‘’Ankaragücü yeniden doğdu‘’
Ankaragücü vuruşuyla başladı 90 dakika. Konuk 3 puan kazandığı an Rize’yi aşacak, lider Ümraniye ile puan farkını 2’ye indirecekti. Başkent ekibi için, zirve umutları adına ballı bir gün olabilirdi yani! Balıkesir henüz dakika 4’te ‘bizim nasılsa bala karnımız tok, misafirlerimiz içinse çoook’ dedi adeta. Öyle ya! 2 korner ve bir duran top sonucu, Ankaragücü’nün kazandığı 3 gol var daha 50. dakikada. İlk gol Umut Nayır’dan geldi, kazanılan korner sonrasında 0-1. Kenan’ın vişne likörü tadındaki kornerini Anton kale sahasında iki yudumda 2’ye tamamladı ve 0-2... 27’de Nizamettin rakip savunmaya ‘nettin?’ dedirten bir çabuklukla serbest vuruşu kullandı ve Alihan da ani şokla, Burak’ı indirdi.
Haklı galibiyet
Penaltıyı Nizamettin attı ve 1-2 oldu devre öyle bitti. Penaltıya neden olduğu için vicdan azabı çeken Alihan, dakika 50’de kendisini Kartal’a da, taraftarlarına da affettirdi ve bu sezon 5. golünü, takımının 3. sayısı olarak filelere gönderdi. Erdem’in şık pası da, kayıtlara geçmeli. Ankaragücü hedeflediği puanı da, galibiyeti de hak etti. Bravo yani...
‘’Hatasız kul olmaz...‘’
Terim ‘hata yapmamalıyız’ demiş. Doğru... Doğru da, hatasız kul olmaz mı? Olur! Biliyoruz futbol zaten hatalar oyunu ama ya hakemlerin ki, ne oyunu? Sivas’ta olmayan penaltıyı çalanlar, bu sefer olanı vermekten kaçındılar. Ayıptır, yazıktır nokta ! Ya azizim Serdar Aziz hemen kafasını devreye sokmasa ! Açık ve net Galatasaray ince ince badem edilmeye çalışılıyor.
Erman hocanın yanları ağrıyorken, Aslanların da yürekleri ağlıyor. Eyyy MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, bu arızalara ya çözüm bul, ya da bul ! Golcü Gomis golleri sıralayıp, hakem ve rakip direncini kırmasa? Eski dost beni ‘Allah’tan bul’ demek zorunda bırakma!
Fofana adeta kofana gibi Galatasaray savunma deryasına daldı ve yolun sonunda 14’te ağlara takıldı. Bu golde Sarı Kırmızılı savunmanın kademe, çabukluk, dikkat zafiyeti fena halde sırıtmış, Atiker Konyaspor camiasına kahkaha dahi attırmıştır 0-1
Sinan’ın çok şık ortası ve Serdar Aziz’in muhteşem kafası anlık kaos ortamını çabuk sonlandırdı. Olası kriz 17’de bitirildi ve 1-1’le devre arasına girildi.
28’de kaptan Selim’in Gomis’e takılması iş kazasıdır, yani sarı doğru. Fakat sonra oluşan iki penaltı kokulu pozisyona ne demeli ? Dün gece 52 ve 88’deki golleriyle, Gomis oyunu ve geceyi harbiden süsledi. Rodrigues 90’da, ‘ben de varım’ dedi ve bitirdi 4-1
Galatasaray Sivas’ta yaşanan orta ve yan hakem hasarının tekrarına izin vermedi. Rakip alanla ilgili projeler istenilen düzeye geliyor, fakat savunma aksiyonlarında daha bir konsantrasyon gerekiyor...
‘’İşte yeni Antalya‘’
Devre arasında Eto’o, Nasri ve Veinqueur gibi yıldızlarını gönderen, ‘Zor toparlanırlar’ denilen Antalyaspor, son 4 maçından 10 puan çıkartan Malatyaspor’a patladı. Hamza Hamzaoğlu’nun ekibi 3-1’lik skorla rakibini yıktı.
Antalyaspor her yöne baskı uygulayan ‘ahtapot’ taktiğiyle başladığı ve dakika 9’da Deniz Kadah’ın penaltı vuruşuyla 1-0 öne geçtiği oyunda, ‘penguen’ sistemine döndükçe problem yaşadı! ‘Penguen’ sistemi nedir? Hareket özgürlüğü ve çabukluğa, aleni gem vuran zor bir şekildir. 19’da Boutaib net gol şansını, Ferhat’a kaptırdı. Sakıb 26’da kontra topa kontrolsüz vurdu. Topu daha fazla elinde tutan Malatya, penguen temposuna dönüşen ev sahibine 44 ve 45’te üst üste yaşattığı kabuslar sonunda 1-1’i yakaladı. Pereira pasına yine iyi vuramayan Boutaib topu asist rolü üstlendi, Aytaç da 45+1’de golle sahne aldı. Devre 1-1.
11’e 10 olunca...
51’de günün eblehlik apoleti Chebake’ye kırmızı kurdela gibi takıldı. Bıraksana, Sadık’ı Çakır korusun takır takır, sana ne! Netice? Antalya 10 kişi kalan rakibi karşısında da penguen sistemine devam etti, 57’de Zeki direkten döndü. 66’da bu kez Celustka’nın topu direkle buluştu ama Deniz Kadah 2-1’i yakaladı. 71’de gollük fırsatı kabir istirahatine tevdi eden Kebir, Kırkpınar peşrevleri temposuna dönüşen mücadelede 3-1’lik skoru 90+1’de sağladı ve güreşi bağladı! 3-1’lik skor ev sahibi adına çok önemli.
‘’Antalyaspor 90+1'de yıkıldı‘’
Bir ilk yarı düşününüz, orta alan mücadele sahnesinde geçen ve Antalyaspor’un sadece tek şut attığı an gol olan! 21’de Deniz Kadah kesti, Danilo kafasını kullanıp topu Güral’la buluşturdu. Ve Güral porselen kalite&zarafetinde, çok şık bir sol vuruş yaptı: 0-1. Yumlu arkadaşlarıyla Antalya kale alanına her ne kadar yumulmak istese de, doğru savunma yerleşimiyle disiplinden taviz vermeyen konuk, hiç izin vermedi. Bilal, Olcan ve Soner’in çabalarına Musa Nizam ve Sakıb çok doğru önlemlerle cevap verdi. Diego ve Celutska tehlikeleri önledi. Konuk doğru savunma yaparken, Akhisarspor hücumda yeterince etkili değildi. Okan Buruk akıllı adam; Seleznov’u oynatmadan önce bol oksijen yükledi ve dolaşım sistemini akpak ettiği gibi, ikinci yarı gol sahnesine attı!
Chico’dan yanlış asist!
Bu tercih elbette yararlı oldu da, Bülent Yıldırım’a acaba ne oldu? Akhisar çaba ve baskısına eyvallah ama Antalya direncine de maşallah. Gördüğüm kadarıyla bir hatalı taç atışı tercihine, o güzelim savunma aklı ve emeği kurban gitti! Chico’dan da o asist asla beklenmezdi tabi. Seleznov 90+’da golünü attı ve işi pata pataya bağladı: 1-1.
‘’Salça ve ketçap!‘’
Galatasaray sahadaki konuğundan salça üretmeye, ne kadar niyetliyse, misafir de ‘acaba bu ziyaretten, ekstra ketçap üretebilir miyim?’ Düşüncesindeydi. Futbol tarlası ve market rafındaki domates eder farkı hesabı, iş sahaya gelince çorba tadında kaldı!
Takım savunmasını iyi uygulayan ve baskıda diri duran Osmanlıspor, rakip alana da hızlı gitti. Geriye yaslanmadı, direndi ve organize olmaya özen gösterdi.
Galatasaray 37’deki Feghouli golüne kadar İki büyük gol fırsatı kaçırdı. Selçuk boşa değil, doluya top tevzi eder trafiği açmaza sürüklerken, Tolga ince işler, şık üreticisiydi. Ama orta alana sadece Tolga üretimi yetmez diye düşünüyorum. Denayer Umar’ı umulmadık özen ve dikkatiyle umutsuzluğa itti. İtti de Latovlevici hücumda Da Vinci, savunmada da ‘şifresi’ vaziyetinde sanki. Serdar doğru oluşturulan saray savunma kademelerine takılmasa, Osmanlı’nın fethi şaşırmazdı futbol severleri. Demek kağıt üzerinde kolay gözüken taarruz ve zapt hayallerinin realitesi pek öyle olmuyor olamıyor!
Eren Terim’e ‘bana iade ettiğin itibarımı asla refüze etmem’ dedi performansıyla. Şu ödemeler 3-4 ay dursun no problem’ zihniyeti hamili müstafi başkanın, defoları ortaya öncelikle orta alandan sırıtmaya başladı. Görünen o ki, kahkahaya da az kaldı! Oynamayan Ndiaye’nin kafası, Belhanda ve diğerlerinin pas performansı karıştı. 80’de oyuna giren Gomis 88’de golünü attı 2-0
Gerçeği dile getirmeliyim ; mevcut mali portrede su alan gemi değil, ada bile olsa dayanmaz ! Birlik olmak şart yani !
Gecenin sorusu ; Hiçbir dediği doğru çıkmayan Dursun Özbek, malı mülkü satılmış olan Galatasaray’ı hangi şartlarda ve nasıl bir profilde bıraktı ? Yancıların, yandaşların, indirgen ve bindirgenlerin durumu net ortaya çıkarılmalı ve gereken mutlaka yapılmak zorunda. Dürüst, yürekli ve erdemli profil Başkan Mustafa Cengiz, gerçekleri ya ortaya koyacak. Ya da koyacak ! Galatasaray’ın başka çaresi yok !
Maçın starı ; Galatasaray adına Denayer, konuk adına da Karchemarskas olmalı. Denayer ve Karche kalelerini domates ezmesi olmaktan kurtaran, iki değerli emekçidir.
Maçın olayı ; Maçın değil ama Galatasaray’ın olayı ilk yarıda örneklediği performansı ikinci yarılarda devam ettirmemesi ve taraftarın yüreklerini ağzına getirmesi. Fizik güç gibi beyinsel ve düşünsel gücü de toparlamak gibi çok zorlu bir hedefi olacak sanki Fatih Terim ve ekibinin. Allah yardımcıları olsun.
Kısa mesaj ; Galatasaray’ın vaziyeti ex Başkan ve yanıcılarının ifade ve hikaye ettiği gibi değil. Katiyen değil! Akıllar başa toplanmalı ve yeni yönetime kimin ne güce varsa o miktarda yardımcı olunmalı. Kulüp bu hali hak eden bir camia değildir asla. Nokta.
‘’Açılış Paşa'dan‘’
Arada bando-mızıka ritmi de olmasa, ilk 45’te nasıl oldu da gol atıldı? Kolay çözülemezdi valla! Kasımpaşa konuğu önde karşılama arzusunda ama Aytemiz Alanya’da bir punduna getirip, paşayı tenhalara yakalama planlarında. Karaman organizasyonu, pozisyon fakiri ilk yarıda tuttu ama 88’de de bitti! Önde basan Kasımpaşa, iki defa basıldı ve soyunma odasına darbeli gitti!
Efe 15’te sağdan gitti ve Ramazan’ı iki kaşının ortasından indirdi 0-1. 21’de Mbilla sakatlandı çıktı. 22’de Eduk 1-1'i sağladı. 30’dan itibaren az kıpırdamasına rağmen Kasımpaşa 45’te penaltıya maruz kaldı. Uğurlu tereddüt içindeyken yan yetişti ve Emre Akbaba üstünlüğü getirdi: 1-2 Bu pozisyonda yine Emrehan katkısı büyüktü tabii...
İkinci yarı Trezeguet çabaları gözüme çarptı. Çarptı da Wellington tehlikeli işlere ‘dur’ demeyi başardı. Özdeş çare adına İlhan Depe’yi 60’ta oyuna attı. Bando mızıka mehter marşları çaldıkça, tempoya sahadakiler de uydu ve görüntü ağırlaştı. Hip Hop veya Blues icra etmeyen tribünlerin sahadaki işi zor yani! İlhan Depe rembetiko figürüyle daldı 66’da ama işi 66’ya bağlayamadı, Wellington; K. paşanın emellerine su yaptı! Popov hamlesine Haydar kurtarışıyla cevap verdi, Eduk çabasını da kadük etti... Eduk 70’te direkten döndü ve 71’de Eduk emeği semeresini aldı: 2-2. Haydar paşa önündeki yangına ne edecekti ki? Kasımpaşa bastırıyor ve Fofana atılınca 10 kişi kalan Alanya 82’den beri bunalıyor... Bu bunalıma zaten, kim dayanırdı ki? Neumayer ustaca kullandı vuruşu ve Ndaye 88’de işi bitirdi 3-2... Bitti...
‘’Nice mutlu yıllara!‘’
Bir hüzzam makamıyla süslü yılı daha geride bıraktık, gönül penceresi Galatasaray istikametinde bakanlarla bir arada! Fatih Terim’in yuvasına dönüşüyle, ışıltılı gelecekle ilgili umutlar pekişti tabii. Nice mutlu yıllara inşallah... Hele hele Sinyor’un; disiplin suçu işlemedikleri sürece, futbolcuların performans nedeniyle kadro dışı bırakılmaması gereğini yönetime iletmesi, kulüp menfaatleri adına olmazsa olmaz bir gereklilikti. Florya’da sotaya yatmış menacerlere de, ‘dur’ işareti!
Terim’le piyasa hareketlendi
Öyle ya Terim’in komutayı ele alması ve araya devre arasının girmesi, kaypak transfer piyasasını hareketlendirdi. Hele hele futbolcu bezirganlarının ağızlarını bir sulandırdı, bir sulandırdı ki, aman da aman! Terim ‘eldeki mevcut sütten ne çıkarabilir, kulübümü fuzuli masraftan nasıl kurtarabilirim’ diye düşünüp, tüm futbolcuları kazanma yolunda araştırma yaparken, bu suni piyasa oluşumu neden? Terim Çalhanoğlu’nu getirecek, Cengiz’i yıldız edecek. Başka? Hakan kesin kampa yetiştirilecek! Kaan Ayhan Aslan’a yakın. Sonra Asamoah zaten hep 1 numara ama Aziz Behich, Santon, Filipe Luis de, gündemde. Henüz 36 yaşındaki Evra yedekte! Carole dönmek üzere. Carrasso listenin başında! Vagner Love Terim’in gözünde. Başka? İmparatorun gözü, deplasman fetihlerinde...
Sokağa atılacak para yok
Nigel de Jong affediliyor, zaten hangi nedenle hapsedilmişti? Bilinmiyor! Donk var Latovleci var. Linnes sağda solda var! Bu arkadaşlar tabii, Antalya kampında da, var. Ve bu yapının üzerine bina edilmeye çalışılan, yukarıda sözünü ettiğim 11 aday var. E bir de oynayanlar var! Milyonlarca euro armağan edilip, yedek kulübesine dahi uğramayalar var. Kendilerini uçuk sözleşmelerle garantiye almış tabii senatörleri var. Var oğlu var! Ama şimdi, Fatih Terim var. İmparator’un Florya’da çadır kurmuş mekancılar ve ayakçılarının mandepsi girişimlerine, gelmeyeceğinden eminim. Galatasaray’ın sokağa atılacak fuzuli parasının kalmadığından da, yıllardır emindim. Riva ve Florya hatta Ada’nın bile...
Gelecek için umutlandırdı
Uzun sözün kısası, leşçiler artık başka kapıya marş marş. İmparatorun ve ekibinin dönüşü en fazla, maddi manevi kulüp sağlıklı geleceği için umutlandırdı beni. Galatasaray’a ne kaptırdın? Kilosu kadar milyonluk Euro kaptın! Devri sonuna, Fatih Terim armadasıyla gelinmiştir... İlan ediyorum! Kulüp parasıyla altın vites kolu kaplama, rezidanslarda popçu & topçularla hoplama yıllarına, artık başka kapılarda e mi?
‘’Şenpiliç & Yarka‘’
Pınar Karşıyaka basketbol dünyamızda kazandığı kupalar, başarılar ve engin basketbol kültürüyle, ‘yarka’ konumunda. Ya Sakarya ? Henüz bu sezon katıldığı elit ligde, disiplin ve direnciyle harbiden ‘şenpiliç’ statüsünde ! Sezon başından itibaren, ne yapacakları merakla beklenen, hatta zaman zaman dudak bükülen Selçuk Ernak’ın şenpiliçleri kazandıkları 8 galibiyetle, ligin tadı ve enfes lezzeti oldu.
Allen ve Banıc takviyesiyle güç kazanan, Beşiktaş’ı yenen Karşıyaka, Sakarya deplasmanına iddialı geldi. Geldi de umduğuyla değil, bulduğuyla yetindi! Deneyimli yarka karşısında baştan sona hakimiyeti ele alan şenpiliçler ; horoz Fall’ın ürettiği 25 sayı ve yüksek ivmesine uyum sağlayan civ civ statüsünden henüz çıkmış gençlerle zafere kanatlandı gitti 90-78
Jones - Haris - Metecan - Boothe - Fall beşlisiyle başlayan Ernak oyun gustosuna gerektikçe kattığı Mehmet - Jankovic - Ersin Dağlı - Can gibi taze canlarla bana gemi kaptanları işlevini anımsattı. Hani derler ya ‘kaptanın kaptanlığı fırtınada belli olur’ işte zaman zaman beliren Pınar Karşıyaka direniş ve tehlike anlarından, teknesini akılcı hamlelerle selamete taşıdı ve hedefe vardı.
Karşıyaka son periyotta maça tam ortak olmak üzereyken, Nenad Markovic öyle bir teknik faul aldıki, bu hale gemiyi göz göre göre karaya oturtmak denmez de, ne denir ki? Şenpiliçlerle aradaki farkı 5 sayıya kadar indiren ve müthiş direnç örnekleyen yarka, kaptanın bir gereksiz gerginliği sonucu müsabakayı orada bitirdi ! Hakemlerin iyi niyetli ve doğru yönettiği oyunda, başka da dikkat çeken bir vaka da, yoktu zaten.
Selçuk Ernak, cast ekibi, sporcuları ; Sakaryalı basketbolseverler ve maddi manevi özveri içindeki yöneticilerine, şahane bir yeni yıl hediyesiyle galibiyeti armağan etti...
Sağlık, mutluluk, başarılarla yeni yıllara, nice güzelliklere inşallah...