Belhanda, Feghouli ve Arda kulübeye çekilse de, takımın genel sorunu çözülememiş. Fatih hocanın takımında yenilgiye isyan eden, durumu düzeltmek için sorumluluk almak isteyen oyuncu yok. Böyle oldukça Galatasaray'ın tekrar takım olması zor.

Alanya yenilgisi ile zirve yarışında ağır yara alan Galatasaray için bu sezon tehlike zilleri çok erken çalmaya başladı. Lig bu sezon her zamankinden uzun olsa da, her takımın daha fazla puan kaybetme kredisi olsa da Galatasaray için asıl durum sahadaki umutsuz futbol.

Tablodan rahatsız değiller!

Alanya maçında hem bireysel olarak hem de takım olarak vasatın da altında kalan Fatih Terim’in öğrencilerinin vücut dilleri, bu kötü tablodan çok da rahatsız olmadıklarını gösteriyordu. Terim her ne kadar Belhanda, Feghouli ve Arda’yı kulübeye çekse de takımın genel sorununu çözmemiş. Tecrübeli hocanın takımında yenilgiye isyan eden, durumu düzeltmek için sorumluluk almak isteyen oyuncu yok. Böyle oldukça da Galatasaray’ın tekrar takım olması zor.

Boşuna kadroya alınmadılar

Bu noktada Fatih Terim’in artık yola nasıl devam edeceğine karar vermesi gerekiyor. Hocanın elinde Taylan örneği varken diğer gençlere de daha fazla şans tanıyabilir. Sonuçta Kerem, Oğulcan ve Emin gibi isimler ‘yeterli’ oldukları düşünüldükleri için bu takımdalar. Onlardan yeni bir Taylan örneğini yaratmak Terim için çok zor değil. Kazandığı para ile takıma verdiği katkı arasında uçurum olan oyunculara sabretmek, onları kazanmaya çalışmak Avrupa’dan sonra ligin de çok erken heba olmasına neden olacaktır.

Görmekte çok geç kaldılar

Aslında bu yaşananlarla alakalı olarak Fatih Terim yaklaşık iki sezondur ‘değişim’ diyor. Tecrübeli hoca bu kadronun artık doyduğunun farkında. Fakat yönetim bu değişimi sağlayamadı. Eldeki oyuncularını gönderemeyen Mustafa Cengiz ve ekibi bu durumda en büyük paya sahip. Sürekli maddi imkansızlıklardan yakınan Cengiz’in Diagne ve Falcao transferlerinde ne kadar bonkör olduğunu düşünürsek, aslında elinde imkanın olduğu ortada. Fakat Galatasaray Yönetimi özellikle son dönemde dağılmış durumda. Kendi aralarında fikir ayrılıklarının ciddi seviyeye çıkması işleyişte de büyük sorunlar çıkarıyor. Bu kadar dağılmışlıktan iyi işler çıkması imkansız. Başarılardan sürekli kendine pay çıkartan yöneticiler gerçekleri görmekte geç kaldılar

Milli aranın sonrasında Galatasaray, Alanyaspor’u konuk etti. Zorlu maçta Fatih Terim, Belhanda, Feghouli ve Arda’yı yedek bırakırken, Emre Akbaba uzun bir zaman sonra forma şansı buldu. Alanyaspor ise son derece ofansif bir kadro ile sahaya çıktı.

Son bölüm kabus oldu

Galatasaray maça iyi başladı. Sarı- Kırmızılılar orta alanda rakibine uyguladığı baskıyla Alanyaspor’u kendi yarı alanında tuttu. Emre Kılıç ve Babel ile ataklarına yön veren Terim’in takımı, rakip kalede etkili oldu. 15’te Emre Kılıç karşı karşıya pozisyonda golü yapamadı. Alanyaspor’da Babacar dışında mücadele eden başka isim yoktu. 32’de Moubandje ceza sahasında topa elle müdahale edince, hakem penaltı noktasını gösterdi. Falcao takımını öne geçirdi: 1-0. 43’te Babacar, serbest vuruştan direkt kaleyi düşündü, skora denge getirdi: 1-1. Galatasaray için ilk yarının son bölümü adeta kabus gibi bitti. Sarı-Kırmızılar’da 45+2’de Etebo ikinci sarı kart sonrası kırmızı kart gördü.

Amatörce yenen goller

Fatih Terim ikinci yarıya Falcao- Belhanda, Emre Akbaba-Ömer değişiklikleri ile başladı. Fakat bu değişiklikler olumlu bir etki yapmadı. Galatasaray bu yarıda son derece temposuz oynarken, taktiksel olarak da bir varlık gösteremedi. 70’te Belhanda golünü attı, hakem ‘VAR’ sonrası topa elle müdahale olduğu için golü geçersiz saydı. Aslan, son bölümünde de gerekli baskıyı kuramadı. Alanya karşısında Galatasaray’ın geçtiğimiz sezonun pandemi sonrasındaki görüntüsünü sergilediğini söylemek, yanlış olmaz. 90+5’te Davidson ceza sahasında topa dokundu ve takımını öne geçirdi: 1-2. Yine basit gol yemeyi başaran Galatasaray’ın sezonun geri kalanı için daha fazla geç kalmadan acil tedbirler alması gerekiyor.

Sezona iyi başlamasına karşın milli maçlar öncesinde düşüşe geçen Galatasaray için son derece kritik bir maç. Ligin iyi takımlarından olan Alanyaspor’u konuk edecek olan Sarı-Kırmızılılar kazandığı takdirde hem moral bulacak hem de zirve yarışında tekrar iddialı konuma gelecek. Tabii ki bunu başarmak hiç de kolay değil. Fatih Terim'in ekibi eğer sezonun ilk iki maçında olduğu gibi takım olarak mücadele eder, orta alanda baskılı oynayıp taktiksel istikrarı yakalarsa istediğini alabilir. Fakat madalyonun bir de öteki yüzü var.

Oturmuş bir takım

Fenerbahçe, Rangers ve Kasımpaşa mücadelelerinde olduğu gibi sadece belirli bölümlerde iyi oynayıp savruk bir futbol ortaya koyarlarsa işlerinin çok zor olacağı kesin. Çünkü Alanyaspor özellikle orta alanı iyi kullanan ve oturmuş bir takım. Onların bu maçta da hemen hemen aynı performansı göstermeleri sürpriz olmaz.

Vasat futbol yetmez

Bu noktada asıl Galatasaray’ın hangi futbolu oynayacağı önem kazanıyor. Terim’in takımının performansını bugünden tahmin edebilmek kolay değil. Galatasaray kazanmak ve 'Ben de varım' demek istiyorsa en iyi futbolunu ortaya koymak zorunda. Alanyaspor karşısında üç puan için vasat bir futbol yeterli olmayacaktır.

Ön plana kim çıkar?

Milli takımdan dönen Emre Kılınç, Galatasaray’ın bu karşılaşmadaki en büyük kozlarından. Başarılı oyuncu orta sahada takıma yön veren isim olacak. Onun performansı skora direkt etki edecektir.

Bu istatistiğe dikkat!

Üst üste oynanan Fenerbahçe ve Kasımpaşa maçlarında ağları sarsamayan Cim Bom, bundan daha uzun seriyi en son 2014'ün Mart ayında Mancini yönetiminde 3 karşılaşmayla yaşamıştı.

Kısa mesaj

Galatasaray’ın orta saha oyuncuları maçın kaderini belirleyecek gibi gözüküyor. Sarı-Kırmızılar bu bölgede oyunu kontrol edebilirse sonuca ulaşabilir.

Ay-Yıldızlılar karşılaşmaya iyi başladı. Rakibine önde basan Şenol Güneş’in talebeleri ilk bölümde rakip kalede etkili oldu. 2. dakikada Hakan sert vurdu kaleci zor da olsa topu çelmeyi başardı. Fakat Millilerimiz temposunu çabuk kaybederken ileride de aksamaya başladı. Sırplar ise 15. dakikadan sonra daha fazla ileri çıkmaya başladı. 22. dakikada Rsitic soldan ortaladı Milinkovic savunmamıza rağmen kafayı vurdu ve top ağlarımıza gitti. 0-1. İlk bölümüne iyi başladığımız fakat devamını getiremediğimiz ilk kırk beş dakikayı 1-0 yenik kapattık. İkinci yarıya Sırbistan hızlı başladı. Konuk takımda 46’da Kolarov kornerden ortaladı, Maksimovic yakın mesafeden kafayı vurdu top az farkla üstten auta gitti. 48'de Okay ceza sahası içerisinde Milinkovic’i düşürdü ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Aleksandar Mitrovic farkı ikiye çıkarttı. 0-2.

Zaman zaman...

Zaman zaman hızlı ataklarla hücuma çıkan Millilerimiz basit ve fazla yapılan pas hataları nedeniyle sonuca ulaşmakta zorlandı. Bu durum 57. dakikaya kadar sürdü. Hakan, Kenan ile duvar pası yaptı ve topla ceza sahasında buluştu. Yıldız oyuncu soğuk kanlı bir vuruşla skoru 2-1’e getirdi. Golden sonra oyun temposu arttı. Hem Ay-Yıldızlılar hem de Sırplar ciddi pozisyon buldu. 76. dakikada Ozan Hakan’ın ceza sahasına gönderdiği topu bir anda önünde buldu. Tecrübeli oyuncu hata yapmadı ve karşılaşmaya eşitliği getirdi. 2-2. 80. dakikada Merih, Lukic’in kafa vuruşunu çizgiden çıkarttı. Millilerimiz 2-0 geriye düştüğü karşılaşmayı 2-2’li beraberlikle bitirse de daha iyisini yapabilecek kapasitemizin olduğu bir gerçek. Zaman zaman iyi işler yapsak da kalemizde birçok pozisyon verdik.

UEFA Uluslar Ligi maçında Milli Takımımız, Rusya’ya konuk oldu. Gruptaki ilk iki maçından 1 puan alan Ay-Yıldızlılar’da Şenol Güneş, Almanya ile oynanan özel maçtan farklı bir kadro ile sahaya çıktı.

Takım olmaktan uzaktık

Rusya maça baskılı başladı. Ev sahibi, orta alanımızı çabuk geçerken, kanatlardan da geliştirdiği ataklarla etkili oldu. Millilerimiz, orta alanda büyük açıklar verirken, savunmada da aksadı. 28’de Miranchuk, çabuk başlayan Rusya atağında, savunmamıza rağmen vuruşunu yaptı: 1-0. İlk yarı boyunca takım olarak son derece kötü bir performans ortaya koyarken, Hakan, Kenan ve Burak gibi oyuncularımız varlık gösteremedi.

Bambaşka bir takım

Şenol Güneş ikinci yarıya Efecan- Cengiz değişikliği ile başladı. Bu yarıda hücumda çok daha istekli ve organizeydik. 51’de Cengiz ortaladı, Burak’ın kafası az farkla auta çıktı. 55’te Hakan uzaktan vurdu, kaleci kornere çeldi. 58’de Burak bir kez daha denedi, top auta gitti. Rusya kalesinde tehlikeler yaratan Millilerimiz, oyunun kontrolünü sağladı. 62’de Hakan faul atışından toğu ceza sahasına gönderdi. Merih’in indirdiği topa, Kenan dokundu: 1-1. Golden sonra da baskımız devam etti. 66’da Cengiz harika vurdu, kaleci son anda kornere tokatladı. 79. dakikada Cengiz yine vurdu, kalecinin müdahalesiyle üst direğe çarpan top kornere çıktı. İkinci yarıda harika oynayan Millerimiz’de, 85’te Burak, Zeki’ye ‘al da at’ dedi ama Zeki’nin vuruşu auta gitti.

Avrupa Uluslar Ligi’ne istediği başlangıcı yapamayan Milli Takımımız Almanya ile özel maça çıktı. Köln’de oynanan karşılaşmaya iki takım da genç kadroları ile çıktı. Mücadele tempolu başlasa da iki takım da ceza sahasına girmekte zorlandı. Millilerimiz orta alanda topa hakim olsa da ileri uçta etkili olamadı. 6. dakikada Draxler topu ağlara gönderse de hakemin ofsayt bayrağı havadaydı. 13’te Yusuf ceza sahası içerisinde boş pozisyonda topu üstten auta gönderdi. 27’de ise Brandt vurdu Mert sağ alt köşeden çıkarttı. Almanlar Draxler ile hücum organizasyonlarına yön verse de hem savunmamız hem de Mert bu anlarda başarılıydı. Almanya da ise savunma zaman zaman bireysel hatalar yaptı fakat bu bölümlerde de Enis gereken baskıyı kuramadı. İlk yarının uzatma anlarında savunmada basit bir hata yaptık. Havertz defansımızın arasına derin oynadı, Draxler düzgün vurdu ve Almanlar öne geçti. 1-0. Almanya soyunma odasına önde gitti.

Harika tempo

Şenol Güneş ikinci yarıya iki değişiklikle başladı. Karşılaşma ilk devreye oranla daha tempolu başladı. 50. dakikada Ozan, Alman savunmasını ekarte etti ve harika bir vuruşla topu ağlara gönderdi. 1-1. 53’te Cengiz rakip defansa rağmen vuruşunu yaptı kaleci son anda golü oynadı. Bu dakikadan sonra Ev sahibi takım baskıyı arttırdı. Löw’ün takım önde baskı ile defansımızı geriye yasladı. 57’de Almanya çok orginize geldi. İlk golde asisti yapan Havertz bu kez Neuhaus’a gol pasını verdi. Neuhaus iyi bir vuruşla takımını öne geçirdi. 2-1. 62. dakikada Brandt vurdu Mert gole izin vermedi.

Kenan etkisi

67. dakikada Efecan, Neuhaus’tan topu kaptı ve kaleci ile karşı karşıya kaldı. Başarılı oyuncumuz düzgün vurdu ve maça bir kez daha denge geldi. 81’de ise savunmamız yine basit bir hata yaptı. Ozan’ın kafayla uzaklaştırmaya çalıştığı topu önünde bulan Waldschmidt sert vurdu ve Almanlar bir kez daha öne geçti. 3-2. 87’de Kenan’ın şutu üst direkten döndü. Oyuna sonradan giren Kenan uzatma anlarında bu kez affetmedi. Genç oyuncu rakip savunmanın hatasını affetmedi ve bir kez daha skora eşitlik geldi: 3-3. Özellikle ikinci yarısı son derece kaliteli ve tempolu geçen mücadelede 3-3’lük beraberlikle sonuçlandı.

Glasgow Rangers’a elenerek Avrupa defterini kapatan Galatasaray, Kasımpaşa’ya konuk oldu. Kritik maça Fatih Terim yine rotasyona gitti. Karşılaşmaya iki takım da istekli başladı.

Farkı da açabilirdi...

12. dakikada Taylan ara pası ile Diagne’yi gördü. Diagne kaleci ile karşı karşıya pozisyonda golü yapamadı. 20’de Yusuf savunmanın arkasına sarktı ve vuruşunu yaptı, top direkten döndü. Pozisyonu takip eden Yusuf bir kez daha vurdu, top ağlara gitti. Cüneyt Çakır ‘VAR’ sonrası, Diagne’ye faul yapıldığı gerekçesiyle golü iptal etti. Kasımpaşa Yusuf’un kanadını etkili kullanırken, Galatasaray savunması hayli zorlandı. Galatasaray’da Taylan ve Etebo dışında orta alanda ayakta kalabilen ve topu iyi kullanabilen oyuncu yoktu. Fatih Terim’in takımı tempoyu yükseltemezken, herhangi bir oyun kurgusunu da sahaya yansıtamadı. Son bölümlerde Feghouli biraz toparlanınca, Galatasaray hücumda hareketlendi. Bu anlarda da Diagne çok etkisizdi. 42’de Aytaç vurdu, Fatih son anda kornere tokatladı. 44’te yine bu ikili karşı karşıya geldi, Fatih bu kez sağ alt köşeden bir kez daha gole izin vermedi. 45+2’de ise Yusuf uzaktan vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-0. Üst üste kritik kurtarışlar yapan Fatih, bu golde büyük bir hata yaptı.

Hücum yine aksadı

Fatih Terim ikinci yarıya üç değişiklikle başladı, Falcao-Diagne ikilisi ile çift forvete döndü. Galatasaray bu değişikliklerle beraber ileride daha etkili olmaya başladı. 72’de Babel vurdu, Ramazan gole izin vermedi. Aslan rakibini geri yaslamayı başarsa da ceza sahasında etkili olmakta zorlandı. Diagne ve Falcao rakip savunma arasında kayboldu. Kasımpaşa ilk yarıdaki etkili futbolu ile sahadan 1-0 galip ayrılmayı başardı.

Rangers’a elenerek Avrupa defterini kapatan Galatasaray çok önemli bir gelirden oldu. Günümüz koşullarında artık en ufak bir kasa girdisinin hayati önem taşıdığı ön görülürse Sarı-Kırmızılılar bu kaybı ileride daha iyi anlayacaktır. Galatasaray’da transferin ilk gününden bu yana takımın acil transfere ihtiyacı olduğunu bilmeyen yoktu. Fatih Terim’in defalarca orta alana takviye istemesine rağmen yine bir transfer sezonunu başarısızlıkla yöneten Mustafa Cengiz ve ekibi bu tabloda büyük paya sahip. Fortuna Düsseldorf’tan Kaan Ayhan’ı ısrarla gelmek istemesine karşın takıma katamayan, Sivas’ta yıldızı parlayan Mert Hakan’ı elleriyle Fenerbahçe’ye teslim eden yönetim, orta sahaya takviye yapamadı.

Çare için o koltukta

Göreve geldiği günden bu yana transfer sezonlarında gönderdiği oyuncuların yerine yeni isimler alamayan Mustafa Cengiz ve ekibi bu sefer göndermeyi de başaramadı. Bir sezon forvetsiz diğer sezon defanssız oynayan Sarı- Kırmızılılar görünen o ki bu sefer de orta sahasız oynayacağa benziyor. Hemen hemen her konuşmasında transfer ettiği oyuncu sayısını gündeme getiren Cengiz zamanında satamadığı ya da Fatih Terim’in ‘satmayın’ demesine karşın sattığı oyunculardan hiç bahsetmedi. Sürekli ‘paramız yok’ diyerek mağduriyetini dile getiren yönetimin bu parasızlığa çare üretmek için o koltukta olduğunu unutmaması gerekir.

En büyük şansı Terim

Sürekli geçmiş yönetimin hatalarını öne sürerek bu işin yürümeyeceği kesin. Galatasaray’ın son yılına bakıldığında hangi başkan ve yönetim var ki büyük hatalar yapmamış. Şu bir gerçek ki Mustafa Cengiz’in en büyük şansı Fatih Terim. Deneyimli teknik adamın iki sene üst üste kazandığı şampiyonluklar olmasa durum çok daha vahim olurdu. Üstelik Terim fikir ayrılıkları olmasına karşın ‘ayrı yollara’ da gitmedi. Fakat sadece Fatih Terim’le başarıya ulaşamazsınız.