Jahovic’ten sonra Eto’o’nun da transfer edilmesi Konya için muhteşem. Mehmet Özdilek için ise aynı şeyi söylemek zor. Futbolculuğu, ‘Şifo’yla Sergen birlikte oynar mı?’ sorusuyla geçti. Şimdi de elinde kaliteli iki forvet var. Alanya’da ikisini de sahaya sürüp risk aldı. Ancak Beşiktaş gibi orta saha üstünlüğünü 3. bölgeye çok iyi taşıyabilen bir takıma karşı aynı şekilde oynamak malvarlığını ‘bitcoin’e yatırmak gibi. Kazanç büyük olur, aksi ise başa bela. Özdilek bu kumarı oynayacak bu akşam. Plan, Eto’o’nun oyun kurucu özelliğinden faydalanıp Jahovic’le ön alanda baskı kurmak.

Hamleler bile belli

Sağ kanatta Ömer Ali, solda Milosevic oynayacak. Defansif özelliği yüksek iki kanatla direnci artırıp maçı ikinci yarıya taşımak, Fofana ve Orkan hamleleriyle zayıflayan gardı avantaja çevirmek en büyük amaç. Çift forvetle başlarken orta sahayı dinamik tutmak için ise cezalı Moke’nin yerinde Mehdi’yi izleyeceğiz. Yani Özdilek efsanesi olduğu takımı devirmek için büyük bir risk alacak. Tünelin bir ucu zifiri karanlık, diğeri kurtuluş.

Bir oyuncunun sakatlığı bir takımı ne kadar etkiler bunun en net örneğini sergiliyor Bursaspor. Le Guen’in kusursuz işleyen 3’lü savunması Ertuğrul’un yokluğunda deyim yerindeyse helak oldu. Beşiktaş karşısında 1 puanı getiren 4’lüye dönüş Batalla ve Sow da eksik olunca Akhisar’da çare olmadı. İçinde çok iyi oynadığı maçlar olmasına rağmen üst üste tam 12 maç kazanamayan Akhisar ise yeni stadında doğru bir oyunla kabus seriye son verdi. Mustafa Yumlu’nun 24. dakikada attığı gol hafızalardan silinmeyecek cinsten. Ancak Yumlu’nun rakibe kart göstermek için maç boyunca girdiği yapmacık oyunlar tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiği saygının kaybolmasına yol açıyor. Ciddi şekilde uyarılması şart. Maçın öne çıkan anlarına gelirsek...

Müthiş bir vuruş

24’üncü dakikada sol çaprazda serbest vuruşta topun başına geçen Akhisarlı Olcan’ın ceza sahasına yaptığı ortada penaltı noktası üzerinde Mustafa Yumlu şık bir topuk vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-0.

Yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle kadrosunu neredeyse baştan aşağı değiştiren Karabükspor, ikinci yarının ilk maçında aynı kendisi gibi tehlikeli bölgeden uzaklaşmak isteyen Gençlerbirliği’ni ağırladı. İstediği takviyeleri tam olarak yapamasa da verimli bir kamp dönemi geçiren Başkent ekibi deplasmanda olmasına rağmen favori olan taraftı, 90 dakika bittiğinde de herhangi bir sürpriz yaşanmadı. İlk yarı rakibine karşı iyi direnen Karabük’ün nefesi 60 dakika yetti. Skuletic’in sıradışı golüyle Gençler, oyun üstünlüğüne skoru da ekleyince istediği sonucu almakta zorlanmadı. 90+3’te Uğur’un attığı gol maçın sonucunu tayin ederken Karabük’ün lige tutunma şansının zor olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Transfer için son 10!

‘Düşersek de gelecek sezonun kadrosu elimizde olsun’ düşüncesiyle kurulan yeni kadro elbette can yakacaktır, ancak çetin geçecek ikinci yarıda ligde kalacak kadar puan toplayabilmek Karabük için mucize gibi duruyor. Gençlerbirliği için ise bu galibiyet kesinlikle aldatıcı olmamalı. Transfer için 10 gün kaldı. Bu süre iyi değerlendirilmeli.

Süper Lig’de son haftaların en şanssız hocası kuşkusuz Safet Susic. Elindeki dar kadronun en önemli isimlerinden yoksun haftalardır. Dün hazır olmasalar da Vagner ve Fernandes döndü ama bu kez takımın tek pas bağlantısı Emre Akbaba cezalı. En büyük sorun da bu eksiklerin yerini dolduracak bir kulübe olmaması. Nitekim; o boşlukları fizik gücü ligin en yüksek takımlarından Sivasspor fazlasıyla doldurdu. Orta saha hakimiyetinin neredeyse tamamen konukta olduğu bir ilk yarı izledik.

Alanya üretmekte zorlansa da rakibinin Mert Hakan’la bulduğu net fırsata, Vagner Love’un 40’ta kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyonla karşılık verdi. Bifouma’nın 71’de attığı golden çok son 10 dakikada kaçırdığı pozisyon konuşulur. Safet hoca; Efecan’a, Fofana’ya hatta Fernandes’e yeni mevkiler kazandırıp resmen kendi kendini takviye eden bir teknik adam gibi.

Son gözde Welinton

Dün de tüm riskleri alıp cesurca stoper Welinton’u forvete yerleştirmesinin ödülünü son saniyelerde klişe deyimle ‘altın değerinde bir puan’ olarak aldı. Bu kadroyla bu kadarını yapan Susic, en azından zengin bir kulübeyi hak ediyor. Akademi kurmak için bir transfer eksik yapan, 2. Lig’den gelen Mert Hakan’ı Türk futboluna kazandırıp Emre’nin yeteneklerini Süper Lig seviyesine çıkaran Samet Aybaba’ya ise şapka çıkarmaktan başka söyleyecek bir şey yok.

Sinan Özeçoğlu’nun görevi bırakmasıyla uçurumun eşiğine gelen Eskişehirspor’da yeni ama aslında eski bir sayfa açıldı. Halil Ünal 3 kez bıraktığı koltuğa 4. kez oturdu. Önceki yönetimlerdeki icraatlarıyla eleştirilebilir ancak şu bir gerçek ki mevcut kadro üzerinde etki yaratabilecek tek isimdi belki de. Nitekim işe başlar başlamaz boşa çıkmak üzere olan Ofoedu’nun 1.1 milyon TL’lik alacağını ödeyip kalmasını sağlaması ortaya dün akşamki patlamayı çıkardı. Başarılı oyuncunun 3 gol, asistle yıldızlaştığı gece 7- 0’lık tarihi farkla sonuçlandı.

Büyük moral

Ligin dibinde olmasına rağmen Gazişehir’i yenen Erzurum, Rize ve İstanbul gibi takımlarla berabere kalıp kolay pes etmeyen Gaziantepsporlu gençler adeta dağıldı. Galibiyetin diğer golleri ise Erkan Zengin, Fıratcan (2) ve Hasan Hüseyin’den geldi. Evinde son iki maçını kazanamayan Yücel İldiz ve öğrencileri ise 18 puana ulaşarak yarışta kalmak adına önemli bir moral kazandı. Ünal ve ekibi eğer devre arasına kadar gereken maddi kaynağı bulursa sezonun ikinci yarısında bu taraftarla en azından Play-Off yarışının içinde mutlaka izleriz Es Es’i.

Malatya’da ‘Usta-Çırak’ kapışmasında zafer Abdullah Avcı’nın oldu. İstanbul ekibi, Adebayor ve Mevlüt’ün golleriyle puanını 23 yaptı, milli aranın ardından ağırlayacağı lider Galatasaray’a mesaj yolladı: Bekliyoruz!

Başakşehir bu ligin saha içi organizasyonu en iyi takım. Yani bu maçı kazanacakları çok belli. Burada Erol Bulut yönetiminde her geçen gün biraz daha ne yaptığını bilen bir takım görüntüsü kazanmaya başlayan Yeni Malatyaspor’un böylesine kaliteli bir rakibe karşı vereceği reaksiyon önemli. Erol hoca, topu ‘ustası’na bırakıp alanları doğru kapatmayı, ayakta kalıp kazandığı toplarla kalabalık hücum yapmayı seçti. Konuğun yüzde 67’lik topa sahip olma, 238’e 588 pas sayısı bunun rakamlara dökülen resmi. Fizik olarak 11’indeki en eksik adam Cissokho. Doğal olarak Erol hocanın durduramadığı tek adam da karşısında oynayan Visca. Nitekim 22’de onun klas pası, Adebayor’un ekstra golüyle geriye düştü. 38’de Boutaib’in vuruşu direği sıyırıp çıkmasa belki planı da tam olarak tutacak.

Bir Avcı daha geliyor!

İkili mücadelele, hava topu kazanma ve top kapma işinde rakamlar Malatya’dan yana. Üstelik Başakşehir’in 11 şutuna 10 şutla cevap vererek düşündüğünü takımına empoze edebildiğini ve bunu sahaya yansıtabildiğini gösterdi genç teknik adam. 90+5’te gelen Mevlüt’ün golü Başakşehir’in kalitesinin bir tescili. Ancak Erol Bulut da gösterdi ki kısa sürede aldığı bu geri dönüşlerle ‘Planı olan az sayıda hoca’ arasına girmek adına attığı adımlar doğru. Her ne kadar bunu başarabilmek için en riskli kulüplerden birinde işe başlamış olsa da yükü kaldırması halinde mükafatının çok daha fazla olacağı gerçek.

Bordo-Mavi formayı yıllarca ‘dolar’ olarak gören oyuncu güruhunun son temsilcisi. Trabzon’u hep son ihtimale bırakan Arjantinli’nin geldiğinden beri ortaya koyduğu ruhsuz oyunu ‘ihanet’ten başka bir tarifi olmayan kırmızıyla süslemesi bardağı taşıran son damla. Rıza hocayı bugüne kadar hep adaletiyle tanıdık. Ardında; Mersin’de, Kasımpaşa’da ve son olarak Antalya’da elde ettiği başarıları ve Süper Lig’e kazandırdığı sayısız yıldızları var. Yani anasının ak sütü gibi helal oturduğu koltuk. Trabzon’u ondan başkası da ayağa kaldıramaz. Sosa gibilerinin hakkını da vermesini bilir elbet! Ancak ayağa kalkmak için en güzel fırsat, böyle gereksiz bir kırmızıyla kaçınca telafisi de zorlaşıyor haliyle.

Akhisar’ın izleri!

Malatya karşısındaki şaşkın başlangıç Akhisar faciasının izleri. Nitekim 20’li dakikalarda kurulan baskıyla kendini de buldu Karadeniz ekibi. 29’da Burak’ın Ertaç’a nişanladığı yüzde yüzlük pozisyon ise gecenin tam anlamıyla kırılma anı. 11 kişiyle 9. haftada bir plan oturtamayan Fırtına için en büyük kâbus daha 31. dakikada 10 kişi kalmak. Malatya’nın eksik rakibi karşısında cesaretini ortaya koymaya başlaması ise maçın kalan bölümünün de bir anlamda fotoğrafı.

Adem ve Okay!

Kenar oynamasına rağmen Adem merkezli hücumlarla tehlikeli olan Erol Bulut’un takımı, Rıza hocanın, “Yemeden soyunma odasına girsek bari!” dediği anlarda golü de aynen öyle buldu. Kendi çabasıyla atağı, pozisyona dönüştüren Adem’in çevirdiği top Okay’ın kaza kurşunuyla ağlara gitti: 1-0. Buna rağmen; Çalımbay takımlarından tanıdığımız; ‘90 dakika temponu ve arzunu koru’ mantalitesini izledik. Malatya’nın set savunmasını açmak zor olsa da 55’te Yusuf’un ortası Akbaş’ın direkte patlayan kafası heyecanı artırdı. Dar alan oyuncuları Abdülkadir ve Volkan’ı da oyuna alarak puan için tüm kozlarını oynadı tecrübeli hoca. Trabzon’un artık takımı sahiplenecek bir hocası var; sıra eski hocasıyla aynı kafada olan futbolcuların kafalarını değiştirmekte!

Çaykur Rizespor ligin en fazla topla oynayan ve sonuca gitme adına da ligin en kaliteli ayaklarına sahip takımı. Ancak işin savunma kısmında aynı başarıyı gösterdiklerini söylemek mümkün değil. Bu denli kaliteli ve üst düzey bir kadronun evinde bu denli farklı bir mağlubiyet almasının izahı zor. Fakat geçen hafta Altınordu maçında yenen goller aslında dünün habercisiydi. 12’nci dakikada Ferhat’ın sol kanattan arka direğe ortaladığı topu kafayla kaleye gönderen İlhan Parlak da hem takımının hem de kendisinin kötü gidişine son verdi. 19’da Alihan’ı ezerek penaltı alan Kweuke skoru eşitledi. 49’da ise aynı Alihan bu kez attığı güzel kafa golüyle hatasını telafi etti: 1-2.

Risk ve fark!

Son bölümde Hikmet hoca skoru çevirmek için tüm riskleri aldı ve Ankaragücü hızlı hücumlarla daha rahat alan buldu. Nitekim 89’da Putsila’nın şutunda kaleci Gökhan’dan dönen topu Kenan ağlarla buluşturdu: 1-3. 90+2’de ise hızla rakip alana giren İlhan, kaleci Gökhan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda plase vuruşla sonucu belirledi: 1-4.