Arama

Popüler aramalar

‘’Sarkaç top‘’

Necip her takıma lazım. Ön liberoyu tekli, çiftli oynamasının yanı sıra ihtiyaç halinde stoper ya da sağ bekte oynayabiliyor. Mevki tanımaz bu evladımız pas atarken de mesafe tanımıyor. Geçen maçta Atiba’ya yaptığı asist henüz hafızalardan silinmemişken Olcay’ın golünde Demba Ba’ya yolladığı topla, Bilic’e ‘öp beni’ dedirtti. Yalnız bir kusuru var. Franco’yu sarkaç top olarak kullanıyor. Takım arkadaşını ne zaman havada görse en yüksekteyken çakıyor kafayı. Oyundan çıkmasına sebep olan bu gibi pozisyonlarda biraz daha dikkatli olması şart. Ciddi sakatlıklar yaşanabilir. Tolgay’ın oyun kuruluşlarında iki stoperin arasında top almasında sıkıntı yok. Ara sıra yana gelip beklerin boşalttığı alanlarda da top alması, atak gelişimlerinde çeşitlilik sağlar. Top kullanmadaki becerisinin yanında, etkin şutlarını da görebiliriz. Olcay’ın top takibi, kazandırdığı penaltıyla taçlandı. Bu konudaki ısrarı Beşiktaş’a çok katkı sağlıyor. Her pozisyonda şut düşünülmesi de ayrı bir kazanç. Defansa çarpıp gol olan iki pozisyon Beşiktaş’a maçı kazandırdı.

Şut fırsatı verirsen...

Allah her golcüye Mustafa Pektemek inadı versin. Harcadığı pozisyonlara rağmen gol aramaya devam etmesi takdir edilmeli. Golcüleri diğer forvetlerden ayıran özellik budur. Asla pes etmezler. Bu gol Mustafa’ya sakatlık günlerini unutturacak.

Erciyesspor’un yediği goller sadece şanssızlıktan değil. Rakibe bu kadar pozisyon ve şut fırsatı verirsen sonuç hüsran olur.

16 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Köpük‘’

Bizim hakemler bayıldı bu köpük işine. Köpürte köpürte frikiğin atılacağı yeri ve barajı belirliyorlar. Traş olurken bile bu kadar köpürtmüyorlardır. Fenerbahçe’nin bir frikik atması nerdeyse 3 dakika sürdü. Cüneyt Çakır yeri belirleyene kadar Emre ile Chedjou birbirine girdi. Kendi aralarında işi çözmeseler kartlar havada uçuşacak. İlk yarıda ki tempoyu düşüren tek şey, köpük. Anlaşılan o ki Galatasaray’ın sol beki artık Olcan. Zor maçlarda Telles’den destek alacak. Yan toplarda ve Olcan’ın öne çıkışlarında Telles hep kademedeydi. Oyundan çıktığında ise sıkıntılar başladı. Emenike’nin pozisyonunda Olcan’ın atılmamasının tek sebebi pozisyonun çabuk gelişmesi. Herkes defansın solunu konuşmaktan sağındaki problem gözden kaçıyor. Kuyt’ın golünde sağ bek Sabri’nin olması gereken yerden ne kadar uzakta olduğuna bir bakın. Sıkıntıyı görün.

Kuyt hiçbir yere gitmez!

Diego’nun toparlaması Fenerbahçe’ye duble katkı sağlayacak. Performansıyla Kanarya’nın ofansına çeşitlilik ve yaratıcılık gelir. Kontenjana takılmak istemeyen yabancılar arasında da rekabet artar. Kuyt için Feyenoord’dan gelmişler. Bir Türk kahvesi içer, giderler. Yabancının serbest kalacağı bir ligde Kuyt hiçbir yere gitmez.

09 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’İlk yardım‘’

Sergen hocanın Batuhan tercihi, Beşiktaş defansındaki değişkenlikten dolayıydı. Ayrıca, Aatif'ın bitiriciliği ile de sonuca gitmeyi düşünmüş. Oyunda kaldığı süre içinde Batuhan'ın güçlü fiziği ile Kartal'ın defansını zorladığını söyleyebiliriz. Oyunda kalabilseydi son dakikalar Beşiktaş için daha sancılı olurdu.

Sivasspor'un agresif futbolu ve yakın markajı Beşiktaş forvetlerini etkisiz kıldı. Üretkenlikte en kısır maçlarını oynadılar. Gökhan ve Olcay'ın pozisyonu, etkili ortası ya da şutu yok gibi. Demba Ba'ya gol pası arkadaşlarından değil, rakip kaleci Korcan'dan geldi! Golcü oyuncu bu ikramı geri çevirmese Beşiktaş kalesinde son dakikalarda yaşanan abluka olmayacaktı. Kartal'ın topu kolay kaybetmesi de maçın tek kaleye dönmesinin en büyük sebebi. Tolgay'ın pas alışverişinde daha etkili olması lazım. Atiba ve Veli'nin defansa yardım mecburiyeti var. İlk yardım kursuna da yazılsalar iyi olacak. Bu defans her an sizlere ömür olabilir. Bugün Beşiktaş'ın gol yememesinin nedeni Sivasspor forvetlerinin beceriksizliği ve şans. Yapılan savunma değil. Atiba'nın bu golü transferdeki bir kaç pürüzü giderir. Topsuz oyunu bu kadar etkili oynayıp da defansına ve forvetine böylesine katkı sağlayabilen başka bir orta saha gelmedi Beşiktaş'a. Gitmesin sakın...

08 Mart 2015, Pazar 15:45
YAZININ DEVAMI

‘’Skoru koru 4. yıldıza yürü‘’

Volkan kalesini özlemiş. Özgüveni ve tecrübe kokan kurtarışlarıyla ilk yarıda Fenerbahçe’nin en iyisi. Sağ bekte Serdar topla olmasa da topsuz çıkışlarıyla ofansa katkı sağlama çabasında. ikinci golde Sow’un hemen arkasında olması defansın ve kalecinin dikkatini dağıttı. Bunun adı gizli asist. Fark edilmeyen büyük katkı.

Kötü giden oyunda Meireles’in ısınmaya başlaması doğru hazırlık. Selçuk ve Uygar pek uyumlu değil. Orta sahaya, topun Kanarya’da kalmasını sağlayacak bir teknik lazım. O teknik de Meireles’te var ama gol vuruşu yok. İlk yarının sonunda art arda gelen goller İsmail Kartal hamlesini geciktirdi. Fenerbahçe’de gole en çok ihtiyacı olan iki oyuncudan muhteşem goller.

Kaleci sezdi ama...

Mehmet Topuz’un defans arkasına attığı topa Diego’nun ne yapacağı o kadar belli ki. Onun klasında bir oyuncu tabii ki topun dibine girecek. Kaleci başına geleni sezdi ama yapabileceği bir şey yok. Mersin İdmanyurdu Süper Lige renk katmaya devam edecek. Transfer yapamamış olsalar bile atak futboldan ödün vermiyorlar. En iyi transfer takım içinden oyuncu kazanmaktır. Rıza hocayı ve ekibini kutlamak lazım. İlk yarıda turu atlayan Fenerbahçe için ikinci yarıda yapılacak tek şey skoru korumak. Welliton’un golü nafile. İsmail hocanın kafasında derbi, hamlelerinde hafta sonunun hazırlığı var. Skoru koru, 4. yıldıza yürü...

05 Mart 2015, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çifte şampiyonluk ekmek tatlısı olur‘’

1- Beşiktaş, önce Eskişehir’e ardından Balıkesirspor’a karşı peş peş puan kayıpları yaşadı. Takım, ligde, Liverpool maçının atmosferinden çıkılmasının ardından yeniden ilk yarıdaki görüntüsüne ulaşabilir mi?

Sorun kronik. Takımlarımız, Avrupa Kupası maçları öncesi ve sonrası puan kaybı yaşıyorlar. Derbi maçlarında da aynı problem mevcut. Oyuncularımızın büyük maçlar öncesi motivasyonunda sıkıntı yok. Kendileri motive olabiliyorlar. Ancak diğer maçlarda puan kaybının en büyük sebebi motivasyon eksikliği. Kulüplerimizin çoğu psikolog ve mentörlere sahip. Ancak sorun çözülmüş değil. Bir diğer önemli konu da rakiplerin Avrupa Kupaları’nda başarı kazanmış takımlara karşı olan ekstra motivasyonu... Bu iki dezavantaj Avrupa’da mücadele eden takımlarımıza sorun olmaya devam edecek. Dolayısıyla Avrupa Ligi’nde mücadele ettikçe Beşiktaş’ın yeniden ilk yarıdaki görüntüsüne ulaşması mümkün gözükmüyor.

2- Siyah-Beyazlılar, Süper Lig’de bu hafta Sivasspor deplasmanına çıkacak ardından Club Brugge’e konuk olacak. Peş peşe iki dış saha maçında Beşiktaş çok zorlanır mı?

Beşiktaş’a her maç deplasman... Artık oyuncuların maçları içeride ya da dışarıda diye ayırdığını söyleyemeyiz. Sivasspor ve Club Brugge maçlarının diğerlerinden farkı yok. Bu maçlar Beşiktaş’ı zorlamaz.

3- Kara Kartal’da en sorunlu ve en iyi bölgeler hangileri? Ne gibi hamlelerle Beşiktaş daha tehlikeli bir takım görüntüsüne ulaşır?

Beşiktaş takımı üç boyutlu. Harika bir orta sahası ve mükemmel forveti var. Ne yazık ki zayıf defansı var. Opare’nin gelişi ve Serdar’ın formu, beklerdeki sıkıntıyı çözdü. Ancak stoperlerde çözüm yeni sezonda yapılacak transferle olur. Pedro Franco’nun hızlı forvetler karşısında çaresiz kalmaması, Ersan’ın da çift dalmaması için dua etmekten başka çare yok.

4- Süper Lig’de ve UEFA Avrupa Ligi’nde bu sezon çifte şampiyonluk gelebilir mi?

Süper Lig ya da Avrupa Ligi’nden birinde yaşanabilecek şampiyonluk büyük başarı olur. “Lig ekmeğimiz, Avrupa ise tatlımız” diyen Bilic’e, iki şampiyonluk birden ekmek tatlısı olur. Premier Lig’de iken bizi hatırlar.

03 Mart 2015, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Eski dostlar‘’

Caner değil Fenerbahçe cezalı. Yerli sol beklerinden faydalanamayan Kanarya, Kadlec’e mahkum. Sebep forvet ve arkasındaki yabancı esareti. Ofansın yedekleri bile yerli değil. Dolayısıyla Caner’in yokluğunda defanstaki bütün dengeler bozuk. Yabancı kontenjanı başa bela. Kaleci Mert eline geçen fırsatları değerlendirmemekte kararlı. İkinci boşa çıkışında gol kaçınılmaz oldu. Yeni sezonda oynayacağı bir takıma gitmeli. Bekleyerek değil oynayarak kaleci olunur.

Bitirici vuruş eksikliği

Uzun pasları sol ayağıyla kullanması Mehmet Topal’ın isabetli pas oranını düşürüyor. Son maçta aldığı darbenin etkisi geçmemiş. Emre’nin yokluğunda orta sahadaki pas alışverişi akıcı değil. Oyuna girmesiyle birlikte oyunun kontrolü Fenerbahçe’ye geçti. Ataklar daha etkin. Ama bitirici vuruş yine eksik. Egemen “Ben bu takımda santrfor oynarım” dese kim ne diyebilir...

Konya’ya galibiyet lazım


Konyaspor’un acil bir galibiyete ihtiyacı var. Özgüven eksikliği tavan yapmış durumda. Skoru koruma telaşı pas hatalarına sebep oluyor. Mehmet ve Uğur’u olan bir takımın daha iyi pas yapması lazım. Tecrübelerini ve top tekniklerini artık konuşturmaları gerek. Yoksa sıkıntı bitmez..

İki takımın da galibiyeti hak ettiğini söyleyemeyiz. Eski dostlar yenişemedi..

01 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cankurtaran‘’

Görünen o ki Türk futbolu yeni bir sol bek kazandı. Olcan Adın. Ofansta her şey güzel. Stoperler daha çok Hamit’in yardımıyla oyun kurarken Olcan ve Sabri rakip alandalar. Kanatları kullanmakta başarılılar. Galatasaray’a çok adamla hücum etme fırsatını da veriyorlar. Yalnız bir sıkıntı var. Geri dönüşler.

Kayseri Erciyesspor’un beraberlik golünde Olcan’ın nerede olduğu birçok sporseverin gözünden kaçmıştır. Sol bekin olması gerektiği yerde olsa Cim Bom bu golü yemeyecekti. Futbol böyle bir oyun. İleride çoğalırsan geride azalıyorsun.

Çok adamla savunsan ilerde azsın. Hedefin sistemini belirliyor.

Her takıma lazım

Maçı kendi sahasında oynamak istemeyen Kayseri Erciyes teknik direktörü Mehmet Özdilek, takımını öne çıkarmaya çalışmakta haklı. Galatasaray’ın önde yaptığı pres etkili. Top kaybı pahalıya patlar. Üstelik takımı oyun kurmakta pek başarılı değil. Alt sıralardan kurtulmak için maç kazanmak şart. Bir puana oynamak faydasız. Oyunu çirkinleştirmeyen ofansif kadrosuyla istediği skorları elbet alacaktır. Chedjou, Galatasaray’ın cankurtaranı. Defanstaki yerinde müdahelelerinin yanı sıra kritik golleriyle de Sarı-Kırmızılılar’a hayat veriyor. Her takıma lazım..

28 Şubat 2015, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’İşte kartal bu!‘’

Siyah-Beyazlılar, ilk devrede zorlandı, ikinci yarı bambaşkaydı. Kara Kartal, istekli ve arzulu oyunuyla Liverpool’u ceza sahasına hapsetti. Lige ‘ekmek’, Avrupa’ya ‘tatlı’ diyen Bilic’ten yola çıkarak, artık soframızdan tatlı eksik olmayacak

İlk yarıda Mario Balotelli’nin erken gördüğü sarı kartın kızarabilme ihtimali tur için en büyük umudumuz. Olcay’ın attığı şut dışında rakip kaleyi yoklayamadık. Oyuna başlangıç dengeli değil ürkek. Oyuncularımızın stresi bariz belli. Atiba’nın bile top ayağındayken tökezleyip rakibe pozisyon vermesi garip. Atak varyasyonlarında Demba Ba’ya atılan topların hepsi rakip defansın kademesinde eriyor. Gökhan’ın adam eksiltip öne katetmesini göremedik. Olcay’ın, kendine yarattığı şut pozisyonu dışında ürettiği pozisyon yok. Üstelik rakip alanda iken bu iki kanat oyuncusunun içeri girmemesi beklerin bindirme yapmasını engelliyor. Sosa’nın katkısı az. İlk yarıda Kartal’ın en iyi ismi kaleci Cenk.

Öyle bir gol attı ki

İkinci yarıda Kartal bambaşka. İstekli, arzulu oyunuyla rakibini kendi ceza sahasının önüne hapsetti. Kanat değiştiren Olcay’ın içeri girip Serdar’ın önünü açması Beşiktaş’ın çok adamla hücum etmesini ve bol şut atmasını sağladı. Şimdi sahneye çıkar derken Sosa oyundan çıkıyor. Lige ‘ekmek’, Avrupa’ya ‘tatlı’ diyen Bilic, Sosa’ya ihtiyaç görmedi. Tolgay’dan şerbet yapacak. İlk şutuyla ağzımızı tatlandıran Tolgay öyle bir gol attı ki. ‘Kaymaklı ekmek kadayıfı’. Tatlının üstüne gol yenmez tabi ki. Uzatmada da Demba Ba’nın direkten dönen topu da tam bir Türk kahvesi olacaktı. İçemedik.

Kazanım savunmada

Balotelli’nin oyundan alınmasına üzüldük. Atılma ihtimalini düşünen Brendan Rodgers’ın uzatmayı eksik oynamak istememesi doğal. Stoper Skrtel konsantresini bir an kaybetse maç uzatmaya da gitmeyecekti. Tek başına direndi. Bu maçın en büyük kazanımı defansta oldu. Serdar artık sağ bekin vazgeçilmezi. Necip’in içindeki stoperi gördük. Kötü oynasa bile takımını hiç bir zaman yalnız bırakmayacağını biliyoruz. Opare sol beklerin hepsinden iyi. Artık soframızdan tatlı eksik olmayacak.

27 Şubat 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI