Uluslar Ligi’ndeki 4. maçına çıkan Millilerimiz, yoğun temposuna devam etti. Gruptaki ilk üç maçını kazanan Ay-Yıldızlılar, bu mücadeleye de iyi başladı.

Kaan kilidi açtı

İlk dakikadan itibaren rakibine orta alanda baskısını kabul ettiren Millilerimiz, ön bölgede etkili oldu. Litvanya ise sert müdahaleleri ile bizi durdurmaya çalıştı. Kapanan rakip savunmasını açmakta zorlanan Kırmızı-Beyazlılar, Cengiz ve Hakan’la dış şutlar ile şansını denedi. 37. dakikada Cengiz ortaladı, Kaan kafayı vurdu ve öne geçtik: 1-0. İlk 45 dakika boyunca sahanın tek hakimi olan Millilerimiz, rakip savunmayı zor da olsa aşmayı başardı. Ay- Yıldızlılar, Kaan’ın golü ile soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardı.

Baskıyı artırdık

İkinci yarıya da baskılı ve önde oynayarak başladık. Rakibimiz her geçen dakika geriye çekilse de sert müdahalelerden vazgeçmedi. 53. dakikada Cengiz ceza sahası içerisinde yerde kaldı, maçın hakemi ‘VAR’ incelemesi sonrası penaltı noktasını gösterdi. 54’te topun başına geçen Hakan, sert vurdu ve farkı ikiye çıkarttı: 2-0. Golden sonra da Litvanya kalesinde pozisyonlar bulmaya devam ettik. 67’de Hakan uzaktan vurdu, top üstten auta gitti. 70’te bu kez Cengiz vurdu, top kalecide kaldı. 60’tan sonra rakip kalede çok daha fazla etkili olmaya başladık. 75’te Serdar ile gole yaklaşsak da kaleci bir kez daha gole izin vermedi. 81’de Cengiz bir kez daha ceza sahası içerisinde yerde kaldı ve hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Cengiz, Bartkus’u geçemedi. Ay-Yıldızlılar 90 dakika boyunca üstün oynadığı karşılaşmadan galibiyetle ayrıldı ve grupta oynadığı 4 maçtan, 12 puan çıkartmayı başardı. Millilerimiz bu süreçte kalesinde hiç gol görmedi.

Avrupa Uluslar Ligi’ndeki ilk maçında Faroe Adalarını 4-0 yenen Milli Takımımız ikinci maçında Litvanya’ya konuk oldu. Tarihinde ilk kez Litvanya ile karşılaşan Ay-Yıldızlılar'da, Kuntz kadroda önemli değişikliklere gitti.

Erken goller rahatlattı

Maça iyi başlayan taraf bizdik. 2. dakikada Doğukan rakip savunmayı ekarte edip, vuruşunu yaptı ve 1-0 öne geçtik. 14’te Halil savunmanın arasına derinlemesine oynadı. Topu önüne alan Doğukan dar açıdan isabetli bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı: 0-2. İlk dakikadan itibaren oyunun hakimi olan Millilerimiz, ev sahibine hiç şans tanımadı. Erken bulduğumuz gollerle Litvanya’nın gardını düşürünce maç, antrenman havasına döndü. Ev sahibi ekip son bölümde daha fazla risk alıp hücumu düşünse de takım savunmasında hata yapmadık. Millilerimiz zorlanmadığı ilk 45 dakikayı 2-0 önde kapatmayı başardı.

Gol yağmuru

İkinci yarıya iki takım da iki değişiklikle başladı. Ay-Yıldızlılar bu yarıya da önde baskı ve hazırlık pasları ile başladı. Litvanya daha fazla hücumu düşünse de bunda etkili olamadı. 55. dakikada hakem VAR incelemesi sonrası penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Serdar sert vurdu ve Ay-Yıldızlılar skoru 3-0’a getirdi. 60’ta sağ taraftan gelen ortaya Ozan kafayı vurdu top üstten auta gitti. 60’tan sonra Litvanya daha organize ataklar yaptı. 81’de Mert, Serdar’a oynadı. Başarılı oyuncu kendisinin ikinci, Millilerimizin dördüncü golünü attı: 0-4. 89. dakikada Kerem arka direkteki Yunus’a oynadı. Yunus müsait pozisyonda vuruşunu yaptı ve topu ağlara gönderdi: 0-5. 90’da ise bu kez Halil skoru değiştiren isim oldu: 0-6. Bu gol aynı zamanda maçın da skoru oldu. İlk yarıda erken bulduğu gollerle rahatlayan Ay-Yıldızlılar etkili futbolunu ikinci yarıda da devam ettirdi. Teknik direktör Kuntz birçok oyuncusunu dinlendirmesine rağmen Millilerimiz sahadan farklı galibiyetle ayrılmayı başararak önümüzdeki maçlar için de umut verdi.

Avrupa Uluslar Ligi mücadelesinde Faroe Adaları’nı konuk eden Milli Takımımız sahaya ideal kadrosu ile çıktı. Zayıf rakibi karşısında oyunun kontrolünü eline geçirmekte zorlanmayan Millilerimiz ön bölgede etkili olamadı. Ay-Yıldızlılar beklentilerin çok uzağında bir performans sergilerken, antrenman temposunu aşamadı. Faroe Adaları takım halinde kapanırken, her geçen dakika daha da geriye yaslandı. Kadro kalitesi doğrultusunda mücadele eden rakibimiz ilk yarım saatlik bölümde bize şut şansı dahi tanımadı. 37’de Kerem’in vuruşunda top kaleciden dönüp Cengiz’in önünde kaldı. Yıldız oyuncu uzak mesafeden aşırtma bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 1-0. Kalite olarak son derece düşük geçen ilk 45’i Ay-Yıldızlılar 1-0 önde kapatmayı başardı. 47. dakikada orta alandan hızlı çıktık. Topla ceza sahasına giren Halil düzgün bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı: 2-0. 54’te Cengiz ile bir gol daha bulsak da VAR incelemesi sonrası hakem ofsayt gerekçesi ile golü geçerli kılmadı.

İkinci yarıda daha etkili

İkinci yarıda daha yaratıcı olan Millilerimiz, rakip ceza alanında etkili oldu. Faroe Adaları ise takım halinde savunmada kalmaya devam etti. Zaman zaman tempo düşse de sahanın hakimi olan taraf bizdik. 82’de Hakan kornerden ortaladı Serdar kafayı vurdu ve top ağlara gitti: 3-0. Üç dakika sonra ise Yunus Merih’i gördü. Merih iyi bir vuruşla farkı dörde çıkarttı: 4-0. Liglerin bitmesinin ardından yoğun maç temposuna devam eden oyuncularımız zaman zaman kalitesini sahaya yansıtamasa da kazanmakta zorlanmadı. Millilerimiz ikinci yarıdaki etkili oyunu ile sahadan 4-0 galip ayrılmayı başardı.

Muhabirimiz Metin Karabaş, Galatasaray'daki başkanlık seçimine günler kala, her iki adayın öne çıkardığı stratejik isimleri analiz etti:

Eşref Hamamcıoğlu, Adnan Öztürk ismini, Dursun Özbek ise Erden Timur ismini ön plana çıkararak oy potansiyellerini devreye sokmak istiyor. 11 Haziran’daki seçim sadece başkan adaylarının değil, Öztürk ve Timur’unda yarıştığı bir seçim olacak.

11Haziran’daki seçime kilitlenen Galatasaray, iki başkan adayı ile sandığa gidiyor. Uzun zamandır çalışmalarını sürdüren Eşref Hamamcıoğlu’nun ardından eski başkanlardan Dursun Özbek, Metin Öztürk ile birleşerek seçime girdi. Uzun süren mahkeme süreçlerinin ve belirsizliğin ardından Galatasaray yeni başkanını belirleyecek gibi görünüyor! İki güçlü başkan adayı ve iki güçlü liste ile sandığa giden Sarı-Kırmızılı camiada sonucu kestirebilmek mümkün değil. İki ismin de çok iyi hazırlandığı ve bu doğrultuda çalıştığı görülüyor.

4 bin üzeri katılım bekleniyor

Peki seçimin neticesine etki edecek unsurlar ne olacak? Şu ana kadar adaylar arasında dengenin bozulmadığı söylenebilir. 11Haziran günü sandığa gidecek üye sayısı bu yarışın sonucunu belirlemede etkili olacak. Kulislerde katılımın 4 bin ve üzeri olması bekleniyor. Öte yandan bu sayının genel olarak Galatasaray’daki seçime katılım adına kötü olmadığını söylemek mümkün. 3 bin üzeri bir oy kullanımının yarışı daha da zorlaştıracağı kesin.

Öztürk'e Aysal'dan destek

Güçlü listelerin yanı sıra Hamamcıoğlu ve Özbek’in Sportif A.Ş.'de görev vereceği isimler de sonuca direkt etki edecek güçte. Eşref Hamamcıoğlu, Adnan Öztürk ile Dursun Özbek de Erden Timur’la yola çıkıyor. Adnan Öztürk camianın en önde gelen isimlerinden. Birçok kademede görev alan Öztürk, Galatasaray’ın hafızası durumunda ve oy potansiyeli çok yüksek. Öte yandan geçtiğimiz günlerdeU19 futbol takımının maçını Florya’da izleyen Adnan Öztürk’ün Burak Elmas, Ünal Aysal ve dolaylı olarak İnan Kıraç’ın desteğini aldığı biliniyor.

Gençler, Timur'u seviyor

Dursun Özbek ise bu göreve Erden Timur’u getirecek. Erden Timur ismi son yıllarda hem camianın hem de taraftarın büyük sempati duyduğu isim. Gerek stat isim sponsorluğu gerekse basketbol şubesine verdiği destekle bilinen Timur, genç üyelerin desteğini almış durumda. 11Haziran’daki seçim sadece başkan adaylarının yarıştığı değil, Öztürk ve Timur’un da yarıştığı bir seçim olacak.

Galatasaray, sezonun son maçında Antalyaspor’a konuk oldu. Torrent bu karşılaşmaya da ideal kadrosu ile çıkarken, Kerem yedek kalan isimdi. Mücadele tempolu başlarken iki takım da taktiksel olarak bir varlık ortaya koyamadı. Galatasaray kanatları kullanmayı tercih ederken, Antalyaspor savunmanın ortasına baskı uyguladı. Fakat iki ekip de skor üretme konusunda son derece beceriksizdi. Galatasaray birkaç girişimde bulunsa da ofsayt engelini aşamadı. Antalyaspor 45. dakikada yine kanattan geldi. Ev sahibinde içeri çıkartılan topu, Ndao tamamladı ve topu ağlara gönderdi: 1-0. Hakem her ne kadar ‘VAR’ kontrolüne gitse de golü verdi. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.

Değişiklikler katkı verdi

İkinci yarıda orta alan kontrolü iki takım adına da geri planda kaldı. Antalyaspor bu devrenin ilk bölümlerinde fırsatlar yakalasa da bitiricilik konusunda sınıfta kaldı. 50’den sonra ise Galatasaray hücumda etkiliydi. Sarı-Kırmızılılar 57’de çok net bir fırsattan yararlanamadı. 70’ten sonra ise tempo düşmeye başladı. 77’de oyuna sonradan giren iki ismin iş birliği ile golü buldu Galatasaray. Kerem içeri çıkarttı, Mohamed durunu eşitledi: 1-1.

İkinci yarısı kalite olarak biraz daha iyi olan mücadele 1-1 sona ererken, skor adına adil bir sonuç ortaya çıktı.

Sezonun son maçında Antalyaspor’a konuk olacak Galatasaray nihayet kötü serüveni tamamlıyor! Büyük umutlarla başlanan maraton büyük hayal kırıklığı ile tamamlandı. Antalyaspor deplasmanı, Sarı-Kırmızılılar adına birçok oyuncunun ve Domenec Torrent’in bu renkler altındaki son karşılaşması olacak. Geçtiğimiz hafta yaklaşık 40 bin taraftarı önünde Adana Demirspor’u mağlup eden Galatasaray, hücum organizasyonu anlamında sezonun en iyi maçlarından birini ortaya koydu.

Taktik savaşı olur...

Öte yandan takım savunmasındaki problemler yine dikkat çekici düzeydeydi. Bu mücadelede de Torrent’in birkaç küçük değişikliğin dışında benzer kadro ve aynı anlayışla sahaya çıkmasını bekliyorum. Nuri Şahin ile bambaşka bir hikaye yazan Antalyaspor ise sezonu büyük bir takımı mağlup ederek taçlandırmak isteyecektir. İki ekibin karşılaşmasının, hocaların taktiksel mücadelesine sahne olacağı kesin. Galip gelenin ligi üç puan ve bunun maddi getirisi ile tamamlayacağı mücadelede sonucu önceden kestirebilmek son derece güç.

Bu sezon kendi evindeki son maçına çıkan Galatasaray, Adana Demirspor’u konuk etti. Torrent geldiği günden bu yana olduğu gibi bu maçta da farklı bir kadro ile sahaya çıktı.

Tempo yüksekti

Karşılaşma tempolu başladı. İki takım da orta alanı çabuk geçerken, konuk takım 9. dakikada Yunus ile öne geçti: 0-1. Galatasaray bu golden sonra ön bölgedeki baskısını artırdı. Sarı-Kırmızılılar iki kanadı da etkili kullanırken, uzaktan şutlarla golü aradı. Galatasaray 30. dakikada Gomis’in penaltı golü ile beraberliği sağladı: 1-1. Torrent’in takımı rakip ceza alanda daha fazla olsa da skoru değiştiremedi. Seyir zevki yüksek ilk 45 dakika karşılıklı gollerle 1-1 sona erdi.

Kalite düşmedi

İkinci yarı da tempolu başladı. Galatasaray ikinci yarıya ön bölgede daha baskılı başladı. Adana Demirspor ise bu bölümde Vargas-Yunus-Balotelli üçlüsü ile etkili olsa da sonuç alamadı. 55’te Babel ortaladı, Kerem kafayı vurdu top ağlara gitti: 2-1. Sarı-Kırmızılılar bu golden sonra da orta alanın ön bölgesinde topu etkili kullandı. 63’te Kerem içeri çıkarttı, Gomis bitirdi ve fark ikiye çıktı: 3-1. 67’de Balotelli serbest vuruştan vurdu ve top ağlara gitti: 3-2.

İddiasız iki takımın maçında beklentilerin çok üzerinde bir temponun yaşandığı 90 dakikada Galatasaray sahadan 3-2’lik galibiyetle ayrılmayı başardı.

Her anlamda kaosu yaşayan Galatasaray bu sezon kendi evindeki son maçına çıkıyor. Sarı-Kırmızılılar koca bir hayal kırıklığı ile geçen sezonun sonunda taraftarına galibiyetle veda etmek isteyecektir. Fakat bunu yapabilir mi? Öngörebilmek mümkün değil. Geçtiğimiz hafta Başakşehir ile 0-0 berabere kalan Torrent’in öğrencileri, bir puanı hak edecek bir oyun ortaya koyamamıştı. Muslera’nın başarılı performansı sonrası bir puanı alan Galatasaray takım olarak, ‘Bitse de gitsek’ modundaydı. Adana Demirspor için de benzer şeyleri söylemek mümkün.

Adana da hedefsiz kaldı

Son haftalara kadar Avrupa hedefini kovalayan Montella’nın takımı da hedefsiz kalmış durumda. Hafta boyunca stoper mevkiisindeki sakatlıklarla boğuşan Galatasaray, bu sorunu çözmüş gibi görünse de takım savunmasındaki ana problem devam ediyor. Torrent eğer bu maçtan üç puanla ayrılmak istiyorsa bir türlü çözüm bulamadığı takım savunmasına çare bulmak zorunda.