Arama

Popüler aramalar

‘’Fenerbahçe geri döndü‘’

Final-Four öncesini de hesaba katarsak, Fenerbahçe Beko, son 5 yılın en kötü bir ayını geçiriyordu. Tamam, sakatlar çoktu ama takım mental olarak düşmüştü. Nitekim Türk Telekom serisinin ilk iki maçı çok zor ve stresli geçmişti. Dün ise Fenerbahçe ayağa kalkmaya niyetliydi. Eksik olabilirlerdi, kötü oynayabilirlerdi ama her zaman rakibe psikolojik olarak üstünlük sağlardı Obradoviç’in Fenerbahçesi. Telekom karşısında normale döndüler. Kaliniç’in 3/3 üçlükle maça başlaması, Sinan’ın kenardan gelip 10 sayı atması, Sloukas’ın üçlükleri, farkın erken açılmasına neden oldu. Devre 46-31 biterken, ikinci yarıda Guduriç, Kaliniç, Sinan ve Sloukas atmaya devam etti, fark 40 sayılara yaklaştı. Öyle ki bir pozisyonda Kaliniç ve Sinan yerlere atlayıp, topu kurtarıp basket atınca, Obradoviç dayanamadı, rakip pota altına kadar gidip bu ikiliyi tebrik etti. O da takımın geri dönmesini çok istiyordu. Sonlara doğru ise Kaliniç’in, ilk maçta Gabriel’in yaptığı hareketi tekrarlaması, Türk Telekom’u fazlasıyla kızdırdı.

Diskalifiye olabilirdi

Fark şu; Gabriel rakip taraftara hareket yapıyor, Kaliniç kendi taraftarını coşturmak için. Tabii ki rakibe bir gönderme var ama Shengelia’nın başına da aynısı gelmişti. Eğer bir hareket yapıyorsanız, karşılık gelmesini de normal karşılayacaksınız. Başta Redding olmak üzere, bütün Türk Telekom benchi, Fenerbahçe benchinin oraya gelip Kaliniç’in üzerine yürüdü. Kurallar açık aslında. Tartışma ve kavgaya, kenardaki oyuncular karışamaz. Ayırmak için dahi olsa. Hepsi diskalifiye olabilirdi!.

30 Mayıs 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe hata yapmadı‘’

Fenerbahçe Beko’nun, başarısız geçen bir Final-Four deneyiminin ardından lige nasıl konsantre olabileceği merak konusuydu. Üstüne üstlük, Vesely, Green, Leuvergne ve Datome gibi as oyuncuların yokluğunda, basketbol olarak da düşüşe geçtikleri bir zamanda, mental olarak da iyi durumda değillerdi.

Son derece tutuk, oyun konsantrasyonundan uzak başladı Kanarya maça. Türk Telekom ise hazırdı. Özellikle üçlük atışlarda yüksek bir isabet oranı yakalarlarken, Stimaç ve Kaya da pota altında büyük hakimiyet kurmuştu. Zaten 2. periyodun başında Metin’in üçlükleri ile fark 20’ye çıktı: 19-39. Burada Gabriel’e ‘seyirciyi tahrik etme’ gerekçesiyle çalınan ucuz sayılabilecek teknik faul, taraftarın tepkisi üzerine yapılan 2 basit anons sonrası, oyunun gidişatı da değişti. Zaten Ülker Arena’da, diğer salonların aksine en ufak bir reaksiyon sonrası çok kolay anons yapılıyor. Hakemler de oyunun kontrolünü kaybetti, Türk Telekom da oyun disiplinini. Daha çok konuk ekip lehine kolay düdükler çalındı.

53 faul düdüğü!

Fenerbahçe, savunma sertliğini artırıp, 29’da 5 üçlük atmasına rağmen, daha çok çizgiden bulduğu sayılarla önce Telekom’u yakaladı, son periyotta da galibiyete ulaştı: 82-72. Fenerbahçe, 25 dakikada tam 30 sayılık diferans yaptı rakibine.

Türk Telekom, psikolojik olarak hiç ayakta kalamadı. Sürekli faullere tepki gösterip, oyun konsantrasyonundan uzaklaştılar. Fenerbahçe ise tam tersi, Final-Four’daki başarısızlığın hemen ardından ayakta kalmayı başardı.

Hakemler tam 53 faul düdüğü çaldı. Fenerbahçe 38, Telekom ise 26 kez çizgiye gitti. Maç da maçlıktan çıktı. Bir Play-Off maçı böyle yönetilmez...

24 Mayıs 2019, Cuma 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Zor da olsa Efes‘’

Tarihinde ilk kez Euroleague finali oynayıp, üç gün sonra lige dönmek kolay olmayacaktı Anadolu Efes için. Hele ki karşısında, ikinci yarının en başarılı takımı Banvit varken. Bandırma ekibi sadece 3 Amerikalı, geri kalan Türkler’in tamamı kendi altyapısından gelen oyuncularla kurulu, başarı hikayesi yazan bir takım. Aynı zamanda bu yıl Fenerbahçe Beko’yu, İstanbul’da yenen tek takım... Hal böyle olunca, maçın zorlu geçeceği tahmin ediliyordu. Efes’te Miçiç ve Buğrahan’ın sakatlanması, Beaubouis’in kafasının başka yerlerde olması, rotasyonu iyice daraltmıştı. İlk üç periyot başa baş geçerken, az da olsa Banvit hakimiyeti vardı Sinan Erdem’de... Bandırma ekibi tempoyu bulup, rakip sahaya hızlı geçtiğinde kolay basketler üretti. Ama ne zaman ki yorgunluk başgösterdi, bu kolay sayıları atamadılar, burda Efes pota altında fark yarattı. Banvit sete set hücumlarda boş üçlükler bulmasına rağmen 17’de 3 isabet oranı ile oynayınca, çok iyi mücadele ettikleri maçı kaybetmek durumunda kaldılar.

Ataman diskalifiye edildi

Efes’te yokluklar nedeniyle 36’şar dakika sahada kalan Dunston-Moerman ikilisi, tecrübeleriyle galibiyeti getirdi. Dunston 23, Final-Four’da kaybolan Moerman ise 26 sayıyla, sürprize izin vermedi. 19 dakika oynayan genç Onuralp Bitim de enerejisi ile büyük katkı yaptı. Ligin uzak ara en atletik oyuncusu. Hücumda düşük yüzde ile şut atsa da yaptığı muhteşem smaç ve 2 harika blok, bu sezonun jeneriklerine girecek cinstendi. Onu izlemek büyük keyif... Ergin Ataman, Vitoria’da yaşanan gerginliği üzerinden atamamış gibiydi. Hakeme aynı pozisyon için uzun süre itiraz edince, 2 teknik faulden diskalifiye oldu. Çıkarken de TBF çalışanı Ufuk Pek’e birşeyler söyleyip gitti. Play-Off’un geri kalanı da stresli geçecek. Ataman’ın biraz sakinleşmesinde fayda var.

23 Mayıs 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe ,Real Madrid'e direnemedi‘’

Bu tip organizasyonlarda tamamen angarya maçıdır 3.’lük-4.’lük mücadelesi. Bir gün önce kaybeden oyuncuları motive etmek zordur. Nitekim Fenerbahçe Beko, maça hafif sakatlığı bulunan Dixon’u riske etmeden başlarken, Sinan Güler’i ilk beşte sahaya sürdü. Biberoviç ilk periyotta süre aldı. Real’de de Taylor ve Randolph soyunmamıştı. İlk maç oynamayan Reyes’le başladı onlar da. Campazzo ve Fernandes ile üçlükler bulan Real, periyotu 24-16 önde bitirdi. Sloukas, Vesely ve Melli oyuna girince Kanarya dengeyi kurdu. Melih de kenardan gelip, Sloukas’la beraber skora katkı yapınca Fenerbahçe önce eşitliği yakaladı, devreyi de 40-38 önde bitirdi.

Vesely 2. yarıda yoktu

Ama ameliyat olan dizi şişen Vesely, ikinci yarı forma giymedi. Kanarya, Melih dışında skora katkı yapacak oyuncuları devreye sokamayınca, 3. periyot 69-63 İspanyol ekibinin lehine sonuçlandı. 4. periyoda ise felaket başladı Kanarya. Fenerbahçe tam 6 dakika sayı atamayınca 15-0’lık seri yapan Real, 84- 63 öne geçti, maçı da 94-75 kazanıp 2019’un üçüncüsü oldu. Son periyotta ciddi bir sakatlık geçiren Green’in de sezonu kapaması muhtemel. Zaten Leuvergne ve Datome’den yoksun olarak Vitoria’ya gelen Fenerbahçe, sezonun en sıkıntılı günlerini geçiriyor. Bundan sonra ligde de onları zorlu bir dönem bekleyecek.

20 Mayıs 2019, Pazartesi 06:19
YAZININ DEVAMI

‘’Şampiyonluk kadar değeri var‘’

Anadolu Efes için rüya gibi geçen bir sezon finalle taçlandı ki şampiyonluk gerçekten bu takıma çok yakışırdı. Ama şanssızlık, karşılarında bu sezonun en iyi hücum performansını sergileyen CSKA Moskova olmasıydı. Real Madrid maçında 14 sayı geriden gelen CSKA, maça 8/10 üçlükle başladı, 14/22 ile bitirdi. Bu inanılmaz üçlük performansı, Rus ekibine şampiyonluğu getirdi.

Efes her seferinde geriden gelmek zorunda kaldı. Bir kaç kere çift haneli farkları eritti ama CSKA her seferinde ya Higgins, ya De Colo ya Clayburn ya da Rodriguez ile yanıt verdi. Efes denemekten vazgeçmedi.

Turnuvanın bana göre MVP’si (ama hep kazanana veriyorlar) Shane Larkin, şampiyonluğu ne kadar istediğini gösterdi ama çabası yetmedi. Maçın başında Anderson, sonra Simon ona destek çıktı ama olmadı.

Moerman yokları oynadı

Sezonda Efes’in en iyi oyuncusu Moerman, Vitoria’da yokları oynadı. 9’da 2 üçlük attı. Biraz yüzdeli soksa, maç çok farklı yerlere gidebilirdi. Keza Beaubois, Pleiss ve Motum...

Sonuçta bir finali daha kazanamadık... Hevesimiz kursağımızda kaldı. Geçen sezonu sonuncu bitirip, tam 9 yeni oyuncu ile yola çıkan Anadolu Efes, çok ama çok büyük iş başardı. Coach Ergin Ataman’ın müzesinde 3 farklı Avrupa Kupası vardı, bir tek Euroleague eksikti. Onu da almaya çok yaklaştı ama karşısında hem çok güçlü, hem de çok iyi oynayan bir CSKA vardı.

Bize hiç yakışmadı

İki Türk takımı ile çıktığımız yolda, iki Final- Four, bir de final gördük. Başarılı olduğumuz ortada. Ama kupa kadar güzeli de olmuyor. Hele 19 Mayıs gibi anlamlı günde, ulus olarak çifte bayram yaşayabilirdik. Artık önümüzdeki sezonlara bakacağız.

Efes gelecek sene kontratı biten oyuncuları tutabilir, bir iki değişiklik yapabilirse, aynı başarı tekrarlanabilir.

Fenerbahçe taraftarı Anadolu Efes’i alkışladı, çoğu takıma destek verdi ama Ergin Ataman nefreti burada da hortladı. Ataman’a edilen küfürlerden sonra Ergin Ataman, onlara karşılık verdi, iki takım taraftarı birbirine girdi.

Bu görüntüler bize hiç yakışmadı...

20 Mayıs 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Efes'e kupa çok yakışacak‘’

İki Türk takımıyla geldiğimiz Vitoria’da, finalde kesin yer alacaktık. O takım Anadolu Efes oldu.

Yarı finalde, neredeyse hiç zorlanmadan Fenerbahçe Beko’yu deviren Efes, tarihinde ilk kez final oynama hakkını kazandı. Karşısında ise defalarca buralarda bulunan CSKA Moskova var. Onlar da Real Madrid’i 14 sayı geriden gelip yenerek, geçen yılın rövanşını almış oldular.

Sahada benzer niteliklere sahip, benzer basketbol oynayan iki takım olacak. Geçen yılı sonuncu bitirip, bu yıl şampiyon olma ihtimali bulunan Anadolu Efes’in finalde olması sürpriz gibi görünse de, kadro kalitesi ve sezon boyunca oynadığı basketbolla bu başarıyı hak ettiler. CSKA Moskova’nın ise finalde olması bekleniyordu.

Kısaların kapışması

İki takımın kısaları arasında müthiş bir rekabet olacak. Efes’te Larkin ve Miçiç, Fenerbahçe maçının yıldızlarıydı. Bu oyunculara Beaubouis ve Simon da katılırsa, harika bir dış rotasyona sahip olacaklar.

CSKA cephesine bakacak olursak, Sergio Rodriguez, Nando De Colo, Corry Higgins ve Daniel Hackett gibi yıldızlar var. Burada üstünlük sağlayan bence şampiyonluğa yakın olacak.

Efes’in artısı pota altı

Efes’in artı tarafı ise pota altı. CSKA’nın uzunları Hunter, Hines, Bolomboy ve o pozisyona göre kısa olan Alec Peters’a karşı, Dunston ve Pleiss gibi iki dev, Moerman ve Motum gibi mobil iki dört numaraya sahip olan Lacivert- Beyazlılar, pota altı hakimiyeti sağlarsa ilk şampiyonluğunu kazanabilir.

3 ve 4 numara oynayan ve Real maçının kahramanı olan Clyburn ise sakatlandı ve durumu maç saati belli olacak.

CSKA fazlasıyla stresli

İşin psikolojik boyutuna bakacak olursak, burada da temsilcimizi avantajlı görüyorum. Fenerbahçe Beko gibi CSKA da baskı altında olan taraf. Dün basın toplantısında gözlemlediğim, Rus ekibinin fazlasıyla stresli olduğuydu. Efes ve Ergin Ataman ise rahat. Stres ve baskı yaşamıyorlar. Burada olmaktan ve iyi basketbol oynamaktan keyif alıyorlar. Çok mutlular ve gerçekten eğlendiklerini hissediyorum.

Ergin Ataman da, basın toplantısında konuşmasına başlarken, ‘Biz kazanacağız’ dedi, İtoudis’in resmen suratı düştü.

Anlık performanslar önemli

Sonuçta final. Anlık performanslar önem taşıyacak.

CSKA çok daha pahalı bir kadro ve çok tecrübeli. Efes ise bence bu takımların yarısı kadar bütçeyle, en az onlar kadar kaliteli bir kadro kurdu. Tarihleri boyunca da Euroleague’in baş aktörü oldular. Bu şampiyonluğu fazlasıyla hak ediyorlar. Ergin Ataman’ın da cebinde Saporta, Eurocup ve Eurochallange Şampiyonlukları var. Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı coachlardan biri olan Ataman’a ve Anadolu Efes’e Euroleague şampiyonluğu çok yakışacak. Attığınız basket olsun. Şans da yanınızda olsun. ..

19 Mayıs 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Bu gurur Efes'in‘’

Maç öncesi iki takımın silahları ve neler yapabileceği belliydi. Fenerbahçe Beko, 5 yıldır Final-Four oynuyordu. Düzene sadık kalan, iyi savunma yapan ve sistem basketbolu oynayan bir takım. Anadolu Efes de düzen içinde oynayan ama yıldızlarına serbestlik tanıyan, onların yaratıcılığı üzerinden, üretmeye çalışan bir takım. İş bireysel yeteneklere kalırsa, Efes ağır basacaktı, öyle de oldu. Avrupa’ya ilk Baskonia topraklarında adım atan, ilk Euroleague maçına Fernando Buesa Arena’da çıkan Shane Larkin, sevdiği ve alışık olduğu salonda, Fenerbahçe’yi yıkan, Efes’i ise finale taşıyan isim oldu. Fenerbahçe’nin iki guardı Bobby Dixon ve Sloukas, Final-Four’un en tecrübeli isimleri. Larkin ve Micic’in ise toplamda sadece 1 Final-Four’u vardı. Ama yetenek, tecrübeye ağır bastı. Fenerbahçe’nin oyun kurucuları kariyerlerinin en kötü oyunlarından birini çıkarırken Larkin, 30 sayı, 7 ribaunt ve 7 asistle 43 verimlilik puanı toplarken, Miçiç 25 sayı, 5 ribaunt ve 1 asistle oynadı.

Rahat ve özgüvenli

Simon, Barcelona serisinin 5. maçında olduğu gibi erken faul problemine girdi, yine o maçta olduğu gibi James Anderson kenardan gelip 10 sayı ve 5 ribauntluk katkı verdi. Yine sakatlıktan çıkan Motum’un 13 dakikada 9 sayı üretmesi, Efes’in Fenerbahçe gibi bir takıma Final-Four’da 92 sayı atmasını sağladı. Aslında, mental olarak da savaşı kazanan Anadolu Efes oldu. Buraya gelene kadar gözlemlediğim, stres altında bulunan taraf Fenerbahçe Beko’ydu. Tamam... Sakatlık sorunları vardı. İki eksik ve hazır olmayan Vesely ve Kaliniç’le oynadılar. Ama dün rakip Efes değil de Real ya da CSKA olsaydı, Sarı- Lacivertliler bu kadar kötü oynamazdı diye düşünüyorum. Ergin Ataman 16, Efes ise 18 yıl aradan sonra Final-Four’a kaldı. Buraya gelmeyi hak etmişlerdi, finali de sonuna kadar hak ettiler. Rahat ve özgüvenliydiler. Bu da sahaya yansıdı.

İşleri daha bitmedi

Larkin daha takımlar anons edilirken, ne kadar coşkulu ve istekli olduğunu belli ediyordu. Unutulmayacak bir performans sergiledi. Bütün bir sezonu domine eden Fenerbahçe, şu ana kadar 6 yenilgi almıştı. 5’i ya uzatmada ya da son topta gelmişti. Sadece Real’den fark yemişlerdi. Sezonun en kötü ikinci maçı Final- Four’da oynandı. Hiç konsantre olamadılar, maçın içine hiç giremediler, bir an olsun toparlanacakları yönünde bir ışık vermediler. Fenerbahçe taraftarı, bu kadar zor ulaşılan bir yerde olmamıza rağmen yine salonun yarısını doldurmuştu. Şimdi, Efes’ten bir muhteşem maç daha bekliyoruz. İşleri daha bitmedi. Simon, Beaubois, Moerman, Pleiss daha devreye girmedi. Çok ama çok fazla silahları var. Umarım yarın da aynı performans devam eder ve o kupa Türkiye’ye gelir.

18 Mayıs 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Ne de olsa Fener‘’

Ülker Arena’da oynadığı son iki resmi maçı kaybeden sorunlu Fenerbahçe, ilk 4 mücadelesi veren Galatasaray’ı ağırladı Final-Four öncesi... Leuvergne, Vesely, Datome ve Kaliniç yoktu. Özellikle Datome ve Kaliniç’in yokluğu, Obradoviç’in elini çok daraltıyor. Çünkü bu iki isim Obra’nın jokeri. 2, 3, 4 hatta 5 numaralı pozisyonlarda oynayabiliyorlar. Hal böyle olunca, Banvit karşısında olduğu gibi uzun süre 5 oyun kurucu ile sahada yer almak zorunda kaldı Sarı-Lacivertliler...

Galatasaray, ilk çeyrekte Auguste’u pota altında iyi kullanırken, Göksenin ve Erolcan’ın üçlükleri ile 6 sayı öne fırladı. İlk 4 üçlüğünü kaçıran Fenerbahçe, 5 kısaya döndükten sonra Egehan’la 2 olmak üzere üst üste tam 6 üçlük isabet bulunca, 28-14’lük seriyle soyunma odasına 49-36 önde gitti. Galatasaray, ikinci yarıda alan savunması başta olmak üzere bir çok şey denedi ama, uzuna kısa kalmasına rağmen savunmada hiç yenilmeyen Fenerbahçeli oyuncular, agresif olmanın sonucunu fazlasıyla aldı.

Guduriç fark yarattı

Uzun rotasyonunda Melli ile beraber oynayan ve idareli kullanılan Ahmet, 15 sayı ve 11 ribauntla ‘double-double’ yaptı ve eksikleri hiç aratmadı. Guduriç de yüksek bir isabet oranı ile 23 sayı atarken, onun sahada olduğu dakikalarda Fenerbahçe, ezeli rakibine 35 sayı fark yaptı. Galatasaray’ın takım halinde 18’de 4 üçlük atması, tam 18 top kaybı yapması, derbiye yeteri kadar motive olamadıklarının da bir göstergesiydi.

09 Mayıs 2019, Perşembe 06:01
YAZININ DEVAMI