‘’Roller değişti‘’
İkinci maçı 16 sayı geriden gelip uzatmada kazanan Anadolu Efes, saha avantajını da tekrar eline aldı. Ergin Ataman, ne olursa olsun ‘Bu maçı kazanayım, gerisine sonrasına’ bakarız düşüncesi ile hazırlanmış. Faul problemleri olmasa, bütün maçı 5 kişi ile oynayacaktı. İyi oynayan takımını hiç değiştirmeyi düşünmedi, yorgunluğu, yıpranmayı göze aldı. Kazandı da...
İlk maçta Efes’in başına gelen, bu kez Fenerbahçe Beko’nun sorunu oldu. Seride kısa performansları kazananı belirliyor. Dün, Larkin, Micic, Beaubouis 74 sayının, 53’ünü atarken, Fenerbahçe Beko, 34 üçlüğün tam 29’unu kaçırdı.
Efes hep öndeydi, daha ikinci yarının başında oyun kopmamışken, Bobby Dixon 3/5 üçlük atmış, takımın geri kalanı ise 17’de ‘0’ üçlük isabeti ile oynuyordu. Çok efor sarfettiler, yoruldular, taraftar desteğini arkalarına alıp, mücadele ile geri dönmeye çalıştılar ama yaptıkları her hamleye, Efes kısaları anında üçlüklerle cevap verdi.
42 saat sonra yeniden
Sarı-Lacivertliler’in 5/34 üçlüğüne karşı, Efes 12/27 ile şut attı. Savunmada içeriye gömüldüler, Fenerbahçeli oyuncuların potaya gitmesine izin vermediler. Fenerbahçe, bu sezonun belki de en az asist yaptığı maçını oynadı. Sadece 8 asistte kaldılar.
Maç gece 23.00’te bitti, 4. karşılaşma sadece 42 saat sonra oynanacak. Ve yine bambaşka bir senaryo yazılacak.
Kostas Sloukas, babasının cenazesine katıldıktan sonra takımını yalnız bırakmadı. Tabii ki konsantre olması zordu. Ona bir kez daha ‘başın sağolsun’ diyoruz.
Melih Mahmutoğlu, ilk maçın ardından basın toplantısında kendi konsantrasyonunu bozduktan sonra devam eden 2 karşılaşmada 18 şutun hepsini kaçırdı. Takımın ona ihtiyacı var. Bir an önce tekrar motive olmanın yolunu bulmalı.
Ülker Arena’da hiç küfür edilmedi. Sadece maç önü ‘Doping yapsana’ tezahüratına anons yapıldı. Şu an için Fenerbahçe taraftarı ile Ergin Ataman arasında yaşanan bu gerginlik Anadolu Efes’e yarıyor gözüküyor... Fenerbahçe taraftarı, takımına daha çok faydalı olmak istiyorsa, motivasyonunu Ergin Ataman’a değil, sahaya yöneltmeli diye düşünüyorum...
‘’Heyecana devam‘’
Final serisi bir gün aradan sonra Ataşehir’e taşınıyor. 8 periyodluk ilk 2 maçın 7 çeyreğinde Fenerbahçe Beko’nun büyük üstünlüğü vardı. Serinin son bölümünde Anadolu Efes’in kısa oyuncuları ile geri dönmesi, durumu 1-1’e getirdi.
Olumlu değil...
Fenerbahçe Beko, sakatlıklar nedeniyle dar bir rotasyonla oynuyor. Ama Ergin Ataman da bu tip maçlarda 8 kişilik rotasyonu geçmediği için, yıpranma iki takım için de aynı görünse de, Efes yabancılarını dinlendirme fırsatı buluyor. Nitekim 2. maçta Moerman- Motum, Simon-Beaubois değişiklikleri, her ne kadar oyuna çok fazla etki etmese de Efes kazanmanın yolunu buldu.
Ergin Ataman, bu maçta da yabancı rotasyonuna gidecektir. Deplasmanda oynayacağı için savunma sertliğini düşünüp bir James Anderson hamlesi gelebilir.
Fenerbahçe’de ise babasının cenazesine giden Kostas Sloukas da oynamazsa, rotasyon iyice daralacak. Sakatlardan henüz olumlu bir haber gelmedi....
4 galibiyet gerek
Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nun ev sahipliği yapacağı karşılaşma, saat 21.00’de başlayacak. Müsabakayı Mehmet Keseratar, Emin Moğulkoç ve Kaan Büyükçil hakem üçlüsü yönetecek.
Final serisinde 4 galibiyete ulaşan takım, şampiyon olacak.
‘’Final şimdi başladı‘’
İlk maçın aksine, gerçek bir final izledik dün Sinan Erdem’de... Fenerbahçe Beko’nun üstün oyunu sonrası en ufak bir reaksiyon gösteremeyen Anadolu Efes, dün Moerman’ın yerine Motum’u, Simon’un yerine ise Beaubois’i sahaya sürerek başladı oyuna. Ama fark eden çok şey yoktu oyunun başında.
Eksik Fenerbahçe’nin, eldeki sağlarla yaptığı konsantre savunma devam ediyor, Efes de organize olamadığı için şutları kaçırmayı sürdürüyordu...
Daha ikinci yarının ortalarında Fenerbahçe 16 sayılık farka ulaştı. Burada Efes’in birşeyleri değiştirmesi gerekiyordu çünkü maçın yanı sıra şampiyonluk da gidiyordu.
Metecan’ı oyuna alıp, tam saha prese başladılar. Savunmaya kattıkları enerji, onların oyunun geri kalanında maçın içinde kalmalarını sağladı.
Micic durmak bilmedi
Geri dönüş için çok fazla çaba sarfettiler. Burada Micic’in olağanüstü performansının etkisi büyüktü. Fenerbahçe Beko ise Efes’in her hamlesine gerek Melli, gerek Bobby, gerek Guduric’le her seferinde yanıt verdi. Çok zor ve kritik üçlükleri soktular. Yorulmalarına, yıpranmalarına rağmen son ana kadar mücadeleyi bırakmadılar. Nitekim, Melli’nin normal sürenin son saniyesinde her zaman atabildiği şutu girse, şu an şampiyonun adı konuyordu belki de. Ama uzatmada yorgunluktan şutları girmedi.
Efes’te ise Micic durmak bilmedi. Direnç kırıcı şutlarla 30 sayıya ulaştı. İlk maçın yıldızlarından Melih’in 0/9 ile şut atması da ciddi bir şekilde sonuca yansıdı.
Sonuçta harika bir final izledik. Final- Four oynayan iki takıma da bu yakışırdı. Seri şimdi Ülker Metro’ya taşınıyor. İki takım da 8 kişilik rotasyon kullanıyor. Fenerbahçe’de sakatlardan takıma katılım olursa, bir gün arayla oynanan seride biraz olsun avantaj sağlayabilirler.
‘’Tamam mı, devam mı?‘’
Basketbol adına çok fazla şeyin ortaya konmadığı, bol bol saha dışı olaylarla gündeme gelen ilk maçtan sonra, taraflar serinin ikinci maçına çıkıyor. Anadolu Efes, favori ve saha avantajıyla başladığı seride, eksiklerle boğuşan Fenerbahçe Beko karşısında sadece 56 sayıda kalarak, son yılların en kötü hücum performansını sergiledi. Obradovic’in savunma stratejisi ve oyuncuların bu planı mükemmel uygulamaları, Anadolu Efes’i kendi evinde çaresiz bıraktı. Her maçın hikayesi farklı olur. Coach ve oyuncular da bunun bilincinde. Final-Four’da kaybeden ve bu finale ‘rövanş’ gözüyle bakan Fenerbahçe’nin daha motive ve daha istekli olduğu ortada. Aynı mücadeleyi bugün de ortaya koymak zorundalar. Çünkü Fenerbahçe’nin de hücumda çok fazla alternatifi yok.
Ataman ve Efes ne yapacak!
Burada Ergin Ataman ve Efes’in ne yapacağı önemli... Nasıl bir reaksiyon gösterecekler, ya da gösterebilecekler mi? İlk maçta o kadar farktan sonra gidişatı değiştirebilme adına en ufak bir tepki ortaya koyamamışlardı. Taktikten ziyade, mental olarak güçlü olmaları gerekiyor. Sezon içinde bunu yapabildiklerini gördük. Ağır yenilgiler sonrası ayağa kalkabilmişlerdi. Fenerbahçe’nin kadrosu ve yapacakları az çok belli. Ergin Ataman, hiç katkı alamadığı Moerman, Larkin ve Simon’dan birini ya da birkaçını değiştirebilir. Ya da aynı yabancı rotasyonu ile sahaya çıkabilir. Şampiyon olmak istiyorlarsa bu onların son şansı. Seriye evinde 2 maçı kaybedip başlarlarsa, oradan Obradovic’in takımına karşı geri dönmeleri imkansız olur. Fener kazanırsa seri bence biter. Efes kazanırsa, heyecan yeniden başlar.
‘’Sadece Fenerbahçe‘’
Euroleague’de Final-Four oynayan iki Türk takımının BSL finalindeki mücadelesini dört gözle bekliyorduk. Ama serinin ilk maçında dağ fare doğurdu.
Fenerbahçe Beko, finalin tek hakimi, tek oynayanıydı. Çok önemli 4 eksiğe rağmen, daha konsantre olan, daha mücadele eden, daha çok isteyen ve çok iyi savunma yapan Sarı-Lacivertliler, daha ilk maçta saha avantajını aldı.
Final-Four’da hazırlıksız yakalanmışlardı. Sakatlar üst üste gelmiş, Obradoviç’in önlem alacak vakti olmamıştı. Ama aradan bir ay geçti ve aynı takım, dibe vurmuşken, dimdik ayağa kalktı. Vesely, Datome, Leuvergne ve Green olmadan da nasıl kazanacaklarını öğrenmişlerdi bu geçen sürede.
Maç öncesi yazımda, yerli oyuncuların performansının belirleyici olacağını yazmıştım. Euroleague’de Efes’i avantajlı kılan kaliteli 9 yabancısıydı. Türkiye’de sadece 5 yabancı ile oynadıkları için, uzun seride yerli oyunculardan mutlaka katkı almalaları gerekecekti. Bunu sezon boyunca hiç yapamamışlardı. Fenerbahçe Beko’da ise yerli statüsündeki oyunculardan Ali Muhammet 22, Melih 17, Ahmet 10, Sinan da da 4 sayı attı. 73 sayının, 53’ü Türk oyunculardan geldi. Belirleyici faktör bu oldu.
Anadolu Efes cephesine gelince. Finale hiç konsantre olamamışlar. Sadece serbest atış istatistiği bile bunu ispat ediyor. Çizgiden 14 atışın, 9’unu kaçırdılar. Üç sayının gerisinden ise 25’te 3 attılar.Sahanın en kısa iki oyuncusu Ali ve Melih’in Efes savunmasını yürüyerek geçip kaç tane turnike attığını hatırlamıyorum bile...
Seri öncesi, sakatlar nedeniyle Fenerbahçe dezavantajlı konumdaydı ama Efes’in dünkü görüntüsü, Fenerbahçe’nin Final-Four’daki durumuna benziyordu. Bakalım iki günde ayağa kalkabilecekler mi?
Fenerbahçe taraftarı, maç başlamadan ve sırasında sürekli Ergin Ataman’a küfür etti. Kulüp, ceza sınırında olduklarını açıklamıştı. 3 anons yapıldı. Bence 3 anonsla, ucuz kurtuldular!...
‘’Bu final kaçmaz!‘’
Euroleague’de Final-Four oynayan iki Türk takımı, bu kez Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi finalinde karşı karşıya geliyor. 7 maçlık final serisi yarın Sinan Erdem Spor Salonu’nda başlıyor... Bu yıl iki takım tam 7 kez karşı karşıya geldi. 4’ünde Anadolu Efes, 3’ünde ise Fenerbahçe Beko galip geldi. Şimdi 7 kez daha karşılaşma ihtimalleri var. Avrupa’nın iki devini, Türkiye Ligi finalinde izlemek büyük keyif verecek.
Finale kadar kolay gelmediler
Final öncesi takımlara baktığımızda Fenerbahçe’nin Final-Four’dan kalma sorunları devam ediyor. Vesely, Lauvergne, Datome ve Green, Play-Off’ta forma giyemedi. Sarı- Lacivertliler, Türk Telekom ve Tofaş’ı eledi ama bazı maçlarda çok zorlandı. Anadolu Efes de, Banvit ve Galatasaray’a karşı maç kaybetmedi. Onlar için de bu maçlar kolay olmadı.
Yerli oyuncular belirleyici olacak
Şu an için Anadolu Efes’in 9 yabancısı da hazır ama Ergin Ataman’ın bu seride 5 yabancısını çok değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Fenerbahçe’de ise şu an 4 yabancı bulunuyor. Burada seri uzarsa yerli oyuncuların performansı belirleyici olacak. Melih, Sinan ve Ahmet, istikrarlı bir şekilde katkı veriyor. Anadolu Efes’te ise Doğuş dışındaki yerlilerin rolleri hala belli değil. Her şeye rağmen, Anadolu Efes’in daha geniş bir rotasyonu bulunuyor. Ayrıcı psikolojik üstünlük de onlara geçti. Saha avantajı ve rahat olmaları onlar için bir avantaj.
Euroleague’nin rövanşı görüyorlar
Fenerbahçe Beko ise bu seriye Euroleague’in rövanşı gözüyle bakıyor ve ona göre motive oluyor. Final-Four’da sakatlıklar ani gelişmişti ve Obradoviç, kısa sürede bu duruma çare bulamamıştı. Ama şimdi aradan bir ay geçti ve Fenerbahçe, mevcut oyuncular da kazanmanın yolunu öğrendi. Kıran kırana bir seri bizi bekliyor. Finalin 7. maça kalmasını yüksek olasılık olarak görüyorum. Vitoria’da Ergin Ataman ve Fenerbahçe taraftarı arasında yaşanan gerginliğin de, bu seriye taşınmamasını umuyorum.
Demeçlere dikkat!
Ergin Ataman’ın vereceği demeçlerde, Fenerbahçe taraftarının da yapacağı tezahüratlarda kullanacakları dile dikkat etmelerini rica edeceğim. Sadece basketbolun ve saha içinde yaşananların konuşulacağı bir final olması dileğiyle...
‘’Zor da olsa Fener‘’
İstanbul’daki ikinci maça benzer bir senaryo yazıldı Bursa’da...
Son 5 dakikada 16-0’lık seriyle servis kırma aşamasına gelen ama kaybeden TOFAŞ bu kez 4. periyotta 20 sayılık farkı 23-4’lük seriyle 1’e indirdi ama makus talihini değiştiremedi. Eksik Fenerbahçe Beko’nun, Bursa’da dolu tribünler önünde, ligin kalburüstü takımlarından TOFAŞ’a karşı zorlanacağı düşünülüyordu. Ama Fenerbahçe maça öyle bir başladı ki, bir anda çift haneli farklarla öne fırladı. Daha 2 dakika dolmadan Bobby (2) ve Melih’in üçlükleriyle 9-0 öne geçen Kanarya, daha sonra skoru 15-1’e getirdi. Bu diferans da 3 periyot devam etti.
Rakibini hataya zorladı
Fenerbahçe, dördüncü periyodun başında 63-43’lük üstünlük sağladı. Son çeyrekte ise bambaşka bir TOFAŞ vardı sahada. Bu geri dönüşte başta Yiğit olmak üzere Berkan ve Muhsin gibi gelecek vaat eden Türkler’in başrol oynaması de heyecan vericiydi. Yiğit’in 14 sayılık performansına Meija ve Elegar da eşlik edince fark yavaş yavaş eridi, 38. dakikada skor 66-67’ye geldi. Hücumda çok zorlanan, sürekli top kaybı yapan Kanarya, bu kez rakibini hataya zorladı. Bobby ve Melli ile 4 sayı bulup 71-66 öne geçti.
Kalinic kendine geldi
Kalan bölümlerde taktik faulleri de sayıya çeviren Fenerbahçe, maçı 76-71 kazanıp 3-0’la finale kaldı, Anadolu Efes’in rakibi oldu. Çok fazla sakatının bulunduğu Fenerbahçe’de bu kez Kalinic taşın altına elini koydu. 10 sayı, 13 ribaunt ve 5 asistlik performans sergileyen Sırp forvet, zor deplasmanda takımına fazlasıyla yardımcı oldu.
‘’Efes hata yapmadı‘’
Anadolu Efes finale kalmak, Galatasaray Doğa Sigorta ise kazanıp seriye tutunmak istiyordu. Salon aynıydı ama bu kez seyirci avantajı Galatasaray lehineydi. Ergin Ataman, ilk iki maçın aksine yabancılarda rotasyona girip, Moerman’ın yerine Motum’u, Simon’un yerine de James Anderson’u kadroya almıştı. Motum’dan böylesine bir performans beklenmiyordu belki ama Avustralyalı, Galatasaray’ın geri döndüğü anlarda sahne alıp, çok ekstra bir katkı verdi takımına... Serinin ilk maçına benzer bir görüntü vardı sahada. Hep Efes kaçtı, Galatasaray kovaladı. Sarı-Kırmızılılar, bir kaç kez çift haneli farkları eritti, hiç pes etmedi. Ama her geri geldiklerinde Micic öyle işler yaptı ki, anında cevap verdi rakibine.
Sürprize izin vermedi
3. periyot 62-51, Efes lehine sonuçlandıktan sonra Galatasaray, 7-0’lık bir seri ile başladı 4. çeyreğe. Can Akın’ın mücadelesi, Harrison’un skorer oyunu, bu seride hiç ortalarda görünmeyen Hayes’in 12. çeyrekte aklının başına gelmesiyle Galatasaray 37. dakikada 67-67 ile beraberliği sağladı. Taraftar da havaya girmişti. Ama sahanın yıldızı Motum’un kritik üçlüğü, ardından ona James Anderson’un katılması ile Efes bir kez daha sürprize izin vermedi ve maçı 78-72 kazanıp, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde finale kalan ilk takım oldu, Fenerbahçe- TOFAŞ serisinin sonucunu beklemeye başladı. Galatasaray, gücü oranında iyi mücadele etti. İki maçı kazanma noktasına getirdi ama sonucu oyuncu kalitesi belirledi.









































