MENÜ

Bu gurur Efes'in

Abone Ol Google News

Maç öncesi iki takımın silahları ve neler yapabileceği belliydi. Fenerbahçe Beko, 5 yıldır Final-Four oynuyordu. Düzene sadık kalan, iyi savunma yapan ve sistem basketbolu oynayan bir takım. Anadolu Efes de düzen içinde oynayan ama yıldızlarına serbestlik tanıyan, onların yaratıcılığı üzerinden, üretmeye çalışan bir takım. İş bireysel yeteneklere kalırsa, Efes ağır basacaktı, öyle de oldu. Avrupa’ya ilk Baskonia topraklarında adım atan, ilk Euroleague maçına Fernando Buesa Arena’da çıkan Shane Larkin, sevdiği ve alışık olduğu salonda, Fenerbahçe’yi yıkan, Efes’i ise finale taşıyan isim oldu. Fenerbahçe’nin iki guardı Bobby Dixon ve Sloukas, Final-Four’un en tecrübeli isimleri. Larkin ve Micic’in ise toplamda sadece 1 Final-Four’u vardı. Ama yetenek, tecrübeye ağır bastı. Fenerbahçe’nin oyun kurucuları kariyerlerinin en kötü oyunlarından birini çıkarırken Larkin, 30 sayı, 7 ribaunt ve 7 asistle 43 verimlilik puanı toplarken, Miçiç 25 sayı, 5 ribaunt ve 1 asistle oynadı.

Haberin Devamı

Rahat ve özgüvenli

Haberin Devamı

Simon, Barcelona serisinin 5. maçında olduğu gibi erken faul problemine girdi, yine o maçta olduğu gibi James Anderson kenardan gelip 10 sayı ve 5 ribauntluk katkı verdi. Yine sakatlıktan çıkan Motum’un 13 dakikada 9 sayı üretmesi, Efes’in Fenerbahçe gibi bir takıma Final-Four’da 92 sayı atmasını sağladı. Aslında, mental olarak da savaşı kazanan Anadolu Efes oldu. Buraya gelene kadar gözlemlediğim, stres altında bulunan taraf Fenerbahçe Beko’ydu. Tamam... Sakatlık sorunları vardı. İki eksik ve hazır olmayan Vesely ve Kaliniç’le oynadılar. Ama dün rakip Efes değil de Real ya da CSKA olsaydı, Sarı- Lacivertliler bu kadar kötü oynamazdı diye düşünüyorum. Ergin Ataman 16, Efes ise 18 yıl aradan sonra Final-Four’a kaldı. Buraya gelmeyi hak etmişlerdi, finali de sonuna kadar hak ettiler. Rahat ve özgüvenliydiler. Bu da sahaya yansıdı.

İşleri daha bitmedi

Larkin daha takımlar anons edilirken, ne kadar coşkulu ve istekli olduğunu belli ediyordu. Unutulmayacak bir performans sergiledi. Bütün bir sezonu domine eden Fenerbahçe, şu ana kadar 6 yenilgi almıştı. 5’i ya uzatmada ya da son topta gelmişti. Sadece Real’den fark yemişlerdi. Sezonun en kötü ikinci maçı Final- Four’da oynandı. Hiç konsantre olamadılar, maçın içine hiç giremediler, bir an olsun toparlanacakları yönünde bir ışık vermediler. Fenerbahçe taraftarı, bu kadar zor ulaşılan bir yerde olmamıza rağmen yine salonun yarısını doldurmuştu. Şimdi, Efes’ten bir muhteşem maç daha bekliyoruz. İşleri daha bitmedi. Simon, Beaubois, Moerman, Pleiss daha devreye girmedi. Çok ama çok fazla silahları var. Umarım yarın da aynı performans devam eder ve o kupa Türkiye’ye gelir.

YORUM YAZ