Başakşehir karşında da oynamaya çalışan, oyun karakteri olan bir takımdı Gençlerbirliği. Ön tarafta etkili isimleriyle özellikle de Hamza hocanın gelişiyle farklılaşmış bir takım Ankara ekibi. Mevcutların potansiyelini de ortaya çıkarmış teknik adam Hamza Hamzaoğlu. Puan sıralamasında sıkıntılı bölgede olmaları dahi futbol anlayışlarını değiştirmedi. Mutlak puan almaları gereken maçlar oynayacakları için mevcut oyunlarına Trabzonspor’u rahatsız edecek sıradışı kapanmalar ekleyebilirler.

Kral’a önlem alınır

Trabzonspor oyuncu kadrosu, oyun şablonu ile karşılaşmanın mutlak favorisi Ankara’da. Kendi oyununu oynarken öne geçip skor yakalamak adına da arayışlardan asla vazgeçmiyor. Sörloth’un adeta boş geçtiği maç yok. Bu karşılaşmada da öne çıkacaktır. Bu durum ona ekstra önlem alınacağı öngörüsünü de güçlü kılıyor.

Benzer hatalar yapmaz

Pereira ve Novak’ın yükselen formları da bu oyuncunun performansı için önemli gelişmeler. Sezonun ilk karşılaşmasında kaybedilen puan ve oyun anlayışı çok eleştirilmişti Trabzonspor’un. O maçtan deneyimliler. Bu kez benzer hatalar yapılmayacaktır. Gençlerbirliği’nin puan durumu, sıralamadaki yeri rakiplerine asla doğru bilgiler vermiyor bence. Puan almak, bunu büyük ve iddialı takımdan almak onlar için ayrıca motivasyon kaynağı olacaktır.

Ön plana kim çıkar?

Sörloth artan form durumu ile müthiş caydırıcı bir forvet olduğunu göstermeye devam ediyor. Sahada güçlü duran, rakip oyuncu sertliklerinde asla düşmeyen, yılmayan müthiş bir profesyonel. Ahlaklı bir oyun anlayışı rakiplerinin sertlik dozunu daha da artıran unsur oluyor. Hakemlerin bu durumu görmemesi ise soru işareti!

Bu istatistiğe dikkat!

Öne geçtiği maçlarda en fazla puan kaybeden iki takım karşılacak. Gençlerbirliği öne geçtiği maçlarda 15 puan kaybederken, Fırtına ise 14 puandan olmuştu.

Kısa mesaj

Trabzonspor her iki kulvarda, geniş kadrosuyla hedefi olan, en uç noktaya ulaşmak için emin adımlarla ilerliyor. Geçen yıldan işaretleri verilmişti. Şimdinin konusu değil yani. Planlama meselesi. Doğruların birbirine eklenmesi meselesi süreç... Başarının da anahtarı bu değil midir?

Şiddetle puana ihtiyaç duyan takımlarla oynamak zordur. Gençlerbirliği takımının gücü nispetinde aldığı sonuçlar rakipleri için caydırıcı ve önceden kestirilmesi zor durumlar içeriyor. Deneyimli teknik adam Hamza Hamzaoğlu’yla bir kazanıp, bir kaybeden, özellikle iç sahada farklı, dış sahada farklı Gençlerbirliği izlediğimizi söyleyebilirim. Ön tarafında üretken oyuncuları ile çok gol atan ve fakat çok da gol yiyen bir takım.

Kaliteli ayaklar arttı

Trabzonspor’un ligde ve kupada moral kazandığını ve bu doğru oyununu da devam ettireceğini düşünüyorum. Kaliteli ayaklarının sayısı devre arasında arttı. Stopere takviyeler geldi. Takviyeler, mevcutların formalarını kaptırmamaları adına daha fazla çalışmaları, gelişim göstermeleri anlamı da taşıyabilir. Rekabet denen şeyin takım içinde bir çok mevkide gözle görülür gelişimler izletmesini bekliyorum. Kupada, güç ve kalite farkı deyip geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir skor elde etti Trabzonspor. Geçmişte ve bu kupa sezonunda dahi türlü olumsuz oyunlarına şahitlik ettiğimiz Trabzonspor’un ‘ders alan’ bir takım olduğunu düşünüyorum.

Amaçlandığı gibi...

İşini baştan sıkı tutan teknik adam ve oyuncu grubunun net skorla işini Erzurum’a bırakmama gayreti önemliydi. Her iki kulvarı da ciddiyetle ele almak anlamına geliyor bu durum. Trabzonspor’un bu turu geçer ise zorlu maçlar oynayacağı da düşünüldüğünde ilk maçta önemli yol alınması gerekiyordu. Oyuncularını görme, yenileri alıştırma adına Erzurum maçı amaçlandığı gibi tamamlandı.

Forma, Zigana geçidinde

Giulherme büyük transfer başarısı. Oyuncunun bir çok bölgede yükü hafifleteceği düşünülen durumdu. Yine bu oyuncunun gelişiyle orta alan? Kanat ve sistem anlamında da değişimler bekliyorum. Ndiaye ve Guilherme bir de Sosa orta alanda değişik görevlerde kullanılacak gibi. Forma, Zigana geçidinde adeta. Ulaşan bırakmayacak. Bırakan bir daha zor giyecek gibi. Bu yarış içinde yaşanacak iç yarışın kazananı da Trabzonspor olacaktır. Ekip çalışmalarının kaçınılmaz gerçeğidir bu. Rekabet kazandırır.

Ligde kazanan kadroda değişikliğe giden Hüseyin Çimşir kupada tur için avantajlı skoru cebine koymasını bildi. Geçmişte yaşanmış; hatta ve hatta daha bir tur evvel direkten dönmüşlük söz konusuyken bu gövdeli galibiyet önemliydi. Kupa sürprizlerine alışık ülke futbolu artık risk kaldıramayacak derecede ciddiyet istiyor. Ve tüm takımlar, teknik adamlar, taraftarlar da durumun pekala farkındalar. Tribün desteği bunun en büyük kanıtı gibiydi.

Guilherme’nin takıma adaptasyonuna, Ndiaye’nin aynı şekilde arkadaşlarına alışması açısından da önemli bir fırsat maçıydı. Guilherme, ne kadar önemli bir transfer olduğunu daha iki maça çıkıp gösterdi. Ve tabii Sörloth, nazarlık performans...

Kenetlenme söz konusu

Trabzonspor geniş ve rotasyona uygun oyuncu portföyü ile; sakatı Abdülkadir Ömür’ün de Mart gibi döneceği düşünüldüğünde büyük yarışların iki kulvarda da iddialısı olacağını dün akşam da gösterdi. Erzurum takımının kendi liginde iddialı olduğu; kupada elediği Beşiktaş takımı karşısında da yaptıkları düşünüldüğünde, turun daha ilk maçta Erzurum’a bırakılmaması gerekiyordu Trabzonspor için. Öyle de oldu. Trabzonspor as ya da yedekleriyle bir ritim yakaladı. Kazanma ve kenetlenme söz konusu! Bu çok önemli.

Trabzonspor’un iki kulvar için önemli bir kadrosu var, sakatlar da iyileşti. Ancak B.B. Erzurumspor’un Beşiktaş’ı elediğini ve oynadığı futbolu düşünürsek tur çantada keklik değil. Özellikle rövanşta Erzurum’daki zorlu hava şartları öncesi avantajlı skor şart.

Devre arası sonrası ve erteleme maçı derken Trabzonspor, Fenerbahçe karşısına ‘maç temposu eksikliği’ olarak da çıkmanın dezavantajını yaşadı. Nwakaeme gibi en önemli hücum organizatöründen de yoksunluk elbette ev sahibi takımın bir başka olumsuz durumu idi... Bu oyuncunun marifetleri, caydırıcı özelikleri düşünüldüğünde nasıl bir etkilenme olabileceğini iyi hesap etmek gerekiyor.

Sörloth hükmetti

Erken gole rağmen Sörloth’un oyuna hükmetmesi, sorumluluk alması, inisiyatif kullanması, Trabzonspor’un rakip alanda sık görülmesini sağladı. Serdar Aziz’in temaslı, kartsız, sert oyunu dahi Sörloth’u oyundan düşüremedi. Takımı adına galibiyeti getiren en önemli aktör oldu Uğurcan’la birlikte.

Kadro iki kulvara yeter

Ligi ve kupayı hedeflediğini; daha UEFA Avrupa Ligi’nde ‘sakatlıklar’ sonrası mecburi veda ile ayrılarak ilan eden bir Trabzonspor var. İki kulvar için önemli bir kadrosu var Trabzonspor’un. Sakatlar iyileşti. B.B. Erzurumspor’un, Beşiktaş’ı elediği, elerken de oynadığı pozitif oyunu düşündüğümüzde tur çantada keklik değil. Erzurum’daki hava şartları düşünüldüğünde ilk maçtan avantajlı skorun elde edilmesi gerekiyor.

Çok rotasyon kaldırmaz

Bir de ikinci Denizli maçı sonrası aslar kenarda bekledi ve sonradan oyuna girdi. Oyuncu dinlendirme işi kafa karıştırdı. Baştan işi sağlam tutacak kadro ve skor kupa için daha anlamlı hale geldi denilebilir. Büyük rotasyonları kaldıramayacak kadar ciddi maçlara sahne oluyor kupa maçları. Yükü dengeli dağıtmak adına kadro tercihi önemli.

Orta sahaların maça damga vuracağını düşünürken bunun 'kolay geçilmeleri' şeklinde olacağını tahmin edemedik. Büyük maçların çok ve erken golle başlaması oyunda heyecanı arttıran en önemli unsur. Dün gece de Trabzonspor’un daha oyuna ısınamadan maç başında yediği gol, orta alan geçişlerinde rakibine adeta ikram gibiydi. Gol sonrası çok benzer pozisyonlar da veren Trabzonspor yediği baskıyı uzun toplarla kırmayı denedi ve atacağı gollerin de sinyalini vermiş oldu. Sörloth’un özellikle devreye girmesi, sorumluluk alması sonrası Trabzonspor’un da golleri geldi. Topu alışı, adam eksiltişi, gol becerisi ile takımının umudu oldu. Hamlelerine Guilherme ile başlayan Hüseyin Çimşir ondan aldığı verimi Sturridge'le bulamadı. Yüksek tempo nedeniyle her iki oyuncu grubu da son bölümde oyundan düştü.

Maçın adamı:

Kesinlikle Sörloth. Lakin Uğurcan ve Campi’nin maç içerisinde rakip ataklarını savuşturmaları galibiyette en az Sörloth kadar baş aktör olmalarına sebepti.

Maçın olayı:

Yükselen gerilimi bu kez doğru yöneten şehir ve Trabzonspor tribünleri... Karşılaşmanın en önemli olayıydı olaysızlıkları!

Maçın sorusu;

Trabzonspor takımında Sturridge’nin büyük maç kazandırması, daha fazla sorumluluk alması için ilk 11 mi başlaması gerekiyor?

Kisa mesaj;

Trabzon şehri ve Trabzonsporlular'ın şampiyonluğa inanmış olmaları ve oyunun önemli bir parçası olduklarını düşünmeleri. Geri düşen takımlarına büyük destek vermeleri sezon sonu için önemli 'buradayız' işaretiydi.

Önce Ndiaye transferiyle önemli bir nokta transfere imza atıldı. Akabinde, Guilherme takviyesine iki de stoper transferi eklendi. Stoper konusu Türk futbolunun genel bir sorunu oldu. Özellikle büyük takımların önde oynama istekleri, gelenekleri, arzuları takım savunmalarının mecburi geri plana itilmesine neden oldu. Buna diğer takımların da ön tarafta atletik, kreatif oyuncu tercihleri eklenince problem ortak sorun haline geldi. Bakalım her iki yeni stoper Trabzonspor’a neler katacak.

Bekleri formda olursa...

Nwakaeme’nin cezalı duruma düştüğü, deprem nedeniyle ertelemenin de yaşandığı maç sonrası, cezanın ilk resmÓ maçı Fenerbahçe karşılaşması oldu. Nwakaeme, Trabzonspor’un hücum organizasyonlarında rakip eksilten, gole direkt ya da dolaylı katkı veren bir oyuncu. Yokluğu elbette Trabzonspor için dezavantaj. Ancak alternatif oyuncuların o bölgede farklı özellikleriyle ön plana çıkacaklarını düşünüyorum. Bekleri formda olduğunda ülkenin en iyileri olan Trabzonspor’un orta alan ve hücum hattı o isimlerle ayrı bir çehreye bürünebiliyorlar.

Rakip alana yıkıyorlar

Fenerbahçe takımının ise son haftalarda yakaladığı yüksek form düzeyi söz konusu. Orta alanda özellikle Ozan ve Gustavo ve önlerinde Kruse oyunu rakip alana yıkma konusunda oldukça mahirler. Bu nedenle orta alanda büyük bir hakimiyet savaşına tanıklık edeceğiz gibi. Diğer tarafta Obi Mikel, Sosa, Ndiaye ile ligin en önemli orta sahalarından birine sahip Trabzonspor var. Yükseltilen gerilimi normal seviyeye çekerek saha ve seyircisini avantaja dönüştürecektir Trabzonspor. Bir klasik olan ‘oyuncuların birebir kıyaslanması’ geleneğine hiç girmiyorum. Zira öyle olunca beraberlik çıkıyor fotoğrafta.

Ön bölgede oynayan oyuncularla ilgili bakış açılarımız genelde oyuncuların ‘teknik becerilerine’ odaklıdır. Guilherme’nin Malatya performansına teknik becerileri üzerinden değil de oyun içindeki etkinlikleri üzerinden farklı bir bakış açısı geliştirmemiz gerekiyor. Zira bu oyuncunun saha içerisinde kale hariç neredeyse tüm mevkilerde sıklıkla kullanıldığını hatırlayalım.

Kanat özelliği biliniyor

Hatta Legia Warşova’da bir kaç maç sol bek oynadığını biliyoruz. Numaralarla ifade etmek gerekirse; altı, sekiz ve on numara oynuyor oyuncu. Kanat konusu zaten en bilindik özelliği. Böylesi teknik becerisi yüksek olup, mücadele anlamında da yüksek performanslı, kaybetmeye tahammülsüz oyuncu transferi devre arası da düşünüldüğünde büyük iş.

Trabzonspor’a hayırlı olsun.

Elazığ ile Malatya şehirlerimize büyük geçmiş olsun. Allah’tan yaralılarımıza şifa, vefat edenlerimize de rahmet diliyorum. Acıların bizi birleştirdiği, birleştirmesi gerektiği bu günlerde futbol üzerine yazılacak ayrıştırıcı senaryoların gündemimizi meşgul etmesinden duyduğum üzüntü ve utancı baştan belirterek devam etmeliyim.

Elazığ ve Malatya şehirlerimizin yaşadığı deprem felaketi sonrası enkaz kaldırmak, enkaz altında can aramak, can ve nefes bulmak için seferber olundu. Dualarla da hepimiz katkı verebilmeye çalıştık uzak olanlar olarak. Deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik. Deprem ne demektir, artçıları ne demektir bilimin ışığında aydınlandık bir kez daha! Büyük depremlerin öncüsü olduğu gibi sonrasında da artçılarının olduğunu yaşayarak yeniden gördük. Halen devam eden, edecek olması da bilimsel bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor.

Sarsıntılar sürüyor

Yazmaktan ve konuşmaktan utanç duyduğumu tekrar ederek devam edeyim; Malatya- Trabzonspor maçı ertelendi TFF tarafından. Türlü açıklamalar okuduk. Elazığ-Malatya arası 100 km uzaklık gösteriyor haritada. Malatya’ya da ya da Malatya’ya yakınlığı 40 km ile ifade edilecek birçok artçı deprem de oldu, oluyor. Bugün bile açın bakın ilgili sitelere...

Malatya’da sarsıntılar devam ediyor arkadaşlar. O enerji çıkana kadar da devam edecek... Malatya’da artçılar olurken, yanı başımızda bir nefes alış için sessizlik istenirken, stadyuma insanları nasıl toplayacaktık?

O maç oynanmazdı!

Hadi bir senaryo da biz yazalım şimdi! Güvenlik nasıl sağlanacaktı? Deprem ya da sarsıntı anlarında (artçılar) oluşacak panik durumlarında bir kişinin burnu dahi kanasa sorumlu kim olacaktı? Kim bu sorumluluğu üstüne alabilirdi? Yapmayın! Bin türlü senaryo konuşuluyor şimdi. Büyük maç var ve normalleşti bu durum. Yan tarafta yas varken, ‘artçı’ risk varken o maç oynanmazdı.

Tekli talep değil

Gerçek olan tek şey öncü-artçılarıyla ve de ‘acılarıyla’ deprem ve ona ait enerjidir... Özetle; böyle bir ertelemenin ya da oynatma durumunun kararını kulüp başkanlarının tekli talepleri ya da uzlaşıları değil; güvenlikten sorumlu birimlerin de oluru alınarak TFF tarafından verilmiş olduğunu düşünmekteyim...