Arama

Popüler aramalar

‘’Banvit inat etti‘’

Banvit maça çok iyi hazırlanmış. 40 dakika boyunca sahada kendi basketbolunun oynanmasını sağladı, tempoyu düşürdü, Telekom’un oyunu hızlandırmasına izin vermedi. Ancak maçın kazanılmasında faktör ev sahibinin aldığı 22 hücum ribauntuydu. Banvit kısaları çok düşük bir yüzdeyle hücum edip, adeta potaları döverken, uzunlar bu girmeyen topları bir bir topladı. Resmen ekmeğini taştan çıkardı, Banvit uzunları. İnatla girmeyen topları takip ettiler. ikinci hatta, üçüncü şans toplarından çok fazla sayı çıkaran ev sahibi, rakibinden çok daha düşük bir isabet oranı ile oynamasına rağmen, kazanmayı bildi. Banvit’in maçı kazanmayı ne kadar çok istediği ve oyuna ne kadar konsantre olduğu hücum ribauntlarının yanı sıra, top kayıplarından da belli oluyordu. 40 dakika boyunca sadece 7 top kaybı yapan Banvitspor, galibiyeti hak eden taraf oldu.Tekelspor ise 12 hafta sonra kazanmayı başardı. Tekel, ligde sürpriz sonuçlar alan Beykoz’u deplasmanda devirip, kümede kalma yolunda umutlandı. Uzun bir süre yabancısız mücadele eden İstanbul ekibi, kadrosuna kattığı Amerikalılar’dan önemli katkı alınca, önümüzdeki haftalarda da başka galibiyetler alabileceğini gösterdi. Önemli galibiyet alan bir diğer takım ise Galatasaray oldu. Sarı-Kırmızılılar, Konya deplasmanında son anlardaki etkili oyunuyla Selçuk Üniversitesi’ni yenip haftayı karlı kapadı. Cim Bom, Fitch ve McGowan’ın yokluğuna rağmen, ligin en tehlikeli takımlarından Selçuk Üniversitesi’ni yenerken, ligin sayı kralı Boddicker’ı 4 sayıda tutması maçın kilit noktasıydı. Selçuk Üniversitesi, kazanabileceği bir başka maçı daha kaybetti. Sürekli söylediğimiz gibi iyi basketbol oynayan ve maçları son anlara kadar kazanma noktasına getiren Konya ekibi, ligin yeni takımı olmasının verdiği tecrübesizlikten olsa gerek, verdiği mücadelenin karşılığını tam olarak alamıyor. Çekişmeli maçlara sahne olan 12. haftada Beşiktaş, ligin güçlü takımlarından CASA TED Koleji deplasmanda devirip 4. sıradaki yerini korudu. Geçmiş yıllara oranla daha vasat bir kadro ile yola çıkan Kartal, elde ettiği dereceyle, önceki sezonları aratmadı. Thomas ve Barış’ın yokluğunu en az hasarla atlatan Siyah-Beyazlılar, Amerikalı’nın dönmesi ve oynadığı skorer oyunla kritik bir deplasman galibiyetine imza attı. 9. galibiyetini alan Beşiktaş, bence beklentilerin üstünde bir performans sergiledi.Sezona kötü başlayan ancak çıkışa geçen Darüşşafaka, sıralamadaki en büyük rakiplerinden Oyak Renault’yu Bursa’da devirip, tırmanışını sürdürdü. Fenerbahçe, Tofaş’ı geçip lider Türk Telekom’la puanını eşitlerken, Efes Pilsen de Karşıyaka’yı farklı mağlup edip, zirvedeki ikiliyi takibine devam etti.

26 Aralık 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Konya'da basketbol keyfi‘’

Atılan 173 sayı, yapılan toplam 38 asist, adeta basketbol ziyafeti oldu izleyenler için. Sarı-Lacivertliler, İbrahim, Solomon ve Mirsad gibi üç asından yoksun olarak çıkmıştı, ligin tehlikeli takımlarından Selçuk karşısına. Fenerbahçe, önemli skorerlerinin yokluğuna rağmen, takım oyununu sahaya çok iyi yansıttı. Forma giyen 9 oyuncunun da skora katkı yapması, bunun en belirgin örneği. Özellikle Hakan Demirel ve Oğuz Savaş’ın performansları, çok genç olmalarına rağmen oyuna ağırlıklarını koyup sorumluluk almaları, Fenerbahçe açısından önemliydi. Selçuk Üniversitesi ise oynadığı basketbolun karşılığını alamayan takımlardan. Yüksek tempoyla hücum eden, topu erken potaya atan Konya ekibi, Fenerbahçe karşısında da uzun süre önde götürdüğü karşılaşmayı, tecrübe eksikliği nedeniyle kaybetti. Fenerbahçe’nin aksine, attıkları 80 sayının, 67’si 3 oyuncudan geldi. Yük belirli oyunculara binince, sonlara doğru yorgunluk belirdi. Konya’da güzel bir salon, dolu tribünler, heyecan verici bir takım var. İdeal bir basketbol ortamı. Umarız, yapılan yatırımlar uzun soluklu devam eder, Konya da Bandırma gibi, önemli bir basketbol kentimiz olur.Lider Telekom, fazla zorlanmadan maçlarını kazanmaya devam ediyor. 11. hafta Oyak Renault ile karşılaşan Başkent ekibi, namağlup unvanını korumayı başardı.Jamel Thomas’ın iyileşmeşi, Beşiktaş’ı oldukça rahatlattı. Son haftalarda çıkışa geçen Karşıyaka karşısında kazanıp, ilk dört iddiasını sürdürdü Siyah-Beyazlı takım.Haftanın sürprizi Bandırma’da gerçekleşiyordu ancak tecrübeli Radoseviç, uzatmalardaki oyunuyla buna izin vermedi. Ligin en genç takımı olan Alpella, güçlü rakibi karşısında çok iyi mücadele etmesine rağmen, ekstra galibiyeti kaçırdı.Galatasaray, Fenerbahçe ve Efes yenilgilerinin ardından çıktığı Beykoz maçında, Fitch ve Mitchell’in skorer oyunuyla sonuca giderken, haftanın en önemli galibiyetlerinden birini Mersin Büyükşehir Belediyesi aldı. Ümit Sonkol, bu sezon inanılmaz derecede istikrarlı. Yine 20 sayı ve 16 ribauntla oynayıp müthiş bir performans sergiledi. Ligin hiç kuşkusuz en değerli yerli oyuncularının başında geliyor Ümit.CASA TED Kolej, Tofaş’ı Bursa’da devirip yoluna devam etti. Maça damgasını vuran isim ise yine 20 sayı, 5 ribaunt, 6 asist ve 5 top çalma ile oynayan Marques Green oldu.

19 Aralık 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Umut fakirin ekmeği‘’

Taraftarlar ise ilgisiz. Tribünler boş, Fenerbahçe en önemli maçında saha ve seyirci avantajını kullanamıyor. Sahadaki üç hakem bırakın takdir haklarını, Fenerbahçe’ye çalınması gereken faulleri vermiyor, en kritik anlarda bir taraflarından fauller uyduruyor. Sanki maç Selanik’te oynanıyor. E tabi, tribünlerden yeteri kadar baskı gelmezse, hakemler de istediği gibi at koşturur.Son 4 maçtır Kambala ile oyuna başlamayan, böylece savunmasını biraz daha oturtan, ayrıca Letonyalı oyuncudan daha çok verim alan Fenerbahçe, yine eskiye dönüyor. Fenerbahçe, Kambala’nın hücum gücünden yararlanıp oyunu erken koparmak için, maça onunla başladı. Belki ilk 5 dakikada 8 sayı üretti Kambala ama tuttuğu Wilkinson, ilk çeyreği yüzde yüz isabetle 13 sayı üreterek kapadı. Aris, Wilkinson’la oynadığı iki oyunların hepsinden sayı çıkardı. Oysa, Fenerbahçe’nin son haftalarda savunmasında büyük bir düzelme vardı. Ancak dün özellikle pota altı savunmasında çok başarısız olan Sarı-Lacivertliler, Euroleague’in en az sayı atan takımından, kendi evinde 86 yedi. Aris, yüzde 65 iki sayı, yüzde 39 da üç sayı isabet oranı ile oynamış. Bu yüksek yüzde bile, Fenerbahçe’nin yeteri kadar sert olmadığının göstergesi.Fenerbahçe’nin Euroleague’de artık her topun, her şutun, her ribauntun ne kadar önemli olduğunun farkına varması gerek. Dönem dönem yaşadığı motivasyon kaybını, rakipler anında cezalandırıyor. Kırılma noktalarında hatayı yapan hep Fenerbahçe oldu. Bunun tecrübeyle alakası olduğuna da artık inanmıyorum. Tecrübeli oyuncuların, bireysel gafletleri ön plana çıktı hep Euroleague maçlarında. Sonuçta, Fenerbahçe ayağına kadar gelen fırsatı tepti. Bundan sonra ne mi olacak? Umutla Fenerbahçe’nin 5 maç kazanmasını bekleyeceğiz.

14 Aralık 2006, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fitch, yükü kaldıramadı‘’

Hem seyircisinden, hem iki Amerikalısı’ndan yoksun olarak güçlü rakibi karşısına çıkan Galatasaray, Fenerbahçe’den sonra Efes Pilsen’e de boyun eğdi.Geldiği günden bu yana sürekli övgüler yağdırdığımız Gerald Fitch, küçük maçların büyük oyuncusu olma yolunda ilerliyor. Fenerbahçe karşısında 19’da 7 şut atıp, tam 9 top kaybı yapan skorer forvet, Efes Pilsen karşısında da oyuna ağırlığını koyamadı. Mustafa Abi’nin savunması karşısında etkisiz kalan ve zorlama atışlar kullanan Fitch, 6/22 gibi çok düşük bir yüzdeyle şut atıp, takımın en skorer olmasına rağmen, yine gereken katkıyı sağlayamadı. Oysa McGowan ve Holman’ın yokluğunda Fitch’in üzerindeki sorumluluk daha da artmıştı ama ABD’li bu yükün altından yine kalkamadı.Efes Pilsen, ikinci periyottan itibaren o bildik savunmasını sergileyince galibiyete ulaştı. Sezon başında gerçek kimliğine bir türlü bürünemeyen Drew Nicholas, gün geçtikçe iyiye gidiyor. Nicholas, Galatasaray karşısında 13 sayı üretip, tam 6 asist yapıp, oyunun hücum yönünü mükemmel oynadı. Haislip’in yokluğunda oynama süresi daha da artan Kerem Gönlüm, görevini fazlasıyla yerine getiren isimlerin başında geldi. 18 sayıyla sahanın en skorer ismi olan Kerem, 14 ribauntla da bu alanda maçın en iyisi oldu.Fenerbahçe, Beykoz karşısında 40 sayılık farka ulaşırken, 40 dakika boyunca aynı ciddiyet ve konsantrasyon içinde oynaması çok önemliydi. Birçok maçta fark açıldıktan sonra rehavete giren Fenerbahçeli oyuncular, bu kez son ana kadar disiplini ve ciddiyeti elden bırakmadı. Kanarya’nın savunması her geçen gün iyiye gidiyor. Özellikle Euroleague maçlarında bu sorunu fazlasıyla yaşayan Sarı-Lacivertliler’de takım savunmasının oturmaya başlaması, kritik Avrupa Kupası maçları öncesi önemli bir artı. Bu köşede adından en çok bahsettiren isimlerden biri olan Kolej’in Amerikalısı Marques Green yine haftaya damgasını vurdu. Geçen hafta triple double’ı bir sayıyla kaçıran 1.65’lik Amerikalı, Selçuk Üniversitesi karşısında da 24 sayı, 7 ribaunt, 11 asist ve 5 top çalma ile bir kez daha mükemmel bir performans ortaya koydu. Asist ve top çalma krallıklarında lider durumda bulunan Green, ribaunt ortalamasını 6’nın üzerine çıkarıp, bu kategoride de Top 10’a girme yolunda ilerliyor.Karşıyaka, Okan Çevik yönetiminde ikinci maçını da kazanıp çıkışa geçerken namağlup lider Telekom, sorunlu bir dönem geçiren Mersin deplasmanında galibiyete ulaşırken zorlanmadı.

12 Aralık 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Derbiye yakıştı‘’

İki takım da gergin, ikisi de eksik ve sorunlu, bir tanesi daha yorgundu derbi öncesi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, gerek tribünler, gerek sahadaki basketbolcular, gerekse coachların takımlarına olan hakimiyeti ve oyuncularını maça çok iyi hazırlamaları, derbinin güzel yüzüydü. Savunmalar çok ön plana çıkıp, üstüne ezeli rekabetin stresi eklenince, doğal olarak top kayıpları da normalin üstüne çıktı. Galatasaray’da gözler ligin sayı kralı Fitch, Fenerbahçe’de ise yeni Amerikalı Basden’deydi. Kazanan ise, ilk maçını oynayan ligimizin acemisi oldu. Basden Fenerbahçe için “aranan kan”. Gerçi bir maçta yargıya varmak ne kadar doğru bilinmez ama, hem savunmaya, hem ribauntlara yaptığı katkı, ayrıca asist yapma özelliği ile Basden, ilk maçında sınıfı geçti. Her iki takım da eksikler var demiştik. Ancak Fenerbahçe’deki kadro derinliği, Solomon ve Mirsad’ın yokluğunu aratmadı. Ancak Galatasaray, McGowan ve çok az süre sahada kalabilen Holman’ın eksikliğini fazlasıyla hissetti. iki uzun Fatih ve Cemal, mücadeleci, iyi savunmacı ve ribauntçu olmalarına karşın, skorer özellikleri olmadığı için Galatasaray, pota altında skor üretmekte zorluk çekti. Derbinin yanı sıra, 9. haftada birbirinden çekişmeli maçlar oynandı. Rahat tempoda geçmesi beklenen maçta Efes Pilsen, Darüşşafaka’yı son saniyelerde yenebildi. Neredeyse Climamio Bologna maçının bir kopyası oluyordu. italyan ekibine Euroleague’de 12 sayı öndeyken son çeyrekte maçı veren Efes, Darüşşafaka karşısında da 15 sayı öndeyken rakibine yakalandı. Ancak Cüneyt’le kritik bir üçlük bulan Lacivert-Beyazlılar, Bologna karşısındaki hataya düşmedi.Haftanın uzatmaya karşılaşmasında Pınar Karşıyaka, Okan Çevik yönetiminde çıktığı ilk maçta güçlü rakibi Banvit karşısında kritik bir galibiyet alıp, kötü gidişe “dur” dedi. Beşiktaş da, genç rakibi Alpella önünde oldukça zorlandı. Bu da haftanın uzatmaya giden bir başka karşılaşmasıydı ve Kartal, uzatmanın son saniyelerinde bulduğu basketle sürprize izin vermedi. Yine galibinin son anlarda belli olduğu karşılaşmada Mersin Büşükşehir Belediye, ligde şu ana kadar umduğunu bulamayan Tofaş’ı deplasmanda yenip, 3. galibiyetini aldı. Selçuk Üniversitesi, Oyak Renault’yu yenip arka arkaya ikinci kez kazanırken, ligin zirvesindeki Telekom, Beykoz önünde rahat bir galibiyete imza attı, dokuzda dokuz yapıp yoluna devam etti. Bir diğer Başkent ekibi CASA TED Kolejliler, şu ana kadar hiç kazanamayan tek ekip olan Tekel’i yenerken, 1.65’lik Green yine oyuna damgasını vurdu. 11 ribaunt ve 11 asist yapan Green, 9 sayıda kalınca “triple double”ı kaçırdı.

05 Aralık 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Basketbola biraz saygı lütfen‘’

Geçen yıl da basketbol salonlarında çıkan olaylar nedeniyle sahası kapanmıştı Sarı-Kırmızılılar’ın, para cezaları almışlardı. Hatta bu yılın ilk maçını da seyircisiz oynamak durumunda kalmıştı yeni Galatasaray, eskiden kalma cezası nedeniyle. Hemen hemen her salonda, küfür ediliyor, sahaya birşeyler atılıyor. Bir anlık tepkidir, anlaşılabilir yanı var. Ama maç devam ederken, sahanın içinden karşı tarafa geçmeye çalışmak da neyin nesi? Her şeyden öte sahada oynanan basketbola, oyunculara, kendi takımına saygısızlıktır bunun adı. Para verip, basketbol maçı izlemeye geliyorsunuz, ama oradaki emeğe saygınız yok. Galatasaray oynadığı 8 maçın 6’sını kazanmış, Telekom ve Fenerbahçe’nin hemen arkasında zirve takipçisi. Bir sonraki maçını seyircisiz oynayacak. Bu takım boş tribünlere değil, tıklım tıklım dolu bir salonda, arkasında büyük bir taraftar desteği olarak oynamayı sonuna kadar hak ediyor.* * *Ligin zirvesini ilgilendiren iki maçta, Ankara ve İstanbul takımları karşı karşıya geldi, eşitlik bozulmadı. Namağlup lider Türk Telekom, eksik Beşiktaş karşısında son 2 dakikaya kadar çok zorlanmasına rağmen, tecrübeli oyuncularının katkısıyla unvanını sürdürdü. Beşiktaş, en önemli iki skor gücü Barış ve Thomas’tan yoksun oynamasına rağmen maçı kazanacak noktaya getirdi. Her şeyi denediler ama olmadı. Taraftardan bahsetmişken, son iki sezondaki Akatlar’ın o büyülü atmosferi bu sene yok. Doğal karşılanabilir. Çünkü mevcut kadro geçen sezonki takımın ayarında değil. Ancak, Beşiktaş basketbol takımı da, herşeye rağmen hem aldığı sonuçlar, hem gösterdiği mücadele ile o eski atmosferi hak ediyor. Eğer salon dolu ve coşkulu olsaydı, maçın sonucu da farklı olabilirdi.Sezonun flaş takımlarından CASA TED Kolejliler, Fenerbahçe karşısında uzun süre direndi ama gerek kadro derinliği, gerekse tecrübe eksikliği nedeniyle sonunu getiremedi. Sarı-Lacivertliler, geriden gelip farklı kazanırken, 36 yaşındaki Mrsiç’in performansı göz kamaştırıcıydı. İyi savunmacı Hansen ve yardıma gelen Davis karşısında varlık gösteremeyen Kambala’nın yerine giren Oğuz da müthiş oynadı. Ancak Fenerbahçe açısından en önemli faktör İbrahim’in maçı 10 ribauntla tamamlamış olmasıydı. Sezon başından bu yana ribaunt sorunu yaşayan Sarı-Lacivertliler’de kısaların ribauntlara yardım etmesi gerekiyordu. Kolej maçına bu oldu, yeni gelen üç numara ile de ribaunt sorunun daha azalacağını tahmin ediyorum.Darüşşafaka 6 hafta aradan sonra Tofaş’ı yenip galibiyetle tanışırken, Mersin’i deviren Beykoz çıkışını sürdürdü. Efes, Oyak Renault karşısında kolay bir galibiyet alırken, Selçuk Üniversitesi’de Alpella’yı evinde devirip sürprize şans vermedi. Banvit de, galibiyetsiz Tekel’i farklı yenerken hiç zorlanmadı.

28 Kasım 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’1.65'lik dev‘’

Basketbolun boyla değil, yürekle, zekayla ve yetenekle oynandığının bir ispatı Green. Boyu sadece 1.65, devler arenasında cirit atıyor. Yedi maç sonunda istatistikleri ise daha da dikkat çekici. 1.65 boyundaki bir oyuncunun süratini ve çabukluğunu kullanarak skor bulması ve asist yapması, doğal gözükebilir ama Green’i asıl ilginç kılan boyu 2 metrenin üzerinde çoğu pivotun bile ulaşamadığı bir ribaunt ortalamasına sahip olması. Maç başına 19.4 sayı ve 6.14 asist ortalamaları ile oynayan küçük dev adam, tam 5.14 de ribaunt ortalaması yakaladı. (Bir kaç örnek: Kambala 4, Hollman 4.29, Ostojiç 4.43, Ermal 4.86, Booker 5.00). İnanılır gibi değil. Efes Pilsen maçında ise 13 sayının yanı sıra, 11 de ribaunt alıp double double yapmış. Şimdilerde bütün kulüpler ve altyapı coachları, açtıkları okullarda boy sınırlaması koyuyorlar. Şu tarihler arası doğumluların boyu en az şu kadar olmalı. Belki de Green gibi bir çok yetenek kaybolup gidiyor. Basketbolcu olmak için önce basketbolu sevmek gerekir, yürek gerekir, akıl gerekir. Boy pos tabii ki önemli unsur ama 1.65’lik dev, basketboldaki tüm tabuları yıkıyor gösterdiği müthiş performansla. Bu arada Fanatik Basket’in bugün piyasaya çıkacak sayısında Marques Green’le yapılan bir röportaj yer alıyor. İlgilenenlere duyurulur.Haftanın önemli maçında ise Galatasaray, Banvit’i yenerken Fitch bir resital daha sergiledi. Amerikalı skorer 35 sayı attı ama asıl önemli olan, 35 sayının yanı sıra yaptığı diğer işlerdi. Tam 11 ribaunt topladı, 5 asist yaptı, 5 de top çaldı. Bunlar da yetmedi, 3 blok yapıp komple bir oyuncu olduğunu gösterdi. Oyunun her yönünü bu kadar mükemmel oynayan Fitch, sadece bir skorer olmadığını da herkese kanıtladı.Fenerbahçe, Efes Pilsen, Beşiktaş haftayı kolay galibiyetlerle geçerken, lige çıktığı ilk yıldan bu yana üst sıraları zorlayan, büyük takımların her zaman korkulu rüyası olan, basketbol kültürü ve geçmişi ile duruşu ile ligin her zaman saygı duyulan ekiplerinden olan Darüşşafaka’da işler iyi gitmiyor. Daçka, Birinci Lig’e çıktığından bu yana en kötü sezonunu geçiriyor. Basketbolseverler, Darüşşafaka’yı küme düşme potasında görmeye değil, her zaman olduğu gibi Play-Off’u zorlayan bir yerlerde görmeye alışmıştı ancak bu sezon eski Darüşşafaka’nın yerinde yeller esiyor.

21 Kasım 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Eurolig'de panoroma‘’

Bu bilinçle sahaya çıkan Fenerbahçe, Zalgiris Kaunas karşısında müthiş bir ilk yarı oynadı. İlk kez bu kadar uzun süre savunma sertliğini sürdüren ve üst düzey müdafa yapan Sarı-Lacivertliler, hücumda da yüzde 62 gibi büyük bir yüzdeyle şut atınca, maçı ilk yarıda kazandı. Ayrıca, Mirsad, Mrsiç ve Oğuz’un da devreye girmesi, ilerisi için umut vericiydi. Galibiyete rağmen eski hastalık yine nüksetti. Ribauntlarda rakibine 36-27 yenilen Fenerbahçe, Zalgiris’e tam 15 hücum ribauntu verdi. Efes Pilsen ise ligin favorilerinden TAU Ceramica karşısında iyi mücadele etmesine rağmen, galibiyete ulaşamadı. Sonuçta iyi savunma yaptığınız zaman karşısınızda kim olursa olsun, her maçı kazanma şansınızın olacağını Efes Pilsen gösterdi. 16 top kaybetmesine, rakibe bir çok hücum ribauntu vermesine rağmen, TAU gibi skorer oyunculara sahip bir takımı yüzde 36’da tutan Lacivert-Beyazlılar, kendi de kısıtlı kadrosu nedeniyle iyi hücum edemeyince 2. yenilgisini aldı. Şu an ligin en az sayı yiyen takımı olan Efes, oyun kurucu sorununu çözer, sakat olan Granger’in yerine onun ayarında bir oyuncu getirebilirse, organizasyonu ve sistemi ile 10 yıldır olduğu gibi yine Final-Four kapısına dayanır.Haftanın sürprizi İtalya’dan geldi. Ligin yeni takımı ve henüz galibiyeti bulunmayan RheinEnergi, Climamio Bologna’yı deplasmanda devirmeyi başarırken, Barcelona, Panathinaikos ve Olympiakos, yenilgisiz üç takım olarak yollarına devam ediyor. 5. hafta Fenerbahçe, Barcelona’ya gidecek, Efes Pilsen ise Olympiakos’u konuk edecek. Bakalım, takımlarımız rakiplerin namağlup unvanlarına son verebilecekler mi?Haftanın kahramanıRonald Burrel (RhenEnergie)Köln ekibinin ABD’li pivotu, Climamio Bologna deplasmanında, 21 sayı, 13 ribauntla oynayıp, takımına 7 faul kazandırdı, haftanın en iyi performansını gösteren oyuncusu oldu.En iyi 5TERREL CASTLE (aris)Yunan ekibinin oyun kurucusu, forma PAU karşısında 19 sayı, 3 ribauntla oynadı, yaptırdığı 7 faul sonrası 9/9 serbest atış kullanıp, maçın kilit ismi oldu.ALEX ACKER (Olympiakos)Olympiakos, Le Mans’ı deplasmanda zor da olsa yenerken, Acker 21 sayı, 7 ribaunt, 2 asist ve 4 top çalmalık performans gösterdi, galibiyette önemli rol oynadı.KOSTA PEROVİÇ (PARTİZAN)Sezonun flaş isimlerinden Peroviç, uzatmaya giden Cibona maçında 23 sayı, 9 ribaunt ve 4 top çalma ile oynayıp, Partizan’(ı galibiyete taşıyan isim oldu.MİRSAD TÜRKCAN (FENERBAHÇE)İlk 3 maç ortalarda gözükmeyen Mirsad, kimliğini buldu. Tecrübeli oyuncu, 22 sayı ve 10 ribauntla double double yapıp, Zalgiris’i yıkan isimlerden biriydi.NİKOLA VUJÇİÇ (MACCABİ)Ligin en değerli pivotlarından olan Vujcic de, double double yaptı. Joventut potasına 20 sayı bırakıp, 10 ribaunt alan Hırvat oyuncu, 3 de asist yaptı.Haftanın takımı: RheinEnergie KölnAlman ekibi, kendisi gibi galibiyetsiz Climamio Bologna’yı deplasmanda yenip, ilk kez kazanırken, herşeye rağmen bu ligin gediklisi İtalyan ekibini rakip sahada yenmesi haftanın en önemli olayı oldu.SayıİSİM TAKIM ORTNavarro Barcelona 23.50Drobnjak Partizan 18.50Bynum Maccabi 17.75Acker Olympiakos 17.75Gregory Le Mans 17.50RibauntİSİM TAKIM ORTMirsad Fenerbahçe 10.00Peroviç Partizan 9.00Vujçiç Maccabi 8.75Beard Zalgiris 8.75Acker Olympiakos 8.75AsistİSİM TAKIM ORTZisis Benetton 5.75Planiçiç TAU 5.75Popoviç Zalgiris 4.75Papaloukas CSKA 4.75Miles PAU 4.75Toplu Sonuçlar:TAU-Efes Pilsen: 68-65Prokom-D.Moskova: 60-49Le Mans-Olympiakos: 81-88Climamio-RheinEnergie: 86-90Panathinaikos-Roma: 87-71Partizan-Cibona: 101-92Maccabi-Joventut: 92-75Unicaja-Olimpija: 62-55CSKA Moskova-Benetton: 83-67Aris-Pau Orthez: 74-72Fenerbahçe-Zalgiris: 84-75Barcelona-Napoli: 91-71

18 Kasım 2006, Cumartesi 03:30
YAZININ DEVAMI