‘’Robinho çaldı, Sivas oynadı‘’
Üst üste 5 hafta kazanamayan Sivasspor, Bursaspor’u dünya yıldızı Robinho’nun enfes golleriyle yıktı, Brezilyalı adeta şov yaptı. 2-0 yenilen Timsah’ın kâbusu ise devam etti. Yeşil-Beyazlılar, 7. hafta sona ererken galibiyet göremedi.
İki takım da ilk 6 haftada topladıkları puandan fazlasını hak ettiler oyunlarıyla. Son 5’er maçlarında kazanamanın verdiği hırs dün temaslı ve sert bir futbol olarak yansıdı sahaya.
Dar alana sıkıştırılan oyun top kayıplarının rekor seviyeye ulaştığı bir maça dönüştü. Mesafe kısalınca daha fazla kaliteye ihtiyacınız olur. Nitekim maç boyunca sahanın en kaliteli isminin yıldızlaştığı bir maç izledik.
Emre’ye ders!
Haftalardır tüm meziyetlerini arkadaşlarına en iyi şekilde sunan Robinho’nun 13. dakikada Emre’ye attığı pas, klişe tabirle, ‘Al da at’ cinsi. Genç oyuncunun çalımı harika, vuruşu ise bir o kadar kötü. Daha kötüsü bomboş pozisyondaki Muhammet’e topu vermemesi.
29’da sıra Bursa’da. Tunay’ın topu alışı ve rakibi saf dışı bırakması gibi şutu da güzel olsa maçın kaderi değişecek.
Aksiyonu artan filmler gibi 34’te başrol oyuncusu aldı sazı eline. Bir dünya starının isyanıydı aslında.
Bu kez isyan etti
Milimetrik servisleri 6 maçta olduğu gibi dün de heba olan Robinho bu kez kendi gitti, Muhammet Demir’in boş koşuyla açtığı alanı Samba yaparak değerlendirdi, köşeye klas bıraktığı şutla sahadaki tüm oyunculara ders verdi.
55’teki bacak arası pasını ise sosyal medyada dünya izledi.
Sivas gibi zor bir deplasmandaysanız, üstelik geriye düşmüşseniz ikinci devrede rakibinizin iki katı enerji koymanız gerekir. Ama Bursalı oyuncular adeta ruh gibi gezindi, 90 dakika biterken Robinho bir ceza daha kesti, Yiğidolar 2-0 kazandı.
‘’Heyecan fırtınasında ne Sivas ne Dadaş!‘’
Futbol bu yüzden güzel... 4 maçta oyun olarak çok fazlasını hak etmesine rağmen 1 puanda kalan Erzurum, dün belki de en kötü maçını oynadı, ancak Sivas’a karşı hiç pes etmediği 90 dakikadan 1 puanı koparmayı başardı. Sivasspor ise Kasımpaşa maçındaki kadar olmasa da evinde yine üstün oynadığı bir karşılaşmada daha darbe yedi. Erzurum cephesinde böylesine önemli bir deplasmanda geriye düşülmesine rağmen kazanılan puan az değil. İnşallah, 5 maçlık tabloya bakıp oyun hiçe sayılarak Mehmet hocayla yollar ayrılmaz. Sivas’ta da durum aynı. Puan tablosuna bakıp, ‘Tamer Tuna bu takıma olmadı’ diyenler, maçları izlemeyenler genelde. Sabredildiği takdirde iki hoca Süper Lig’de farklarını gösterecektir. İki hoca da tebrik edilmeli böyle bir heyecan fırtınası için.
Sehic’in farkı
Maça gelince... Scuk’un daha 5. dakikadaki penaltısı maçın düelloya dönüşeceğinin habercisiydi. Geri düşen Sivas, cevabı Emre’yle 36’da verdi. Erzurum’un kontrolünü kaybettiği devre başında ise Kone’yle 52’de öne geçiren gol geldi. Maç artık böyle biter derken ise İbrahim Akdağ, Süper Lig’deki ilk golünü attı. Erzurum’un Munsy’le kaçırdığı yüzde yüze karşılık Sehic’in de önlediği iki çok net Sivas golü vardı. İyi kaleci 1 puan klişesini bir kez daha izledik ve taraflar 1’er puanla yetindi.
‘’Sürgünde bile güçlü‘’
Tam 6 yıl aradan sonra Süper Lig’e dönen bir takım için en büyük kâbus statsız kalmaktır herhalde. Ankara’da oynasa 20 binden aşağı düşmeyecek olan ev sahibi, Afyon’da boş tribünler önünde sürgünde. 1. Lig’de, tez konusu olmaya aday bir öyküyle hedefe ulaşan Ankaragücü, İsmail Kartal’la çok doğru bir kadro mühendisliği yaptı. Aynı geçen sezonki Göztepe misali, ligin tanıyan yerliler ve yabancıların ağırlığında. Daha önemlisi ise Erdem, İlhan, Alihan gibi omurgaları da yücelterek. Sonuçlar da kaçınılmaz oluyor, dünkü gibi. Akhisar karşısında plan; Bifouma ve Mokhtar gibi hızlı kanatları doğru toplarla buluşturup tabela yapmak. Nitekim; Pinto’nun enfes pasını Mokhtar, şef garson kalitesinde iletti El Kabir’e. Faslı hücumcunun vuruşu da aç gittiği restoranda 1 saat yemeği geciken müşterinin tabağına kavuşması gibiydi. Hiç oyalanmadan, ‘Elinize sağlık’ diye bağırırcasına.
Seleznov’a yazan yenilgi!
Perşembe günü tarihinde ilk kez Avrupa Ligi oynayacak güzide bir ilçe takımı Akhisar ise, ‘Seleznov yokken ne yaparsa yapsın kazanamaz’ diyenleri haklı çıkardı oyunuyla. Josue, Manu ve Onur... Kulübedeki tüm hücum silahları sahaya girdiğinde maçın bitmesine daha 30 dakika var. 56’da Regattin vuruyor, 60’ta Manu yüzde yüz yakalıyor, 86’da bomboş kale kaçıyor. Akhisar 1 puan alabileceği maçta, Ankaragücü’ne değil, Seleznov’a yeniliyor. Ukraynalı forvet ne kadar gereksiz bir kırmızı kartla; takımına ne kadar büyük bir zarar verdiğini bir kez daha görmüştür herhalde.
‘’Lider Paşa!‘’
Hak ettiği değeri göremeyen teknik adamlar listesinin üst sıralardaki isimlerinden Kemal Özdeş, gözleri zorla açtırıyor, takımına ve kendisine adeta takdirle baktırıyor. Büyük takımlar tel tel dökülürken 4. haftayı da kayıpsız geçen Kasımpaşa, 11 milyon Euro’luk bütçesiyle tek kelimeyle Süper Lig’e kök söktürüyor. Her sezon sürpriz takımlar çıkar, üst üste galibiyetler alır illa ki. Ancak dün Ankaragücü karşısında Lacivert-Beyazlılar’ı izleyenler gördü ki 4 haftada toplanan puan analarının ak sütü kadar helal. Ankaragücü’nün kaçırdığı penaltının ardından Diagne’nin 13. dakikadaki golüyle, 80’de Trezeguet’nin fişi çekmesi arasında ne izlettilerse organizasyon koktu buram buram. Yani Özdeş o kadar güzel işleyen bir makine kurmuş ki Kasımpaşa’da Özgür Çek bile seriye bağladı, 4 haftadır son 10 dakikalarda bulduğu sürelere 4 asist sığdırdı.
Teselli Bifouma’dan
Merak ediyorum... Kariyerleri boyunca büyük takımların başında elde ettiklerinin kaymağını ömür boyu yiyen hocalarımızla Kemal Özdeş bir yer değiştirse sonuç ne olur! Aslında çok merak etmeye gerek de yok değil mi! Ankaragücü’ne gelince... İsmail Kartal ayağa kaldırdığı efsaneye Süper Lig’de doğru bir kadro mühanedisliği uyguladı. Bifouma’nın uzatmadaki golü teselli şimdilik. Ancak bu takım doğru yolda ve kolay kolay kabus yaşamaz o belli.
‘’Bursa'da kazanan yok!‘’
Samet hoca, Fenerbahçe maçından sonra, “Bence maçın olayı, Barış Alıcı’yı bütün tribünlerin alkışlaması. Bizim 25 senede yapamadığımızı Euro 1 haftada yaptı malesef” diyerek harika bir laf söyledi. Ekong’u 3.3 milyon Euro’ya sattıktan sonra; belki de böyle bir maça 11’de başlamayı rüyasında bile göremeyecek 18 yaşındaki Burak’ı şimdiden geleceğin yıldız adayları arasında görmemizi sağlayan da Euro oldu malesef. Titi ve Ekong’dan yoksun Bursa’nın çok sıkıntı yaşaması bekleniyordu Kayseri karşısında. Ancak hiç de öyle olmadı. Aytaç ve Badji’nin de defansif katkısı önemli elbette. Ancak Burak ilk maçında o kadar iyi işler yaptı ki, ne kadar alkışlasak az.
Ne yaptın Yusuf!
Ligin en oturaklı, bununla birlikte en iyi hücum yapması beklenen kadrosuna sahip Kayseri iyi başladığı maçta adeta kayıpları oynadı. Ne sahip olduğu topu kullanmasını bildi ne de net fırsatlar üretebildi. 56’da Yusuf Erdoğan’ın yakaladığı pozisyon maçın kader anı. Golü yapsa iş orada bitecek. Yine de bu kadar eksikle Bursa için 1 puan az değil. Kayseri ise bu kötü gününde sevinmeli sonuca. Samet hoca, Bursa için büyük şans. Hedefler taraftara doğru anlatılırsa Timsah’ın geleceği adına doğru temeller atılır.
‘’Şampiyon Afjet Afyon‘’
Kırmızı ve Beyaz Grup’ta sezonun sonuna kadar şampiyonluk kovalayan iki takımdı Sakaryaspor ile Afjet Afyon. Sezon boyunca doldu tribünlere oynadılar, aslında direkt çıkması gereken camialar. Ancak iş Play-Off’a kalınca hedefe ulaşmak Süper Lig’de şampiyon olmakla eşdeğer. Finale kadar maddi sıkıntılar, isyanlarla gelen Sakarya; Gümüşhane ve Bandırma maçları da düşünüldüğünde daha fazla yıpranan taraf. Diğer yanda tesisi, stadı ve sıkıntısız maddi yapısı ile Afjet Afyon oyun dışı faktörlerle bir üst lige daha yakın. Şartlar sahaya da yansıyor doğal olarak. Sakarya, Mahir’in sol ayağıyla gönderdiği müthiş füzeyle 14. dakikada öne geçse de oyun disiplininden hiç kopmayan Afjet Afyon 31’de Türker’in kafasıyla skoru eşitledi.
Dengeli oyunu da iyi oynadı Serhat Gülpınar’ın takımı. Sakarya; Beykan ve Mahir’in şapkadan tavşana çıkarmasını beklerken Afyon, organize ve hızlı hücumlarla üstünlüğü ele aldı.
Gülpınar farkı
Nitekim; 68 ve 70’te Ercüment’in durduduğu Afyonlular, kurduğu baskının karşılığını Timuçin’le 71’de aldı. Sakaryaspor’da futbolcuların emeğine, mücadelesine; taraftarın ise her şartta verdiği
büyük desteğe; hakikaten yazık oldu. Engin Korukır ve ekibi için de öyle. Çünkü hiçbir sözünü yerine getirmeyen yönetim hiç hak etmedi böyle bir zaferi. Zaten kupayı da kusursuz bir
sezonu her anlamda geride bırakan Afyon hakkıyla kaldırdı. Tebrikler Serhat hoca, tebrikler Afyon...
‘’Hoşgeldin Erzurum‘’
Çaykur Rize ve Ankaragücü'nün ardından Süper Lig'e çıkan son takım Erzurum oldu. Dadaşlar, Gazişehir'i normal süresi 0-0 biten maçta penaltılarla devirdi. 5-4 biten atışlarda Mavi-Beyazlılar'ın kalecisi Hakan 4 kurtarışla devleşti
Gazişehir, sezonun ikinci yarısındaki müthiş performansıyla; Erzurum ise son periyottaki müthiş dönüşüyle hak ederek geldiler Play-Off'a. Zaten ne kadar haklı olduklarını da Ümraniye ve Bolu gibi iki çok iyi takımı eleyerek gösterdiler. Futbol hayatlarını temellerini beraber atmış; beraber büyümüş iki dost hocanın finali, tribünler de dolunca nefes kesti. Ancak mücadele gücü ve konsantrasyok yükü pozisyon olarak zayıf bir maç çıkardı ortaya. Gazişehir 7 ve 19'da Özgürcan ile İsmail'in kafalarıyla gole yakındı, ancak kaleci Hakan başarılıydı. 43'te Erhan'ın Erzurum adına kullandığı serbest vuruş da gol olmayınca devre böyle bitti.
Hocalara alkış
İki hocayı da gönülden tebrik etmek gerek. Oyuncularını; böylesine bıçak sırtı bir maçın uzatmalarında dahi oyun disiplinine sadık hale getirdikleri için. Hal böyle olunca ilk yarıdaki pozisyon kısırlığı son ana kadar devam etti. Nitekim kazananı da penaltılar belirledi. Açıkçası iki takım da 'maç benim hakkımdı' diyemez. Çünkü kusursuz mücadele ettiler. Üzülen taraf umarım seneye sevinir demekten başka bir şey yok.
‘’Göz Göz koltuğu kaçırdı‘’
İki takımın da Süper Lig’deki ilk sezonu. Tamer Tuna’ın şansı, sorunsuz işleyen bir kulüp yapısı ve müthiş taraftar desteği. Erol Bulut’un farkı ise idman boykotlarına, sıkıntılara rağmen Malatya’yı geldiği günden bu yana futbol olarak hep daha yukarı taşımadı. Sonuç olarak iki kulüp için de ilk yılda sergilenen performans müthiş. Göztepe’nin son iki hafta öncesi hala Avrupa iddiasıyla sahada olması ise İzmir için paha biçilemez. Ancak bunun getirdiği stres de sahaya yansımıyor değil. Öyle ki koca maç 7’deki Kosanovic pozisyonu dışında net bir fırsatı yok Sarı-Kırmızılılar’ın. Sivas’ın takıldığı, Trabzon ve Kayseri’nin yenildiği haftada 5.’lik koltuğun altın tepside gelmişti Göztepe’nin ayağına oysa ki. Tabii yaşanan kayıpta ‘Erol Bulut takımı’ da önemli etken.
Direk izin vermedi
Doğu ekibi yine alanları çok iyi savundu. Kısa paslar, savunma arkasına adam kaçırmalar ve temaslı oyunda kusursuz olduğu kadar ev sahibini de hataya zorlayacak cinsten. Nitekim, 34’te Chebake’yle direkte patlayan bir topun yanı sıra iki direk daha var, 56’da Adem’in kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon cabası konuk adına. Göztepe son iki maç için oluşan kredisini tüketti. Avrupa bileti için artık Galatasaray’ı da son maçta yenmek zorunda. Özellikle son 10 dakikadaki coşkusunu maçın geneline yaymazsa bu da çok zor.