‘’'Basketse koy sepete'‘’
62 yıllık geçmişiyle Türk gıda sektörünün öncülerinden TAMEK, Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin resmi sponsoru oldu. TAMEK Genel Müdürü Cem Kurt, “Markamız ‘TAMEK’se Koy Sepete’ sloganı ile her yaş grubunun zihnine kazındı. Şimdi de 5 yıl boyunca sepetimizde basketbol süper ligini taşıyacak olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. TAMEK’in yüzde 100 taze ve yerli meyveden ürettiği meyve suları ve gıda ürünleriyle Türk tarımına ve çiftçisine destek verdiğini ifade eden Kurt, artık Türk sporuna da katkı sunmanın heyecanı içinde olduklarını belirtti. Kurt, şöyle devam etti: “Basketbol, özellikle son yıllarda oldukça popüler hale geldi ve her geçen gün artan bir izleyici kitlesine kavuştu. Spor Toto Basketbol Ligi de, başarıları ve rekabetçi yapısıyla gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı platformlarda adından söz ettirir hale geldi. Ligin markamıza katacağı değerin yanı sıra Türkiye’yi birçok ilkle tanıştıran TAMEK’in de lige yeni soluk katacağını düşünüyorum.”
Farklı tüketici grupları
Cem Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz TAMEK olarak hem gıda hem de içecek kategorilerindeki ürünlerimizi tüketicilerle buluşturuyoruz. Türk halkının markamıza olan güveninden yola çıkarak oluşturduğumuz ‘TAMEK’se koy sepete’ sloganımız dillere yerleşmiş durumda. Biz bu sloganla 2016-2017 sezonundan başlayarak 5 yıl boyunca basketbol sporunu sahiplenerek ‘Basketse koy sepete’ diyeceğiz. Basketbol sponsorluğu ile amacımız basketbolun hitap ettiği geniş kitlelerle buluşmak. Özellikle genç tüketicilerimizin damak tatlarını da dikkate alarak, bir yılı aşkın bir sürede geliştirilen ve 2017 yılının Ocak ayından itibaren piyasaya verilmeye başlanan birbirinden lezzetli TAMEK Sos serisinin (Ranch Sos, Acı Sos, BBQ Sos, Köri Sos) lansmanının da, basket sporunu takip eden genç hedef kitle ile birebir örtüştüğünü düşünüyoruz.”
‘Desteğimiz devam edecek’
Spor sponsorluğuna büyük önem verdiklerinin altını çizen TAMEK Genel Müdürü Cem Kurt, “Önümüzdeki dönemde spora, özellikle de basketbola desteğimiz artarak devam edecek. Tüketicilerimize de basketbolun heyecan dolu ortamını yaşatmak için çeşitli aktivitelerimiz olacak” dedi.
50’nin üzerinde yeni ürün
TAMEK’in, Bursa, Balıkesir, Manisa ve Kıbrıs’taki fabrikalarında ürettiği gıda ve meyve suyu ürünleriyle tüketicilere hizmet verdiğini söyleyen Cem Kurt, şöyle konuştu: “2016 yılını başarıyla bitiren TAMEK, ürün işleme kapasitesini artırdı. 2016 yılı içerisinde satış bayii sayısını 150’ye çıkararak Türkiye genelinde 30 bini aşkın noktaya ulaşmaya başladı. Geçtiğimiz yıl 50’nin üzerinde yeni ürün piyasaya sunan TAMEK, 2017 yılına yönelik olarak, başta sos grubu olmak üzere, kullanıcılarının merakla beklediği pek çok yeniliğe imza atmak için hazırlıklarını tamamladı.”
Çiftçilere destek
TAMEK olarak Türkiye’nin en büyük sözleşmeli tarım ağını kurduklarını anlatan Cem Kurt, çiftçilere ihtiyaç duydukları fideden tarla/bahçe bakımına, ekimden hasada her konuda yardımcı olduğunu kaydetti. Cem Kurt, şunları söyledi: “Bu sayede tarladan fabrikaya üretimin her sürecini denetim altında tutuyoruz. Bunun yanı sıra işlediğimiz 205 bin ton yaş sebze-meyve ile sözleşmeli alım yaptığımız yaklaşık 1.000 çiftçi ailesinin geçimine destek oluyoruz. Bu destekle Türkiye’nin en büyük sosyal sorumluluk projesini yürütüyoruz. TAMEK, alım garantisi ile çiftçilerin; ‘bir sonraki sene ürünümü kime satacağım’ sorusunun yanıtı oluyor.”
‘Altın Kız’a AVON ödülü
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Elele AVON Kadın Ödülleri’nde 9 kategoride yılın kadınları belirlendi. Törende spor dalında Ayşe Begüm Onbaşı ödül aldı. AVON Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika İletişim Direktörü Hande Orhan, törenin açılışında yaptığı konuşmaya AVON Temsilcilerinden birinin ilham veren hikâyesiyle başladı. Hande Orhan, “Bizlerden çok farklı koşullarda, çok farklı hayatlar yaşayan ama her gece aynı dualarla uykuya daldığımız kadınlar... Hepimizin hayalleri aynı: ayaklarımız üzerinde durmak, kendini güçlü hissetmek, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmak... Güzelliğin ve geleceğin anahtarı bu kadınlarda...” diye konuştu.
Ünlü isimler katıldı
Geceye ödül alan isimlerin yanı sıra adaylar, sanat, basın ve cemiyet dünyasının ünlü isimleri katıldı. Halk oylamasının ardından nihai kazananları belirleyen jüri üyelerinden şarkıcı ve oyuncu Ayşegül Aldinç, senarist Ece Yörenç, sunucu Jülide Ateş, gazeteci Mehmet Y. Yılmaz ve Oben Budak da törene katılan isimler arasında yer aldı.
United, Real’i tahttan indirdi
Deloitte’un bu yıl 20’ncisini yayınladığı Futbol Para Ligi Raporu’na göre, en yüksek gelir getiren 20 kulübün toplam gelirleri geçen sezona göre yüzde 12’lik bir artışla 7.4 milyar Euro seviyesine ulaştı. 11 senedir Deloitte Futbol Para Ligi Raporu’nda zirveyi hiçbir kulübe kaptırmayan Real Madrid, 2015/2016 sezonunda bayrağı Manchester United’a teslim etti. 689 milyon Euro’luk rekor geliriyle Manchester United, güçlü bir mali gelir çizdi. FC Barcelona 620.2 milyon Euro’luk geliriyle ikinci ve Real Madrid, 620.1 milyon Euro’luk geliriyle üçüncü sıraya yerleşti. Bayern Munich ise, geçtiğimiz yıl gerisinde kaldığı listenin tek Fransız takımı Paris St. Germain’i geçerek 592 milyon Euro ile 4. sıraya yerleşti.
Türkiye’den kimler var?
Türkiye’den Fenerbahçe ve Galatasaray ise ilk 30 kulüp arasına girdi. Fenerbahçe, 157.7 milyon Euro’luk geliriyle 25’inci sıraya yerleşirken Galatasaray 155.9 milyon Euro’luk gelir ile 26. sırada yerini aldı. Deloitte Türkiye Tüketim ve Endüstriyel Ürünler Endüstrisi Lideri Özkan Yıldırım konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Bu yıl, Fenerbahçe ve Galatasaray ‘gelir’ açısından Deloitte Futbol Para Ligi sıralamasında, 20-30 bandında yer alıyor. En yüksek gelirli ilk 30 takım arasında Türkiye olarak yer almayı sürdürmemiz önemli bir başarı ancak gelirlerin yüksek olması, finansal ve sportif başarının oluşması için yeterli değil. Kulüplerin yüksek miktarda krediye ihtiyaç duyması, TL dışında borçlanması, oyuncu sirkülasyon hızının yüksek olması ve transfer giderleriyle-gelir orantısızlığı, nakit akışının yönetilmesindeki zorluklar; kulüplerin finansal yapılarında ciddi olumsuzluklara, UEFA Finansal Fair Play kriterlerini karşılama konusunda sıkıntılara ve uzun vadede, sportif başarının istenilen seviyede gerçekleşmemesine sebep oluyor. Yaşanan döviz kurlarındaki dalgalanmalar, kulüpler üzerinde ek bir baskı unsuru oluşturuyor.”
Dell’den e-spor’a yatırım
Dell, oyun sektöründeki uzmanlığını e-spor alanındaki yatırımları ile pekiştiriyor. Şirket, ELEAGUE ile iş ortaklığına gittiklerini duyurdu. Dell Gaming Direktörü Bryan de Zayas, “Sanal gerçekliğin hayata geçmesi ve e-spor ile oyun turnuvalarının yarattığı heyecan sayesinde PC oyunlarının popülerliği, hiç olmadığı kadar arttı. 2018’in sonuna kadar donanımın bile tek başına 35 milyar Dolar’ı aşacağı öngörülüyor” dedi. Zayas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni bir Inspiron Gaming serisi sunmanın yanı sıra 2017’de 145 milyon taraftara ulaşması tahmin edilen e-spor topluluğuna güç ve destek vermek için ELEAGUE ile ortaklık kurarak, tüm dünyadaki oyunculara yatırım yapmaya devam ediyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz.”
Dijital bir fenomen
e-Spor, oyun dünyasının niş bir hobiden küresel bir kültüre ve dijital bir fenomene doğru kitlesel dönüşümünü işaret ediyor. e-Spor taraftar kitlesi, şimdiden geleneksel sporların taraftar sayısıyla rekabet ediyor ve önümüzdeki üç yıl içinde dünya e-spor seyircilerinin 256 milyondan 345 milyona çıkması ve e-spor gelirlerinin 1 milyar doları aşması bekleniyor. Dell, hem televizyon hem çevrimiçi yayın platformları aracılığıyla kitlelere ulaşan yüksek kalitede, yenilikçi e-spor turnuvaları düzenleme vizyonlarını desteklemek adına ELEAGUE ile yeni bir ortaklığa imza atıyor.
Spor performansını yeniden tanımlıyor
Performans spor giyim, ayakkabı ve aksesuar markası Under Armour tasarımcıları yeni, beklenmedik, ezber bozan teknolojiler üzerinde çalışmaya devam ediyor. Threadborne; Spandex kullanılmadan geliştirilen mikro boyuttaki iplikler ve sargılı yapısı sayesinde ürünlerin daha çok nefes alabilmesini ve şeklini koruyabilmesini sağlıyor. Dikişlerin verdiği rahatsızlığı yok etmek için minimum dikiş kullanan Threadborne, performans sırasında sporcunun üzerine yapışmıyor ve nem seviyesini ayarlıyor. Sporcunun vücuduyla uyum sağlayarak sportif performansı artırmayı hedefleyen Under Armour, mikro düzeyde gerçekleştirdiği avantajlar ile spor performansını yeniden tanımlıyor.
‘’‘Spor ürünleri ciromuzu 6 kat artırdık'‘’
Spor, eğlence ve teknolojinin artık iç içe geçtiğini söyleyen TeknoSA Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Dolayısıyla spor ürünleri, koşu bandı, kondisyon bisikleti, dambıl gibi sadece spor aletleri ile sınırlı değil artık. Akıllı bant ve saatler, spor kulaklıklar, taşınabilir şarj aletleri, mobil kameralar ve hobi ürünleri de sporla geçirdiğimiz anların parçası haline gelmeye başladı” dedi. Sporu keyifle izlemek isteyenler için yeni teknolojileri ve kapsamlı ürün çeşitliliğini müşterilerine sunmaya devam ettiklerini belirten Gürcan, “2016 yılında spor ürünleri, teknolojileri kategorisindeki ciromuzu 2015 yılına göre yaklaşık 6 kat artırdık” diye konuştu. Gürcan, şöyle devam etti: “Artık sporu her yerde izliyoruz. Dolayısıyla ana ekran TV olmakla birlikte cep telefonu, tablet ve notebooklar da sporseverler tarafından tercih ediliyor. Özellikle TV ve cep telefonu ürünlerindeki satışlarımızda büyük ekranlara yönelik artan bir eğilim görüyoruz. Spor izleyicisi, bu trendi destekliyor.”
Marka çeşitliliği...
TeknoSA olarak, hem spor yaparken hem de sporu takip ederken ihtiyaç duyulan, sporu keyifli hale getiren teknolojilerin adresi olduklarını ifade eden Gürcan, şöyle devam etti: “Teknolojiyle spordan alınan fayda da, keyif de giderek artıyor. Örneğin akıllı saatler, hem sürekli gelişen teknolojisi hem de sporda rahat kullanımı ile tercih ediliyor. TeknoSA olarak biz bu kategoride tercih edilen tüm marka çeşitliliğini sunarken kendi markamız Preo Pwatch ile herkese erişebilir fiyatta akıllı saat sahibi olma imkânı sağlıyoruz. Bu nedenle, ilk iki akıllı saat modelimizin tükenmesini takiben Preo Pwatch 3’ü de 2016’nın son aylarında tüketicilerle buluşturduk. 2016 yılındaki akıllı saat ciromuz bir önceki yıla göre 5’e katlandı.”
Spor kulaklıklar
Akıllı saatlerden sonra spor kulaklıkların da sporseverlerin gözdesi olduğunu kaydeden Gürcan, “Mikrofonlu, her havada kullanılabilecek, tere ve neme dayanıklı, hafif, açık akustik tasarımıyla çevrede olanları duymaya imkân veren ürünlerin satışları artıyor” dedi. Gürcan, “Ayrıca, outdoorda spor yaparken taşınabilir cihazlar olmazsa olmaz bir ihtiyaç artık. Küçük boyutları ve güçlü şarj özelliğiyle Teknosa Preo markalı powerbank ürünlerimiz de çok tercih ediliyor” diye konuştu. Gelecek dönemde artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gözlüklerinin video oyunları, spor müsabakaları gibi eğlence içerikleri ile kullanımı önemli ölçüde artıracağını anlatan Gürcan, “2016 yılında kendi markamız olan Preo ailesine sanal gerçeklik gözlüğümüzü de bu nedenle ekledik. 360 derece panoramik özelliği ile gerçeğe çok yakın görüntüler sunan cam lense sahip ve tüm akıllı telefonlarla uyum içinde çalışan Preo MY VR Box, uygun fiyatıyla bu deneyimi herkes için erişilebilir kılıyor” sözlerini sarfetti.
Mobil perakendenin yükselişi
Bu yıl teknolojinin gündeminin yine yoğun olacağını kaydeden Bülent Gürcan, “Sanal gerçeklik gözlükleri, akıllı saatler ve giyilebilir teknoloji ürünlerinin gelişmiş versiyonlarıyla buluşacağız. Akıllı oyuncaklar, dronelar, 3D yazıcılar ve mobil kameralar hayatımızda daha fazla yer alacak” dedi. Gürcan, şöyle devam etti: “Biz teknolojinin hızıyla birlikte koşarken, yeni ürünler de her zaman olduğu gibi sektörümüze hareketlilik getirecek. Ayrıca çoklu kanal, dijitalleşme ve mobil perakendenin yükselişi sektörde büyümenin lokomotifi olmayı sürdürecek. Tüm bunların ışığında, 2017 yılında tüketici teknolojisi ürünleri pazarının mevcut trendlere göre yüzde 10-12 seviyesinde büyümesini bekliyoruz. Bu büyümenin içerisinde TeknoSA olarak biz de yerimizi güçlü şekilde alacağız.”
“Pazarın büyüklüğü 45 milyar TL seviyesine ulaştı’
Tüketici teknolojisi ürünleri pazarının geçen yıl çift haneli büyümesini sürdürdüğünü vurgulayan Bülent Gürcan, “Türkiye’de genç nüfusun teknolojiye olan ilgisi ve teknolojinin hayatımızda vazgeçilmez bir ihtiyaç haline gelmesi, performansı pozitif etkiledi” dedi. Gürcan, şu bilgileri verdi: “Pazarın büyüklüğü 2016 için 45 milyar TL seviyesine ulaştı. Telekom, küçük ev aletleri ve beyaz eşya geçmiş yıllarda olduğu gibi 2016 yılında da pazarın lokomotif kategorileri oldu. Bu kategorilerde teknoloji market kanalında en fazla büyümeleri biz gerçekleştirdik. İlk 10 ayda, 2015 yılına göre aynı mağazalarda çift haneli büyüme performansı gösterirken, teknoloji market kanalındaki pazar payımızı da artırarak liderliğimizi pekiştirdik.”
Basket potası, kaykay, boks torbası...
Satışa sundukları spor ürünlerini sürekli çeşitlendirdiklerini söyleyen Bülent Gürcan, şöyle devam etti: “Farklı spor ürünlerini Türkiye’nin her yerine ulaştırmada teknosa.com da etkin rol üstleniyor.Akıllı saat, spor kulaklıkları veya sanal gerçeklik gözlüğü gibi ürünlere ek olarak teknosa.com’da fitness kondisyon aletleri (koşu bantları, kondisyon bisikletleri vs.) ve spor branşları ile hobiye dönük ürünler (basket potası, kaykay, boks torbası gibi) tüketicilere sunuluyor. Sadece spor aletlerinde online satışlarda 2015 yılına göre yüzde 80-90 seviyesinde bir artış var.”
‘eSpor’a yatırım yapıyoruz’
Türkiye’de büyük bir takipçi kitlesi olan eSpor için de yatırım yaptıklarını dile getiren Bülent Gürcan, şu bilgileri verdi: “eSpora destek veren ilk markalardan biriyiz. 3 yıldır League of Legends Ligi’nin ana sponsorları arasında yer alıyoruz. Türkiye’de 4 milyona yakın genç bu oyunu oynuyor. Müthiş bir izleyici kitlesiyle çekişmeli müsabakalar ve finaller yaşanıyor. Büyük spor kulüpleri de bu konuda yatırım yapmaya başladı. Ülke olarak bu konudaki sahip olduğumuz ciddi potansiyeli desteklemeye devam edeceğiz. Üstelik bize gençlerin yanında olma fırsatı vermesi açısından da eSpor’u önemsiyoruz.”
Maçlarda e-Bilet dönemi başlıyor
2015 yılında start alan kara, hava ve deniz taşımacılığında e-Bilet uygulamasının ardından şimdi de spor karşılaşmalarında düzenlenen biletlerin dijital platforma taşınmasının hazırlığı yapılıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 26 Aralık 2016 tarihinde yayınladığı ‘Etkinlik e-Bilet’ taslak kılavuzu, e-Bilet platformunun 2017 yılında etkinlik biletleriyle büyümeye devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’de her yıl ortalama 10 bine yakın kültür, sanat ve spor etkinliği düzenleniyor. TÜİK verilerine göre 2015 yılında yaklaşık 57 milyon 148 bin sinema, 5 milyon 853 bin tiyatro bileti satıldı. Futbolda ise 4 büyük takıma bakıldığında yaklaşık 20 milyon derbi bileti satışı söz konusu. Tüm bilet satışlarına bakıldığında rakamlar etkinlik sektöründe e-Bilet pazarının potansiyelini de ortaya koyuyor.
‘Kullanım yaygınlaşacak’
e-Bilet özel entegratörü FIT Solutions, geliştirdiği çözüm ile sinema, tiyatro, konser, spor müsabakaları ve benzeri etkinlikler için bilet düzenleyen şirketlerin de verilerini elektronik ortama taşıyor. FIT Solutions CEO’su Koray Gültekin Bahar, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “2017 hedeflerimiz arasında e-Bilet pazarından aldığımız payı artırmak var. Spor müsabakaları, müzik festivali gibi eğlence amaçlı sosyal etkinliklerde de kullanımı yaygınlaşacak e-Bilet için çözümlerimizi geliştirmeye ve genişletmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki bilet pazarının büyüklüğünü biliyoruz ve önemsiyoruz.”
Perakendeciler ‘hayatına sahip çık’ diyecek
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD),Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) ve Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES), toplumun her kesimini korkutmaya, sindirmeye, hayattan koparmaya yönelik terör eylemlerine karşı vatandaşları “hayatına sahip çık”maya davet ediyor.
Sosyal dayanışma
Halkın moralini en yüksek düzeyde tutarak tekrar hayata karışmasına destek olmak amacıyla başlatılan sosyal dayanışmaya BMD Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel, KMD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, öncülük ediyor. Kampanyaya ayrıca, derneklerin üyeleriyle spor, sanat, magazin ve iş dünyasının ünlü isimleri de destek veriyor.
Futbol temalı reklam!
Küçük işletme odaklı teknoloji sağlayıcısı GoDaddy, Türkiye’deki ilk televizyon reklamını yayınladı. GoDaddy EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Stefano Maruzzi, “Dijitalin perakendeciler, girişimciler, profesyoneller ve iyi bir iş fikri olan herkes için sunduğu fırsatlara olan farkındalığı artırmak için, GoDaddy için başarılı bir yılı televizyon kampanyasıyla bitirmek istedik” dedi. Maruzzi, şu bilgileri verdi: “Türk girişimciler ve işletmeler, dijital fırsatları görmelerine ve kullanmalarına yardım etmek için yanlarında olacak bir iş ortağına ihtiyaç duyuyor. Türkiye’deki küçük işletme ve girişimcilerinin başarılı olmalarına ve hikayelerini anlatmalarına yardım etmek adına onlarla birlikte çalışmak, ihtiyaç duydukları dijital çözümleri ve önerileri sunmak istiyoruz” dedi. Maruzzi, tüm ürün yelpazesinde büyüme gösteren GoDaddy’nin müşteri sayısının 2016 yılının ortasında 100 bini aştığını kaydetti.
‘Güvenilir spor merkezlerine ihtiyaç var’
Carrera Fitness&SPA, İstanbul’da Kempinski Astoria AVM’den sonra Kempinski Bellevue Residence’da açılıyor. Çalışma hayatının rutininden kaçmak isteyenler için öncelikle, güvenilir spor merkezlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Carrera Fitness&SPA CEO’su Hüseyin Valentino Erikçi, “Önceliğimiz üye memnuniyeti” diyor.Türkiye pazarında 1.340 spor salonu bulunduğunu ve fitness sektörünün yıllık ortalama yüzde 5 büyüdüğünü kaydeden Erikçi, şöyle devam ediyor: “Carrera markasını fitness sektörüne taşıdık. Bu marka kalitesi ile yıllar içinde otomobil, elektronik ve moda başta olmak üzere birçok alanda tutku haline geldi... Biz bu tutkuyu rutinden kaçmak isteyen üyelerimize yaşatmak istiyoruz. Carrera Fitness&SPA’da son teknoloji fitness ekipmanlarından oluşan özel konsept odaları, basket, tenis sahaları ile wellness ve SPA alanları bulunuyor.”
‘’Markalar 2016'da spora destek için yarıştı‘’
Spor, dünyadaki hemen herkesin birlikte tüketebildiği değerlerin başında geliyor. Başta futbol olmak üzere bir spor müsabakası dünyanın farklı noktalarından milyonlarca insanı bir araya getirebiliyor. Sporun geniş kitlelere ulaşma gücü, markalar için cazibe oluşturuyor. Pek çok marka bu yıl, geçmiş yıllara oranla spora olan desteklerini artırmış görünüyor. Müşterilerinin hayatlarına dokunmak ve marka bilinirliklerini artırmak amacıyla kulüplere, liglere, turnuvalara sponsor oluyor... Özellikle 2016’da iş dünyası, tüm Türkiye gibi haziran ayında ‘Fransa’yı konuştu. Çünkü, A Milli Futbol Takımı, tarihinde dördüncü kez mücadele ettiği Euro 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için Fransa’daydı.
En gözde futbol
1950 yılında Brezilya’da düzenlenen Dünya Kupası’na ekonomik koşullar nedeniyle gidemeyen milli takım, bu yıl 8 ana sponsor, 9 resmi tedarikçisi ile Fransa’ya gitti. Bilindiği üzere Türkiye Futbol Federasyonu’nun ana sponsorları Spor Toto, Nike, Turkcell, Coca Cola, Mercedes-Benz, Ülker, Türk Hava Yolları ve NG Kütahya Seramik, resmi tedarikçileri ise Acıbadem, ArkoMen, DYO, CarrefourSA, Nacar, Petlas, Opet, Sarar ve Teknosa’dan oluşuyor. Bu tablo gösteriyor ki futbol, son dönemde hangi sektörden olursa olsun pek çok şirketin gözdesi durumunda. Futbolun iş dünyası için önemi giderek artarken, dünyada dev bir endüstriye dönüşmesi de tesadüf değil.
Nesine.com sporun her alanında yer alacak
Türkiye’de bahis sektörü içinde Türk sporuna en fazla desteği sağlayan bahis markası Nesine.com, sporun her alanında yer almayı hedefliyor. Nesine.com, 2009 yılından bu yana spor kulüplerine destek veriyor. Futbolda Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray başta olmak üzere birçok Süper Lig takımı ile basketbolda Euroleague ve Eurocup gibi büyük organizasyonlardaki sponsorlukları devam ediyor.
2007’den beri teknoloji tedarikçisi
2007 yılından bu yana Milli Takımlar Teknoloji Tedarikçisi olarak futbola destek veren Teknosa’nın Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Toplumun gelişiminde sporun oynadığı role ve sporla teknolojinin etkileşimine inanan bir şirketiz” diyor. TeknoSA olarak hayatın farklı alanlarında teknolojiyle katma değer yaratmak için sponsorluk çalışmaları yürüttüklerini kaydeden Gürcan, “Bu çalışmalar bize tüketicilerimizle yakınlaşma fırsatı veriyor” diye vurguluyor.
Barça’nın da resmi sponsoru
Yıllardır sporun farklı dallarına destek veren markalardan birisi de Beko. Bireysel ve takım sponsorluklarının yanı sıra, lig ve turnuvalara da destek veren marka, Türkiye’de ve dünyada sporun gelişimi ve kitlelere yayılımı için çalışmalar yapıyor. Beko ayrıca, Futbol Club Barcelona ya da takma adıyla Barça’nın da resmi sponsoru...
Basketbolun rengi ‘Turuncu’
ING Bank, 2014 yılında başlattığı Spor Toto Basketbol Ligi resmi sponsorluğunu 2016-2017 sezonunda ana sponsor olarak sürdürüyor. Banka, ana sponsor olmakla beraber sponsorluğunu 3 yıl daha uzattı. ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, “İlk kez kitlesel bir spor dalına yönelik kapsamlı bir sponsorluk anlaşmasına imza atarken, bu duruşun ING’nin marka duruşuyla uyumlu olduğuna inanıyoruz” diyor.
Euro 2016’ya özel reklam kampanyası
Media Markt, Euro 2016 için hazırladığı eğlenceli reklam filmiyle de futbolu haziran gündemine taşıdı. ‘Gülmek Türkiye’ye Yakışıyor’ sloganı ve Avrupa Şampiyonası’na özel olarak bestelenen şarkısı eşliğinde Media Markt’ın yeni reklam filmi, esprili kurgusunun yanı sıra Çaycı Hüseyin karakteriyle akıllara kazınan Alparslan Özmol’un oyunculuğuyla da dikkat çekti. Media Markt bu kampanyayla, Avrupa Kupası’ndaki stadyum atmosferini tüketicilerine sahadaymışçasına yaşatmayı hedeflediğini açıkladı.
Sporda ‘iletişim’ etkisi
Vodafone, 2016 yılında da spora desteğini sürdürdü. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk, sosyal yatırımları arasında spor sponsorluklarının bulunduğunu söyleyerek, “Sporun toplumların ekonomik ve sosyal yönden gelişiminde üstlendiği işlevin bilinciyle tüm ana ve alternatif spor dallarına büyük önem veriyoruz” diyor. Spor etkinliklerine verdikleri destekle, bir yandan spor izleyicilerinin dijital deneyimlerini zenginleştirmeyi amaçladıklarını belirten Buruk, “Ülkemizde sporcu yetişmesine ve altyapının zenginleşmesine katkıda bulunma ve Türkiye’yi dünyanın öncü spor ülkelerinden biri yapma hedefiyle çalışıyoruz” diye anlatıyor.
Potanın yıldızlarına özel bakım
Herbalife, sporu ve sporcuyu desteklemeye devam ediyor. Herbalife, dünyada Cristiano Ronaldo, LA Galaxy gibi 190’dan fazla dünya çapında sporcu, takım ve etkinliğin sponsorluğunu n yanı sıra Türkiye’de Spor Toto Basketbol Ligi ’nin Resmi Beslenme sponsoru... Şirket, 1980 yılından bu yana faaliyet gösteren global bir beslenme şirketi. Herbalife’ın beslenme, kilo kontrolü ve kişisel bakım ürünleri, 90’ın üzerinde ülkede, satışa sunuluyor. Dünya üzerinde 7 bin 800’den fazla çalışanı bulunan Herbalife, 2014 yılındaki net satışlarını 5 milyar Dolar olarak açıkladı.
Milli takıma Anadolu desteği
Türk Milli Futbol Takımı’nın sponsoru NG Kütahya Seramik, önümüzdeki dönemde de bu desteği sürdürmeyi hedefliyor. Bir Anadolu şirketi olarak milli takıma sponsor olduklarını ifade eden NG Kütahya Seramik’in Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, “İyi ki bu projenin içinde yer aldık” diyor. Güral, şöyle devam ediyor: “Hem tüketicilerimizle hem vatandaşlarımızla bir buluşma noktası oldu. Bu sponsorluğun hem maddi hem manevi katkıları olacağını düşünüyordum ama toplumla bu derecede güçlü bir iletişime neden olacağını tahmin etmiyordum. Bu anlamda çok doğru bir proje olduğunu düşünüyorum.”
Potalara serinlik getirecek
Mitsubishi Electric, Spor Toto Basketbol Ligi’nin ‘Konforlu Serinlik’ Resmi Sponsoru oldu. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı MasahiroFujisawa, Spor Toto Basketbol Ligi resmi sponsorluğu ile güçlü ve heyecan verici bir işbirliğine adım attıklarını belirtiyor. Fujisawa, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Marka felsefemiz ile örtüşen ve Avrupa’nın en güçlü liglerinden biri olarak sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de takip edilen Spor Toto Basketbol Ligi’ne destek olmaktan çok mutluyuz.”
‘’Potanın iklimini değiştirecek‘’
Spor Toto Basketbol Süper Ligi Ana Sponsoru Mitsubishi Electric Türkiye’nin Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, “Bu yatırımı, Türkiye’de basketbolun yükselişine katkıda bulunma hedefiyle gerçekleştirdik” dedi.
Spor Toto Basketbol Süper Ligi Ana Sponsoru olarak güçlü ve heyecan verici bir işbirliğine adım attıklarını söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, “Türkiye’de basketbolun yükselişine katkıda bulunma hedefiyle bu yatırımı gerçekleştirdik” diye konuştu. Mitsubishi Electric olarak teknoloji, dizayn ve üretimde 95 yıldır konfor, verim ve dayanıklılığın en yüksek standardını sunduklarını belirten Altaç, “Bu noktada marka felsefemizle örtüşen ve sadece Türkiye’de değil yurtdışında da 14 ülkede yayınlanan Spor Toto Basketbol Süper Ligi’ne destek olmaktan dolayı çok mutluyuz. Biz bu birlikteliğe ‘En İyilerin Buluşması’ diyoruz” dedi.
Oyunun parçası olmak...
Spor Toto Basketbol Süper Ligi’nin oldukça geniş bir coğrafyada oynandığını ve yayınlandığını ifade eden Altaç, şöyle devam etti: “Bu da bize basketbolseverlerle bir araya gelme fırsatı sunuyor. Etkinliklerimizi planlarken gerek salonlarda gerekse ekranları başında maçları takip eden seyircilerle oyunun coşkusunu paylaşmayı, seyir zevkini ve eğlenceyi artırmayı hedefliyoruz. Basketbol oyun olarak sürekli aksiyon ve heyecan içeren bir spor ve bizler de burada seyircilerle birlikte oyunun bir parçası olmak istiyoruz. Bu noktada; izleyicinin, oyuncuların, takımların ve bizlerin ortak tutkusu etrafında projeler üretmeyi planladık ve yeni sezonda ‘Tam basketbol havası’ konseptiyle yola çıktık.”
Desteğe devam...
Markalarının her adımında ‘Daha İyisi İçin Değişim’ (ChangesfortheBetter) felsefesi doğrultusunda hareket ettiklerini kaydeden Altaç, şunları söyledi: “Sponsorluklarımızın da bu felsefeye hizmet edeceği düşüncesiyle Türk sporunu desteklemeye devam edeceğiz. Dayanıklılık ve sürekli gelişim, basketbolun vazgeçilmezi. Son saniyeye kadar performansınızı düşürmeden oyuna devam etmeniz gerekir. Üstün performans ve dayanıklılık özelliği ile öne çıkan klimalarımızın Avrupa ve dünyada başarılarıyla anılan Türk basketbolunun performansı ile birebir örtüştüğünü düşünüyoruz. Bu nedenle önceliğimiz basketbol olmakla birlikte, topluma değer katacak diğer projeleri de desteklemek hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
‘İç pazar talebi artıyor’
İklimlendirme sektöründe iç pazar taleplerinin her geçen yıl arttığını söyleyen Yenal Altaç, pazarın Türkiye’de yatırım kararı alan küresel firmaların da katkılarıyla gelişim trendini sürdüreceğini vurguladı. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konumun hem Ortadoğu pazarına hem de Türk cumhuriyetlerine yakınlığı nedeniyle çok kıymetli olduğunu belirten Altaç, şöyle devam etti: “Lokasyon gücümüze ek olarak sahip olduğumuz genç nüfusun da etkisiyle sektörümüzün önünde umut vadeden bir gelecek olduğuna inanıyoruz. Bunun için de sektörün sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimini bu genç nüfusa doğru şekilde aktarması gerekiyor. Ayrıca iklimlendirme sektörünün global pazarlarda rekabet gücünü artırabilmesi için gerekli teşviklerin sağlanması oldukça önemli. Bu noktada, özellikle Ar-Ge’ye yatırım yapan ve ileri teknoloji üreten firmaların teşvik edilmesi, sektörün büyümesi açısından da değerli bir uygulama olur görüşündeyiz.”
‘Bayi yapılanmamızı büyütmeyi planlıyoruz’
Sağlıklı büyümenin en önemli parçalarından birinin bayiler olduğunu belirten Yenal Altaç, gelecek hedefleriyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Bayi yapılanmamızı daha da büyütmeyi planlıyoruz. Ayrıca 2017 yılında önemli bir yenilik daha sunmaya hazırlanıyoruz. Tüketicilerin seçecekleri klimaları gerçek bir ev ortamında deneyimlemesi için bayi konseptimizi yeniledik. Bu sayede sektörde tek olarak, mekâna uygun klima ve klimaya en uygun yeri tespit eden teknolojik keşif hizmetimiz Keşfetteam ile bayi konseptimizi birleştirmiş oluyoruz. Yeni konseptimizle bayilerimizi bir deneyim merkezi olarak konumlandırdık.”
‘Türkiye büyük bir potansiyele sahip’
Türkiye’nin klima sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Yenal Altaç, “Mitsubishi Electric Klima Sistemleri olarak, inovatif ürünlerimiz ve hizmetlerimizle Türkiye pazarında daha da güçlenmeyi hedefliyoruz. 2016 yılını hedeflerimiz çerçevesinde kapatıyoruz” dedi. Çok farklı iklim koşulları için çözüm üretebilen bir marka olduklarını ifade eden Altaç, şöyle devam etti: “Aynı zamanda sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşımla maksimum enerji tasarrufu sağlayacak sorunsuz bir performans sunuyoruz. Genel olarak günümüzde hem enerji tasarrufu sağlayan hem de montaj ve kullanım kolaylığı sunan ürünlere talebin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacını tek bir sistem ile merkezi olarak sağlayabilen sistemlerimiz oldukça ilgi görüyor.”
‘Enerji tasarrufu sağlayan ürünlere eğilim var’
Dünyada enerji tasarrufu sağlayarak maliyetleri azaltan ürünlere doğru bir tüketici eğilimi olduğunu anlatan Yenal Altaç, şunları söyledi: “Yakın dönemde kullanıcı ihtiyaçlarını daha pratik ve sorunsuz bir şekilde karşılayabilen, kullanıcılara konfor artırıcı seçim imkânı tanıyabilen akıllı sistemler daha fazla ön plana çıkacak. Biz de Mitsubishi Electric Klima Sistemleri olarak, akıllı sensör ve kontrol sistemlerimizle yapay zekayı klimalarla birleştirerek bu trende uygun yeni nesil inovatif ürünler sunuyoruz.”
"Sportif davetler için..."
Abdullah Kiğılı ExclusiveCut, yeni yıl davetlerinde sportif ve şık görünmeyi tercih edenlere Colombo kaşmir ceketleri sunuyor. Spor ve rahat giyim kadar klasik giyimde de bir Abdullah Kiğılı ExclusiveCut klasiği olan Colombo kaşmir ceketler, bu kış da koleksiyona damgasını vuruyor. Klasik düz grubun yanında desenli kumaşlardan da renkli ve dikkat çeken kaşmir ceketler, dayanıklılığı ile koleksiyonun en önemli parçalarından.
İzmir’in futboluna yatırım yaptı
İzmir’in köklü spor kulübü Göztepe’yle sponsorluk anlaşması imzalayan Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, “Türkiye’ye Avrupa’dan ilk sportif başarıları getiren Göztepe Spor Kulübümüz’le işbirliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Hedefimiz Göztepe’yi önce Süper Lig ardından yine uluslararası arenalara çıkarma hedefine katkı sağlamak” dedi.
Logolu forma
İzmir’in kendileri için çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan Kazım Türker, “İzmir’e sadece 2016’da 3.7 milyar liralık yatırım yaptık. Köklü geçmişi, seyircisi ve zaferleriyle İzmir’i İzmir yapan değerlerden biri olan Göztepe’nin yanında olmak bizim için büyük mutluluk. Göztepe’ye MahallBomonti İzmir logolu formasıyla büyük başarılar diliyorum” diye konuştu.
‘’Süper Lig, Asya kıtasına bedel‘’
Çin’deki futbol devrimi ve transfer hamleleri, Japonya’nın yapılandırma programı ile Güney Kore’deki çalışmalar devam ediyor. Katar ve BAE kulüpleri dünyaca ünlü yıldızları renklerine bağlıyor. Asya kıtasında futbol anlamındaki tüm çalışmalara rağmen beş ülkenin toplam kadro değeri, bir Süper Lig etmiyor. Çin’deki futbol devrimiyle birlikte dünya futbolunda gözler Asya’ya çevrildi. KPMG Football Benchmark ekibi, Asya’da esen futbol rüzgârını inceledi ve Türkiye Süper Ligi’yle karşılaştırdı. Hızla büyüyen ekonomisiyle dikkat çeken Asya’nın gelecekte futbolun da süper gücü olacağı konuşuluyor. Ancak Süper Lig’in ne kadar önemli bir kulvar olduğu, KPMG Football Benchmark ekibinin araştırmasıyla gözler önüne seriliyor. Süper Lig’de mücadele eden takımların tahmini değeri 911 milyon 180 bin Euro olarak ortaya çıkıyor. Ricardo Quaresma, Robin van Persie, Lukas Podolski gibi dünyaca ünlü yıldızların top koşturduğu Türkiye’de Süper Lig’de mücadele eden bir takımın ortalama değeri yaklaşık 50 milyon Euro. Ayrıca yeni yapılan anlaşmayla birlikte senelik 500 milyon Dolar’lık yayın geliriyle Süper Lig, Avrupa’nın önde gelen liglerine iyice yaklaşmış durumda.
Çin’i yıldızlar kurtaramadı
Futbol devrimi yaşanan Çin’de Brezilya Milli Takımı’nın yıldızı Hulk, Ramires, Senegalli Demba Ba, Kolombiyalı Fredy Guarin top koşturuyor. Ayrıca eski Beşiktaşlı Ersan Gülüm ile Galatasaray’dan Burak Yılmaz da futbol yaşamını Çin’de sürdürüyor. Toplam piyasadeğeri 306 milyon Euro olarak gösterilen Çin Ligi’ndeki bir takım ortalama 19.2 milyon Euro değerinde. Japonya’nın J1 Ligi’nin toplamda 228 milyon Euro, takım başına ise ortalama 12.7 milyon Euro’luk bir değeri var. Avrupa’ya ihraç ettiği oyuncularla bilinen Japonya’da 2013 yılında üç seviyeli bir futbol yapılandırma projesine başlanmıştı. Genç Japon oyuncuların kariyerlerine Avrupa’da devam etmesi lige olan ilginin düşmesine sebep oldu. 2002 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan ve performansıyla göz kamaştıran Güney Kore, o turnuvayı dördüncü bitirmişti. O başarısını ileriye taşıyamayan Güney Kore Ligi, K-League Classic 118 milyon Euro değerinde. Bir takımın ortalama değeri ise 9 milyon 800 bin Euro.
Transfer teklifleri...
Ayrıca çılgın transfer teklifleri ve harcadığı paralarla dikkat çeken Katar Ligi’nin 131 milyon Euro, Birleşik Arap Emirlikleri Ligi’nin ise 123 milyon Euro’luk bir değeri var. Asya’nın önde gelen bu beş ligini topladığımızda 906 milyon Euro’luk değerle Süper Lig’in gerisinde kalıyor. Bu sezon Beşiktaş ve Fenerbahçe’yle Avrupa’da kulüp bazında başarılı bir sezon geçiren Türk futbolunun değeri, KPMG’nin araştırmasıyla da kanıtlanıyor.
Taraftar ilgisi daha zengin
-Beş yıllık bir anlaşma sonucunda Çin Süper Ligi’nin yurt içi yayın hakları 213 milyon Euro’ya satıldı. Bu bedel, Asya ligleri arasında yapılmış olan en büyük anlaşma niteliğini taşıyor.
-Japonya Ligi yeni anlaşmayla yıllık 183 milyon Euro’ya satılacak. Türkiye Ligi’nin yayın hakları ise geçtiğimiz günlerde 500 milyon Dolar (Yaklaşık 470 milyon Euro) karşılığında satıldı.
-Taraftar ilgisi anlamında Asya ligleri daha zengin... Çin’de maç başına 20 bin, Japonya’da 18 bin taraftar maçları izliyor. Türkiye ise bu rakama yaklaşamıyor.
-Asya kıtasının önemli liglerinden İran, 103 milyon Euro’luk bir değere sahip. 14 takımın mücadele ettiği Suudi Arabistan Ligi’ne 80 milyon Euro değer biçiliyor.
-Kapalı bir lig modeli olan Avustralya’nın değeri de 82 milyon Euro olarak gösteriliyor.
-Son yıllarda futbola yönelen ülkelerden Hindistan’da bu spora ilgi üst seviyede... Ancak Hindistan da Avustralya gibi kapalı bir lig modeli uyguluyor.
-2015 yılında maçlar 26 bin kişiye oynanırken, Hindistan Futbol Federasyonu da kademeli olarak Asya Futbol Konfederasyonu’na katılmayı amaçlıyor.
Müzikli, danslı basket maçları...
Basketbolun yükselen takımlarından Darüşşafaka Doğuş, Volkswagen Arena’daki maçlarıyla alıştığımız basketbol deneyimini farklı bir seviyeye taşımayı hedefliyor. NBA standartlarında bir maç keyfi ile basketbolseverlere sosyalleşme fırsatı sunan Darüşşafaka Doğuş, yalnızca aileleri değil 7’den 70’e herkesi coşku dolu bir gösteriye davet ediyor. takım, sunduğu çekişmeli maçların yanı sıra eğlenceli etkinliklere de imza atıyor.
Yeşil-siyahlılar’ın maskotu ve taraftarların sevgilisi Dado, maçlardan önce ve maç aralarında özellikle küçük taraftarları eğlendiriyor. Ayrıca takımın profesyonel bandosu basketbolseverlerin heyecanına heyecan katıyor. Maç seyretmeye gelenlere ilginç bir deneyim yaşatan kulüp, maç etkinliğini müzik, dans, mekân, moda gibi unsurlarla zenginleştirmiş. Daçka maçları, Volkswagen Arena’da gerçekleştiriliyor. 2015 yılında basketbola kazandırılan Volkswagen Arena, Ayazağa yolu üzerinde, UNIQ İstanbul kompleksine komşu olarak yer alıyor.
Engelsiz raketler!
Engelli bireylerin toplum hayatında daha aktif yer almaları ve onları diğer bireylerden ayırmadan hayatın içine katmayı hedefleyen OneUpOneDown Tenis Kategorisi farklı bir organizasyonla
tenisseverlerle buluştu. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle düzenlenen özel gösteri maçlarında Tekerlekli Sandalye Tenisi Milli Takım oyuncularıyla ünlü isimler biraraya geldi. Bakırköyspor Vakfı kortlarında gerçekleştirilen organizasyonun sunuculuğunu ilk WTA Tenisçisimiz İpek Şenoğlu yaptı.
Etkinlikte, 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na kota alarak tarih yazan milli sporcu Büşra Ün, Tekerlekli Sandalye Tenisi Milli Takım oyuncuları, eski milli futbolculardan Ümit Davala, Saffet Akyüz ve Murat Erdoğan, İlyas Kahraman, milli tenisçilerden Ergun Zorlu, Ercan Zorlu gibi pek çok isim sayı almak için kıyasıya mücadele etti. Organizasyonun ilk karşılaşmasında Büşra Ün, Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk ile eşleşirken, Ümit Davala ise Ebru Bulgurcu ile eşleşti. Uluslararası tenis hakemlerinden Ali Büyüklüoğlu’nun yönettiği karşılaşmalar, süper tie-break olarak oynandı.
Turnuva mayısta
15 yaşındaki Performans Tenisi sporcusu Ata Çine’nin sosyal sorumluluk projesi olarak başlayan ve Gorbon Sports Management’ın kurucusu Orhan Gorbon‘un desteğiyle gerçekleştirilen organizasyon, mayıs ayında Engelliler Haftası’nda düzenlenecek turnuva için sporculara hazırlık ve motivasyon sağlamış oldu. Türkiye’ye bir ilki temsil eden “OneUpOneDown” tenis maçları, tenis sporunda engelsiz raketlerin bilinirliğinin artmasını amaçlıyor.
AVON, kadın sporcuları yarıştıracak
Türkiye’nin en başarılı kadınlarını belirleyecek Elele AVON Kadın Ödülleri 2016 için geri sayım devam ediyor. 9 kategoride 47 kadının aday olduğu yarışmanın jüri üyeleri kültür sanat ve basın dünyasının başarılı isimlerinden oluşuyor. AVON ve Elele tarafından üçüncü kez düzenlenen “Elele AVON Kadın Ödülleri” için halk oylaması süreci devam ederken, Kadın Ödülleri Jürisi’nde yer alan isimler kamuoyuyla paylaşıldı. Jüride şarkıcı ve oyuncu Ayşegül Aldinç, senarist Ece Yörenç, sunucu Jülide Ateş, oyuncu Vahide Perçin, gazeteciler Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz ve Oben Budak yer alıyor.
47 aday var
Oyuncu, yazar, şarkıcı, spor, bilim, sosyal sorumluluk, gazeteci, girişimci ve sanattan oluşan 9 kategoride 47 aday için yapılan halk oylaması sonucunda her kategoride en yüksek oyu alan üç isim Kadın Ödülleri Jürisi tarafından değerlendirilecek. Yarışmada ‘Yılın AVON Kadını’ kategorisinde 2016 yılı içerisindeki çalışmalarıyla tüm kadınlara ilham kaynağı olan bir AVON Temsilcisi de ödül alacak. Ödüller 18 Ocak 2017 tarihinde Shangri-La Bosphorus’da düzenlenecek görkemli gecede sahiplerini bulacak. Elele AVON Kadın Ödülleri’nin spor kategorisindeki 2016 adayları şöyle: Ayşe Begüm Onbaşı, Çağla Büyükakçay, İrem Yaman, Nazmiye Muratlı, Victoria Zeynep Güneş...
Genç futbolcuları cesaretlendirecek
Adidas Football, red limit koleksiyonu’nun piyasaya çıkışını Paul Pogba’nın oynadığı eğlenceli bir filmle duyurdu. tanıtım filmi, genç futbolcuları, kahramanlarını taklit etmek yerine kendi yollarını yaratmaya odaklanmaları için cesaretlendiriyor. Filmde, genç bir futbol oyuncusu Pogba’ya seslenerek, efsane oyuncunun stilini kopyalamakla ilgilenmediğini açıklıyor; o sadece onun kramponlarını istiyor!
Sokak serisi
Red limit koleksiyonu, red limit ACE 17 modeli ile öne çıkıyor. siyah ve kırmızı renk çizgilere sahip krampon modelinin üst kısmı ise PrIMEkNIt teknolojisine sahip. Adidas Football Ürün Başkan Yardımcısı Dean lokes, koleksiyonla ilgili şunları söylüyor: “red limit koleksiyonu ile saha, halı saha ve sokak serilerimizde bir dizi futbol ayakkabısı ürettik. Böylece her türlü zeminde olabildiğince iyi bir performans sergilemeyi mümkün kılmayı amaçlıyoruz. Bu koleksiyon bir kez daha, sporda yenilik yapma arzumuzu ve nerede oynarlarsa oynasınlar futbolcular için oyunun kurallarını değiştiren ayakkabı üretmekteki gayretimizi vurguluyor.”
‘’Konyaspor'un giyimine 'İmza' attı‘’
Hatay Kırıkhan İlçesi’ne bağlı Baldıran Köyü’nde doğan,’Taşkınırmak’ soyadını taşıyan 4 kardeşin ticari yaşamları, 1985 yılında bir pazar tezgâhında manifatura ürünlerinin satışıyla başlamış. Pazar tezgâhı zamanla mağazaya dönüşmüş. Hedef büyüterek Adana’ya giden Taşkınırmak kardeşler, toptan satışa başlamış. Sonraki adresleri İstanbul, ardındaki hedefleri ise’İmza’ ile markalaşmak olmuş...
İmza Giyim’in Genel Müdürü Selahaddin Taşkınırmak, İmza markasının kalite anlayışından vazgeçmeden büyümeyi ilke edindiğini söyleyerek, “Bu kadar kısa sürede markalaşma sürecini oluşturan ve emin adımlarla yoluna devam eden şirketimiz Adana’daki tesislerinde ceket ve gömlek üretimini yapıyor. Genel Müdürlük, fabrika ve perakende satış mağazalarında 400’ün üzerinde istihdam sağlıyor” dedi.
Şirketin bugün itibariyle Türkiye genelinde 53 mağazası ve 150’yi aşkın bayisi ile müşterilerine hizmet verdiğini belirten Taşkınırmak, “İmza, klasik, casual ve ceremony ile üç ana koleksiyona sahip. Böylece hedef kitlemizdeki erkeklerin hafta içi, hafta sonu ve özel günlerindeki kıyafet ihtiyaçlarını karşılıyoruz” diye konuştu.
‘Pazarda büyüme var’
Erkek giyim pazarında nüfus artışına paralel olarak büyüme olduğunu anlatan Taşkınırmak, şöyle devam etti: “Türk erkeğini giydirmek eskiye göre daha zor. Nedeni ise giyim konusunda geçmişe oranla daha bilinçli olmaları ve daha çok sorgulamaları. Artık erkekler de şıklığı, takip edilmeyi, beğenilmeyi istiyor. Bu açıdan ürünlerin kalıpları, modelleri, desenleri, renkleri oldukça değişti. Erkek giyim trend renkleri her sezon bir önceki sezona göre farklılaşıyor. Bu kışın ağırlıklı renklerini ise lacivert, füme, mor ve yeşil olarak sıralayabiliriz.”
‘Yatırıma devam’
İmza Giyim olarak yatırımlarına hız kesmeden devam ettiklerini söyleyen Selahaddin Taşkınırmak, şöyle konuştu: “53. mağazamızı Kocaeli Derince’de bulunan Kipa AVM’de hizmete açtık. Ağustos itibariyle yüzde 40 büyüme sağladık. Hedefimiz, her yıl bir önceki yıla göre daha çokçalışıp, büyümek ve mağaza sayımızı artırmak. Kendi üretim tesisleri, fabrikası olan ve tamamıyla yerli üretim hedefi olan bir markayız. Yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.”
‘Türk sporunun her zaman arkasındayız’
Markalarının bilinirliğini arttırmak için güçlü yatırımlar yaptıklarını dile getiren Selahaddin Taşkınırmak, şöyle devam etti: “Atiker Konyaspor’un bu seneki kıyafet sponsoru olduk. Sponsorluğumuz kapsamında profesyonel futbol takımının sporcuları, teknik heyet ve 21 yaş altı futbolcular, müsabakalara giderken İmza markalı takım giyecek. Hedef kitlemiz erkekler ve Türkiye’de futbol çok önemli bir yere sahip. Futbolun bu gücünü kullanarak markamızı yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde geniş kitlelere duyurmayı ve prestijini artırmayı istiyoruz. Ayrıca Anadolu’daki başarı hikâyelerinin arkasında yer alarak desteklemiş oluyoruz. Birlikten kuvvet doğar. Biz Türk sporunun her zaman arkasındayız, desteklerimiz devam edecek.”
‘2016 yılında hedeflerimizi tutturduk’
İmza’nın erkek giyim pazarında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Selahaddin Taşkınırmak, şu bilgileri verdi: “İlk 10’un içinde yer alan ve gitgide büyüyen bir
firmayız. Yıllık 126 bin adet ceket ve takım elbise, 511 bin adet de gömlek üretim kapasitesine sahibiz. 2016 yılında hedeflerimizi tutturduk diyebiliriz. 2017 zor bir yıl olacak gibi
gözüküyor ancak yılmadan, hedeflerimizin tutması için bir önceki yıla göre daha fazla çalışma yapacağız.”
Spor tarzını kendi stilinle bütünle!
Daha hafif ayakkabılarla hızlı koşmak, ya da hava tabanlı bir ayakkabıyla daha yükseğe zıplamak... Renkli bir tayt üzerine giyeceğiniz tişörtle cool ya da özel tasarım bir atletle spor yaparken bile çekici görünmek mümkün. Son dönemde giderek artan bu ihtiyaç markaların gözünden kaçmadı. Bu markalardan birisi de Boyner... Boyner, Jack&Jones’un Boyner’e özel ürünleri, Adidas, Nike, Skechers, New Balance, Reebok ve Puma gibi dünya markalarının ikonik modellerini spor tarzı sevenler için satışa sunuyor.
Özel kumaşlar...
Aynı zamanda erkeklerin tercihi Blend koleksiyonu da, 40’tan fazla ülkeden sonra sadece Boyner’de. Şehirli erkeğin markası Blend, jean pantolondan bomber cekete, tişörtten sweatshirte, gömlekten triko ve monta kadar geniş bir koleksiyona sahip. Erkeksi detayların ön plana çıktığı modellerde, özel kumaşlarla harmanlanmış tasarımlar yer alıyor. Özellikle Blend yorumu ile yeniden tasarlanan bomber ceketler, sezonun modasını yakalamak isteyen Türk erkeklerinin gardırobunun parçası olmaya aday.
Işıldayan koleksiyon ödül getirdi
HarveyNichols, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Swarovski ortak projesiyle kadın taraftarların futbola olan ilgisi ve katılımını artırmak için özel olarak hazırlanan milli takım koleksiyonu, Creativity&Innovation özel ödülüne layık görüldü . Swarovski taşlı Milli Takım formaları, UEFA KISS Pazarlama Ödülleri’nde’En İyi Ticari Ortaklık’ kategorisinde ödül aldı. UEFA’ya üye federasyonların pazarlama projelerinin 5 kate goride yarıştığı ve yenilikçi projelerin ödüllendirildiği yarışmaya bu yıl rekor sayıda katılım gerçekleşti.
85 proje yarıştı
35 federasyondan 85 projenin yarıştığı UEFA KISS Pazarlama Ödülleri’nde dünyada bir ilk olma özelliğini de taşıyan HarveyNichols, TFF&Swarovski ortak projesi dikkatleri üzerine çekti. Milli Takım formasının dizayn ve renklerinden esinlenerek oluşturulan’Ay-Yıldız’ temalı özel aksesuar koleksiyonundaki formalar, kişiye özel üretim seçeneği ile de ilgi topladı. HarveyNichols, Kanyon mağazasında Euro 2016 süresince futbol temalı vitrin tasarımı ile de oldukça ilgi görmüştü ve bu işbirliğine özel Milli Takım ürünleri satışa sunulmuştu.
Tekerlekli basketbola sigorta desteği
Türk Nippon Sigorta, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’na sponsor oldu. Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, “Tarihi başarılarla dolu, Engelsiz Aslanlar olarak bilinen Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’na sponsor olduğumuz için çok mutluyuz” dedi. Pamukçu, şöyle devam etti: “Şirketimizin bütün yönetim kadrosu
Galatasaraylı, bundan dolayı daha da mutluyum. Umarım bu ilişkimiz uzun soluklu olur ve takımımız bizim katkımızla başarılarını artırır. Galatasaray Spor Kulübü’ne bize bu şansı verdiği için teşekkür ediyorum”
Başarı öyküsü
Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ural Aküzüm ise, “Yıllar önce Türkiye’deki engelli yurttaşlarımızın göz bebeği olan tekerlekli basketbol şubesini kurduk. Bugüne kadar spor dünyasında en başarılı takımı oluşturduk” diye konuştu. Aküzüm, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Türkiye’de üst üste 10 defa Süper Lig kazandık. 5 defa Şampiyonlar Ligi, 4 defa kıtalar arası kupa kazandık. Bu büyük başarı öyküsünü oluşturan herkese teşekkür ediyorum. Bu sene de mütevazı kadromuza rağmen ligde gayet iyi gidiyoruz. Bugün de Türk Nippon Sigorta şirketi takımımızın sponsoru oldu. Bu sebeple kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bu anlaşmanın çok faydalı olmasını ümit ediyorum.”
Manchester City zamanı!
Dünyanın önde gelen futbol takımlarından Manchester City’nin resmi doğrudan satış sponsoru QNET, Manchester City ile ortak geliştirildiği CIMIER QNETCITY saat koleksiyonunu saat ve futbol severlerin beğenisine sundu. Tasarımlarında gerçek futbol ruhundan ilham alan QNETCITY saatleri, Manchester City Futbol Kulübü’nün de resmi ürünü olma özelliğini taşıyor.
İsviçreli saat ustalarının 1924’ten beri süregelen tecrübelerini yansıttıkları işçilikleriyle hayata geçirilen CIMIER saatler QNETCITY koleksiyonu geçmişten günümüze miras kalan tasarımda kalite prensibiyle üretiliyor.
‘’'Spora desteğimiz gelecekte de sürecek'‘’
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk, sosyal yatırımları arasında spor sponsorluklarının bulunduğunu söyleyerek, “Sporun toplumların ekonomik ve sosyal yönden gelişiminde üstlendiği işlevin bilinciyle tüm ana ve alternatif spor dallarına büyük önem veriyoruz” dedi. Spor etkinliklerine verdikleri destekle, bir yandan spor izleyicilerinin dijital deneyimlerini zenginleştirmeyi amaçladıklarını belirten Buruk, “Spora olan farkındalığı ve izlenirliği artırmayı, ilgili tüm mecraları kullanarak ‘360 derece entegre iletişim’ anlayışıyla sporun bilinirliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Buruk, “Bu kapsamda, ülkemizde sporcu yetişmesine ve altyapının zenginleşmesine katkıda bulunma ve Türkiye'yi dünyanın öncü spor ülkelerinden biri yapma hedefiyle çalışıyoruz” sözlerini sarfetti.
Akıllı stadyum
Vodafone’un halen devam eden sponsorlukları arasında Beşiktaş’ın bulunduğunu kaydeden Buruk, şu bilgileri verdi: “20 Ağustos 2013 tarihinde Beşiktaş JK ile Türk spor tarihinin en büyük sponsorluk anlaşmasını imzaladık. Beşiktaş ile işbirliğimizi, hem önemli bir sosyal yatırım hem de dijital dönüşüm vizyonumuzu ve bu vizyonun sağladığı kazanımları en çarpıcı şekilde sergileyebildiğimiz bir fırsat olarak görüyoruz. Beşiktaş sponsorluğumuz, stadyum isim hakkını, futbol takımı ana sponsorluğunu ve akıllı stadyum yatırımını kapsıyor. Ayrıca, Vodafone İstanbul Maratonu da sponsor olduğumuz diğer bir önemli etkinlik. Vodafone İstanbul Maratonu'nu 5 yıldır büyük bir gurur ve heyecanla destekliyoruz. Bu sponsorluklarımıza ek olarak Vodafone Red Famous Cup Yelken Yarışları gibi organizasyonlarımızla da spora desteğimizi sürdürüyoruz.”
Yaşama teşvik
Vodafone İstanbul Maratonu’na destek vererek, sağlıklı yaşamın ve yaşam kalitesinin artırılmasını, halkı en geniş biçimde spora ve sağlıklı yaşama teşvik hareketine katkı sunmayı hedeflediklerini anlatan Buruk, şöyle devam etti: “Vodafone İstanbul Maratonu, her yaştan geniş halk kitlelerinin katıldığı, kardeşlik ve dayanışma içinde spor yapılmasını sağlayan çok değerli bir marka. Bu anlamda da spora bakışımızı mükemmel yansıttığı ve Vodafone değerleriyle örtüştüğü için Vodafone İstanbul Maratonu'nu ve Yarı Maratonu'nu desteklemeyi sürdüreceğiz.”
‘Beşiktaş’a desteğimiz 150 milyon Dolar’a ulaştı’
Ender Buruk, Vodafone olarak spor yatırımlarına ne kadarlık bir bütçe ayırdıklarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Beşiktaş JK sponsorluğumuzun toplam büyüklüğü 150 milyon Dolar’a ulaşmış bulunuyor. Maalesef diğer spor yatırım rakamlarımızı paylaşamıyoruz. Ancak, Vodafone İstanbul Maratonu için de en az sponsorluk yatırımımız kadar bir iletişim yatırımı yapmaktayız.” Vodafone Arena'da beş katmanlı bir dijital altyapıyı hayata geçirdiklerini ifade eden Buruk, “Tüm akıllı stadyum altyapısını besleyen veri ve telekom odaları mevcut” dedi. Vodafone Arena’da, 150 Mbps’ye varan hızlarda 4.5G bağlantısı sunduklarını söyleyen Buruk, şöyle devam etti: “Çatıya ve kapalı alanlara kurduğumuz son derece yüksek veri aktarımı kapasitesine sahip antenler, kapsama sorunu yaşanmamasını sağlıyor. 4.5G bağlantısı için çatıda 74 ayrı noktadan kapsama sağlıyoruz. Vodafone Arena’nın soyunma odaları, restoranlar, asansörler ve otopark girişi gibi kapalı alanlarda ise yaklaşık 250 ayrı noktadan kapsama sağlanıyor. Dünyanın en ileri teknolojik altyapılarından birini kurduğumuz Vodafone Arena, taraftarlara ve ziyaretçilere maç günleri uçtan uca dijital deneyim yaşatıyor.”
‘Sponsorluğumuzun uzatılması gündemde’
Ana ve alternatif spor dallarına büyük önem verdiklerini belirten Ender Buruk, “İstanbul Maratonu her yaştan geniş halk kitlelerinin katıldığı, kardeşlik ve dayanışma içinde spor yapılmasını sağlayan çok değerli bir marka” dedi. Buruk, şöyle devam etti: “Yarı maratonları da kattığımız zaman, İstanbul’daki maratonlar 8 kez Vodafone ismiyle düzenlendi. Maratona katılım oranları, sponsorluğumuzun da katkısıyla 2011'den bu yana yaklaşık 4 kat arttı. Bu yönleriyle markamıza değer katan kıymetli bir sponsorluk oldu ve hedeflediğimiz geri dönüşü aldık. Spor sponsorluklarının, halkımızı spora ve sağlıklı yaşama teşvik etme misyonumuza, ayrıca geniş kitlelere ulaşma hedefimize hizmet ettiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, spora ve sporcuya desteğimiz önümüzdeki yıllarda da sürecek. 2012 yılından bu yana sponsor olduğumuz Vodafone İstanbul Maratonu’na bu yıl 5’inci kez sponsor olduk. Sponsorluk süremiz bu yıl itibarıyla doluyor. Spora bakışımızı mükemmel yansıttığı ve Vodafone değerleriyle örtüştüğü için İstanbul Maratonu’na sponsorluğumuzun uzatılması konusunu değerlendiriyoruz.”
‘Altyapı hazırlıklarımızı tamamladık’
Taraftarlara ve ziyaretçilere sundukları Vodafone Arena uygulaması ile maç sabahı güne bilgilendirmeler ve geri sayım mesajlarıyla başladıklarını söyleyen Ender Buruk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Taraftarlar, Vodafone Arena’da bulunan ekranlardaki maç öncesi bilgiler ve yorumlarla maça hazırlanıyorlar. Maç sırasında maçın canlı yayınına, tekrar görüntülere ve özel istatistiklere uygulama üzerinden ulaşıyorlar. Vodafone Arena’da izleyicilere tıpkı günlük yaşamlarında yaptıkları gibi canlı video akışını izleme ve videoları gerçek zamanlı olarak paylaşma imkânı sunuluyor. İzleyiciler, nerede olurlarsa olsunlar, stadyumun dört bir yanındaki ekranlardan yapılan canlı ve yüksek çözünürlüklü maç yayınları ile tüm aksiyonun kalbinde yer alıyorlar. LTE Broadcast teknolojisiyse binlerce kişi aynı anda 4.5G teknolojisi üzerinden verilen yayını normalde bir kişinin kullandığı bant genişliğini kullanarak izleyebiliyor. Vodafone Türkiye olarak bu altyapı için hazırlıklarımızı tamamladık.”
Ardalı reklamlar ‘aşk’ ödülü getirdi
Reklam yüzü Arda Turan olan Opet, Mediacat Dergisi’nin Ipsos işbirliğiyle gerçekleştirdiği Lovemarks (Aşkla bağlanılan marka) araştırmasında, “Türkiye'nin Aşkla Bağlandığı Akaryakıt Dağıtım Şirketi” seçildi. Bu yıl 19 farklı sektörde gerçekleştirilen “Lovemarks” araştırması, 15-55 yaş arasındaki yaklaşık 3 bin kişiyle, bilgisayar destekli telefon görüşmesi tekniği kullanılarak gerçekleştirildi. Araştırmada, “akaryakıt sektöründe aklınıza ilk gelen marka nedir, bu markayı kendinize ne kadar yakın hissediyorsunuz, bu marka beklentilerinizi ve ihtiyaçlarınızı ne derece karşılıyor ve en sevdiğiniz /asla vazgeçemeyeceğiniz marka hangisi sorularına”, en yüksek oranda “Opet” yanıtı verildi.
Sevince tam seven…
Düzenlenen törende Opet’in ödülünü, Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Timuçin Güler aldı. Timuçin Güler, ödülle ilgili olarak şunları söyledi: “Ürün ve hizmetlerimizle, müşteri beklentilerinin ötesine geçen anlayışımız, yenilikçi ve yaratıcı uygulamalarımız bu ödülü üçüncü kez almamızı sağladı. Sektörümüzde aşkla bağlanılan bir marka olmaktan gurur duyuyoruz. Sevince tam seven Türkiye’ye bir kez daha teşekkür ederiz.”
Alışverişe ‘basketbolcu’ desteği
Anadolu Efes Spor Kulübü’nün basketbolcuları, Marmara Forum ev sahipliğinde düzenlenen İmza Günü’nde taraftarlarıyla biraraya geldi. Marmara Forum ve Anadolu Efes Spor Kulübü arasındaki işbirliğinin devamı kapsamında düzenlenen etkinliğe katılım çok yüksek olurken, taraftarlar etkinlikten iki saat önce uzun imza kuyrukları oluşturdu. Anadolu Efes Spor Kulübü ve Marmara Forum arasındaki işbirliğinin devam etmesi sebebiyle çok memnun olduklarını dile getiren Anadolu Efes Spor Kulübü Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Gökçe Dayı, şunları söyledi:
Forma hediye etti
“Geçtiğimiz sezon Marmara Forum ile yaptığımız partnerlik anlaşmasıyla birlikte bir ilke imza atmıştık. Çünkü ilk defa bir spor kulübüyle bir alışveriş merkezi, bu şekilde bir işbirliği gerçekleştirmişti. 2016-2017 sezonunda da bu işbirliği çerçevesinde Abdi İpekçi Spor Salonu ve Marmara Forum'daki eğlence deneyimini aynı platformda buluşturacak, basketbol kültürünü daha geniş kitlelere ulaştıracağız.” Anadolu Efes Spor Kulübü Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Gökçe Dayı, etkinlik sırasında Marmara Forum Genel Müdürü Hakan Altın’a tüm Anadolu Efes oyuncularının imzaladığı bir forma da hediye etti.
E-sporla sosyalleşiyor, hızlı karar veriyorlar!
Bilgisayar oyuncularının sosyalleşme düzeyini araştıran Sequence, oyuncuların yüzde 66’sının e-spor ile yüksek düzeyde iletişim kurduklarını ortaya koydu. Sonuçlara göre, oyuncuların yüzde 53’ü oyunların arkadaşlar arasındaki iletişime yardımcı olduğunu, yüzde 46’sı ise aile üyeleriyle oynamak istediğini belirtti. Türkiye e-spor dünyasıyla ilgili açıklama yapan ESL Türkiye Genel Müdürü Gökhan Kazar, Türkiye’de 15 milyon civarında e-sporseverin olduğunu söyledi. Kazar, “Büyükler eskiden, işe ya da okula gittiklerinde birbirleriyle televizyondan izledikleri dizileri ya da programları konuşurlardı, ancak yeni nesil e-spor müsabakalarını konuşuyor. Oyunların sağladığı platformlarda tanışıp evlenen insanlar var” dedi.
‘Yoğun emek gerek’
Kazar, e-sporun hem eğlenceli hem de ciddi bir oyun olduğunu ifade ederek, profesyonel olmak için yoğun emek harcanması gerektiğini kaydetti. Kazar, şöyle devam etti: “E-spor oyuncuları 25 yaşına kadar kariyerlerini sürdürebiliyor. 25 yaşından sonra refleksler gerilemeye başlıyor. Artık takımlar ve oyuncular e-spor organizasyonlarında para kazanabiliyorlar. E-spor oyuncuları hızlı karar verebilme, pratik düşünme, risk alma yeteneklerini de bu oyunlar sayesinde geliştiriyor.”
Esnaf ve KOBİ’lerin ihtiyacını tek ürünle karşılıyor
Verifone, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz düzenleme sürecinde, her ödeme formunu karşılayacak teknolojik altyapıyı avantajlı fırsatlarla sunmaya devam ediyor. Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Genel Müdürü Onur Altınbaş, “Üye işyerlerimize ürün sunmanın ötesinde kazanç sağlıyoruz. İşletmeye göre kişiselleştirilebilen cihazımız kullanım kolaylığı ve en geniş ekrana sahip olmasıyla benzerlerinden ayrışıyor” dedi. Altınbaş, “Yeni ürünlerimizle mevcut bankacılık uygulamaları ile birlikte kullanılmakta olan kontör yükleme, fatura ödeme gibi özel uygulamalar da rahatlıkla yüklenebiliyor. Bu da esnafa yeni kazanç kapıları açmamıza olanak sağlıyor” diye konuştu.
Destek için çalışıyoruz
Onur Altınbaş, geliştirilen yeni nesil yazarkasa POS ve sundukları avantajlarla ilgili olarak şunları söyledi: “Verifone olarak, dünyada 29 milyon cihaza, Türkiye’de 1.5 milyon POS’a hizmet veriyoruz. 35 yıllık tecrübemizle esnaf ve KOBİ’lere tüm süreçlerde destek vermek için çalışıyoruz.”
‘’'Spor, teknolojinin katkı sağlayacağı bir alan'‘’
Kurumsal uygulama ve yazılım alanında faaliyet gösteren SAP Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal, sporun teknolojinin çok fazla katkı sağlayabileceği bir alan olduğunu söyledi
SAP Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal, teknolojik gelişmelerin hayatın her alanında etkili olduğunu söyledi, “Giderek daha karmaşık hale gelen dünyamızda teknolojinin etkin olarak kullanımı da bir o kadar önemli” dedi. Sporun da teknolojinin çok fazla katkı sağlayabileceği bir alan olduğunu belirten Aksakal, şöyle devam etti: “Spora bakışımız üç boyuttan oluşuyor. Birincisi spor kulüplerinin de verimli ve rekabetçi bir şirket olarak yönetilmesi. İnsan kaynakları, finans, tedarik zinciri, satın alma, pazarlama gibi fonksiyonlarını daha etkin yürütebilecek çözümler sunuyoruz. İkincisi, hangi branş olursa olsun, oyunun teknoloji bakış açısıyla gerçek zamanlı olarak algılanmasını sağlıyoruz. Teknoloji, sporun içindeki kritik karar vericilere teknik direktörlere, sportif ekiplere en doğru kararı anında alabilmeleri için gerekli bilgiyi veriyor. Üçüncüsü ise dijital bir taraftar deneyimi yaratmak... Taraftarlar oyunun bir parçası. Maç istatistiklerinden, mobil ve dijital taraftar uygulamalara, elektronik alışveriş deneyimine kadar birçok alanda taraftar etkileşimi sağlayabiliyoruz”.
‘Taktiksel avantaj için’
Aksakal, Almanya Futbol Federasyonu ile geliştirdikleri teknolojiyle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “SAP Challenger Insights ismini verdiğimiz uygulama, karşı takımın karakteristik özellikleri, defans ve hücum taktikleri ve saha dizilimleri ile ilgili bilgi sağlıyor. Penalty Insight Function isimli ikinci uygulamamız ise kalecilere ve antrenörlerine, penaltı kullanacak olan oyuncuların köşe istatistiklerini bile sağlıyor. Her iki uygulama saniyeler sonra teknik direktör ve oyuncularla birlikte incelenebiliyor. Burada amacımız takımın, saha dizilimlerini gerçek zamanlı görebilmeleri ve taktiksel avantaj sağlamaları”.
‘Özel yazılım geliştirdi’
Yine aynı şekilde Almanya Milli Takımı’nın 2014 Dünya Kupası’nda elde ettiği şampiyonlukta büyük payları olduğunu aktaran Aksakal, “Almanya Milli Takımı’na özel bir yazılım geliştirdik. Takımın daha hızlı ve seri bir oyun çıkartması için maçın gerçek zamanlı analiz edilmesini sağlayarak, teknik ekibin veriye anında erişmesini ve maç esnasında hızlı bir şekilde plan yapıp uygulamaya geçebilmesini sağladık. SAP Match Insights teknolojisi sayesinde baskın futbolunu sahaya başarıyla yansıtarak namağlup şekilde dünya şampiyonu oldu” dedi. Aksakal, SAP Match Insights ile sadece Alman Milli Futbol Takımı’nın değil, potansiyel rakiplerin analizlerinin de yapıldığını ifade ederek, “Örneğin; çeyrek finalden önce Almanya, rakibi olan Fransa’nın savunmanın ortasında güçlü olduğunu, fakat beklerin ileri çıkmaması dolayısıyla kanat savunmalarında zayıf kaldığını analiz etti ve kanat taktikleriyle rakibini yıpratarak yendi” diye konuştu.
‘Sakatlanma riskini azaltmak istiyoruz’
SAP olarak futbol gibi sert mücadelelere tanık olan sporlarda, tekrar sakatlanma riskini azaltmak istediklerini belirten Erdem Aksakal, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Çünkü tahminlere göre futbol takımlarının sakatlık nedeniyle her yıl oyuncuların ücretlerinin yüzde 10-30’una karşılık gelen bir tutarda kayıp yaşadığını biliyoruz. Diğer bir deyişle, sakatlıkların sayısında küçük bir azalma bile, büyük bir tasarruf anlamına gelebiliyor. Bir de tüm profesyonel spor yaralanmalarının yarısının önlenebildiğini düşünün. Sadece erkekler liginde yılda 1 milyar Dolar’dan fazla tasarruf sağlanabilir”. İşte bu noktada teknolojinin devreye girdiğini söyleyen Aksakal, “Sakatlık Risk Takibi çözümümüz, tabloyu tamamen değiştirebilir” dedi. Aksakal, şöyle devam etti: “Aşırı zorlanma, yaş, oyun tekniği, su kaybı, hava koşulları gibi pek çok nedenle sakatlık yaşanabiliyor. Injury Risk Monitor çözümü; atletik performans, teknik, iş yükü yönetimi gibi noktalardaki eksikleri belirleyerek olası sakatlıkları önceden haber veriyor. Daha önce yaşanmış sakatlıklar da sonraki sakatlık risklerini öngörme açısından avantaj sağlıyor”.
Takımın ‘12. oyuncusu’
SAP Sports One ile takımların ve bireysel anlamda oyuncuların verimliliğini tek bir platform üzerinden yönetmeye imkân verdiklerini dile getiren Erdem Aksakal, “Sports One aynı zamanda sağladığı analitik verilerle de performansı iyileştirmenin yollarını sunuyor. Alman Milli Futbol Takımı (DFB), FC Bayern Munih, TSG Hoffenheim, FC Nuremberg ve Xolos de Tijuana tarafından kullanılan SAP Sports One, takımın ‘12. Oyuncusu’ olarak adlandırıldı” dedi. Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri olan SAP’ın, dünya çapında 82 binden fazla çalışanı olduğunu kaydeden Erdem Aksakal, şöyle devam etti: “SAP çözümleri, üretim, gıda, tekstil, otomotiv, sağlık, spor, perakende, finans ve kamu sektörünün de aralarında yer aldığı 25 ’ten fazla sektördeki müşterimizin iş sürecine destek veriyor. SAP Türkiye olarak ise her yıl bir öncekine göre büyüme elde ediyoruz”.
Fiyonklu, ponponlu yürüyüş trendi
Dünyaca ünlü markaların ve tasarımcıların koleksiyonlarından oluşturulmuş özel bir seçkiyi Vakko’larda bir araya getiren Vakko Shoes&Bags, 2016-17 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nu satışa sundu. Bu yelpazede yer alan Brian Atwood’un yeni koleksiyonu, ince çizgileriyle dikkatleri çekiyor. Maskülen stilin el yapımı detaylarla teknik olarak zirve yaptığı Santoni ayakkabı koleksiyonu, kürk detaylara sahip. Daha gündelik kullanımlardaysa Joshua Sanders spor ayakkabılar eğlenceli fiyonk ve ponponlarla süslenmiş.
Lego detaylı çanta
Yelpazede, tül detaylı bağcıklı babetler ve stilettolardan oluşan koleksiyonuyla İtalyan ayakkabı zanaat geleneğini Londra stiliyle buluşturan İngiliz markası Bionda Castana da var. Renkli kumaşlardan oluşan spor ayakkabılarla MSGM, kış sezonunu tamamlayan alternatifler sunuyor. Tasarımlarında renkleri bir ressam gibi kullanan Paula Cademartori etnik kültürlerin esintilerini çantalara taşımış. İçimizdeki çocuğu harekete geçiren tasarımlarıyla Les Petits Joueurs, yeni koleksiyonuyla kışı daha da eğlenceli bir hale getirmiş. Les Petits Joueurs çantalar, lego detayıyla moda tutkunlarıyla bu sezon Vakko’larda buluşuyor.
Sarı Melekler’e Barilla etkisi
Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı’nın iki yıllık forma sponsoru Barilla oldu. Barilla Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa, “Barilla olarak tüm dünyada spora ve sporcuya önemli destekler veriyoruz. Sporcu, spor tutkunları, sağlıklı yaşayan ve gün boyu aktivitesi yüksek bireyler için en iyi besini geliştirmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Barilla’nın ürettiği ürünlerle spor alanında da en çok tercih edilen marka olduğunu kaydeden Karababa sözlerini şöyle sürdürdü:
Sağlıklı yaşam için
“Spor ve sporcu ile yan yana bir şirket olarak Fenerbahçe Voleybol Kadın Takımı ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinden farklı bir mutluluk duyuyoruz. Sporun sosyal yaşamdaki büyük öneminin yanı sıra, sağlıklı yaşamın beslenme ile birlikte vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu biliyoruz. Çocukluktan itibaren kadın, erkek tüm bireylerin spor yapmasını teşvik etmek hedeflerimizin başında geliyor. Bu doğrultuda, tüm amatör sporların altyapılardan itibaren desteklenmesi gereğine inanıyoruz”.
Yaşayan efsaneden enerji içeceği
Herbalife, yeni spor içeceği ‘CR7 Drive’ı dünya futbolunun yaşayan efsanesi Cristiano Ronaldo ile birlikte geliştirdi. Ronaldo ile yıldız futbolcunun resmi beslenme sponsoru Herbalife arasındaki işbirliğinin zirve noktasını temsil eden CR7 Drive spor içeceği, Ronaldo’nun kişisel performans verilerine göre ihtiyaçları belirlenerek aylar süren çalışmalar sonucunda geliştirildi. Futbol, sabit bisiklet, koşu ya da kalp ritmini önemli ölçüde artıran diğer sporlar ve dayanıklılık gerektiren birçok aktivite için uygun bir sporcu içeceği olarak üretilen yeni CR7 Drive, profesyonel sporcuların ihtiyaçlarını karşılayacak. Yeni sporcu içeceği CR7 Drive hakkında konuşan Herbalife Türkiye Genel Müdürü Kemal Ülgen, Ronaldo’nun beslenmesine son derece dikkat ettiğini, CR7 Drive’ın da Ronaldo’nun performansını artırıp özel beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için üretildiğini söyledi.
Sporcu beslenmesi
Ülgen, “CR7 Drive’ı Ronaldo için ve onunla birlikte geliştirdik ancak Ronaldo’nun ihtiyaçları herhangi başka bir sporcununkinden veya sporseverinkinden farklı değil. CR7 Drive’ı her seviyedeki sporcunun kullanımına sunduğumuz için gurur duyuyoruz” diye konuştu. Real Madrid’li yıldız forvet Ronaldo ise, “CR7 Drive’ın geliştirilmesi için özel olarak sporcu beslenmesinden sorumlu Herbalife bilimsel ekibiyle çalışmak hem son derece verimliydi hem de gerçek bir işbirliğinin nasıl olması gerektiğini bana gösterdi” dedi.
Obeziteye karşı ‘dalış’ zamanı
Nestle Pure Life, sağlıklı beslenme ve su tüketimini yaygınlaştırmak, hareketi teşvik etmek amacıyla ‘Obeziteye Karşı Hareket Zamanı’ projesinde dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen’le işbirliği yaptı. Türkiye’ye serbest dalış alanında dünya rekoru getiren Şahika Ercümen, Nestle’nin bu projesi kapsamında sağlık ve beslenme önerilerinde bulundu. Ercümen sağlıklı bir hayat için iyi beslenme, yeterli su tüketimi ve hareketin şart olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “Sağlıklı bir yaşam için meyve, sebze, vitamin, mineral ve posa olmazsa olmazlardandır. Dengeli beslenmeye özen gösterirken yeterli su tüketimini de unutmamak lazım. Sporcuların aktiviteden 2 saat önce belirli aralıklarla 4 bardak su içmesi gerekiyor. Spor yaparken kaybedilen mineralleri yerine koyacak sertlik ve değerde su tüketimi önemli. Sadece suyun sertliği değil, içinde bulunan elementler de vücudumuzun dengesi bakımından önemli”.
Temel ihtiyaç
Doğru beslenmenin ve doğru nefes alma tekniklerinin kaliteli bir yaşam için önemini de vurgulayan Ercümen şöyle devam etti: “Sporda gerekli olan enerji hem iyi besin öğelerinden hem de yeterli su alımından karşılanabilir. Besin ve enerji gereksinimleri yaş, cinsiyet ve spor dallarına göre farklılık gösterse de temel beslenme kuralları tüm sporcular için benzerdir.” Ortalama bir yetişkinin vücudunun yüzde 60’ının sudan oluştuğunu, çocuklarda bu oranın yüzde 75’lere kadar yükseldiğini belirten milli sporcu, “Organlarımızın önemli bir bölümü sudan oluşuyor. Örneğin beynimizin ve kalbimizin yüzde 73’ü su. Su, aldığımız nefesten sonra hayattaki en temel ihtiyaçlarımızdan biri” dedi. Sadece spor yaparken değil, günlük hayatta da su içmek için susamayı beklememek gerektiğini söyleyen Ercümen, “Günde en az 8 bardak su için” önerisinde bulundu.