‘’Bu paralar kime gidecekti?‘’
Beşiktaş için değil sadece, herkes için ibretlik bir olay bu. Larin... Sözleşmesi bitti. Kulüp kalmasını istedi. 1.5 milyon Euro önerdi. Kanadalı; yıllık 2.5 milyon garanti ücret ve 1.5 milyon Euro da imza parası isteyip diretti. Taraflar anlaşamadı. Larin önceki gün Belçika ekiplerinden Brugge’e transfer oldu. Buraya kadar olup biten normal gibi duruyor. Ancak hiç de öyle değil. Larin, Belçika’da yıllık 800 bin Euro kazanacak. Sıkı durun! Ülkede %53.70 vergi oranı var. Yani eğer neti bu değilse: 400 bine yakın rakam kazanacak. Beşiktaş’tan talep edilen garanti ücret ve imza parası ödenseydi, o uçuk rakamlar; kim ya da kimlerin cebine gidecekti acaba. Hadi Türkiye-Avrupa farkı var oyuncular için. 500 bin Euro olsun. Olmaz ya, hadi bir milyon diyelim. Bir tarafta 3.5 milyon, diğer yanda 800 bincik!
Weghorst, Gomez olur mu?
Cenk Tosun, yeni partneri için Gomez benzetmesi yaptı. Ortalık alevlendi. Hollandalı, duruş gösterip Kartal oldu. Mario Gomez, ülkesinde kulüp ve ulusal takım düzeyinde fark yaratan isimdi. İtalya’da sakatlıklar sonrası istediğini yapamadı. Buraya gelip kral oldu. Şampiyonluk gördü ve yeniden Milli Takım’a döndü. Weghorst da Almanya’da yüksek uçup, kendini İngiltere’de buldu. Takımı küme düşse de kalitesi tartışmasızdı. Çıkış için Beşiktaş’ı tercih etti. Gomez etkisi yapar mı, kestirmek zor. Zira Gomez, bir kaç pozisyon sonrası yapacağı hamleyi bile hesaplıyor, havadan, yerden bitirici vuruşlar yapıyor, çok iyi yerlere kaçıyordu. Hollandalı’nın stili farklı. Ceza alanı içinde pozisyon bekleyen yapıda. Ghezzal tamam. Ama yetmez. Arkasında çok yönlü 10 numara ve sol kanatta destekçisi biri daha olmalı. Mesela Nwakaeme.. İşin özeti, Gomez etkisi için tek başına yeterli değil. Her iki kanat ve merkez orta sahanın durumuna bağlı.
‘’Sörloth mu? Weghorst mu?‘’
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, önceki gün sürpriz açıklama yaptı. Transferler hakkında özele inmeyen Çebi, ilk kez geleneği bozdu! Aslında sağ gösterip sol vurdu.. Başkan her ne kadar, “Transferde ilk sırada Weghorst var. Sörloth ikinci planda” dese de bence hedef saptırdı. Kartal, Ocak ayından beri Norveçli santrfor için büyük çaba gösteriyor. Leipzig ile kopup tekrar alevlenen pazarlıkları bizzat Başkan yönetiyor. Ceyhun Kazancı ve Ismael de zaten tüm enerjisini bu transfere vermişler. Weghorst diğer adayların sadece bir adım önünden Sörloth’un bin adım gerisinde.
Valerien Ismael açıklamıştı
Teknik patron Valerien Ismael, Ramazan ayında medya mensuplarını iftarda ağırlamıştı. Bizzat Sörloth’u sorup aynen şu cevabı almıştım: “Benim sistemime en uygun santrfor. Fizik gücü, mücadeleci olması. Oyun konsantrasyonu. Rakibi sürekli rahatsız etme becerisi. Toplu ve topsuz oyunda etkili olması. Havadan yerden nokta vuruşlara sahip. En önemlisi de, daha önce ligde gol kralı olma başarısı. Bu çok önemli. Bazen bir santrfor veya farklı bölgeye, ses getiren birini alırsınız. Ama sessiz kalır.. İşte Sörloth tercihimin önemli ayağı. Ligi tanıması ve geçirdiği başarılı sezon...”
Biri hazırcı, diğeri hazırlayıcı
Tüm bunların ışığında iki oyuncuyu tartıya koyayım. Weghorst, ülkesi Hollanda ve Almanya’da; Az Akmaar, Wolfsburg gibi sıradan takımlarda oynadı. Ardından Bundesliga’dan Burnley’e transfer oldu. Takımı küme düştü. İngiltere’de 20 maçta sadece 2 golü var. Almanya’da sayı biraz daha fazla. (17 maç 6 gol) toplamda 44 maçta, 9 gole ulaşabildi. Premier ligde taliplisi yok. Farklı ülkelerden olduğu söyleniyor. Beşiktaş için kapalı kutu. Sörloth’un; İngiltere, Belçika, Almanya ve İspanya istatistikleri, Weghorst’a benzer. Hatta ikiz gibi! Geçen sezon 44 maçta 8 golü var. Norveçli’nin Türkiye macerası bambaşka. Trabzonspor’u attığı gollerle tek başına taşıyan isimdi.
Gizli anahtar...
Bu konuda ikisini yan yana koyalım. Sörloth; topla rakipleri omuzlayıp gidip gol atabilen yapıda. Hazırlayıcı golcü. Arkadaşlarının yanısıra, kendisi pozisyon yaratıp golünü atıyor. Hollandalı ise tam tersi durumda. Hazırcı. Kartal’ın sistemi, oyun planı ve kadro yapısı her açıdan bakıldığında Sörloth’a yakın duruyor. An itibarı ile transfer olasılıkları yakın. Sörloth olursa nokta transfer sayılıp, vurduğu gol olur!. Weghorst gelirse, Batshuayi etkisi yaratır. Norveçli, alınabilir ise şampiyonluğun sihirli anahtarı olur.
‘’Listelerin ışığında‘’
Başkanlığa aday iki aday da seçimi kazanmamak için liste yapmışlar (!) Hani öylesine çıkalım, görüntü yapalım diye aday olunsa ancak bu kadar olur. Bu görüş benim değil. Yıllardır içinde yaşadığımız camianın ortaya koyduğu realite. Katılmamak da mümkün değil!
Beşiktaş’ta bugün mali ve idari, yarın da seçim kongresi var. Üyeler yeni başkanı belirlemek için sandığa gidecekler. Ahmet Nur Çebi ile Fuat Çimen bir numara için projelerini tanıtıp görev yetkisi isteyecekler. Kulüpte her ne kadar; başkanlık sistemi olsa da yönetim listesi de etkin faktör oluyor. Her iki adayın ekibindeki isimleri tek tek lanse etmek yersiz. Ancak Çebi’nin; Kemal Erdoğan, Enis Ulusoy, Hakan Daltaban, Hakan Avşar ve Fırat Fidan’ı liste dışı bırakması dikkat çekici. Yola çıktığı isimlerden sadece biri asil üç kişi ile devam etmesi enteresan.
3 milyon Euro veren olmaz
Kadro dışı kalan isimlere; altyapı, ürün ve pazarlama, futbol A.Ş. gibi yerlerde görev verileceği şeklinde pembe vaatler var. Daha da farklı olanı para. Çebi’nin yönetime girme isteği olanlardan; 1 ile 3 milyon Euro arası kulübe borç vermesini talep ettiği belirtiliyor. Ancak yönetimdeki isimlerin hiçbiri 3 milyon Euro verebilecek imkana sahip değil.
Projelerin yapılma potansiyeli yok
Benzer şekilde Çimen’in ekibi de ortaya atılan projeleri, kulübün bu mali tablosu içinde yapabilme potansiyeli yok. Özetlersek, iki aday da seçimi kazanmamak için liste yapmışlar(!) Hani öylesine çıkalım, görüntü yapalım diye aday olunsa ancak bu kadar olur. Bu görüş benim değil. Yıllardır içinde yaşadığımız camianın ortaya koyduğu realite. Katılmamak da mümkün değil.
Atama gibi isimler!
Aslında bu tercihleri sadece adayların yapmadığı da ortada! Kimine sus payı olmuş. Kimine verdiği desteğin karşılığı iade edilmiş. Bazı isimler ise çok farklı şekilde resmen atama gibi listeyi delmiş. Bunların ışığında seçim ne olur derseniz.. Her zaman iktidarda olan bir adım öndedir. Sürpriz de olmaz değil. Çok zor bir ihtimal olsa da.
Adalı girse kazanırdı
Serdal Adalı yine zamanlama hatası yaptı. İlk aday olduğunda açık ara kazanacağı seçimden son anda çekilip, ABD’ye giderek, başkanlığı Fikret Orman’a ikram etmişti. Daha sonra tepki çeken Orman’ın yönetiminden ekip kurup Çebi’ye karşı kaybetmişti. Şimdi güçlü ve ağırlığı olan yönetim kurup aday olsaydı, ibreyi terse çevirebilirdi.
Kurullar yarışı
Başkan adaylığı için kıyasıya bir yarış yok. Ancak, sicil, denetleme ve disiplin kurulu adayları arasında müthiş bir kapışma var. Son derece centilmenlik içinde geçen sürecin sonunda kaybeden olmayacak. Tek kazanan Beşiktaş olacak. Bu seviyeli rekabet, kalite getirecektir.
‘’Çebi'nin zor seçimi‘’
Beşiktaş’ta hafta sonu seçim var. Başkan Ahmet Nur Çebi ve Fuat Çimen bir numaralı koltuk için kongre üyelerinin karşısına çıkacaklar. Başkan Çebi, yarın kesin yönetim listesini Divan Kurulu’na sunacak. Liste öncesi durum sıkıntılı... Genel sekreter olarak görev yapan Mesut Urgancılar ile asbaşkan Emre Kocadağ’ın arası açık. Gelen bilgilere göre Urgancılar daha da ileri gidip, “Kocadağ’ın olduğu yönetimde görev almak istemiyorum” diyerek kestirip atmış. Başkan, bu ikili arasında sıkışıp kalmış durumda. Kocadağ’ın da benzer düşünce içinde olduğu zaten bilinen ama fazla dillendirilmeyen bir gerçek.
Büyük değişim var
Başkan Çebi, yönetim içinde köklü değişime gidiyor. Adnan Dalgakıran ve Erdal Torunoğulları daha önce yeniden görev almayacaklarını açıklamışlardı. Bunların dışında; Efe Bezci, Berkan Gocay, Bilgihan Sürmen, Fatih Avşar, Umut Şenol ve Fırat Fidan’ın durumu da belirsiz.
Yeniler için liste kabarık...
Yeni yönetim için ise liste oldukça kabarık. Mete Vardar, Metin Albayrak, Engin Baltacı, Arda Ödemiş, Murat Can, Tamer Kıran, İbrahim Altınsay, Celal Aral, Hicabi Dereli, Hüseyin Yücel, Kaan Kasacı, Ahmet Akbalık, Mesut Mutluşan, Mesut Çebi, Mahmut Özcan, Burak Yakın, Murat Kılıç, Umit Tahir Güneş ve Tarkan Ser...
Altyapı Aydın’a emanet
Eski yöneticilerden Halim Aydın geri dönüyor. Altyapıda büyük değişime imza atan Aydın’ın, aynı dönemde çalışan Mehmet Ekşi ile yeniden bir araya gelmesi kesin gibi. Çebi, ikinci başkanlık için de henüz kimse ile anlaşamadı. Bu konuda yine eski yöneticilerden Aydın Ayaydın ismi geçiyor. Ancak başkanın asıl isteği Serdal Adalı. Halen TJK Başkanı olan Adalı ise bu konuda kararsız. Yakın çevresinde yer alan yol arkadaşları; Doğan Küçükemre, Melih Aydoğdu ve Hakan Sak ikna için büyük çaba sarf ediyorlar.
‘’Nihayet bitti‘’
Kupa, lig ve Avrupa kupalarına katılma hedeflerini birer birer ıskalayan Kartal, sezonu 1 puan ile tamamlayabildi.. Evinde, Konyaspor’u ağırlayan Ismael’in ekibi, taraftarı önünde etkili olamadı. Yine ikram gol ile geri düşü. Uzatmada eşitliği buldu. Tribünler takıma tepki gösterip, yönetimi istifaya çağırdı. Konyaspor, gücü ölçüsünde mücadele edip puan almasını bildi.
Plakada attı
Beşiktaş maça baskılı başlasa da net pozisyon bulmakta güçlük çekti. Larin, N’Koudou ve Ghezzal’ın son vuruş etkisizliği skoru önledi. Konyaspor; temkinli oynayıp, kontra denemeleri yaptı. Fiziki gücünü öne çıkaran konuk takım, savunma arkasına atılan toplarda sonuca gitmek istedi. 42’de hakemin avantaja bıraktığı pozisyonda, Michalak ortaladı, Rahmanovic affetmedi: 0-1. Golde kademe hatası yapan savunma, sadece izlemek ile yetindi. Zaman zaman sinirlerin gerildiği bu yarıda öne çıkan olmadı. Kenan, Larin ve N’Koudou etkisiz kaldılar. Serdar, Necip ve Montero’dan oluşan savunma hattı, hiç güven vermedi. Orta alanda Emirhan ve Ghezzal’ın çabaları vasatı aşamadı.
Gençler teselli oldu
Teknik patron Ismael, kadroda düşünmediği isimlerin çoğuna veda şansı vermedi. Oğuzhan, Gökhan ve Mehmet kadroya alınmadı. Pjanic ile Alex kulübede başladı. Maç kadrosunda; dört tanesi 11, beşi kenarda olmak üzere tam 9 alt yapı patentli oyuncunun yer alması teselli oldu. Hedef olmadığı için, oyuncular tatil modundan çıkamadı! Tribünler oyundan alınan Larin ile N’Koudou’yu ıslıkladı. Genç file bekçisi Emre alkışlandı. İkinci yarıda da etkili olan Konyaspor, net pozisyonlar bulsa da farkı artıramadı. Ahmed Hassan’ın kafa şutu direkte patladı. Son dakika içinde Batshuayi direği geçemedi. 90’da Kenan’ın kafa vuruşu skoru belirledi: 1-1. Izdırap gibi geçen kayıp sezona nokta koyan Kartal, yeni sezona yelken açtı.
‘’Beşiktaş için kayıp sezon‘’
Beşiktaş, bir ilke daha imza atıyor! Sezonu üçüncü hoca ile tamamlayan Kartal, lig ve kupadan sonra Avrupa’ya gitme hedefinden de saptı. Bu akşamki Konyaspor maçı sadece yeni sezon öncesi teknik patron Ismael için ölçüt olacak. Takımdan gidecek ve kalacak isimlere karar vermesi bakımından final niteliği taşıyor. Valerien Ismael; Pjanic, Alex ve Batshuayi gibi starları 11’e koymayıp kimsenin aklından dahi geçmeyen cesaret örneği gösterdi. Fransız hocanın gençlere güvenip forma vermesi skorun bile önüne geçmiş durumda. Kadroda yar alan her futbolcuya şans veren teknik ekibin, son lig maçında da, aynı tutumu sergilemesi bekleniyor.
Taraftar yalnız bırakmıyor
Siyah-Beyazlı taraftarlar, ‘kayıp sezonun’ son maçında tribünleri dolduracak. Maça büyük ilgi var. Yeni sezon öncesi büyük umut taşıyan taraftarlar, veda karşılaşmasında takımlarının arkasında olacaklar. Bir veda da yönetimden olacak. Önümüzdeki hafta sonu seçime gidecek olan Çebi ve ekibi de ligin finalinde tribünde olacaklar.
‘’Engel tanımadı‘’
Eksik kadro ile Göztepe deplasmanına çıkan Beşiktaş, galip gelmesini bildi. İki sakat, iki de kırmızı kart görüp, sistemi alt üst olan Siyah-Beyazlılar; maçı bırakmadı. İzmir temsilcisi lige veda etmenin hüznü ile taraftarı önünde prestij mücadelesinden öteye geçemedi.
İki kırmızı iki gol
Her iki takım da kazanma düşüncesi içinde maça başladılar. Beşiktaş sağ kanattan etkili çıkışlar yaptı. Ancak önce Welinton sakatlanıp çıktı. Ardından Rosier atıldı. Ancak bu futbolcunun atılmasına neden olan ikinci sarı kart için hiçbir gerekçe yoktu. Hakem, Rosier’i yok yere attı. Kartal buna rağmen pes etmedi. 27’de öne geçti. Ghezzal’ın serbest atışını takip eden Larin, topu uzak köşeye bıraktı: 0-1. Göztepe rakibin bir eksik oynaması karşısında cesaretlendi. Gol için takım halinde ileri çıktı. Bunu yaparken de geride açıklar verdi. Nitekim, Emirhan’ın başlattığı atakta, Montero’nun pasında Souza, skoru 2-0 yapan golü attı. 32’e farkı artıran Ismael’in ekibi, farka gidip, maçı ilk yarıda bitireyim derken; 37’de Souza atıldı. Beşiktaş, 9 kişi kalmasına rağmen devreyi önde kapatmasını bildi.
Emre duvar ördü
Genç file bekçisi, ikinci yarı Göztepe forvetlerine tek başına geçit vermedi. Emre yaptığı kurtarışlar, iyi yer tutması ve pozisyon zamanlaması ile önce çıkmasını bildi. Eksik Kartal, oyunun ritmini tutmasını bildi. Karşılıklı pozisyonların yaşandığı maçta tansiyon yüksekti. Mücadele gücü, skora bakmaksızın oynanan futbol, pozisyon zenginliği zevk verdi. Ümit Öztürk, Souza’da olduğu gibi Jahovic’i de ‘VAR’ ile 75’te attı. Ghezzal’ın sakatlığı sıkıntı yarattı. Ege’de istediği skoru alan Ismael’in ekibi mest etti.
‘’Ege'ye veda günü‘’
Sezonu boş geçiren Kartal, Göztepe ile prestij maçına çıkıyor. Siyah-Beyazlılar, lige tutunamayan İzmir temsilcisini dramatik şekilde uğurlamış olacak. Maçın gündüz oynanacak olması da karşılaşmaya ayrı bir özellik katmış oluyor. Derbide, Pjanic ve Alex gibi dünya futbolunda isim yapmış isimleri kenarda bekleten Fransız hoca, Batshuayi konusunda kararsız. Ismael’in, geri dönmek için gün sayan Belçikalı’yı da diğerleri gibi 11’de oynatmama olasılığı çok yüksek. Kadro tercihlerinde kimsenin ismine bakmayıp radikal kararlar alan hocanın bu tutumu camiada destek buluyor.
Aynı sistem olacak
Kadroda sakat ve cezalılar yüzünden değişim olsa da sistem aynı kalıyor. Gerek sahaya sürülen 11, gerek ise sonradan yapılan hamleler bunu değiştirmiyor. Yeni sistem kısa sürede işlemeye başladı. Her ne kadar bu durum skora pek yansımasa da gelecek sezonun kadro planları ile handikap ortadan kalkmış olacak. Bugün oynanacak mücadele iki takım için de amaçsız olacak. Göztepe, seyircisi önünde lige; Kartal da Ege’ye geçici veda için sahada olacak. Beşiktaş teknik ekibi ise maçı farklı gözle analiz edecek. Seneye takımda kalıp, gidecek isimlerin belirlenmesinde bu amaçsız maç, önemli geri dönüş niteliği taşıyor.









































