Arama

Popüler aramalar

‘’Sınıf atlatmaz ama gelişme sağlar‘’

Şenol Güneş’in kullanamadığı bir oyuncunun transferi risklidir. Bu nedenle Tolgay’ı Fenerbahçe için ‘kurtarıcı transferi’ olarak görmek yanlış olur. Başta bu transferin çok doğru olmadığını söyledim. Ancak geçen 2 haftada Benzia, Jailson ve Topal’ın performanslarını gördükten sonra var olan şartlar içinde bu transfere karşı çıkmak doğru olmaz.

‘10 numara’ değil

Ekici’nin son Malatya karşısındaki futbolunu da dışarıda bırakırsak eldeki tüm oyuncuların üzerine çıkabilir. Ekici- Jailson/Topal arasında bağlantı oyuncusu olarak iki kanadı beslemekte işe yarar. Ondan beklenmemesi gereken 10 numara pozisyonu. Bunu yapamıyor, istemiyor da...

Fazlası lazım

Tolgay, Fenerbahçe’nin geriden oyun kurma sorununa bir nebze de olsa çare olabilir. Hem savunma hem orta saha oyuncuları bu konuda sıkıntılı. Fenerbahçe’nin en büyük sorunu hem oyun kurma hem hücumda kademe oluşturma. Sarı- Lacivertliler sınıf atlamaz ama gelişme sağlar. Yeter ki Tolgay bu transferi bir meydan okuma olarak görsün ve hakkını versin. Beşiktaş performasından fazlası lazım.

31 Ocak 2019, Perşembe 06:35
YAZININ DEVAMI

‘’3 puandan mükemmeli yok‘’

Yüzde 66 topla oynama oranı. Yüzde 85 pas isabeti. 421 olumlu pas. 2 gol, Soldado’yla kaçan 2 net gol. Geçen haftanın travmasından sonra çok iyi bir performansı olabilirdi. Ama Erol Bulut, Skrtel’sizlik sendromundan çok iyi yararlandı. Topal-Roman-Sadık üçlüsü havadan o kadar yetersizdi ki hava kontrolü tamamen Malatya’nın eline geçti. Mehmet Ekici parlak 2 gol attı ama Benzia korkunç performansına devam edince topa sahip olduğu kadar efektif olamadılar. Cezayirli, ligdeki ilk isabetli şutunu atma başarısını gösterse de hücum bölgesinde 3 olumlu pas yapabildi. Beyin böyle olunca ayaklar da bir yere kadar yürüyebiliyor. Olumlu yön, ikinci yarı dağılmamaktı. Her şey mükemmel hale mi geldi? An itibari ile 3 puandan daha mükemmeli yok. Hele son saniyede Sadık’ın çıkardığı topu görünce...

Gecenin sorusu

Moses nasıldı? Fenerbahçe’de dripling eksiği var. Takımın çok eksiklerinden biri. Eğer pas alabileceği bir orta saha olursa çok iş görür.

Maçın starı

Ekici’nin 2 şahane golü, kaçırdığı penaltıyla gölgelendi. Donald’ın harika oyunu ise güzel golüyle taçlandı. İkisinin arasındayım. Ekici’nin performansı büyük önem taşıyor. Yanına mutlak 2 yardımcı lazım. Bu Benzia değil, kritik golüne rağmen Topal da...

Maçın olayı

Guilerme’nin aldatması. Arkadaşı ceza sahası içinde yatarken Isla’ya dur deyip ardından asiste pas atması. İngiltere’de bunu yapsanız her statta ıslıklanırsınız. Çok yanlıştı. Ali Palabıyık’ın oyunu durdurmayışını da ayrıca ele almak lazım.

Kısa mesaj

Son 20 yılın istatistiklerine göre Fenerbahçe’nin düşme riski bu galibiyetle yüzde 45’ten yüzde 25’e düştü.

29 Ocak 2019, Salı 06:19
YAZININ DEVAMI

‘’3 puandan fazlası...‘’

İlk yarıda Göztepe’nin Gassama ve Serdar Gürler’le işlediği sağ kanadıyla Onyekuru ve Linnes’in düellosu bu zemin için 5 yıldızlı performanslardı diyebiliriz. Serdar’ın büyük bir incelikle işlediği akınlarda özelllikle topu terse çevirişlerinde sahada Yasin olsaydı diye düşünmeden edemedim. Halil kuşkusuz bir dinamo ve enerjisi hiç bitmiyor ama Yasin’le skor daha mümkündü. Galatasaray’da Feghouli ve Onyekuru yüksek formda. Belhanda’nın yokluğu ve zemine alışamama Galatasaray orta sahası için 2. yarının başı dışında hep sorun oldu. Savunmada da hatalar yaptılar ama Marcao kaya gibi sert durunca, Göztepe hücumu da fazla hata yapınca ayakta kaldılar. Her ne kadar Sinan’la galibiyeti bulmuş olsalar da baskı yenen dakikalarda uzun oynanan bir oyun ve belki de Donk’un santrfora alınışını bekledim. Belki skor gelmese Terim bunu deneyecekti. Bu şartlarda Galatasaray için bu galibiyet 3 puandan fazlası anlamına geliyor.

Gecenin sorusu

Bülent Yıldırım’ın çaldığı penaltıda Jeromu’n Maicon’un omzuna eliyle bastırması faul değil mi?

Maçın starı

Marcao 2 maçlık performansı sonrası savunma göbeğinde 1 numarayı aldı. Sert, ayağı iyi ama asıl önemlisi çok kararlı ve olgun. Maicon’un performası ise soru işareti...

Maçın olayı

Zeminin kötülüğü sadece ağırlığıyla alakalı değil. Dengesizliği de zorlayıcıydı. Oyuncular adapte olmakta zorlandı. Onyekuru, zemin normalmış gibi driplingleriyle oynayınca net şansları harcadı. Muslera da bu sebeple gereksiz risk aldı. Maçın kaderi, kadersizliği buydu.

Kısa mesaj

2 direkten dönen top, kaçan penaltı ve fazlası. Şampiyonluk böyle maçlarla gelir.

27 Ocak 2019, Pazar 09:39
YAZININ DEVAMI

‘’Trajedi‘’

Fenerbahçe ligin en kötü futbol oynayan takımı diyordum... Artık TFF 1. Lig standartlarında da vasatın altında olduğunu söyleyebilirim. İki Ümraniye maçının bize gösterdiği bu. Ersun Yanal’ın an itibarıyla herhangi bir gelişim sağlayamadığı açık. Ne fizik, ne taktik anlamda... Hoca bu kadrodan vasat bir ekip, ekipten vasat bir oyun dahi çıkaramadı. Oyuncular korkuyorlar belli ki. Valbuena ve Dirar dışında deneyen kimse yok. Pasla ya da driplingle adam geçme yok. Fenerbahçe rakip kale yokmuş, gol bir hedef değilmiş gibi oynuyor. Oynuyormuş gibi yapıyor. Ümraniye çekiliyor. Fenerbahçe sağdan ya da soldan zar zor iniyor. Ama ceza sahası etrafına gelindiği anda yan pas, geri pas başlıyor. Hiç bilinçli bir hücum pası gelmiyor. Dirar ve Valbuena’nın zaman zaman yapabildiği ortalarda da ya kalabalıkta üst üste bindikleri için rakip topu alıyor. Ya da biliyorsunuz, Slimani... Ersun hoca bu kadrodan transferlerle birlikte yeni bir oyun çıkarmak zorunda. Aftan çok da kesik gerekiyor artık. Yoksa Ali Koç bayramı bir trajediye dönecek.

Gecenin sorusu

Ersun Yanal göreve geldiğinden bu yana takım sadece Erzurum maçının ilk 30 dakikasında ekstra futbol oynadı. Şimdi sorumuz şu: Ondan sonraki tüm performanslar Cocu/Koeman döneminin bile gerisinde mi? Bana öyle geliyor da.

Maçın starı

Yasir ilk maçta olduğu gibi istikrarlı bir performansla parladı. Fenerbahçe altyapısından yetişen bu oyuncuyu görüp sonra da Fenerbahçe formasını giyenlere bakınca Ersun hocaya altyapılara bakmasını tavsiye etmekte bir sakınca görmüyorum.

Maçın olayı

Artık Slimani değil olay. Artık onun normali o. Artık onun yerine kim oynasa olur. Girdiği korkunç döngü artık bir kabusa bir trajediye dönüştü. Bu tip bir çöküşü hiç görmediğimi söylemem lazım. Fenerbahçe’nin korkunç oyununa rağmen 1 metreden kaçırdıklarını atsa şu 10-15 gol bandına gelirdi. Ben büyüye inanmam ama inanlar için inanmayanları inandırmak için harika bir örnek olduğunu söylemem lazım.

Kısa mesaj

Skrtel’siz Malatya, Göztepe ve muhtemelen Kayseri maçları. Zaten zor olan kabusa dönebilir. Sonra da Kadıköy’e Aykut Kocaman’ın Konyaspor’u geliyor

25 Ocak 2019, Cuma 06:20
YAZININ DEVAMI

‘’Timsah fazlasını yapabilirdi‘’

Fenerbahçe’de ne farklıydı? Sadık, Roman’dan kuşkusuz daha iyi ve sağlam bir performans sergiledi. Önde topu tutabilen pas yapabilen Soldado vardı. Ve tabii Jailson dönünce orta saha daha dirençli oldu. İlk yarıda ligde ilk kez deplasmanda gol atabildiler. Bu kadar... İkinci yardıaki korkunç teslimiyet ise değişmeyen hatta kötüleşen seviyeydi. Mehmet Ekici’nin oyun kurucu rolüne uymayan top ezmeleri ve top kayıpları daha akıllı bir oyunu engelledi. 35. dakikadan itibaren Bursaspor topu aldı. Pasla ceza sahasına gelen kadar organizasyonları iyiydi. Ama akınları rastgele ortalarla bitirmek istediler. Fenerbahçe’yi 60 dakika boyunca kendi sahasına büyük bir enerjiyle hapsettiler. Ama istediklerini alamadılar. Sadık ve Skrtel’in tuttuğu alana bu kadar orta denemek yerine çizgiye inmeyi deneseler oyun farklı akabilirdi. Bu oyunla beraberlik golünü ve Umut’la buldukları 3 pozisyonun daha fazlası mümkün olabilirdi.

Gecenin sorusu

Fenerbahçe nereye koşuyor?

Maçın starı

Yusuf Erdoğan çok hedefsiz orta yapmak yerine daha aklını kullnarak oynasaydı oyunun yıldızı olmayı daha net bir şekilde hak ederdi. Muhteşem golü sebebiyle Soldado’yla birlikte adaydır.

Maçın olayı

Gol sevincinde tribünden gelen bir maddeyle başı yarılan Skrtel’in hiç düşünmeden ve olay çıkarmadan maça devam edişi. Başka bir oyuncu kolaylıkla oyunu bırakabilirdi.

Kısa mesaj

Bu cümle genellikle şampiyonluk haftaları için söylenir Fenerbahçe’de. Artık başka bir sebeple: Önemli olan iyi oyun değil 3 puan. An itibarıyla durum bu.

22 Ocak 2019, Salı 06:22
YAZININ DEVAMI

‘’Gol rekoru kırılabilirdi‘’

Transferi tamamlamamış ve bu sebeple taraftarı tarafından eleştirilen bir şampiyonluk adayı için ligde en ideal maçı oynadı Galatasaray. Ligin en sorunlu takımıyla evinde. Hocasını bir isyan sebebiyle yollayan, yerine gelen hocası problemler sebebiyle 1 maç sonra ayrılan Ankaragücü. Bildik iç saha baskı oyununa konuk ekip dayanamadı. Açık söylemek gerekirse ne yapmak istedklerini de anlamak zordu. Ön alan oyuncuları merkezde baskı yapmaya çalışırken orta saha kendisini geri atınca Galatasaray için her şey kolay oldu. İlhan Parlak’ın Kenan’ın arkasında olduğu sağ kanat Onyekuru için şahane bir gösteri alanı oldu. Sol kanatta Feghouli, Belhanda, Mariano üçlüsüyle sadece Faty mücadele etmeye çalıştı, onun da başı döndü. Gerçek bir santrfor olsa demiyorum, Emre Akbaba sahada olsa ligin gol rekoru rahatlıkla kırılabilirdi.

Gecenin sorusu

Marcao nasıldı? Bu maç rakibin hem gücü hem de oyun plansızlığı sebebiyle çok şey anlatmaz. Sadece onun için değil, Maicon için de. Ancak takımı öne çıkarma çabası, sol ayağını iyi kullanışı iyi işaretler.

Maçın starı

Onyekuru’nun en alarmda olduğu maçlardan biriydi. Geniş ve kolay alanlar buldu. Arkadaşlarından doğru paslar almadı sadece onlara hep doğru pasları doğru hareketlenerek gösterdi. Rodrigues’siz hep daha iyiydi. İkinci yarının yıldızlarından olabilir.

Maçın olayı

Ozan’ın 4 ay oynadıktan sonra 11 milyon Euro’ya Bundesliga’ya transferinden sonra 19 yaşındaki Gökay Güney’in Maicon’un yerine oyuna girişi bir tavır, bir yaklaşım, bir seçimdir. Terim ve Hasan Şaş’ın anlatmak istediğini mecbur olduğumuz yolu anlamak gerekir.

Kısa mesaj

Orta sahada baskıyı takım halinde yapmazsanız, baskıdan pasla çıkma planınız yoksa Galatasaray’ın direkt hücumuna karşı Telekom’da sağ çıkamazsınız.

20 Ocak 2019, Pazar 09:42
YAZININ DEVAMI

‘’Tamirattan fazlası gerek‘’

Fenerbahçe 20 Eylül tarihinden bu yana 5 büyük lig ve Süper Lig’de en az galibiyet alan 3. takm. Deplasmanda oynadığı 9 maçta ilk yarıda hiç gol atamadı. İç sahada ise öne geçtiği maçlarda tam 7 puan kaybetti. Ve bu alanda Erzurum’dan sonra en ligin kötüsü. Pozisyonları gole çevirme sıralamasında ligin en kötüsü. (%8.4), isabetli şut yüzdesi en kötü takım aynı zamanda (%36). Slimani gole çevirme oranı en düşük oyuncu. Harun ise gole yol açan hata sralamasnda birinci. Ceza sahası içinden en az gol bulan 5. takım ama ceza sahasında en fazla topla buluşan 4. takım. Ceza sahası içinde her 28 topla buluşmada bir gol atabiliyor. Ve ceza sahası dışından en fazla gol yiyen takm (7).

Detayları görmek önemli

“Ligin 17.’si olan bir takm için neden bu kadar çok istatistik yazyorsun? Sıralama zaten her şeyi anlatmyor mu?” diye sorabilirsiniz. Anlamak için detay görmek lazım. Bunları yazmamın sebebi Fenerbahçe’nin sorunlarının ne kadar çeşitli olduğunu göstermek. Dolayısıyla iş tamirattan daha fazlasını gerektiriyor gibi duruyor. Eğer bir evde hem su ve elektrik sistemi çökmüş hem de kolonlarda çatlaklar varsa, hem temeli hem çatısı yoksa, kaleci ve golcü sorunu gibi, o binayı yıkıp yeniden yapmak çok daha mantklı bir çözüm olarak görülebilir. Ancak devre arasında bunu yapmak kolay değil. Hem de Fenerbahçe’nin temel sorunlarından biri 26 oyuncuyla ligde en fazla futbolcu kullanan takım olmasıysa...

Jailson 8 numaraya

Ersun Yanal’n önünde duran en büyük sorun topu yeniden kazanma süresi. Fenerbahçe topu kaybettikten sonra 13 saniyede yeniden kazanabiliyor. Bu istatistikte ligde 7. sırada. Bunu en azından 11’lere çekmek lazm. Tabii ideali 8’ler ama lig ortalaması da 13.5. Bu yolda Fenerbahçe takım boyunu kısaltmaya çalışacak. Sprint sayılarında artış ve Jailson’un 8 numaraya evrimi en önemli başlıklar. Topal savunmanın önündeki adam olarak tamamladığı iki 8’i hayata döndürür. Buradaki temel sorun savaşan ve önde ilk hamleyi yapabilen bir stoper bulmak. Neustadter-Skrtel ikilisi bunu yapamadı. Bir Egemen bulmak şart.

Alper hoca sorunu çözer

Kaleci konusu Alper Hoca’yla çözülür. Harun, Volkan ya da eldeki diğer 2 genç kaleci. Bu arada Alper Hoca’nın Volkan’ı Türkiye’nin en iyisi olduğunu düşündüğünü biliyorum. Mutlak bir ilerleme olacaktr. Boğuşlu bu konuda ülkenin değil, dünyanın en iyilerinden biri. Sarı-Lacivertliler açısından kafamda hiç soru işareti olmayan sorunların başında bu geliyor. Mutlak olarak çözülür. Ancak çözmenin çok zor olduğu asıl konu savunma kanatları. Bana 3 transfer hakkı tanınsa iki hucumcu savunma kanadıyla bir stoper alırım. Fenerbahçe’nin yüksek orta kalitesine ve Valbuena’yı önde tutmaya ihtiyacı var. Jailson ve Elif/Ferdi/Ekici/Benzia, ikilisiyle serbest oyuncu olarak Valbuena’yla bir şeyler yapmak için hücumu çizgiden çizgiye genişletmek şart. Fenerbahçe’nin yaptığı basit top kayıplarının temelinde Yanal planının vazgeçilmezi olan Caner/Gökhan efektinin eksikliği var. Kaliteyi burada yükseltmek lazım. Stoper ve iki savunma kanadıyla temeli kurmak gerek.

Slimani ustalık eseri olur

Portekiz’den Şampiyonlar Ligi için 30 milyon Euro’ya Leicester’a gitmiş ama Ada’da yapamamış bir oyuncu için Türkiye Ligi’nden daha iyi bir geriye dönüş sahnesi olamaz. Slimani, bu kadar sorunlu bir Fenerbahçe’de hayal edemeyeceği ve bundan önceki senelerde çoğu santrfora nasip olmadığı kadar çok gol şansı buldu. Ve Slimani takımdan bağımsız kendisi bir soruna dönüştü. Uzaktan onunla ilgili bir karar vermek hala zor. Ama Ersun Yanal bu kararı hemen vermek zorunda. Onu hayata döndürmek Yanal için büyük bir zafer olabilir. O elektriği gözlerinde görmüyorsa hemen vazgeçmek gerektiği de açık. Slimani’ye 2. yarıda 10 gol attıran hoca olmak başlı başına bir zafer olur. Eğer yüzde 1 şüphesi varsa hemen vazgeçmeli. Eğer inanyorsa ustalık eserlerinden olur.

En az 3 tane ikili bulmalı

Fenerbahçe’de uyumlu ve birbirini iyi anlayan bir ikili yok. Yan yana, önlü arkalı. Sağ bek/sağ açık, sol bek/stoper, çapa/8 numara, sol açık/santrfor. 26 oyuncu deneyen Fenerbahçe Topal/Souza ikilisini bile bulamadı. Halbuki Ersun Yanal, Caner/Sow’u icat etmiş bir teknik direktör. Yanal’ın hemen bulması gereken işte bu. En az 3 ikili. Bunu tabii ki transferle de yapacak. Ama önce eldekileri değerlendirmesi lazım. Ve asıl önemlisi bazılarının da üzerini çizmesinin gerekliliği. Ekici’nin 4, Tam 11 maçta oynamış Benzia’nın ‘0’ şutu var. Ne yapacak karar vermeli.

Barış’a yeni oyun lazım

Fenerbahçe genç oyuncuları parlatması ve ilerletmesiyle ünlü bir marka değil. Ferdi ile Barış’ın performansları hem Yanal hem onlar hem de kulüp açısından önemli. Barış’ın kendisine yeni bir oyun bulması lazm. Yeteneklerini maksimize edecek ufak detaylarla kafasının netleşmesi gerekiyor. Yanal ona inanıyorsa basit direktiflerle byol çizmesine yardmcı olacak. Oynamayacaksa Avrupa’da bir takıma kiralanması herkes açısından ideal olur. Altnordu sisteminden sonra Fenerbahçe kaosu, Hollandalı hocaların Türkiye kabusuna benzedi. Yanal için önemli bir sınav da bu. Bu durumu düzeltmek Ali Koç’un sarsılan vizyonuna harika bir katkı olur.

01 Ocak 2019, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Durgun ve hareketsiz‘’

İlk yarıda çok durgun ve çok hareketsiz bir Fenerbahçe vardı. Geçen haftanın ilk yarısındaki baskılı oyunla gelen enerji kaybı, ikinci yarıda büyük bir yıkıma neden olunca sanırım Yanal daha dengeli bir oyunda karar kıldı. İkinci yarıda düşen değil yavaş yavaş vites artıran bir takım olmak istedi. Antalyaspor ise 4 eksikle çıktığı maçta Chico’yu maç içinde kaybetti. Bülent hoca da yapması gerektiğini yaptı. İyi yerleştiler. Hasan Ali ve Isla’yı oyuna sokmadılar. Soldado ve Ayew de markajda kaldı. Oyun Antalya sahasında ama onların istediği gibi oynandı. Ekici ancak 2. yarıda biraz kat etmeye başladı. Ayew kenara geçti. 2. topları biraz daha fazla aldılar. Ve ceza sahası etkinliği arttı. Ama şut ancak 71’de geldi. Hemen ardından gelen kırmızı kart ise fren oldu. Olumlu bir şey aranacaksa sadece 1 pozisyon verilmiş olmasının altını çizebiliriz. Hepsi o.

Gecenin sorusu

Fenerbahçe’de dün sahaya çıkan 11 oyuncu bir daha bu formayı giymese kim itiraz eder?

Maçın starı

Oyunda standardın üzerine çıkan bir performans yoktu. O yüzden yıldız klasmanına giren bir oyuncu yok. Çok ararsak çok da zorlayıcı olmamakla birlikte 3 şutta başarılı olan Boffin’i söyleyebiliriz. Böylece 7 maçlık başarılı performansını da taçlandıralım.

Maçın olayı

3 puanlı sistemde ilk yarıyı düşme hattında tamamlayan takımların yüzde 64’ü alt lige düştü. Fenerbahçe 17 maçta 16 puan ve 16 gole ulaşabildi. Bu kabusun da ötesinde kıyamet gibi bir durum. Bu nasıl düzelir. 2 haftadır daha net gördük ki bu salt teknik direktörlük bir durum değil.

Kısa mesaj

Transferler olacak kuşkusuz. Ama Jailson döndüğünde Ersun Yanal’ın en önemli oyuncusu olabilir.

25 Aralık 2018, Salı 06:31
YAZININ DEVAMI