Ben Ali Palabıyık olsam, maçtan sonra 90 dakikayı bir defa daha izler ve, “Hakemliği bıraktım” derdim.

MHK’nın kendisini emekliye sevk etmesini beklemeden...

VAR’daki Koray Gencerler’in de tatile çıkması şart.

Aslında dün geceki maça damga vuran isim Koray Gencerler.

Mert Hakan’ın attığı buz gibi golün iptaline yol açarak, maçın hikayesini değiştirdi.

VAR protokolü diyor ki: Kesin kanıtın yoksa, sahadaki karara uy.

Mert Hakan’ın eline çarpma net olarak gözüküyor mu? Hayır.

O zaman ortalığı neden karıştırıyorsun (!) Koray bey.

Alanyaspor-Galatasaray maçından sonra gündeme oturan, belki de şirin gözükmek isteyen Ali Palabıyık’ın bu 90 dakikada görevlendirilmesi işin en yanlışıydı.

Önemli kararlar yolda

Aslında bombayı, giderayak Sabri Çelik MHK’sı bıraktı, “Bizden sonrası tufan” diyerek.

Adana Demirspor- Fenerbahçe maçıyla hakemliğin çivisi çıktı.

Göreve gelen Lale Orta MHK’sı çiviyi yerine oturtur mu? Hiç sanmıyorum.

Çünkü ellerinde Halil Umut Meler’den daha iyi, daha kaliteli başka bir hakem yok.

Maçtan sonra Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’la konuştum.

Basın toplantısı yapmayacağını ama daha önemli kararların arifesinde olduklarını söyledi.

Onun için şimdi gözler haftasonu yapılacak Yüksek Divan Kurulu toplantısına çevrildi.

Fenerbahçeliler maçın başında Zajc ve Arda’yı kulübede, Mert Hakan ve Rossi’yi sahada görünce biraz şaşırdılar. Adana Demirspor rakibini gözüne kestirmiş ki maça önde başladı. Fenerbahçe’de aynı düşüncede olunca çok ilginç bir maç izledik. Orta sahaların olmadığı, topu alanın rahatlıkla rakip kaleye gittiği, bol şutun atıldığı, sıkça gollük pozisyon yaşandığı maçın ilk devresinin 0-0 bitmesi sürpriz oldu. Bu yarıda önce Mert Hakan’ın golü güme gitti (VAR ne buldu?), sonra Batshuayi ve Rossi’nin son vuruş beceriksizliklerini izledik.

Ferdi ayakta tuttu

Ardında ev sahibinin kazandığı penaltıda Belhanda, günün başarılısı Altay’ı geçemeyince gol göremedik. Fenebahçe’de Ferdi, ilk yarıda mükemmel oynayarak takımını ayakta tuttu. İkinci bölümde Fenerbahçe’nin baskılı oyunu sürdü ama kale önü cömertliği bitmedi. Jesus’un (Geciken) hamleleri son 30 dakikada geldi. Fenerbahçe’den gol beklenirken, ev sahibi bir penaltı daha kazandı ve Cherif Ndiaye atışı gole çevirince, maç kızıştı. Son bölümde sahneye çıkan Valencia yine becerisini gösterip, golünü attı ve mağlubiyeti engelledi. Aslında Fenerbahçe çok pozisyona girdiği bu maçı Jesus’un yanlış tercihleri ile kazanamadı. Sahaya yanlış 11’ler çıkartıyor, hamleleri geç yapıyor. Sormak lazım: 'Geçen haftanın en başarılı iki ismi Zajc ve Arda Güler neden maça ilk 11 başlamadılar?

Taraftar baskısı mı, korkusu mu, yoksa rakibi gözüne kestirdiğinden mi bilinmez, Jesus nihayet maça Arda Güler ile başlamıştı.Crespo’nun yerine de formayı Zajc’e(her zaman ilk 11 oynar) vermişti. Favori Fenerbahçe maça hızlı başladı. Ancak her zaman söylediğimiz gibi takım savunmasını beceremeyen SarıLacivertliler, Kasımpaşa’nın kalesine geldiği ilk ciddi atakta golü yediler.Hem de taç atışından başlayan pozisyonla. Fall gol vuruşunu yaparken, gözler Szalai ve Samet’i arıyordu. Tribünler tedirginlik yaşarken, Hayradinoviç’in ikram pasıyla, Valencia önce penaltı kazandı, attı. Sonra Ferdi’nin yaptığı mükemmel asisti yine şık bir vuruşa gole çevirip bir yerde maçı kopardı.Çünkü rakibin Fenerbahçe’yi zorlayacak ne kapasitesi, ne de beceri dolu ayakları vardı.

Zirve iddiası getirdi

Kasımpaşa bu görüntüsüyle Süper Lig’de zor tutunur. Öne geçen Fenerbahçe, son dakikaya kadar üstünlüğünü sürdürdü, tribünleri keyiflendiren golleri attı. 4 gole imza atan Valencia gecenin yıldızı olurken, asistleri yapan, sahada hünerlerini gösteren Ferdi ve Arda Güler, Sarı-Lacivertli taraftarları “mest” ettiler. Düşünün farklı skora rağmen Batshuayi, İrfanCan ile sonradan oyuna girenler (Crespo,Rossi,Emre Mor) Valencia-Ferdi-Arda Güler A.Ş’ye ayak uydursalar, Kadıköy’de tarihi bir skoru kaleme alırdık. Bu farklı galibiyet Fenerbahçe’ye huzur, umut ve zirve iddiasını yeniden getirdi.Unutmadan, hafta içi AdanaDemirspor deplasmanı var. Jesus bu maçta Arda Güler’i ilk 11 başlatır mı? Ne dersiniz?

Fenerbahçe, Kadıköy’de yine kapalı gişe bir oyuna çıkıyor. Rakip Kasımpaşa, ligde kalma hesapları yapıyor. Kağıt üzerinde maçın tartışmasız favorisi Fenerbahçe. Sahada neler görebileceğimizi şimdiden tahmin edebiliriz. Kendi alanında bekleyen, kapanan, ani ataklarla golü düşünecek Kasımpaşa ve ilk dakikadan itibaren baskı kurup, bir an önce sonuca gitmek isteyecek Fenerbahçe. Jesus’un kapanacak rakibi karşısında sahaya kaç tane, “Çilingir” ile çıkacağı yine merak konusu. Mesela, Sarı-Lacivertli taraftarların sahada mutlaka görmek istediği Arda Güler, ilk 11’de kendine yer bulabilecek mi? Maça Zajc ve Emre Mor’la başlayacak mı? Valencia, Batshuayi ve King 3’lüsü yan yana oynayacak mı? Formsuz Crespo’yu kulübede bırakacak mı?

4 bankosu sahada olur

Jesus, kendi aldırdığı Luiz Gustavo ve Peres’e görev verecek mi? İrfan Can, Rossi, Lincoln ve Osayi’den ilk 11 için şans bulan olacak mı? Gördüğünüz gibi Jesus’un 11’ini tahmin etmek zor ama, oyun planını tahmin etmek kolay. Bu maçta da Jesus’un 4 bankosu sahada olacak. Kimler mi? Altay, Ferdi, Szalai ve Samet. Zirvedeki iddiasını sürdürmek isteyen Fenerbahçe’nin bu maçta sürpriz yaşayacağını sanmıyorum. Çünkü bu maçın mazereti yok. Fenerbahçe, “ Ya kazanacak ya da kazanacak.” Aksi sonuçlar, hem Başkan Ali Koç’un hem de Jesus’un başını fena halde ağrıtır.

Önce ilk yarıdaki Ümraniyespor’u özetleyelim. Maç başladı, topu rakibine verdi, kendi alanına kapandı. İki pas yapamadı, ikili mücadele kazanamadı, defans yapmayı beceremedi. Hücumu hiç düşünmedi. Kalecisi Orkun ile maçı tutmaya çalıştı. Böyle bir rakip karşısında Fenerbahçe’nin ilk yarıda gol bulamamasının tek sebebi beceriksizlik idi. Valencia, Rossi, İrfan Can akıl almaz fırsatları kaçırdı. Takımın hücum gücünün azalmasının sebepleri vardı. Crespo inanılmaz formsuz, Lincoln, Rossi ve İrfan Can’ın kanat bindirmeleri yetersiz ,Valencia kale önü cömertiydi. Düşünün takımın en iyisi ve sahadakileri ateşleyen isim yine Ferdi oluyordu. Sahadaki etkisizleri görünce de gözler yine Emre Mor, Zajc ve Arda Güler’i aradı. Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Jesus, ikinci yarıya mecbur kalıp Emre Mor’u sahaya sürdü. İkinci bölümde de Fenerbahçe oyunu rakip alana yığdı.

Bunalımdan kurtardı

Jesus son 25 dakikaya girerken yine geciken hamleleri yaptı. İrfan Can ve Lincoln’u dışarı alıp Zajc ve Alioski’yi oyuna aldı. Neden Arda Güler’i almaz? Ardından bir uzun topla rakip defansın arkasına sarkan Batshuayi’nin şık golü geldi. Sonra rakip 2 atak yaptı, bir top direkten döndü, diğeri gol oldu. Maç gidiyor derken sahneye çıkan Valencia atmasa bile rakibine golü attırıp Fenerbahçe’yi bunalımdan kurtardı. Bu maçtan sonra Jesus şapkayı önüne koyup düşünsün, VAR’a dua etsin. Çünkü artık ne oynattığı oyun ne de sahaya çıkardığı 11’ler beğeniliyor. Kısacası takımı kadar, kendi de formsuz..

Gaziantep maçında oynayan takımdan sahada 3 kişi (Szalai, Samet ve Valencia) var. Arao-Crespo ikilisinin yerini İsmail ve Zajc almış. Tribünlerin dolma sebebi Arda Güler nihayet ilk 11’de. Maçın tartışmasız favorisi Fenerbahçe ilk 15 dakikada önde baskıyla rakibine nefes aldırmıyor. Bu bölümde Arda’nın nefis asistinde Zajc şık bir vuruşla topu ağlara yollayınca, "Bu maç çabuk biter" diyoruz. Çünkü rakibinin karşı kaleye gidecek hamlesi bile yok. Fenerbahçe işi makaraya vurunca, Rizespor ilk atağında kazandığı serbest vuruş sonrasında Sinan Osmanoğlu’nun kafa golüyle eşitliği sağlıyor. Szalai eski formundan uzak. Rakip stoper yanından yükselip kafayı vuruyor, o seyrediyor. Zajc orta alanda tek başına. Rossi ve King etkisiz, Valencia yalnız kalınca tüm gözler yine Arda Güler’e takılıyor.

Futbol memnun etmedi

Takımın kornerler dahil, bütün duran toplarını kullanan Arda Güler’i bundan sonra kulübeye mahkum etmek işin en yanlışı olur. Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Jesus, kapanan rakibini aşamayınca son 25 dakika değişikliklere gitti. İlk bölümde çok aranan Ferdi’yi ve Emre Mor’u (ikinci golün asistini yaptı) sahaya sürüp, Lincoln ve Arda Güler’i (alkışlarla) dışarı aldı. Kapanmaktan hücumu düşünmeyen Rizespor teslim bayrağını son dakikalara girerken Valencia’nın golüyle çekti. Tur geldi ama oynanan futbol tribünleri memnun etmedi. Maçı seyredenler eminim ki 90 dakika sonunda yine de 'Turu bırak, Arda Güler’e bak' diyorlardır.

Geldiği günden beri Jesus ile ilgili net ve kesin yorumlar yapmamaya dikkat ettim. Sebebi, hoca hakkında kafamdaki soru işaretleri. Fenerbahçe hem lige fırtına gibi girdi hem de Avrupa arenasında başarılı oldu. Ancak unutmamak lazım ki Fenerbahçe’yi kurtaran hep son dakikalara sıkışan goller oldu. Ümraniye, Başakşehir, Karagümrük ve Rennes maçları örneklerden bazıları. Geçtiğimiz dönemde Jesus alkışlanıyor, rotasyonu başarılı bulunuyordu. Ben ise her şeye rağmen Portekizli hocanın adaletli davranmadığını düşünüyordum. Jesus bugüne kadar geçen yılın en başarılı ikilisi Crespo ve Zajc’ı hiçbir maçta yan yana oynatmadı. Rennes maçında attığı frikik ile Fenerbahçe’yi ipten alan Zajc’ı ertesi hafta oynatmadı.

Örnekler çok ama biz gelelim Arda Güler’e... Türk futbolu son yıllarda özlediği bir yıldızına kavuşmuş, Avrupa’nın büyük kulüpleri Arda’yı yakın takibe almış ama Jesus’un gözüne girememiş. Bugün Fenerbahçe’nin başkanı Ali Şen veya Aziz Yıldırım olsaydı, yanmıştı Jesus. Hem fırçayı yer hem de Arda Güler’i banko oynatırdı. Ben Arda Güler’in banko oynaması gerektiğini düşünüyorum. Oynarsa, Arda değil, Fenerbahçe güler.

Sahada yine Jesus’un herkesi şaşırtan 11’i var. Kadroya baktığımızda maç Fenerbahçe adına sıkıntılı geçer diye düşündük. Biz böyle düşünürken Gaziantep, misafirperverliğini (!) hemen gösterdi. İlk 10 dakika dolmadan Ertuğrul ve kaleci Günay’ın ikramı ile Valencia golü atınca, ev sahibinin oyun planları taca çıktı. Düşünün, erken golü bulan Fenerbahçe’nin ilk 45 dakika etkili pozisyonu yokken, çok eleştirilen Altay bu yarının en başarılı ismi oluyordu. Bir teknik adam sahada işler iyi gitmeyince devre arası hamle yapar, değil mi? Jesus, takımı galipse, hamle yapmıyor. Oyunun ikinci bölümünde ev sahibi yüklenmeye başladı. Fenerbahçe ve Jesus da seyretmeye. Sonra, “Geliyorum” diyen Gaziantep golü Kitsiou ile gelince Jesus uyandı. Devre arası yapması gereken hamleleri son 25 dakikada yapmaya başladı. Emre Mor, Batshuayi, Mert Hakan’ı dışarı alıp, Rossi, King ve Lincoln’ü sahaya sürdü.

Jesus şunu bilmeli...

Hamleler sonrasında Fenerbahçe rakip kale önünde gözükmeye başladı. Son 20 dakikaya girerken ev sahibinin hücumdaki en etkili silahı Sagal’da bir misafirperverlik (!) gösteriverdi, takımını gereksiz yere 10 kişi bıraktı. Son bölümde ipler artık Fenerbahçe’nin eline geçti. Son 10 dakika oyuna giren Arda Güler ise “Ben bu takımda banko oynarım” diyordu. Eksik Gaziantep rakibine direnmeyi beceremedi ve fırsatçı Valencia’nın golü Fenerbahçe’ye nefes aldırdı. Deplasman galibiyeti küçümsenemez. Ama Jesus şunu bilsin ki, Gaziantep misafirperverlik yapmasa, dün kendisi ve takımı için neler yazılırdı neler...