Arama

Popüler aramalar

‘’Zorlu viraj başlıyor‘’

Beşli savunmanın önünde üçlü ve önlerinde iki önemli oyuncu daha. Topu rakibe verip, adeta bekleyen, uygun ortam oluştuğunda da hamlesini yapan bir takım Gaziantep. Rakibinin ‘geniş alanda’ oynamasından ziyadesiyle mutlu olduklarını oynadıkları maçlardan biliyoruz. Beşli savunmanın iki kenar bekinin hücuma etkili çıkışları söz konusu. Orta alandan Güray ve Maxim’in yukarıda bahsettiğim uygun ortamları bulmak üzere hazır beklemesi ise en bilindik özellikleri.

Radikal değişim olmaz

Çok kolay pozisyon bulan, çok kolay pozisyon veren, çok atan, çok yiyen bir takıma karşı Trabzonspor ne yapacak? Trabzonspor’un oyununda radikal bir değişim olacağını beklemiyorum. Yine önde olacaklar... Sürekli pozisyon ararlarken, rakip alanda geçirdikleri süre boyunca uzun ve geniş bir görüntü vermeleri muhtemel. Geniş alanda oynadığı herkes tarafından bilinen Trabzonspor’un bu özelliğini elbette avantaja çevirmek isteyecektir Sumudica...

En ciddi engel...

Trabzonspor’un mevcut oyununa en ters takım belki de Gaziantep takımı. Haliyle Hüseyin Çimşir ve ekibinin gol ararken, savunmada ya da savunurken rakibinin hücum silahlarına tedbirleri merak konusu. Gaziantep takımının ön taraftaki ikilisi Kayode ve Twumasi’nin geniş alan oyuncusu olduğunu unutmamak gerekir. Gaziantep’in Trabzonspor’un şampiyonluk yolundaki en ciddi engellerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bunu söyleten de; her iki takımın oyun özellikleri, sistemleri, kurgularının birbirine zıtlığı belki de...

Bu istatistiğe dikkat

8 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan Karadeniz ekibi bu periyotta 26 gol kaydetti.

Kim ön plana çıkar?

Sörloth demekten yorulmuş olsak da; Sörloth... Trabzonspor’da hedefe kilitlenmiş o kadar çok oyuncu var ki, her isim öne çıkabilir. Sürpriz olmayacak bir başka isim de Abdülkadir Ömür... Aldığı sürelerde temposu müthişti.

Kısa mesaj

Trabzonspor kazanma geleneğini, seri galibiyet alışkınlığını yerleştirdi bünyeye... Kupada büyük maç mücadelesine ait üst düzeylilik, akabinde Gaziantep maçı, arada Malatya; sonrasında da Başakşehir’le şampiyonluk mücadelesi. Bu trafikten hasarsız çıkmanın önemi sezon sonunda anlaşılacak bir durum.

07 Mart 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Estetik oyunu ertelemek...‘’

Antep takımı rakipleri için çok özel bir problem oldu hep... Kağıt kalem elde, düşünmeyi, çözülmeyi bekleyen son derece zihin açan, kafa yorduran, terleten ama geliştiren bir özel problem... Çok farklı yerden, çok beklenmedik yerden gelen anlık şok soru gibiler... Çok gol de yer... Çok pozisyona da girer.. Atar da... Bilinmeyenleriyle, teknik adamı ile çok özel bir takım... Gerek davranışları, gerek taktik anlayışı ile farklı bir görüntü veriyor. Üçlü ya da beşli savunma ile görebilirsiniz onları... Oyun geliştirmeniz gerekiyor bu nedenle. Trabzonspor özellikle Rize maçının ilk yarısında, Fenerbahçe kupa karşılaşmasının ilk yarısında problem çözmekten uzak 45 dakikalar oynadı. Bu durum hem olumlu hem de olumsuz değerlendirilebilir. Maç öncesi kurgu ya da planlama iyi gitmedi, rakip çalışmadığın yerden sordu (geldi) gibi bir kolay değerlendirme pekala yapılabilir.

Siyahla beyaz gibi

Diğer taraftan da problemi ilk yarıda görüp çözemese de, ikinci yarılarda rakibi iyi analiz ettiği sonuçlarına da pekala ulaşılabilir. Birbirinden siyahla beyaz kadar iki farklı görüntü vermesinin başka bir sebebi olabilir mi? Trabzonspor için ezbere yapılan ya da yaptığımız takım boyunun uzunluğuna atıf kısmını görünen o ki sezon sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz.

O konunun kısa vadede ya da sezon devam ederken radikal bir çözüme kavuşmayacağı kabulüyle yeni şeyler söylemek gerekiyor olabilir. Bu oyuncu grubu, bu kadro kurgusu ve yerleşik oyun anlayışıyla kazanma kültürü varken, oyun planı üzerinde büyük değişiklik yapmaya kalkmanın riskini kimse alamaz diye düşünüyorum.

Çünkü takım yorgun

Hüseyin Çimşir ve teknik ekibin saha içinde tempo yapma, dinlenme sürelerini belirlerken özellikle iç sahada seyircisinin konuya müdahil oluşlarını da yönetim bazlı bir çalışma ile organize etmesi gerekiyor. Nerede, ne zaman, ne yapılacağı gibi ‘takımla senkronizasyon’ işi sezon boyu kısalırken mutlak surette çözülmeli... Gaziantep karşısında yine ekonomi modunda ihtiyacı kadar skor üretme planı bile izleyebiliriz. Erteleme maçı öncesi kupa yorgunu bir takım için sonuca odaklanma, güzel ve estetik oyunu erteleme seçeneği görürsek şaşırmayız.

06 Mart 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kabul edilebilir oyun...‘’

Bir lig maçında oynanan oyunu yazmakla, iki ayaklı bir kupa maçının ilk ayağında oynanan oyunu yazmak arasında fark yok. Tek fark oyunun strateji kısmında düşündürdükleriniz olabilir. Neyi, neden yaptığınız konusu önemlidir. Dün oyunu oynarken, bir maç sonrasını ve aynı anda bir kulvar sonrasının da hesabını yapıyor olduğunuzu düşünüyoruz. Yoksa bu karşılıklı tuhaf oyunun mantıklı izahını bulmak güç. Trabzonspor evinde kazanmasını bildi. ‘Galibiyet galibiyettir’ dedi... Fenerbahçe ise deplasmanda umut golünü atarak İstanbul’a döndü. Karşılaşmanın ilk yarısında her iki takımın da yaptığı düşük tempoyu temkinli, korunaklı, hesaplı düşünmeye bağladık. Trabzonspor’un sezon boyunca bu oyunu oynadığını düşünsek bile kupanın bu ilk ayağında bunun kabul edilebilir olduğunu söyleyebiliriz. Yaşadığımız acı günler nedeniyle; hiç kimsenin havasına giremediği bu karşılaşmanın oyuncuları da negatif etkilediğini düşünüyoruz. İkinci yarıda ön alan baskısı ve Sörloth’un golü oyunu izlenebilir, keyif alınabilir hale getirdi. Her iki takımda umudunu ikinci maça taşıyacak golleri bulmuş oldu özetle...

Gecenin sorusu

Ekuban’ın sakatlığı ya da oyuncunun herhangi bir talebi yoksa neden çıktığı anlaşılamadı.

Maçın starı

Trabzonspor adına yine Sörloth ve ilave olarak Guilherme... Fenerbahçe adına ise Gustavo, karşılaşmanın da en iyisiydi denilebilir...

Maçın olayı

Özünde bu kadar düşük tempo, düşük gerilimle başlayan bir karşılaşmanın bol faullü, erken değişikliğe sebep olabilecek sertlik üretmesi...

Kısa mesaj

Milli duyguların bu kadar yoğun yaşandığı bir dönemde oyuncuların saha içerisinde sertlik yaşasalar dahi asla çirkin bir görüntü vermemiş olmaları alkışlık durumdu.

04 Mart 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En büyük rakip kim?‘’

Kulvarlar arası geçişlerde ciddi konsantrasyon eksikliklerine bağlı kayıplar yaşanabiliyor. Kupa ve lig mesaisinde iddialı olmanın verdiği sorumlulukla; her maçınızı ideal ya da ideale yakın kadrolarınızla oynama gibi bir zorunluluğunuz söz konusu. Buna bir de ezeli rekabet motivasyonu eklendiğinde teknik adamlar için asıl imtihan başlamış oluyor. Bu aşamadan sonra bir teknik ekipten çok öte; bir strateji uzmanlar grubu olmanız gerekiyor.

Psikolojik üstünlük

Hem kupanın iki ayağına ait oyun ve oyuncu tercihleriniz, hem de bir sonraki lig maçı için sakınma yöntemlerinizi doğru kurgulamanız gerekiyor. Ligde oynanan karşılaşmanın harareti düşünüldüğünde ilk defa bir Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması öncesi bu denli bir sessizlik görüyor olabiliriz. Ortamın normalleşmesi elbette istediğimiz bir durum... Ersun Yanal’ın ayrılması fakat takımının başında son maçına Trabzon’da çıkacak olması farklı bir motivasyon getirebilir. Trabzonspor için ligde ezeli rakibine karşı kazanılan maçın psikolojik üstünlüğü ve rahatlığı ile sahaya çıkılacağı düşünülebilir.

Taraftar gücü...

Son iç saha maçında Rizespor karşısında siyahla beyaz kadar farklı iki yarı izlemiştik. Maçın bence en çok dikkat çeken ya da dikkat çekilmesi gereken konusu tribün reaksiyonlarıydı. Trabzonspor bir çok konuda ezeli rakipleriyle yarışırken en önemli gücünü rakipleri gibi arkasına alabilmiş değil. Oyuncuların durumdan hayli rahatsız olduğu konuşuluyor... Aslında, Sosa ve Sörloth’un kameralardan ekranlara ulaşan görüntüleri çok şey anlatıyor. Hedefe koyduğu bazı oyuncularını maç oynanırken, maç öncesi ya da sonrası fark etmeksizin bitirme noktasına getiren taraftarları var Trabzonspor’un. Her iki kulvarda da yarışırken gölge eden ama farkında olmayan. Oyuncu grubunun en büyük rakibi olan.

03 Mart 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Reaksiyoner takım olma becerisi‘’

Muhteşem geri dönüş dersek klasik bir ifadenin içini çok sağlam doldurmuş oluruz... Trabzonspor ilk yarısını neredeyse sıfır verimle heba ettiği karşılaşmanın ikinci yarısında ise; adeta işin ciddiyetine varmış gibiydi. Bu işin ciddiyetine varma durumuna seyirci farkındalığı da eklenince ortaya bambaşka bir tablo çıkmış oldu. Bir oyuncunun aslında çok oyuncu olduğunun net bir ispatı gibiydi Nwakaeme’nin oyuna dahil oluşu... Onun oyuna dahil olmasıyla sol taraftan etkili atakların gelmesiyle Rizespor defansının da ritmi bozulmuş oldu. Ndiaye’nin müthiş oyunu da Nwakaeme’nin katılımıyla daha da kıymetlenmiş oldu. Öne geçince baskı yiyen, geri düşünce de büyük reaksiyon veren bir takım Trabzonspor. Dün akşam Trabzonspor’un çıkarması gereken derslere eminim yenileri eklenmiş oldu. Oyuncu tercihleri, oyun anlayışı gibi...

Gecenin sorusu

Nwakaeme oynayacak durumda ise neden sahada yoktu?

Maçın starı

Tartışmasız Nwakaeme... Oyuna dahil olduktan sonra bir oyuncunun takımının kaderini nasıl değiştirebileceğine tanıklık ettik.

Maçın olayı

Abdülkadir Ömür’ün uzun bir ara sonrası dönüşüydü. Oyuncu süre almaya başladı ve hücum hattı daha da zenginleşecek anlamı taşıyor bu. Ve rekabetin büyük olacağına işaret...

Kısa mesaj

Seyirci şampiyonluk yolunda takımın en önemli yardımcı aktörü olmaya devam edebilecek mi? Psikolojiyi yönetebilecek mi? Rakipleri bu konuda misafir takımlara adeta nefes aldırmazken, sahadaki oyuncuların işlerini daha da kolaylaştırırken, onlar rakiplerinin tribünlerini bu yardımcılıkta geçebilecek mi?

01 Mart 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Fırtına zamanı‘’

Her hafta sezonun kalan maçlarına dair yeni yeni planlamaların yapılacağı bir döneme giriyoruz. Trabzonspor geçen hafta çok çok önemli bir deplasmandan çok stratejik ‘bir’ puanla döndü şehrine... Haliyle tıpkı rakipleri gibi Trabzonspor da kayıplarını, kazançlarını her hafta yeniden değerlendirip mini hedefler, kısa seriler belirleyecektir kendine. Beşiktaş maçı için de; sezon sonu planlamasına dair kabul edilebilir hedefin en az bir puan olduğu düşünülebilir. Beşiktaş maçında istenen oyun oynanamasa da, bir puanla dönülmesi hali; yıpratıcılığı düşük bir durumdu. Sezon sonuna kadar tüm maçların kazanılması kabul etmemiz gerekir ki zor ya da düşük olasılıklı durumdur.

Zor geçecek

Kaybetmek yıpratırken, beraberlikler durumunda ise; ev sahibi, misafir takım durumu idare eder, mevcudu da korur derbilerde. Şimdi Rizespor karşısına da yeniden bir yükseliş, kazanma alışkanlığını tekrardan yakalama ve seri galibiyet başlangıcı gibi motivasyon araçlarıyla çıkacak Trabzonspor. Rizespor’un puan sıralamasındaki konumu, geçen haftaki son dakikalarda gelen mağlubiyet hali karşılaşmanın zorluk ve önemini artıran önemli faktörlerden.

Rize’nin de ihtiyacı var

Şampiyon olabilmesi için evinde puan kaybına tahammülü olmayan Trabzonspor karşılaşmanın mutlak favorisi. Defansif uygulamaları, hücuma hızlı çıkış oyunları ile kazanan ya da kolay mağlup edilemeyen Rizespor’un da mutlak puan hedefi var. Haliyle güzel bir karşılaşma, çetin bir mücadele bizi bekliyor. Yine çok gol olacak gibi..

Ön plana kim çıkar?

Trabzonspor’da öne çıkacak isimlerin başında Sörloth’un geleceğini öngörmek zor değil. Eminim İsmail Kartal ve ekibi de onunla ilgili hayli mesai harcamıştırlar bu hafta.

Kısa mesaj

Sörloth ve Uğurcan’ın bir çok maçta kahramanlaştıklarını unutmayalım. Bu durumun övgü ile birlikte bir yergi halini de ortaya çıkarması önemli. Bakalım bu karşılaşmada neler değişecek?

29 Şubat 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Ders alınmışsa kazanç büyük!‘’

Trabzonspor sezonun ikinci yarısında iki kulvarda da yoluna devam ediyor. İki kulvarda da iddialı olabilmenin olmazsa olmaz koşulu elbette geniş kadronuzun olması.

İlk yarıda UEFA Avrupa Ligi’nden sakatlıkların niteliği ve çokluğu nedeniyle bir mecburi vazgeçiş yaşanmıştı. Aklıma gelmişken o dönem sakatlıklardan bu kadar çeken Trabzonspor’un önüne bu kez de milli duygular üzerinden gelinmişti. İyileşememiş ya da iyileşmeye başlamış, iyileşme aşamasında ve de henüz maç eksiği olan oyuncularını neden sahaya sürmüyor diye garip ve hesaplı baskılar yapılmıştı. O dönemi de yarışın içine dahil etmemiz, unutmamamız gerekiyor. O dönemin garip ve acımasız eleştirilerinin de bu günlerin sıralamasına etki amaçlı olduğunu düşünüyorum.

1 puan kayıp değil

Trabzonspor, Beşiktaş’la oynadığı maçtan öyle ya da böyle bir puan çıkardı. Kalan tüm maçlarını elbette kazanması beklenen bir durum değildi. Taraftarlar tüm maçların kazanılmasını isteyebilir ama teknik ekibin planlamasında puan kaybı hesaplara dahildir diye düşünüyorum. Trabzonspor’un kalan maçlarında hangi karşılaşmalardan, ne çıkarabilirim hesabında İstanbul’dan birer puan çıkarmak önemli bir yer ediyor olmalı. Beşiktaş sınavı bu anlamda eşik maçlardan biriydi. Eksiklerinizin çokluk ve nitelikli oluşu da kötü oyuna dahil durumdu.

İyi oyun ve tam takım...

Böylesi kritik eşik puanla geçildiyse, üzerine önemli tercihsel dersler de alınmışsa kazanımın büyüklüğü ileriki haftalara elbet yansıyacaktır. Eksik ve kötü oyunlarla puan kazanma geleneği önemli. Bir de iyi oyun ve tam takım halinde maçlara çıkıldığında neler olmaz ki? Trabzonspor taraftarı şimdilerde imtihanın büyüğüne giriyor. Vizeler azalıyor, finaller geliyor. Kafası hâla eskide kalan sosyal medya hesaplarına dikkat kesilmeli! Oyuncularını, anlık reaksiyonların çok ötesine geçen operasyonel ve organize hareket işlerle adeta bitirme aşamasına gelen hesaplara dikkat edilmeli.

İyiyi savunmak kolaydır!

Formsuz olabilirler ki ben de iştirak ediyorum buna. Ancak geçen yıl Şenol Güneş “Bu çocukları nasıl milli takıma almaz?” dediğiniz oyuncuları bugün siz kendi takımınıza layık görmüyorsunuz. İyiyi savunmak kolaydır. Kolaycılıktır hatta! Yok etmeyin mesele bu! Yarışta sakatlıklar, eksikler daha da olacak, teknik adamın işini zorlaştırmayın. Tekrar olacak ama yazalım yine... Camiaların kendine verdiği zararı, rakipleri birleşse veremez. Naçizane bizden söylemesi...

25 Şubat 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’En önemli eşik geçildi‘’

Trabzonspor için kaybetmemenin çok çok önemli olduğu bir karşılaşmaydı. Yarışın en önemli eşiklerinden biriydi. Bu özelliği ile bile karşılaşma başlı başına bir stres odağıydı. Oyuncuların da bu baskıyı hissetmesi kadar doğal bir durum yoktu.

İlk yarıda skor haricinde; topu ve üstünlüğü rakibine terk edip kaptığı toplarla uzun ya da kısa paslarla rakip defans arkasında ikinci golü aradı Trabzonspor. Baskı yediği anlarda mükemmel kurtarışlar yaparak takımını oyundan asla düşürmeyen Uğurcan Çakır ilk yarıda rakibinin arzusunu da kıran yegane isimdi. Golü golcüsüyle bulduktan sonra kalesini de kaptanı Uğurcan’la kapatan Trabzonspor ilk bölümü ev sahibi, misafir takım oyunu içinde tamamlamış oldu. Ancak ikinci bölümde baskıyı kırmakta zorlanan Trabzonspor 5 dakika içinde kalesinde iki gol gördü. Geri düştükten sonra reaksiyon gösteren bir takım olduğunu ise uzatmada bulduğu golle bir kez daha göstermiş oldu Trabzonspor.

Gecenin sorusu

Trabzonspor baskı yediği dakikalarda yine yeniden oyun üretmek, mevcudu geliştirmek zorunda. Sorun şampiyonluk baskısı mı?

Maçın starı

Sörloth yine golcülüğünü gösterirken, bir kez daha kendisine kürsüde Uğurcan eşlik etti...

Maçın olayı

İki kritik eksiği vardı Trabzonspor’un. Eksikleri de döndüğünde Trabzonspor başka bir takıma dönüşür.

KISA MESAJ

Trabzonspor yarışta belki de en önemli eşiği puan alarak geçmiş oldu. İstanbul, derbi, büyük maç psikolojisi zordur. Bir hikaye yazılıyorsa; hikayelerin ilgi çeken detayları olmalı. Dün geceki beraberlik golü gibi.

23 Şubat 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI