‘’Kora kor mücadele!‘’
Abdullah Avcı daha ilk 11’ini açıkladığında kamuoyunun beklentilerinin çok ötesinde bir şeyler düşündüğünü hissettirmişti bile. Hazırlık döneminin çalışmaları pratikte nasıl karşılık verecekti şimdi görülecekti. Önde oynayan, temaslı, rakip alanda daha fazla zaman geçirecek bir Trabzonspor vaaden Abdullah Avcı, 45 günlük arada verdiği sözleri de, çalışmalarının karşılığını da mükemmel bir galibiyetle taçlandırmış oldu. Son şampiyon adeta ligimize, 'Ben buradayım' mesajını vermiş oldu. Umut Bozok’u beklerken, Maxi Gomez’i ve Hamsik’i beklerken de Abdülkadir Ömür’ü kadroda gördük. Dikkat edilirse daha ilk düdükle Trabzonspor önde baskıyla başlayacağının sinyalini de vermiş oldu. Başlama düdüğüyle birlikte kenarlara uzun oynayan Fenerbahçe’ye santrada baskı ile başlanması dikkat çekiciydi. Kora kor bir orta alan oyunu ve tıpkı rakibinin bilindik oyunu olan, 'Önde baskı' modeli Trabzonspor’un oyunuydu artık.
Kaçan fırsatlar...
Siopis’in insanüstü performansı orta alanda ve önde baskıda büyük fark yaratırken, Bakasetas ona en büyük bağlantı ve destek oyuncusu oldu. Abdülkadir Ömür’ün, 'Bile' temaslı, gözünü budaktan sakınmayan oyunu Trabzonspor’un ilk yarıdaki net üstünlüğünün başlıca sebebi oldu. Sarı kartlar çıkarken Trabzonspor erken eksik kalır düşünülürken, Fenerbahçe 10 kişi kaldıktan sonra galibiyet golü geldi ve hamleler geldi, kaçan fırsatlar acabalar oluştururken Trezeguet farkı ikiye çıkarıp maçı da bitirmiş oldu.
‘’Kilit adam Marek Hamsik‘’
Bu tip karşılaşmaların birden fazla senaryosu yazılabilir. Maçın başlangıcı, ilerleyen dakikaları ve son bölümü birbirinden farklı olur. Tempo konusunda eleştiri alan Trabzonspor, Dünya Kupası arasında tempo kazanmış gibi göründü. Haliyle bugünkü Trabzonspor, bıraktığımız Trabzonspor olmaz... Fenerbahçe’nin oyunu hazırlık maçlarında da aynı şekilde devam etmişti. Haliyle o taraftan farklı bir oyun beklenmiyor. Karşılıklı tempolu oyun beklentimiz yüksek olunca, maçın son bölümlerinde nefeslerin tükeneceği düşünülebilir. Bu durumda da oyunu ‘hamleler’ şekillendirir. Kulübesi kuvvetli olan son bölümleri etkili oynar.
Rakibin şifresi belli
Abdullah Avcı analiz konusunda, maç öncesi hazırlıklar konusunda rüştünü gayet iyi ispat etmiş bir teknik adam. Haliyle Jesus’un takımının defans hattını öne çıkaracağı düşünülürse, Avcı bu durumu Trabzonspor lehine avantaja çevirebilir. Visca, Terezeguet hatta Bardhi gibi oyuncuları bu düz, çizgi defans hattının arkasına sıkça sarkarken görürsek şaşırmayalım. Fenerbahçe’nin ön alanda bu kadar etkili, bu kadar atak oynamasının da bir önemli sebebi bu önde kurgulanmış defans hattı. Bunun avantajlarını bir zaafa dönüştürmek Trabzonspor için rakibin şifresini çözme anlamı taşıyabilir.
Dünya Kupası’ndaki gibi...
Trabzonspor bugün alışılmışın dışında bir tempoyla başlarsa, Fenerbahçe de tempolu oynadığı için orta alanlar da kolay kolay karşılıklı geçişe izin verecek gibi durmuyor. Oyun kilitlenebilir uzun süre. Bu durum beklentilerin aksine kısır bir maç da izlettirebilir. Hamsik, Dünya Kupası takımlarını çekip çeviren liderler gibi bugün sahada futbol aklıyla fark yaratacak isimlerin başında geliyor. Zaman zaman sıkışacak oyunu o çözebilir, tempoyu ayarlayabilir ve müthiş futbol aklıyla bir anda her şeyi değiştirebilir.
‘’Yetecek oyun yetecek skor‘’
Trabzonspor, lige verilen uzun ve ciddi ara sonrası ilk önemli karşılaşmasını böylece oynamış oldu. Kazanıp turlamak çok önemliydi. Bunu oyunun başında garantilemeye gitmek önemliydi. Bazı oyuncuları uzun maraton öncesi bir daha görmek, şans vermek, geri bildirimleri not almak ve gereğini yapabilmek adına önemliydi. Türkiye Kupası kulvarının bu aşamasında oynayabileceğiniz en ciddi rakiplerden biriydi Samsunspor... Geçmişte büyüklerin bu kulvarda yaşadıkları tuhaflıklar, kaybedişler, zor kazanılan, yıpranılan maçlar henüz hafızlarda taze konular. Elbette akıllar, fikirler cumartesi akşamındaydı... Bu büyük maç düşünüldüğü için de Abdullah Avcı maça dengeli bir 11 tercihi ile başladı. Biraz rotasyon isteği, biraz da mecburiyetler nedeniyle ‘deneme-kontrol’ bir kadro yapısı dikkatlerden kaçmadı.
Naci 11’i zorlar
Hazırlık maçlarında oyun kurucu rolünü verdiği Gbamin’in sakatlanıp çıkması Samsun maçının planlarını bozmasa da hafta sonu için teknik adamı plan değişikliğine itebilir bir durum. Naci Ünüvar gösterdiği performans ile Abdullah Avcı’nın kafasındaki ideal 11’ini zorlayacak yegane isim olarak dikkat çekti. Hazırlık dönenimin en iyilerinden Arif Boşluk ‘altyapımız boşluğa mı düştü’ soruları sorulmaya başlanmışken bir güneş gibi doğdu adeta ve dün gece de oyuna dahil olup özgüveniyle dikkat çekti. Dün gece gücünü, kadrosunu ekonomik kullanan Trabzonspor için bu karşılaşma erken skor üretimiyle de tamamen ‘yetecek kadar oyun, yetecek kadar skor’ hedefliydi. Daha tempolu, daha sonuca odaklı bir Trabzonspor izleyeceğiz. İlk izlenim bu oldu.
‘’Bol alkışlı bir gece‘’
Çekya hazırlık maçı futbolda çok sık yaşanmayacak bazı şeylerin de özel gecesi oldu. Önce Cüneyt Çakır’ın 5 dakikalık veda yönetimine tanıklık ettik. Sonra ilerleyen dakikalarda tribünlerin 'Arda Arda' tezahüratlarına... Milli takım dün akşam; ilk kez forma giyenler ve deneyimliler olmak üzere iki farklı ruh halini sahaya yansıtacak 'Deneme' kadrosuyla sahaya çıktı. Bir hazırlık maçı için olması gereken de buydu. Deneyimliler kategorisinde özellikle Hakan Çalhanoğlu belki de sürekli onu eleştiri oklarına hedef yapan konuda bambaşka bir milli takım seviyesi gösterdi izleyenlere. İşte tam da ondan beklenen 'Sahiplenme' buydu. Oyunun lideriydi. Adeta bir futbol resitali sundu. Top kazanma dahil, futbolun mücadele ve estetik tarafına büyük katkı verdi. Attığı golle de adeta kendi hakkını kendisi teslim etti saha içinde.
Daha çok birlikte oynasalar...
Diğer deneyimliler kategorisinde Cengiz’le birlikte bence sahanın yıldızları oldular. Cengiz, mükemmel asistiyle Enes’in de şansızlığını kırmasına katkı verdi. Enes’in gol atması milli takımın 'Atanları' kısmında önümüzdeki sürece umutları artıran bir başka konu oldu. 'Tutanlar' konusunda bu kadar deneme ne kadar doğru bilemiyorum ama yediğimiz talihsiz gol oyunda mücadelemizi kırmadı. Talihsizlikler kabul edilebilir ancak mücadele etmeme, özellikle de savaşmamanın kabul edilir tarafı yok milli takımda. Dün akşam üçlü savunmamız, kenar oyuncularımız, acemiliklerimiz bize 'Daha sık birlikte olunursa' bir çok şeyi çözer bu milli takım dedirtti.
‘’Vasat bir 90 dakika‘’
Trabzonsporlular için ‘İyi ki Dünya Kupası arası var’ dedirten bir karşılaşma oldu dersek hata yapmış olmayız. Alınmaca gücenmece yok. Bu oyunu tanımlamakta hayli zorlandık. Bazı oyuncular belli ki Dünya Kupası arasını tatil zannediyor ve çoktan tatile çıkmış gibiydiler. Trabzonspor ne oynadı sorusunun cevabını düşünmek için uzunca bir süre var şimdi. Bu boşlukta doğru geri bildirimleri çin doğru sorular sorulması zamanı. Oyun kurmakta zorlanan, top tutmakta zorlanan, pas trafiğini yoğunlaştıramayan bir Trabzonspor izledik. Bireysel oyuncu performansları da yükselemeyince; Trabzonspor sezon başından itibaren güzelleştiremediği oyununa bir yenisini de Ankara’da eklemiş oldu. Çok ciddi eksikler kapsamında Bakasetas’ı da Trezeguet’i de aradığı karşılaşmada koca bir 90 dakika boyunca oyunun üstünlüğünü kısa süreli dahi olsa eline alamayan bir Trabzonspor izledik. Çok şey beklenen Yusuf Yazıcı, Abdullah Avcı’ın bu tercihine yine olumlu karşılık veremedi.
Galibiyeti hak etmediler
Formu eleştiri konusu olan Djaniny oyuna girdikten sonra o merkezli yaşanan kıpırdanma adeta ‘yine ne varsa eski toprakta var’ dedirtti. Adam eksiltti, top tuttu, verkaça girdi... Trabzonspor golü de buldu ama oyuncu grubunun o kadar inancı düşük, özgüveni zayıftı ki kısa süre içinde rakibinin penaltıdan eşitlik golüne engel olamadılar. Trabzonspor oynadığı oyunla galibiyeti hak etmedi ama bu tip maçlarda kazanma fırsatı da kaçırılmaması gereken bir durumdu. Kasım büyüsü Trabzon’da bozulmuştu,Ankara’da da durum devam etmiş oldu.
‘’Ara öncesi son çıkış‘’
Trabzonspor, Düny Kupası arasına hedeflerinden kopmadan girmek istiyor. O nedenle noktayı sağlam koyabilmek için bugün virgülü doğru atmak şart. Ankara’daki maç hem Abdullah Avcı hem de önemli isimlerin yokluğunda görev alacak diğer oyuncular adına önemli bir fırsat.
Herkes asıl yarışın ve de sezonun Dünya Kupası’ndan sonra başlayacağının farkında. Trabzonspor da doğal olarak büyük araya hedeflerinden kopmadan girmek istiyor. O nedenle, sezonun kalan büyük dilimleri sonrası noktayı sağlam koyabilmek için bugün virgülü doğru atmak şart. Trabzonspor Ankaragücü karşısında mutlak kazanmak isteyecek. Çok önemli eksikleri var. Ancak Tr abzonspor gibi büyük takımların bu tip mazeretleri bertaraf edecek alternatifleri de her zaman var. Sahne alacak bu oyuncular durumun ciddiyetini, alacakları insiyatif ile göstermek zorundalar. Abdullah Avcı Trabzonspor’un oyun başlangıçlarını olumlu anlamda gözle görülür şekilde değiştirdi. Skor artırma ya da skor koruma noktasında ise ‘takım savunması’ ruhunu yeniden tesis etmeyi önceleyecektir. Çıkışa geçişlerinin ve şampiyonluğun ana unsuru takım savunması olgusuydu.
Hücum kozu: Yusuf Yazıcı
Son haftaların formda takımı Ankaragücü en az Trabzonspor kadar iddialı ve araya rahat girme derdinde. Hâl böyle olunca Trabzonspor’d a cezalı oyuncular yerine oynayacak alternatiflerin kendini gösterme fırsatı olacak. Özellikle Yusuf Yazıcı bugün takımının en önemli hücum silahı olabilir. Abdülkadir Ömür’le birlikte yapacakları pas organizasyonlarıyla bunu güçlü bir şekilde gösterebilirler. Hatta göstermeliler artık. Bu karşılaşma Trabzonspor için bir fırsat, oyuncular için bir fırsat, yeni oyun modellerini görebilmek adına Abdullah Avcı için önemli bir fırsat maçı bence. Trabzonspor heybesine ne doldurursa kâr çünkü. Bilinmezliklerle dolu bir araya giriyoruz neticede.
‘’Büyü bozuldu‘’
Mükemmel bir oyun başlangıcı yapıp, ön alan baskısıyla da rakibini hataya zorlayan Trabzonspor, penaltılarla öne geçen taraf oldu.Her şey Trabzonspor lehine işler gibi gözükürken Ahmet Oğuz’un sakatlığı sonrası gelen iki rakip hamle oyunda bir çok şeyi de Konyaspor lehine değiştirdi... Trabzonspor’un farkı daha da artırması beklenirken, İlhan Palut’un bu cesur ve mecburi hamleleri içinde İkpeazu da olunca 2-0’ın garanti bir skor olmayacağını düşünenler yanılmadı. Konyaspor’un yükselttiği tempo devre arasına gol atarak girmelerini sağladı. Trabzonspor’un beklemeye geçtiği bu dakikalarda Konyaspor’un golü adeta geliyorum dedi. İkinci yarıya Yusuf Erdoğan hamlesiyle başlayan Trabzonspor’da istenen tempo bir türlü sağlanamadı.
Varlık gösteremedi
Trabzonspor kalesinde VAR’ın da bir türlü emin olamadığı pozisyonda kalesinde ikinci golü gördü. Öyle bir pozisyondu ki Diouf haricinde gerçeği kimsenin çözebildiğini düşünmüyorum... Bu anlardan sonra Abdullah Avcı’nın oyuna hamelleri ile reaksiyon beklense de istenen pozisyon ya da gol bir türlü gelmedi. İlk yarısı 8 dakika, ikinci yarısı 11 dakika uzayan karşılaşmada her iki yarının da uzatmaları nefes kesti... Trabzonspor’da Trezeguet ve Bakasetas’ın bireysel savaşları harici Trabzonspor oyunda kalan bölümlerde varlık gösteremedi. Konyaspor’un İkpeazu’lu ve İkpezu’suz dakikaları oyunun da sonucunu belirlemiş oldu. Kasım büyüsü de böylece bozulmuş oldu.
‘’İlk yarıdaki oyun yeter‘’
Bordo-Mavililer, Ferencvaros karşısındaki ilk yarı performansını bu maça da taşırsa, istediği golü hatta garanti skoru erken bulabilir. Bakasetas çok formda, Hamsik adeta 2. şampiyonluğu yaşama motivasyonuyla sahada. Avcı’nın taraftara yaptığı davet de karşılık bulursa, işler kolaylaşır.
Trabzonspor yaklaşık bir aydır oyunun ilk yarılarında bir şeylerin işaretlerini veriyor gibiydi... Eleştiri konusu olan ilk yarıların heba ediliyor olması hali belli ki Abdullah Avcı ’nın da canını sıkan konu olmuş. Ve o konuda da çok ciddi mesafe katedilmiş. Hocanın özellikle Kasım ayına yaptığı atıflar Ferencvaros maçıyla da ilk karşılığını almış oldu. Şimdi sırada ligde oynanacak çok ciddi iki karşılaşmanın ilki var. Ligin tartışmasız en sistemli, en kompakt takımları sıralaması yapılsa en tepedeki takımlardan biri Konyaspor. İlhan Palut ve oynattığı oyun son haftalarda istediği karşılığı bulamıyor olsa da her daim saygıyı hak ediyor. Kenarları etkili kullanıyorlar ve merkezde son derece etkili isimleri var. Bu anlamda Trabzonspor’u zor bir karşılaşma bekliyor. Ferencvaros maçı gerek takım gerekse taraftar anlamında bir nevi Konyaspor maçının da provası sayılabilir.
Yusuf yerine Gomez...
Trabzonspor kamuoyunun mutabakatla takdirini kazanan ilk yarı performansıyla yine istediği golü ilk yarıya sıkıştırabilir. Ve Ferencvaros maçında bulduğu ama yapamadığını yapabilir ve daha ilk yarıda garanti skoru bulabilir. Bakasetas çok formda, Hamsik adeta ikinci şampiyonluğunu yaşama motivasyonuyla sahada. Avrupa’da kullanamadığı Gomez’i bu kez kullanabilir Abdullah Avcı. Ligde cezalı olan Yusuf Yazıcı ve Eren Elmalı dışında hoca kazanan takımı bozmayabilir.
Sinerji en önemli şey
Trabzonspor ve özellikle de Abdullah Avcı’nın taraftarlarına daveti, bulacağı karşılıkla Konyaspor maçını bir yeniden başlangıç maçına çevirebilir. Aylardan Kasım. Abdullah Avcı kasketi de taktı. Sinerji bu işin en önemli parçalarından biri. Tüm parçalar birleştiğine göre, her şey bu akşam galibiyeti işaret ediyor.