Arama

Popüler aramalar

‘’Hamza Hoca transferde ihaleyi yönetime bıraktı‘’

"Hamza hoca hâlâ yorgun ve yıpranmış görünüyor. Birçok çelişkiden bahsetmek mümkün. Cüneyt Tanman’la sorun yaşamadığından bahsetti ama Tanman bu sorun nedeniyle istifa etti. Kulübe zarar vermek istemediğini söyledi, Dani Alves ve Gomez konusunda ihaleyi yönetime bıraktı. Hem kendine hem de yönetime zarar verdi"

Galatasaray’daki görevinden ayrıldıktan sonra detaylı ilk röportajını NTV Spor’dan Evren Göz’e veren Hamza Hamzaoğlu çok çarpıcı açıklamalara imza attı. Açıklamalardan önce Hamzaoğlu’nun genel ruh halinden bahsetmek gerekir. Hamza hoca hâlâ yorgun ve yıpranmış görünüyor. Hoca, duygularını dile getirirken aslında cesur olmak isterken otokontrolü de bırakmak istemedi. Fakat bu ince çizgiyi çok da iyi yönetemedi. Birçok çelişkiden bahsetmek mümkün.

Cüneyt Tanman sorunu


Öncelikle Cüneyt Tanman ile sorun yaşamadığını söyledi hoca. Fakat özellikle kamp döneminde ikili, transferler konusunda anlaşmazlık yaşadı ve sonucunda da Cüneyt Tanman istifa etti. Bu anlaşmazlıklardan biri de Pereria transferinde yaşandı. Kamp döneminde Pereria ile ilgilenmediklerini söyleyen Hamzaoğlu, dünkü röportajında ‘Pereria ile ilgilendik’ dedi.

Zarar vermek istemiyor!

Dani Alves ve Gomez konusunda da benzer durumlar oluştu. Yine röportajın bir bölümünde “Şu anda takımın desteğe daha çok ihtiyacı var. Gündeme benimle ilgili bir şey gelsin istemiyorum. Takıma zarar gelsin istemiyorum” diyen Hamza hocanın, Alves, Gomez ve Pereria transferlerinin maddi nedenlerden dolayı olmadığını açıklaması aslında bu isimlerin alınamamasını yönetime ihale etmesi anlamına geliyordu. Yani aslında hoca ‘zarar vermek’ istemese de bu konuları konuşarak hem kendine hem de yönetime zarar veriyordu.

Metin Karabaş

04 Aralık 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fizik ve motivasyon yetersiz‘’

Mustafa Denizli ile ilk maçına çıkan Galatasaray’da beklendiği üzere orta alanda değişime gidildi. Selçuk’un yanında tercihini Emre’den yana kullanan Denizli, Yasin’i solda Podolski’yi ise sağda kullanmayı tercih etti. Takım savunmasında 4-2-3-1 taktiğini tercih eden Mustafa hoca, Selçuk’un yanında Sneijder’i nkullanırken Emre’yi biraz daha önde görevlendirdi.

25’ten sonra düştüler

Yeni hocası ile maça iyi başlayan Galatasaraylı oyuncular, orta alanda Selçuk, Sneijder ve Emre ile ileriye top taşıma konusundason derece başarılı oldu. Bu bölgede rakibini topla oynatmayan Aslan sahaya iyi yayıldı. 14. dakikada Sneijder soldan ceza sahasındaki Podolski’ye uzun gönderdi. Alman yıldız arka direkte topu kafayla altı pastaki Burak’a indirdi. Burak da tek vuruşla topu ağlara gönderdi: 0-1. Bu golle rahatlayan Aslan daha rahat oynamaya başladı.

24. dakikada Sneijder orta alanda hızla çıktı ve sağdan bindiren Emre’yi gördü. Topla buluşan Emre bekletmeden ceza sahasına koşu yapan Burak’a oynadı. Tek vuruşta kaleyi düşünen Burak’ın vuruşunu son anda kaleci çeldi. İlk 25 dakikalık bölümün ardından Kasımpaşa toparlandı ve oyuna ortak oldu. Donk, ve Eren ile hücumda etkili olan Kasımpaşa, Galatasaray savunmasını zorlamaya başladı. Aslan savunmada paniklerken Chedjou bireysel hatalar yapmaya başladı. 26. dakikada Donk ceza sahası içerisinde vurduğu şut üst direğe çarptıktan sonra Galatasaray kalesi içerisine yönelse de hakem topun çizgiyi geçmediğine hükmetti. 37’de ise Eren ısrarla topu içeri taşıdı ve vuruşunda top savunmadan geri döndü. Pozisyonu takip eden Hakan, kale önünde kafayı vurdu ve skora denge geldi:1-1. Bu gol aynı zamanda ilk yarınında skoru oldu.

Fiziki yetersizlik

Sarı-Kırmızılı takım ikinci yarıya da ilk 45’te olduğu gibi iyi başlayan taraftı. Orta alanda toparlanan Cim Bom savunmada daha dengeli oynadı. 58. dakikada Semih’in direkten dönen topu sol tarafta Chedjou’nun önünde kaldı. Tecrübeli oyuncunun sol taraftan ceza sahası içerisine gönderdiği topa Hakan vurdu ve Aslan bir kez daha öne geçti: 2-1. Golden sonra ise Cim Bom’da düşüşler başlasa da Selçuk ilk yarıda fırçaladığı Burak’ın ardında Semih, Chedjou, Semih ve Rodriguez’i sürekli uyardı. Golden sonra geri yaslanan Cim Bom, Kasımpaşa’ya pozisyonlar vermeye başaldı. Mustafa Denizli ise Yasin-Sinan değişikliği ile takımını hücum gücünü güçlendirmeye çalıştı. Fakat bir gerçek vardı ki Aslan hem fizik olarak hem de moral olarak çok kırılgan bir yapıdaydı. Kasımpaşa her geçen dakika daha etkili gelmeye başlarken Aslan’da çözülmeler başladı. 76. dakikada takım halinde etkili gelen ev sahibi ekipte, 9 kişi ile ceza sahasında bulunan Sarı-Kırmızılı oyunculara rağmen Titi vuruşunu yaptı ve skora bir kez daha denge geldi: 2-2. Bu golden sonra Kasımpaşa, 3. golü aramaya başlarken Cim Bom savrulamaya başladı. Beşiktaş’ın, Akhisar’a yenildiği günde, Kasımpaşa ile 2-2 berabere kalarak zirve ile farkı sadece 1 puan kapatabildi. Bu maç sonrası bir kez daha ortaya çıkan gerçek şu ki; Mustafa Denizli’nin önceliği takımı fizik ve motivasyon olarak toplamak zorunda olduğu.

30 Kasım 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tarihi fark olabilirdi!‘’

Şampiyonlar Ligi’nde bir üst tura çıkma şansı az da olsa bulunan Galatasaray, Atletico Madrid’e konuk oldu. Antalyaspor maçında olduğu gibi bu mücadelede de kadroyu Taffarel ve Orhan Atik yaparken önemli sürprizlere yer verdiler. Uzun bir süre sonra Hakan sol bekte görev yaparken, orta alanda Jem ve Bilal ikilisi görev yaptı. Aslan’da forvet bölgesinde ise Podolski şans bulurken Umut maça kulübede başladı.

Atletico göz açtırmadı

Moralsiz ve yorgun Aslan karşılaşmaya kötü başladı. Güçlü rakibinin baskısı sonucu maçın hemen başında geriye çekilmek zorunda kalan Galatasaray, ciddi pozisyonlar vermeye başladı. Orta alanda Bilal ve Jem’in mücadele ve taktisel anlamda katkı verememesi, Atletico’nun bu bölgeyi kolayca geçmesini sağladı. Karşılaşmaya kötü başlamasına rağmen Aslan 10. dakikada öne geçme şansını yakaladı. Hakan, ceza sahasına koşu yapan Sneijder’a oynadı. Hollandalı yıldız, ceza sahası içi sol çaprazından vurdu, top direğin dibinden auta gitti. 13’te ise İspanyol ekibi tehlikeli geldi ve golü buldu. Gabi sol taraftan ceza sahasına ortaladı. Topa iyi yükselen Griezmann kafayı vurdu ve takımını öne geçirdi. 1-0. Bulduğu golle rahatlayan ev sahibi takım, oyunun temposunu düşürse de kontrolü bir an olsun bırakmadı. Kanatlardan yapılan ortalarla gol arayan Simeone’nin takımı baskısını sürdürdü. Temsilcimiz ise oyunu kendi yarı sahasında kabul ederken takım olma görüntüsünden çok uzaktı. Orta alanın ne savunma ne de hücum anlamında bir katkı yapamaması pozisyon üretemememize neden oldu. Atletico baştan sonra üstün oynadığı ilk 45 dakika sonunda soyunma odasına 1-0 önde gitti.

Üç pas yaptırmadılar!

İkinci yarı da aynı oyun şekli ile başladı. Atletico yine sahanın tek hakimi olurken Galatasaray sadece rakibinin ataklarını bertaraf etmeye çalıştı. Kendi yarı alanından çıkamayan Cim Bom sadece direnmeyi düşündü. Yine orta saha yoktu, yine Bilal ve Jem bol bol maçı izledi. Atletico en rahat karşılaşmalarından birini çıkartırken, temsilcimiz farkın artmaması için çırpındı. Fakat gücünüz yoksa, takım olmaktan çok uzaksanız ve hiçbir ferdiniz bundan şikayetçi değilse o golü mutlaka kalenizde görürüsünüz. Nitekim 64. dakikada Koke sağdan yerden oynadı. Altı pasta bom boş pozisyondaki Griezmann kariyerinin en rahat gollerden birini attı: 2-0. Böylesi bir arenada bu kadar ezilen bir takım için söylenebilecek tek şey bu farka şükretmek. Dün akşamki karşılaşma Atletico’nun bile hayal edemeyeceği kadar kolay geçerken. Bu futbolla 2-0 yenilmek alınabilecek en iyi sonuç oldu Galatasaray için!

26 Kasım 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yeni hocanın işi çok zor‘’

Hafta içerisinde Hamza Hamzaoğlu ile yollarını ayıran Galatasaray, Antalyaspor’u konuk etti. Taffarel’in başında olduğu Sarı-Kırmızılı takımda, kadrodaki değişiklikler dikkat çekti. Hamzaoğlu döneminde 11’in gediklisi olan Sabri ve Bilal kulübede otururken, Denayer ve Rodriguez sahada yer aldı.

Orta alan geçit vermedi

Maça iyi başlayan Galatasaray orta alanda rakibine üstünlük kurmayı başardı. Sneijder ve Selçuk’la oyuna yön veren Cim Bom, Podolski ve Yasin’le topu kanatlara taşıdı. 5.dakikada ceza sahası dışının sol çaprazında kazanılan serbest vuruşta Sneijder topun arkasına geçti. Son derece iyi bir vuruş yapan Hollandalı yıldızın şutu yan ağlarda kaldı. 9’da ise yine Sneijder köşe vuruşundan Yasin’e kısa oynadı. Orta şut karışımı bir vuruşla top kaleye gönderen Yasin, takımını öne geçirdi: 1-0. Bu golle rahatlayan Aslan rakibinin direncini kırdı. Kadrosunda Eto’o gibi bir dünya yıldızını bulunduran Antalyaspor, özellikle hücum anlamında beklenenin çok altında kaldı. İlk yarı boyunca orta alandaki üstünlüğüyle etkili bir performans gösteren Galatasaray, soyunma odasına Yasin’in attığı golle 1-0 önde gitti.

Bu savunma küme düşürür

Galatasaray ikinci yarıya panik halinde başladı. Mücadele eden, koşan orta saha yerine, pas ve pozisyon hatası yapan bir orta saha vardı ikinci yarıda. Selçuk yalnız kalırken, Rodriguez’in pas hataları fazlalaşınca, Aslan savunmada sorun yaşamaya başladı. Antalyaspor ise kenarlardan atılan ortalarla tehlike yaratmaya başladı. 60’ta kornerden gelen ortayı, Hakan arka direkte çizgi üzerinden son anda kornere çeldi. Konuk takım bu pozisyonda gole çok yaklaştı. 64’te ise Diarra’nın sağdan ortasını Semih uzaklaştırmak isterken, top Sezer’in önünde kaldı. Vuruşunu yapan Sezer skora denge getirdi: 1-1. Fakat Aslan bu gole karşılık vermekte gecikmedi. 66. dakikada Rodriguez pasını ceza sahası içerisindeki Podolski’ye verdi. O ana kadar sahada gözükmeyen Alman yıldız, klas bir vuruşla Sarı-Kırmızılılar’ı bir kez daha öne geçirdi: 2-1.

82. dakikada Hakan, Guilherme’yi ceza sahası içerisinde düşürünce hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Eto’o sert vurdu ve skora tekrar denge geldi: 2-2. İkinci yarıda oyundan düşen ve basit hatalar yapan Galatasaray, oynamaya niyeti olmayan Antalyaspor’u maça ortak etti. Fakat pes etmeyen bir isim vardı Aslan’da... Uzatma dakikalarında Sneijder’ın serbest vuruştan içeri gönderdiği topa karambol sonrası Selçuk vurdu ve Cim Bom bir kez daha öne geçti: 3-2. Fakat bu gol sonrası da amatör savunma hataları bitmedi. 3. uzatma dakikası sonunda Mbilla ceza sahası içerisinde vurdu ve skor 3-3’e geldi. Üç kez öne geçtiği maçta, sahadan 3-3’lük beraberlikle ayrılan Galatasaray, çok önemli 2 puan kaybederken, göreve gelecek yeni teknik adamın işi artık çok daha zor.

22 Kasım 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Rize'de başladı! Florya'da bitti‘’

Galatasaray’da dün akşam saatlerinde adeta deprem yaşandı ve Hamza Hamzaoğlu ile yollar ayrıldı. Galatasaraylı taraftarlar için ve hatta yönetim içerisindeki birçok isim için bu sürpriz olsa da gelinen nokta çok da sürpriz değil. Her ne kadar böyle bir zamanlamayı beklemesem de bu ayrılığın çok da uzak olmadığı malumdu. İlk çatışmalar sezon başı kampında yaşanmaya başlanırken Hamza Hamzaoğlu özellikle Cüneyt Tanman’ın Florya’da ve bilhassa transferlerde söz sahibi olmasından rahatsızdı.

İkili birçok kez transfer konusundaki açıklamaları ile birbirlerine zıt ifadeler kullanırken, yönetim ikili arasında uzlaşı sağlayamadı ve Cüneyt Tanman ile yollar ayrıldı. Öte yandan Hamzaoğlu’nun, Dursun Özbek’in kardeşi Mehmet Özbek ile de anlaşmazlıklar yaşaması yönetim içerisinde tepki ile karşılaştı.

Bu gelişmeler sonrası özellikle Dursun Özbek ile Hamzaoğlu arasındaki ilişkiler olumsuza doğru gitmeye başlarken, Hamza Hamzaoğlu’nun yönetimin onayı olmadan basına açıklamalarda bulunması tepkilerin daha yüksek sesle verilmesine yol açtı. Transfer dönemindeki anlaşmazlıklar ve yönetimin önerdiği birçok ismin Hamzaoğlu tarafından veto edilmesi beraberlikteki huzuru kaçıran en büyük etkenler oldu. Tüm bu yaşananlara karşın sezona başlayan taraflar ligde ve özellikle Avrupa’da alınan başarısız sonuçların ardından daha derin güven sorunu yaşamaya başladı.

Kötü sonuçların ardından yönetimin Fatih İşbecer vasıtasıyla Hamzaoğlu’ndan rapor istemsi ve Hamzaoğlu’nun ‘rapor vermem’ demesi geri dönüşü olmayan bir yola girilmesine neden oldu. Bu krizin ardından üst üste alınan iyi sonuçlarla ortalık duruluşmuş olsa da Rizespor karşısında alınan tarihi 4-3’lük yenilgi sonun başlangıcı oldu. Hamza Hamzaoğlu’na güvenin azaldığı yönetim tarafından saklanmazken basına açık son antrenmanda Hamza Hamzaoğlu’nun açıklamalarda bulunması ayrılık kararın uygulanması anlamına geliyordu.

Antrenmanda kimsenin basına açıklama yapılmama kararı üzerine Hamzaoğlu’nun konuşması başkan Dursun Özbek’i çok sinirlendirdi. Hamza Hamzaoğlu’nun özellikle Umut Bulut için ‘sözleşmesi uzamasaydı da ben uzatacaktım’ ve ‘ bu takımda kim Umut kadar koşuyor ki’ demesi rahatsızlığa yol açtı. Daha önce birçok kez sarsılan bu birliktelik böylelikle son bulmuş oldu.

18 Kasım 2015, Çarşamba 21:15
YAZININ DEVAMI

‘’Takım olmaya az kaldı‘’

2016 Avrupa Şampiyonası’na direkt katılma hakkını elde eden milli takımımız, Play-Off haftasını hazırlık maçları ile değerlendirdi. Bu süreçteki ilk hazırlık maçında Katar ’ı 2-1 yenen Millilerimiz, İstanbul’da Yunanistan’ı konuk etti. Arda, Hakan, Oğuzhan, Gökhan gibi yıldız oyuncuları sahaya süren Fatih Terim, Ahmet Çalık’a da ilk kez ilk 11’de forma verdi.

Disiplini bırakmadık

Hazırlık karşılaşması olmasına karşın maça son derece disiplinli başlayan Ay-Yıldızlılar, Arda’nın önderliğinde orta alana hakim olmayı başardı. Savunmanın iki kanadında görev yapan Gökhan ve İsmail’in de hücuma destek vermesi oyunu daha ileride oynamamızı sağladı. Özellikle İsmail Köybaşı, etkili bindirmeleri ve yüksek pas yüzdesi ile büyük katkı yaptı. İlk 45 dakika boyunca takım oyununu sahaya iyi yansıtan, iyi organize olan Fatih Terim’in öğrencileri oyuna yön veren taraf oldu. Birbirleri ile daha önce fazla oynama şansı bulamayan oyuncuların göstermiş oldukları disiplin ve ciddiyet ilerisi için umut verici oldu. İki takım da skoru değiştirecek golü bulamayınca soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.

Tek eksik golcü

Mücadelenin ikinci yarısı da benzer bir şekilde başladı. Millilerimiz yine oyunun hakimi olan tarafken bu kez kaleye daha fazla dikine gitmeye çalıştık. Bunun yanı sıra Gökhan’ın kanadını daha fazla kullanmaya özen gösterdik. 52. dakikada Olcay ceza sahası içersindeki Arda’ya oynadı. Yıldız oyuncu müsait pozisyonda vuruşunu yaptı, kaleci topu kornere çeldi. 62’de ise Cenk Tosun, kaptığı topla ceza sahasına girer girmez vurdu. Pozisyon autla sonuçlandı. Fatih Terim bu bölümden sonra Emre, Yunus ve Okay gibi gelecekte faydalanmayı planladığı gençlere şans verdi. 90. dakika 0-0’lık beraberlikle tamamlanırken maçın hakimi olan taraf bizdik. Fransa öncesi iyi prova yapan millilerimizin takım olma yolunda ve futbol kimliği oluşturma konusunda iyi yolda olduğunu bu maçla bir kez daha gördük. Eksik yanımız ise hâlâ net bir golcümüzün olmaması. Avrupa Şampiyonası’na kadar bu eksik giderilirse son derece geniş ve keyifli bir takım çıkacaktır ortaya.

18 Kasım 2015, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Teşekkürler Çaykur Rize‘’

Şampiyonlar Ligi’nde Benfica’ya 2-1 yenilen Galatasaray, Çaykur Rizespor’a konuk oldu. Ligdeki çıkışını devam ettirmek isteyen Aslan’da Hamza Hamzaoğlu hafta içinde Benfica’ya yenilen kadroda değişikliklere gitti. Denayer ve Bilal’i kulübeye çeken Hamzaoğlu, Umut ve Yasin’e forma verdi.

15 dakikalık futbol

Oldukça hücum ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıkan Galatasaray maça hızlı başladı. 4. dakikada Podolski ceza sahası dışında Sneijder’a verdi. Hollandalı yıldız bekletmeden sert vurdu ve topu ağlara gönderdi. 0-1. Bu golle hedefe erken ulaşan Hamzaoğlu’nun takımı rakibini kendi yarasına itti. Aslan ilk 15 dakikalık bölümünde oyunun tek hakimi olurken Rizespor’da birçok oyuncunun forması dahi terlememişti. 17. dakikada Yasin’in pasıyla topla buluşan Sneijder ceza sahası dışından sert vurdu, kaleci son anda topu tokatladı. 18.dakikada sağ arka adalesinden sakatlanan Selçuk yerini Rodriguez’e bırakmak zorunda kaldı. Bu değişiklik sonrası maçta tablo tam tersi yöne dönmeye başladı. 19. dakikada en tehlikeli atağını geliştiren ev sahibi takımda, Chevalıer, Mehmet Akyüz’e oynadı. Topla beraber ceza sahasına giren Mehmet sağ çaprazdan düzgün vurdu ve skora denge getirdi: 1-1. Bu golle cesaretlenen Rizespor kontrolü eline geçirdi. 24’te ise Aslan’da sakatlanan Hakan’ın yerine Semih oyuna girdi. Özellikle Selçuk’un oyundan çıkmasının ardından orta alanda mücadele gücünü kaybeden Cim Bom’da, Podolski ve Umut’un koca 45 dakika boyunca sahada görünmemesi düşündürücüydü. 45. dakikada Eren serbest vuruştan akıllıca savunmanın arkasına gönderdi. Defansın arkasına sarkan Mehmet bekletmeden vurdu ve takımını öne geçirdi: 2-1. bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.

Mahalle takımı bırakmaz

İkinci yarıya daha derli toplu başlayan Galatasaray’da orta alanda daha fazla mücadele etmeye başladı. Rodriguez’in pas hatalarını azaltması, Podolski ve Umut’un daha fazla oyuna girmesi Cim Bom’u hareketlendirdi. 54’te Yasin ceza sahası içerisinden yerden sert vurdu kaleci son anda köşeden kornere çeldi. İkinci yarıda kendi yarı alanında çekilen ve kontratakla pozisyon arayan Rizespor’da fiziksel düşüşler de başladı. Ayağa paslarla kaleye dikine gitmeye çalışan Aslan oyun üstünlüğünü eline aldı. 65. dakikada Yasin’in sağ taraftan ortasında Podolski topu göğsüyle yumuşattı. Alman Yıldız bekletmeden ceza sahası dışından çok sert vurdu ve topu ağlara gönderdi: 2-2. Cim Bom golden sonra da baskısını sürdürdü. 75. dakikada Sneijder’ın sol taraftan kullandığı kornere Olcan altı pas üzerinde vurdu ve Galatasaray’ı öne geçirdi: 3-2. İkinci yarıda bu ana kadar takım olarak mücadelede eden, amatörce hatalar yapmayan ve sadece kazanmayı düşünen Aslan futbolun doğrularını yaptı. Fakat uzatma anlarında kronik savunma hatası bir kez daha ortaya çıktı. Savunmanın arkasına atılan topta Kweuke affetmedi ve topu ağlara gönderdi: 3-3. Fakat asıl cezayı kesen Deniz oldu. Oyuna sonradan dahil olan başarılı oyunca savunmanın hatasını afettmedi ve ceza sahası içerisinde iyi bir vuruşla Rize’ye galibiyeti getiren golü attı: 4-3. Mahalle takımlarına yakışmayacak savunma anlayışıyla, her takımdan gol olmaya mahkum olan Galatasaray’da Hamza Hamzaoğlu bu maçın kasetini en az 5 kere izlemeli. Belki oyunu okumayı ve gereksiz oyuncu inatlarında vazgeçer ve takımının önünü açar. Hikmet Karaman ve öğrencilerini yürekten kutlar ve dün akşamı yaşattıkları için tüm futbolseverler teşekkür etmeli.

08 Kasım 2015, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yeni hedef Avrupa Ligi!‘’

Şampiyonlar Ligi’ndeki 4. maçında Benfica’ya konuk olan Galatasaray’da, Hamza Hamzaoğlu kadro seçiminde sürprizlere yer verdi. Yasin’i yedek bırakan Hamzaoğlu, Denayer’i savunmanın sağında kullanırken Sabri’ye sağ önde şans tanıdı. Taraftarının desteği ile karşılaşmaya iyi başlayan Benfica, kalemize kanatlardan geldi. Özellikle ilk 15 dakikalık bölümde Denayer’in görev bölgesinden tehlikeli gelen ev sahibi takım savunmamızı zorladı.

Olcan ve Denayer’in ileri çıktıkları pozisyonlarda geri dönüşlerdeki aksamaları, Benfica ataklarını tehlikeli hale getirdi. Galatasaray ise savunmanın arkasına atılan havadan uzun toplarla Burak’ı pozisyona sokmak istese de başarılı olamadı. İlk yarı boyunca Selçuk hem savunmada hem de orta alanda tüm açıkları kapatmak isteyince, ileride çoğalmakta zorlandık. Temsilcimiz 30. dakikadan sonra orta alandan ayağa paslarla çıkmaya başlayınca, rakip yarı alanda daha fazla görünmeye başladık. İlk yarı boyunca iki takım da tempoyu düşürünce pozisyon açısından çok da zengin bir maç olmadı. Ağırlıklı olarak Benfica’nın kontrolünde geçen ilk 45 dakika 0-0’lık beraberlikle tamamlandı.

Savunma evlere şenlik

İkinci yarı oldukça tempolu başlarken, Benfica hücumda çok daha fazla istekli ve etkiliydi. Galatasaray’da ise sağ ve sol savunma yine çok aksadı. 52. dakikada serbest vuruştan ceza sahasına uzun gönderilen topa Chedjou müdahale etmek istese de, Jonas kale ağzında vurdu ve takımını öne geçirdi: 1-0. Cim Bom bu golle kısa süreli bir şok yaşasa da, Podolski 58’de ceza sahası içinden sert vurdu ve top ağlarla buluştu: 1-1.

Karşılıklı gelen gollerle oyunun hem temposu hem de kalitesi arttı. Aslan’da maçın başından bu yana devam eden savunma hataları ve özellikle Bilal’in etkisiz futbolu Benfica adına tehlikeli atakların devam etmesine neden oldu. 67. dakikada köşe vuruşundan gelen top savunmadaki basit ve zincirleme hatalar sonucunda Luisao’nun önünde kaldı. Tecrübeli oyuncu sert vurdu ve takımını bir kez daha öne geçirdi: 2-1. 71’de ise ceza sahası dışından Gaitan direkt kaleyi düşündü. Muslera’nın son anda müdahale ettiği top direğe çarparak kornere gitti. Benfica ikinci yarıda oynadığı başarılı futbolla sahadan 2-1 galip ayrılırken, bir üst tur için büyük bir adım attı. Galatasaray için ise alınan bu yenilgi sonrası Avrupa Ligi gerçekçi hedef oldu.

Hamzaoğlu geç kaldı


Bu yenilgi için birkaç söz de Hamza Hamzaoğlu için söylemek gerekir. Karşılaşma başından itibaren kötü oynayan Denayer ve hiçbir varlık gösteremeyen Bilal’i çok geç alarak takımının düşmesine neden oldu. Hamzaoğlu’nun müdahaleleri daha zamanlı olmuş olsaydı, Galatasaray’ın buradan en azından 1 puanla dönmesi büyük olasılıktı.

04 Kasım 2015, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI