Süper Lig’de havlu atan, huzuru Ziraat Türkiye Kupası’nda arayan Galatasaray, çeyrek final ilk maçında Akhisar Belediye’ye konuk oldu. Bu kulvarda herhangi bir hüsran yaşamak istemeyen Sarı-Kırmızılı takım, mücadeleye ideal 11’i ile çıktı. Burak’ın satılması, Sinan’ın sakatlığı, Podolski’nin ateşi derken Denizli, Umut’a sarıldı. Kulübede ise kurtarıcı olarak Volkan Pala vardı.

Kötüden de öte!

Ligin en kötü sahasında oynanan karşılaşmada, futbol için çok da umutlu olmamak gerekirdi. Fakat iki takım da sahaya oynamamak için çıkınca, beklenenden daha kötü bir tablo ortaya çıktı. Galatasaray orta alanı kalabalık tutarak, hakimiyeti sağlasa da, topu ileri bir türlü taşıyamadı. Selçuk, Bilal ve Sneijder yaratıcılıktan çok uzak kalınca, Denizli’nin takımı orta alanda topu ezmekten öteye gidemedi. Akhisar ise oyun temposunu düşük tutarak, yarı alanında bekledi. Ev sahibi takımda Muğdat dışında, orta alanı pek geçen olmadı. 32. dakikada Chedjou’ya rağmen vuruşunu yapan Muğdat’ın şutunu, Muslera son anda kornere çeldi. Bu, ilk yarıdaki tek gol girişimiydi iki takım adına da. Futbol açısından tek olumlu bir hamlenin olmadığı mücadelenin ilk 45 dakikası 0-0’lık beraberlikle tamamlandı.

Wesley isteyince

Mücadelenin ikinci yarısı da benzer bir tempoda başladı. Galatasaray topa hakimken, tempo yoktu. Akhisar ise rakip savunmanın hatasını bekleyen taraftı. Fakat ilk yarıdaki vasatın altındaki futbolun, bu devrede vasata yaklaştığı söylenebilir.

52. dakikada Linnes ceza sahası sol çaprazındaki Sneijder’a oynadı. Hollandalı vurdu, kaleci tehlikeyi önledi. 53’te ise Akhisar, Muğdat’la kendi yarı alanından hızlı çıktı ve Galatasaray savunmasını hazırlıksız yakaladı. Muğdat
rakiplerinden kurtulur kurtulmaz, Rodallega’ya oynadı. Golcü oyuncu çok düzgün vurdu, takımını öne geçirdi: 1-0. Bu golden sonra da Cim Bom tempoyu yükseltemedi. Maçın başından bu yana sahada görünmeyen Sneijder, sorumluluk almaya karar verince Sarı- Kırmızılılar’da maçın kaderi değişti. 70’te Olcan soldan ortaladı. Ceza sahası içerisinde Sneijder yarım vole vurdu, Douglao’nun müdahalesi ile top ağlara gitti: 1-1. İki dakika sonra ise Sneijder soldan ortaladı, Selçuk top yere düşmeden sert vurdu, top ağlarla buluştu: 2-1.

Galatasaray son derece kötü oynadığı karşılaşmada, rakibini 2-1 yenerek rövanş için avantaj elde etmeyi başardı

Son lig maçında Osmanlıspor’a 3-2 yenilerek kapanmaz bir yara daha alan Galatasaray, Konyaspor’u konuk etti. Burak Yılmaz’ın, Çin’e ani transferine hazırlıksız yakalanan Mustafa Denizli, forvette Umut’u oynatırken, Yasin’e de ilk 11’de şans verdi. Sakatlıklarını atlatan Denayer ve Podolski ise karşılaşmaya yedek kulübesinde başladı.

Tek pozisyon bile yok

Galatasaray, mücadeleye tutuk başlarken, Konyaspor orta alanda pres yaparak rakibini kaleye yaklaştırmadı. Konuk takım da hücum konusunda etkisiz kalınca pozisyon açısında kısır bir görüntü ortaya çıktı. Selçuk ve Donk’un yeteri kadar mücadele edememesi, Yasin ve Sinan’ın ise defansa yardıma gelmemesi, Galatasaray’ın organize olamamasındaki en büyük etkendi. Öte yandan Umut’un Konya savunmasına karşında kaçak oynamaması ilk yarım saatlik bölümde Sarı-Kırmızılı takımın rakip ceza alanına dahi girememesine nenden oldu. Öte yandan Konyaspor’un savunması sonrası kaleden uzak kalan Umut sürekli yerini kaybetti. Zaten Galatasaray’ın bu taktik anlayışı ile rakibine karşı gol atması mucize olurdu. İki ekibin de pozisyon daha üretmekte zorlandığı ilk 45 dakika 0-0’lık beraberlikle tamamlandı.

Kıpırdanmak yetmedi

Galatasaray, ikinci yarıya daha tempolu başlasa da pozisyon üretmekte yine zorlandı. Mustafa Denizli’nin takımı savunmanın arkasına havadan atılan uzun toplarla pozisyon ararken Konya defansını geriye doğru itmeye başladı. Selçuk, Umut’a daha fazla yakın oynarken ilk yarının aksine önde basan taraf Cim Bom’du. 63. dakikada maç boyunca sahada gezinen Yasin’i oyundan alan Denizli, Sabri’yi saha sürdü. Konya savunmasını aşmakta zorlanan Sarı-Kırmızılı takım uzaktan şutlarlarla tehlike aradı. 68. dakikada Olcan ceza sahası dışından vurdu kaleci son anda topu çeldi. Cim Bom, 70’ten sonra baskısını artırsa da net pozisyonlar yakalayamadı. İlk yarıdaki tablodan değişmeyen tek unsur Umut’un yine olması gereken yerde değil nerede olmaması gerekiyorsa orada bulunmasıydı. 78’de Sabri sağdan ortaladı, Olcan’ın kafayı vurduğu top üst direğe çarpıp çizgiye düştü. Pozisyonun devamında savunma topu uzaklaştırdı. Galatasaray ikinci yarıda yaklaşık 20 dakika kıpırdansa da bu hareketlilik golü getirmedi.

Ligi kafasında çoktan bitiren Sarı-Kırmızılı oyunculardan daha fazlasını beklememek gerekir. Bir parantez de forvet oyuncusu almadan Burak’ı elden çıkartanlara açmak gerekir. Bu takımı, ne oynadığı belli olmayan Umut’a mahkum etmek taraftara acımasızlıktır. Bu saatten sonra Arena’nın boş kalmasına kimse sitem etmemeli. Eğer maksat UEFA’yı ikna etmekse Sneijder, Selçuk, Podolski ve Muslera’yı da satın. Amaçsız bir takımda bu yıldızlar da sıradanlaşıyor.

Ligde havlu atan Galatasaray’da Türkiye Kupası’nda alınan galibiyet takıma moral vermiş. Dün bir bölümü açık olarak yapılan antrenmanda ilk dikkat çeken detay, tüm oyuncuların neşeli olmasıydı. Mustafa Denizli tüm detaylarla bizzat kendisi ilgilenirken, büyük emek sarf ettiği gözlerden kaçmadı. Tecrübeli çalıştırıcı antermanın bütün bölümünde hem oyuncularıyla hem de fiziki koşullarla kendisi ilgileniyor.

Burak defteri kapatmış

Diğer bir nokta ise Burak Yılmaz’ın son derece istekli ve çalışkan olmasıydı. Golcü oyuncu, transfer defterini tamamen kapatmış ve tekrar takımına konsantre olmuş durumda. Çalışmada hayli moralli görünen Burak, takımının çalışkan isimlerindendi. Öte yandan son haftaların flaş ismi Sinan Gümüş de yüzü gülenlerdendi. Genç oyuncu böyle çalışmaya devam ederse kimse ondan formayı kolay kolay alamaz. Takımla çalışmaya başlayan Podolski ise henüz hazır değil. Alman yıldız her ne kadar kendini zorlasa da eksikleri var.

İki kupayı istiyorlar

Konyaspor maçı için çalışmalarını sürdüren Aslan’da oyuncuların neşesi gelecek için umut vericiydi. Futbolcular her ne kadar şampiyonluğun zor olduğunu bilseler de, şampiyonun belirlenmesinde kendilerinin başrol oynayacağının bilincinde. Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi’ni gözüne kestiren oyuncular, bu hedefler doğrultusunda kenetlenip tüm olumsuzlukları bir kenara bırakırsa sezon sonunda önemli bir başarıya imza atabilir.

Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda Gaziantepspor’u konuk etti. Bu aşamaya kadar fazla forma şansı bulamayan isimlerle kupa maçlarına çıkan Denizli, Gaziantep karşısında ideal 11’i ile sahadaydı. Ligde havlu atan Sarı-Kırmızılılar Türkiye Kupası’na ne kadar önem verdiğini böylelikle göstermiş oldu.

Baskı sonuç getirdi

Sarı-Kırmızılı takım uzun zamandır olmadığı kadar maça baskılı ve istekli başladı. Rakibine önde basan Cim Bom orta alanda Selçuk ve Donk ile topun kontrolünü sağladı. Yasin ve Olcan ile kanatları iyi kullanan Denizli’nin takımı rakibini kendi yarı alanına hapsetti. 20. dakikada Olcan topla beraber hızla kaleye yöneldi. Başarılı oyuncu ceza sahasına girmeden sert vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0. Cim Bom golden sonrada disiplinli futbolunu sürdürdü.

25. dakikada Sinan kendi topuyla kaleye yöneldi. Genç oyuncu ceza sahasına girmeden vurdu ve farkı 2’ye çıkarttı: 2-0. Bu sezonki en istekli en disiplinli en taktiğe bağlı futbolunu ortaya koyan Galatasaray ilk 45 dakika boyunca sahanın tek hakimiydi. Gaziantepspor ise kendi yarı sahasında çıkmakta zorlanırken son derece savruk bir görüntü sergiledi. Denizli’nin takımı Olcan ve Sinan’ın ayağından bulduğu gollerle soyunma odasına 2-0 önde gitti.

Burak rahatlattı

Karşılaşmanın ikinci yarısı da benzer bir tabloda başladı. Galatasaray her ne kadar tempoyu düşürse de kontrolü bırakmadı. Kanatlar yine iyi çalışırken Burak ve Umut daha fazla oyuna dahil olmaya başladı. Oyunu rakip yarı alanda oynamayı sürdüren Cim Bom’da 57. dakika Selçuk kornerden ortaladı. Umut’un dokunduğu topu Burak altı pasta topukla ağlara gönderdi: 3-0. Bu gol Galatasaray’ı iyice rahatlattı. 60’tan sonra Sarı-Kırmızılı takımda orta alanda düşmeler başladı. Mustafa Denizli önce Umut-Yasin daha sonra Sinan-Sabri değişikline gitti. Bu değişiklikler orta alanı tekrardan toparladı. Gaziantepspor’da 75. dakikada Habibou kale önünde topu tamamladı ve farkı 2’ye indirdi. Maçın genelinde kazanma hırsını sürdüren futbol adına doğru işler yapan Galatasaray, rakibini 3-1 mağlup ederek bir üst tura yükseldi.

Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası E Grubu son maçında Kastamonuspor’u konuk etti. Grubu lider tamamlamayı daha önce garantileyen Galatasaray’da Mustafa Denizli’nin bu mücadelede hiçbir altyapı oyuncusuna şans tanımaması ve son haftalarda süre alan Umut, Sinan, Chedjou’ya ilk 11’de görev vermesi son derece ilginçti. Kadroyu gençleştirmek zorunda olan fakat maddi olanaksızlıklar yüzünden bunu yapmakta zorlanan Cim Bom’da, Denizli’nin bu kararına şaşırmamak elde değil. Eğer Arena’da bu kadar zayıf bir rakip karşısında alt yapıdan bir oyuncu kadroyagiremiyorsa gelecek için umutlu olmak zor.

Sinan’ı durduramadılar

Galatasaray’da beklenen gol 10. dakikada geldi. Sinan düzgün vuruşla, takımını öne geçirdi: 1-0. İlk yarı sonunda Sinan bir kez daha sahneye çıktı. 40’ta Yasin’in soldan içeri çıkardığı topa genç oyuncu ceza sahasında sert vurdu ve farkı 2’ye çıkarttı. Devrenin son dakikasında ise Kastamonuspor, Sinan’ı yine durdurmadı. 44’te Sinan ceza sahası dışından vurdu ve takımının ve kendisinin üçüncü golünü attı: 3-0.

Linnes ilk kez sağ bek

İkinci yarıya Tarık-Jem değişikliği ile başlayan Galatasaray’da Linnes savunmanın sağına geçti. Mücadeleye ikinci yarıda dahil olan Jem 54’te Yasin’den gelen ortaya ceza alanında iyi vurdu ve topu ağlara gönderdi: 4-0. Linnes, orta sahanın ortasında başladığı maçı sağ bekte tamamlarken fizik ve teknik kalite olarak sınıfı geçti. Fakat Emre, Jem, Rodriguez ve Koray’ın yeterli olmadığını söylemek gerekir. Kastamonuspor’da 72. dakikada Fatih ceza sahası dışından çok şık bir gol attı ve kendilerini maç başından bu yana destekleyen taraftarlarını mutlu etmeyi başardı: 4-1.

Hafta içerisinde UEFA’dan gelen haberle sarsılan Galatasaray, lig maçında Osmanlıspor’un konuğu oldu. Oldukça soğuk bir havada ve sert bir zeminde oynanan karşılaşmada Mustafa Denizli, yeni transfer Linnes’i yedek bırakmayı tercih etti. Tecrübeli hoca son haftaların formda ismi Sinan’a ise yine ilk 11’de forma verdi.

Zor attı, kolay yedi

Mücadelenin ilk dakikaları oldukça temposuz başladı. Galatasaray oyun kurmakta zorlanırken, yaratıcı oyuncuları Selçuk ve Sneijder yeterli katkıyı yapamadı. Osmanlıspor ise savunmasını önde kuran rakibini, savunmanın arasına attığı toplarla vurmaya çalıştı. Aslan’da 15 dakikada sakatlanan Semih’in yerine Carole girince, Olcan kademeye girmekten ileri çıkma fırsatı bulamadı. 15. dakikada Sneijder 25 metreden direkt kaleye vurdu. Kaleci topu son anda kornere çeldi. 20’de ise ev sahibi tehlikeli geldi. Ndiaye savunmanın arasına derin oynadı. Topla buluşan Umar, savunmaya rağmen vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0. Golden sonrada Galatasaray yine istediği oyunu oynayamadı. Donk’un, takım hücuma çıkarken yaptığı pas hataları birçok atağı yarıda bıraktı. 31. dakikada ise Osmanlı savunmasının hatası sonucu Sinan topu kaptı ve Burak’a oynadı. Burak ceza sahasına girerken sert vurdu ve skora denge geldi: 1-1. Golden sonra Mustafa Denizli’nin takımı 2. gol için yüklenmeye başladı. 43’te Sinan ceza sahası içinde sağ çaprazdan vurdu kaleciden dönen topu Sneijder tamamladı: 1-2. Fakat Aslan’ın sevinci uzun sürmedi. Osmanlıspor’da ilk golün sahibi Umar, savunmanın hatasını yine affetmedi 44’te skora denge geldi: 2-2. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skoru oldu.

Takviye şart

Galatasaray ikinci yarıya da komik savunma hataları ile başladı. 51. dakikada korner sonrası ceza sahasında yaşanan karambolde Musa, 6 Sarı-Kırmızılı oyuncunun bakışları arasında vurdu ve takımını öne geçirdi: 3-2. Bu golden sonra zaten maça bir türlü ağırlığını koyamayan Cim Bom çözüldü. Sahanın hiçbir bölümünde futbol adına bir varlık gösteremeyen Denizli’nin takımı, acemice ataklar geliştirdi. Osmanlıspor taktiğine sadık kaldı ve savunmanın arkasına havadan ve yerden oynayarak tehlike yarattı.

Şampiyonluk iddiasını ligin ilk yarısında büyük ölçüde yitiren Galatasaray’da görünen o ki, sezonu üçüncü tamamlamak da zor. Transfer döneminde forvet ve kanata takviye yapılmazsa lig Aslan için kâbus gibi bitebilir.

Metin Karabaş

Futbolcu maliyetlerini alt alta koyduğumuz zaman Dursun Özbek’in sezon sezon açıkladığı zarar miktarı eksik kalıyor. Menacerlere ödenen paraları da bu tabloya eklemek lazım. Kulübe alınan maaşlı CEO’lar ve başkan danışmanlarının getirdiği yük ise tablonun dışında...

Uzun zamandır UEFA ile mali konularda sorun yaşayan Galatasaray’da beklenen oldu. Galatasaray ile UEFA arasında şubat ayında bir görüşme daha olması beklenirken Dursun Özbek, UEFA’nın Sarı-Kırmızılı takımın 1+1 yıl Avrupa kupalarından men edilmesini mütaala ettiğini duyurdu. Aslında bu durum kulübü yakından takip edenler için sürpriz olmadı. Her geçen yıl artan masrafların kalıcı bir gelir karşılığı bulamaması bu sonucun asıl sebebi olarak gözüküyor.

Aksi sürpriz olur

Başkan Özbek’in ortaya koyduğu tabloda yıl yıl yaşanan zararlar net bir şekilde görüldü. Dursun Özbek çözüm üretme konusunda bir hayli azimli. Fakat bir gerçek var ki UEFA bu mütaalayı duyurmuş ise şubat ayında Galatasaray’ın alacağı ceza büyük ortanda bellidir. Aksi bir durumun çıkması çok büyük sürpriz olur.

Miktar eksik kalıyor

Biraz rakamlardan bahsedecek olursak gelir-gider dengesizliğinin en büyük nedeninin futbolcu transferlerinden kaynaklandığını görüyoruz. Sportif AŞ.’yi incelemeye alan UEFA’nın bu şirket içerisinde bulunan futbol şubesini dikkate aldığını hatırlatmakta fayda var. Yani amatör branşlar kulüp bünyesinde bulunduğu için UEFA’nın finansal inceleme alanına girmiyor. Fakat artık herkesin çok rahatlıkla ulaşabileceği futbolcu maliyetlerini alt alta koyduğumuz zaman Dursun Özbek’in sezon sezon açıkladığı zarar miktarı eksik kalıyor.

İmza paraları var

Bu noktada duruma biraz daha detaylı bakmak lazım. Örneğin Drogba ve Sneijder gibi yıldız oyuncuların bonservis ve yıllık maliyetlerinin dışında aldıkları imza bedelleri. Bu iki oyuncu için Galatasaray’ın yaklaşık 9 milyon Euro imza parası ödediği biliniyor. Sneijder imza parasını her yıl almaya devam etti. Bunun yanı sıra Aysal döneminde çok tartışılan ve hâlâ kim tarafından yapıldığı net bir şekilde bilinmeyen malum devre arası transferlerinde menacerlere ödenen paraları da bu tabloya eklemek lazım. Bu miktarın da oldukça hatırı sayılır bir kalem olduğunu kestirmek zor olmasa gerek.

Masada kaybetmişler

Kurumsallaşma adı altında kulübe alınan maaşlı CEO’lar ve başkan danışmanlarının getirdiği yük ise tablonun dışında. Tabii ki bir de sözleşmeleri devam eden oyuncuların UEFA denetiminde olunmasına karşın kontratlarını zam yaparak uzatmak da ayrı bir konu. Galatasaray’da yıllardır kapanamayan zararın büyük oranda futbolcu transferlerine dayalı olduğu bir gerçek olsa da Sportif AŞ.’nin zararını sadece bununla açıklamak mümkün değil. Görünen o ki Sarı-Kırmızılı takım o yıllarda sahada kazandığı başarıyı yönetim masasında kaybetmiş.

Oyuncu satmadan zor

Bu kaçınılmaz son ile karşı karşıya kalan Galatasaray yönetiminin işi bir hayli zor. Fakat dibe vurmadan da tekrar yükselmek zor. Galatasaray için artık bu krizi fırsata çevirme zamanı. Fakat Dursun Özbek’in oyuncu satmadan, futbolcuların yıllık ücretlerinde indirme gitmeden ve transfer yapmaya devam ederek UEFA’nın istediği noktaya gelmesi zor.

Ziraat Türkiye Kupası’nda Akhisar Belediye’ye konuk olan Galatasaray’da yeni transfer Linnes ilk kez Sarı-Kırmızılı formayı giydi. Savunmanın sağında görev yapması beklenen Norveçli oyuncu, sürpriz bir şekilde orta sahanın sağında başladı maça. Linnes, fizik olarak son derece iyi durumda görünürken orijinal mevkiinde oynanmamasına karşın sürati ve taşıdığı toplarla dikkat çekti. Norveçli oyuncu 13. dakikada kaptığı topla ceza sahasına
yöneldi şutunu attı, top az farkla auta gitti. Genç oyuncunun as oyunculardan kurulu takımda kendi mevkiinde daha etkili olması muhtemel.

Bazıları için son fırsattı

Her iki takım da mücadeleye savruk ve dağınık bir görüntüde başladı. Galatasaray topu kanatlara taşıyarak Linnes ve Yasin’le tehlike aradı. Fakat kötü saha zemini nedeniyle birçok pas adrese ulaşamadı ve ataklar yarıda kaldı. 26. dakikada Vural duran topta ceza sahasına ortaladı Abdulkadir bomboş pozisyonda kafayı vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0. 39’da ise Bilal’in ortasına Umut ceza sahası içerisinde kafayı vurdu ve skora denge geldi: 1-1. Galatasaray’da bazı oyuncular için bu maç belki de son fırsat olurken Tarık, Rodriguez ve Emre’nin yine vasatı aşamadığını söylemek gerekir. Bu üç oyuncunun yanı sıra ilk 11’e giremeyen Koray ve Jem’in de takımda kalması bir hayli zor görünüyor.