Hem babalar günü, hem de kurban bayramımız kutlu, sağlık, esenlik, mutluluklarınız daim olsun diliyorum. Açıkça paylaşmalıyım ki bu mübarek günde aklıma ilk gelenlerden biri de yüreği buruk Erden Timur oldu. Genç adam onca fedakarlık ve başarısına rağmen; bir kısım Galatasaray leşkerlerinden asla, baba yakınlığı ve şefkati görmedi. Üstelik göz göre göre mandepsi, dedikodu, entrika, kurgu, yalan dolanla kurban edildi!

Bu tezgahı planlayıp hazırlayan, projeyi uygulayan, kalleşlikleri sertifikalı herkesten haberim var! Yanlarına kâr kalacağını düşünüyorlarsa, fena halde yanılıyorlar! Tanrı doğru kullarını sever ve korur. Yanlışları ise mutlaka çarpar,  cezalandırır. Ya da bir kısım kullarına havale eder! Galatasaray camiası için namuslu,  doğru ve başarılı işlere imza atan Erden Timur’a reva görülenleri gerçek Galatasaray’lılar asla affetmeyecektir. Neler olacağını yaşayacak göreceksiniz evvel Allah.

Dursun Aydın Özbek yeni yönetiminde görev almayan Timur için ‘Bu sene olmayacağını söyledi. Buna alışmak lazım. Galatasaray başka kulüplere benzemiyor. Bizde eleştiri her zaman ön planda geliyor. Benim daha önceki dönemlerimi hatırlayın. Her türlü ağır eleştiriye maruz kaldık.Bu eleştirilerden dolayı Galatasaray’a küsmek son derece yanlış. Erden genç ve hassas bir kardeşim. O, bu eleştirilerden rahatsız oldu.Ama eğer Galatasaray’a hizmet etmek istiyorsanız, bu eleştirilere tahammüllü olmanız lazım’ demiş!

Dursun bey; Erden eleştirilerden rahatsız olduğundan değil, çok farklı nedenlerden dolayı görevini bıraktı! Galatasaray’a küstüğü’ ise tamamen şahsınızın hüsnü kuruntusu.

Erden Timur ve hiçbir gerçek Galatasaraylı kulübümüze küsmez. Bilmiyorsun!

Ali Koç’un hakaretlerine nasıl sessiz kaldığın, sen ve birtakım yöneticinin ne dümenlere girdiğini anlatmam gerek demek ki ! Herşeyi namuslu ve erdemli herkesin zaten idrak ettiğinden bile habersizsin. Öğrenmenizi sağlayacağım hiç merak etme.

Yüzyılın en insafsız elbette insanlık dışı iğrenç soykırımını yapan Israil’li sporculara, yiğitlerimizin unutulmaz bir ders vereceğini bekliyordum. Bekliyordum da, bu kadarını ummuyordum. Tam 6 golle İsrail ampute futbol takımına unutulmaz ders verip adeta perişan ettiler.

Kutlu olsun Türkiye… Finalde İspanya yı da yerle bir etmelerini bekledim doğrusu. Hele hele Almanya’yı sürklase edip, verdikleri asla unutamayacakları ders sonrası. İspanya karşısındaki 3 gollü zafer de, kupa sevincimizin katmeri oldu.
Helal olsun yiğitlerimize, şükran duygularım hepinize e tabii Gazi İsmail’e de. Bugün Ampute futbolumuzun geldiği yer ve zaferlerinde çok ama çok emeği ketkısı var.

Havalı, burnundan kıl aldırmayan narsist Amerika’n aksın voleybolculara da, Türk kızları adeta voleybol dersi verdi. Neticede de 3-1’lik skorla pert etti. Kaptanımız erdemli evladımız Eda’yı da örnek duruşu ve muhteşem azmi, klası, başarısı nedeniyle kutluyor; ‘Rabbimiz Sultanlarımızın gönüllerini yapsın, evvel Allah’ dualarımı gönderiyorum. Elbette son etaptan da alıştırdıkları zafer naralarını bekliyorum.

Miami THY görevlisi yeğenim Cevat Adapazarlı; ‘ TVF maalesef seyahate birkaç gün kala rezervasyon başvurusu yapmış. Amerika’ya uçaklarımız ful gidip geliyor. Böylesi koşa sürede yapılabilecek çok şey yoktu. Dönüşte benzer sorun asla yaşanmaz’ demişti. Gerçekten de dediği gibi keyifli geldi milli voleybolcularımız.Hem başarıları hem de buket uçağımızdaki konforları açısından. Sessiz kalmayı tercih ederek, kalite ve değerlerini de; bir kez daha örneklediler zaten. TVF ilgililerine de ses etmem! Bunca başarının nazar boncuğu olsun gecikmiş rezervasyon. Teşekkürler THY siz de Dünya’daki tescilli onur vesilemizsiniz.

Ali Koç’un Fenerbahçe üçüncü kez hasıl olan başkanlığı da, hayırlara vesile olsun. ‘Fenerbahçe çağı başlıyor’ dedi. Her sene sezon açılır açılmaz start aldığını duyduğumuz Fenerbahçe çağı, bu sene 2 ay önce ilan edildi! Good News for Galatasaraylı’lar için yani…

Fenerbahçe’nin son 10 yılı daim zirve mücadelesinde geçmesine rağmen, bir türlü sezonu çok istediği hedefte tamamlamadı. Bu realite hem Türkiye hem de Avrupa platformunda büyük düş kırıklıkları yaşattı. Kim aksini söyleyebilir?
Ya Jose Mourinho ?  Teknik direktör apoletiyle yaşadığı ve yaşattığı üst düzey futbol başarılarıyla, elbette dünyayı hayran bıraktı.
Bıraktı da; son 10 yılda yaşadıkları da, cümlemizin aklında kaldı. MU 885 milyon Euro, Tottenham da 806 milyon Euro ve Roma ! Beklenen hedeflere ulaşılabildi mi? Hayır.
Roma’da 400 milyon Euro değerindeki kadrosuyla yine şehrin ve yönetimin umduğu sevinci İtalya ligi seyrinde yaşayamadı.
Ali Koç’un diline pelesenk ettiği ‘esrarengiz masallar’ acaba MU, Tottenham, Roma  gibi kuiüpler için de anlatılıp bahaneler ardına sığınıldı mı ? Zannetmiyorum! Mourinho İnter’de 390 Euro ederindeki kadrosuyla Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmıştır. FB’nin kadrosu 200 milyon Euro’ya yakın diye biliyorum. Yani Portekiz’linin antrene ettiği ve hedefi yakalayamadığı kulüplerin, ekonomik olarak yarısı hatta dörtte biri ederi! Geçtiğimiz sezon başı Emre Aşık “FB’nin müthiş bir kadro kurduğunu çok çekişmeli şampiyonluk mücadelesine hazır olmamızı’ söylemişti. Haklı çıktı. Çıktı da sadece Galatasaray değil, Olympiakos da Fenerbahçe’yi saf dışı bırakıp yolda bıraktı! Buradaki belli de oradaki hangi güç bay Koç? Ayıp ettiğini idrak et!
‘Gelelim Mourinho bilmez mi’ kısmına. Çok zeki olduğu belgeli usta elbette bilir. Kendisini akıl edip, ‘olmaz’ denileni olduran Aziz Yıldırım ve ekibi Fenerbahçeli’lere large hedefleri neticesi adeta bayram ettirdi. Menajerlerin tavsiyesi dışında futboldan zerre anlamayan Koç, yine hatalı seçim yapardı! Kesin. Bunca yıllık tercih defosu kaynaklı neticeler, hüsranlar ortada!
Dursun Aydın Özbek’in fahiş hataları neticesi karmaşa yaşanacağı kesin Galatasaray karşısında; son on yılı kendi ölçülerine göre pek tatminkar olmayan Mourinho, yaşadığı düş kırıklıkları ve yarıda bıraktığı işlerini Fenerbahçe’de realiteye geçirme fırsatını mutlaka. değerlendirecektir diye düşünüyorum.
Aziz Yıldırım’ın başkan olmasını, ne diye istemediğimi de iyi biliyorum. Al Dursun’u vur Ali’ye çıkan sesi de dinle. ‘Tınnn… Tınnnn…’

 Yıllardır Süper Lig kapısından dönen, adeta başarısız ‘finaller manyağı” hüviyetine bürünen Sakaryaspor. Bu sefer de seyirci yaktı! Evet meşaleler yandı, sahaya atıldı ve o esnada Sakaryasporlu futbolcular, kulübe, şehir futbol anlamında külliyen yandı, dumana battı !

Futbol ciddi çoook ciddi iştir arkadaş. Lay lomu olmaz, bünyesi kaldırmaz. Tribünler tatmin, çılgınca ego gösterisi, mastürbasyonu yeri değil ki. Eğer futbolun ciddiyetini idrak edemezseniz, başarının gelmesi de mümkün olmaz. Gelmiyor da zaten. Neden? Tatangalar büyüyor (!) Ama bir gerçek var ki; Tatangalar büyüdükçe Sakaryaspor da küçülüyor ! Süper Lig aydınlık,  başarılı, Türkiye Kupası hamili Yeşil Siyah Armada amatörün kapısından nasıl döndü? Bugün gibi aklımda. Siz unuttunuz mu yoksa ?

Adana’da final start aldı Sakaryaspor iyi de başladı. Mevcut ekibimizin fıtratında var. Ölçer, biçer, tartar, yoklar, elense çeker, ısınır! Punduna getirdiği anda da, kündeyi atar ve yere serer. Tam o peşrev dönemi makamında ilk 5 dakikayı tamamladı, bir kıyamet, bir duman ve sisler içinde kaybolan futbolcular! Tatangalar mest, çılgınca tatmin peşinde... Nereye böyle? Felakete de farkında değiller. Hesap, kitap, konsantrasyon, motivasyon, peşrev, meşrev hepsi 5. dakikadan itibaren zayi oldu, bitti gitti ve hüsran avdet etti. Yaşını başını almış futbolcuların yoğun olduğu Sakaryaspor da taraftarları marifetiyle maalesef tuşa geldi.

Magirus Apollo otobüsler vardı gençliğimde. Bir de 302 otobüsler. Havalı Apollo kalkana kadar 302 Kalaycı bayırına gelirdi. Apollo ise devrini bulup ısınınca Gebze rampasında geçer giderdi. Sakarya taraftarı havalı Apollo devir tutturmaya çalışırken, stop etmesine neden oldu. E tabii motor şanzıman organizasyonu aşırı yük binince de hatlar arası koordinasyon olamadı. Blok kol çıkardı ! Yolda kaldı ! Dün gecenin Sakaryaspor’u gibi!

Zararın esas nedeni taraftarın tribün tatmin egosu, önceliğidir. Eğer futbol bağırmak çağırmaktan ibaret olsaydı, Çin ve Hindistan’ın önünde kimse duramazdı. Akıl şart akıl.
Nokta.

Fenerbahçe onca sezon 9 doğurdu, bu sene de 10 oldu! Başkanına, teknik direktörüne, futbolcularına ille de dert Hakan yandaşa güvenmeye devam et Fenerli. Ben de güveniyorum zaten! Öldüren aşk buna mı diyorlar ne, tık yok Kadıköy’de. Eeeey Fenerbahçeli, paldır küldür desteklerle geçtiğin yeşil sahaları ısır zıvır dedikodu, methiyeler, kasidelerle aşılır sanma tanı! Düşün daima Avrupa fatihi, ülkemiz daim lideri Sarı-Kırmızılı Aslan’ları… Galatasaray Konya’yı çok rahat geçti, rakibini futbol değerlerinde adeta felç etti. İki Icardi, bir Berkan golüyle 3’ledi. Golcünün 2. golü adeta efsane Arjantin tangosu figürü görselliğindeydi. Ya Berkan? Milli Takımımız ve Galatasaray’ın değişmez orta sahasında, hatta her lüzumu ihtiyaç bölgesinde olmalı.

Tebrik ediyorum

Abdülkerim her hücumda vardı. Be arkadaş bu futbol üstadı aslında stoper değil miydi? Okan Buruk ve tüm yanındakileri bütün halinde kutlamak en güzeli değil mi? Hayde 25’e. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve yönetimini seçimi kazandıkları, 24’ü kazanmaya vesile oldukları için tebrik ederim. Konyaspor’un zeminine çıkıp delicesine görgüsüzlüğe alet olmadıkları, gerçek Galatasaraylı kalitesini mükemmel örnekledikleri için de. Eeeeey Fenerbahçeli Ali Koç’tan sakın vazgeçme, Galatasaraylı Kanarya’nın gerçek beka sorunudur beyefendi, şahsına güveniyorum harbi! Yarınlar daha aydınlık olacak evvel Allah Aslan’lar 24 oldu...

Ali Koç ve tayfası Galatasaray mabedine geldi ve sahanın ortasına kadar çıkıp canı ne istiyorsa yaptı ve çıktı gitti. Şimdi devlet birimlerinin, hukuk, adalet işlevinin suçlulara hak ettikleri cezalarla ilgili gerekeni yapmasını bekliyoruz. Galatasaray Yönetimi ve teknik kadrosunun en kritik müsabakalardan biri Fenerbahçe derbisi haftasını ve azami konsantrasyon yüklemesi gereken süreci; nasıl bir lay - lay - lom ortamında geçirdiklerini hayretle izledim hafta boyunca! Oysa ‘Fenerbahçe derbilerini en iyi Okan Buruk bilir’ diye bu sayfalarda söz etmiş, güvenimi belirtmiştim. Olması gereken ciddiyeti de tabii. Maalesef Okan Buruk koridorlarda, otoparkta her Fenerbahçe deplasmanında yaşadıklarını unutmuş!

Sınıfta kaldınız

Ya Galatasaray Yönetimi, stadyum baskına uğradığında neredeydi? Arkadaş bütün disiplin ve güç uygulamalarınız kendi taraftarınız ve basın mensuplarına mı? Hele hele çim zemine bir kişinin dahi basmaması için azami disiplin gösterisi örneklerden, Ali Koç ve tayfası zemini ezdi geçti. Hangi alemdeydi başarılı (!) Başkan ve yöneticileri! Özbek ‘iyi ki orada yoktum’ moduna getirdi, korumaları olduğundan söz etti! Galatasaray onurunu, malını, mülkünü korumalardan önce duruşunuz ve ciddiyetiniz korur da, haberiniz yok demek ki! Düşündüm çok da üzüldüm... Farzımahal Galatasaray başkanlık makamında; Ali Şen veya Aziz Yıldırım olsaydı! Ali Koç böyle bir girişime cesaret edebilir miydi? Adım gibi biliyorum ki ‘EDEMEZDİ!’ Diline doladığı hakaretleri de ne Erden Timur ne de Galatasaray camiasına sarf EDEMEZDİ. Farkı fark edip idrak da edin yani! Sınıfta kaldınız nokta.

Fenerbahçe tahmin ettiğim gibi her açıdan iyi hazırlanmış. Motivasyon, provakasyon, film, futbol, stres, çatırtı ne arasan var! Ey Kanarya! Bu maçı bu hale getirmenin manası ne ya? Zaten oyunu ele almışsın ya! Sezonu kurtarma 90 dakikası için geç kalmadıklarına şartlanmışlar.

Planladıkları gibi oynadılar, bravo İsmail Kartal. Yetenekli yıldızların, bunca puanı toplayan futbol takımın var elbette kazanman gereken 90 dakikalar da var. Şovunu Rams Park’a saklamışsın belli oldu. Adı Mert kendisi dert Hakan da var, ne gerek var? Belli oldu! Daha maç başlamadan provokeye başladı, oyun başladıktan sonra da bırakmadı. 65’te çıkana kadar bilumum dümene yattı. Oysa gereği de yoktu çünkü oyun üstünlüğü zaten Fenerbahçe’deydi. Fenerbahçe‘nin 10 kişi kalmasına rağmen Galatasaray’dan daha etkili futbol oynadığını görüyoruz hep beraber! Üzerlerinde ölü toprağı var sanki Buruk ve futbolcularının. Muslera en sakin olması gereken yerde tuhaf bir gerilim içinde.

Ya Konya ya Hanya

Rakip harbiden Galatasaray savunması ve forvetlerine bekleriyle duman attırıyor, Sarı-Kırmızılılar seyrediyor. Nelsson da olmasa yandılar valla! Galatasaray’ın santrforu İcardi ile buluşturmayı bir türlü sağlayamadığı topu, konuk stoperi, Çağlar ile buluşturdu ve 1-0 öne geçti. Buyrun cenaze namazına! Fenerbahçe başardı, Galatasaray maalesef başaramadı. Asla unutulamayacak bir tarihi de, 10 kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe yazdı. Bravo. Haftaya deplasmanda, ya Konya ya Hanya!

Galatasaraylı olabilmek gerçekten muhteşem duygu, elbette olgu. ‘Her ilkbahar gelişinde, sen gelirsin aklıma; diri dipdiri dallar arasında, sarı kırmızı goncalarla hamili Galatasaray zaferleriyle bezeli şampiyonluk simgesi kupa...’ Okan Buruk, ekibi ve Aslan’ları bir mutluluk sezonu daha yaşatacak Galatasaraylı’lara. Elbette rakibi yener veya beraberlikle ayrılırlarsa! Futbolculuğu döneminde camiasına yaşattığı mutlulukları teknik adam kimliğiyle de yineliyor. Sağ olsun var olsun... Yine bir güzel mayıs, Gençlik ve Spor Bayramı ve bu anlamlı günde de ezeli ve ebedi takipçi Fenerbahçe derbisi. Galatasaray camiası mutlu, güvenli, huzurlu. Ya umutlar mı? Şelale...

Fener için ilk olacak

Ezeli ve ebedi izimiz sürücüsü rakibimizle 2023- 2024 sezonuna şampiyonluk mührünü vurmak, helal alınteri, emek hakkı kupayı damgalamak üzere, Rams Arena’da Aslanlar olacak. Evvelallah gönüldaşlarını sevinçten uçurup yine onurlandıracak. Bu sezon hiç deplasman yenilgisi görmeyen Fenerbahçe, bu kez tanışacak! İlklerin kulübü olma apoletinin hakkını vermek, Galatasaraylı’ların doğal vazifesi tabii. Fenerbahçe’nin ne tür motivasyon, tutku ve azimle sahada olacağının benzer senaryolarını bir takım rakiplerde görmüş olsak da! Esas vaziyeti en iyi Okan Buruk bilir. Bu nedenle taktik-tuktuk tariflerle kimsenin kafasını yormayacağım. Galatasaray bir his takımıdır, kazanır. Not; Süheyl Batum’un adaylığı Galatasaray camiası aydınlığı, çağdaşlık ve demokratlık posteridir. Farkı fark etmek gerek.