Arama

Popüler aramalar

‘’'Manchester City ve Partizan ile görüşüyoruz'‘’

Damat, Tween ve D’S markalarını bünyesinde bulunduran Orka Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “Büyük kitleleri harekete geçiren ve ilgisini çeken spor branşları oldukları için ağırlıklı olarak futbol ve basketbola destek vermeyi tercih ediyoruz” dedi. Mağaza açtıkları ülkelerde müşterileriyle aralarındaki duygusal bağı güçlendirebilmek adına o ülkedeki spor gibi bazı değerlere katkı sağlamaya özen gösterdiklerini belirten Orakçıoğlu, “Bu tarz desteklerin ve sponsorlukların müşterilerimiz ile iletişime geçmek açısından bize katkısı olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda sporu ve sporcuyu her zaman destekleyen bir markayız” diye konuştu.



Buz hokeyine destek

Geçmişte Hertha Berlin Futbol Kulübü, Dinamo Bükreş Futbol Kulübü ve Güney Afrika’nın en iyi takımlarından biri olan Kaizer Chiefs’e sponsorluk desteği verdiklerini hatırlatan Orakçıoğlu, “Şu anda sponsorluklarımız yurtdışında Spartak Moskova Futbol Takımı, Spartak Moskova Buz Hokeyi takımı ve yurtiçinde Trabzonspor ve Göztepe ile devam ediyor. Bunlarla birlikte Fenerbahçe Basketbol Takımı, Beşiktaş Futbol Takımı, Olimpiyat Milli Takımı sporcularımızla da sponsorluklarımız olmuştu” dedi.

Makedonya ile sözleşme

Orakçıoğlu, yeni hedefleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bu konuda yapmış olduğumuz yeni görüşmeler var. Örneğin Makedonya Milli Takımı ile sözleşme aşamasındayız. Aynı zamanda İngiltere’nin en iyi takımlarından biri olan Manchester City ve Sırbistan Ligi liderlerinden FK Partizan ile görüşüyoruz. Yurtdışında farklı pazarlarda yeni açtığımız mağazaların iletişim stratejisine katkıda bulunacak takımlarla özellikle ilgileniyoruz.”

Sydney, Beyrut ve Kahire’de mağaza açacak

Orakçıoğlu, perakende alanındaki yeni yatırım hedeflerini ise şöyle anlattı: “Yurtiçinde çok önemli lokasyonlarda sürprizlerimiz var. Nişantaşı Abdi İpekçi’deki mağazamızı bu ay açıyoruz. Bununla birlikte yakın zamanda Bağdat Caddesi’nde de büyük bir metrekare ile tüm koleksiyonumuzu yansıtacak yeni bir mağazamız olacak. Yurtdışında ise bu yılın başından itibaren yaklaşık 10 mağaza açtık ve 30’un üzerinde yeni mağaza açılışı da hâlihazırda programlanmış durumda. Aralarında İtalya, Sydney, Beyrut ve Kahire gibi lokasyonların da bulunduğu dünyanın bir çok ülkesinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”

‘Bu yıl yüzde 30 büyümeyi planlıyoruz’

Şu anda yurtiçi ve yurtdışında toplam 270 mağazaları bulunduğunu söyleyen Süleyman Orakçıoğlu, “Bunlardan 70’i yurtdışında, 200’ü ise yurtiçinde bulunuyor. Bunlarla birlikte toplamda 600’ün üzerinde noktada ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz” dedi. Orka Holding olarak 2015 yılını yüzde 34 büyüme ile kapattıklarını kaydeden Orakçıoğlu, “2016 yılındaki ihracat hedefimiz performansımızı iki kat artırmak. Yıl sonunda da yüzde 30 büyümeyi planlıyoruz” diye konuştu.

‘Basketbolculara ve güreşçilere koleksiyon hazırlamak emek istiyor’

Süleyman Orakçıoğlu, takımlara ve sporculara yönelik özel koleksiyonlar hazırladıklarını söyleyerek, hazırlık sürecinde neler yaşandığını şöyle anlattı: “Özellikle futbol takımlarına koleksiyon hazırlamak zor değil. Fakat basketbol, güreş, halter gibi vücut yapıları, yaptıkları spordan dolayı farklı olan sporculara özel üretim yapmak gerekiyor. 2 metreden uzun bir basketbolcu veya 48 kiloda yarışan bir haltercinin vücut yapısında inanılmaz farklılıklar oluyor. Dolayısıyla bunlar çok daha emek ve vakit istiyor.”



Riva’da TFF değil, CarrefourSA yöneticileri buluştu

CarrefourSA, yönetici ve temsilcilerinin bir araya geldiği geleneksel paylaşım toplantısını bu yıl Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Riva’daki tesislerinde yaptı. Toplantıda Türkiye’nin dört bir yanından 180 yönetici bir araya geldi. CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin sunumunda, CarrefourSA’nın 2016 yılı ve gelecek yıllarda sektörün gelişimini ve değişimini sağlayan önder bir firma olma planlarını aktardı.

‘Tesadüf değil’

Konuşmasında bu toplantıların sık sık tekrarlanacağını vurgulayan Ergin, şöyle devam etti: “Türkiye Futbol Federasyonu tesislerini seçmemiz tesadüf değil. Milli Takımlar Perakende Tedarikçisi olarak TFF ile olan işbirliğimizden çok memnunuz. CarrefourSA olarak bu ortamda bulunmak, milli oyuncularımızın antrenman tesislerinde toplantı yapmak bizi çok etkiledi. Bu seviyedeki bir tesisi hayata geçirmek başlı başına bir başarıdır. Ancak, bu tür bir tesisi hep bu seviyede tutmak ve futbol dünyasına katkı verecek şekilde tüm ilgilileri etrafında toplamak ayrı bir başarıdır.”

İmzalı forma hediyesi

İletişimi güçlendirmek ve karşılıklı bilgi paylaşımını artırmak üzere bir araya gelen 180 kişilik grup, CarrefourSA’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen bölge yöneticileri, mağaza ve merkez çalışanlarından oluştu. Tüm gün süren toplantıda üç yöneticiye çekilişle Euro2016 dönemi Fransa seyahati, imzalı A Milli Takım forması ve özel tasarım saati hediye edildi.



New Balance’tan anne-çocuk takımı

New Balance, 2016 İlkbahar/Yaz sezonu için hazırladığı yeni koleksiyonunda annelere ve çocuklara da yer vermiş. New Balance’ın her sezon kendisini yenileyen ikonik modeli 574, canlı renkleri ve performans merkezli malzemeleriyle, annelere özel olarak hazırlanmış. Anneler Günü’ne özel olarak, 574 Expedition modeli minik ayaklar için de uyarlanmış. Böylece minikler, anneleri ile bir takım oluşturabilecek.

Bisiklet satışları yüzde 182 arttı

Yazın gelmesiyle birlikte her yaştan insanın en sevdiği eğlence ve spor araçlarından biri olan bisikletlere de ilgi arttı. GittiGidiyor’un verilerine göre geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında bu yılın nisan ayında bisiklet satışları yüzde 182 oranında bir büyüme kaydetti. Nisan ayı elde edilen verilere göre şehir bazında en fazla bisikletin satın alındığı ilk beş il sırası ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli oldu. Kadın erkek oranına bakıldığında ise erkeklerin kadınlara kıyasla daha fazla bisiklet aldığı görülüyor. GittiGidiyor üzerinden bisiklet satın alanların yüzde 80’i erkek, yüzde 20’si kadınlardan oluşurken, ağırlıklı yaş gurubunun ise 31-35 aralığında olduğu gözlemleniyor.

İlk sırada Salcano var

GittiGidiyor üzerinden en çok satılan üç marka sırası ile Salcano, Ümit ve Bianchi olurken tüketicilerin bir bisiklet için harcadıkları ortalama ücret ise 245 TL oldu. GittiGidiyor’daki bisiklet satışları ile ilgili değerlendirmede bulunan GittiGidiyor Satış Direktörü Bülent Elçin, “Çevreye dost, hiçbir duman veya ses oluşturmayan bir ulaşım aracı olarak ilgi gören bisikletler, şehirlerimizde sadece trafik sorununun önüne geçebilecek araçlar olarak değil çevre kirliliğini de azaltacak araçlar. Bu faydalar, çoğu insanın ekonomik yararına da olacak” dedi. Elçin şöyle devam etti: “Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde trafikten bunalan insanlar çok daha ekonomik ve çok daha sağlıklı olduğu için bisiklet kullanmaya başladı. Bisiklet kullanımının son yıllarda artarak devam ettiğini görüyoruz. Ayrıca şehir hayatına çok uygun olan katlanır bisikletler de son dönemlerin en önemli trendlerinden biri haline gelmiş durumda. Bu tarz bisikletlerin kullanımının da ilerleyen dönemlerde artacağını düşünüyoruz.”



‘Sporun en büyük destekçilerinden biriyiz’

FIFA ile Dünya Kupası, UEFA ile Avrupa Futbol Şampiyonası’nın destekçisi olan McDonald’s’ın Türkiye yeni Genel Müdürü Oğuz Uçanlar, sporun en büyük destekçilerinden olduklarını söyleyerek, “2015 yılını yüzde 10’luk büyüme ile kapattık. Toplam satışlarımızda da bir önceki seneye göre yüzde 10’luk artış gerçekleşti. 2015 yılı satışlarımızın toplamı ise 700 milyon TL civarında oldu” dedi. Uçanlar, “Biz bu sektörde oyuncu değil, oyun kurucuyuz. İlklerin öncüsü olarak 30 yıldır olduğu gibi önümüzdeki uzun dönemde de bu tecrübemizden aldığımız güçle markamızı büyütmeye ve sektörümüzü geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Günde 300 bin kişiye hizmet

Sektörle ilgili değerlendirmelerde bulunan Oğuz Uçanlar şunları söyledi: “Perakende sektörü son birkaç yılda yaşananlardan ister istemez etkilendi. Ancak ben olumlu düşünüyorum. Önümüzde birçok fırsat var. Sektörümüzü yeniden yapılandırmamız lazım. Bu gerçeği görüp süreci en verimli şekilde değerlendirenler kazanacaktır. Biz de McDonald’s olarak tüm büyüme hedeflerimizi verimliliğe odaklanarak yapıyoruz.” McDonald’s’ın dünyada her gün 69 milyon kişiye hizmet verdiğini, vurgulayan Uçanlar, McDonald’s Türkiye’nin ise, 2016 başı itibariyle, Türkiye’de 40’tan fazla ilde 262 restoranıyla her gün 300 bin kişiye hizmet verdiğini kaydetti.

05 Mayıs 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’‘Türkiye genelinde 315 spor kulübüyle çalışıyoruz'‘’

Türkiye’de özellikle daha çok kişininilgilendiği basketbol, futbol gibi spor dallarının yanı sıra tenis, kayak ve yüzmeyi de desteklediklerini belirten Selgur, “Ülkemizde tüm spor dallarının daha ileri seviyelere ulaşmasını ve yeni nesilde birçok başarılı sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

11 milyon müşteri

Sportivein yılda 11 milyon müşteriye ulaştığını kaydeden Selgur, “Türkiye’nin en yaygın çok markalı spor perakendecilerinden biriyiz.
Her biri alanında dünya markası olan farklı spor branşlarındaki 105 markaya ait geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyoruz” dedi. Arena, Head, Umbro, EniJr, Oneill, Mammut gibi aktif spor markalarının Türkiye distribütörüolduklarını ifade eden Selgur, “Sportive’in en önemli misyonlarından biri sporu ve sporcuyu desteklemesi. Bu anlamda da birçok farklı projede sporu desteklemeye çok gönüllü bir markayız” diye konuştu.

Desteklenen projeler

Selgur, destek verdikleri projeleri ise şöyle anlattı: “Özellikle Basketbol 1. Liginde, Basketbol 1. Ligi Şampiyonu Pınar Karşıyaka dahil 5 takım Sportive formasıyla sahaya çıkıyor. Türkiye’de sporun gelişmesine yönelik yaptıkları faaliyetlerle hepimizi gururlandıran Türkiye Kayak Federasyonu ve Türkiye Yüzme Federasyonun yanı sıra çocuklara basketbolu sevdirmeyi amaçlayan Hido Club’ı da desteklemekten gurur duyuyoruz. Ayrıca Head markamızla Koza WOS tesislerinin ana sponsorluğunun yanı sıra Sportive olarak da ATP ve WTA’nın tedarik sponsoruyuz. Arena markamızla ise ENKA Yüzme Kulübü’nün destekçisiyiz. Milli yüzücümüz ViktoriaZeynep Güneş de sponsoru olduğumuz genç sporculardan biri.”

İki farklı etkinlik düzenleyecek

Türkiye distribütörü oldukları markaların iletişim çalışmaları kapsamında birçok farklı etkinliğe imza attıklarını söyleyen Zeynep Selgur, şu bilgileri verdi: “Şubat ayında kayak markası Head’in Türkiye distribütörü olarak Türkiye Kayak Federasyonu ile Erzurum’da gerçekleştirdiğimiz Alp Disiplini yarışlarında ünlü kayakçı Marco Buechel’i ağırladık. Önümüzde yer alan takvimde ise; yine distribütörü olduğumuz iki ayrı markanın etkinliğini gerçekleştireceğiz. Bunlardan birisi Türkiye Yüzme Federasyonu işbirliğiyle markalarımız arasında bulunan Arena’nın bu yıldan itibaren şampiyonaya ismini de veren “Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası”. Bu etkinlik her yıl çok sayıda profesyonel yüzücü ve dünyanın dört bir yanından gelen sporseverlerin katılımıyla gerçekleşiyor. Bu yıl şampiyonanın çok özel bir konuğu var: Dünyanın en zorlu yedi okyanusunu geçmeyi başaran İngiliz açık deniz yüzücüsü Adam Walker, Arena’nın marka elçisi olarak Türkiye’ye geliyor. İkinci etkinliğimiz ise; bizim distribütörlüğünü yaptığımız aynı zamanda yarışın isim sponsorluğunu üstlenen İsviçreli Mammut’un katkılarıyla düzenlenen Türkiye’nin ilk skyrunning yarışlarından MammutRun to Sky...”

Eğlence ve deneyim

Sportive’in, birçok farklı spor mağazasına göre sporla ilgili A’dan Z’ye tüm ihtiyaçların bulunabileceği marka ve ürün gamı sunduğunu anlatan Zeynep Selgur, şöyle devam etti: “Bu anlamda tüm bu kategoriyi oluştururken hedefimiz; kendimizi zamanın da ilerisine taşımak ve bu sayede güçlü, genç ve dinamik kalabilmek. Büyük metrekareli ve çok markalı mağazacılık yapan bir marka olarak eğlence ve deneyimi bir arada sunarak sporseverleri dünyaca ünlü markalarla buluşturuyoruz.” Selgur, gelecek hedefleriyle ilgili olarak ise, “Öncelikli hedefimiz gelişmekte olan spor sektöründe çok markalı perakende liderliğimizi sürdürmek. Ayrıca gelecek dönemde farklı lokasyonlarda hizmete girecek yeni mağazalarımızın da heyecanını yaşıyoruz” dedi.

Plastik torbanın sonu

adidas Group, daha sürdürülebilir bir şirket haline gelme yolunda çıktığı yolculukta önemli bir uygulamaya daha imza attı. Group, Dünya Günü’nü kutlamak ve sürdürülebilirlik taahhüdünü vurgulamak amacıyla, dünya genelindeki tüm adidas perakende mağazalarında plastik alışveriş torbalarının kullanımına son vererek kâğıt torbalara geçiş yapılacağını duyurdu. Bu uygulamaya Haziran 2016’dan itibaren Rusya ve Kazakistan’ın da buna dahil edilecek. Bunun yanı sıra, geçen yıl adidas Group ortakları ile birlikte çalışarak franchiseverdiği mağazaların çoğunun da Haziran 2016’dan sonra kağıttorbalara geçiş yapacaklarının taahhüdünü aldı.

Spora yer açın

Bu gelişme, adidas Group’un dünya genelinde 14 binden fazla perakende mağazasında her yıl yaklaşık 70 milyon plastik alışveriş torbasının kullanımına son vermesi anlamına geliyor. Plastik alışveriş torbalarının aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması, yeni başlatılan 2020 Sürdürülebilirlik Stratejisi olan ‘Spora yer açın’ doğrultusunda, verilen çabaların bir parçası olarak gösteriliyor.

İhtiyaç sorusu

Küresel Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi RolandAuschel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bundan daha fazlası da var. Mağaza personelimiz de tüketicileri bizimle beraber bu yolculuğa çıkarma konusunda eğitildi. Bu nedenle tüketicilere kâğıt torbayı vermeden önce, bu torbaya gerçekten ihtiyaçları olup olmadığını soracağız. Ürettiğimiz torbaların sayısını azaltmak aynı zamanda çevresel ayak izimizi de azaltmak anlamına geliyor ve daha sürdürülebilir bir şirket haline gelmemize yardımcı oluyor.”

Euro 2016, seyahat planlarına girdi

Futbol dünyasının en önemli etkinliklerinden 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için geri sayım başladı. Yaklaşık 50 gün sonra başlangıç vuruşu yapılacak olan turnuvada, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 24 ülkenin milli takımları zirve mücadelesi verecek. UEFA tarafından bu yıl 15’inci kez düzenlenecek olan turnuvanın ev sahibiyse, 10 farklı şehrinde taraftarları ağırlayacak olan Fransa. Peki, heyecan verici maçları izlemek için en çok hangi ülkenin vatandaşları Fransa’ya seyahat edecek? Türk taraftarların turnuvaya ilgisi nasıl? Türkler en çok hangi şehirlerdeki maçları izleyecek? Hangi şehirlerde oynanacak maçlar, uluslararası çapta en çok taraftarı toplayacak? Hotels.com’un turnuvaya günler kala yayınladığı ilk veriler, cevapsız soru bırakmıyor.

Paris ve Nice önde...

Hotels.com üzerinden maçların oynanacağı 10 Fransız şehrine yapılan aramalar incelendiğinde ortaya çıkan sonuçlar şöyle: Turnuvanın oynanacağı 9 Haziran 10 Temmuz tarih aralığı için yapılan aramalar, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında, en çok artışın yüzde 90’la Nice ve yüzde 45’le Paris şehirlerine yönelik olduğu görülüyor. Paris, futbol severler için en popüler şehir olma özelliğini korurken; taraftarlar Paris’i, hem güney batıdaki Parc de Princes hem 10 Temmuz’daki finale ev sahipliği yapacak, kuzeyde bulunan St. Denis’teki Stade de France statlarındaki maçları izlemek için üs olarak kullanıyorlar. Türk taraftarların turnuva dönemi için yaptığı aramaların tamamı incelendiğindeyse, Fransa geneline yönelik yapılan aramaların yüzde 54 oranında arttığı gözleniyor.

Öne çıkan tarihler

Veriler, Türk taraftarların turnuva sırasında Fransa’ya en çok seyahat edecekleri tarihleri de ortaya koyuyor. Bu tarihlerden ilki, Türkiye İspanya maçının bir gün öncesine denk gelen 16 Haziran günü. Yine Türkiye Hırvatistan maçının bir gün öncesine denk gelen 11 Haziran tarihi ile çeyrek finali izlemek isteyenlerin tercih ettiği 1 Temmuz tarihi popüler tarihler arasında.

P&G ve Migros’tan ‘Minik Sporcular’ projesi

2007 yılından bu yana dünyanın farklı ülkelerinde düzenlenen ‘Minik Sporcular’ projesi, Türkiye’de ilk kez Migros, P&G Türkiye ve Özel Olimpiyatlar Türkiye işbirliği ile hayata geçiyor. Minik Sporcular, özel eğitime ihtiyaç duyan erken çocukluk dönemindeki bireyleri sosyal, fiziksel ve bilişsel becerilerle desteklemenin yanında, ailelerin de erken yaşlarda Özel Olimpiyatlar ailesine dâhil olabilmesine yardımcı oluyor. Minik Sporcular projesi ayrıca, özel eğitim gereksinimi olan bireyler konusunda da toplumda farkındalık yaratılmasına destek oluyor.

Özel aktiviteler

Proje kapsamında ilk eğitimler mart ayında başladı. Proje için özel hazırlanan bir alanda düzenlenen eğitimlerden ilkine, proje uzmanı olarak Özel Olimpiyatlar Avrupa Avrasya Bölgesi Proje Sorumlusu Maureen Clarke liderlik etti. 2-7 yaş arası 15 özel ve 22 partner sporcunun katıldığı eğitimlerde; ısınma, denge kurma, yürüme, zıplama, tırmanma gibi beceriler eğlenceli aktivitelerle öğretiliyor. Eğitimlerin mayıs ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.

Süper Lig’in yeni takımını Koca Yusuf taşıyor

PTT 1. Lig’de Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’u 3-2 yenerek Spor Toto Süper Lig’e yükselmeyi garantileyen Adanaspor’un en büyük destekçileri arasında, adını serbest güreşin efsanevi ismi Koca Yusuf’tan alan, 1972 yılında kurulan Koca Yusuf Nakliyat var. Görünen o ki şirket, sadece yük değil, verdiği destekle sponsoru olduğu Adanaspor’u Spor Toto Süper Lig’e taşımayı da başarmış

28 Nisan 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’‘Tercihimizi futboldan yana kullandık'‘’

Lukoil’in Pazarlama Müdürü Ulaş Koç, tüm dünyada spor etkinliklerini destekleyen bir şirket olduklarını söyleyerek, “Türkiye’de ise bu tercihimizi futboldan yana kullandık” dedi. Tüketicilerinin büyük çoğunluğunun erkek olduğunu belirten Koç, “Özellikle de Türk erkeklerinin futbola ilgisi malum. Kulüplerle de gönül bağları var. Gönül verdikleri takımla bir markayı yan yana görünce, o markayı algılama şekilleri farklı oluyor. O yüzden futbolla ilerledik” diye konuştu. Ulusal iletişime 2014 yılında başladıklarını anlatan Koç, şöyle devam etti: “Temelde motivasyonumuz Türk sporunu desteklemek. Türkiye’de de dört büyükler ve Göztepe ile anlaşma yaptık. Bu kulüplerle 5 yıllık anlaşmamız var. Sponsorluğumuz gelir paylaşım modeline dayalı. Kulüp kartlarımız var. Bu kartlarla alışveriş yapan müiterilerimiz yüzde 2 indirim alıyor, aynı alışverişten kulübe de yüzde 2 ödüyoruz. Şu anda 400 aktif taraftar kart kullanıcımız var.”

Top sende yarışması...

Yaptıkları sponsorlukların çok ciddi ses getirdiğini ifade eden Koç, “Pazar araştırmalarına göre marka bilinirliliğimizi yüzde 60’lardan yüzde 90’lara getirdik. Marka olarak akıllara girdik. Futbol takımlarını desteklediğimiz için mutluyuz. Taraftar Kart kullanan müşterilerimiz indirim kazanıyorlar ve böylece takımlarını da desteklemiş oluyorlar” dedi. Lukoil’in kısa bir süre önce dijital platformda ‘#TopSende’ adlı bir yarışmayı hayata geçirdiğini dile getiren Koç, “Topluma yakın bir şirket olarak sporu ve futbolu destekliyoruz. Türkler de futbolu seviyor ve o nedenle böyle bir yarışma düzenlemeyi uygun bulduk. Kısaca futbolseverleri mutlu edecek bir yarışma düzenledik” diye konuştu.

İletişim platformu

Koç, yarışmayla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Yarışmamız 24 Mart’ta start aldı. Katılımcılar, istedikleri mekânda, gol sevincini ifade ettikleri video çekimlerini ‘topsende.lukoil.com.tr’ adresine yükleyecek. #TopSende yarışması sürecinde katılımcı, seçmiş olduğu kulüp kategorisi altında yarışabilecek. En çok puan alanın videosu, puan tablosunda yer alacak. 18 yaşından büyük tüm futbolseverlerin katılabildiği yarışmanın haftalık birincileri ve yarışma sonu kazananları olacak. Haftanın birincileri 4 büyük kulübün iç saha maçlarına gitme hakkı kazanırken, yarışma sonunda seçilen birinci, ikinci ve üçüncüler de birden fazla ödül kazanacaklar. Kampanya, 22 Mayıs 2016 saat 23.59’a kadar devam edecek. Bu yarışmanın amacı müşterilerimiz ile bir iletişim platformu kurmak.”

40’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyor

PAO Lukoil’in, dünya petrol üretiminin yüzde 2’sini gerçekleştiren ve kanıtlanmış rezervlerinin yüzde 1’ini elinde bulunduran petrol ve gaz şirketi olduğunu söyleyen Ulaş Koç, şu bilgileri verdi: “Lukoil Grubu’nun ana faaliyetlerini, petrol ve gaz arama ve üretim faaliyetleri, petrol ve petrokimya ürünleri, elektriğin üretimi ve satışı olarak sıralayabiliriz. Rusya’nın yakıt ve enerji sektöründe kilit rol oynayan şirketimizin, petrol üretimi ve işleme payı yüzde 16’nın üzerinde. 2015 yılı sonuçlarına göre Rusya’nın en çok vergi ödeyen ikinci büyük şirketi konumundayız ve dünya çapında 40’tan fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz. Rusya, Doğu ve Batı Avrupa ülkelerinde modern rafineri ve petrokimya tesislerimiz bulunuyor. Rusya ve diğer ülkelerde, ‘Lukoil’ markası altında faaliyet gösteren 5 bin 500’ün üzerinde benzin istasyonumuz var. Lukoil ayrıca, 14 ülkede kendi ürünü olan ‘EKTO’ yakıtının pazarlamasını da gerçekleştiriyor.”

‘Türkiye’deki istasyon sayımızı hızla artırdık’

Lukoil’in 2006 yılında Türkiye pazarına girdiğini hatırlatan Ulaş Koç, şöyle devam etti: “2008 yılında Akpet’i alarak Türkiye’deki istasyon sayımızı hızla artırdık. Bugün 650’ye yakın istasyonumuz var. Bunların 100’ü Akpet diğerleri ise Lukoil istasyonları. Biz istasyonlarımızın verimliliğine önem veriyoruz ve yatırımlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. Nerede olduğunuz önemli. Doğru noktalara geçmeye çalışıyoruz.” İstasyonlarının ağırlıklı olarak Konya, Tokat, Nevşehir, Kayseri, Hatay, Erzurum, Samsun, Antalya, Muğla/Bodrum, Manisa, Tekirdağ gibi illerde bulunduğunu söyleyen Koç, “Birçok verimli istasyonumuz olmakla birlikte Konya, Hatay, Samsun; Antalya ve İstanbul illerindeki istasyonlarımızın satış verimliliğinden son derece memnunuz. Bu yılsonuna kadar her şey yolunda giderse 50’ye yakın yeni istasyon açmış olacağız” dedi.

Günde 200 bin müşteriye ulaşıyor

Genel merkez, depolama tesisleri ve istasyonlar dâhil olmak üzere 10 bine yakın kişiye istihdam sağladıklarını söyleyen Ulaş Koç, “İstasyonlarımızdan günde yaklaşık 200 binin üzerinde müşteriye ulaşıyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’nin önemli futbol kulüpleriyle yürüttüğümüz proje kapsamında milyonlarca kişiye erişiyoruz” dedi.

‘Spor karakterimizle örtüşen bir alan’

Sporun, n11.com’un dinamik karakteri ve sahip olduğu genç değerlerle çok iyi örtüşen bir alan olduğunu söyleyen n11.com Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Bilgen Aldan, “Türkiye’de de özellikle sporun önemli bir tutku olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu tutku noktası üzerinden müşterilerimize ulaşmak, onlarla sevgi bağımızı kuvvetlendirmek bizim için çok önemli” dedi. Sporun milyonlarca insanın hayatını etkilediğini belirten Aldan, “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de spor tarihindeki unutulmaz anlar ve yaşananlar, insanlara ilham verip hayatlarını değiştiriyor. Bu yüzden de Darüşşafaka Doğuş gibi bir takımın bir parçası olmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu.

Sağlıklı bir yaşam

Aldan, şöyle devam etti: “2013 Eylül ayında Darüşşafaka Cemiyeti, Darüşşafaka Spor Kulübü ve Doğuş Grubu arasında uzun süreli bir iş birliği protokolü imzalandı. Doğuş Grubu’nun Darüşşafakalı öğrencilerinin eğitim giderlerine katkıda bulunmayı amaçladığı bu oluşum, Türk Basketbolunun geliştirilmesine odaklı, profesyonel sporcular yetiştirmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, n11.com olarak biz de bu müthiş sinerji ve amaca destek veriyor olmaktan gururluyuz. 2.ligden 1.lige, ardından Euroleague’e kadar yükselen Darüşşafaka Doğuş sponsorluğumuzla birlikte, insanlara aktif ve sağlıklı bir yaşam sunmak için yoğun bir çaba veriyoruz. Sponsor olduğumuz organizasyonlar, kullanıcılarımıza sunduğumuz fırsatları göstermek için büyük bir fırsat olsa da esas amacımız tüm ülkede olumlu etkiler bırakmak.”

Satranç sınıflarında ‘İş’ var

Türkiye Satranç Federasyonu’nun ana sponsorluğunu üstlenen İş Bankası, Türkiye genelinde devlet ilkokulları ile ortaokullarında satranç sınıfları açmaya devam ediyor. Yapılan işbirliğini geniş kapsamlı ve uzun vadeli olarak planlayan banka, bu sponsorlukla, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimlerine katkı yapmayı hedefliyor. Satranç dersi alan ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitim malzemeleri sağlanmasının sorumluluğunu üstlenen İş Bankası’nın bugüne kadar açtığı satranç sınıflarının sayısı 15 bine yaklaştı. Banka ayrıca, 2008 yılında, 250 bin kayıtlı kullanıcısıyla dünyanın en büyük internet satranç platformu olan Playchess ile kapsamlı bir iş birliği projesini de hayata geçirdi. Bu iş birliği kapsamında, Türkiye’den playchess.com’a bağlanan lisanslı satranç oyuncuları ücretsiz olarak sitede online olarak satranç oynayabiliyor.

Beatles zamanı

İsviçreli saat üreticisi Raymond Weil CEO’su Elie Bernheim, gelecekte sporla ilgili planlarının olduğunu söyleyerek, özellikle sporun life style alanında yatırım yapabileceklerini belirtti. BaselWorld 2016 sonrası sektördeki son gelişmeleri değerlendirmek amacıyla İstanbul’a gelen Bernheim, bu yıl 40. yaşını kutlayan markanın gelecek hedeflerini paylaştı. Türkiye’de Günsal Saat’in distribütörlüğünü yaptığı Raymond Weil markasının efsanevi grup Beatles ve dünya müzik devi Universal Music ile gerçekleştirdiği işbirliklerini anlatan Elie Bernheim, bu proje kapsamında hayata geçirdikleri “maestro Beatles” saat modelinin sınırlı sayıda üretildiğini açıkladı.

‘Pazar payı artıyor’

Günsal Saat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Salt ise, Türkiye’deki saat sektörünü değerlendirerek, son dönemde global olarak yaşanan olumsuzlukların pazarı etkilediğini belirtti. Salt, tüm bunlara rağmen Raymond Weil markasının pazar payının büyüdüğünü anlattı.

Arda Turan, Türkiye’nin en hareketli erkekleri arasında

Rexona, ‘Türkiye’nin Hareketleri’ adlı bir araştırmaya imza attı. Estima’ya yaptırılan ve ülke genelinde 15 şehirde, 18-44 yaş arasında AB/C1 sosyo ekonomik gruplardaki kişiler arasında yapılan araştırmada öne çıkan ilginç bulgular var. Ankete katılanların yüzde 26’sı Arda Turan’ın Türkiye’nin en hareketli erkekleri arasında olduğunu düşünüyor. Ayrıca, Fatih Terim’in daha hızlı anlamında yaptığı elleriyle pedal çevirme hareketi, yüzde 45 ile unutulmayan hareketler arasına girmiş.

20 Nisan 2016, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Drogba'nın memleketinde proje peşinde‘’

Yeni stratejileri gereği markalarını artık yurtdışına taşıyacaklarını söyleyen Uğur Dumankaya, “Almanya, İngiltere ile ilgili ciddi çalışmalarımız var. Afrika’da ise boş pazarlar var. Mozambik ve Fildişi Sahili’ni araştırıyoruz” dedi. Fildişi Sahili’nin, Drogba’nın memleketi olduğu için Galatasaray’ın bu ülkede çok iyi bilindiğini belirten Dumankaya, “Buradaki görüşmelerimize Galatasaray formasıyla gidiyoruz. Bu da çok olumlu bir etki yapıyor. Biz de bu ülkelerde her türlü yatırım olasılığını değerlendiriyoruz” diye konuştu. Satışlarının yüzde 25’ini yurtdışına yaptıklarını kaydeden Dumankaya, “Özellikle Körfez bölgesinden alıcılarımız var ve Galatasaray bu coğrafyada da çok iyi bilinen bir marka” dedi.

Galatasaray etkisi...

Gayrimenkul sektöründe artık kısa vadeli yabancı kaynaklarla yatırım yapmanın zorlaştığına dikkat çeken Dumankaya, “Sektör, finans sektörüyle birlikte hareket etmek durumunda. Ciddi fonlar, yabancı ortaklar bulması gerekiyor. Burada da Galatasaray sponsorluğu bize olumlu etki ediyor” diye anlattı. Göğüs sponsorluğu ile Türkiye’nin en değerli spor kulüplerinden birinin, formasındaki en değerli yerine sponsor olduklarını hatırlatan Dumankaya, şöyle devam etti: “Bu markamız için büyük önem taşıyor. Nasıl bir katkı yaptı diye sorarsanız, Dumankaya’nın marka bilinirliğini süratle artırdı, diyebilirim. Bunu sponsorluktan sonra yaptırdığımız algı araştırmasından sonra çok net gördük” dedi.

3 yıllık anlaşma

Galatasaray Spor Kulübü ile yaptıkları anlaşmaya göre, Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı’nın, Süper Lig ve Türkiye Kupası’nda oynayacağı maçlarda Dumankaya logolu formalarla sahalarda yer alacağını ifade eden Dumankaya, “İşbirliğimiz, 2015-2016 sezonundan itibaren 3 yıl boyunca, yani 2017-2018 sezon sonuna kadar devam edecek” dedi.

‘Sponsorluktan pişman olmadık’

Uğur Dumankaya’nın, “Bu sezon saha içerisinde aldığı olumsuz sonuçlar nedeniyle, Galatasaray’a sponsor oluğunuz için pişmanlık duyuyor musunuz?” sorumuza yanıtı ise şöyle oldu: “Hayır hiç pişman olmadık. Biz bu sponsorlukla Türkiye’nin elit markalar ligine girdik. Zaten gayrimenkul sektörünün önde gelen firmalarından biriydik ama Türkiye’nin elit markalarından birisi değildik. Galatasaray bu lige adım atmamıza vesile oldu. Bunu,sponsorluk anlaşmasına daha imza atarken hissettim.”

‘Dumankaya da kimmiş?’

Bazı Galatasaray taraftarlarından sponsorlukla ilgili tepkiler de aldıklarını anlatan Uğur Dumankaya, şöyle devam etti: “Bir kısmından ‘kulübün, dünyanın en ünlü markalarıyla anlaşma yapmasını beklerken Dumankaya da kimmiş?’ gibi eleştiriler de duyduk.Kale arkasından gelen bir taraftar olarak, bunu normal karşılıyorum. Taraftarın takımı hep dünya markası olarak gördüğünü, bunu da Galatasaray’ı farklı kılan bir unsur olduğunu düşünüyorum. Dumankaya olarak biz özellikle kulübün büyüklüğünü biliyoruz ve bu büyüklüğe layık olmaya çalışacağız.”

‘Kardeşim Fenerli’

Hem gönülden sevdiği spor kulübüne hem de Türk futboluna katkıda bulunmak için sponsorluk anlaşmasına imza attıklarını belirten Uğur Dumankaya, şunları söyledi: “Kardeşim ise Fenerli. Biz, sporun bireysel ve toplumsal gelişime büyük katkısı olduğuna yürekten inanıyoruz. Bu anlaşma ile sporun gelişimine destek verirken, stratejik ortağımız Galatasaray’a da en üst düzeyde katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

Pascal ve Kadir süper taraftarını bekliyor

Türk Ekonomi Bankası (TEB), ‘WeAreTennis Fan Academy’ ile kendi tenis taraftarını yetiştirmeye hazırlanıyor. 18 Nisan - 1 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’de tenis rüzgârı estirecek olan TEB, dünyanın tenis izleyicisi yetiştiren ilk programı ‘WeAreTennis Fan Academy’ ile TEB BNP Paribas İstanbul Cup’da tenisseverleri coşturacak. WeAreTennis Fan Academy ile süper taraftar olmak isteyen tenisseverler fanacademyturkiye.com/akademi websitesi üzerinden kayıt olarak Kadir Çöpdemir ya da Pascal Nouma’nın takımını seçecek. “En çılgın”videoyu gönderen taraftarlar arasından en beğenilen ilk 100 videonun sahibi, 24 Nisan 2016’ta gerçekleşecek Fan Academy kampına katılma; Pascal Nouma ve Kadir Çöpdemir ile birlikte TEB BNP İstanbul Cup final maçını birlikte izleme ve tribün şovlarında yer alma şansı yakalayacak.

Arkas’ın rüzgarla imtihanı

Arkas Spor Klübü’nün yelken takımı ArkasSailing Team, CFM BAYK Kış Trofesi’nin beşinci ayağını birinci olarak tamamladı. 9-10 Nisan tarihlerinde yapılan yarışta, ArkasSailing Team, 49 tekne arasından başarıyla sıyrılarak birinci oldu. Bu yıl 15’incisi yapılan CFM BAYK Kış Trofesi’nde ARKAS Sailing Team; Serhat Altay,Tolga Yağlı, Onur Tok, Tuğrul Elbirler,Yiğit Çula, Serkan Yapan, Sergen Birincioğlu, Altuğ Şenermen, Tayfun Erey ve Fikret Oral’dan oluşan kadrosuyla yarışıyor. Flying Box teknesiyle IRC A-0 kategorisinde yarışan ArkasSailing Team, BAYK Kış Trofesi’ne 6 yıldır katılıyor. Kış trofesi her yıl olduğu gibi bu yıl da 7 ayaktan oluşacak ve 22 Mayıs 2016’da yapılacak ödül töreni ile de sona erecek.

Profesyoneller yarışıyor

Arkas takımının en önemli özelliklerinden birisi, ekip üyelerinin profesyonel yelkenci olması. ArkasSailingTeam’in kendi teknesi ile 2010 yılında BAYK Kış Trofesi birinciliği; 2011 yılında BAYK Kış Trofesi ikinciliği, Deniz Kuvvetleri Kupası üçüncülüğü, Uluslararası Marmaris Yarış Haftasında ikinciliği; 2012 yılında BAYK Kış Trofesi birinciliği, Çakabey Kupası birinciliği ve Deniz Kuvvetleri kupası ikinciliği bulunuyor.

Develer güreşti, Denizlispor kazandı

PTT 1. Lig takımlardan Denizlispor, geçtiğimiz günlerde ilginç bir etkinliğe imza attı... Denizlispor yararına düzenlenen bu organizasyonda futbolcular değil, develer yarıştı. Asbaşkan Mehmet Uz’un tertiplediği ve yaklaşık 20 bin kişi tarafından izlenen etkinlikte, çok sayıda deve kıyasıya güreşti. Kulübün Tanıtım ve Organizasyondan Sorumlu Asbaşkanı Mehmet Uz, beklediklerinden daha fazla ilgiyle karşılaştıklarını söyleyerek, “Denizli’de 43 yıldır deve güreşi yapılmamış. 43 yıl sonra bunun yapılmasında öncülük etmek benim için ayrı bir mutluluk oldu” diyor. Kulüp bu etkinliği, her yıl düzenlemeyi ve geleneksel bir festivale dönüştürmeyi hedefliyor.

14 Nisan 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’"Futbolun marka bilinirliğimize katkısı yadsınamaz"‘’

Konuyla ilgili olarak sorularımızı yanıtlayan DYO Boya Fabrikaları Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Serdar Oran, “Tüm renklere saygılıyız, kırmızı beyaz aşkımız, sloganıyla hazırladığımız reklam kampanyamız ile Euro 2016’da olacağız. Müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve ustalarımız için de sürprizler hazırlıyoruz” dedi.

Birleştirici güç

DYO’nun da bir parçası olduğu Yaşar Topluluğu’nun sanata, spora ve eğitime her zaman destek veren bir vizyona sahip olduğunu belirten Oran, “DYO olarak bu vizyonu paylaşıyor ve sahipleniyoruz. Türkiye’nin gururu Milli Takımımız’a verdiğimiz destek de bunun bir parçası” diye konuştu. Futbolun birleştirici gücüne inandıklarını anlatan Oran, şöyle devam etti: “Bu duyguyu markamızla yan yana getirmekten mutluluk duyuyoruz. Marka çalışmalarımızda uzun yıllardır spor önemli bir yer tutuyor. Özellikle de milyonları ortak bir duygu ve renk etrafında bir araya getiren futbol... Marka algımız ve bilinirliğine katkısı yadsınamaz.”

En renkli destekçi

Türkiye Futbol Federasyonu ile imzaladıkları sözleşme ile Milli Takım destekçileri arasına katıldıklarını kaydeden Oran, “80 milyonu tek yürekte birleştiren A Milli Futbol Takımımız’ın Euro 2016 yolculuğuna katkı sağlamak ve Milli Takım’ın En Renkli Destekçisi olmak bizim için bir onur” dedi.

‘Sektör son 10 yılda hızlı büyüdü’

Türkiye’de boya sektörünün özellikle 10 yılda hızlı bir gelişme gösterdiğini söyleyen Serdar Oran, şu değerlendirmeyi yaptı: “Son birkaç yılda büyüme yüzde 4-5 aralığında gerçekleşti. Sektör, bölgesel konum göz önüne alındığında gelecek yıllarda daha yüksek büyüme oranlarına ulaşma potansiyeline sahip. Türk boya sektörü Avrupa’nın en büyük 5’inci üreticisi konumunda yer alıyor.” DYO olarak hedeflerinin sanayi boyaları başta olmak üzere faaliyette oldukları sektörlerde satışlarını ve pazar paylarını artırmak olduğunu ifade eden Oran, şöyle devam etti: “Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla yakın işbirliğimizi sürdürerek, verimlik artışını temel alan bir büyüme modeliyle 2016 yılı çalışmalarımızı şekillendireceğiz”

‘Geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz’

DYO’nun boya sektörünün hemen hemen tüm alt sektörlerine üretim yapan ve bu anlamda sektörde özel bir yeri olan köklü bir marka olduğunu belirten Serdar Oran, şu bilgileri ve rdi: “Dekoratif boyalar ve ısı yalıtım sistemleri, sanay i boyaları, toz boya, oto tamir, mobilya ve deniz boyaları gibi geniş bir yelpazede üretim yapıyoruz.” Her yıl ortalama 30 ye ni ürünü pazara sunduklarını kaydeden Oran, “Hedefimiz özellikle yeni girdiğimiz sektörlerde gücümüzü artırmak, dolayısıyla yeni yatırımlar bu alanlarda sürecek. Isı yalıtımı sektöründe potansiyelin yüksek olduğunu görüyoruz ve önümüzdeki birkaç yılda bu alanda pazar payımızı artırmak üzere yeni yat ırımlar gündemimizde olacak” dedi.

RÜZGAR, VİAPORT MARİNA'YA ESTİ

Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü (TAYK) organizasyonuyla Viaport Marina ana sponsorluğunda gerçekleşen, 4 etaplık Viaport Marina Fahir Çelikbaş Cup yelken yarışlarının ilk turu, 2 Nisan’da Moda önlerinde başladı. 1. Etap ödül töreni de, aynı gün Viaport Marina Tuzla’da gerçekleştirildi. Viaport Marina Müdürü Mehmet Tunç, marina hakkında şu bilgileri verdi: “Viaport Marina, 29 Mayıs 2015 tarihinde açılan ve İstanbul’un en yeni marinalarından biridir. Bunların dışında marina bünyesinde kara park alanı beraberinde lift, teknik servis ve önemli tekne üreticilerinin merkezleri yer alıyor. Yat limanımız, bulunduğu saha ve içerisindeki geniş imkanlar sayesinde, denizcilik adına her türlü organizasyon ve etkinliğe müsait olduğundan; biz de bu etkinliklerden birini gerçekleştirdik ve rüzgarlı bir günde bu yarışa ev sahipliği yaptık. Bundan dolayı çok mutluyuz” dedi.

BİR FINDIK DA SEN AL

Büyük kulüplerin milyon dolarları konuştuğu futbol camiasında Anadolu takımları, finansal sıkıntılarını gidermek için çabalıyor. PTT 1. Lig ekiplerinden Giresunspor da, gelir yaratma konusunda ilginç bir çözüm bulmuş gibi. Kulüp düzenlediği kampanyayla 1 milyon adet fındık satmayı hedeflemiş. “Bir fındık da sen al, takımına destek ol” sloganıyla hazırlanan kampanyanın fındıkları, Giresunspor logolu paketlerde satışa sunuluyor. Kulüp yönetimi ayrıca, “10 bin Giresunlu aranıyor” sloganıyla bir başka kampanyaya daha imza atmış. Bu kampanyada ise, Giresunspor yazıp 8071’e mesaj atanlar aylık 5 TL ödeyerek takımına destek verebilecek... Tüm bunlar, geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Trabzonlu üyesi Yaşar Aşçıoğlu’nun, bir sohbetimizde bana söylediklerini anımsattı: “Keşke herkes kendi memleketindeki futbol kulüplerine destek olsa. Çünkü futbol, şehirlerin kalkınmasında önemli bir rol oynuyor.” Keşke...

ENGELLİ DOSTU BANKACILIK

Garanti Bankası, engellilik konusunda farkındalık yaratma çalışmalarını sadece bankacılık hizmetlerinde değil, spor alanında da sürdürüyor. Garanti, Nisan 2013’ten bu yana, Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligleri’nin; Kadın, Erkek ve Genç Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımları’nın sponsoru... Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) ile imzaladığı anlaşma kapsamında; bu alanda başarılı sporcuların yetiştirilmesine, uluslararası başarıların devam etmesine katkı sağlıyor. 2012 yılında şubelerini ve ATM’lerini engellilere uygun hale getiren Garanti, bankacılık faaliyetlerinde de bu konuya özel önem veriyor. Engelli dostu ATM’lerin ekran ve klavye yüksekliğini tekerlekli sandalye ile erişime uygun hale getiren banka, görme engelli müşterileri için de sesli işlem özelliği sunuyor.

"FUTBOLA VERDİĞİMİZ DESTEĞİ ARTIRIYORUZ"

Coca-Cola, Kol Kola kampanyası ile spor toto süper lig takımlarına sunduğu desteği sürdürüyor. Coca-Cola türkiye, Kafkasya ve orta asya bölümü Kurumsal iletişim direktörü sinan Cem Şahin, Kol Kola kampanyasıyla taraftarları futbol kulüpleriyle yeni bir model etrafında buluşturduklarını belirterek şunları söyledi: “Coca-Cola uzun yıllardır türk futbolunun en büyük destekçileri arasında yer alıyor. türkiye milli Futbol takımı ve Coca- Cola Gelişim ligleri’nin ana sponsoruyuz. yaptığımız anlaşmalarla, süper lig takımlarının resmi içecek sponsoru olarak türk futboluna verdiğimiz desteği artırıyoruz. Kol Kola kampanyamızla ‘futbol, kol kola güzel’ diyoruz ve taraftarları, takımlarına destek olmaya davet ediyoruz. 22 mayıs tarihine kadar geçerli olacak Kol Kola kampanyası ile promosyonlu her üründen takımlara artık 1 tl destek sağlanacak. milyonlarca Coca-Cola şişesi, taraftarlar sayesinde futbol kulüpleri için maddi desteğe dönüşebilecek” dedi.

07 Nisan 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’"Spor ürünleri, tüm pazarda tahtını sağlamlaştırıyor"‘’

Alman ayakkabı zinciri Deichmann’ın Türkiye Genel Müdürü Atilla Özkul, mağazalarında yer alan spor koleksiyonlarının değişen trendlerle birlikte git gide genişleyen bir paya sahip olduğunu söyleyerek, “Kendi private label ürünlerimiz dışında Adidas, Nike, Fila, Puma, Reebok gibi dünyaca ünlü spor markalarının modellerini de koleksiyonumuzda bulunduruyoruz. Spor ayakkabıların yanı sıra spor çanta modelleri de oldukça fazla ilgi görüyor ” dedi. Spor ürünlerinin tüm pazarda günden güne tahtını sağlamlaştırdığını belirten Özkul, “Genel olarak gözlemlerimiz ve satış analizlerimiz, modada artık daha rahat trendlerin ön plana çıktığı yönünde” diye konuştu. Bu yıl itibariyle Türkiye’deki 10. yıllarını kutladıklarını kaydeden Özkul, “Şu anda 64 noktada 120 mağazamız ve 1100 çalışanımız var. 10 yılda oldukça başarılı bir büyüme elde ettik. 2016 yılı içinde de toplam 10 yeni mağazayı müşterilerimiz ile buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Spor sponsorluğu...

Global olarak bakıldığında Deichmann’ın, spor sponsorluklarına açık bir marka olduğunu ifade eden Özkul, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıllarda kış sporları kategorisinde dünya şampiyonalarında birçok sponsorluk gerçekleştirdik. Ayrıca yine hentboldan futbola, Avrupa’da birçok spor dalında farklı kategorilerde sponsorluk çalışmalarında bulunduk. İlerleyen günlerde de markamız ile uyum göstereceğini düşündüğümüz spor sponsorluklarında yer almaya devam edeceğiz.”

Yürüyüş ve koşuların olmazsa olmazı

Şu anda mağazalarındaki en gözde trendlerden birinin ‘light weight’ yani hafif tabanlı ürünler olduğunu belirten Atilla Özkul, şunları söyledi: “Elinize aldığınızda bile hafifliğini hemen hissedebileceğiniz bu ayakkabılar yürüyüş ve koşularda tüketicilerimizin en çok tercih ettiği ürünler arasında. Bu ayakkabıların satış rakamlarının oldukça yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Birçok markamızda light weight sneaker modellerini bulmak mümkün.” Bu arada erkek tüketicilerin takım elbiselerini bile sneaker’lar ile kombinleyebildiğini anlatan Özkul, şöyle devam etti: “Sneaker modelleri o kadar çeşitlendi ki, her renge ve zevke uyan bir model mutlaka bulunuyor. Mağazalarımızdaki uzman kadrolarımız ile bizler de bu seçimlerine yardımcı oluyoruz. Örneğin koşu ayakkabısı ile tenis ayakkabısının teknolojisi birbirinden apayrı. Spor yaparken kullanılacak doğru ekipman, hem yapılan sporun başarısını artırıyor hem de sağlık açısından riskli durumları ortadan kaldırıyor. ”

‘Müşteriler artık farklılık istiyor ’

Türkiye’deki ayakkabı perakende sektörünü de değerlendiren At illa Özkul, şu bilgileri verdi: “Özellikle dövizdeki artışın, gider kalemlerinin gelirlere oranla daha yükselen trendlerde seyretmesine ve dolayısıyla kârlılık oranlarının düşmesine sebep olduğunu görüyoruz. Bu nedenle yatırımcıların verimlilik esasını göz önünde bulu ndurduğu bir dönemdeyiz. Artık günümüzde perakende sektörü çok daha dikkatli ve titiz bir politika ve portföy yönetimi izliyor. Sektörü fiziksel anlamda değerlendirmek gerekirse, birçok sektör oyuncusu mağazalarında renovasyona gidiyor ve fa rklı konseptlerle öne çıkmak için çalışıyor. Çünkü müşteriler artık farklılık istiyor. ” Dijital ve geleneksel kanalları birbirleri ile sağlıklı bir şekilde bütünleştirebilen markaların uzun vadede başarılı olacaklarını ifade eden Özkul, “Bu anlamda sektörde, hedef kitleye dijital kanallar vasıtasıyla ulaşmak yükselen trend olacak” dedi.

BARÇA'NIN SPONSORUNDAN PERAKENDE ATAĞI

Futbol Club Barcelona ya da takma adıyla Barça’nın resmi sponsoru olan Beko, perakende yatırımlarına hız veriyor. 100 ’den fazla ülkede tüketicileriyle buluşan marka, İstanbul’un önemli noktalarında iki günde 7 mağaza açtı. Beko’nun özel konseptli mağazaları Türkiye çapına yayılacak. Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu, konuyla ilgili olarak, “Dünyanın dört bir yanında tüketicilerin hayatına değer katan Beko markamız, yenilikçi mağaza konsepti ile Türkiye ’de atağa kalkıyor. Başarıdan başarıya koştuğumuz global pazarlarda edindiğimiz deneyim ile, ülkemizdeki mağazacılık anlayışına yeni bir soluk getiriyoruz” dedi.

60 milyon ziyaret...

Bulgurlu, şöyle devam etti: “Müşteri deneyiminin başlangıç noktası olarak gördüğümüz mağazalarımızı, modern perakendecilik trendleri ile tasarlanan bir yaşam alanına dönüştürüyoruz. Türkiye’de 2015 yılında Beko mağazalarımızda yaklaşık 60 milyon ziyaret sayısına ulaştık, yeni atılımlarımızla bu rakamı daha da yükseklere taşımayı hedefliyoruz. Yenilikçi yüzümüzü temsil eden mağazalarımızın, hedeflerimiz için itici güç olacağına inanıyorum. Yüksek teknolojiye sahip, kaliteli, enerji tasarruflu ve çevreci ürünlerimizi dünya standartlarında bir müşteri deneyimi ile sunuyoruz. Bu doğrultuda yeni konsept mağaza yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz.”

‘Yeni bir dönem’

Arçelik A.Ş. Türkiye’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Can Dinçer de, “Beko için yeni bir dönem başlıyor. Beyaz eşya ve tüketici elektroniğindeki zengin ürün yelpazesiyle öne çıkan mağazalarımız, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek noktadan karşılayabilecekleri bir yapıya kavuşuyor. Mağazalarımızda devreye almakta olduğumuz “Asistanım ” satış asistanı tablet uygulamamız, dijital görüntüleme ve ürün deneyimleme alanlarımızla, müşterilerimize en uygun çözümleri hızlıca seçme imkanı sunuyoruz. Müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz ” dedi.

SPOR SEKTÖRÜ ARTIK FUARDA BULUŞACAK

Sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla birlikte, Türkiye ’de spor sektörüne yapılan yatırım her geçen gün yükselen ivmesini sürdürüyor. Spor ekipmanları, fitness-wellness, indoor-outdoor sporları, sporcu sağlığı ve spor modasını kapsayan sektör, yabancı firmaların pazara girmesiyle birlikte son 5 yıldır istikrarlı olarak yüzde 25 büyüme gösteriyor. TÜYAP, bu kez spor sektörünü tek çatı altında bir araya getiriyor. Spor dünyasının ilk ve tek fuarı olan ‘Spor ve Aktif Yaşam Fuarı’ için hazırlıklarını hızla sürdüren TÜYAP, 200 ’ün üzerinde firma ve spor kulüplerinin katılımı ile özel spor etkinliklerine 14-17 Nisan 2016 tarihleri arasında ev sahipliği yapacak. Tanıtım toplantısına TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş Genel Müdür Yardımcısı İlhan Ersözlü, Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen ve Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyon Başkanı Niyazi Kurt’un katıldığı fuarda, dört gün boyunca spor etkinlikleri gerçekleştirilecek. Bu arada Spor ve Aktif Yaşam Fuarı ile birlikte, Boat İstanbul ve Avrasya Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı da eş zamanlı olarak start alacak.

GAZPROM'DAN "DOSTLUK İÇİN FUTBOL" PROJESİ

UEFA Şampiyonlar Ligi resmi sponsoru Gazprom’un çocuklar için yürüttüğü uluslararası ‘Dostluk İçin Futbol ’ projesinin dördüncü sezonu başladı. ‘Dostluk İçin Futbol’a bu sezon ilk kez Afrika ve Güney Amerika’dan da ülkeler katılacak. Geçen yıl 24 olan katılımcı ülke sayısı, bu yıl 32 ’ye çıktı. Böylece katılımcı ülke sayısı, programın başlangıcından bu yana dört kat artmış oldu. Programa bu yıl katılacak ülkeler arasında Almanya, Arjantin, Avusturya, Azerbaycan, Belarus, Belçika, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Ermenistan, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya, Japonya, Kazakistan, Kırgızistan, Macaristan, Polonya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Suriye, Türkiye, Ukrayna ve Vietnam yer alıyor. Sezon boyunca, her yıl geleneksel olarak düzenlenen bazı etkinlikler gerçekleşecek. 25 Nisan’da katılımcı ülkelerde Uluslararası Dostluk ve Futbol Günü kutlanacak, 27-28 Mayıs’ta Milano’da Uluslararası Sokak Futbolu Turnuvası ve uluslararası ‘Dostluk İçin Futbol’ Çocuk Forumu düzenlenecek.

YAVRU ATMACALARA ÖZEL ZIBIN

Çaykur Rizespor Kulübü Yönetimi, ‘geleceğin taraftarı’ temelinin atılacağı projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Bunlardan birisi de ‘yavru atmacalar için zıbın’ projesi... Projeye göre Rize’deki hastanelerde dünyaya gelecek her bebeğe kulüp tarafından atmaca amblemli Rizespor zıbını (tulum) hediye edilecek. Kulüp diğer taraftan 30 değişik spor dalını hizmete açtı. Şu an 11 değişik yaş grubundan oluşan altyapı futbol takımlarında yer alan 230 sporcu ile birlikte toplam sporcu sayısı 647’ye ulaşmış... Hedeflenen ise, Rize’deki çocukların ve gençlerin spor yapmalarını sağlamak... Bu yüzden ildeki beden eğitimi öğretmenleri, din görevlileri ve muhtarlara, Çaykur Rizespor ’un Spor Elçileri olmaları konusunda birer mektup gönderilmiş.

31 Mart 2016, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Spor pazarı 4.5G ile büyüyecek‘’

Türkiye’nin 4.5G teknolojisinegeçmesine sayılı günler kaldı… Bununla birlikte mobil internet yayınında çığır açacağı söylenen yepyeni bir teknoloji olan LTE Broadcast ile tanışacağız. LTE muhtemelen gelecekte de adını en çok duyacağımız teknoloji olacak. Tam adı Long-Term Evolution olan teknoloji, Türkiye'de spor pazarını hareketlendirecek gibi görünüyor. Bu teknolojiyle kulüpler, yeni sponsorluk anlaşmaları ile ek gelir kapısına kavuşacak… LTE’nin önemini kavrayan sektörlerden birisi de mobil iletişim sektörü oldu. Bu teknolojinin sağladığı yüksek hız ve bant genişliği, operatörlerin kullanıcılarına yeni ürün ve hizmetler sunacağı anlamına gelecek. LTE teknolojisinin operatörler tarafından benimsenmesi, destekleyen cihazların artması ve sağladığı hız gibi faktörler, bu hizmetin uzun yıllar gündemde kalacağını gösteriyor.

Taraftarlara özel uygulama

4.5G ile hayatımıza girecek yepyeni bir teknoloji olan LTE Broadcast’in, dünyada ve Türkiye’deki spor pazarına oldukça büyük etki edeceğini söyleyen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, “Yurtdışında spor yayıncılığı alanında 2015’ten bu yana kullanılan teknoloji, 4.5 G ile hayatlarımıza girecek. Spor müsabakalarını canlı izlerken, birden farklı açıyla takip etme ve kotasız yüksek hızda HD görüntü kalitesi sunan LTE Broadcast, yayıncılık anlayışına da farklı bir boyut kazandıracak” dedi. Bu teknolojinin kullanıldığı en önemli noktalardan birinin spor müsabakalarının canlı yayınları olacağını belirten Kuruöz, “Spor pazarlamasını bambaşka bir boyuta taşıyacak teknoloji ile canlı yayınlanan karşılaşmalarda taraftarlara özel uygulamalarla birçok ek fayda sağlanacak” diye konuştu.

Yeni sponsorluk fırsatları…

LTE Broadcast teknolojisinin sadece yüksek çözünürlükle spor yayıncılığının dışında birçok yeniliği de beraberinde getireceğini vurgulayan Kuruöz, şöyle devam etti: “Kullanılacak farklı kamera açıları ile izleyicilerin seçeneklerini çoğaltarak onlara alternatifler kazandıracak. 4.5G teknolojisi üzerinden yapılacak LTE Broadcast için yapılacak uygulamalarla sporseverler arasında etkileşim sağlanacak. Bu teknoloji ile kulüpler yeni fırsatlar ve sponsorluk anlaşmaları imzalama fırsatı bulabilecek.” Bu teknolojiyi Fenerbahçe ile Galatasaray Odeabank arasında oynanan Spor Toto Türkiye Basketbol Ligi karşılaşması sırasında, ilk defa Turkcell’in kullandığını hatırlatan Kuruöz, şu bilgileri verdi: “Uygulamayı indiren kullanıcılar, maçı cep telefonları üzerinden 4 farklı açıdan izledi. LTE broadcast teknolojisini destekleyen akıllı telefonların kullanıldığı test sırasında, salonda bulunan misafirler HD kalitesindeki yayını istedikleri açıdan takip etme şansını yakaladı.”

Yeni nesil mobil medya

4.5G’nin, 5G’deki akıllı bant kullanımının temellerini oluşturan bir teknoloji olduğunu söyleyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “4.5G’nin temel farkı, daha yüksek hız, daha az gecikme süresi, daha fazla güvenilirlik ve spektrum genişliği olacak” dedi. 4.5G teknolojisinin, yüksek veri hızları ve düşük gecikme süreleri ile tüketicilerin bilgiye erişimini hızlandıracağını vurgulayan Süel, “Bu teknolojiyle 3G’nin en az 10 katı hızlara ulaşılacak” diye konuştu. 4.5G teknolojisinin ayrıca, daha güvenilir bir altyapı sunacağını belirten Süel, “Özetle, bu teknoloji, daha sorunsuz, akıcı ve zengin bir internet deneyimi sunacak” dedi.

Maç etkinlikleri…

Süel, şöyle devam etti: “Vodafone Türkiye olarak 4.5G ile başlattığımız teknoloji yolculuğumuzu LTE advanced teknolojisi ve LTE Broadcast servisleri ile geliştirerek devam ediyoruz. LTE Broadcast teknolojisi ile istenilen yayın içeriği, belirli bölgedeki herkese gönderilebileceğinden mevcut veri kapasitesini ve kalitesini etkilemiyor. Bu sayede abone bir yandan yüksek kalitede video içeriğini izlerken, diğer yandan yeni nesil mobil medya tecrübesini deneyimleyebilecek…” 4.5G kapsaması yıllar içinde yaygınlaştıkça, bu hizmetin artık neredeyse ulusal dijital televizyon yayıncılığına dönüşebileceğini kaydeden Süel, şu bilgileri verdi: “LTE Broadcast teknolojisi sayesinde sunulan yüksek kalitede yayın içeriği abonelerimiz tarafından eMBMS destekli akıllı telefonlar ile izlenebilecek. Ayrıca Türkiye’de ilk olarak Vodafone Arena’da gerçekleştirmeyi düşündüğümüz gibi; maç, konser gibi etkinliklerde akıllı telefonlardan goller, sahne arkası görüntüler ve barındırdığı diğer özel içerikler ile kullanıcıya eşsiz bir tecrübe yaşatıyor olabileceğiz.”

Under Armour Türkiye’deki ilk mağazasını açtı

Global performans spor giyim markası Under Armour, Türkiye’deki ilk mağazasını, İstanbul Akasya Acıbadem’de açtı. Kadın, erkek ve genç atletlere yönelik spor giyim ürünleri, ayakkabı ve ekipman sunan marka, antrenman, koşu, basketbol, golf ve birçok spora yönelik geniş ürün yelpazesine sahip. Under Armour markasının Türkiye’deki perakende ortağı Doğuş Perakende Grubu’nda Under Armour Ülke Genel Müdürü görevini üstlenen Aydın Kanatlı, söz konusu işbirliği ile ilgili olarak: “Under Armour, uluslararası pazarlara açılmaya odaklanmış durumda. Biz de bu hedef dahilinde, Türkiye’deki ilk Under Armour mağazasını açtık. Müşterilerimize benzersiz ürünler ve farklı bir alışveriş deneyimi sunacağımız için oldukça heyecanlıyız” dedi. Under Armour’ın, dünyada sponsorluğunu yaptığı, marka elçisi sporcular arasında, PGA şampiyonu ünlü golfçü Jordan Spieth, dünya şampiyonu yüzücü Michael Phelps, NBA yıldızı Stephen Curry ve iki kez Grand Slam şampiyonluğu kazanan tenisçi Andy Murray bulunuyor.

Edox, Sauber F1 Takımı’nın ortağı oldu

İsviçre'nin en hızlı büyüyen saat üreticilerinden biri olan Edox, 2016 FIA Formula Şampiyonası için Sauber F1 Takımı’nın premium ortağı oldu. Sauber F1 Team Takım Başkanı Monisha Kaltenborn, “Edox’un bizim premium ortaklarımızdan biri olarak gemide yer alması harika. Her iki şirketin iki ortak özelliğini tanımlayan sadece sanat ve zamanlama değil… Şirketlerimiz arasında aynı zamanda güçlü temeller de var” dedi. Edox & Vista SA CEO'su Alexandre Strambini, ise, “Formula 1, markamız için ideal bir platform. Ayrıca Formula 1, Edox’un büyüdüğü Avrupa, Amerika ve Asya pazarlarında ortalamanın üzerinde ilgi görüyor. Sauber F1 Takımı da bizim için ideal bir ortak” diye anlattı.

Huawei’nin marka yüzü Messi oldu

Dünyanın en iyi futbolcularından biri olarak gösterilen Lionel Messi, Huawei’nin yeni nesil akıllı telefonlarının iletişiminde, şirketin marka yüzü oldu. Huawei Terminal İş Birimi Başkanı Kevin Ho, işbirliğine ilişkin olarak, “Lionel Messi ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği, Huawei markasının kitlelerle iletişimine yeni bir soluk ve canlılık getirirken, özellikle marka bilinirliğine ve sadakatine, önemli oranda katkı sağlayacak” dedi. Kevin Ho, “İlerlemekte olduğumuz yoldan ve geldiğimiz noktadan gurur duyuyoruz ve başarıya odaklı bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz” diye konuştu. Lionel Messi ise, yaptığı açıklamada, “Hayallerinize ulaşmak için mücadele etmelisiniz. Büyük hayaller fedakârlık gerektirir. En üst noktaya ulaştığınıza inandığınız anda dahi, diğer hedeflere odaklanarak, en iyi şekilde çalışmaya devam etmelisiniz” dedi.

Adel, 6 bin çocuğa basketbolu sevdirdi

Türkiye’de kırtasiye denince akla gelen markalardan Adel, Türkiye’de ilk, orta ve lise çağındaki çocuklara sporu sevdirmek, basketbola özendirmek ve spor yapmaya teşvik etmek için Anadolu Efes Spor Kulübü ile işbirliği yaptı. Bu işbirliğiyle Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki tüm Turkish Airlines Euroleague maçlarında, Türkiye’nin her yerinden gelen çocuklar Anadolu Efes’li basketbolcularla zaman geçirme fırsatı buluyor. Maç öncesi çocuklar, basketbolcuların yerine sahaya çıkma fırsatı yakalarken düzenlenen yarışmada en çok sayı atanlar, Faber-Castell ve Adeland ürünleri ile dolu olan bir çantanın sahibi oluyor. Proje kapsamında yaklaşık 6 bin çocuğun yakından izlediği karşılamalarda 100’e yakın çocuk Adel Renk Koridoru’nda sevdiği basketbolcuları yakından tanıma şansına sahip oldu.



23 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’"Euro 2016 için birlikte çalışıyoruz"‘’

2007 yılından bu yana Milli Takımlar Teknoloji Tedarikçisi olarak futbola destek veren TeknoSA’nın Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Toplumun gelişiminde sporun oynadığı role ve sporla teknolojinin etkileşimine inanan bir şirketiz” dedi. TeknoSA olarak hayatın farklı alanlarında teknolojiyle katma değer yaratmak için sponsorluk çalışmaları yürüttüklerini kaydeden Gürcan, “Bu çalışmalar bize tüketicilerimizle yakınlaşma fırsatı veriyor. Ülke olarak bize ortak bir heyecan yaşatan, birlikte üzülüp birlikte sevinmemize neden olan Milli Takımımız’ın yanında olmaktan da mutlu ve gururluyuz” diye konuştu.

"Sürprizlerimiz olacak’

Gürcan, “Bunun ötesinde Türkiye’yi ve Türkiye’nin yarattığı değerleri desteklemeyi, en önemli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. TeknoSA olarak, lider konumumuzu, Türkiye’nin lider takımıyla özdeşleştirerek Millilerimiz’in uluslararası alanda başarılara koşmasına, teknolojiyle iç içe olmasına katkıda bulunmaya odaklanıyoruz. Euro 2016 için de Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte çalışıyoruz. Takıma hem manevi hem teknolojik destek sağlamak adına projeler geliştiriyoruz. Müşterilerimize de bu kapsamda sürprizlerimiz olacak” ifadelerini kullandı.

Teknoloji ve spor

Teknoloji ve spor arasındaki etkileşimin çok yüksek olduğunu ifade eden Gürcan, “Son yıllarda teknolojinin gelişimiyle bu ilişki daha da güçlendi. Profesyonel spor dallarında teknolojinin sunduğu faydalardan maksimum yararlanılmaya başlandı” yorumunu yaptı. Şu anda mağazalarında 8 farklı markanın, renkleriyle birlikte 100’ü aşkın akıllı saat ve akıllı aktivite takipçisi bantlarının bulunduğunu dile getiren Gürcan, “TeknoSA olarak, pazarın büyümesine öncülük yapacağız. Hedefimiz, sporseverlere en yeni teknoloji ürün seçeneklerini sunmak ve bu konuda erişilebilir referans noktası olmaya devam etmek” diye anlattı.

‘Türkiye potansiyeli güçlü bir pazar’

Türkiye’nin genç nüfusu ve teknolojiye olan ilgisi ile potansiyeli güçlü bir pazar olduğunu belirten Bülent Gürcan, “Türkiye tüketici teknolojisi ürünleri pazarı, 2015’te 40 milyar TL seviyesinde bir büyüklüğe ulaştı. Dünya ortalamasının çok üzerinde, çift haneli büyüme trendini sürdürüyor” dedi. Gürcan, “2015 yılında en hızlı büyüyen dört sektör, sırasıyla telekom, klima, beyaz eşya ve küçük ev aletleri oldu. Bugün geldiğimiz noktada teknoloji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ve sürekli gelişiyor. Bizim sektörden beklentimiz pozitif; çift haneli büyümenin devam edeceği yönünde” diye konuştu.

4 yıldızlı marka olma hedefi

Teknolojide ürün, hizmet ve çözümü bir arada sunan ‘tek adres olma’ anlayışıyla hareket ettiklerini söyleyen Bülent Gürcan, “Futbol takımları her 5 şampiyonlukta bir yıldız ile taçlandırılıyor. Biz 2015’te 3 yıldızımızı tamamladık. Önümüzdeki 5 yılda da kesintisiz liderliğimizi sürdürerek, Türkiye’nin ‘4 yıldızlı tek teknoloji perakende markası’ olmak için çalışıyoruz” dedi. Teknosa.com’un 2015’te yüzde 50’ye yakın büyüme gösterdiğini belirten Gürcan, şöyle devam etti: “Mobil aplikasyonlarımız 1.5 milyon kişi tarafından indirildi. Ayrıca Click&Collect yani internetten sipariş edip mağazadan teslim alma oranı da yıl ortalamasında yüzde 15, son aylarda yüzde 25-30 seviyelerinde gerçekleşti. Çoklu kanal modelinde, yaygın mağaza ağımız müşterilerimize avantaj ve kolaylık sağlıyor.”

40 milyon TL’lik teknoloji ve mağaza yatırımı planlıyor

Mağaza yatırımlarına devam edeceklerini açıklayan Bü lent Gürcan, şu bilgileri ve rdi: “Gündemimizde 15 yeni mağaza projesi var. Te knoSA olarak 2016’da, çoklu kanalda büyüme stratejimiz çerçevesinde hem mağazacılık hem dijital ka nallara yatırımları sürdürmeyi planlıyoruz. Ya klaşık 40 milyo n TL teknoloji ve mağaza yatırım planımız var. Mağa za sayımız 300’e yaklaşıyor. Müşterilerimiz artık sadece ‘almak’ için değil, ‘deneyimlemek’ için de mağazalara geliyor. Bu doğrultuda mevcut mağazalarımızı daha fa zla deneyim sunacak şekilde yeniliyoruz.”

Bu yıl yüzde 10 büyüme hedefliyor

Bu yıl mağazacılıkta yüzde 10, e-ticare tte ise yüzde 50’ye yakın büyüme hedeflediklerini kaydeden Gürcan, “Geçen yıl sektörde bir ilki gerçekleştirerek kendimize ait özel markalı akıllı ürünlerimizi tüketicilerle buluşturduk. Te knoSAPre o P1 model akıllı telefon ve Pwatc h akıllı saat ile ileri teknolojiyi, erişilebilir fiyatlarla tüketicilere sunmayı amaçladık. İşe sınırlı adetlerle başladık. Ancak gördüğü ilgiden memnunuz” dedi. Gürcan, “Beş ay gibi kısa bir zamanda Preo akıllı telefon ve Pwatch akıllı saatimizi daha da geliştirerek Preo P2 akıllı telefon ve Pwatch2 akıllı saati yılın son ayında tüketicilerimizle buluşturduk. Bu yıl da Preo’nun ürün gamını genişletmeye ‘aksesuar’ ürünlerimiz ile başladık. Kulaklıktan mouse’a, taşınabilir hoparlörden klavyeye , harici bataryadan selfiestick’lere kadar çeşitli ürünleri Preo markası ile uygun fiyatlarla Türkiye genelindeki 300’e ya kın mağazamızda ve teknosa.com adresi üzerinden teknoloji severlerle buluşturuyoruz” vurgusunu yaptı.

‘TEB, teniste çıtayı yükseltti’

Nisan ayının gündeminde tenis olacak. Nedeni ise TEB BNP Paribas İstanbul Cup ve TEB BNP Paribas İstanbul Open turnuvalarının önümüzdeki ay düzenlenecek olması. Geçtiğimiz günlerde her iki etkinliğe ilişkin olarak ortak bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) Başkanı Cengiz Durmuş, Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Binark, Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, Turnuva Direktörü Stefan Tzvetkov katıldı. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, Türkiye’deki birçok tenis aktivitesini desteklediklerini, iki dev organizasyon TEB BNP Paribas İstanbul Cup ve TEB BNP Paribas İstanbul Open ile çıtayı yükselttiklerini belirtti. Amaçlarının tenis sporunu tabana yaymak, herkesin tenis oynamasını sağlamak olduğunu vurgulayan Leblebici, TEB Sokak Tenisi etkinliklerininbu bağlamda büyük önem taşıdığını söyledi.

‘Dolu dolu iki hafta’

Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Binark ise, Türk tenisinin son yıllarda kazandığı ivmeye yaptıkları katkıdan ötürü gururlu ve sevinçli olduklarını belirtip, hizmetlerine devam edeceklerinin altını çizdi. Binark, tüm sporseverlere önce TEB BNP Paribas İstanbul Cup, hemen ardından TEB BNP Paribas İstanbul Open’da tenisle dolu dolu iki hafta diledi.

Arzum’un satranç hamlesi

2016 Arzum Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası sonuçlandı. Çeşme’de gerçekleşen şampiyonada zorlu rakiplerini eleyen Ekaterina Atalık birincilik madalyasının sahibi oldu. Şampiyonada ikinciliği Betül Cemre Yıldız, üçüncülüğü Khalaya Isgandarova alırken, dereceye giren sporculara şampiyonanın sponsoru Arzum Elektrikli Ev Aletleri tarafından toplamda 22 bin 500 TL tutarında ödül ve çeşitli hediyeler dağıtıldı. 2016 Arzum Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası’nın ödül töreni Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, Arzum CEO’su S. Mete Zadil, Çeşme Kaymakamı Mustafa Erkayıran, sporcular, aileler ve davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. Arzum, 2009 yılından bu yana kadınları satranç sporuna teşvik etmek, satranca gönül veren kadınların yanında olmak ve kız çocuklarının kişisel gelişimini desteklemek amacıyla Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası’nın sponsorluğunu üstleniyor. Arzum CEO’su S. Mete Zadil, konuyla ilgili olarak, “Aslında hayat da birçok yönüyle satranç oyununa benziyor. Hayatta da, satrançta da strateji önemlidir. İkisinde de kayıplar kazançlardan daha çok şey öğretir.. Ve hatta ikisinde de uzun vadeli düşünebilme yetisi, anlık fayda sağlamaktan daha önemlidir. Tüm kadınlarımızın hayat karşısındaki zorlukları mat edebileceğine dair sonsuz bir inanç taşıyorum” diyor.

16 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI