‘’Eksik de olsa Aslan‘’
Son lig maçında Kadıköy’de Fenerbahçe ile 1-1 berabere kalan Galatasaray, sahasında Eskişehirspor’u konuk etti. Sakat ve cezalı oyuncularının yanı sıra, kadroda rotasyona giden Hamzaoğlu, Kadıköy’deki 11’den 6 değişikliğe gitti. Carole, Hakan, Chedjou, Bilal, Sneijder ve Umut 11’de yer almazken, Olcan, Semih, Denayer, Emre, Jem Karacan ve Burak maça başlayan isimler oldu.
Orta alan işi bitirdi
Karşılaşmaya tempolu başlayan Aslan, orta alanı hızlı geçmekte zorlanmadı. Selçuk, Podolski ve Yasin’le ataklarına hız veren Cim Bom, rakip yarı alana yerleşti. 9. dakikada Burak, ceza sahasının hemen dışında yerde kaldı ve hakem serbest vuruşu verdi. Topun arkasına geçen Selçuk, klasik vuruşlarından birini yaptı ve harika bir gole imza attı: 1-0. Erken gelen golle rahatlayan Cim Bom’da 11. dakikada Podolski ceza sahası dışından sert vurdu, top yan direkten döndü. Birbiriyle fazla oynamayan bir 11’le sahaya çıkan Aslan bunun dezavantajını fazla hissetmedi ve takım oyunundan taviz vermedi.
Güçlü rakibinin üzerine gelmekte zorlanan Eskişehirspor’da, 22. dakikada Engin ceza sahası yayına yakın bir noktadan şutunu attı, yan direği sıyıran top auta çıktı. İkinci golü arayan Cim Bom’da 26. dakikada Sabri sağdan ortaladı, Emre arka direkte yere düşmeden yarım voleyi vurdu, top yan ağlarda kaldı. 41. dakikada Emre’nin soldan ceza sahasına gönderdiği topa arka direkte kafayı vuran Burak farkı 2’ye çıkarttı: 2-0. 45+2’de Selçuk’un ceza sahası içerisinde düşürülmesi sonucu kazanılan penaltıyı, Burak gole çevirdi ve skor 3-0’a geldi.
İlk 45 dakika boyunca oyunun hakimi olan Galatasaray soyunma odasına 3-0’lık üstünlükle gitti.
Rölantiye aldılar
İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan Eskişehirspor daha fazla ileriye gitmeye çalışsa da bu konuda başarılı olamadı. Takım olma hüviyetinden çok uzak olan Es Es, kondisyon olarak da bir hayli kötü durumdaydı. 65. dakikada Podolski ceza sahası içerisinde vurdu, top yan direğe çarparak auta gitti. 70’ten sonra tempoyu düşüren Hamza Hamzaoğlu’nun takımı topu rakip yarı alanda tutmaya çalıştı. Bu konuda başarılı olan Cim Bom, kalan bölümde aktif dinlemeye geçti. 85. dakikada Bilal ceza sahası dışından klas bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 4-0.
Zorlu geçmesi beklenen karşılaşmada risk alarak ciddi bir rotasyona giden Hamza Hamzaoğlu, gecenin kazananı oldu. Takım içi rekabetin yanı sıra, forma adaletini sağlamaya çalışan Hamzaoğlu ilerisi için oyuncularına güven verdi. İlk yarıda etkili olan Galatasaray sahadan 4-0’lık galibiyetle ayrılarak Benfica maçı öncesi moral depoladı.
‘’Kadıköy'de kazanan futbol‘’
Türk futbolunun en önemli derbisinde Fenerbahçe ve Galatasaray, Kadıköy’de karşı karşıya geldi. Hafta içerisinde Avrupa kupaları maçlarından moralli dönen iki takımdan Galatasaray, Benfica maçının 11’i ile sahaya çıkarken Fenerbahçe’de tek değişiklik Volkan-Fabiono değişikliği oldu.
Fener top göstermedi
16 yıldır Kadıköy’de ezeli rakibine yenilmeyen Fenerbahçe taraftarının müthiş desteğiyle oyuna baskılı başladı. Özellikle ilk 15 dakikada rakibine top göstermeyen Kanarya iki kanadını da etkili kullandı. Orta alanı Markovic ve Diego ile çabuk geçen Sarı-Lacivertliler Sabri ve Carole’u fazlası ile yıprattı. Galatasaray ise Selçuk ve Bilal ile oyun kurmaya çalışsa da etkili olamadı. 27. dakikada Nani serbest vuruştan direkt kaleyi düşündü Muslera son anda kornere tokatladı. 37’de ise Gökhan sağ taraftan ortaladı Muslera’nın altı pastan tokatladığı top Diego’nun önünde kaldı. Yıldız oyuncu sert vurdu ve takımını öne geçirdi. 1-0. Maç başından bu yana iki kanadı zorlayan Fenerbahçe bu golle çabalarının karşılığını aldı. Sahanın en kötüsü olan Carole ise bu golden kısa bir süre sonra sakatlanarak yerini Olcan’a bıraktı. İlk yarı boyunca rakibini kendi yarı alanına hapseden Fenerbahçe soyunma odasına 1-0’lık üstünlükle gitti.
Olcan hayat verdi
Karşılaşmanın ikinci yarısı da benzer tabloda başladı. Fenerbahçe yine topla oynamaya devam ederken Galatasaray kendi yarı alanında kalmaya devam etti. Bu gidişattan memnun olmayan Hamza Hamzaoğlu 60. dakikada Umut-Burak değişikliğine gitti. Fakat bu değişiklikte Aslan’ın hücum etkinliğini arttırmadı. 66. dakikada Markovic ceza sahası içerisinde önünde bulduğu topu direkt kaleye gönderdi, Muslera son anda kornere çeldi. Galatasaray’da orta alanda Bilal ve Yasin oyundan düşerken Hamzaoğlu bu bölgeye müdahale etmedi. 70’ten sonra daha fazla golü düşünen Galatasaray risk almaya başladı. Fenerbahçe ise hızlı oyuncularıyla orta alanı çabuk geçti ve kontratak aradı. Hamza Hamzaoğlu Podolski-Sinan değişikliğine gitti. 84. dakikada Sneijder kornerden Selçuk’la paslaştı ve ceza sahasına ortaladı. Arka direkte boş kalan Olcan kafayı vurdu ve skora denge geldi.1-1. Bu golle Kadıköy’den 1 puan çıkartan Aslan belki de çok daha fazlasını kazandı.
‘’Sorumlular bırakmalı!‘’
Hiç de küçümsenmeyecek bir kaliteye sahip olan Galatasaray Genç Takımı’nın, bugüne kadar bir kadro istikrarı sağlayamaması en büyük sorun olarak gözüküyor. Özellikle teknik direktör Saffet Akyüz ile genç Aslanlar arasındaki sorun ve güven problemi bu tablonun oluşmasında en büyük neden. Öte yandan Cüneyt Tanman’ın istifasından kısa bir süre önce Ahmet Akcan’ı alt yapı direktörlüğü görevine getirmesi iyi işleyen sistemin temelini sarstı. Türkiye’nin en iyi alt yapılarından birine sahip olan Galatasaray’da geleceğin parlak olduğu söylenemez. Özellikle teknik kadronun bu işe manevi olarak daha fazla emek vermesi ve genç oyunculara bu formanın kutsallığını anlatması yapılması gereken en öncelikli iş olacaktır. Böylesi bir hezimet sonrası ortaya çıkan tabloda sorumlular, bir an önce görevi bırakıp Galatasaray’ın geleceğini daha fazla tehlikeye atmamalı.
‘’Cim Bom ter attı‘’
Lige verilen Milli aranın ardından Arena’da Gençlerbirliği’ni konuk eden Galatasaray, sahaya beklenene yakın bir 11 ile çıktı. Sakatlıktan tam kurtulamayan Burak mücadeleye kulübede başlarken, iyileşen Podolski kadroda yer aldı.
Kontrol Aslan’daydı
Maça iyi başlayan taraf Galatasaray oldu. Orta alanda Selçuk, Bilal ve Rodriguez ile topa hakim olan Aslan oyuna yön verdi. Bilal’i forvet arkasında kullanan Hamza Hamzaoğlu, Senijder’ı ise orta sahanın solunda görevlendirdi. Yüksek bir pas yüzdesi ile kapanan rakibini açmaya çalışan Cim Bom, baskıyı erken kurdu. 3. dakikada Podolski ceza sahasına derin oynadı. Topu önüne alan Umut iyi vurdu, kaleci son anda kornere çeldi. 12. dakikada ise Chedjou’nun hatası ile Gençlerbirliği önemli bir fırsat yakaladı. Stancu kaleyi cepheden gören pozisyonda, ceza sahasına girerken vuruşunu yaptı, top yan direkten döndü. Topu önünde bulan Djalma, bomboş pozisyonda topu auta gönderdi. Bu pozisyondan sonra da kontrol Aslan’daydı. Pas yaparak rakip savunmayı aşmaya çalışan Aslan, topu bir türlü son bölgeye taşıyamadı. 34. dakikada Sneijder ceza sahası dışından sert vurdu, top kaleciden dönse de Podolski pozisyona yetişemedi. 36. dakikada ise konuk takım ender ataklarından birini gerçekleştirdi. Bilal’e yapılan arkadan müdahale sonrası topu kapan Djalma, pasını El Kabir’e verdi. Savunmayı hazırlıksız yakalayan El Kabir, önce Chedjou’yu sonra da Muslera’yı geçerek topu ağlara gönderdi: 0-1. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skorunu belirledi.
Tek kale oynadı
Hamza Hamzaoğlu ikinci yarıya Rodriguez-Yasin değişikliği ile başladı. Aslan ilk yarıda olduğu gibi yine baskılıydı. 49. dakikada Chedjou sol taraftan ortaladı, Bilal kale ağzında kafayı vurdu ve skora denge geldi: 1-1. 53’te ise Selçuk kornerden ortaladı, ilk golün pasını veren Chedjou kafayı vurdu ve takımını öne geçirdi: 2-1. İkinci yarıya fırtına gibi giren Galatasaray, skoru lehine çevirmekte zorlanmadı. Cim Bom bu golden sonra da durmadı. Gençlerbirliği hem fizik olarak hem de moral olarak iyice düştü. 68’de Sneijder’ın kullandığı faul sonrası Sabri ceza sahası içerisine doldurdu. Topu önünde bulan Yasin sert vurdu ve takımının üçüncü golünü attı: 3-1. 86. dakikada ise Ahmet Yılmaz, Burak’ı ceza sahasında düşürdü ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun arkasına geçen Burak, düzgün vurdu ve farkı 3’e çıkarttı: 4-1. 90 dakika boyunca rakibinden her anlamda üstün olan Aslan, ikinci yarıda bulduğu gollerle 4-1 kazanarak 3 puanı hanesine yazdırdı. Birçok gol pozisyonundan da yararlanamayan Galatasaray, Benfica ve Fenerbahçe maçları öncesinde moral buldu.
‘’Tarihi gece tarihi zafer‘’
A Grubu’nda final niteliği taşıyan mücadelede milli takımımız, İzlanda’yı konuk etti. Daha önce gruptan çıkmayı garantileyen rakibi karşısına orta alanı kalabalık tutarak başlayan Fatih Terim, Çek maçının kadrosundan Cenk-Volkan Şen değişikliğine gitti.
15’ten sonra doğru oyun
Karşılaşmanın ilk bölümünde bocalayan millilerimiz, havadan toplarla rakip savunmayı geçmeyi denedi. Fizik kapasitesi bizden daha iyi olan İzlanda için atılan bu toplar çok da sorun yaratmadı. Konuk takım ise ataklarını Şener ve Volkan’ın görev yaptığı kanattan geliştirdi. Özellikle ilk bölümde bocaladığımız anlarda Terim, 12. dakikada kulübede oturan Umut, Cenk ve Mevlüt gibi golcülerini ısınmaya gönderdi. 15’ten sonra toparlanan Ay-Yıldızlılar yerden oynamaya başladı. Teknik kapasitesi zayıf rakibinin üzerine dikine ataklarla giden Terim’in öğrencileri, istediği futbolu da oynamaya başladı.
17. dakikada Volkan sağdan ceza sahasına yerden gönderdi. Arda topun üzerinden atladı ve top Hakan’da kaldı. Hakan ceza sahası dışındaki Oğuzhan’a oynadı. Oğuzhan vurdu, top az farkla auta gitti. Oyunun kontrolünü eline geçiren millilerimiz rakip yarı alana yerleşti. 29. dakikada Hakan Çalhanoğlu duran toptan ortaladı. Topu önünde bulan Volkan kaleyi düşündü, top az farkla yandan auta gitti. Son bölümde İzlanda daha fazla kalemize gelse de, soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.
Selçuk’tan altın gol
Millilerimiz ikinci yarıya daha düşük tempoda başladı. Tabii bunda Hollanda’nın Çekler karşısında 2-0 mağlup olmasının etkisi büyüktü. Rakip İzlanda da daha çok kendi yarı alanında kalınca, oyunun temposu iyice düştü.
62. dakikada Oğuzhan-Gökhan Töre değişikliğine giden Fatih Terim, topu daha fazla ileri taşımayı düşündü. Terim 72’de ise Hakan Çalhanoğlu-Cenk değişikliğine gitti. Kazakistan’ın da Letonya karşısında öne geçmesi ile Fatih Terim 2. forvet olarak Umut’u oyuna aldı. Rakipler bu ana kadar bizim için her şeyi yaparken, bizim de artık gol için çok daha fazla çabalamamız gereken anlar geldi. Fakat Gökhan’ın gereksiz gördüğü kırmızı kart planları bozdu. Ayağındaki topu rakibe kaptırıp yaptığı sert hareket sonrası kırmızıyı gören Gökhan Töre bu kadar amatörce davranmamalıydı!. Bu kart sonrası orta alanımız düşüş gösterirken, İzlanda daha cesur gelmeye başladı. 85’te Arda ceza sahası sol çaprazında vurdu, top yan ağlarda kaldı. 89. dakikada ise Umut ceza sahasına girerken düşürüldü ve hakem faulü verdi. Topun arkasına geçen Selçuk nefis vurdu ve topu ağlara gönderdi: 1-0.
Bu golle İzlanda’yı 1-0 mağlup eden millilerimiz, Kazakistan’ın Letonya’yı yenmesi ile 2016 Avrupa Şampiyonası’na direkt katılmaya hak kazandı.
‘’Aslan'dan tek vuruş!‘’
Milli arada Yunanistan ekibi Panthrakikos ile deplasmanda hazırlık maçına çıkan Galatasaray, rakibini Sabri’nin attığı golle 1-0 mağlup etti. Kaleci Cenk ve Grosskreutz da, ilk kez Sarı-Kırmızılı formayla sahne aldı.
Lige verilen milli arayı hazırlık maçı ile değerlendiren Galatasaray, Yunanistan 1. Lig takımlarından Panthrakikos ile karşılaştı. Geçtiğimiz sezon Florya’da hazırlık maçında karşılaşan iki takım bu kez Gümülcüne’de sahaya çıktı. Yeni transferler Kevin Grosskreutz ve Cenk’in sahaya ilk 11’de çıktığı maçta forma şansı bulmakta zorlanan Tarık, Koray, Olcan, Emre ve Jem Karacan gibi isimler de kendilerini gösterme şansı buldu. Düşük tempoda başlayan karşılaşmada Galatasaray topun kontrolünü eline geçirmekte zorlanmadı. Yan top ve uzaktan atılan şutlarla pozisyon arayan Aslan’da 11. dakikada Bilal vurdu, top üst direkte patladı. 30. dakikada ise Grosskreutz ceza sahasında yerde kaldı ve hakem penaltıyı verdi. Topun başına geçen Emre, ‘Panenka’ vuruşunu yaptı ve top üst direkten döndü. Cim Bom’un rakibine oranla oyuna daha fazla hakim olduğu maçın ilk yarısı 0-0’lık beraberlikle sonuçlandı.
Gençler de sahne aldı
İkinci yarıya Panthrakikos oyuncu değişiklikleriyle başlarken Galatasaray maça başladığı 11’le sahaya çıktı. İkinci yarıda tempo ve kalite iyice düşerken Aslan’da yorgunluk da başladı. Hamza Hamzaoğlu 64. dakikada oyuna müdahale ederken, Doğan ve İbrahim gibi genç oyuncuları sahaya sürdü. 72. dakikada Sinan ceza sahası sol çaprazından şutunu attı, kalecinin müdahalesi sonrası topu önünde bulan Sabri düzgün bir vuruşla takımını öne geçirdi: 0-1. Galatasaray yedek ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktığı karşılaşmadan 1-0’lık galibiyetle ayrılırken, forma şansı bulamayan Koray, Tarık ve Olcan bu maçtaki performansları ile Hamza Hamzaoğlu’nun gözüne girmeyi başaramadı. Yeni transferlerden Grosskreutz ve Cenk başarılı bir futbol ortaya koyarken, Emre Çolak da çalışkanlığıyla dikkat çekti.
‘’Aslan'a 20 dakika yetti‘’
Hafta içinde Astana ile deplasmanda 2-2 beraber kalarak Şampiyonlar Ligi’nde ağır yara alan Galatasaray, lig mücadelesinde Başakşehir’e konuk oldu. Bu mağlubiyetin ardından yönetim ve Hamza Hamzaoğlu arasındaki rapor krizi ile çalkantılı günler geçiren Aslan, mutlaka kazanması gereken bir maça çıktı. Astana maçının kadrosunda Chedjou-Semih ve Umut-Sinan değişikliğine giden Hamza Hamzaoğlu, Podolski’ye forvette görev verdi.
Muslera skoru korudu
Karşılaşmanın ilk 15 dakikalık bölümünde iki takım da tempoyu düşük tuttu. Galatasaray hazırlık pasları ile rakibini üzerine çekmeye çalışırken, Başakşehir kontrataklarla rakip savunmayı zorlamayı planladı. İlk yarının son bölümlerine doğru topu daha fazla kullanan taraf Galatasaray olsa da, rakip kaleye gitme konusunda ciddi sıkıntılar yaşandı. 21. dakikada Sneijder, soldan bindiren Carole’e oynadı. Genç oyuncu bekletmeden içeri gönderdi, Podolski’nin vuruşunda kaleye giden topu, Volkan Babacan çizgi üzerinden çıkarttı. İki dakika sonra ise Sinan topuk pası ile pasını Podolski’ye verdi. Kaleci ile karşı karşıya kalan Alman oyuncu golü yapsa da hakem ofsayt bayrağını kaldırmıştı. Cim Bom ilk 45 dakikanın son bölümlerinde biraz kıpırdansa da skoru değiştiremedi. 45 dakika boyunca rakip kaleye hatırı sayılır bir atak geliştiremeyen ve organize olamayan Aslan’ın bu futboluyla golü bulması sürpriz olurdu. 45’te Muslera’nın altı pastan Mehmet Battal’ın vuruşunu çıkartması ise ev sahibi adına büyük şansızlıktı.
Podolski sahneye çıktı
Galatasaray ikinci yarıya sakatlanan Denayer’in yerine Sabri’nin oyuna girmesi ile başladı. Bu devrede de benzer bir performans gösteren Cim Bom, yine bal yapmayan arı misali, topu ayağında tutsa da son bölgeye taşıyamadı. Yasin ve Sinan kanatlarda etkisiz kalırken, Podolski topla bir türlü bulaşamadı. Bu durumdan memnun olmayan Hamzaoğlu 63’te Sinan’ı çıkartıp Umut’u oyuna soktu. Umut forvete geçerken, Podolski kanatta oynamaya başladı. İkinci yarıda oyundan düşen Yasin ve Bilal ise sahada kalmaya devam etti. Abdullah Avcı ise Mossoro ve Cikalleshi’yi oyuna sokarak hücum hattını güçlendirdi. 77. dakikada Carolle soldan ceza sahasına ortaladı. Bilal’in kafayla indirdiği topa Podolski arka direkte düzgün vurdu ve topu ağlara gönderdi: 0-1. Maç başından bu yana tek bir hata yapan Başakşehir savunmasına cezayı kesen Podolski, takımına nefes aldırdı. 84’te ise Podolski 2. golü hazırladı. Alman oyuncu sol taraftan ceza sahasına giren Sneijder’a oynadı. Sneijder arka direkte bekleyen Umut’un ayağına nefis bir pas attı ve Umut’a sadece dokunmak kaldı: 0-2.
Oyunun son 20 dakikasında rakibine üstünlük kuran Aslan, yıldız oyuncularının sahne almasıyla üç puanı aldı ve maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.
‘’Bu savunma düşman başına‘’
Şampiyonlar Ligi C Grubu’ndaki ilk maçında Atletico Madrid’e 2-0 yenilen Galatasaray, Astana’ya konuk oldu. Grubun en zayıf halkası olarak gösterilen Kazak ekibi karşısında, Hamza Hamzaoğlu Selçuk’a ilk 11’de forma verirken, Rodriguez yedek kalan isim oldu.
Bilal kilidi açtı
Aslan zayıf rakibi karşısında oyuna iyi başlasa da, futbolcuların zemine alışması zaman aldı. Maçtan önce sulanan zemin özellikle Sarı-Kırmızılı oyuncuların pas hataları yapmalarına neden oldu. Fakat bu durumu avantaja çevirmek isteyen Sneijder 4. dakikada ceza sahası dışından çok sert vurdu, kaleci son anda doksana giden topu kornere çeldi. 11’de ise Umut ceza sahasındaki Sneijder’a oynadı. Hollandalı sol çaprazdan istediği vuruşu yapamadı ve pozisyon golle sonuçlanamadı. Rakip oyuncuların zaman zaman sertliklerine maruz kalan futbolcular ilk bölümde zorlandı. Rodriguez yerine Bilal’i tercih etmesi nedeniyle eleştirilen Hamza Hamzaoğlu 31. dakikada haklı çıktı. Bilal tam da hocasının dediği gibi, kapanan Astana savunmasını açmak için, 30 metreden çok düzgün vurdu ve topu ağlara gönderdi: 0-1. Golden sonra Astana biraz daha fazla kalemize gelmeye çalışsa da acemi ve aceleci ataklar, tehlikeye dönüşmedi. Futbol kalitesinin çok düşük olduğu karşılaşmanın ilk yarısını Galatasaray 1-0 önde kapattı.
Bu savunmayla imkansız
İkinci yarıya Astana daha baskılı başladı. Golü daha fazla düşünen ev sahibi takım, ileride daha fazla adamını bıraktı. Galatasaray ise oyun temposunu düşürmeye çalışırken kontrataklara yöneldi. 61. dakikada Kethevoama soldan ortaladı, Dzholchiyev kale ağzında vurmadı. Kazak ekibi ilk defa gole bu kadar yaklaştı. 64’te ise Shomko soldan ortaladı, Kethevoama altı pasta boş pozisyonda vuramadı. Aslan’da bu dakikalarda anlamsız bir panik başladı. 77. dakikada Semih’in ayağı kaydı ve topu rakibine kaptırdı. Kabananga’nın içeri çevirdiği top Hakan’a çarparak kalemize gitti: 1-1 Bu golden sonra Hamza Hamzaoğlu, Bilal- Sinan değişikliğine gitti. 83’te ise Astana ikinci gole çok yaklaştı. Kabananga ceza sahasının hemen dışından vurdu, top az farkla auta gitti. 86. dakikada Sinan soldan ısrarla topu içeri taşıdı ve altı pasa doğru çıkarttı. Kale ağzındaki karambolde kaleci Eric topu elinden kaçırınca bir kez daha öne geçtik: 1-2. Fakat sevincimiz uzun sürmedi. Yine basit bir savunma hatası sonucunda Canas gönderdiği topu Carolle uzaklaştırmak isterken top ağlarımıza gitti: 2-2.
Bu seviyede bu kadar amatörce hatalar yapan bir savunma ile maç kazanmanın imkansız olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Astana gibi zayıf bir takıma puan vermek için, elinden geleni yapan Galatasaraylı oyuncular ve teknik ekip kendini çok ciddi sorgulamalı. Öte yandan bu bütçeyle, bu imkanlarla çatır çatır top oynayan Astana’yı da gönülden kutlamak gerekir.