‘’Doyurucu ve üstün oynadık‘’
Milli takımın geniş kadrosundan çıkan Montella 11’i daha ilk yarıdan kalitesini belli etti. Top rakipteyken oyunu dar alana çekebilen ve akan oyunda Macaristan’a pozisyon vermeyen, top kendisindeyken çabuk hücumu da set oyununu da doğru oynayan bir milli takım izledik. Eksiklerimiz ise duran toplarda verdiğimiz pozisyon ki Mert iyi iş çıkarınca golü kalemizde görmedik. Hücumda eksiğimiz ise Yunus ve Kenan’ın etkili oyunlarına rağmen Enes’in bu isimlere eşlik edemeyişi oldu. Yine de Macaristan’a nazaran hem iyi oynadık hem de Hakan, Kenan ve Yunus ile kaçırsak da önemli fırsatlar bulduk. 2. yarıya Samet’in hatası ve duran top zaafiyeti ile gelen penaltı golünü yiyerek başladık. Macaristan güçlü savunması ile öne geçtiğinde açması zor bir takım olunca Montella etkisiz Enes ve yorulan Orkun’un yerine en güçlü hamleleri Arda ve Yusuf Yazıcı’yı oyuna aldı. Gecenin en başarılı 2 ismi Mert Günok ve Macar kaleci Gulacsi önemli kurtarışlar yaptılar.
Yusuf ve Kenan...
Bizim tarafımızda Yusuf ve Kenan son vuruşlarda biraz daha dikkatli olsalar kolayca maçı bile kazanabilirdik. Yine de bir hazırlık maçı için çok formda bir Macaristan’a karşı oyun olarak doyurucu ve zaman zaman üstün oynadığımız bir maçı kaybettik. Bana göre skordan çok önemli olan detay Montella’nın yaptığı hemen her oyuncu ve kadro seçiminden olumlu karşılık aldığını görmek oldu.
‘’En keskin viraj dönüldü‘’
Maça iyi başlayan Fenerbahçe, Trabzonspor’un topu kendisine bırakmasını iyi değerlendirdi. Topu bırakmanın yanında savunmayı kendi ceza sahasına yakın kurunca Fred enfes bir şutla cezayı kesti. Hücumda çift santrfor oynamasına rağmen organize olamayan Trabzonspor’a karşı ilk bölümden sonra oyun dengelense de gole yakın taraf maça çok iyi konsantre olan Fenerbahçe olmaya devam etti. Savunmada Djiku, orta sahada İsmail Yüksek sakin ve güvenilir oyunlarıyla Trabzonspor’un pozisyon bulmasını engelleyen isimlerdi. Hücumda daha seçici davranan Fenerbahçe’de Fred, Tadic’in pasında savunma bloğu kalitesiz ve büyük boşluk veren Trabzonspor’a 2. golü atarak takımını soyunma odasına çok büyük bir avantajla gönderdi.
Tam bir sinir harbi!
Trabzonspor ikinci yarıya soyunma odasından Bardhi hamlesi ile dönüp Mendy’yi stopere çekerek başladı. Fakat Trabzonspor topa hakim olmasına rağmen Fenerbahçe savunmasının boşluğunu bulmakta zorlandı. Trabzonspor taraftarının sahaya plastik sularla müdahale etmesine rağmen duraksayan maça Bardhi’nin müthiş frikiğiyle ortak oldular. Fenerbahçe her geçen dakika sinince, Djiku hatası ile gelen penaltı ve Trezeguet golü ile Trabzonspor geri döndü. İsmail Kartal 2 santrforu hamle olarak sahaya attı ve belki de şampiyonluğun kaderini belirleyecek golü bulmayı başardı. Sonuçta gerçek bir sinir harbine dönen maçı ikinci yarıda çok etkisiz kalmasına rağmen kazanmayı başaran Fenerbahçe belki de şampiyonluk yolundaki en keskin virajı döndü.
‘’Yorgunluk etkisi‘’
Ne kadar sistem takımı olursanız olun karşınızda Fenerbahçe gibi ne istediğini bilen, kadro kalitesi sizden daha yüksek, iyi konsantre olmuş disiplinli ve özellikle de ilk maçı deplasmanda büyük bir farkla kazanmış bir takım varsa işiniz mucizelere kalmış demektir. Gelelim maça... Fenerbahçe için topu ayağında tutmak kadar çabuk hücum etmenin de önemli olduğu bir karşılaşmada rakibine pozisyon vermiş olsa da Szymanski ve Ryan Kent’in kötü oyunlarına rağmen rakibi kadar olmasa da pozisyona da giren bir takım izledik. Hücumdaki en net fırsatımızda Szymanski kaçırmasına rağmen, Union’un pozisyonlarında İrfan Can Eğribayat’ın başarılı kurtarışları vardı. Sonuçta devre istediğimiz gibi yıpranmadan ilk yarı berabere bitti.
Djiku olmasa...
Fenerbahçe ikinci yarıda bu kontrollü oyunu daha düşük tempoda oynamak isteyince açıkçası biraz tadımız kaçtı. Union’un turun kaderini değiştirebilmek adına her türlü riski aldığı ikinci yarıda Djiku olmasa maç bir kabusa dönüşebilirdi. Rasmussen’in golü bir umut olsa da Union’un gücü bu düşük vitesli Fenerbahçe’ye karşı daha fazlasına yetmedi. Mağlubiyete rağmen turu geçmeyi başaran Fenerbahçe, oyun olarak günü kurtarmayı yeterli buldu. İki kulvarda iddialı olan Fenerbahçe için bana göre yorgunluklar bu oyun için yeterli bir bahanedir diyebilirim.
‘’Savunma pasifliği!‘’
Bu ligde topu rakibe bırakan bir takıma karşı Al Musrati-Gedson-Bahtiyar üçlüsü ile ne düşündü Santos, anlamak zor. Pas kalitesi o kadar düşüktü ki, çıkarken yapılan Al Musrati hatasında Beşiktaş’ın gol yemesi hiç sürpriz olmadı. Sol kenara hapsedilen Muçi ile Rachisa ve Semih aradında en ufak bir iletişim olmayınca Beşiktaş soyunma odasına mağlup, moralsiz ve pozisyonsuz gitti. 2. yarıya Bahtiyar’dan vazgeçip Cenk Tosun ile gelen Santos Muçi’ye gerektiği gibi orta saha serbestliğini bıraktı. 2. yarının başında maçın en kötüsü Al Musrati sakatlanıp çıkınca yerine Amartey hamlesi geldi. Son yarım saate girerken oyun direncinde en ufak bir değişiklik olmayınca Santos çılgın bir hamle daha yaptı. Rachisa’yı sağ beke çekip Ghezzal ve Aboubakar’ı da oyuna aldı. Akan oyunda da duran toplarda da etkinliği olmayan Beşiktaş sezonun belki en ofansif kadrosuyla da bu durumu değiştiremedi.
Hayatta kalma mücadelesi
Yeni hocasıyla adeta hayatta kalma mücadelesi veren Gaziantep hücum etmekte çok ısrarcı olmasa da girdiği tek tük her pozisyon Beşiktaş’a göre netti. Draguş, Beşiktaş savunmasının pasifliğine cezayı keserek maçı bitirdi. Sonuçta Beşiktaş sezonun en kötü maçlarından birini oynayarak kaybetti, ayakta kalan tek bir oyuncusu olmadan da maçı bitirdi. Santos da sanırım bu takımda pozisyon üretebilecek tek oyuncusu Muçi’yi erkenden oyundan alarak az da olsa pozisyon üretme ihtimalini ortadan kaldırmış oldu.
‘’Haklı galibiyet‘’
Markao gibi güçlü bir santrfora sahip Karagümrük bu oyuncuyu önde bırakıp, 4-5-1 dizilmişti maç başlangıcında. Önceki santrforlarına göre daha pivot özellikli olmasa da hareketli Pepe ile başlayan, Meunier ve Eren Elmalı’yı orta sahaya kaydırarak pas trafiğini sağlıklı yapmaya çalışan Trabzonsppr’a karşı alanı iyi daraltıp iyi de savunma yaptılar. Yarım saat sonunda Markao’nun kornerden attığı gol ile planları tamamen tutmuş gibiydi. Fakat bu bölümün sonunda Bardhi’nin şutunda savunmaya çarpan topla gelen gol Trabzonspor için sıkıntılı ilk yarının şanslı, Karagümrük için ise şanssız anı oldu. Bu gol ile topa daha da fazla hakim olan taraf Trabzonspor oldu. Sirigu’nun çıkardığı Eren Elmalı kafası ilk yarının en net fırsatı oldu. İki çabuk kenar Can Keleş ve Emre Mor ile oynamasına rağmen Karagümrük ilk yarıda hücumda attığı gol dışında etkisiz kaldı.
Alanya’nın izleri silindi
Trabzonspor golü bulduktan sonra yavaş yavaş büyüyen ve kıyıya yaklaştıkça devleşen bir dalga gibi hücum iştahını arttırdı. Sağ kenarın Visca ve Meunier ile devreye girmesi ile başlayan gol yağmuru Pepe, Trezeguet’nin karşılık ikramları ile devam etti, son sözü Umut Bozok söyledi. Abdullah Avcı’nın takımı öne geçmiş olmasına rağmen çift santrfora dönüşü hem maçı kazandırdı hem de futbolseverler için keyifli bir takım izlememizi sağladı. Sonuçta geçen hafta yaşanan Alanya mağlubiyetinin etkileri çok çabuk silindi. Trabzonspor iyi oynayarak haklı bir galibiyet almayı başardı.
‘’Keyif aldı, keyif verdi‘’
Galatasaray topun Çaykur Rizespor’da kalmasına tahammül edemediği maç başlangıcını yeni transferi Köhn’ün nefis golü ile süsledi. Kaan Ayhan’ın sakatlanması ile Zaha’nın girişi ve Barış Alper’in beke geçişi ile istekli oyun Galatasaray için hücum iştahını da arttırdı. Gücü doğrultusunda karşılık vermeye çalışıp Hojer ile skor yapsa da gol resitali önce Torreira, sonra Kerem Demirbay’ın 2 jeneriklik golü ile devam etti. Dinlendiği her halinden belli olan Galatasaray maçı ilk yarıdan bitirdi. İkinci yarı ortada skor netleşince kaybedecek bir şeyi kalmayan Rize’nin de, taraftarının önünde yaptığı işten keyif almaya devam eden Galatasaray’ın da gol için arayışları çok oyuncu ile devam etti. Olawoyin biraz da şansıyla, Mertens’in yaptırdığı penaltıda da Kerem Demirbay golü yaptılar.
Kerem zirve yaptı
Dakikalar azaldıkça dostluk maçına dönen karşılaşmada şovu İcardi, Tete pasında yaptığı golle bitirdi. Galatasaray için bu sezon kendi sahasında hiç tedirgin olmadan aldığı galibiyetler serisine bir yenisi eklenirken, akıllarda en çok Kerem Demirbay’ın nefis 2 golle süslediği hat-tricki kaldı. Haftalardır yükselen performansı dün akşam zirve yaptı. Torreira-Kerem-Mertens üçlüsünden oluşan Galatasaray orta sahası, şu haliyle bu ligin çok üstünde...
‘’Final neden olmasın?‘’
Fenerbahçe en kısa yoldan rakip kaleye gitmeye çalışan, taçlar dahil her tür duran toptan etkili olmaya çalışan Union’a karşı hem tempo olarak karşılık verdi hem çabuk savunmaya geçerek pozisyon vermedi hem de duran toptan Batshuayi ile golü yaptı. Savunmada Djiku ve Çağlar, sakatlanınca Oosterwolde, ortada Tadiç, İsmail Yüksek ve önde Batshuayi ilk yarıda oyunu rakibine bırakmayan Fenerbahçe’de top ayağına geldiğinde nefes aldıran oyunculardı. İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe için tek negatiflik Çağlar’ın sakatlanması oldu. 2. yarıya Union hızlı başlamak istese de Fenerbahçe’nin iki ismi adeta bir cengaver gibi oynadıkları gece de buna izin vermediler. Djiku ve İsmail Fenerbahçe’nin sigortası oldular. Hücumda Tadiç ve Ferdi ile yakalanan fırsatlar kolay harcandı.
Aynı ciddiyetle devam ederse…
Union ne akan oyundan ne de duran toplardan ki uzun bir takım olmasına rağmen net fırsat olamadılar. Oosterwolde, Dzeko pasında takımını rahatlattı. Son dakikalarda penaltıdan skoru belirleyen Tadic, tur kapılarını sonuna kadar araladı. Fenerbahçe deplasmanda olmasına rağmen maçı her saniyesini ciddiyeti elden bırakmadan aynı zamanda da soğukkanlı şekilde oynayarak kazanmayı başardı. Şöyle bir bakınca 3 maç daha bu ciddiyetle oynarsa Atina’daki finale adını yazdırmaması için hiçbir sebep yok Fenerbahçe’nin.
‘’Hayal kırıklığı‘’
Trabzonspor’un en güçlü yanı Edin Visca-Meunier kanadı gibi gözükse de Alanyaspor ilk yarıda o kenarı çok iyi kullanarak çok önemli karşılıklar aldı. Hem Oğuz Aydın golünde hem de çıkış yaptığı pozisyonlarda o kanattan Trabzonspor’u sürekli geri koşturdular. Amatör maçlarda bile yenmeyek Uğurcan-Denswill ortaklaşa hatası ile gelen 2.gol ise Trabzonspor için maçı daha da zorlaştırdı. Yine de ilk yarıda Bardhi, Enis ve Trezequet gol için iyi fırsatlar yakaladılar ama son vuruşlar oldukça zayıf kalınca iyi bir akşam geçiren Ertuğrul Trabzonspor’a ilk yarıda gol izni vermedi. 2. yarıya Trabzonspor hızlı başladı. İlk yarıda yapamadığı önde presi yaptı ama pozisyon çıkaramadığı 10 dakikalık rüzgar çabuk dindi. Alanyaspor çok uygun alanlar bulmasına rağmen final pasları kötü olunca 3. gol de kaçtı. Yine de Trabzonspor’u geri koşturmaları avantajlarına oldu.
Günün adamı: Oğuz Aydın
Trabzonspor forvet hattı bir türlü istenen seviyede olmayınca Abdullah Avcı son yarım saate Pepe hamlesi ile girdi, karşılığı olmayınca günün kötüleri Enis ve Trezequet’den vazgeçip Umut ve Fountas’ı da attı, yine hikaye değişmedi. Alanyaspor ise Trabzonspor’dan çok daha akıl koyarak girdiği pozisyonlardan birinde Efecan ile son darbeyi vurdu. Alanyaspor Trabzonspor efsanesi teknik direktörü ile Trabzonspor’un serisini bitirirken, kümede kalma mücadelesinde çok önemli bir 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı. Günün adamı Oğuz Aydın, hayal kırıklığı ise Enis Destan ve Uğurcan Çakır oldu.