Avrupa’da oynadığı 8 maçın yedisini kazananan, birini de son saniye basketi ile kaybeden Sarı-Lacivertliler, Telekom mağlubiyeti ile ilk dört takımdan biraz daha uzaklaştı. Kanarya’nın lig ve Avrupa’da iki farklı görüntü çizmesinin en büyük nedeni, FIBA maçlarında 4 yabancısını da aynı anda oynatabilmesi. Türkiye’de Kambala ve Violette’ı değişmeli kullanmak zorunda kalan Kanarya, savunmada ve ribauntlarda büyük sorun yaşıyor. Telekom maçında da iyi savunma yaptığı dönemlerde ribauntları almayı beceremeyen Sarı-Lacivertli oyuncular, maçın büyük bölümünü kendi sahalarında geçirdiler, fırsat buldukça da hücum etmeye çalıştılar. Telekom tam 23 hücum ribauntu aldı. Başkent ekibi bu nedenle topu potaya 72 kez gönderirken, Fenerbahçe sadece 55 kez sayı girişiminde bulundu. Bu istatistiğe rağmen yine de son 6-7 dakikaya kadar maça ortak durumda kalmaları başarı sayılabilir.Haftanın en dikkat çekici galibiyetlerden birini de Tekelspor aldı. Son maçta Darüşşafaka’yı rakip sahada deviren Tekel, bu kez de Pınar Karşıyaka’yı İzmir’de geçip çıkışını sürdürdü. Reese (23 s, 6 rib, 8 ast) ve Videnov (29 sayı, 10 rib, 3 top çalma) ikilisi, sezon başından bu yana olduğu gibi yine takımlarını sırtlayan isimler oldu. 6 galibiyete ulaşan Tekel, play-off içinde önemli bir iki puan daha kazandı.Merakla beklenen karşılaşmalardan biri de Bandırma’daydı. Efes Pilsen, Fenerbahçe ve Telekom galibiyetleri ile tüm gözlerin üzerlerine çevrildiği Banvitspor, Ülkerspor karşısında istediğini alamadı. Turuncu-Yeşilliler maç genelinde oyunu istediği tempoda tutarken, 6/19 gibi düşük bir yüzdeyle şut atmasına rağmen, kritik anlarda bulduğu basketlerin yanı sıra, 11 ribaunt alıp, 4 de asist yapan İbrahim Kutluay, galibiyetin mimarı oldu. Kenardan gelen Ömer de, oyunun her iki yönünü de çok iyi oynayıp takımına büyük katkı yaptı. Galatasaray, Tuborg’u yenip haftanın en farklı sonucunu elde ederken, son 6 maçında, 5. galibiyetini alıp istikrarını sürdürdü. Ligimizin sayı kralı Dixon yine iş başındaydı. Diğer oyuncular da skora katkı yapınca Cim Bom, belki de en rahat maçını kazandı.Lider Beşiktaş, Beykoz karşısında zorlanmasına rağmen galibiyete ulaşıp yerini korurken, Kerem Tunçeri bu sezon çok farklı oynuyor. Asist krallığında zirvede bulunan Kerem, Beykoz maçında da tam 14 sayıya giden pas yaptı. Avrupa Ligi’nde Milano’yu çok üstün bir oyundan sonra deviren Efes Pilsen de, son haftalarda iyi basketbol oynayan Erdemir’i deplasmanda yenip ligdeki iddiasını da devam ettirdi. Popoviç ve Kaya’nın yanı sıra sakatlıktan çıkan Mustafa Abi, galibiyete yardım eden oyuncuların başında geldi.Darüşşafaka-Mersin karşılaşmasında gülen taraf konuk ekip olurken, 37 yaşındaki Harun Erdenay eski günlerinden bir resital sundu. Sadece 5 sayı atabilen Mersin’in ABD’lisi Ja Ja Richards’ın tam 25 ribaunt alması da bu sezonun rekoru oldu.Haftanın karması:Kerem(Beşiktaş)Harun(Mersin)Kaya(Efes Pilsen)Haluk(Telekom)İbrahim (Ülker’Asist:Kerem Beşiktaş 7.6Logan Mersin Bld. 5.1Haluk Telekom 5.1Dobie Beykoz 5.0Brown Karşıyaka 5.0Sayı:Dixon Galatasaray 24.2Logan Mersin Bld. 20.9Videnov Tekelspor 20.8Grays Türk Telekom 19.1Dobie Beykoz 19.0RibauntBenton Büyük Kolej 11.5Richards Mersin 9.7Mirsad Ülkerspor 9.0Scott Erdemir 8.5Dudley Telekom 8.3Haftanın en’leriTakım TekelsporCoach Hakan Demir (Tekel)Oyuncu Videnov (Tekel)6. Adam Ömer (Ülker)Savunmacı Mustafa (Efes)

Euroleague’de kritik bir galibiyet alan Ülker, ligde de çıkışını sürdürdü. Fenerbahçe arka arkaya ikinci kez 20 sayı farkla yenilirken, Ülker de 20’şer sayı üreten İbrahim-Haislip ikilisinin yanı sıra, hem Mrsiç’i savunan, 16 sayı atıp, 5 asist yapan Trepagnier 3 de top çalıp, oyunun her iki yönünü de mükemmel oynadı. Turuncu-Yeşilliler, iki sayılık atışlarda yüzde 64, üç sayılık atışlarda da yüzde 50 gibi standartların çok üstünde bir oran yakalayınca, fark da kendiliğinden geldi.Ülker’in aksine, Avrupa’da beklenmedik bir yenilgi daha alan Efes Pilsen, bu durumdan fazla etkilenmediğini gösterdi. Arka arkaya 4 galibiyet alan Galatasaray önünde maçın tamamını önde götüren Lacivert-Beyazlılar, 8. galibiyetini aldı. 9/10 isabet oranı 22 sayı atan Prkaçin takımın yıldızı olurken, Galatasaray’da 29 sayı üreten sayı kralı Dixon dışında çift haneli rakamlara ulaşan oyuncu çıkmadı.Haftanın galibiyetini ise hiç kuşkusuz Erdemirspor elde etti. Son haftalarda maçlarını az sayı farkıyla kaybeden Erdemir, ligin bir başka sürpriz takımı (!) Tuborg’u deplasmanda yenip hanesine ekstra bir iki puan yazdırdı. 29 sayı atan Jefferson yine takımı sırtlarken, bu kez onu Polat ve Cihad gibi yerli oyuncular da yalnız bırakmayınca Erdemir kümede kalma yolunda önemli bir galibiyet aldı. Tuborg bu sene önde götürdüğü çoğu maçı son anlarda kaybediyor. İzlediğim Karşıyaka ve Efes Pilsen karşılaşmalarından sonra, Erdemir’e karşı da uzun süre galip durumda olmalarına rağmen, kazanmayı başaramadılar. Erdemir gibi Beykozspor da, Büyük Kolej’i devirip galibiyet sayısını üçe çıkarırken, alt sıralarda da durum çekişmeli bir hal aldı. Darüşşafaka-Tekelspor maçı da oldukça keyifli geçti. Darüşşafaka üç periyot geride götürdüğü karşılaşmanın son bölümünde büyük çaba sarfedip oyuna ortak olsa da, kazanmak için geç kaldı. Tekelspor’un bana göre kısıtlı olan kadrosuyla 5 galibiyet alması şu an için başarı. Karşıyaka, Galatasaray’dan sonra, Mersin’e de deplasmanda mağlup oldu. Sezona kötü başlayan Mersin, takım oturdukça olumlu basketbol oynamaya, ve daha iyi sonuçlar almaya başladı. Haftanın açılış maçında İTÜ’yü farklı yenip maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturan Beşiktaş ise, haftanın son maçının ardından da yine zirvede kaldı.Haftanın karmasıJefferson(Erdemir) Prkaçin(Efes Pilsen) Dobbie(Beykoz)Richards(Mersin)Radoseviç(Banvitspor)Asist:Kerem Beşiktaş 7.0Henry Beykoz 5.6Taliek Pınar KSK 5.1Logan Mersin Bld. 4.9Haluk Türk Telekom 4.8RibauntBenton Büyük Kolej 12.0Mirsad Ülkerspor 9.0Scott Erdemir 8.8Bell Tuborg Pilsener 8.2Dudley Türk Telekom 8.2Sayı:Dixon Galatasaray 24.8Logan Mersin Bld. 20.6Videnov Tekelspor 20.0Jefferson Erdemir 19.4Dobbie Beykoz 17.8Haftanın en’leriTakım Banvit ve ErdemirCoach Ayhan Kalyoncu (Erdemir)Oyuncu Radoseviç (Banvit)Savunmacı Trepagnier (Ülker)6. Adam Cüneyt (Ülker)

Kanarya oldukça zor bir grupta. Diğer iki takım; St Petersburg ve Kiev, geçen yıl Fenerbahçe ile birlikte bu kupada Final-Four oynayan takımlardı. Nymburk ise grubun en güçsüz ekibi konumunda gözüküyordu. Nitekim maç başladığında da oldukça yumuşak bir takım olan Nymburk savunmasını aşmakta hiç zorlanmayan Sarı-Lacivertliler’in farklı kazanması bekleniyordu. Ancak sezon başından bu yana devam eden müdafaa problemleri dün de sürünce Fenerbahçe oyunu son 2.5 dakikada kurtarabildi. Kanarya’nın böyle vasat bir takımdan, hem de kendi evinde 84 sayı yememesi gerekirdi. Özellikle Kaspars Kambala ve Violette müdafada ne yardıma geliyorlar ne de yanlarından geçen adamı engelleyebiliyorlar. Sonunda Aydın Örs de dayanamadı ve belli bir süre bu oyuncuları kenara alıp Zeki Gülay’ı sahaya sürdü. Son 2.5 dakikasına 82-82 berabere girilen maçta Fenerbahçe biraz savunmada dişini sıkınca 10’a 2’lik bir seri yakaladı ve ecel terleri döktüğü gecede galibiyete ulaştı. İstatistiklere baktığımız zaman Fenerbahçe’nin 11/22, yani yüzde 50’yle üçlük attığını görüyoruz. İki sayılık oranı ise yüzde 54. Her zaman dış şutlar böyle yüksek bir isabet oranıyla girmez. Fenerbahçe’nin acilen bu sorunlarına önlem alması gerekiyor. Bir ilginç istatistik de ribauntlardaki 40’a 26’lık Nymburk üstünlüğüydü. Fenerbahçe bu büyük ribaunt farkına rağmen rakibinden 6 tane daha az top kaybı yapınca skor avantajını da eline geçirdi. Fenerbahçe önümüzdeki hafta Kiev’e gidecek. Varda, Nikoliç ve Kecman gibi tanıdık oyuncuları kadrosunda bulunduran Ukrayna ekibinin St.Petersburg’u deplasmanda 27 sayı farkla yenmesi insanın gözünü korkutuyor. Taraftara gelince... Fenerbahçe seyircisi nedendir bilinmez Avrupa maçlarında takımını sürekli yanlız bırakıyor. Böylesi güçlü bir grupta Kanarya’nın iddialı olabilmesi için seyirci desteğine de büyük ihtiyacı var. Dün bile salonda bulunan 200-300 kişi oyunun rengini değiştirmeye yetti.

Güçlü rakibi Fenerbahçe’yi sürklase eden Bandırma ekibi adeta basketbol dersi verdi. Sahada görev yapan tüm oyuncular, maksimuma yakın performans sergilerken Radoseviç’in 10/13 saha içi isabet oranı ile 32 sayı atıp, 5’er de ribaunt ve asist yapması göz kamaştırıcıydı. 12 kez de faul çizgisine giden tecrübeli oyuncu, 33 sayı attığı Efes maçından sonra, Fenerbahçe savunmasını da delmeyi başardı. Savunma demişken, Fenerbahçe’nin müdafası evlere şenlikti. Banvitli oyuncular, hemen hemen her pozisyonda rakiplerini geçti. Bandırma ekibinin yüzde 53 iki sayı, yüzde 46 da üç sayı isabet oranı ile oynaması Fenerbahçe’nin savunmada rakibini ne kadar az zorladığının bir göstergesiydi. Galatasaray, önceki hafta Beşiktaş’ı deviren Karşıyaka’yı son çeyrekteki oyunuyla geçerken, yüksek bir isabet oranı ile 40 sayı atan Dixon yıldızlaştı. Amerikalı oyuncu 17/19 da serbest atış atıp, rakibi çoğu kez faul yapmaya zorladı. 4. çeyrekte oyuna giren Umut ve Valentin’in etkili oyunları da, galibiyete büyük katkı yaptı. Cim Bom bu sonuçla arka arkaya 4. galibiyetini almış oldu.Efes yine son andaHaftanın çekişmeli maçlarından biri de İzmir’de oynandı. Bir türlü beklediği sonuçları alamayan Tuborg, Ermal ve Domercant’sız oynayan Efes Pilsen karşısında son ana kadar galibiyeti zorladı ancak istediğini alamadı. Zaten kısır skorda geçen maçta tam 20 top kaybı yapan İzmir ekibi, sonunu da hazırlamış oldu. Prokom Trefl maçında kendine gelen Granger yine işbaşındaydı. Tuborg’a karşı 16 sayı ve 5 asistle oynayan ABD’li, Domercant’ın yokluğunda üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Efes, Telekom maçında olduğu gibi yine son saniye basketi ile kazanmasını bildi.Düello’yu Gilbert kazandıGilbert-Jefferson düellosunda, gülen taraf Darüşşafaka oldu. Erdemirspor-Darüşşafaka maçında 37’şer sayı atan iki Amerikalı’nın karşılıklı şovu sonunda, İstanbul ekibi önemli bir deplasman galibiyetine imza attı. Bu iki oyuncu takımlarının attıkları sayının neredeyse yarısını kaydederken, Erdemir’de dakika alan 6 Türk’ten sadece Yiğit 8 sayı üretirken diğerleri skora en ufak bir katkıda bulunmadı.Tekelspor da, Efes maçında olduğu gibi Reese’in son saniyede attığı serbest atışla, Mersin’i geçip 4. galibiyetini alırken, Videnov ve Reese 23’er sayıyla takımlarını sırtladı.Beşiktaş, kendi evinde belki de en çok zorlandığı maçta Büyük Kolej’i 80-76 ile yenerken, son anlarda sorumluluk alan Kerem Tunçeri’nin yanı sıra, 26 sayı ve 7 ribuntla oynayan Wright’ın pota altı performansı dikkat çekti. Ülker, Beykoz’u farklı yenerken fazla zorlanmadı, lider Telekom ise İTÜ karşısında idman yapıp zirvedeki yerini korudu.

Her takım için oldukça zorlu olan Prokom deplasmanında 22’ye 36 ribaunt dezavantajı ile oynayan, tam 9 tane faulü kaçıran Efes Pilsen buna rağmen maçı kazanıp gücünü ispat etti. İlk çeyrekte hiç alışık olmadığımız bir şekilde rakibe 10 hücum ribauntu veren, Dalmau’yu savunamayan Efes Pilsen buna rağmen özellikle Popoviç’in sayılarıyla skor üstünlüğünü elinde bulundurdu. İkinci periyotta rakibe hücum ribauntu vermeyen Efes, Alpir’in de oyuna girmesiyle savunmasını biraz olsun toparladı. Bu periyotta Domercant da tam dört tane top çalıp Efes’i sürükleyen isimlerin başında geldi.Şu ana kadar oynanan maçlarda bir türlü bekleneni veremeyen Antonio Granger ise Prokom karşısında gereken patlamayı yaptı, 21 sayı, 5 ribauntla galibiyette en büyük rolü oynadı. Maçın ikinci yarısında Efes Pilsen 3-4 kez farkı 7-8 sayıya çıkarıp oyunu koparma noktasına geldiyse de özellikle kaçan fauller Prokom’un son ana kadar karşılaşmaya ortak olmasını sağladı. Buna rağmen Ender, Prkaçin ve Kaya ile kritik basketler üreten temsilcimiz gruptaki üçüncü deplasmanından da zaferle dönmeyi bildi. Ligde oynanan Telekom maçında son saniye üçlüğüyle Efes’i galibiyete taşıyan kaptan Alper Yılmaz dün de attığı son üçlükle Prokom’un tüm umutlarını yok etti.Lacivert-Beyazlılar deplasmanda olmasına rağmen yüzde 60 şut oranıyla oynayıp rakibinden tam 14 daha az top kullanmasına rağmen Polonya ekibini yaptığı sert savunmayla yüzde 45’te tuttu. Bu da galibiyetin kilit noktalarından biri oldu.

En çok konuşulan karşılaşma ise Efes Pilsen ile Türk Telekom arasında oynandı. “Geri dönülebir” hata konumunda sayılabilecek ama yoruma açık bir pozisyonda, Haluk’un kullanması gereken serbest atışlar, hakemler tarafından Adem Ören’e kullandırıldı. Ardından, oyun devam etti, Kerem Gönlüm’e yapılan faul sonrası da, hatadan geri dönüldü. Maç sonrası yaptığım eleştiride ben de yanıldım. Kuralda, “Hata yapıldıktan sonra, geçen süre, atılan sayılar ve yapılan fauller ve tüm aktiviteler iptal edilemez” yazıyor. Ama yoruma giren ve mantığa uymayan bir çok şey var. Bu konuda bir çok senaryo yazılabilir. Örneğin; Adem’in kaçırdığı atışlar sonrası hücum ribaundunu Telekomlu bir oyuncu alıyor ve basket faul kazanıyor. Tam serbest atışı kullanacak. “Durun” diyorlar. Bir önceki atışları Haluk kullanacaktı. Bu sefer Haluk ikisini de sayıya çeviriyor. Ardından da basket faulden gelen serbest atış. Etti sana bir hücumda 5 sayı. Ondan sonra anlat derdini Efes Pilsenliler’e. Kıyamet kopuyor mu, kopmuyor mu? Kitapta öyle yazıyor. Demek ki, oradaki 6-7 kişi faulün kime yapıldığını canlı yayın ekranındaki tekrar pozisyondan değil, anında görecek.Maçın sonunda yaşananlar ise tam skandal. Yeni kurallar gereği, mola alan bir takım basket yemiş olsa dahi, oyuna orta sahadan başlayabilir. Karşılaşma sırasında ne oldu? Efes’in molasından sonra Marsh iki serbest atış kullandı, yapılan oyuncu değişikliği sonrası Efes Pilsen topu oyuna orta sahadan soktu. Telekomlular’ın iddiasına göre, yetkililer Başkent ekibinin itiraz etmesine fırsat vermeden, apar topar maç kağıdını hakeme imzalatıp, ortadan kaybolmuşlar. Eğer Telekomlular’ın iddiası doğruysa, bu yapılan “şark kurnazlığı”ndan başka birşey değil. İşin ilginç yanı, Oktay Mahmuti hakemlere oyuna nerden başlayacaklarını sormuş. Hakemler de, topun oyuna orta sahadan gireceğini söylemişler. Gerçi, Türkiye’de hiçbir maç kural hatası nedeniyle tekrarlanmadı, bir kılıf bulunur, olay hakem hatası diye geçiştirilirdi ama, eğer böyle bir durum olsaydı Efes’in bunda bir günahı olmayacaktı. Çünkü, hakemler maçın orta sahadan başlamasını uygun görmüşler! Efes Pilsen’in en çok itiraz ettiği konu ise, maç içinde aleyhlerinde bir çok karar verilmesi.Sonuçta, Efes Pilsen ve Türkiye Basketbol Ligi’nin namağlup lideri Türk Telekom arasında oynanan bir karşılaşmaya daha tecrübeli hakemlerin atanması gerekiyordu.Kartal’a geçit yok Haftanın en önemli maçlarından biri de İzmir’de oynandı. Karşıyaka, baştan sona üstün götürdüğü maçta Beşiktaş’ı rahat ve farklı bir skorla yenmeyi başardı. 39 sayı atan Bergersen’in performansı göz kamaştırıcıydı. Erdemir’i yenen Mersin ile, Darüşşafaka’yı geçen Büyük Kolej kritik galibiyetlere imza attı. Galatasaray, İTÜ ve Banvit’ten sonra Tekel’i de yenip arka arkaya üç galibiyet aldı, kendine geldiğini gösterdi. Ülker, Tuborg galibiyetiyle üst sıralardaki yerini korurken, Banvit de Beykoz’u devirip, 8. maçında altıncı galibiyetini aldı.

Bitime 26 saniye var. Haluk’a faul yapılıyor. Alınan mola sonrası hakemler, Haluk’la, Adem’i karıştırıyor. Atışları Adem Ören kullanıyor. İkisi de kaçıyor, top oyuna giriyor, ribaunt mücadelesinde Kerem Gönlüm’e faul yapılıyor. İtirazlar gelince hakem üçlüsü masaya geliyor, yanlıştan dönülüyor ve kaçan iki serbest atış geçersiz sayılıp, Haluk faul atışlarını kullanıyor. Buraya kadar herşey normal gözükse de, geçersiz sayılan Adem’in serbest atışları sonrası topun oyuna girmesi ve Kerem Gönlüm’e faul yapılması gözönüne alınıyor. Ve Kerem Gönlüm öteki potada kendisine yapılan faulden dolayı gerçekleşen atışları kullanıyor, birini de kaçırıyor. Hangi akıl ve mantığa sığar bu durum anlamış değilim. Saha içinde üç tane, bir o kadar da masada bulunan hakem ve gözlemciler, düşünmek için oldukça zamanları olmasına rağmen çok basit bir mantık problemini çözemiyorlar. Bu kadar mı yetersiz ve kapasitesiz olunur? Akıl alacak iş değil.Sonra Ender de iki serbest atış kaçırınca, Türk Telekom maça birden ortak oldu. Son hücumda Oktay Mahmuti, uzun zamandır oynamayan ve savunma özelliği ile önplana çıkan Alper’i oyuna soktu. Tam Mahmuti’nin niye böyle bir hamle yaptığını düşünürken, çok beklemeden yanıtı Alper verdi, son saniyede attığı üçlükle Telekom’a ilk yenilgiyi tattırdı.Maçın geneline gelince, Efes, Telekom’a kendi istediği basketbolu oynattı, tempoyu ve kullanılan şut oranını düşürdü. Prkaçin, Ermal ve Kaya’nın yokluğunda dimdik ayaktaydı. Mükemmel oynadı. Hem attı, hem attırdı, hem de Dudley’ı 5 faulle kenara yollattı. Ender kritik basketlere imza attı. Telekom’da ise Dudley’in fazla oyunda kalamaması sorun oldu. Grays’ın üçlükleri oyuna ortak olmalarını sağladı ama sonunu getiremediler.

Özellikle Rus ve Ukrayna ekipleri, Euroleague seviyesinde takımlar kurdular.İlk turu lider olarak geçen Fenerbahçe’nin yeni rakipleri geçtiğimiz yıl Final-Four oynayan Rus St.Petersburg, Ukrayna’dan Kiev ve Çek Cumhuriyeti’nden Nymbruk.Yani, Final-Four oynayan üç ekip, bu sezon ikinci turda aynı gruba düştü.Ukrayna temsilcisinin kadrosunda çok yakından tanıdığımız basketbolcular bulunuyor. Beşiktaş’ın Sırp pivotu Ratko Varda, iki eski Efes Pilsenli Goran Nikoliç ve Dusan Kecman, yine bir dönem Fenerbahçe formasını giyen Dragan Lukovski ve Amerikalı Mark Jones, Kiev’in önemli isimlerinden. Keza St.Petersburg, Darry Middleton, Jamal McCullough, Askrabiç gibi önemli yabancı oyuncuları ile yine kupanın iddialı takımları arasında yer alıyor. İlk turda oynadığı 6 maçı da kazanması, gücünün bir göstergesi. Çek takımı Nymbruk ise grubun en güçsüz takımı. Fenerbahçe bu iki takımdan birini safdışı bırakıp ilk ikiye girerse, bir kez daha Final - Four oynama yolunda önemli bir adım atar. Bir de, şu ana kadar takımlarını yalnız bırakan Fenerbahçe seyircisinin artık Abdi İpekçi tribünlerini doldurması gerekiyor.