Arama

Popüler aramalar

‘’Şampiyonluk oyununa benziyor‘’

İki yıldır doğru düzgün futbol oynamayan Arda Turan’ın tam fit olması mümkün değil. 60’da kaçırdığı pozisyon da bunun sonucu. Ancak dün zihnen belki de en fit hallerinden birindeydi. Vücudunun tam yapamadıklarını rafine bir tek pas oyunuyla ilk yarı boyunca yaptı. Kendisine şartlara uygun yeni bir oyun bulmuştu. Çevresindeki herkes de, hem duruma destek verdiler hem de bundan yararlandırlar. Emre Kılınç- Taylan merkezi etkili oldu. Ancak asıl önemlisi, sezonun ilk yarılarını hiç oynamayan Feghouli’nin ve üzerinde kocaman kırmızı bir çarpıyla yaşayan Belhanda’nın oyunları oldu. Dün Galatasaray, ilk yarıda baskı yapmak, alan daraltıp top kapıp kaleye çullanmak isteyen bir takıma karşı, gereksiz geri koşular yapmak zorunda kalmadan oynamayı başardı. Topu iyi kullandılar, çok iyi tek pas yaptılar. Fizikle değil doğru alan kullanımıyla ikili mücadele kazandılar. Plandan kopulmadı İkinci yarıda lider oyunculardaki fizik düşüş olsa da Arda oyundan çıkana kadar plandan kopulmadı. Galatasaray son 2 şampiyonluğunu önde çoşku oyunlarıyla başlayarak kazanmıştı. 66’ya kadar, bunun dışında, topa ve alana hükmeden olabildiğince enerjisini doğru kullanan rafine bir oyun vardı.

Daha iyisi de olabilir

Bu oyun:

-Tecrübeli lider oyuncular piştikçe çok daha iyi noktaya gelebilir. -Öte yandan bu tip ekstra geri dönüşlerde yıldız sporcular performans dalgalanmaları yaşar. Buna hazırlıklı olup, başka planlar da hazırlamak gerekir. Son bölümdeki gitgellerde olduğu gibi...

Daha önemlisi bu oyunu gördükten sonra rakipler orta sahada daha agresif, savunma da daha derin oyunları seçip Galatasaray’ı geri koşturmak isteyeceklerdir. Dün Sumudica hem seçtiği diziliş hem de önde oynama stratejisiyle rakibini biraz küçümsemiş gibiydi.

13 Eylül 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Dirençli Fenerbahçe‘’

Dünkü Fenerbahçe’nin ilk 11’i muhtemelen sezonun sonunda sahaya çıkacak takımla yüzde 50 oranında farklı olacak. Ye ni lisansı çıkmış, antrenmanlara doğru düzgün katılamamış, fizik olarak hazır ol mayan oyuncularla şu anda eldeki takımdan çok zengin bir karma. Erol Bulut, bu kadroyla topu ve oyunu istemedi. Pozisyon istedi. Buldu da. Direkt oyunda kale önüne inecek üçgenler kurdular. Ancak bu oyunda akın sonlandırılamadığında geri koşularda gereksiz enerji sarfiyatı oluyor. Bu kadro, bunun için fazla yaşlı ve şu anda uyumsuz. Ay rıca bu bölümde kale önü etkinliği de zayıftı. Sadece kaçan penaltıdan bahsetmiyorum.

Takımın eksileri...

1) Fenerbahçe’de tekte vurma konusunda bir sıkıntı var. Herkes mutlak kontrol peşinde.

2) Caner ’in soldan ortaları na Frey’i pivot alan oyunda arkadan Thiam’ı ekstra hücumcu olarak hiç kullanamadılar. Deniz bu konuda gayretliydi ama hep rakibin gardını almasını bekledi.

3) Üçüncü bir adamı, Ferdi, Tolga ve Gustavo’yu oraya sokamadılar

4) Ve duran top şablonları - her ne kadar gol de gelse - hücumda yetersiz, savunmada et kisiz kaldı.

Takımın artıları...

1) Derin kadro. Gustavo’yu oy undan alıp Sosa’yı oyuna sokuyorsanız yapabilecekleriniz fa zla oluyor. En basitinden rakibin psikol ojisini etkilemek kolay oluyor.

2) Takımın dayanıklılığı yüksek. Ayakta kaldılar.

3) Caner-Gökhan, Sosa- Valencia ikilileri skora etki etti. Kadro, hocadan bağımsız hemen tecrübeli ikilileri ya rattı. Başarı açısında bu kaçınılmazdı r.

Belli bir standart var...

Son olarak Altay karşı karşıya pozisyonda yine olağanüstü bir iş yaptı. Ancak yan ve duran toplarda yine başka bir kaleci . Gelişirse Vedat Muriç’i ikiye katlar. Serdar Aziz kötü başladı. Ancak yine de kadronun belli bir standartta olduğunu söylemek lazım.

12 Eylül 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Orta saha belirleyici olur‘’

Bu kadar kısa bir arada takımı bu kadar yenilemiş olmak hem de teknik direktörü de değiştirmek aslında sizi favori yapmaz. Ama ligde hemen herkes aynı durumda olduğu için durum farklılaşıyor. Erol Bulut hakkında beni olumlu yönde şaşırtan en önemli olgu tek bir plana kendini sıkıştırmaması. Başta denediği 3’lüyü doğru oyuncular tam hazır olduğunda yeniden deneyebilir. Özellikle Lemos, Novak ve Sosa tam hazır olduklarında. Bugün değil tabii.

Gustavo’nun rolü önemli

Bugün, Caner ve Gökhan’ın kontrolde olduğu sol kanadını daha fazla öne çıkaran bir oyun izleyeceğiz. Ozan ve Gustavo’nun orta sahada 2’li mi oynayacakları yoksa 3. bir oyuncunun destek mi olacağı belirleyici olabilir. Her iki ihtimalde de Gustavo’nun ağırlıklı olarak savunmaya ne kadar yakın olacağı önemli. Bulut, muhtemelen hızlı hücuma dayalı bir oyunla başlar.

Ozan, ekstra olabilir

Böyle olursa Rodrigues ve Ferdi’nin iki kanattan Thiam’ın boşalttığı yerlere girişleri ve Caner’in ortalarında sızacak Ozan gibi ekstra oyuncular belirleyici olabilir. Öte yandan bu sene eğer Fenerbahçe şampiyon olacaksa savunmada ve hücumda duran top/yan top performansları temel etken olacak.

Ön plana kim çıkar?

Thiam’ın ikinci santrfor ya da soldan gelen adam olarak oynaması Fenerbahçe hücumunu kontrol etmeyi zor hale getirir. Direkt markaja girdiğinde etkisi aynı olmuyor. Şu anda Valencia hazır olmadığı için ona destek verecek Rodrigues’in performansı önemli.

Kısa mesaj

Tam hazır takım yok. Herkes yolda düzelmeyi umuyor. Sıkışık fikstürde en iyi antrenman maç olacak. Başta az kaybeden, yüklemeyi doğru yapıp az sakat veren kazanır.

11 Eylül 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Çok değerli transfer!‘’

Her ne kadar her şey çok kapalı gitse de bildiklerimiz şunlar:

1- Sörloth eğer önümüzdeki sezon maçların yüzde 50’sinde oynarsa otomatikman 6 milyon Euro’ya Trabzonspor oyuncusu olacak. Ancak o andan itibaren de 9 milyon euroluk çıkış maddesi devreye girecek.

2- Dolayısıyla bu anlaşma devre arasına kadar devreye girebilir ve o ondan itibaren de oyuncu istediği yere 9 milyona gidebilir. Trabzonspor için de C. Palace için de en iyi senaryo bu değil.

3- Sörloth bu yola gidip yüksek imza parası alabilir ama bunu yapmıyor. Bu anlamda dürüst davranıp hemen ayrılmak istiyor.

4- Bunun olması için Trabzonspor’un Crystal Palace’tan izin alması gerekiyor. Ve burada iki kulübün parayı nasıl paylaşacağı konusu tartışmaya açılıyor.

İstenilen rakama çıkılacak gibi

Sörloth’un mükemmel millli takım performansıyla sezona başlamış olması ve Red Bull Leipzig gibi bir genç parlatma markasının devrede oluşu da fiyatı yükseltiyor. Dolayısıyla iki kulüp eğer soğukkanlılıkla masaya oturmuşsa herkesin istediği rakama çıkılacak gibi… Üst düzey santrfor az çıkıyor. Haaland’ın gittiği parlak yol, Muriç’e Serie A’da biçilen değer de ortadayken bu transferin Bordo - Mavililerin istediği şekilde sona ermesi beklenmeli.

Evdeki hesap çarşıya uymadı

Tabii burada geçen Aralık’ta Başkan Ağaoğlu’nun ‘Neden 6 milyonu şimdi vereyim parayı faize koysanız 2 sene sonra 8-9 milyon geri alırsınız’ açıklamasını da hatırlamak lazım. Pek evdeki hesap çarşıya uymadı. Ne Euro’nun ne Sörloth’un değeri anlamında. Ancak yine de bu transfer hem karlılığı hem de ligin 2. şans arayan oyuncular için sahneye dönüşmesi anlamında değerli olduğunu söylemek lazım.

09 Eylül 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Normalden çok uzak‘’

Şenol Güneş, ortalama üstü bir pas takımına karşı, bir baskın takımı saha sürdü. Bu, Kaan Ayhan, Çağlar ve Melih’le defakto bir 3’lü savunma önünde tüm unsurlarıyla direkt oyunu hedefleyen bir ekipti. Muhtemelen Hakan Çalhanoğlu ve Mert Hakan’ın bu takımı koşturacak pasları atmasını, ekibin de baskıyla kaptıkları topların işe yarayacağını düşündü. Ancak bu olmadı. Macarlar topu beceriyle çevirip bizim planımıza alan ve fırsat bırakmadılar.

Turnuva hedef üzerine

Öte yandan hocanın bu planı hem rakibin oyunu hem de bu organizasyonun mantığı açısından anlaşılabilir. Çünkü aslında UEFA Uluslar Lig bir açıdan da hazırlık/dostluk maçlarını bir hedefle yapmak için düzenlendi. Yani oyuncu ve oyun denemek için bu doğru bir sahne. Ancak işin yürümeyeceği hemen anlaşılmışken düzeltmeye gitmeyişinin üzerinde durmak gerekir.

Toptan değiştirmek gerek

Takım Mahmut ya da Ozan’a ihtiyaç duyduğunu hemen gösterdi. Çünkü aslından 6 ya da 8’de Mert Hakan ve Emre’nin bu yapı içinde görev yapması kolay değil. Arkadan top yapacak oyuncu az. Önde durak olacak pivot yok. Olmadığı anda yapıyı toptan değiştirmek gerekirdi. Ama 3 değişiklik hakkı işi bozdu.

Gole şapka çıkartılır

İkinci yarıda hocanın müdahelesi sonucunda ortaya bir oyun çıkmayışına bakınca şunu düşündüm: Şenol Hoca belki de hazır olmayan kadroya top oynatmanın imkansızlığını görüp rakibe pusu kurmaya karar verdi. Ama ne olursa olsun orta sahada topa hakim olacak bileklere ihtiyaç vardı. Yenilgiyi Uğurcan dışında hak ettik. Ama Szoboszlai’nin sanat eseri kıvamındaki golüne o da şapka çıkarmıştır.

04 Eylül 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sergen hoca soğukkanlı olmalı‘’

Sergen Yalçın’ın söylediklerinde haklılık payı var. Takımda ciddi değişkenlik olduğu, kalitenin ciddi oranda düştüğü gerçek. Ayrıca N’Sakala ve Welinton’la ilgili eleştirilerin de çabuk olduğunu düşünüyorum. Bu oyuncular, daha yüksek kaliteye çıkarlar. Yıpratıcı bir sezonun ardından doğru düzgün dinlenemeden dağılmış bir takımın içerisine girmek kolay değil. Dolayısıyla kayıplar olacaktır. Ancak öte yandan hocanın konuşma tarzının; bildiğimiz o serin kanlı ve olaya hakim tonun dışına çıktığını da söyleyebiliriz.

Takıma etkisi olumsuz...

Geçen sene Lens sağ bek oynarken takımın geride kalan 8-9 oyuncusu ideal mevkilerindeydi. Ancak PAOK karşısına çıkan takımda hemen hemen tamamı tartışmalı bir kadronun içinde sağ bek olarak var olması tabii ki eleştirilir. Önünde ve yanında oynayan oyuncular yerlerine ısınmamışken rakibin de o bölgeden hızla geleceği belliyken alınan bu karar eleştirilmezse ne eleştirilecek. Sergen Yalçın, soğukkanlı kalmalı. Bu kadar çabuk tepki göstermemeli. Bunun takıma etkisi olumlu olmaz.

03 Eylül 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Oyuncular ikna olmuş‘’

Bugünün oyuncuları uygulayabilecekleri bireysel taktik ve plan istiyor. Basit direktiflerle uygulanabilecek birer görev. Ve bu görevin takımın genel oyunundaki yerini ve önemini de hissetmek, bilmek istiyorlar. Yani basit şablonlarla 3. bölgeye ulaşmak. Orada da işi çözecek yardımlaşma. Teknik ekibin bu yönde geliştirdiği repertuvara ikna olmak istiyorlar. İş burada bitmiyor evet, ama burada başlıyor.

‘Aslanım, kaplanım’ tatmin etmiyor

Seyrettiğim 3 hazırlık maçının sonunda şunu söyleyebilirim. Her dakika takımdaki oyuncuların plana biraz daha fazla ikna oldukları izlenimini alıyorum. Aynı anda hem Caner hem de Thiam’ı, hem Ferdi hem de Sadık’ı bir plana ikna etmek kolay değil. İşte bugün büyük takım teknik direktörlüğü buradan başlıyor. Artık ‘aslanım, kaplanım’ dolduruşları bugünün oyuncusunu tatmin etmiyor. Tabii ki birbirinden farklı seviyelerde 3 rakiple oynandığı gerçeğini unutmuyorum. İlk maçta savunmadan topu çıkarmakta zorlanan ekip ikinci maçta baskılı bir oyuna dönebildi.

Tüm oyuncular plana sadık

Alanya maçının ilk yarısında çok fazla orta deneyince akın verimliliği düşük kaldı ama 2. yarıda ayağa oynayınca işin rengi değişti. Antalya maçında ise Thiam’ın destek/hareketli santrfora döndüğü andan itibaren ceza sahasına pas oyunuyla birlikte verimlik iyice arttı. Erol Bulut henüz potansiyel kadrosunun tamamını kullanamıyor ama hem fizik hem de mental anlamda belirgin değişiklikler yaptığı açık. Tecrübeli ve genç oyuncuların tamamı plana sadakat gösteriyor ki, bu en temel zorunluluk. Tabii sezon farklı. Yönetim ve sportif direksiyon sakin kalmalı. Enerjiyi saçma tartışmalara harcamanın getirdiği yıkımı 2 senedir yaşıyorlar. Artık Bulut ve ekibine sükunet ortamı yaratmak gerekliliğine onlar da ikna olmuşlardır.

02 Eylül 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Gelişme var‘’

Fenerbahçe’nin baskı kalitesi Karagümrük maçına oranla çok daha iyiydi. Takım boyunu kısa tutmayı başardılar. Ancak Alanya’nın Karagümrük kadar hazır ve hızlı olmadığını da söylemek lazım. Yine de alanları daraltma konusunda ciddi bir ilerlemeden bahsedebiliriz. Bu oyunda kritik olan 2 nokta var. Markajı yakın yapabilmek önemli ama uzak kalınca dün birkaç pozisyonda olduğu gibi karta yakın fauller ortaya çıkabiliyor.

Oyun seçeneği artacak

Bir diğer nokta ise baskı sonunda kazanılan toplarda ilk yarıda sadece bölgeye orta denenmesi. Ceza sahası içinde ayağa pasa dönüldüğünde iş daha kolay olur. Son olarak Fenerbahçe’nin şut denemelerinde tekte de vurabilen oyuncuları olmalı. Ya da oyuncuları gelişine, kontrol etmeden tekte vurabilmeli. Markaja giriyorlar. Sosa ve Novak devreye girdiğinde, Valenica-Thiam’la hücum tandemini oluşturduğunda hem oyuncu hem oyun seçenekleri çok artacak. Bu çerçevede Zanka’nın dünkü çok iyi oyununu da gördüğümüzde üçlü savunmanın hâlâ bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz.

Duran toplar gelişmeli

Henüz pek ilerleme sağlanamayan konu ise savunma ve hücum yönünde duran toplar olacak. Fenerbahçe’nin rakiplerine ‘bunlar bize kornerden gol atacak’ endişesini vermesi lazım. Daum dönemi başarılılarının temelinde bu da vardı. Sosa, Caner, Mert Hakan, Ferdi ve daha fazlası da varken duran topların daha iyi kullanılacağına eminin. Ancak savunmadaki kriz nasıl çözülecek bilmiyorum. Kaleci departmanı kalitesi mutlak olarak artmalı. Çünkü dünkü gole yol açan sakarlık hiç sürpriz değil. Böyle bir şey olduğunda en azından şaşırmamız lazım.

29 Ağustos 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI