‘’Golcü değil asistçi lazım‘’
“Fenerbahçe’nin forvetleri pozisyonu kendi yaratıyor, orta sahadan destek almıyor. Transfer sezonu bitti, İsmail Kartal yeni bir gol kralı alamaz. Bu nedenle takım içinden bir asist kralı bulması lazım"
“Fenerbahçe’nin pozisyon bulmakta sıkıntısı yok. Çünkü her oyuncusu kendine pozisyon yaratabiliyor. Emenike, Sow ve Kuyt üst düzey oyuncular. Bunları çölde bıraksan sudan önce pozisyon bulurlar. Sorun, bu pozisyonları kimin hazırladığında. Bu üçlünün kendilerine ve birbirlerine hazırladıkları pozisyonların dışında orta sahanın hazırladığı kaç pozisyon var?
Mehmet Topal defansif oynuyor. Ofansa katkısı az olabilir. Peki ya Emre ve Meireles forvetlerine kaç pozisyon hazırlamış? Kaç ara pası vermiş, ne kadar orta yapmışlar? Attıkları şut sayısı nedir? Diego takıma katkı sağlamış mı?
Çift forvete dönebilir
Takım olarak rakip ceza sahasına kaç kişiyle giriyorsun? Pozisyona giren oyuncunun pas verebileceği bir arkadaşı var mı? Kaleci sadece top ayağında olanın açısını kapatabilir.
İki kişinin birde açısını kapatamaz ki..
İsmail hoca bir karar vermeli. Oyuna hakim olmak istiyorsa üçlü orta saha ile oynayabilir. Ama daha fazla pozisyon ve gol istiyorsa çift santrfora dönecek ya da forvet arkası oynatacak. Böylelikle son vuruşları nedeniyle Emenike’nin de performansı artar. Ancak şunu da belirtmek gerek, Emre ya da Meireles’ten forvet arkası olmaz hocam. İkisinden birini yanında oturtacaksın. Herkesi kazanmaya çalışma.Sen kaybedeceksin.
Transfer sezonu da bitti. Yeni bir gol kralı alamazsın. Takım içinde bir asist kralı bulmak lazım. Ötesi yok..
‘’Kötümser‘’
Motta, Liverpool maçında kart cezalısı. Eskişehir maçında gördüğü kartla da ligde cezalı duruma düştü. Kartın sebebi enseye tokat atmak! Bu hafta dinlenecek. Hocası düşünsün... İsmail’inde sakat olduğu hafta da kim sol bek oynayacak diye... Bilic, düşünmektense görmeyi tercih etti. İki beki Serdar ve Motta’yı dışarı alıp Atiba ile üçlü defansa döndü. Bu beklerle oynamaktansa beksiz oynamakta bir seçenek. İllallah etmiş bir hocanın hamlesi bu. Artık bekler düşünsün...
Veli-Oğuzhan sorgulanmalı
Defans oyuncuları kötümser olmalı. Kaleciye güven tabii ki önemli ama kaleye atılan şutları takipte fayda var. Kalecin, elinden kaçırır, direkten dönebilir. Beşiktaş’ın yediği gol de tek hatalı kaleci Cenk değil. Ersan ve Motta arkalarından kopup gelen Kaan’dan önce davranıp kalelerine koşsalar, golü rahatlıkla önleyebilirlerdi. Bin nasihatten bir müsibet yeğdir. Bedeli ağır olan bu golü unutmamak lazım.
Beşiktaş forvetinde Demba Ba, Olcay ve Gökhan üçlüsünden ikisi mutlaka saha da olmalı. Diğerleri sadece alternatif. Pozisyon yaratmakta ve skora gitmekte zorlanıyorlar. Veli-Oğuzhan ikilisinin de performansı sorgulanmalı. Çok randımanlı olduklarını söylemek pek mümkün değil.
Yol yorgunu olabilir
Motta’nın bu sorumsuzluğunun sebebi yol yorgunluğu olabilir. Her hafta seyahat. Evinde oynamak yok. Seyyah olsan bu kadar gezemezsin. Beşiktaş Yönetimi futbolcularına ve teknik heyetine tekrar sormalı. Kimse memnun olmasa da iç saha maçlarını Olimpiyat stadında oynamak takıma biraz dinlenme fırsatı yaratabilir. Kartal yuvasını özlemiş...
‘’Olimpiyat'ta gol yeme‘’
“Bu maçın telafisi yok. 2 fark gerek. Orta alandan Atiba’yı savunmaya çekmek sıkıntı yaratır. Demba Ba, Gökhan Töre, Sosa ve Olcay’ın gününde olması İngilizler’i erkenden baskı altına almak için önemli”
Serdar varken sağ bekte herkesi deneyen Bilic’e yeni bir fırsat. Uğur varken sol bekte de herkesi denesin. Takım da şu anda oynayan sağ bek Serdar olduğuna Uğur Boral eninde sonunda oynayacak. Ama bu sefer vakit dar. Liverpool maçının telafisi yok. Her türlü iki fark lazım. Joker Atiba’yı sol beke çekmekte bir alternatif ama riskli. Orta sahanın direnci azalabilir. Stoper mevkiinde ki sıkıntıyı da düşünürsek rakibi ilk karşılayanın Atiba-Veli ikilisi olmasında fayda var. İlk golü kartal yerse maç biter. Yabancıların bireysel hataları azdır. Kademenin ne tersini aksatırlar ne de düzünü. Boşluk bulamaz bireysel eteneğinle zorlarsın. Ama aynı çalımı iki kere yemezler. Üç gol birden zor atarsın. Öyleyse ilk golü kalenden uzak tut. Dağlara taşlara gitsin.
Golü erken bulmak avantaj ama golsüz başlayan bir 2. yarı çok şeye gebedir. Gol ana ikiz doğurabilir. Yeter ki Ba gününde olsun. Gökhan’ın birebirdeki yeteneği, Sosa’nın bitirici pasları, Olcay’ın pozisyon
bulmadaki dehası İngilizler’e sorun yaratabilir. Bu Liverpool kendi pool’unda boğulabilir. Haydi Kartal değiştir şu makus talihi. Finalleri hep seyretmekten daraldık. Bu sefer finali biz oynayalım. Yabancılar seyretsin..
‘’Umutlar İstanbul'a kaldı‘’
Rakibe niyetlenip Beşiktaş yedek kulübesine çift dalan Ersan’ın bu pozisyonda atılmaması büyük şans. Coutinho, beşlik atmayı değil de rakibi attırmayı istese Kartal, daha ilk yarıda eksik kalacaktı. Ancak Ersan kararlı. Bu pozisyonun hemen akabinde yine çift dalarak gördüğü kartla cezalı duruma düştü. Defansta bu kadar sakat varken yapılacak iş mi bu. Motta’ya ne demeli. Kartal, tam oyunu dengelemiş, Veli ve Demba Ba ile pozisyon yakalamış, kendi sahanda sağ bekine havadan top atıyorsun! Topun kornere gitmesine seviniyoruz. Rakibe gitse Beşiktaş savunması hazırlıksız yakalanacak. Brezilya’da istediğin kadar yapabilirsin. Ama Avrupa futbolunda bu pasların yeri yok. Yaptığın penaltı ve gördüğün kart da cabası... Cezalı olduğuna sevinelim mi üzülelim mi ? Kıta değiştirdin sen değişmiyorsun..
Ah Atiba ah...
Beşiktaş çabuk pas yaptığında rakip kaleye kolay iniyor. Bunda Sosa’nın tekniğinin ve Demba Ba’nın futbol zekasının önemi büyük. Olcay. biraz form yakalasa sayısız gol pozisyonu olacak. Gökhan’ın bireysel yeteneği ayrı bir avantaj. Atiba’nın sürpriz öne çıkışlarını özledik. Şu sözleşmeyi imzalasa da eski formuna geri dönse. Veli çok yalnız kalıyor.
Yenilmeyecek takım değil...
Liverpool, yenilemeyecek bir takım değil. Sorun defanstaki sakat ve cezalıların çokluğu olacak. Ama ben, bu Beşiktaş forvetinden ümidimi hiç yitirmedim. Yitirmeyeceğim..
‘’Yasin'in duvarı‘’
Duvar olmak ofansif katkıların önemli figürlerinden biridir. Top ayağında olan oyuncuya alternatif yaratmakla kalmayıp pas hatasından da korur. Galatasaray'da Yasin istinat duvarı gibi. Sneijder ve Burak'ın harika gollerinde büyük payı var. Asist yapmak harika bir son pas ya da mükemmel ortadan ibaret değildir. Yasin gibi duvar olarak da güzel asistler yapılabilir. Unutulmaya yüz tutmuş futbol ustalığını diğer oyuncularımızın da hatırlamasında büyük fayda var.
Hocasının ofansif kadrosunu gören Tarık'ın rakibe bir avansta ben vereyim düşüncesi üst direkte patlayınca kabus olabilecek bir maç Cim Bom'un gol-show'una dönüştü. Hamza hocanın başka bir takıma karşı böyle bir defansla çıkmayacağı gün gibi aşikar. Eksik kalan rakibe karşı bile bu kadar pozisyon vermenin bedeli ağır olabilir. Olcan bek değil. Koray'ın zamana ihtiyacı var. Tarık'ın etkili forvetlere karşı düştüğü durumlar ortada. Galatasaray'ın yediği gol sayısının tekte kalması sadece acemi şansı...
Aykut'un yaptığı ihanet. Çift dalıp gördüğü karttan sonra ikinci sarıyı aynı şekilde görmesinin açıklaması yok. Son çare olarak yapılacak bu müdahalenin orta sahadaki tekerrürü skoru belirledi. 11 kişiyle Bal-Kes yeni bir mucize gerçekleştirebilirdi...
‘’‘Egemen'lik Fenerbahçe'nin‘’
Emenike 10 Mayıs’ta doğmuş. Boğa burcu. Kırmızıyı görünce dayanamıyor, atıyor golünü. Yoksa haftalardır gol atamamasına rağmen her Gaziantepspor maçında Emenike’nin gol atmasının mantıklı bir açıklaması yok. Zaten futbolda mantık da yok. Sürprizi bol, eleştiriye açık bir oyun. Ülkemizde bu kadar sevilmesinin sebebi de bu. İyi oynanması değil. Fenerbahçe’nin bu maçtaki ofansif kadrosunun başına gelebilecek en kötü senaryo gerçekleşti. Mehmet Topal, sarı kart gördü. Hem de maçın başında. İkinci sarıyı görme korkusu, Mehmet’in bütün hamlelerini kısıtladı. Erken gelen gol ve arkasından yakalanan net pozisyon, gelecek olan farkın habercisiyken oyunun gidişatı birden tersine döndü. Fenerbahçe kalesinde kaçan inanılmaz gol pozisyonları gördük. Kurtarılan değil kaçırılan goller.
Şimdi de Diego bekleyecek
Diego, uzun zamandır bekleniyor. Önce sakatlığının geçmesini sonra da form tutmasını bekledik. Şimdi Diego bekleyecek. Bu oyunuyla ilk on bir şansı daha da zor. Fenerbahçe’de oynadığı mevkinin gereklerini fazlasıyla yerine getiren oyuncular mevcut. Kuyt ve Sow, nasıl kanat oynanacağının dersini verdiler. Ofans katkılarını golle süslerken beklerine yaptıkları yardımla da galibiyetin mimarıydılar. Fenerbahçe defansıysa hiç olmadığı kadar Egemen... Herhangi bir rakibin boyunduruğu altına girmeleri mümkün değil. Çünkü Alves’in yanında Egemen var. Kademeler de o, kaleci Mert’ten seken toplarda o, ikili mücadelelerde, hava toplarında da hep o! Yani Egemen’lik kayıtsız şartsız Fenerbahçe’nin.
‘’Liderlerin zirvesi‘’
CHP’nin hükümet kurma olasılığı, Atınç ile Ersan’ın geriden oyun kurma olasılığından daha yüksek. Peygamber sabrı lazım. Atiba, defanstaki ikilinin arasına girerek top alıp yardımcı olmaya çalıştı ama nafile. Durumun vehametini anlayınca da ön liberoyu bırakıp forvet arkasına geçti. Takıma yeni katılan Tolgay, arkadaşlarını daha tanımadığından olsa gerek defanstaki bu sıkıntıyı giderebileceğini zannetti. Ama değişen bir şey yok. Neyse ki Bilic, Necip’i stopere çekerek bu ızdıraba son verdi.
Sonradan oyuna aldığı oyuncularla skoru lehine çeviren Kartal bu sefer başaramadı. Olcay’ın formsuzluğu ve Oğuzhan’ın etkisiz oyunu bu başarısızlıktaki en büyük etken. Serdar ve Motta’nın ofansa katkısı
sıfır. Kerim’in sahada çalımlamadığı bir tek hakem kaldı. Bu çalımlar isabetli bir son pasla sonuçlansa harika olacak. O pas gelmediği için sadece tribün şov izliyoruz. Uzun lafın kısası. Sosa yoksa lezzet yok.
Fark vardı ama...
Esame listesine başka isim yazıp gizli hocayla yönetilme modasına uyan Kayserispor’un kadro zenginliği de Beşiktaş’tan az değil. Yedek kulübelerinde maç kazandırabilecek oyuncuları mevcut. Sinan, büyük golcü olacak. Biseswar, zaten takımın yedeği değil as oyuncusu. İlk onbirde göze batan oyuncular ise Anıl ve Berkay... Cüneyt hocalarıyla layık oldukları lige döneceklerinden eminim. Süper Lig ile PTT 1. Lig’in liderinin arasında bir fark vardı. Ve bu bir fark, Sarı-Kırmızılılar’ın lehineydi..
‘’Sadece Sosa...‘’
Kupa ile lig maçı üst üste gelince Kartal’ın Rize deplasmanı, Karadeniz turuna dönüşmüş. Mıhlama ile lahana sarmasının üstüne hamsikoli, yanında da turşu tavasını yemeden olmaz. Laz böreğini de tatmalı. Ayder Yaylası’nı da görmek lazım. Karşılaşmanın ilk yarısında Beşiktaş henüz lig maçı oynadığının farkında değil sanki. Orta yok, şut yok, gol nasıl olsun ki pozisyon yok!
Beşiktaş’ın orta sahasında Veli’nin yanında Oğuzhan. Bilic, Oğuzhan’ın oyun kurma becerisini, Atiba’nın basit oyununa ve hava hakimiyetine tercih etmiş. Sosa pozisyon yaratmakta sahanın en becerikli ismi. Etkin oyunuyla maçın havasını değiştiriverdi. 5 dakikada sahada 9 kişi kalıp, yaklaşık yarım saat iki kişi eksik oynayan Rizespor futbolcuları oyundan atılan arkadaşlarına ne kadar sitem etseler azdır. Kıvanç ve Koray’ın kart sayıları da kabarık. Düşme mücadelesi veren bir ekipte bu gibi sorumsuzluklar cezalandırılmalı.
Beşiktaş’ta Serdar artık sağ bekin vazgeçilmezi. Hatalarına rağmen Pedro yine ilk 11’de. Yenilen gol de stoperlerin bulunduğu yerler umarım teknik heyetin gözünden kaçmaz. Transferleri çok bekledik. Şimdi de iyileşmelerini bekleyeceğiz.
Oyuna sonradan giren Lafferty, Rizespor’u rakip kaleye götürmekte çok başarılı. Adam eksiltmedeki başarısı ve topu kolay kaybetmemesi takımı için büyük kazanç olacak. Obraniak’ın defansına yardım isteği trajik sonuçlandı. Kazanılan penaltı olmasa Rizespor tarih yazacaktı...