Arama

Popüler aramalar

‘’Efes Pilsen gerçeği‘’

Bu, rakibin şansını devam ettirebilmesi için son şansıydı. Salonda 10 bin ateşli taraftar, Efes’te ise eksikler vardı. Popovic ve Ermal yok, Kerem Gönlüm ve Domercant da sakat sakat oynuyordu. Tüm şartlar Efes’in aleyhineydi. Ama Efes Pilsen karakteristlik özelliğini sahaya yansıttı, daha önce defalarca zaferle döndüğü Atina’dan muhteşem bir galibiyet daha çıkardı. Efes Pilsen deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa, öyle oynadı. Gerek adam adama savunmayı, gerekse alan savunmasını mükemmel uyguladı. Bence Avrupa’nın en önemli üç dış oyuncusuna sahip olan ve en iyi top çevirip hücum eden Panathinaikos’u adeta şaşkına, taraftarını da çılgına çevirdi. Hücumda Ender takımını mükemmel organize etti. Hem attı, hem attırdı. Granger, gecenin kahramanıydı. Çok kritik anlarda ve çok yüksek bir yüzdeyle üçlüklerini Panathinaikos potasına gönderen Granger’ın yanı sıra Prkaçin ve Kaya da skora önemli katkı yaptı. Genç Cenk savunmadaki performansının yanı sıra bitime 10 saniye kala kullandığı taktik faulleri sayıya çevirip, rakibi bitiren isim oldu. Yaşı daha 19. 10 bin taraftarın önünde maçın kaderini belirleyecek faulleri atmak kolay değil. Ama Cenk büyük bir soğukkanlılıkla görevini yerine getirdi. Büyük oyunculuk da bunu gerektirir.Sonuçta Efes Pilsenli basketbolcular dün sahaya yüreklerini koydular. Her topa atladılar, aslanlar gibi de mücadele ettiler. Biz de izlerken kendileriyle gurur duyduk. Zor şartlarda alınan galibiyet hayati değer taşıyor. Ama bu galibiyetin daha da anlamlı kılınması için kalan üç maçta bizi çeyrek finale taşıyacak sonuçları elde etmek gerekiyor. Efes bu ruhu koruduğu taktirde hedefine ulaşacaktır.Kuralar çekildiğinde Efes için hesap zamanı demiştik. Geçen yıl bizi Final Four’dan eden Panathinaikos’u Atina’da devirdik. Şimdi sıra bu yıl üç kez mağlup olduğumuz Cibona’yı da Hırvatistan’da yenmeye geldi.

09 Mart 2006, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ligin dibi cadı kazanı‘’

Haftanın maçında Beşiktaş, zor günler geçiren Efes Pilsen’i yenip rakibine rövanşı vermezken çok önemli bir galibiyete imza attı. Oyunun genelinde istediğini sahaya yansıtan ve agresif savunma yapan Kartal’da 19 sayı, 18 ribauntla oynayan Jamaikalı pivot Ffriend, bunun yanı sıra, centilmenlik örneği de gösterip haftanın oyuncusu oldu. Efes Pilsen ise, ikinci yarıda 18 sayı geri düşmesine rağmen maçı kazanacak duruma getirmeyi başardı, ancak sonunu getiremedi.Lacivert-Beyazlılar, yarın Euroleague’de Panathinaikos deplasmanına çıkacak. İlk raundun en başarılı takımı olan ve kupanın favorileri arasında yer alan Yunan ekibi, ilk iki maçını kaybedince, bu karşılaşmanın önemi iyice arttı. Sorunlu Efes karşısında Yunan ekibi kesin favori gibi gözükse de, tarihinde bir çok Atina zaferi bulunan Lacivert-Beyazlılar’ın, İstanbul’a galibiyetle dönmesi benim için sürpriz olmaz. Lider Ülkerspor ise Darüşşafaka engelini aşıp arka arkaya 14. maçını kazanarak arayı açtı. Sakatlıktan dönen Mirsad, eski performansını yakaladığını gösterdi. Geçen hafta Maccabi’yi elinden kaçıran Ülkerspor, bu yıl iki kez mağlup olduğu Real Madrid’i ağırlayacak. Turuncu-Yeşilliler, İsrail’deki gibi oynarsa, İspanyol ekibini bu kez yenip, çeyrek final iddiasını devam ettirecektir.Ligin alt sıralarında ise küme düşme potasında 4 takım yer alıyor. 6’şar galibiyetli Beykoz ve Büyük Kolej, 5’er galibiyeti bulunan Mersin ve Erdemirspor.Büyük Kolej, Tuborg’u İzmir’de yenip çok ekstra ve kritik bir galibiyet aldı. Bu yıl ilk kez 3 yabancı ile sezona başlayan Başkent ekibinde, sonuç olarak geçmiş yıllara oranla değişen bir şey olmadı. Ligin ilk yarısını sadece 2 galibiyetle kapayan Erdemirspor, son olarak rakibi Beykoz’u devirip tekrar umutlandı. Sezon başında kurduğu kadro ile Play-Off adayı olarak gördüğümüz Mersin Büyükşehir Belediyesi, Banvitspor karşısında da maç kazanamama geleneğini sürdürdü ve küme düşme tehlikesini yaşamaya devam etti.Orta sıraların en istikrarlı takımı Tekelspor, galibiyet serisine Fenerbahçe’yi de ekledi. Mütevazı kadrosu ile Tekel şu an itibariyle ligin en başarılı takımlarından biri. Fenerbahçe’de savunma sorunu halen devam ediyor. Kanarya, 89 sayı attığı bir maçı kaybederek, ilk 4 umudunu da tüketti.Türk Telekom, maddi kriz yaşayan Karşıyaka’yı, Marsh’ın ekstra performansıyla geçip, 3. sıradaki yerini korurken, tek yabancı ile mücadele eden İzmir ekibi, son dakikaya kadar galibiyete ortak olmayı başardı.

07 Mart 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kartal pençeledi‘’

Türkiye Basketbol Ligi’nin iki güçlü takımını karşı karşıya getiren maçta Beşiktaş, Efes Pilsen’i 71-73 yenip olası bir Play-Off eşleşmesinde 1-0 öne geçti. Maçın başında çok iyi hücum eden Siyah-Beyazlılar, rakibe tam sahada pres yapıp, Ellis’in de üçlükleriyle ilk periyodu 16-26 önde tamamladı. Popoviç’in yokluğunun yanı sıra, sakat sakat mücadele eden Kerem Gönlüm, bu periyotta bir kaç dakika oynayıp kenara gelirken, Beşiktaş kaptan Tolga ile kritik dış şutlar buldu. İyi savunmasını sürdüren Siyah-Beyazlılar, aradaki 10 sayılık farkı koruyup soyunma odasına 30-40 galip gitti.İkinci devrede Kerem Tunçeri, hem hücumları organize edip, hem skor üretmeye devam ederken, pota altında sorun yaşayan Efes Pilsen, sahanın yıldızı Ffriend’i bir türlü durduramadı, 27. dakikada fark 18’e çıktı: 37-55. Ancak kalan üç dakikada Kartal, Efes’in alan savunmasına çok kötü hücum ederken Lacivert-Beyazlılar, Ender’le 8 sayı bulduğu bu bölümde 10-0’lık bir seri yakalayınca son çeyreğe 47-55 girildi.Periyodun hemen başında, Barış ve Kerem’le üçlükler bulan Beşiktaş, farkı tekrar 13’e (50-63) çıkarmasına rağmen, alan savunmasına devam eden, Kaya’nın yerine Alper’i oyuna alıp 4 kısaya dönen Efes Pilsen maçı bırakmadı. Yaptığı baskılı savunma sonucu Cenk’le iki top kapan Lacivert-Beyazlılar, bu oyuncunun kaçırdığı iki serbest atış ve pota altı basketine rağmen 39.30’da Kaya’nın basketiyle eşitliği yakaladı: 71-71. Son 5 saniyede Ffriend serbest atışları sayıya çevirip, ardından Alper’e hücum faul yaptırınca Kartal salondan 71-73 galip ayrıldı.Alkışlar Ffriend’eBu arada 4. çeyrekte bir ribaunt mücadelesi sonrası topun kimden çıktığı net olarak görülmediği pozisyonda hakemler topu Efes’e verdi. Bu sırada Beşiktaş tribünlerinden büyük bir protesto yükselirken, Ffriend taraftarlara, topun kendinden çıktığını söyleyip onları yatıştırdı. Bu tavır, spor sahalarında ender görülen bir centilmenlik örneği olarak belleklere kazınırken, Jamaikalı pivot 19 sayı ve 18 ribauntla da maça damgasını vuran isim oldu.

05 Mart 2006, Pazar 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Efes son nefeste‘’

Basketbol Ligi’nin iki güçlü takımını karşı karşıya getiren maçta gülen taraf Efes Pilsen oldu: 78-66.Maça iyi başlayan Fenerbahçe, Mrsiç ve Stevenson’un sayılarıyla üstünlüğü ele aldı. İlk 5 dakikada sadece 3 sayı yiyen Kanarya, 2-12 öne geçti. Domercant’la arka arkaya basketler bulan Lacivert-Beyazlılar, oyunda dengeyi kurdu. Kaya ile pota altında etkili olan Efes Pilsen farkı 2 sayıya indirdi ve ilk periyod 17-19 Fenerbahçe’nin lehine sonuçlandı. İkinci çeyreğin hemen başında sahanın yıldızı Domercant ile sürekli sayı üreten Efes Pilsen, yaptığı iyi savunma ile rakibini top kayıplarına sürükledi. Fenerbahçe, alan savunmasına döndükten sonra hücum ribauntlarında etkili olan Efes, ikinci şanslarını iyi kullandı, Ender ve Cenk’in üçlük basketleri ile devreyi 43-33 önde tamamladı.Domercant ilk yarıyı 18 sayıyla, tamamlarken, 3. çeyrekte sahneye Granger çıktı. ABD’li oyuncu ile bu bölümde 10 sayı bulan Lacivert-Beyazlılar, Kaya’nın da pota altı basketleri ile aradaki farkı korudu. Mrsiç’i yaptığı iyi savunma ile ilk üç çeyrekte 7 sayıda tutan Efes Pilsen, son bölüme 67-57 üsün girdi.Fenerbahçe’nin top kayıpları bu periyotta da devam ederken, Kaya ile pota altında hakimiyeti ele alan Efes Pilsen, 39. dakikada 10 sayılık farkı korudu: 68-78. Ancak, Violette ve Mrsiç ile 6 sayı bulan Fenerbahçe, Ender’in arka arkaya kaçırdığı 4 faul sonrası skoru 76-78’e getirdi. Bitime 5 saniye kala Violette’le maçı kazanma şansını yakalayan Kanarya’da, ABD’linin üçlüğü girmeyince Mustafa Abi’ye faul yapıldı. Mustafa’da iki atışı kaçırdı. Stevenson’un orta sahadan kullandığı üçlük girmeyince Efes, zora soktuğu maçı 78-76 kazanmayı başardı.

16 Şubat 2006, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gelenek bozulmadı!‘’

Zagreb’de rakibiyle toplam 9 kez karşılaşan Efes Pilsen bu maçlardan sadece birini kazanabilmişti. O da uzatmada. Dünkü karşılaşma büyük önem taşıyordu. Efes Pilsen kazansaydı grubu lider bitirecek, Top 16 öncesi kura çekimine seri başı olarak girecekti. Ancak yine olmadı. Ekibimiz 10. maçında, 9. yenilgisini aldı Zagreb’deki. Gerçi son üç yıldır grubu hep zirvede bitiren ve seribaşı olan Lacivert-Beyazlılar, Final-Four şansını kılpayı kaçırıyordu. Bu kez ikinci torbadan girecekler. Her işte bir hayır vardır deyip maça geçelim.Çok tutuk başladı Efes karşılaşmaya. İstanbul’da kaybettikleri maçta sahanın yıldızı Penn’di. Dün de öyle oldu. Amerikalı oyun kurucu hayatının iki maçını Efes’e karşı oynadı. 7. hafta Efes’e karşı gösterdiği performansla MVP seçilen Penn, dün de 28 sayı, 6 top çalma ve 7 asistle oynayıp yine MVP oldu. Deplasmanda oynanan bir karşılaşmada potasında 60 sayı gören ekibimiz, savunmada gerekeni, hatta fazlasını yaptı. Ama ya hücum. Lacivert-Beyazlılar, Euroleague’de en kötü hücum ettiği maçını oynadı Cibona’ya karşı. 40 dakika boyunca yüzde 27 ile şut atan temsilcimizin maçı kazanması imkansızdı. Öyle de oldu. Sadece 49 sayı üretebildiler. Yapılan 18 top kaybı da cabası. Özellikle son çeyrekte Cibona’yu durduran ve farkı kapamak için büyük fırsat yakalayan Efes Pilsen, tam 6 dakika boyunca basket bulamayınca da yenilgi kaçanılmaz oldu. Ligde arka arkaya yenilgiler alan Hırvat ekibinin de bu son şansıydı. Taraftarları bile takımına tepki koyup salonu büyük ölçüde boş bırakmıştı. Ancak Cibona son kozunu iyi oynadı, Olympiakos’un da Milano’yu deplasmanda yenmesiyle kendini bir anda Top 16’da buldu.

10 Şubat 2006, Cuma 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Deplasmanda oynamak avantaj!‘’

Bunların yanı sıra Çek şampiyonu Nymbruk da yabana atılmayacak bir takımdı. Ancak ilk devre maçları sonunda Fenerbahçe oldukça başarılı sonuçlar aldı. Özellikle deplasmanda alınan Kiev ve St.Petersburg galibiyetleri sonrası işlerin tahmin edildiğinden daha kolay olacağını düşünmüştük. Ama yanılmışız. Geçen hafta uzatmada kaybedilen Kiev maçı sonrası tüm hesaplar altüst oldu. İlk devre sonunda grubu lider tamamlayacak gibi gözüken Fenerbahçe, şimdi devre dışı kalma tehlikesi ile burun buruna. Fenerbahçe’nin deplasmanda daha iyi basketbol oynamasının en önemli nedenlerinden biri bence dolu tribünler önünde mücadele etmesi. Her ne kadar rakip taraftarlar karşısında oynasalar da, basketbolcuların karşılaşmaya daha iyi motive oldukları kesin. Bu da performanslarına yansıyor. Abdi İpekçi’de ise tam tersi bir durum var. Salondaki seyircileri parmakla sayabilirsiniz. Bomboş tribünler, buz gibi bir salon. Böyle bir atmosferde oyuncuların maça konsantre olması kesinlikle imkansız. Biz bile, maçın havasına giremeyip, “Bitse de gitsek” diye düşünürken, teknik kadro ve oyuncuların yeterli motivasyona ulaşmasını beklemek güç. Bu nedenle Fenerbahçe saha avantajını hiç ama hiç kullanamıyor. FIBA Avrupa Kupası’nda geçen yıl Final-Four oynayan, bu sezon da en büyük aday olan Fenerbahçe’nin İstanbul’daki karşılaşmaları antrenman maçı havasında geçiyor. Bugünkü St.Petersburg maçı Kanarya’nın geleceğini belirleyecek. Eğer farklı bir atmosfer olmazsa, alınacak bir yenilgi sürpriz sayılmamalı.

31 Ocak 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Savunmanın zaferi‘’

Arka arkaya top kaybediyorlar, bırakın üçlükleri serbest atışları bile sokamıyorlardı. İlk 17 dakikada Efes’in şut yüzdesi yüzde 17’lere kadar düştü. Böyle olunca da Litvanya ekibi farkı 16 sayıya kadar çıkardı. Ancak Efes Pilsen kötü hücum etse de savunmayla maç kazanabileceğini bir kez daha gösterdi. Her gün şut sokamayabilirsiniz ama her gün savunma yapabilirsiniz. Efes’in oyunun başındaki rakibini hataya zorlayan müdafasını sürdürdüğü taktirde şut yüzdesinin normal seviyelere geleceğini ve oyuna ortak olabileceğini bekliyorduk. Öyle de oldu. Efes güçlü rakibini maç boyunca yüzde 36’da tutarken kendi yüzdesi de 17’lerden 54’e çıktı. Popoviç hiç kuşkusuz gecenin kahramanıydı. Hücumda bocaladığımız anlarda sahneye o çıktı; 22 sayı attı, 6 ribaunt aldı, 6 top çaldı, 4 asist yapıp, kendisine de 7 faul yaptırdı. Hırvat oyun kurucu büyük olasılıkla da Euroleague’de haftanın MVP’si olacak. Sakat olan Domercant’ın erken faul problemine girmesinden sonra görev alan Cenk Akyol da özellikle savunmada takıma önemli katkı yaptı.Sonuçta Efes Pilsen kötü gününde olmasına rağmen büyük takım olması ve rakibinden çok daha tecrübeli oyunculara sahip olması nedeniyle İstanbul’da yenildiği Rytas’ı Litvanya’da yenip grup ikinciliği yolunda önemli bir avantaj sağladı. Kaçan 10 faul de olmasa Lacivert-Beyezlalır galibiyete son dakikalarda değil de daha erken ulaşabilirdi.

26 Ocak 2006, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tekel, ‘Demir' gibi‘’

Sarı-Siyahlı ekip, ligin en iyi basketbol oynayan takımlarından Türk Telekom’u devirirken, attığı 101 sayıya, yüzde 52 iki sayı, yüzde 54 de üç sayı isabet oranı ile ulaştı. Sezon başından bu yana takımın skor gücünü yüklenen Reese 35, Videnov da 21 sayı atıp görevini yaparken, Tufan da 27 sayı üretince, Tekel çok önemli bir galibiyete imza attı.Son 4 maçını kaybeden Fenerbahçe, Karşıyaka’yı İzmir’de yenip biraz olsun moral buldu. Beşiktaş’a karşı çok kötü bir performans sergileyen Kaspars Kambala, Karşıyaka’ya karşı patladı. 12/15 gibi yüksek bir oranla 32 sayı atan Letonyalı, 10 da ribaunt alıp galibiyette başrolü oynadı. İzmir ekibinde işler yolunda gitmiyor. Son 5 maçın dördünü kaybeden Karşıyaka, evinde lider Beşiktaş’ı yendikten sonra düşüşe geçti.Hafta içinde Darüşşafaka’ya kendi sahasında mağlup olan Galatasaray, bu kez Büyük Kolej deplasmanında fazla zorlanmadı. Tüm maçlarda takımın en skorer ismi olan Dixon, bu kez fazla top kullanmayıp 16 sayıda kalınca, 17 sayı atan Whisby’ye geçildi. Sarı-Kırmızılı ekipte, forma giyen 12 oyuncunun, 11’i skora katkı yaptı. Bu takım, top paylaşımının üst düzeyde olduğunun bir göstergesi. Haftayı iki galibiyetle kapayan takımlardan biri de Efes Pilsen’di. Lacivert-Beyazlılar Tekelspor’dan sonra Beykoz’u da yenip, zirve ortağı olarak kaldı. Rakibi karşısında baştan sona üstün oynayan Efes, rahat bir galibiyet elde etti.Ülkerspor da, 3 çeyrek zorlandığı maçta Mersin’i son periyotta geçti. 4. çeyrekte 26-4’lük seri yakalayan Ülker, Beşiktaş ve Efes’le beraber yeni yılı ilk üçte bitirdi. İbrahim Kutluay son haftalarda hem forma girdi, hem de takıma çok faydalı oynuyor. 26 sayıyla takımın yine en skoreri olan İbo, 8 de ribaunt alıp Haislip’ten sonra takımın en çok ribaunt yapan ikinci ismi oldu. 4 asist yapıp, 3 de top çalan İbrahim, oyunun her yönünde vardı.Lider Beşiktaş, bir çok takımın zorlandığı Erdemir deplasmanından 30 sayı farkla galip ayrıldı. Çarşamba günü Fenerbahçe’yi yenen Siyah-Beyazlılar, yeni yıla lider girdi. Bu sezon bizi 10’un üzerine asist görmeye alıştıran Kerem Tunçeri, 4 asiste kalırken, 17 sayı üretip yine takımına büyük katkı yaptı. Arka arkaya Ülker ile Tuborg’a yenilen ve zirveden biraz uzaklaşan Banvitspor, Darüşşafaka karşısında kötü gidişe “dur” dedi. 31 sayı atan Radoseviç yine yıldızlaşırken, hafta içi Galatasaray’ı yenip sürpriz yapan Daçka, bu kez Banvit’e karşı hiç bir varlık gösteremedi ve kolay teslim oldu.Tuborg, Banvit’ten sonra ligin en zayıf takımı İTÜ’yü de yenip bu sezon ilk kez üst üste iki galibiyet aldı.Haftanan karmasıRadoseviç(Banvit)Kambala(Fenerbahçe)Tufan(Tekel)İbrahim(Ülker)Ender(Efes Pilsen)AsistKerem Beşiktaş 7.3Logan Mersin Bld. 5.1Brown Pınar KSK 5.0Dobie Beykoz 4.9Haluk Telekom 4.9RibauntBenton Büyük Kolej 11.2Richards Mersin 9.8Mirsad Ülkerspor 9.0Dudley Telekom 8.8Scott Erdemir 8.1SayıDixon Galatasaray 23.7Logan Mersin Bld. 20.6Videnov Tekelspor 20.6Dudley Telekom 19.7Radosevic Banvit 19.2Haftanın en’leriTakım (Tekelspor)Coach Hakan Demir (Tekel)Oyuncu Reese (Tekel)6. Adam Ümit (Banvit)Savunmacı Stevenson (Fenerbahçe)

02 Ocak 2006, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI