Arama

Popüler aramalar

‘’Ağır yenilgi‘’

Galatasaray maça çok iyi hazırlanmış, ilk dakikalarda Fenerbahçe’nin baskılı oynayacağını bilerek, oyun kurgusunu önce durdurmak sonra da gol bulmak üzerine yapmışlar ve bunu kusursuza yakın oynayarak başardılar. Fenerbahçe’nin her zaman ki çizgi defans taktiğini Mertens’i göbeğe koyarak ve tek pasla Kerem ve Barış gibi hızlı oyunculara pozisyon hazırlamaktı. Nitekim ofsayt nedeniyle attıkları iki gol bunun sinyalini vermişti. Sabırla bu şekilde oynamaya devam ettiler ve istedikleri golleri ilerleyen dakikalar da buldular. Galatasaraylı oyuncular derbiye zihinsel olarak da maça çok iyi hazırlanmışlar, fiziki mücadelenin yanı sıra, derbi maçı baskısını da çok iyi sindirerek, sinirlerine hakim bir şekilde oynadılar, goller de gelince daha rahat oynamaya başladılar, bütün bu etkenlere ilaveten Fenerbahçe’nin on kişi kalması maçın tamamen Galatasaray lehine bittiğini herkese ilan etmiş oldu. Sonuç olarak Okan Buruk takımını çok iyi hazırlamış, kendisinin bile hayal edemeyeceği bir skor ile bu önemli derbi maçını kazanmayı başardı.

Fenerbahçe cephesine bakacak olursak, sezonun en kötü oyununu oynadı diyebiliriz. Bütün avantajın elinde olduğu bir maçı maalesef zihinsel olarak hiç hazır olmadıkları için kaybettiler. Jesus önemli maçların hiç birin de galibiyet alamadı, takım neden büyük maçlarda istenilen performansı gösteremiyor, bunun çözümünü muhakkak bulmalı, yoksa şampiyonluktan söz etmek, zor olacaktır. Oynanan bu riskli oyun, sezon içerisinde birkaç defa sekteye uğramıştı ama takım bir şekilde geri dönüş sağlamayı başarmıştı, ama bu sefer lastik kötü patladı, hem de çok önemli bir derbi maçına denk gelmesi çok daha kötü oldu. Umarım geçtiğimiz sezonlarda yaşanan o kırılganlık yine başlamaz, bunun altından nasıl kalkacaklar önümüzdeki haftalarda göreceğiz.

Alınan bu ağır yenilginin izlerini bakalım Fenerbahçe takımı nasıl silecek, baskı ile mücadele etmeyi öğrenmeleri gerekmektedir, bir de acaba bu riskli oyunu irdeleyip, daha başka bir oyun sistemi mi geliştirilmeli, yani Fenerbahçe’nin B planının da olması gerektiğini düşünüyorum.

09 Ocak 2023, Pazartesi 10:00
YAZININ DEVAMI

‘’Psikolojik savaşı kazandı üç puanı aldı‘’

Fenerbahçe takımı oyuncuları Giresun ve Trabzon yenilgilerinin vermiş olduğu öz güven kaybına ilaveten, Galatasaray maçında yaşanan hakem skandalının yaratmış olduğu psikolojik etkinin, Fenerbahçeli futbolcuları da etkilediğini gördük. Ayrıca zeminin kötü olması ve Antalyaspor’un ilk atağında golü yemeleri, oyuncular üzerinde büyük baskı oluşturdu. Bir türlü istenilen seviyede oyunlarını oynayamadılar, tabi bunda Antalyaspor’un göstermiş olduğu etkin mücadelenin de etkisi vardı. Buna rağmen gerçekleştirdikleri iki atakta toplarının direkten dönmesi, Fenerbahçe adına şanssızlıktı. Ancak devre arasında Jesus oyuncularına nasıl bir terapi uyguladıysa ve kendi prensiplerinin bile dışına çıkarak, devre arasında Emre mor’u oyuna alması, bambaşka bir Fenerbahçe takımı izlememize sebep oldu.

Fenerbahçeli oyuncular kendilerini hatırlayarak, ileride kaliteli pres yapmaya başladılar, Emre mor’un takıma hareketlilik getirmesi ile birlikte, bütün oyuncular tempolu oynamaya başladılar, nitekim bu basılı oyunun meyvesini hemen aldılar. Batshuayi’nin ayağından biri penaltıdan olmak üzere iki gol bularak maçı lehlerine çevirmeyi bildiler. İlerleyen dakikalarda maçı kapatacak olan golü aradılar, onu da Rossi’nin ayağından buldular, ama hakemin yanlış değerlendirmesi sonucunda gol iptal edildi. İşte bu dakikadan sonra yine zihinsel olarak büyük bir savaş vermeye başladılar, Antalyaspor’lu oyuncular beraberlik için oyun üstünlüğünü ele geçirmeye başladılar, nitekim golü de buldular, ancak yan hakemin değerlendirmesi sonucunda ofsayt ile gol iptal edildi. Oyuncu performanslarına bakarsak Joshua King ile Batshuayi’nin Fenerbahçe adına öne çıkan isimleriydi diyebiliriz.

Sonuç itibari ile Fenerbahçe için bu maçı kazanmak haftaya oynanacak olan Galatasaray derbisi için çok önemliydi, bu psikolojik savaşı kazanarak derbi maçını beklemeye başladılar. En büyük dileğimiz hakemin konuşulmadığı bir maç olmasıdır.

05 Ocak 2023, Perşembe 08:52
YAZININ DEVAMI

‘’Bu sene ayaklar sağlam basıyor‘’

Fenerbahçe maça öyle bir tempoda başladı ki, o iki haftalık yenilgilerin hırsını Hatayspor’dan çıkardı diyebiliriz. Uzun süredir ileride pres yapmayı bırak, bu kadar hızlı tek pasla hücum yaptığını görmemiştik. Oyuncular belli ki zihinsel olarak bu maça kendilerini çok iyi hazırlamışlar. Ayrıca belli ki Jesus’un uyarıları ve oyuncularına o öz güvenlerini tekrar sağlamak adına sarf ettiği çabasının meyvelerini aldığını hep beraber gördük. Futbolcuların bu hırsı ve bir an önce gol bulma çabası, bazen hatalara da sebep olduğunu gördük, Hatayspor yakalamış olduğu çok ciddi pozisyonları gol yapsa, başka bir maç izleyebilirdik. İşte hep söylenen bir laf vardır, iyi oyna kötü oyna, futbol sonuç oyunudur, yakaladığın pozisyonları değerlendirirsen sonucu elde etmen daha kolay olmaktadır. Fenerbahçe bu sezon en çok kaleyi bulan şut sayısında rekor kırdı, kaleci Erce o kadar çok pozisyon kurtardı ki maçın yıldızı olmayı hak etti diyebiliriz. İkinci yarı maçı rölantiye alan Fenerbahçe, maç içinde Hatayspor’un yapmış olduğu ataklar sonucunda kontradan ve ileride yaptığı pres ile gol bulmayı hedefledi, bunda da başarılı oldular ve dört gol bularak maçı farklı kazanmayı başardılar. Fenerbahçe oyuncularının hemen hemen hepsi iyi futbol oynadı diyebiliriz, ama aralarından sıyrılan iki oyuncu vardı ki, ortaya koydukları oyun ve sarf ettikleri efor inanılmazdı. Kim bunlar diye sorarsanız, Ferdi Kadıoğlu ve Wilian Arao derim. Maç içinde hep hareket halindeydiler, konsantrasyonlarını hiç kaybetmediler, verimlilikleri hep tavandaydı, bu sebepten dolayı maçın adamları olmayı hak ettiler.

Fenerbahçe bu galibiyet ile, hem özgüven, hem de kırılganlık yaşamamak adına çok önemli bir adım atmış oldu, bakalım bu ritimlerini galibiyet serisine çevirebilecekler mi ?, hep beraber göreceğiz.

28 Aralık 2022, Çarşamba 11:43
YAZININ DEVAMI

‘’Jesus bu maçta formsuzdu‘’

Bu sezon Jesus’un en formsuz olduğu maç Trabzonspor maçı diyebiliriz. Fenerbahçe takımını Dünya kupası arasında yapılan hazırlık maçlarında ve hafta içi İstanbulspor maçında almış olduğu galibiyetlerle lige hazır olduğunu hepimizi inandırdı, ancak nedendir bilinmez Trabzon maçında o özgüvenle oynayan ve etkili olan takım gitmiş, yerine gergin oynayan ve normalde yapabildikleri hiçbir organizasyonu yapamayan bir takım gördük. Bu sezon belki de en etkisiz Fenerbahçe takımını izledik desek yalan olmaz. Sadece King’in kendi becerisi ile yakaladığı o pozisyon haricinde, şu da kaçtı diyebileceğimiz bir pozisyon üretemediler. Abdullah Avcı maç için kurgulamış olduğu taktik tuttu diyebiliriz, Fenerbahçe’nin ileride kaliteli pres yaptığını bildiğinden dolayı, hiç geriden pas yaparak oyuna başlamadılar, topu ileriye uzun toplar atarak, orta sahayı kalabalık tutarak topları toplamayı hedeflediler, bunda da belli oranda başarılı oldular. Bence Fenerbahçeli oyunculara idmanlarda on kişi kalmama üzerine de idman yaptırmaları gerekmektedir. Zihinsel olarak buna dikkat etmedikleri bir çok maçta puan kaybettiler, en son örneğini Crespo’nun acemice yapmış olduğu hareketler sonucunda kırmızı kart görerek takımını on kişi bıraktığını gördük. Bu takımın en önemli parçası atılınca, işler Trabzonspor’un lehine döndü ve onlarda bu avantajı iyi değerlendirerek maçı kazandılar. Ayrıca Jesus bu maça takımını çok iyi hazırlayamamış, zihinsel olarak topçular çok gergindi, onları maça konsantre edememiş, ayrıca sarı kartlı oyuncularını değiştirmekte geç kalması, bu duruma çanak tuttu diyebiliriz. Geçmiş maçlarda takımı geriye düşmüş olsa bile yapmış olduğu müdahalelerde maçı çevirmeyi başarmıştı, ama bu maç için fazla planı olmadığından dolayı istediğini alamadı. Tabi ki oda insan kimse kusursuz değildir, hataları olacaktır, ancak bu maç kendisine de öz eleştiri yaparak Türkiye ligini daha iyi analiz etmesi gerektiğine dair ders olacağını düşünmekteyim.

Sonuç itibari ile kaybedilmiş çok fazla bir şey yok, önemli olan kaybedilen maçlardan gerekli dersleri çıkararak, diğer maçlara ona göre hazırlanmaktır. Bakalım geçtiğimiz senelerde yaşanan o çözülme tekrar tekerrür edecek mi ?. Hep beraber göreceğiz.

25 Aralık 2022, Pazar 10:24
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe lige hazır‘’

Uzun bir aradan sonra Türkiye kupası maçı ile ülkemiz resmi maçlarına başlayan Fenerbahçe, oynadığı futbol ile lige hazır olduğunu söyleyebiliriz. Araya girilmeden önce futbolcularda belirgin bir mental yorgunluk görülüyordu, bunu aştıklarını, bu aranın çok iyi geldiğini bize gösterdiler. Fenerbahçeli oyuncularda görülen en belirgin olgu ise, futbol oynamaktan zevk alıyorlar, Jorge Jesus bu düşünceyi futbolcularına yerleştirmiş. Bu sebepten dolayı doksan dakika boyunca presten vazgeçmiyorlar ve atabildikleri kadar gol atmanın peşinde koşuyorlar, işte bu durum Fenerbahçe taraftarının o soğuk havada, üstelik açık bir kanalda maç verildiği halde maça gelmesini sağlamaktadır. Jesus bu maçta çıkardığı on bir ile maçı ne kadar önemsediğini ve rakibe saygı duyduğunu bize göstermiş oldu. Onun için hazırlık, kupa ve lig maçlarının önem açısından bir farkı yok, her maça aynı gözle bakmakta, felsefesi hep kazanmak üzerine, çünkü bunu devam ettirdiği sürece futbolcularının öz güveni hep üst seviyede olacaktır, bunun kaybolmasını istememektedir. Şimdi önlerinde çok önemli bir Trabzonspor deplasman maçı var, o maç her türlü sonuca gebe, Jesus oyuncularına hakem ve dış etkenlerle ilgilenmemeleri gerektiğini mutlaka söyleyecektir, bunu başarabilirlerse ve sadece kendi oyunlarını oynarlarsa gelip gelmeleri yüksek olasılık olacaktır.

Fenerbahçe yine çok yoğun bir maç programına girecektir, ancak teknik ekip ve futbolcular bu duruma çok hazırlıklılar, geniş kadro avantajını en iyi şekilde kullanmalarından dolayı, ilerleyen dönemde bu durumu avantaja çevireceklerinin farkındalar. Yani Fenerbahçe her duruma hazırlıklı diyebiliriz.

21 Aralık 2022, Çarşamba 10:57
YAZININ DEVAMI

‘’Dünyanın en zor sorusu, kupayı kim alır?‘’

Dünya kupası nasıl başladı ? şöyle kısaca bakarsak, favori takımların işi garantiledikten sonra, üçüncü maçlara yedek ağırlıklı çıkarak, grupta ki daha zayıf olan takımlara şans verdiler diyebiliriz. Gruptaki son maçlarda alınan sürpriz sonuçlardan sonra, beklenilmeyen bazı takımlar son on altıya adlarını yazdırmayı başardılar. Ama iş artık eleme aşamasına geldiğinde, favori olan takımlar gerçek güçlerini ortaya koyarak, Fas hariç, kupayı kazanmaya aday takımların hepsi çeyrek finale çıkarak buraların sahibi biziz mesajını verdiler. Artık sahne büyüklerin, asıl savaş şimdi başlıyor.

Çeyrek final maçlarına değerlendirmek gerekirse;

Hollanda- Arjantin; Hollanda geç takım, tecrübesiz oluşları onlar için handikap doğurabilir. Arjantin ise aldıkları sürpriz yenilgiden sonra ayaklar yere sağlam basıyor ve form durumları her maç yükseldi, Messi ve arkadaşları bir adım önde, bu turu geçerler.

Hırvatistan-Brezilya; Hırvatlar da bu maçta işlerinin çok zor olduğunu biliyordur, dolayısıyla maçı penaltılara götürebilmek için, kalelerini kapatmaya çalışacaktır, bunu başarırlarsa şansları var. Brezilya ise, oynadıkları oyun ile rakiplerine göz dağı veriyorlar, Neymar’ın dönüşü ayrıca moralleri yükseltti, ne olursa olsun turu geçeceklerdir.

Fas- Portekiz; Fas dünya kupasında en büyük sürprize imza atarak çeyrek finale geldiler. Tam takım oyunu oynayan, harika bir takım, bu turda yine aynı oyunlarını gösterip turu kapmak isteyeceklerdir. Portekiz bu turnuvanın belki de en formda takımı, her maç üzerine koyarak ve iştahla ilerliyorlar, bu oyun onları yarı finale çıkaracaktır.

İngiltere- Fransa; İngilizler bu turnuvada ki en sağlam takımlardan biri diyebiliriz. Bu sefer çok istiyorlar bu kupayı, çok zor da olsa turu geçeceklerdir. Fransa tarafına bakarsak, maç içinde inişler çıkışlar yaşıyorlar, güçlü takımlara karşı bu durumda olurlarsa mağlubiyet kaçınılmaz olur, o yüzden turu geçmek adına İngiltere sanki bir adım önde.

Sonuç olarak bizi harika çeyrek final maçları beklemektedir, dünya kupasının heyecanını esas şimdi iliklerimize kadar hissedeceğiz. Şunu da dip not olarak düşmek isterim, ben Brezilya-Portekiz finali beklemekteyim.

07 Aralık 2022, Çarşamba 11:32
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe Beko taraftarını mest ediyor‘’

Obradoviç gittiğinden bu seneye kadar Fenerbahçe Beko oldukça sancılı dönemler yaşadı. Obradoviç’in getirmiş olduğu seviyede kalamadı. Üst üste 5 yıl final four’a kalmış, bu dönem için de üç defa final oynamış ve birinde kupaya uzanmış bir takımdan bahsediyoruz. Aradaki sancılı dönemde bu başarılardan hayli uzak kalan Fenerbahçe Beko taraftarın uzaklaşmasına neden olmuştur. Yapılan transferlerin yetersiz oluşu ve o takım ruhunun yakalanamaması hep handikap yarattı. Ardından bu sene Ali koç yönetimi oldukça olumlu hareket ederek, basketbol koçunun kaliteli bir isim olması gerektiğinin farkına vararak, koç Dimitris İtoudis’i takımın başına getirdiler. Ardından koçun istekleri doğrultusunda transferleri gerçekleştirdiler. Artık top İtoudis ve oyuncularında idi, dünya şampiyonası nedeniyle takım pek bir arada çalışamadı ve koç’ta takıma geç katıldı. Ama bu bütün olumsuz durumlara rağmen kısa sürede o kadar çok ilerleme kaydedildi ki, Fenerbahçe taraftarı ile basketbol medyası böyle bir başarıyı beklemiyordu. Ancak takım ruhu ve koç’un kaliteli olması o farkı yarattı. Futbol gibi basketbol maçları da artık kapalı gişe oynamaya başladı, 2 aralıkta oynanacak olan Real Madrid maçının biletleri daha şimdiden tükendi ve karaborsaya düştü. Ligde yenilgisiz, Eurolig’de ise 10/9 galibiyet oranı yakalayarak, yoluna dolu dizgin devam eden Fenerbahçe Beko’nun, elbette kriz yaşadığı dönemler olacaktır, ama şunu biliyoruz ki bu takım asla pes etmeyen ve kaliteli bir takım olduklarını defalarca kanıtladılar.

Her iki ligde uzun maratondan oluşmaktadır, daha çok sular akacaktır, ama taraftar takımını seviyor ve inanıyor, o eski günlere doğru yol alındığının farkındalar, takım final four’a kalmak adına emin adımlarla ilerlemektedir.

25 Kasım 2022, Cuma 12:31
YAZININ DEVAMI

‘’Haftada bir maç yaramıyor‘’

Enteresandır Fenerbahçe yoğun maç trafiğinde çok daha iyi top oynarken, haftada bir maç oynadığı dönemlerde, nedense ritmini kaybediyor. Giresun maçı da aynen bu şekilde başladı, oyuncular ilk dakikalarda baskın oynayarak hemen öne geçmek istediler, bunu da Ferdi’nin muhteşem slalomu ile kazanılan penaltı golü ile gerçekleştirdiler. Ardından sonraki dakikalarda hiç yapmadığı şekilde, topa sahip olarak maçın temposunu ayarlamak istediler, ancak hesapta olmayan, bütün Fenerbahçe forvetlerini saran o kırmızı kart görme hastalığı bu maçta da gerçekleşti.

İşte bu andan sonra maçın dengesi birden değişti, Giresun cesaretlenerek on kişi kalan Fenerbahçe’nin üzerine ataklar yapmaya başladı. Ancak Giresunlu oyuncularının, yeteneklerinin sınırlı olması o istenilen bariz üstünlüğü maçta pek sağlayamadılar. Maç Fenerbahçe’nin istediği şekilde ilerlerken, maçta birden Serdar Aziz’in rakip takıma yaptığı o ikramları gördük.

Sezon için de Altay olsun, Attila olsun, buna benzer hatalardan dolayı goller yenilmişti, maalesef Serdar Aziz’de o kervana katılarak maçın kaybedilmesinde önemli rol oynamış oldu. Giresun ortaya koymuş olduğu mücadele ile ve ikramları iyi değerlendirerek, hakkıyla üç puanı almıştır, kümede kalma adına çok önemli bir üç puan alarak araya, mükemmel bir şekilde girmeyi başardılar.

Genel olarak bakarsak Fenerbahçe iyi bir ilk yarı geçirmiştir, Avrupa’da son on altıya kalarak, süper ligi lider bitirerek Jesus önderliğinde başarılı bir performans göstermişlerdir. Jesus aranın Fenerbahçe’ye iyi geleceğini söylemişti, bu maçta da bunun neden iyi geleceğini net bir şekilde anlamış olduk. Artık gözler dünya kupasında olacak, heyecanla maçları bekleyeceğiz.

13 Kasım 2022, Pazar 13:14
YAZININ DEVAMI