Arama

Popüler aramalar

‘’Takım taraftarlığından sıyrılma hızı‘’

Almanya karşısında üç kez geri düşmemize rağmen rakibe ısrarla “bu iş bitti” dedirtmemek teknik, taktik, oyuncu ve teknik adamla bazlı değerlendirmelerin çok çok ötesinde bir durum ortaya çıkardı. Bu nedenle büyük bir sevinç yaşanmasının çok sayıda kabul edilebilir gerekçesi söz konusu. Kabul edelim ki hazırlık maçlarını kötü oynama geleneğimiz kamuoyunda da bir alışkanlık yaratmış ve bu durum adeta kanıksanmıştı. Oyuncuların da bu havadan etkilenmesiyle bu tip maçları olsa da olur olmasa da olur kıvamına getirmişti. Harika bir oyuncu havuzumuz var. Evet bazı bölgelerimizde alternatiflerimiz kısıtlı. Ancak takım ruhu, taktik disiplin büyük umut verdi diyebilirim. Zaten Milli Takım söz konusu olduğunda kamuoyunun “Takım taraftarlığından sıyrılabilme hızı” başta olmak üzere; teknik adama inanç, oyuncu grubunun birbirine saygısı, öz disiplin harici çok bir şeye de ihtiyaç yoktur.

Yeniden umutla...

Almanya karşısında bir hazırlık maçını bu kadar kıymetlendiren elbette rakibin gücüydü de... Haliyle; tüm faktörler birleşince hatalarına rağmen umut veren bir Milli Takım sanırım hepimizin özlemiydi ve herkes Almanya karşısında bu umut ve asla bırakmama duygusuna hasretini giderdi. Şimdi gelsin Avrupa Uluslar Ligi, yeniden, umutla...

09 Ekim 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Gustavo'su olmalıydı!‘’

Transfer sezonu bitti, bundan sonrası teknik adamların takım kurma, takım yapabilme ve yarıştırma yeteneklerine kalıyor. Trabzonspor geçmişte şampiyonluklara oynarken adet bazında 13, 14 ya da 15 oyuncuyla yarışın içinde oldu. Elbette lig bu sezon upuzun bir maraton. Bu maratonda geniş kadro, alternatifli kadro her teknik adamın arzu ettiği durum olsa gerek.

Yeniden başlaması gerekiyor

Novak, Sosa ve Sörloth'un gidişi Trabzonspor'da birçok şeyin yeniden başlaması anlamını taşıyor. Newton'ın oynatmak istediği oyun, gelen futbolcular ve bu ligin gerçekleri düşünüldüğünde yapılan transferler bir bölge hariç yeterli gibi duruyor. O bölge orta saha. Açık konuşmak gerekirse Trabzonspor'un; bir Gustavo'su, Elneny'si ya da Biglia'sı mutlak olmalıydı.

Sonuçlar olmasaydı, umutlulardı

Hücum bölgesine takviyeler, orta alanda Baker, Flavio her ne kadar sakatlansa da Trondsen hamleleriyle yönetim üzerine düşen görevi yapmış gibi gözüktü. Adeta kanayan yara stoper bölgesi Edgar'ın uyumu ve son dakika Vitor Hugo hamlesiyle tedavi edilmiş gözüküyor. 4 haftalık süreçte maçlar oynanmasaydı ve sadece transfer dönemi yaşansaydı, eminim Trabzonsporlular, orta alan takviyesi haricinde transferleri sonuçlardan bağımsız olarak umutla karşılayacaktı. Ancak dört haftalık inişli çıkışlı performans, camiada ister istemez bir tedirginlik oluşmasının ana sebebi olabilir.

07 Ekim 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"Trabzon'un güçlü bir rakibi var"‘’

Fırat Aydınus, VAR’a çağırıldıktan sonra görüntüleri; "Çağırıldıysam mutlak penaltıdır" ön zannıyla yargılı bir şekilde izlemiş olmalı... Yoksa; bir çok açı ve bi çok tereddüt barındıran bu kombin hadisede Sumudica’nın da dikkat dağıtan, kırmızı ile sonuçlanan müdahaleleri de eklendiğinde; o kadar kısa süre içinde 'kimin bastığını-kimin topa ilk dokunduğunu-eli-omuzu-kuralları' analiz etmesi mümkün değil! Geçen sezon yaşananlar ve bu sezonun ilk dördünde olanlar; Trabzonspor’un her daim güçlü bir rakibi daha olacak şeklinde düşündürüyor..

04 Ekim 2020, Pazar 10:42
YAZININ DEVAMI

‘’Hastalığa çare üretemedi‘’

Karşılaşma Trabzonspor’un topa hakimiyetiyle başladı ancak bireysel performansların daha çok ön plana çıktığı görüldü. Özellikle Ekuban’ın ön tarafta golü aramasına rağmen arkadaşlarıyla çok da senkronize olamaması beklenen skoru ürettirmedi. Trabzonspor, topa sahip olduğunda etkili işler yaparken, topu kazanmada benzer etki yoktu. Özellikle Gaziantep savunmasının sağ tarafından geliştirilen ataklarda Afobe stoperler arasında kaldı.

Pozisyon vermedi ama...

VAR kararı ile gelen penaltı ile bir gelenek adeta bu sezonda devam edecek gibi. Gelenek, skoru artıramama, baskı yeme ve bir şekilde kalesinde gol görme hali. Trabzonspor bu karşılaşmada da geniş alan bırakma hastalığına tedavi yöntemi üretemedi. Pozisyon verdi mi? Evet vermedi ama özellikle defansta çoklu kalmaya çalışırken, orta alanda bekleme hali ve mukavemet gösterememek; Antep’in her hücumunu defansla karşı karşıya bıraktı.

03 Ekim 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Fırtına için zor sınav‘’

Kağıt üzerinde ve oynanan oyunun gözle görülür hali açısından bakıldığında; eksikliklerine rağmen ibresi yukarı doğru bir Trabzonspor takımı var... Puansızlıktan, üç puanla tanışma evresine kadar yaşanan süreçte yıpranma payı da düşüldüğünde ortada umut üretecek bir çok gelişme var... Geçen yılki takımın şampiyonluk kaybetmesi ve oyuncu kaybetmesi ile devam eden sürecin bir dalgalanma yaratacağı zaten beklenen bir durumdu, öyle de oldu. Yeni gelenlerin adaptasyonuna, sakatlıkların adeti ve boyutu da eklendiğinde bu durumun takım olma halini, süresini uzatacağı, skorlara da yansıyacağı kabul görür bir durumdu diye düşünüyorum. Trabzonspor’un rakibi Gaziantep için ‘ligin ters takımı’ ifadesini kullanmak yanlış olmaz. Türkiye’de tercih edilen genel oyun formasyonundan farklı bir anlayışla oynuyor Gaziantep FK. Zaman zaman sıra dışı sonuçlar almaları bu farklılığın bir sonucu gibi duruyor. Haliyle bu karşılaşma yeni kurulan Trabzonspor takımı için ciddi ve sert bir sınav olarak görülüyor.

Takım savunması kilit nokta

Geçmiş üç maçta topu geri kazanmada gösterilen reaksiyon bu maç için yeterli olmayabilir. Gaziantep takımı boş alanları hızlı ve efektif kullanan bir takım. Oyun formasyonları bu taktik anlayışı destekler nitelikte. Trabzonspor’un topa sahipken oynadığı oyun gelişirken, top rakipteyken davranışları da aynı oranda gelişmeli. Daha önce de bahsettiğim oyuncu profiline ihtiyaç var mı yok mu net olarak test edileceği bir karşılaşma bekliyorum

Kim öne çıkar?

Benik Afobe her ne kadar Sörloth’un yerine alınsa da Norveçli’den daha farklı tarzda bir oyuncu. Malatyaspor maçında attığı 2 golle özgüven kazandı ve bugün hücumda yapacakları yine çok önemli.

02 Ekim 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Mini resital‘’

Bozuk zemine rağmen...Newton iki stopere dönüş yaptı, Flavio, Baker, Abdulkadir Parmak'la da hem dinamik hem de estetik bir orta üçlü oluşturarak maça başladı. Kalecisi Uğurcan'dan itibaren ayağa ve ısrarla oynama gayretinde bir Trabzonspor izledik. Mevcut ekonomik koşullar da göz önünde bulundurulduğunda; çok önemli oyuncuların Trabzon'a getirildiğini düşünüyordum. O oyuncuların adeta mini resitallerini izledik. Üstelik zeminin kötülüğü, Trabzonspor'un estetik oyununu ayrıca etkiledi. Başkalaşan, dönüşen, özetle yeniden başlayan bir Trabzonspor'un sezon ilerledikçe ritmini yakalayacağını düşünüyorum.

Özgüven açısından önemli

Şu haftalarda puan kazanmanın bile en az maç kazanmak kadar kıymetli olduğunu düşünürsek, bu galibiyet Trabzonspor'a ilaç gibi gelecektir. İlk galibiyet yönetim, teknik adam ve özellikle oyunculara özgüven açısından çok önemliydi.

27 Eylül 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Artık Fırtına zamanı‘’

Denizli’de eksiklerine ve yeni gelenlerin adeta ertesi gün maça çıkmalarına rağmen Trabzonspor, oyunun hakimi bir görüntüdeydi. Afobe ve Baker net şekilde ‘buradayız’ mesajı verdi. Newton’la ilgili fikir sahibi olmak için 4. hafta sonrasını görmek gerek. Ancak o sürece kadar Bordo-Mavililer, bu tip maçları kazanmak zorunda.

İlginç bir sezon başlangıcı yaşıyor Trabzonspor... Giden oyuncular, gelen oyuncular, sakatlar derken iki hafta geçmiş oldu... Kaybedilmiş 5, daha doğrusu kazanılmış 1 puan var. Geçen sezon şampiyon olan Başakşehir’in bu sezon lige kötü başlangıcı ve lig ikincisi Trabzonspor’un da kötü başlangıçları; geçen sezon sonunun mental yorgunluğu ile izah edilebilir mi? Üstelik Başakşehir takımı kadrosunu muhafaza etti...

Adem ve Tetteh’e dikkat

Gelelim bugünkü maça... Malatyaspor, geçen sezon yaşadığı travmayı yeniden yaşamak istemiyor. Bunun için de işi sıkı tutup ve kazanabildiği her puana altın değerinde bakacaktır. Ligin deneyimli teknik adamlar kategorisindeki hocası Hamza Hamzaoğlu da Trabzon deplasmanından kaybetmeden dönmek isteyecektir. İyi kapanıp etkili hücum silahlarıyla, hızlı ataklarla gol bulmak isteyeceklerdir. Özellikle Adem Büyük ve Tetteh gibi özel transferleri bu karşılaşmada öne çıkabilir.

Hakem konusu önemli...

Trabzonspor ise “mutlak kazanma” parolası ile 3. haftaya girecek... Denizli maçında eksiklerine ve yeni gelenlerin adeta ertesi gün forma giyip maça çıkmalarına rağmen oyunun hakimi bir görüntü verilmişti. İki haftaya da, geçen sezon olduğu gibi hakem tercihleri nedeniyle “mağdur” sıfatıyla başlamaları da kötü giderken dahi puan kaybetmelerinin önemli bir sebebi oldu. Bu durumun eski hakemlerin mutabakatla üzerinden birleştiği bir konu olması, sezon başı olması; Trabzonspor yönetiminin bu konuda daha da dikkatli uyarılar yapmasını gerektiriyor.

Sakatlar da dönüyor

Özellikle Afobe ve Baker ilk maçlarında ‘buradayız’ mesajı vermişlerdi. Flavio da dönüyor. Ve son dakika sakatların da oynama ihtimalleri, Trabzonspor’un karşılaşmayı kazanacağına dair görüşleri besler durumlar... Sanıyorum ilk 4 hafta sonunda Newton’un takıma dokunuşları hakkında tam fikir sahibi olacağımız bir dönem olacak... O nedenle Trabzonspor’da transferler tamamlansın, ortaya bir takım çıksın ki sonrasında “Bu takım Newton’un takımı” deme hakkımız olabilsin ancak bu zamana kadar bu tip maçların kazanılması artık şart.

26 Eylül 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Hamleler eksik kaldı‘’

Kabul edilebilir gerekçeleri sıralıyorum... Gidenlerin yerine gelenlerin sakatlıklarına, takımın kalan deneyimli isimlerinin de sakatlıklarının eklenmesi teknik adamın takım kurmasını zorlaştırdı. Sörloth’un gidişinin sürpriz oluşu, yeni transfer Flavio’nun da gelir gelmez cezalı duruma düşmesi teknik adamın hesaplamalarını bozdu. İki yeni oyuncuyu, böylesi kritik istatistiklerinizin olduğu deplasmanda kullanmak zorunda kaldı ve verim almaya çalıştı. Genç ve alt yapı ürünü oyuncuları bu tip kritik bir dönemde kullanma mecburiyeti vardı ve cesaretle sahaya sürdü. Buraya kadar tamam!

Plaza neden oynamıyor?

Şimdi de kabul edilmesi güç bazı gerekçelerde sıra...Oyuncu değişikliklerinin bu kadar gecikmesinin sebebi neydi? Rakibinizin 10 kişi kaldığı anlarda hamle yapılması beklenirken değişiklikler neden çok sonra geldi? Plaza bir 10 dakika dahi oynayamayacak durumda mı? Gördük ki, Edgar arka tarafta en iyi alternatif iken geçen hafta neden düşünülmedi? Sol tarafta Nwakaeme problem çözebiliyorken, orada kaldığı süre neden düşük?

Oyuncular hakemi yönetti!

Böylesi kritik bir deplasmandan her sonuçla dönülebilirdi bunu da kabul etmekle birlikte, dün doğru ve zamanlı hamlelerle maç Trabzonspor’un lehine sonuçlanabilirdi. Bir kaç kelam da karşılaşmanın hakemine olsun. Penaltıyı çaldın... Kısa bir süre sonra da elini kulağına götürdün ve oyunculara, VAR’ı “dinliyorum” dedin. Böylece VAR’ı da baskılayıp “çağırın beni” dedin. Ve gidip iptal ettin kararını. Serkan Asan’a da son bölümde yapılan penaltıydı. O da pas geçildi. Özgüvensiz hakemi sahada oyuncular yönetir. Öyle de oldu!

20 Eylül 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI