Arama

Popüler aramalar

‘’Efes gaza bastı‘’

Yeni kurulmuş bir takım, uzun yıllardır hedeften uzak olan bir Anadolu Efes ve şu anda 10 maçın 8’ini, son 5 maçı kazanan bir Efes var Euroleague’de. Hedefe emin adımlarla ilerleyen bir Efes... Baskonia, bu yıl Final-Four’a ev sahipliği yapacak. Coach Velimir Perasoviç tekrar göreve geldi. Efes’te 2. kez görevine son verilen Hırvat teknik adam için de sezona kötü başlayan Baskonia için de bir çıkış maçıydı. Ama Lacivert- Beyazlılar, özellikle hücumda çok konsantre oynayıp, bir kazaya izin vermedi. Maça iyi başlayan, Miçiç- Beaubois’in üçlükleri ile 17-6 öne fırlayan Efes, ikinci periyotta rakibine yakalandı. 3. çeyreğin ortalarına kadar oyun başa baş gidiyordu. Ama bir gün önce milli forma altında 32 dakika oynayıp, gece uçağa binip İstanbul’a gelen Doğuş, bu maça da damgasını vurdu. Onun kaptığı top sonrası attığı turnike, devamında Baskonia potasına gönderdiği üçlükle başlayan 9-0’lık seri, skoru 61-60’dan 70-60’a getirdi.

Damgasını vurdu

Baskonia, yine eski Efes’li Jenning ile direnmeye çalıştı ama Beaubois, Doğuş, Motum, Miçiç, Moerman ve Dunston’un çift haneli hücum performansı zaferi Efes’e getirdi. Larkin dışında bütün oyuncular katkı verdi, Efes takım olmayı başarıp kazandı. Ama Doğuş’a bir parantez açmak gerekiyor. 24 saat içinde iki farklı şehirde iki üst düzey maç oynadı, ikisinde de maçlara damgasını vurdu. Yarın da Podgorica’da Ay- Yıldızlı formayı giyecek. Tebrikler kaptan!...

01 Aralık 2018, Cumartesi 07:01
YAZININ DEVAMI

‘’Devler işi bitirdi‘’

Sezon ortasında, her iki takımın ‘kalan sağlarla’ çıktığı, bizim açımızdan çok daha önem taşıyan bir maçtı. Kazandığımız taktirde 2019 Dünya Kupası Elemeleri’ne katılmayı yüzde 90 garantileyecektik. Şimdi grup liderliği hesapları yapmaya başladık.

Zor oldu belki ama 40 dakika boyunca maçın hakimi bizdik. Bir çok kez oyunu koparacak noktaya getirdik. Burada oyuncuların maç eksikliği fazlasıyla belirginleşti. En kritik anlarda top kaybettik, kendi liginde çok oynayan İspanyollar, her fırsatta geri dönmeyi başardı.

Son periyotta, Semih’i durduramayacağını anlayan Sergio Scairolo, alan savunmasına döndü. Semih’e ikili üçlü, sıkıştırmalar getiren İspanyollar, dış atışlarımızı riske etti. Bu savunmaya ilk başta hücum edemedik. Maç kafa kafaya geldi ama son hücumda sahanın yıldızı Semih, üç kişinin üzerinden attığı çok zor basketle, Dünya Kupası’nı bizlere müjdeledi.

Coach Ufuk Sarıca da takımı çok iyi yönetti, oyuna fazlasıyla hakimdi. Son zamanlarda çok kullandığı Metin, Ege, Göksenin gibi isimlere dakika vermeyen coach, ilk kez burada bulunan Berkan, Buğrahan ve uzun bir aradan sonra tekrar kadroya çağırdığı Sinan ve Tolga’ya güvendi.

Nitekim Melih’in sakatlığı nedeniyle son anda kadroya çağrılan Buğrahan, bütün hücumları yönlendirirken, Tolga ve Sinan da çok kritik anlarda skor katkısı verdi.

Gecenin sorusu

Sahadaki 24 oyuncunun yarısından çoğu Dünya Kupası’nda oynamayacak. Yöneticiler, “Bizi Dünya Kupası’na götürdünüz. Eksik olmayın. Ama şimdi siz oturun, başkaları oynayacak” diyecekler. Soruyu bu oyuncuların FIBA’ya sorması gerekiyor bence.

Maçın starı

Son basketi atmasının yanı sıra 16 sayı ve 14 ribauntla ‘double-double’ yapan Semih, kaptana yakışır performans sergiledi. Ona çok fazla ihtiyaç duyulan bu maçta gereğini yaptı.

Maçın olayı

Kısıtlı kadromuza rağmen, 71 sayının 20’sini asist üzerinden atmamız, doğru basketbol oynadığımızın da bir göstergesiydi. Kulübünde süre bulamayan Buğrahan, tam 8 asist yaptı, galibiyette en büyük pay sahibi oyuncuların başında geldi.

Kısa mesaj

Bu takım geçen yıldan bu yana 9 maçta 7 galibiyet aldı. Çoğu maçta NBA ve Euroleague oyuncuları yoktu. O zaman da söylemiştim. Güvenildiği, sorumluluk verildiği taktirde gayet iyi oynayabiliyorlar. Oyuncular, bir kez daha kulüp coachlarına mesaj verdi.

30 Kasım 2018, Cuma 06:40
YAZININ DEVAMI

‘’Dünya Kupası aşkına‘’

2019 Dünya Kupası Elemeleri’nde ikinci turda 3. hafta maçları başlıyor. İlk rakibimiz İspanya. İki takımda da çok önemli eksikler var. Milliler, grup lideri rakibini Ankara’da devirirse, büyük olasılıkla şimdiden Çin’e gitmeyi garantileyecek.

A Milli Basketbol Takımımız, Dünya Kupası’na katılma yolunda çok önemli bir maça çıkıyor. Grup maçları Euroleague ve NBA takvimi ile çakıştığı için, takımlar yaz ayındaki maçlara göre çok farklı kadrolarla sahada olacaklar.

Hücumda zorlanabiliriz

Bizden başlayalım; Karadağ ve Slovenya maçlarında takımı sırtlayan isimlerden Cedi, Furkan ve Ersan ABD’de... Wilbekin, Maccabi ile Bayern Münih maçını oynadıktan sonra pazar günkü Karadağ maçına gelecek. Bugün yok. Üstüne üstlük eksik kadroda takımın en önemli skor gücü olması beklenen Melih Mahmutoğlu sakatlandı. Bu şartlar altında İspanya karşısına çıkacağız.

Mevcut kadrodaki isimler kendi kulüplerinde çok fazla oynama fırsatı bulamadı. İspanya karşısında özellikle hücumda çok zorlanacağız gibi görünüyor. Ama asıl hedef Karadağ maçı olacak...

TBF’nin, Wilbekin için izin alması önemli başarı.

İspanya’nın yıldızları yok

İspanya’ya bakacak olursak; onlarda da Euroleague ve NBA oyuncuları kadroda yer almıyor. BSL’de harika bir sezon geçiren Colom ve Cedevita’da oynayan Aguilar yurt dışında oynayan isimleri. Diğerleri Estudiantes, Tenerife, Zaragosa ve Valencia oyuncuları.

Bizden farkları, normal şartlarda İspanya’da ilk 20’ye giremeyecek olan bu isimlerin kendi takımlarında sorumluluk alabilmeleri. Yine de kağıt üstünde kazanabileceğimiz bir maç.

Ankara seyircisi günler öncesinden biletleri bitirdi. Salon tamamen dolu olacak. Coach Ufuk Sarıca ve oyuncular, moralli ve özgüvenli. Zor ama imkansız olmayan bir maç bizi bekliyor.

Semih Erden

Takımın yegane pivotu. İBB tercihinde bulundu ve 30 dakikanın üzerinde oynuyor. Faul problemine girmemesi gerek.

Ege Arar

Galatasaray’da ciddi süre alıyor. Son iki maçta da Milli Takım’da katkı verdi. Bugün ona iş düşecek.

Doğuş Balbay

Takımın en tecrübeli, en formda ve kendi kulübünde de en çok oynayan ismi. Kaptan’ın bugünkü performansı belirleyici olacak.

Metecan Birsen

Sakarya’da ve milli takımda önemli işler yapmıştı. Ama Efes’te çok az süre alıyor. Maç eksiği var.

Tolga Geçim

Son 4 maçta kadroya alınmamıştı. Şimdi yeniden seçildi. Ukrayna galibiyetinin mimarıydı. Yine sürpriz bekleyebiliriz.

Sinan Güler

O da uzun bir aradan sonra kadroda. Bu yıl daha fazla süre oluyor. Tecrübesi ile çok şeyler beklediğimiz bir oyuncu.

Göksenin Köksal

Bu yılki Galatasaray’da ciddi sorumluluk alıyor. Hücumda da daha fazla katkı vermeye başladı. Mutlaka iyi oynaması gerekiyor.

Kartal Özmızrak

Kartal, hem Euroleague hem ligde yeteri kadar oynuyor. Wilbekin’in yokluğunda ona çok iş düşecek.

Sertaç Şanlı

Semih’le beraber milli takımın ikinci pivotu. Şu ana kadar çok faydalı oldu. Ama bu yıl kulübünde neredeyse hiç oynamadı.

Oğuz Savaş

Yıllardır basketboldan uzaktı. Bu yıl salonlara iyi bir dönüş yaptı. Beklenenin üzerinde bir performans sergiliyor.

Metin Türen

4 numara pozisyonundaki nadir oyuncularımızdan biri. Ersan yok. Onun da bu maçta kötü oynama kredisi yok.

Berk Uğurlu

Milli takım aday kadrolarında yer aldı ama oynama fırsatı bulamadı. Şimdi şans ona geldi. Fırsatı iyi değerlendirmeli.

Buğrahan Tuncer

Melih sakatlanınca kadroya dahil edildi. Şutör ve skorer guard pozisyonunda oynayacak. O da Efes’e geldikten sonra düşüşe geçti.

29 Kasım 2018, Perşembe 06:17
YAZININ DEVAMI

‘’‘Şapka'dan Guduriç çıktı‘’

Sezona büyük umutlarla başlayan ancak Fenerbahçe karşısına sadece 1 galibiyetle çıkan Maccabi, Spahija- Sfairopoulos değişikliği sonrası belki de son şansını kullanacaktı. Son üç yılın finalistine karşı alınacak galibiyet, Maccabi’yi belki de havaya sokacak, ileriye umutla bakmalarını sağlayacaktı. İsrail ekibi maça bu bilinçle de başladı. Yunan coach, Caloiaro ve Zoosman’ı 3 numarada kullanıp, sahada hep 3 uzun ve fizikli 5’le kalmayı denedi. Son derece saldırgan ve agresiftiler. Fenerbahçe ise son derece sakin ve kendinden emin. Agresiflik karşısında çok top kaybı yaptılar, hücumda organize olamadılar, 8 sayı geri düştüler belki ama kontrolü hiç kaybetmediler. Obradoviç’in takımı, kendi oyununu oynadığı sürece kazanacağını biliyordu, bu hissi de rakibine veriyordu. Bir ara Guduriç ve Vesely’nin saçmalıkları sonrası Obradoviç’in oyuna hemen yaptığı müdahale ve uyarılar, takımı tekrar kendine getirdi. İlk yarıda Melih, Datome ve Leuvergne takımı ayakta tuttu. Obra, ikinci yarı Datome ve Melih’i hiç oynatmadı. Onlar sahadayken savunmada bazı sıkıntılar çıkmıştı. Sezonun MVP adayı Sloukas, ikinci yarıdan itibaren sahne alıp takımını öne geçirirken, son periyotta bambaşka bir kahramanlık hikayesi yazıldı.

Karar vermeli...

Sahanın en kötüsü olan, o kadar top kaybından başka bir şey yapmayan Guduriç, 4 dakikada 3/3 üçlükle 14 sayı attı, Fenerbahçe bir anda 71-63 öne geçip, her zaman çok zorlandığı Maccabi deplasmanında kazandı. Obradoviç, Guduriç’e güveniyor. Ama o kendine ne kadar güveniyor orası soru işareti. Artık bir karar vermesi gerekiyor. Ya potansiyelini istikrarlı bir şekilde kullanacak, ya da biz hep piyangodan ‘Guduriç’ çıkmasını bekleyeceğiz... Kanarya, İstanbul dışında oynadığı 4 maçta Zalgiris, Baskonia, Olympiakos ve Maccabi’yi devirip çok çok büyük iş yaptı. Sırasıyla Barcelona ve Panathinaikos deplasmanları var. Devamı gelirse, Fenerbahçe için ikinci yarı Play-Off hazırlığı şeklinde geçer.

23 Kasım 2018, Cuma 06:11
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe bildiğiniz gibi‘’

Çift maç haftasının ilk gününde hedefleri çok başka olan iki Türk takımı karşı karşıya geldi. Evindeki 3 maçta 90’ın üzerinde sayı ortalaması yakalayan Fenerbahçe, Darüşşafaka Tekfen karşısında da kendi istediği basketbolu oynadı, bu kez 100 sayıya ulaştı.

Obradoviç, kazanırken bir yandan da yarın oynanacak Maccabi deplasmanını düşünüyordu. Bütün oyunculara süreyi dağıttı, 20 dakikadan fazla oynayan bir oyuncu olmadı. Bir yerde ‘aktif dinlenme’ yaptı Sarı- Lacivertliler.

Darüşşafaka, zaman zaman Fenerbahçe’yi zorlar gibi gözükse de, 40 dakikanın hakimi Sarı-Lacivertli ekipti.

İhtimali yok

Atina deplasmanında, ‘Guduriç’ten dakikaları alması gerekiyor’ dediğimiz Melih, dün de 19 dakikada 5/6 isabet oranı ile 16 sayı attı, takımın en skorer ismi oldu. Melih’in aynı konsantrasyonda devam etmesi gerekiyor.

Wanamaker ve Nunnally gitti. Guduriç’in hala gelişmesi bekleniyor. Bu durumda Melih’in istikrarlı bir şekilde skora katkı vermesi gerekiyor. İki maçtır da çok iyi gidiyor.

Darüşşafaka, 3. deplasman maçında da 100 ve üzeri sayı yedi. Bu basketbolla bırakın kazanmalarının, oyunun içinde kalmalarının bile ihtimali yok. Tamam bir sürü mazeretleri olabilir ama, en azından savunmada direnç gösterebilirler.

Büyük katkı

Onlar adına güzel olan ve keyif aldığımız tek şey, Doğuş, Kartal, Emircan, Berk gibi genç Türk oyuncularının katkı verdiğini izleyebiliyor olmak.

Fenerbahçe ve Anadolu Efes’te, Euroleague maçlarında tek tük Türk oyuncu sahada görebiliyoruz. En azından kaybederken, bu gençlerin gelişimini sağlarlarsa Türk basketboluna büyük katkı vermiş olurlar.

21 Kasım 2018, Çarşamba 06:30
YAZININ DEVAMI

‘’Anadolu Efes, yanına yaklaştırmadı‘’

Anadolu Efes bu sezon kazanıyor, kazanırken de oynadığı basketbolla keyif veriyor.

İstanbul-Atina rekabetinde haftanın ikinci maçıydı. Fenerbahçe, Olympiakos deplasmanından galibiyetle dönerken, Anadolu Efes, Panathinaikos’u adeta ezdi.

Başladığı gibi bitirdi Lacivert-Beyazlılar, bir an olsun yanına bile yaklaştırmadı Panathinaikos’u...

Sayı kralı olarak veda ettiği Euroleague’de belki de sayı atmadan bitirdiği ilk maç oldu Langford’un...

Geçen yıl bu salonda 42 verimlilik puanı alan, tribünlere de el kol hareketi yapan Calathes, maç bitimi süklüm püklüm gidiyordu soyunma odasına...

Beaubois devreye girdi

İlk yarıda farkın açılmasındaki en önemli faktör yapılan harika savunma sonrası alınan savunma ribauntlarıydı. Efes, net ribauntlar sonrası sayısız ‘fast-break’ attı PAO potasına. Geçiş hücumunu harika oynadı.

Hücumun sıkıştığı anlarda ise Beaubois müthiş bir skorer olduğunu ispatladı bir daha. Dunston’un 6/7 ile 14 sayı atması, Simon’un 5 asisti, Beaubois’in tam 4 bloku, Miçiç’in her şeyi yapması, Moerman’ın sezon başından bu yana yaptığı istikrarlı katkı, gecenin güzel yanlarıydı.

Her geçen gün...

Ergin Ataman da çok iyi hazırlanmış. Oyuncular da stratejiyi harika uygulayınca güzel bir galibiyet geldi.

Efes, her geçen gün üstüne koyuyor. Yeni bir takım olmalarına rağmen sezona beklenin çok üzerinde başlamışlardı. Umarım bu ivme aynı şekilde sürdürürler.

17 Kasım 2018, Cumartesi 07:45
YAZININ DEVAMI

‘’Fener zoru sever‘’

Euroleague’in en zor deplasmanlarından biriydi. Üstüne üstlük takımın en en skoreri, en çok ribaunt alan ve en çok asist yapan ikinci oyuncusu yoktu. Jan Vesely bir gün önce baba olmuştu ve takımla beraber Atina’ya gelmemişti. Maç sabahı Obradoviç’i aradı ve ‘gelmek istiyorum’ dedi. Sonuçta bir saatlik yok. Ama Obradoviç, ‘Sen eşinin ve bebeğinin yanında ol. Bu hayatında her zaman yaşayabileceğin anlardan biri değil’ yanıtını verdi. Üç yıldır Euroleague finali oynayan bir takım, her ne kadar ekibin istatistik lideri olmasına rağmen bir oyuncuya bağlı bir takım değildi, olmamalıydı da. Nitekim Fenerbahçe, Olympiakos deplasmanında nasıl bir takım olduğunu gösterdi. Sarı-Lacivertliler, ‘bukalemun’ gibi. Her türlü şarta uyum sağlamayı başarıyor. Atmosfer, rakibin Atina derbisini kaybetmiş olmasından dolayı gösterdiği aşırı motivasyon ve reaksiyon, Vesely’nin yokluğu vs... Neredeyse hiç etki etmedi.

Son 6 sayı Sloukas’tan

Obradoviç, şartlar ne olursa olsun sızlanıp, yakınmıyor. Elindeki mevcut kadroyu en iyi şekilde hazırlıyor. Bu yıl, MVP performansı gösteren Sloukas eski takımına karşı 20 sayılık performans sergilerken takımının son 6 sayısını attı. Gösterdiği sevinç sonrası Olympiakos tribünlerinin tepkisini çekti ama o artık Fenerbahçeli!... Melih, artık Guduriç’in dakikalarından çalmalı. Dün Guduriç 2 dakika oynadı, Melih 26. Ama 4 tane üçlük attığı için, çoğu da zor pozisyonda... Artık oynaması için neler yapması gerektiğinin iyice farkına varmalı... Kaliniç bu sene bir başka seviyede. 16 sayı ve 4 ribauntla oynadı. İstikrar abidesi gibiydi. David Blatt’in ekibi Olympiakos şimdiden 4. yenilgisini aldı Fenerbahçe karşısında. Kanarya çok zorlu bir fikstürü, kolaylaştırmaya devam ediyor.

16 Kasım 2018, Cuma 06:11
YAZININ DEVAMI

‘’Fener'den usta işi‘’

Fenerbahçe’yi, Vitoria’da psikolojik bir savaş bekliyordu. Bu yıl Final-Four’a ev sahipliği yapacak olan Baskonia, geçen yıl da Play-Off’ta elendiği temsilcimize karşı aşırı motiveydi. İyi mücadele ettiler, agresif savunma yaptılar, pres yaptılar, Fenerbahçe’yi tam 16 top kaybına zorladılar ama sonunda kazanan yine Fenerbahçe oldu. Hücumda çok kötü de oynasa, düzenden çıksa, bir çok top kaybı yapsa da mental olarak ayakta kalan taraf Sarı-Lacivertli ekipti. Bunda Kaliniç, Datome, Dixon, Sloukas, Vesely ve Melli gibi karakterli oyuncuların olmasının rolü büyüktü. Skor hep başa baş gitti belki ama Baskonia, 3. ve 4. çeyreklerde iki kez 7 farkı yakalamayı başardı. Son bölüme de 55-48 önde girmişlerdi, taraftar da havaya... Ama sahada sakin ve akıllı kalan taraf Fenerbahçe’ydi.

Kararlı olduğunu gösterdi

Obradoviç son bölümde 4 kısaya dönerken, Bobby Dixon’un savunmayı delip yaptığı asistler sonrası Datome ve Kaliniç’le gelen üçlükler Fenerbahçe’nin kazanmaya olan inancını artırdı. Lauvergne geldiği günden bu yana en etkili oyununu sergilerken, son 36 saniyeye 70-69 geride giren Sarı-Lacivertliler, Kaliniç, Sloukas ve Datome’nin çok akıllı oynayıp aldıkları fauller sonrası buldukları serbest atışlarda maçı 74-72 kazandı, 6. haftada 5. galibiyetini elde etti. Bu zafer, Fenerbahçe’nin üst üste 5. Final-Four için ne kadar kararlı olduğunun da bir göstergesiydi.

10 Kasım 2018, Cumartesi 07:17
YAZININ DEVAMI