Mete Kalkavan 45. dakikada Baroni’ye ‘aldatmaya yönelik hareket’ kanaatiyle sarı kart gösterdi. Her ne kadar temaslı düşmeler için, “Hakemlere kart göstermeyin” dense de, Brezilyalı oyuncu bence de sarı kartı hak etti. Ayak parmaklarına rakibinin temasını hissettiği anda abartılı düşüyor. Bu ve benzeri “Serbest vuruştu, değildi” denilebilecek birçok pozisyonda verilen kararlar var. Doğruydu yanlıştı. Olabilir. Sevgili Mete Kalkavan aslında bunların hepsi teferruat. 5. dakikada Sonko’ya haklı bir gerekçeyle sarı gösterdin. 24’te ise kaleye doğru giden topa, bilerek elle oynadığına hükmettin. Penaltı kararı sonrası, ikinci sarı ve dolayısıyla kırmızı kartını çıkardın. Kritik ve zor bir pozisyon olmasına rağmen bence de doğru karar. Ancak 55. dakikada Uğur’un Emenike’ye dikkatsiz, kontrolsüz, topla oynama niyeti olmadan yandan kayarak yaptığı müdahaleye neden penaltı yok! Kaldı ki bu pozisyon verdiğin penaltıdan daha net, daha açık, daha da tartışmasız.

Herkesi mutlu edemezsin

Fenerbahçe’nin önde, Akhisar’ın 1 kişi eksik mücadele ediyor olması, kararını etkilememeli. Herkesi aynı anda mutlu etmenin bir formülü yok! Sana tavsiyem şudur... Genç, umut vaadeden bir hakem konumundasın. Skor ne olursa olsun sen gördüğünü çalarak, standart bir hakem olma izlenimini kamuoyu üzerinde oluştur. Oluştur ki, yönettiğin her maçta sana güven duyulsun.

Bence maçta çok fazla hakemi zorlayacak pozisyonların olmamasına rağmen ve hakem adına kolay görünen bu maçta bile Yunus Yıldırım kendine tartışılacak kararlardan kurtulamayan bir görüntü içerisinde olduğunu da söylemeliyiz. Çünkü skor üstünlüğü Fenerbahçe lehine sonuçlanmamış olsa maç sonrasında ciddi eleştirilere hedef olabilirdi. 73’üncü dakikada yardımcı hakeme ilave ek yardımcı hakeme ve Yunus Yıldırım’a yakın yerdeki Rize ceza alanı içerisinde Kıvanç, Kuyt’ın ayağına dikkatsiz ve kontrolsüzce darbede bulunuyor. Kuyt almış olduğu bu darbeyle topa sahip olmak üzereyken kontrolünü kaybediyor. Bence bu hareketin karşılığı yüzde yüz penaltı olmalıydı... Son olarak da şunu söylemeliyim ki Egemen Korkmaz’ın hakemlere yönelik bazen tek eli, bazen çift eliyle beş parmağını bir araya getirerek yaptığı itiraz hareketine hakemler tarafından ne zaman bir müdahalede bulunulacak doğrusu merak ediyorum!

Öncelikle şunu söyleyelim: 9. dakikada Olcay’ın golünde, 37’de Sow’un attığı golde, 43 ve 45. dakikalarda da Almedia’nın attığı gollerde ofsayt yok. Yardımcı kararları doğru. 30. dakikada ise Meriles yerde yatan Veli’nin bacağına bilerek bastı. Hakem Cüneyt Çakır direkt kırmızı kart göstererek oyundan ihrac etti. Bu pozisyon rakibin sağlığını direkt tehlikeye sokabilecek, acımasızca şiddet içeren bir hareket. Bu hareketin karşılığı kırmızı kart. Karar doğru. 69. dakikada Necip ikili mücadeleye girdiği Caner’i formasından çekti ve ardından ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyundan ihrac edildi. Bu pozisyonda hem Necip hem Caner, ikisi de topla oynama mesafesi içerisinde birbirlerini formalarından çekiyorlar. Bir defa Caner, Necip’ten kurtulamadığı gibi topa sahip olacak pozisyonu da kendisine yaratmadı. Necip’e gösterilen ikinci sarı kart tamamiyle yanlış. Bu davranış oyunu dengelemeye yönelik bir davranış hissi oluşturdu.

Tolga’ya faul yapıldı

70. dakikada Kuyt’ın golü iptal edildi. Bu pozisyonda Kuyt her ne kadar Tolga’ya yakın temasta olmasa bile eliyle kalecinin omzuna bir müdahelesi var. Bence gol iptali doğru. 72. dakikada Emenike, Sivok’a kafa atma eğiliminde bulundu. Bu pozisyon tam ilave yardımcı hakemin önünde gerçekleşti. Bana göre bu hareketin karşılığı Sivok’a sarı, Emenike’ye de kırmızı kart olmalıydı. Çünkü Sivok Emenike’yi kolundan çekti. Emenike her ne kadar rakibine isabet ettiremese de vurmaya teşebbüste bulundu. 88. dakikada köşe vuruşundan gelen topu Mustafa Pektemek her ne kadar göğsüyle oynamak istese de iki kolunu yana doğru açarak topun geçmesine direkt müdahalede bulunuyor. Bu pozisyon yüzde 100 penaltı. İlk 45 dakikayı çok başarılı yöneten Cüneyt Çakır ikici yarıda özellikle 70. dakikada Necip’e göstermiş olduğu kırmızı kart sonrasında oyunun kontrolünü elinden kaçıran bir yönetim şekline büründü. Verdiği, vermediği, gösterdiği, göstermediği kartlar ciddi şekilde maçın gidişatında önemli rol oynadı. Dünya Kupası’na gidecek hakemler listesinde adı geçen Cüneyt Çakır’ın ligimizdeki böylesine önemli müsabakalarda ciddi hatalar yapması anlaşılır gibi değil.

Serdar Tatlı

8. dakika: Eboue’nin dudağının patladığı pozisyonda hakem penaltı kararı vermeliydi. Eboue Sivas ceza alanına girdiği anda, Eren dirseğiyle Eboue’nin dudağını patlattı. Net penaltı ve Eren’e kırmızı kart gösterilmeliydi.

12. dakika: Galatasaray’ın ilk golünden önce Aydın Karabulut’a faul yapıldı. Aydın Karabulut’a Selçuk net faul yaparak topa sahip oldu. Sonrasında Selçuk, Burak’a verdiği pas golle sonuçlandı. Takımı 1-0 öne geçirdi.

21. dakika: Dany’nin gördüğü kartlar tamamen doğru. Hakem inisiyatifini iyi kullandı. Daha önceden sarı kartı olan Dany rakibine kontrolsüzce ayak burnu ile sert vurunca 2. sarı karttan kırmızı gördü. Hakemin kararı doğru.

36. dakika: Cicinho’nun elle oynadığı pozisyonda penaltı kararı doğru. Fakat Cicinho’nun 70. dakikada kırmızı kart görmesi lazımdı. Cicinho, topa ellerini açarak müdahalede bulunuyor. Karar doğru. Sarı kart da tamam. Ancak aynı Cicinho 70. dakikada hakem kararını protesto amaçlı topu yere vurdu. Hakem maalesef ikinci sarı kartı gösteremedi.

39. dakika:Sivaslı Ümit’e gösterilen kartta, hakem hatası olduğu bir gerçek. Burak kendisini pervasızca yere bıraktı. Ümit Burak’la girdiği pozisyonda topa yetişemeyeceğini anlayınca kendini geriye çekti. Burak da ayağını takarak yere düştü. Hem faul değil, hem de ikinci sarı karttan Ümit’e gösterilen kırmızı kart yanlış.

90. dakika:Hem penaltı kararı muğlak ifadeler içeriyor hem de Da Costa’ya gösterilen kırmızı kart gaddarlık. Drogba’ya yapılan harekette yardımcı hakemle beraber penaltı kararı veren Halis oyuncuyu ne diye attı merak ediyorum. Kırmızı kartla yakından uzaktan alakası yok.

90. dakika: Cicinho dakika 70’te kırmızı görmeliydi ama 90. dakikada gördüğü kırmızı kart çok ucuz ve basitti. Cicinho’yu ikinci sarı karttan oyundan atamayan Halis Özkahya bu kez daha kolay bir pozisyonda ikinci sarı kartla oyundan attı.

NOT: Geçen sene Meireles olayından sonra kimyası bozulan Halis Özkahya Kayseri’de Caner’i oyundan atamadı. Bu maçta da disiplin uygulamalarında gözle görülür yorumlama hataları yaptı. Oyunda gösterdiği-göstermediği kartlarla ciddi şekilde otarite zaafiyeti yaşadı. Oyunun kontrolünü de elinden kaçırdı. Maçın gidişatına direkt etki etti. Bence MHK, Halis Özkahya’yı kazanayım diye hem kendini hem de Halis’i gereksizce yıpratıyor.

4. dakikada Gökhan Gönül, Dany’nin elini vücudunda hissettiği an, kendini çok kolay yere bıraktı. Penaltı yoktu! Devam kararı doğru oldu. 22. dakikada Chedjou kendi veya alanı içerisinde dirseğiyle topa bilerek oyunuyor. Verilen penaltı ve Chedjou’ya gösterilen sarı kart yerindeydi. 26 ve 29. dakikada birbirine benzer 2 pozisyonda da Caner, Eboue’ye kayarak Webo’da Selçuk’a kayarak sert harekette bulundu. Bu pozisyonlarda sarı kart olmalıydı. 57. dakikada Galatasaray ceza alanı içerisinde Semih, kayarak kolunu geriye götürüp pozisyonun penaltı olmasına engel oldu. Köşe vuruşu kararı doğru bir seçimdi. 66. dakikada Emenike, Galatasaray ceza alanı içerisinde şeklen ofsayttı. Webo, topa hareketlendiği anda Engin Baytar ofsaytı bozan isim oldu. Emenike’nin, topa hareketlendiğini gören Webo eliyle, ‘dur’ işareti yapıp, topu Baroni’ye pas olarak verdi. Gol kararı bana göre doğruydu. 90. dakikada Mehmat Topal, elini ceza alanı içerisinde açarak topa engel oldu. Burdaki karar da doğruydu.

Serdar Tatlı

Hakem Mustafa İlker Coşkun, gösterdiği ya da göstermediği kartlarda, gerekse de çaldığı-çalmadığı düdüklerde tam manasıyla maçın gidişatını değiştiren isim oldu. 40. dakikada Motta, Serano’ya kontrolsüz şekilde faul yaptı. Net sarı kart olması gereken atakta Coşkun, önce devam ettirdi, sonra oyunu durdurup, daha sonrasında da faulle Kayseri lehine serbest vuruşla oyuna başladı.

Madem serbest vuruş vardı, neden oyunu devam ettirdi. Ancak aynı pozisyonda sarı kart görmesi gereken Motta, daha sonra yardımcıya yoğun itiraz edince ilk sarı kartını gördü. Aslında ilk yarıda Motta’nın çift sarıdan atılması gerekirdi.

21. dakikadaki gol öncesi Almeida, ofsayttaydı. Ancak ata burada da bitmeyip devam etti ve yine ofsaytaki Olcay, Beşiktaşın ilk golünü attı. Karşılaşmanın geneline baktığımızda Siyah-Beyaz hatalarla dolu, hakem kararlarının olduğu bir maç ve bu hataların hep tek taraf Kayseri’nin aleyhine olması ayrı bir etkendi.

Alper Potuk çok hızlı bir Bursa atağında topa bilerek elle dokundu. Bu pozisyona sadece serbest vuruş kararı çıktı ki aslında umut vaat eden bir atak olduğu için Alper’e sarı kartı göstermeliydi. Batalla’nın ofsayt olarak iddia edilen golünde yardımcının kararı doğru. Bursa ceza alanı içerisinde Taiwo ile Webo arasındaki mücadelede her ne kadar Taiwo omuz hizasında nizami bir şarj yapıyor gibi görülse de bence vücuduyla sert ve şiddetli bir şekilde Webo’ya müdahalede bulunuyor. Bu pozisyonda penaltı kararı daha doğru olurdu. Maçın belki de tam kırılma noktası 90+4’üncü dakikada Fenerbahçe’nin 3. golünden önce yaşandı. Top, yüksekten geliyor hem Civelli hem Webo topa bakıyorlar. Civelli topa kafa ile vuruyor. O arada da Webo’ya yakın mesafede bir teması oluyor. Bana göre bu pozisyonda devam kararı gerekirdi. Sonuç olarak, Hüseyin Göçek’in önemli ve kırılma noktalarında kritik hatalarıyla skoruna etki ettiğini izlediğimiz bir maç oldu.

Özgür Yankaya dün akşam maçın genelinde iyi bir performans sergiledi. Bazı tartışmalı kararları olsa da kritik anlarda doğru tercihleri yaptı. İkinci yarıda Olcan Adın’ın penaltı pozisyonunda oynatma kararı doğruydu. İsaksson o pozisyonda topu çelmeye çalışıyordu. Sonrasında Olcan gelip kendisi kaleciye takılıp düştü. Buna penaltı kararı vermek kesinlikle yanlış olurdu. Aykut’un atıldığı pozisyona gelince... Futbolcu, hakemin verdiği karara önce yüz mimikleriyle, sonra da sözlü olarak sportmenlik dışı bir şekilde itiraz ediyor. Arkasından sarı kart gördükten sonra bu tavrını da sürdürüyor. Bence Aykut, hakemin otoritesini sarsacak davranışlar içerisindeydi. Dolayısıyla Özgür Yankaya’nın kırmızı kartına başvurması da yerinde bir tercih oldu. Ayrıca gördüğüm kadarıyla Aykut Demir, uygunsuz ve argo kelimeler de kullandı.


Serdar Tatlı