‘’Kötü hücum‘’
Oyuna iyi başlayan Trepagnier ile skor üreten ekibimiz, Real Madrid gibi sert savunma yapan bir takıma karşı hücumda sorun yaşamasa da özellikle ribauntlardaki etkisiz performansı nedeniyle gereken üstünlüğü elde edemedi. Maçın ilk yarısında rakip 28 ribaunt alırken Ülkerspor 14’te kaldı. Bu 28 ribauntun 9’u hücum olunca Real Madrid ikinci şanslarını da iyi kullandı. Ülkerspor bu nedenle önde bitirmesi gereken devreyi geride kapadı. 3. çeyrek ise maçın dönüm noktası oldu. Ülkerspor çok durağan hücum edince sayı bulmakta zorlandı. İspanyol ekibi ise Tomas’ın 4 üçlüğüyle 22-10’luk bir seri yakaladı ve dengede giden maçı bir anda lehine çevirdi. Son periyotta savunmasını sertleştiren Turuncu-Yeşilliler sadece 9 sayı yemesine rağmen hücumda yüzde 36 gibi inanılmaz kötü bir yüzdeyle şut atınca rakibini durdurmasına rağmen kendi de skor üretemedi ve gruptaki üçüncü yenilgisini aldı. Ülkerspor bundan sonra özellikle kendi evindeki maçlarını kazanıp bir veya iki deplasman galibiyeti alırsa grupta tekrar iddialı konuma gelebilir.
‘’Telekom ve Kartal'ın önlenemez yükselişi‘’
Ercüment Sunter’in yaptığı ilk önemli iş, geçen yıla oranla kadrosunu büyük ölçüde değiştiren takımda uyum sorununu hemen çözmesi olmuş. Haluk ve Tutku’dan maksimum verim alıyor. Dudley, ligin en önemli yabancılarından biri. Takım gibi oynuyorlar. Daha şimdiden lige heyecan ve renk kattılar.Ellis faktörüTürkiye Kupası’ndan elenen, lige mağlubiyetle başlayan Beşiktaş da, arka arkaya 5 galibiyet alıp, büyük bir çıkış yaptı. Efes Pilsen, her ne kadar Atina’da uzatmaya giden bir maç oynasa da, Efes Pilsen’i ligde yenmek her zaman büyük iştir. Tyrone Ellis belki de bu sezonki en iyi oyununu çıkardı. Euroleague’de savunmasıyla ön plana çıkan Efes Pilsen’e 25 sayı atmak, herhangi bir maçta 25 sayı atmakla eşdeğer değil. Sert ve agresif savunma yapan Siyah-Beyazlılar, rakibin hatalarını da iyi değerlendirdi, bu yıl yine final adayı takımlardan biri olduğunu kanıtladı.Haftanın bir başka önemli maçı da Ülkerspor ile Darüşşafaka arasında oynandı. Darüşşafaka, sezon başından bu yana gösterdiği dirençli oyunu, Ülker’e karşı da gösterdi. Daçka çok mücadele eden bir ekip ve hiçbir takım onlara karşı kolay bir galibiyet alamaz. Ülker de oldukça zorlandı ama Mirsad’ın 20 sayı, 7 ribaunt ve 6 asistlik performansı ile önemli bir galibiyet aldı. Maçın ilginç bir istatistiği ise Darüşşafaka’nın kullandığı üçlük (35 adet) atışların, iki sayılık (22 adet) atışlardan çok fazla olmasıydı. Bu da yenilgide önemli bir etken oldu.Mersin’de düşüş, Banvit’te çıkış devam ediyor. Sezon başında Play-Off adayı olarak gördüğümüz Mersin, bu hedefinden uzak kalacak gibi gözüküyor. Böyle bir hedefleri var mıydı bilmiyoruz ama, en azından ben şu ana kadar daha çok galibiyet almalarını bekliyordum. Efes’i yenip büyük sükse yapan Banvit ise, Kolej’den sonra ikinci önemli deplasman galibiyetine imza attı.Fener savunmasıylaTekel karşısında ilk periyotta potasında 26 sayı gören Fenerbahçe, savunmasını toparlayınca kalan üç çeyrekte 38 sayı yedi ve Tekel engelini aşmayı başardı. Kötü günler geçiren bir başka ekip olan Tuborg Pilsener, Büyük Kolej’i Ankara’da yenip nefes aldı. Asım’ın eski günlerini hatırlaması, Hakan’ın da sakatlığını atlatması İzmir ekibini hayata döndürdü. Tuborg, bir iki seri galibiyet daha alırsa, kazanacağı moralle performansını arttırabilir.Beykozspor, en büyük rakiplerinden biri olan Erdemirspor’u devirip kendisi için hayati bir galibiyet aldı. Üst üste dört yenilgi alan Galatasaray’ın, İTÜ’yü yenmesi bir ölçü değil. Önümüzdeki hafta deplasmanda Banvitspor ile oynayacakları maç ne durumda olduklarının bir göstergesi olabilir.
‘’Barış geldi dertler bitti!‘’
Avrupa Şampiyonası sonrası, biraz da yaşanan hayal kırıklığı ve kızgınlık nedeniyle oyunculara fazla yüklenilmişti. Tek suçlu onlarmış gibi gösterildi.Başkan, yönetim kurulu, coach, teknik ve idari kadro yerinde duruyorsa, oyuncular da duracak. Sonuçta Türkiye’de oyuncu kolay yetişmiyor. Bir Mehmet Okur, bir Hidayet Türkoğlu, bir İbrahim Kutluay, bir Mirsad Türkcan, “ha” deyince ortaya çıkmıyor. Onlar dahil, diğer oyuncular, başkanından en alt kademede görev alan herkes suçluydu. Bu nedenle hepsi çok eleştirildi. Eleştirilerin hepsi de haklıydı.Şimdi ne olacak? Türkiye, bu ekiple yoluna devam edecek.2002 Dünya Kupası, 2003 Avrupa Şampiyonası sonrası hep aynı sözler söylendi. “Hata yaptık, bundan ders çıkardık”, Sırbistan Karadağ’daki şampiyona öncesi de ağızbirliği edilmişcesine, “Artık akıllandık, egolarımızı kenara bıraktık, hatalarımızın farkındayız” denildi. Şimdi bakıyoruz, yine aynı cümleler. “Hata yaptık ama dersimizi aldık”.Ne bitmek bilmeyen derslermiş bunlar!Tanjeviç kaldı. Ne kadar eleştirsek de, Türkiye’nin en iyi oyuncuları ve en iyi idari kadrosu bu ekipte. Biz, Litvanya ya da Sırbistan değiliz. Ülkenin her yerinden basketbolcu fışkırmıyor. Bu da değerli oyuncularımızı vazgeçilmez kılıyor. Onların tek yapması gereken, birbirlerine biraz olsun saygı duymaları. Bu ülke, basketbol camiası ve medya yine, her zaman olduğu gibi onları destekleyecektir. Kısacası, Türkiye onlara, onlar da birbirleriyle oynamaya ve artık başarılı olmaya mecburlar.Sürpriz çıkmadıBeşinci hafta sonunda Türk Telekom namağlup liderliğini sürdürdü. Galatasaray’da eksik olan birşeyler var. İşler yolunda gitmiyor. Beşiktaş, Banvit, Darüşşafaka, Efes ve Ülker galip gelip, liderin takipçiliğini sürdürdü. Önümüzdeki hafta birbirinden ilginç maçlar bizi bekliyor. Telekom’un, zorlu Karşıyaka deplasmanında ne yapacağı merak konusu. Çünkü Karşıyaka da çıkışta ve evinde önemli bir taraftar avantajı ile oynuyor. Zevkli ve çekişmeli bir müsabaka olacak. Beşiktaş-Efes Pilsen, Ülkerspor-Darüşşafaka, Tekel-Fenerbahçe, Büyük Kolej-Tuborg, Mersin-Banvit ve Beykoz-Erdemir karşılaşmalarından nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek gerçekten güç. Basketbolseverler, keyifli bir altıncı hafta izleyecek.
‘’Son kurban Barça‘’
Kadrosunda İtalyan yıldızlar Basile, Fucka, Marconato, İspanya’nın en skoreri Navarro ve Amerikalı Williams, Thornton gibi sayı kapasitesi çok fazla oyuncular bulunduran Barcelona, Efes Pilsen’in savunma duvarına çarpmaktan kurtulamadı. Hafta sonunda Fenerbahçe’yi 41 sayıda tutan Efes, Barcelona’ya da 7’si son 30 saniyede olmak üzere sadece 63 sayı imkanı tanıyınca grubundaki ikinci galibiyetini aldı. Oyuna iyi başlayan ekibimiz Prkacin’in pota altı basketleriyle dördüncü dakikayı 14-4 önde geçti. Oyuna sonradan giren Kakiosis ile üç dakika içinde 7 sayı bulan Barcelona skoru 18-16’ya getirse de bu maçta geçen yılki performansını yakalayan Domercant’ın sokerer oyunuyla ilk periyot 25-16 sona erdi. İkinci çeyrekte her iki takım da çok sert savunma yapınca Efes sadece 8, İspanyol ekibi de 11 sayı üretti. Devre 33-27 ekibimizin üstünlüğüyle bitti. Bu periyotta Domercant’ın yanı sıra kenardan gelip 4 sayı ve 5 ribaunt alan Kerem Gönlüm’ün katkısı büyük oldu.Popovic vasattıİkinci yarının hemen başında bu maçta da bekleneni veremeyen Popovic’in savunduğu Williams arka arkaya 7 sayı atınca Hırvat oyuncu kenara geldi. Navarro’nun üçlüğüyle 24.25’te oyuna denge geldi: 39-39. Aynı oyuncunun ikinci üçlüğüyle de Barcelona maçta ilk kez öne geçti: 41-42. Ancak ilk periyodun yıldızı Prkacin tekrar devreye girdi. Fucka’nın üstünden attığı sayılarla Efes rakibin skoru daha da artırmasına izin vermedi ve son periyoda 47-47’lik eşitlikle girildi.4. çeyrekte Efes Pilsen Domercant ile maçı domine etmeye başladı. Toplam 23 sayı, 8 ribaunt ile oynayan Amerikalı basketbolcu aynı zamanda Navarro’yu mükemmel savunurken bu oyuncudan kaptığı üç topla skorun bir anda açılmasını sağladı. Bitime 2.5 dakika kala durum 64-54 oldu. Son 35 saniyeye 9 sayı farkla (65-56) önde giren temsilcimiz yapılan taktik faulleri kaçırdı, basit sayılar yedi. Maç da 66-63 Lacivert-Beyazlılar’ın lehine sonuçlandı. Farkın biraz daha fazla olması olası bir ikili avearaj durumunda Efes Pilsen’e avantaj sağlayacaktı. Geçtiğimiz hafta Milano karşısında da çok tutuk bir oyun sergileyen Granger savunmada canını dişine taksa da 1/7 şut isabetiyle oynayıp yine kendisinden bekleneni veremedi. Domercant gereken patlamayı dün yaptı. Sıranın önümüzdeki hafta Granger’a gelmesini bekliyoruz. Diğer maçta ise Olympiakos, Maccabi’yi 83-78 yenerek sürpriz yapatı.
‘’Böyle maç bir daha olmaz‘’
Her yönüyle çok enteresan bir maç oldu. Bir takım 40 dakika boyunca bir saniye olsun savunma konsantrasyonunu kaybetmez mi? Efes Pilsen kaybetmedi. İlk üç haftanın en skorer takımı pozisyonunda olan Fenerbahçe’yi tam 41 sayıda tuttular. Aslında iki takımın antrenörüne baktığınız zaman sert savunma yapılacağı, kolay basketler olmayacağı düşünülebilirdi, ancak bu kadarı biraz fazla oldu. Fenerbahçe yüzde 29, Efes Pilsen ise yüzde 32 ile şut attı. Basketbolseverler uzun yıllar böyle bir karşılaşmayı zor izlerler. Skor kısır olmasına rağmen, heyecanın, mücadelenin, çekişmenin bir an olsun azalmaması, oyunun izlenebilirliğinden birşey kaybettirmedi.Efes’i 50 sayıda tutabilen Fenerbahçe niye kaybetti? 4 uzunu Kambala, Viollete, Semih ve Levent toplam 19’da 2 isabet oranı ile oynadı. Böyle olunca da, zaten çok düşük skorlu geçen maçta, çember altından bu kadar kötü bir yüzdeyle oynayan Kanarya’nın kazanma şansı da kalmadı.Mrsiç’in, bir pozisyonda topu bilerek Kaya Peker’in suratına fırlatması da, centilmenliğe yakışmadı. Bosnalı yıldız bu sezon çok formda. Türkiye’de oynadığı her sezon takımlarına büyük katkı yapan ve büyük bir oyuncu olan Mrsiç’in bazı pozisyonlarda kontrolünü de kaybetmemesi gerekiyor.Amerikalılar devre dışı!Efes’in iki skorer forveti Domercant ve Granger, Milano maçından sonra, Fenerbahçe’ye karşı da yokları oynadı. Toplam 5 sayı üreten bu ikili acilen kendilerine gelmezse, Efes’i de zor günler bekler.Ülkerspor’da sakatlar iyileşince, işler yoluna girer gibi oldu. İbrahim ve Haislip döner dönmez takıma büyük katkı yaptılar. Tam 12 üçlük isabet bulan Turuncu-Yeşilliler, Galatasaray’ı çok farklı yenerken, Euroleague öncesi de moral buldu. Galatasaray ise maça gelmemiş gibiydi. Cim Bom, yenilgiyi peşinen kabul eden bir yapı içinde oynayınca, karşılaşmanın de pek tadı, tuzu olmadı.Kartal evinde yenilmiyorBeşiktaş, Galatasaray ve Mersin’den sonra Tekelspor’u da yenip evinde arka arkaya üçüncü galibiyetini aldı. Sezona kötü başlayan Kartal, her geçen hafta performansını artırıyor. Barış Özcan’ın da yükselen form grafiği dikkat çekiyor.Türk Telekom, geçen hafta Galatasaray’ı yenip büyük sürpriz yapan Beykoz’a ikinci bir sürpriz izni vermeyip liderliğini sürdürdü. Banvit, ligin güçlü ekiplerinden Kolej’i yenerken, önemli bir deplasman galibiyetine imza attı. Mersin Büyükşehir Belediye, Tuborg’u yenip sezonun ve tarihinin ilk galibiyetine imza attı. Karşıyaka, yeni Amerikalısı Louis’in etkili oyunuyla Erdemir’i farklı yenerken, İnanç Koç istikrarlı grafiğini sürdürüyor. Darüşşafaka da, bu sezon galibiyet alması çok zor gözüken İTÜ’yü yenerken fazla zorlanmadı.Haftanın karmasıLouis(Karşıyaka)Prkaçin(Efes Pilsen)Barış(Beşiktaş)Can(Banvit)Logan(Mersin B.Ş.B.)AsistKerem Beşiktaş 7.8Hakan Tuborg 5.8Logan Mersin Bld. 5.0Reese Tekelspor 5.0Haluk Telekom 5.0SayıDixon Galatasaray 21.5Mrsic Fenerbahçe 20.5Logan Mersin Bld. 19.8Dudley Türk Telekom 19.5Wright Beşiktaş 19.3RibauntBenton Büyük Kolej 13.0Mirsad Ülkerspor 9.5Hugley Erdemir 9.3Ebong Mersin Bld. 8.8Kaya Efes Pilsen 8.7Haftanın enleriTakım Efes PilsenCoach Oktay Mahmuti (E.Pilsen)Oyuncu Barış (Beşiktaş)Savunmacı Prkaçin (E.Pilsen)6. Adam Cevher (Darüşşafaka)
‘’Bu kadarını beklemiyorduk‘’
Bandırma Banvitspor, özellikle evinde rakip kim olursa olsun yenebileceğini gösterdi. Son 4 yılın şampiyonu Efes Pilsen’i ağırlayan Banvit iyi takım savunması yapıp rakibini 67 sayıda tutarken, Radoseviç’in müthiş performansı ile haftanın flaş sonucunu aldı. 33 sayı, 5 ribaunt ve 1 asistle oynayan Sırp oyuncu, haftanın da kahramanı oldu.İlk iki hafta önemli galibiyetler alan Tekelspor, evinde Büyük Kolej’e mağlup oldu. Yıllardır ligin alt sıralarında yer alan Başkent ekibi, üç yabancısıyla artık Play-Offları zorlayacağını gösterdi.Ardından Beykoz’un, Galatasaray’ı devirmesi ise tam bir sürpriz oldu. Son iki sezon küme düşmekten son anda kurtulan Sarı-Kırmızılılar’ın artık yukarıları zorlayacağını beklerken, Beykozspor’a mağlup olması düşündürücü. Kısıtlı imkanlarla ligde mücadele eden Beykoz, artık maddi sorunlar yaşamayan, Livingston, Dixon ve Headley gibi üst düzey üç yabancının yanı sıra, kaliteli yerli oyunculara sahip olan Galatasaray’ı yenerek, ligde kolay lokma olmayacağını gösterdi. Cim Bom için bu yenilgi ilerisi için de tehlike sinyali. Çünkü takım kazanma alışkanlığını bir türlü elde edemedi. Bu da basketbolda büyük sorun. Son iki yıldır sürekli kaybeden Galatasaray’ın, başa baş giden böyle karşılaşmaları çevirebilmesi için, kazanma alışkanlığına mutlaka sahip olması gerekiyor. Fenerbahçe, Tuborg’u İzmir’de yenerken, 36 yaşındaki yıldızı Damir Mrsiç ve Kambala’nın performansları dikkat çekti. Darüşşafaka ve PAOK maçlarında 90’ın üzerinde sayı yiyen Sarı-Lacivertliler’de, Aydın Örs duruma el koymuş. Ben Örs’ün çalıştırdığı hiç bir takımın arka arkaya bu kadar çok sayı yediğini hatırlamıyorum. Tuborg’u 70 sayıda tutan Kanarya, skorerlerini devreye sokunca, beklediğinden daha kolay bir galibiyet aldı.3. hafta sonunda ligin namağlup tek takımı Türk Telekom kaldı. Önceki hafta Fenerbahçe’yi yenen Darüşşafaka’yı ağırlayan Telekom, 4 periyodu da önde geçip güçlü rakibini devirmeyi başardı. Ligin en değerli oyuncusu konumundaki Dudley de, 24 sayı 13 ribauntla maça damgasını vuran isim oldu.Sezona sorunlu başlayan Ülker, Karşıyaka’yı yenip Tekel şokunu üstünden attı. İzmir ekibi, Amerikalılar’ı yeni olduğu için henüz uyum süreci içinde. Karşıyaka’nın bir kaç haftaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Erdemir, İTÜ’yü yenip ligdeki ilk galibiyetini aldı. Yeni transfer Jefferson’un takıma katılacak olması, skor sıkıntısı çeken Erdemir’in bu sorununu giderecektir.Beşiktaş, haftalar ilerledikçe daha pozitif basketbol oynuyor. İyi savunma yapıp, tempoyu yükselten Siyah-Beyazlılar, üç uzun yabancısı ile de pota altında rakiplerine hakimiyet kuruyor. Mersin karşısında da galibiyete ulaşırken fazla zorlanmadılar. Mersin ligin galibiyet alamayan iki takımından biri. Yeni bir ekip olmalarına rağmen, bence kadroları oldukça iyi. Yaptıkları yatırımın karşılığını şu an için almış değiller. Birbirinden zevkli, çekişmeli ve sürprizlerle dolu bir haftayı daha geride bıraktık. Dördüncü haftada da merakla beklenen maçlar var. Görünen o ki, sezon sonunda ligin zirvesi ile alt sıralarda yer alan takımlar arasında kesinlikle uçurum olmayacak. Kaliteli bir lig izleyeceğimizden kuşkum yok.Haftanın KarmasıDudley (Telekom)Dobie (Beykozspor)Mrsiç (Fenerbahçe)Murat(Büyük Kolej)Radoseviç (Banvit)AsistKerem Tunçeri Beşiktaş Cola Turka 7.3Hakan Köseoğlu Tuborg Pilsener 5.7Aubrey Reese Tekelspor 5.3Damir Mrsic Fenerbahçe 5.3Vrbica Stefanov Ülkerspor 5.0SayıMichael Benton Büyük Kolej 13.7Mirsad Türkcan Ülkerspor 10.7Raymond Hugley Erdemir 9.7Benjaming Ebong Mersin Bld. 9.0Antwan Scott Erdemir 9.0RibauntDixon Galatasaray 26.3Mrsic Fenerbahçe 23.3Videnov Tekelspor 21.3Radosevic Banvit 21.0Tutku Türk Telekom 19.7Haftanın enleriTakım BanvitsporCoach Tab Baldwin (Banvit)Oyuncu Radoseviç (Banvit)Savunmacı Ellis (Beşiktaş)6. Adam Cevher (Darüşşafaka)
‘’Hiç bir sonuç sürpriz olmaz‘’
Darüşşafaka ile Fenerbahçe, cumartesi günü tam bir basketbol ziyafeti yaşattı herkese. Hatta Basri Baykoç ağabey bile arayıp, “Sonucu bilmiyordum. Tekrarını yakaladım. Gece üçe kadar izledim. Ben böyle maç görmedim” dedi. Sonuna kadar da haklıydı. Atılan toplam 194 sayıya bakıp da, sahada hiç savunma yapılmadığını zannetmeyin. Her iki ekip de gerek hücum gerekse savunmada canla başla mücadele etti. Zaman zaman kemik sesleri geldi ama o yapılan istekli savunmalar bile yüksek yüzdeli hücumları durdurmaya yetmedi. Son dakikalarda iki kritik top kaybı yapan Fenerbahçe, ilk yenilgisini alırken, genç, dinamik Darüşşafaka, Tuborg’dan sonra, bir başka güçlü rakibini de devirmeyi başardı. Haftanın sürpriz sayılabilecek sonucu Haldun Alagaş’tan geldi. Aslında Tekelspor, Ülkerspor’u yenebileceğinin sinyallerini Tokat’taki Türkiye Kupası maçında vermişti. 22 sayı öne geçmelerine rağmen, 3 dakikada 20 sayılık farkı erittiler. Gerçek mucizeyi o 3 dakikalık periyot içinde gerçekleştirmişlerdi. Bu kez yine 20 sayılık farka ulaştılar, ama akıllar başa geldiği için tarih tekerrür etmedi, Tekel de, haftanın takımı oldu.Beşiktaş ile Galatasaray arasındaki derbi, benim beklediğim seviyede geçmedi. Sezona kötü başlayan, Türkiye Kupası’ndan elenen Kartal için bu derbi büyük önem taşıyordu. Olası bir mağlubiyet moralleri iyice bozacaktı. Ancak Galatasaray karşısında 40 dakika boyunca üstün bir oyun sergiledi Siyah-Beyazlılar. Eleştirilen Amerikalıları neredeyse kusursuz oynadı. Wright pota altında büyük hakimiyet kurdu. Elliot, uzun olmasına rağmen çok isabetli dış atışlar üretti. Cornegay’ın hücum gücü kısıtlı ama yaptığı bloklarla savunmada çok faydalı oynadı. Ellis de skorer kimliğine büründü. Beşiktaş’ın yerli oyuncuları da oldukça kaliteli. Barış, form tutmaya başlamış. İki guard Kerem ve Mithat görevlerini yaptı. Beşiktaş bu sezon, El Amin ve Vardalı kadro gibi heyecan verici bir basketbol oynamayacak ama geçen yılki iddiasını sürdürebilecek kapasitede olduklarını gösterdiler.Galatasaray, pivot sorunun çözdüğü taktirde gücüne güç katacak. Burak’ın sakatlığı da takımı olumsuz etkiliyor. Kısa yabancıları gerçekten kaliteli. İyi bir uzun aldıkları taktirde, Cim Bom’un de eksiği kalmayacak.Tutku, Türk Telekom’da bambaşka bir kimliğe büründü. İki haftada 22.5 sayı, 5.5 asist ortalamaları yakaladı. Başkent ekibi de ilk iki haftayı galibiyetle kapadı. Telekom, doğru seçilmiş yabancıları, kaliteli yerli oyuncuları ve tecrübeli coach Ercüment Sunteri’yle ilk dördü zorlayacak bir görüntüde. Mersin’i deplasmanda yenmeleri küçümsenecek bir iş değil. Ligin yeni takımının ise haftalar ilerledikçe kimseye kolay lokma olmayacağını düşünüyorum.İlk kez sezona üç yabancıyla başlayan Büyük Kolej, Erdemir’i farklı yendi. Geçen yıl Play-Off’u zorlayan Erdemir ilk hafta 48, bu hafta da 56 sayı atabildi. Bir an önce sayı bulmanın yollarını aramaları gerekiyor.İlk hafta evinde Darüşşafaka’ya mağlup olan Tuborg, bu kez ligin yeni takımı Beykoz’u devirirken, Efes Pilsen de hiç bir iddiası olmayan İTÜ karşısında idman yaptı.Şu an için İTÜ, Beykoz ve Erdemir gereken seviyede değil. Diğer 13 takımın arasında oynanacak maçlarda alınacak her türlü sonuç, benim için sürpriz sayılmaz.
‘’Oktay Mahmuti gelsin‘’
Daha ikinci gün, şu an Avrupa Şampiyonası kadrosunda yer alan 12 oyuncunun yarısı kendini kapı dışında bulur. Tabii Federasyon Oktay’ın arkasında durursa.Ama anlaşılan o ki, Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Tanjeviç’in arkasında duracak. Bizler çok iyi biliyoruz ki, en büyük suç, takımdan çok kendilerini düşünen, birbirlerini çekemeyen, komplekslerini aşamamış oyuncularda. Ama yıllarca bir çok üst düzey takım çalıştırmış, şampiyonluklar kazanmış tecrübeli Tanjeviç, bunların olacağını başından fark edemiyorsa, kendisi de suçluların başında gelir. İş işten geçtikten sonra yapılacak operasyonun bir anlamı da olmaz. 4 maç oynamışsın, bana göre dördünü de kaybetmişsin, hem de şu anki Avrupa Şampiyonası’nın en iyi kadrosu ile... Hiçbir mazeretin olamaz. Milli Takımlar Sorumlusu Doğan Hakyemez ve Menacer Barbaros Akkaş elendiğimiz gece diyor ki, “Tanjeviç doğru taktikleri verdi. Oyuncular yapmadı, ya da yapamadı”. Yaptıracaksın arkadaş. Sözünü oyunculara geçiremiyorsan, orada durmanın anlamı yok. O’nu tutmanın da anlamı yok.O nedenle “Oktay Mahmuti gelsin” diyorum, Milli Takım’ın başına. Kendisi Efes Pilsen’i çalıştırıyor olabilir ama aynı zamanda Milli Takım antrenörü de olabilir. Bunun örnekleri geçmişte bizde oldu, halen bazı ülkelerde de devam ediyor. Bana göre sadece Milli Takım antrenörlüğü yapanların maç eksiği bulunuyor. Gereken yerde, gereken müdahaleyi yapamıyorlar. Bu yüzden, otoriter, ciddi, işini yapan, disiplinden en ufak bir taviz vermeyen, sözünü geçiren, geçirttiren bir antrenörün Milli Takım’ın başına gelmesi gerekiyor. Bu oyuncularla, Aydın Örs bile baş edemedi, Tanjeviç nasıl edecek? Aydın Örs ki, disiplinin, ciddiyetin temsilcisiydi. Örs’ün ekolünden gelen, onun yetiştirdiği Oktay Mahmuti, Milli Takım’ı gelecek şampiyonalara hazırlamalı. Kendi seçtiği oyuncularla... Tanjeviç bugün formalite icabı istifasını verecek. Maçtan sonra konuştuğumuz Turgay Demirel ise, istifayı kabul etmeyeceklerini, yola onunla devam edeceklerini söyledi. Anlaşılan o ki bazı oyuncuların kellesi kopacak. Peki Sırbistan Karadağ’ın, İtalya’nın elendiği, Litvanya, İspanya ve Slovenya gibi ülkelerin bir çok eksikle çeyrek finale kaldığı, bizim Almanya’yı yendiğimiz taktirde elimizi kolumuzu sallayarak şampiyon olabileceğimiz bu Avrupa Şampiyonası’nın hesabını kim verecek? Turgay Demirel mi, Tanjeviç mi, birkaç kendini bilmez oyuncu mu? Çeyrek finale kalan takımlara bakıyorum. Litvanya, Hırvatistan, Rusya, Almanya, Yunanistan, Slovenya, İspanya ve Fransa. Hepsinden de biz bir gömlek üstünüz. Kimin şampiyon olacağını şimdiden kestirmek güç. Hepsi birbirinden kötü takımlar. Bu fırsat bir daha elimize kolay kolay geçmezdi ama biz bunu elimizin tersiyle ittik. Hepinize helal olsun! Oturup kına yakın bir taraflarınıza.