Ama şu da var ki hem şampiyonluk, hem de lig 2.’liği açısından son derece önem taşıyan bir mücadele. Son haftalarda hakemlerin arka arkaya yapmış olduğu hataları da göz önünde bulundurursak, bu karşılaşma hem federasyon, hem de Merkez Hakem Kurul açısmından önemli bir risk taşıyor. Dolayısıyla Mete Kalkavan’ın buna göre kendini hazırlaması ve maça konsantre olması gerekiyor. Bu maçta göstereceği performans onun gelecekte UEFA nezdinde ve ligdeki daha zor derbi maçlar için kriter olacak. Aslında bu çok önemli bir deneyim. Biz de Mete Kalkavan hakkında bu karşılaşmada net bir fikir sahibi olma fırsatı yakalayacağız.
Ligin öne çıkan hakemlerine baktığımızda bu maçta Fırat Aydınus’u ya da Cüneyt Çakır’ı görebilirdik. Ancak Fırat Aydınus’un Fenerbahçe-Eskişehir maçından sonra Caner’in kırmızı kartı nedeniyle Fenerbahçe karşılaşmalarına bir verilmediği ve bundan sonra da bir müddet daha verilmeyeceğini söyleyebilirim. Cüneyt Çakır da Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasına saklanıyor.
‘’Böyle MHK'ya böyle hakem!‘’
Bunu Merkez Hakem Kurulu (MHK) bilmiyor mu! Sanırım biliyordur. Şimdi sormak istiyorum, “Serkan Çınar’ın yaptığı bu davranış etik mi, değil mi?” Kaldı ki, zaten İstanbul bölgesindeki hakemlerin tamamına yakını 3 büyüklerin maçlarına zaman zaman çıkıyor. Bir hakemin tartışma yaratacak bir olayın içine MHK’yı da alet etmesi doğru mu?
Faulü vermedi penaltı oldu
Şimdi sırf 3 büyük takımın oyununu yönetme sevdasındaki Serkan Çınar’ın maçta neler yaptığına bakalım.
44’üncü dakikada Hakan Balta kendi ceza alanı içerisinde topu koluyla önüne taşıyor. Net penaltı. Ancak onun öncesinde, hakem Serkan Çınar’ın, çok net ve açık bir faulü Orduspor lehine vermemesi bu penaltının oluşmasına neden oldu.
58’inci dakikada Sneijder’in attığı gol öncesinde Hakan Balta’nın pozisyonu da net ofsayttı. 59’uncu dakikada Ordu ceza alanı içerisinde Udinese topla oynama düşüncesinde olmadan Drogba’ya net faul yapıyor. Pozisyon yüzde yüz penaltı. Ancak Serkan Çınar’ın kararı ‘devam’ oldu. Bir kere oyun içerisinde kart görmesi gereken birçok oyuncuya aval aval bakarak, ya devam ettirdi, ya da kartına başvurmadı. Örnekse, arka arkaya ihlallerde bulunan Amrabat, sarı kartları olan Hakan Balta ve Gökhan Zan’ın rakiplerine yapmış oldukları net ikinci sarı kartlık hareketleri görmezden gelmesini belirtebiliriz... Sonuçta Serkan Çınar, oyunda otoriteyi kuramadığı gibi, ne maçın ağırlığına, ne de temposuna ayak uydurdu diyebiliriz.
‘’Penaltılar doğru, tebrikler Sabancı‘’
Hemen kestirmeden söyleyeyim; bence iyi yönetti. Daha birinci dakikada Mehmet Topal, üzerine doğru gelen topa hafif yan dönüp kendisini koruyor gibi görünmesine rağmen kolunu yana açıyor. Yani doğal konumundan uzak. Penaltı kararı doğru, eksik olan Topal’a sarı karttı. Özellikle maçın son dakikalarında Fenerbahçe’nin baskıyı artırıp, Kasımpaşa ceza alanı içerisinde önemli pozisyonları oluştu. Mesela 83. dakikada Kuyt’ın ortaladığı topta Sancak elini Topal’ın pozisyonundan farklı toptan kurtarmaya çalışıyor. Penaltı yok. Ancak 90. dakikada köşe vuruşu sırasında top oyuna girdiği an pozisyonda hareketlenen Webo’yu, Kasımpaşalı Yalçın, arkadan formasından net bir şekilde tutup, çekip bırakıyor. Yani Webo’nun pozisyon almasını engelliyor. Maçın başından sonuna kadar iyi maç yönetmeye çalışan genelde doğru kararlar veren Hüseyin Sabancı, bu iyi yönetimini vermiş olduğu penaltı ve Yalçın’a gösterdiği sarı kartla bence süsleyerek noktayı koydu.
‘’2 doğru 2 yanlış...‘’
Karşılaşmanın hemen başında Beşiktaş lehine çok önemli bir avantaj oluşmuşken hakem bu avantajı oynatmadı. Eneramo Sivas ceza alanı içerisinde karambol bir pozisyonda topun üstüne geldiğini görünce, kolunu yana doğru uzattı, top da koluna çarptı. Ancak penaltı yoktu. ‘Devam’ kararı doğru. Ersan Gülüm’ün kontrolsüzce kayarak kaleci Borjan’a hareketinde sadece serbest vuruş kararı verdi. Fakat sarı kart da göstermeliydi. Ersan Gülüm ile Eneramo arasında Beşiktaş ceza alanı içerisinde ilginç bir pozisyon yaşandı... Ersan, Eneramo’nun üstün fiziğini hesaplayarak omuz hizasında rakibine nizami şarj yaptı. Ancak bu hareket sonrasında Eneramo yerde kaldı. Bana göre hakemin penaltı vermeyerek oyunu devam ettirmesi doğru karar. İkinci yarının başında Beşiktaş ceza alanında Veli Kavlak arkadan kayarak Grosicki’ye net bir darbede bulundu. Yüzde yüz penaltı olmalıydı. Uğur Kavuk ayak tabanı ile Veli’nin karnına doğru çok sert kontrolsüz ve acımasızca vurdu. Direkt kırmızı doğru karardı.
‘’Top çizgiyi geçmedi!‘’
Yardımcı hakem Asım Yusuf Öz, santimlerle ölçülecek pozisyonda doğru karar verdi. Egemen o an kalenin içindeydi ama top, çizgiler de dahil olmak üzere hâlâ oyun alanındaydı.
Maçın henüz başında yardımcı hakem Asım Yusuf Öz, Adrian’ın akıl dolu bir vuruşla boş kaleye gönderdiği topu, aynı hız ve çabuklukla iyi takip edip, köşe gönderlerine inmeye çalıştı. Tam olarak doğru yerde değildi ama ‘Gol müydü, değil miydi?’ diye santimlerle ölçülebilecek bir pozisyonda verdiği kararda haklıydı. Topa Egemen’in kafayı vururken, vücut olarak içeride olmasının hiçbir önemi yok. Bir futbolcu oyun gereği, saha dışına çıkabilir. Ama burada önemli olan, topun çizgiler de dahil olmak üzere, oyun alanı içerisinde olmasıdır. Bana göre de topun tamamı gol çizgisini geçmemişti.
Maçı neden durdurdu?
Yardımcı, bir an paniklemiş olsa da, sonuçta doğru karar veren kişi oldu. Skor üstünlüğünün ve oyuncuların iyi niyetli olmaları ise hakem Bülent Yıldırım adına zor gözüken maçı, kolaya çevirdi. Gecenin şanssız ismi Bamba’nın kendi kalesine attığı gol öncesinde Kuyt’ın topla buluştuğu anda ofsayt yoktu. Yine yardımcı doğru bir kararla oyunu devam ettirdi. Ancak anlamadığım; 2. yarıda top Yıldırım’a çarptığında maçı durdurmak nereden çıktı. Hiç eleştirisiz başarılı bir hakem performansından söz edecekken, bu manasız hareketle Yıldırım tartışma yarattı. Genel anlamda baktığımız zaman ise Yıldırım ve ekibi, başarılı tespitlerle iyi bir maç yönetti.
‘’2 kırmızı kartı 1 penaltıyı ıskaladı‘’
Peki hakem ne yaptı? Önce devam kararı sonra da faul verdi. O zaman soruyorum; hareketi topa vurduktan sonra devam olarak mı algıladın, yoksa faul olarak mı? O zaman faul verdiysen kart nerede? Bu hareket dünyanın her yerinde kırmızı karttır. Riera yardımcının önünde, sözüm ona sıçrama yapayım derken yerdeki Kenan’ın sırtına bilerek, kasıtlı olarak bastı. Bunun karşılığı da kırmızıydı. Ama kaç haftadır Riera bu tip hareketleri yaparak kart görmemeye devam ediyor. Maçın 90. dakikasında ise Semih -her ne kadar kolu açık olmasa da- topu oynama düşüncesiyle müdahalede bulundu. Bana göre bu hareket net bir penaltıydı.
‘’Hakem İrlandalı olunca!...‘’
Çünkü henüz 3. dakikada fantezi yapayım derken topu rakibine kaptıran Meireles, hatasını devam ettirdi. Hem çok alakasız bir bölgede hem de rakip oyuncu ekstra bir avantaj sağlayamayacakken önce bir çelme taktı, ardından tekmeyi yapıştırdı! Daha 4 gün önce Mersin’de daha sert ve yaralayıcı bir hareket yapmış ancak sarı görmüştü. Bu kez sahada Avrupalı bir hakem; İrlandalı Alan Kelly vardı. Hakem kimsenin gözünün yaşına bakmadan, haklı ve doğru bir kırmızı kartla Meireles’i oyun dışı bıraktı. Fenerbahçeli oyuncular neredeyse maçın tamamını 1 kişi eksik oynadı. Haklarını verelim, çok iyi mücadele ettiler. İrlandalı hakem, Sow ve Webo’ya yapılan faullerde pozisyonlara yakın olmasına rağmen hatalı kararlarla oyunu devam ettirdi. Bu hatalar dışında hakem için söylenebilecek şey, oyunun kontrolünü sürekli elinde tutması ve rahat bir görüntü sergilemesiydi.