2019 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri’nde milliler perşembe günü Ankara’da İspanya maçını kazanıp, gruptan çıkmayı büyük ölçüde garantilemişti. Karadağ mücadelesi Çin’e gidiş biletini almak adına son noktayı koymak olacaktı. Galibiyet gelmedi. Neyse ki, ilk maçta 10 sayıyla yendiğimiz rakibe 5 farkla kaybettiğimiz için ikili averaj üstünlüğüyle Çin’e gitmeyi elemelerin bitimine 2 maç kala garantiledik. Boyalı alanda etkili olan, organize hücumlar yapan taraf Türkiye ribauntlardaki sıkıntı yaşarken (Karadağ: 41- Türkiye: 26), rakibin kırılma anlarındaki isabetli üçlükleri, bitime 5 dakika kala yaptığımız top kayıpları yüzünden 71-66 kaybettik. Dış şutlardan sayı üreten Karadağ karşısında Türkiye pota altında etkiliydi, ilk çeyreği 17-13 üstün geçti. Metecan ve Wilbekin’in 18. dakikadan sonra attığı isabetli üçlükleriyle de devreyi 38-37 önde bitirdi.

Dubljevc’in 3’lükleri bitirdi!

İkinci yarıya 9-0’lık seriyle başladık ama 27. dakikadan sonra Karadağ, Dubljevc’le 2, Ivanovic’le 1 olmak üzere üst üste 3’lük buldu. Popovic’in de katkısıyla ev sahibi son bölüme 58-55 üstün girdi ve rüzgarı arkasına alıp farkı açtı: 64-55. Türkiye ribauntları aldı ama 3 dakikada 4 sayı atabildi. Wilbekin’ın üçlüğüyle bitime 1 dakika kala, fark 3’e indi: 69-66. Şans elimize geçse de Semih serbest atışları kaçırdı, ardından top kaybı yapınca mağlup olduk.

Anadolu Efes’in, Fenerbahçe’yi -Vesely, Ennis, Guduric, Larkins, Pleiis, Motum, Anderson tribündeydi- yenerek kazandığı Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın üzerinden 23 gün geçmişti ki, yeni sezonun iki iddialı ekibi bu kez THY Euroleague’de karşılaştı. Bu maçta da çekişmenin dozu yine yüksekti, ilk yarıda belki istikrarlı kadroya sahip Fenerbahçe, coach Ataman’la yeni bir takım kuran Efes’e göre üstün bir oyun ortaya koydu ancak 2.yarıda işin rengi değişti. Lacivert-Beyazlılar mevcut kadrosunun potansiyelini ortaya çıkarınca, basketbol kalitesi de zirve yaptı. Maçta iki farklı 20 dakika vardı. İlk yarıda Fenerbahçe şov yaparken, 15 sayı geriden gelen Anadolu Efes ise 2. yarıda gerçek gücünü gösterdi ve sahadan 89-83 galip ayrıldı.

Maçta iki farklı 20 dakika

Sarı-Lacivertliler’in savunması karşısında Efes hücumda top çeviremedi, oyun kuramadı ve sadece 1 ribaunt alabildi. Boyalı alanı müthiş kullanan Fener 7 dakikada skoru 9-22 yaptı, ilk çeyreği 12-26 önde kapattı. Faul çizgisine bile gidemeyen Efes’i ayakta tutan isabetli üçlükleriyldi. 2. çeyreğin başında 4 üçlük bulan ev sahibi, farkı 8’e çekti: 30-38. Ancak Obra ve Askerleri rakibinin geri dönüşüne Melih’in üçlüğü ve top kaybından sayı bulan Vesely’le cevap verip devreyi 38-52 galip kapattı.

Efes, yapmadıklarını yapınca...

İkinci yarıyla birlikte Efes maç boyunca ilk kez boyalı alanı iyi kullandı, ilk kez faul çizgisine gitti!. 3. çeyreğin ilk 5 dakikasına 3’te 3 serbest atış, 5 ribaunt, 4 asist yapan 12 sayısına karşılık Fenerbahçe’ye 4 sayı attıran Lacivert-Beyazlılar geri dönüşünün sinyalini verdi. Pleiis ve Micic’in etkili oyunun yanı sıra Efes’in bir de maç boyunca attığı kurtarıcı isabetli üçlükleri (6/9) devam edince, skor üstünlüğü de el değiştirdi: 66-65. Zaferdeki son noktayı ise Beaubois koydu ve Efes, kupanın rövanşını güçlü rakibine bırakmadı.

Anadolu Efes kazanmayı hak ettiği maçı bitime 2 dakika kala, az kalsın Khimki’ye hediye edecekti ki, kaptan Doğuş son sözü söyledi! Süre aldığı anlarda; Rus ekibinin skor silahı Shved’e sahayı dar eden, hücumda da pota altını hareketlendiren kaptan, son saniye üçlüğüyle de imzasını attı, takımını 85-84 zafere taşıdı.

THY Euroleague’de yeni sezona deplasmandaki Bayern Münih galibiyetiyle başlayan Anadolu Efes, çift maçlı haftanın açılışında evinde Zalgiris Kaunas’a kaybetti. Bu karşılaşmanın telafisi için dün Rusya temsilcisi Khimki’nin karşısına çıkan coach Ergin Ataman’ın öğrencileri müthiş bir sonla 2. galibiyetine uzandı. Sezona iyi başlayan ve bunun gelişini Milli Takım’da Dünya Kupası elememaçlarında da hissettiren kaptan Doğuş Balbay, Anadolu Efes’in Khimki zaferinde baş mimarıydı.

Skorboard bozuldu, takımlar tempo yakalayamadı

Karşılaşmanın ilk 15 dakikası temposuzdu. Bunun en büyük nedeni de; arızalan skorbord nedeniyle oyunun sürekli durmasından kaynaklandı. Konsatrasyonu bozulan oyuncular, ritmini kaybetti. Maç temposunun yükseldiği 15.dakikadan sonra iki takımda isabetli dış şutlarla düello yaptı, devre lehimize 45-37 bitti. Savunmasını artıran Lacivert-Beyazlılar farkı açarak son bölüme de 67-55 önde girdi.

Kaptan her şeyi yaptı

4. çeyrekte, skor yükünü Shved’e bağlayan Khimki, müthiş şutörüyle üst üste üçlükler buldu ve skoru eşitledi: 69-69. Maç boyunca, Shved’e sahayı dar eden Doğuş’un 34. dakikadan itibaren yeniden oyuna girmesiyle Efes canlandı! Kaptan, Shved’i kesti, hücumda oyunu iyi kurup, pota altına yaptığı asistlerde takımının skor üretmesini sağladı: 75-69. Ancak bitime 2 dakika kala, basit hatalarımız, pes etmeyen Khimki’nin öne geçmesine neden oldu: 78- 76. Taktik faullerin yapıldığı bölüm içinde, süre 10.0 saniyeyi gösterirken Khimki skorda 84-82 üstündü. Efes’in son hücumunda Doğuş Balbay, müthiş performansına bir de zaferi getiren üçlüğü de ekledi ve takımını galibiyete taşıdı.

Milli Kadın Basketbol Takımımız, 2017 Avrupa Şampiyonası’yla birlikte jenerasyon değişimine girmişti. Birçok deneyimli isim jübile yaparken, coach Ekrem Memnun eldeki temel kadroyla (Işıl, Tuğçe, Bahar, Hollingsworth) dinamiği yüksek, istekli genç oyuncuları harmanlayarak iyi bir iş çıkarmayı başardı. Geçmişte ablalarının kazandığı tarihi başarıları devam ettirmek isteyen ‘Yeni nesil’ Potanın Perileri, bu yoldaki en büyük sınavı Dünya Kupası’nda dün ilk maçına çıktı. Takımın motivasyonu ve tahmini Avustralya ile oynanacak kritik karşılaşma öncesi moralli olmak adına kazanmak önemliydi... Nitekim kızlar da fire vermedi.

Alternatifi bol uzun rotasyonu!

Uzun rotasyonunun ve savunmanın ön plana çıktığı maçta Ay-Yıldızlılar; Hollingsworth, Bahar ve Tilbe’nin yer aldığı ilk 5’le sahaya çıktı. Hücumda zorlanan Arjantin, üçlüklerle skor üretmeye çalıştı ancak isabet bulamayınca millilerimiz ilk çeyreği 19-11, devreyi de 33-20 üstün geçti. İlk 5’te başlayan uzun rotasyonundaki Hollingsworth, Bahar ve Tilbe üçlüsüne benchten Tuğçe Canıtez’in yanı sıra yeni bir yüz olan; 19 yaşındaki İlayda’nın katkısı da büyüktü. Belki de bugüne kadar, Kadın Milli Takımları arasında ‘uzun’ alternatifi en fazla olan ekiplerinden birini izliyoruz. Alınan 41 savunma ribaundu dikkat çeken en önemli unsurdu. Tabii kısalar da pota altını iyi besledi. Bunun yanında doğru üçlük tercihleri yapan Ay- Yıldızlılar son bölümüne 27 sayılık farkla (51-24) avantajlı girdiği maçı 63-37 kazandı.

Türk basketbolu bir duayenini daha kaybetti. Maçlarda kendine has yorumlarıyla basketbola “şov havasını” katan ve bu sporu çocuklara sevindiren isimdi. Renkli şapkaları, renkli kişiliğini yansıtırdı, farklı bir adamdı İsmet abi...

Fanatik Basket’le kesişti yollarımız, bu mesleğe onunla başladım. Devamında da aileden biri oldum. İş hukukumuz bitse de iletişimimiz hiç bitmedi, en son kurban bayramında konuşmuştuk.

Kolay mı, ciddi bir bypass ameliyatı geçirmiş, atlatmayı başarmıştı... Maalesef onu ölüme götüren motor tutkusu oldu. İlk chopper motorunu, çalıştığımız dönem almıştı. ‘Keşke hiç almamış olsaydın İsmet abi’ demek isterdim ama geçmişe dönülmüyor işte.

Geriye; Fanatik Basket ailesi olarak yaşadığımız anılarımız kaldı. Çünkü; hayatınızın bir döneminden İsmet abi gibi bir karakter geçtiyse; anı biriktirmek de hiç zor olmuyor.

‘Haço’ diye seslendiğin stajyer kızın şimdi sana son görevini yapıyor ve üzüntüyle veda ediyor. Hoşçakal İsmet (Badem) abi... Başınız sağolsun İffet abla (eşi), Burçin abi, Cihangir (Oğulları) ve basketbol camiası.

6’lı Finaller’de son Avrupa Şampiyonu Sırbistan’ı yenen Filenin Sultanları, şampiyonluk yolunda da voleybolun ekol ülkesi Brezilya’yı 3-0’la yıktı. Ay-Yıldızlılar bugünkü kupa maçında da bir başka devi, ABD’yi yıkmaya çalışacak.

Başarılı antrenör Giovanni Gudietti yönetiminde A Milli Kadın Voleybol Takımı köklü bir değişime gitti. Türk kadın voleyboluna uluslararası arena birçok ilki yaşatmış isim, kariyerini sonlandırırken, Filenin Sultanları’nın da gençleşme zamanı gelmişti. İşte bu yolda, bir tek tecrübeli voleybolcu olarak kaptan Eda Erdem Dündar’ın yer aldığı kadro tamamen jenerasyon değişimine girdi. Dünya Şampiyonası yılıydı, zaman kısıtlıydı, gerçi altyapılarda birlikte oynamış olsalar da, bu yeni ekip kısa sürede iyi bir uyum sağlamasının yanı sıra müthiş bir motivasyonla harikalar yarattı.

Tarihte 3. kez son 4’e kalmışlardı

1993’ten bu yana FIVB Grand Prix adıyla düzenlenen ve Uluslar Ligi olarak değiştirilen turnuvada, dünyanın en iyi takımlarıyla karşılaşan Filenin Sultanları, 6’lı Finaller’e çıkmakla kalmadı aynı zamanda tarih yazdı Gruptaki maçlarda son Avrupa Şampiyonu Sırbistan’ı 3-2 mağlup eden kızlarımız, ABD’yle birlikte yarı finale çıktı. Böylece Türkiye, 2012 ve 2014’te olduğu gibi tarihte 3. kez dünyanın en iyi son 4 takımı arasına girdi.

93 dakikada işi bitirdiler

Filenin Sultanları bununla da yetinmedi. Ay-Yıldızlılar dün oynadıkları yarı finalde, daha önce elemelerde 3-1 yenildikleri, Ze Roberto’nun öğrencileri Brezilya’yı yıktı. Turnuvanın son 2 yılın şampiyonunu işini 93 dakikada bitiren kızlarımız, güçlü rakibine set dahi vermeden sahadan 3-0’la galip ayrıldı ve tarihte ilk kez finale çıktı.

Final bugün TSİ 14.00’te

Uluslar Ligi’nde bugün final zamanı ve rakip; ev sahibi Çin’i 3-1’le geçen ABD... Filenin Sultanları, bu sezon iki kez 3-2’yle ellerinden kaçırdığı ABD’yi bu defa şampiyonluk maçında yenmeye çalışacak. Mücadele TSİ 14.00’te başlayıp, S Sport’tan naklen yayınlanacak.

Euroleague’deki ikinci şampiyonluğu kazanmamak için hiçbir neden yoktu!.. Taraftar, Ülker Arena’yı aratmayacak şekilde Stark Arena’yı doldurmuş, Zalgiris Kaunas engeli aşılmış, Obra ve askerleri beklenen performansı sergilediğinde yenemeyeceği de takım yoktu. Finaldeki rakip; Real Madrid’di. Üst üste sakatlıklar yaşamış buna rağmen Final-Four’a gelmişti ve tam kadro olarak Play-Off’larda mücadele etme imkânı yakalamıştı. Kolay olmayacaktı, mücadele de son dakikaya kadar devam etti. Ancak Fenerbahçe beklendiği isimlerden verim alamayıp, özellikle de ikinci yarıda savunmada düşüş yaşayınca, mağlubiyet de kaçınılmaz oldu. Maç boyunca adeta tek başına oynayan Melli’nin çabası ve son çeyrekte Ali Muhammed’in takımını oyuna ortak etmesi yetmedi. Real Madrid’in 20 yıllık Euroleague şampiyonluk hasretini 2015’te dindiren coach Pablo Laso ve öğrencileri, 85-80’lik skorla Belgrad’da ikinci kez kupayı havaya kaldırdı.

Ali Muhammed’in üçlüğü umutlandırdı

Karşılaşmanın ilk çeyreğinde Vesely’nin erken faul problemi dengeleri bozdu. Ancak Vesely’nin yokluğunu Ahmet’in müthiş performansı aratmadı ve 8 sayıyla takımını oyunda tuttu. Görev adamı Kalinic’le de Fenerbahçe öndeydi: 6-11. Llull ve Fernandes oyuna girer girmez, Doncic skorer oyununu sürdürdü ve Real Madrid’in ilk çeyreği 21-17 üstün kapatmasını sağladı. 2. çeyrekte takımını tek başına ayakta tutan Melli’nin şovu vardı. Melli, bu bölümde rakip potaya gönderilen 25 sayının 11’ini attı ve devre 40-38 lehimize bitti. 3. çeyrekte etkili savunmamızdan eser yoktu. Obra, oyuncu değişiklikleriyle doğruyu aradı. Hücumda Melli ayakta kaldı ancak son bölüme 63-55 geride girdik. 34’te fark 10’a çıktı: 71-61. Ancak Melli’nin bırakmaya niyeti yoktu. Wanamaker’ın katkısı ve bitime 24 saniye kala Ali Muhammed’in üçlüğü (81-78) herşeyi değiştirebilirdi. Causeur iki faulü de kaçırmıştı ki, ribaundu alan Thompkins sonucu belirledi (83-78). Kalan süre de zaten zafere yetmedi.

Euroleague’de üst üste 4.kez Final-Four’a kalan ve Belgrad’a ikinci şampiyonluk zaferi için gelen Fenerbahçe Doğuş, Stark Arena’yı dolduran taraftarının bir kez daha gururlandırdı. Sarı-Lacivertliler, kendi oyunundan uzak bir performans sergilese de Jasikevicius’lu Zalgiris Kaunas’ı 76-67 yendi ve 3. kez finale kalmanın sevincini yaşadı. Litvanya temsilcisi, kadrosuna ve bütçesine göre son 4 takım arasına kalarak zaten 19 yıllık hasteri dindirmişti. Bu seviyeye gelmek bile onlar için büyük bir başarıyı ve yarı finalde kaybedecekleri hiçbir şey yoktu. Zaten onların üzerindeki bu rahatlık da 40 dakika boyunca hissedildi.

Sadece 10 dakika kalmıştı...

Fenerbahçe savunmada rakibine 20 top kaybı yaptırıp, 67 sayıda tutsa da, hücumda ise kısır bir döngü yaşadı. Oyun içinde birçok kez, Fenerbahçe’nin fitilini ateşleyecek farkın açılmasına sağlayacak pozisyon yaşansa da olmadı. Datome ve Sloukas’la Kanarya ilk yarıyı 39-33 üstün geçti. Üçüncü çeyrekte de fark açılmışken, Zalgiris’in 11-0’lık serisine engel olmadık ve son bölüme 54-50 galip girdik. Şampiyonluk için sadece 10 dakika kalmıştı ki, zaferi getirecek ve takımı taşıyacak isim bu bölümde ortaya çıktı.

İlaç gibi yetişti

Ali Muhammed adeta ilaç gibi yetişti. Daha iyi olan tarafın Zalgiris olduğu anlarda, Fenerbahçe Datome ve özellikle de Ali Muhammed’ten gelen üçlüklerle 33’te skoru 62-52’ye getirdi. Ve bitmek bilmeyen son 3 dakika... Üst üste gelen fauller ve Zalgiris lehine girmeyen serbest atışlar. Belki Litvanya ekibi, bu serbest atışları kaçırmasa belki de sonuç çok farklı olabilirdi ama Obra ve askerleri galibiyeti bırakmaya hiç niyeti yoktu. Ve Fenerbahçe Doğuş bir kez daha finale adını yazdırdı.