Galatasaray, Al Musrati’nin kendi kalesine attığı gol ile başladı maça. Bu gol ile Beşiktaş’a önde basma konusunda çok ısrarcı olmadı. Beşiktaş’ın ilk yarı boyunca Galatasaray’ın sol kenarını kullanma çabası zaman zaman fırsatlar getirse de iyi oynayan Rashica çabuk yoruldu. Zaten Beşiktaş’ta top Muçi ve Rashica’yı bulmadan kaleye gitmek imkansız gibiydi. Özellikle Amartey ve Al-Musrati oyunu iki yönlü vasat oynadılar. Beşiktaş pozisyon bulmakta özellikle bu oyuncuların haddinden fazla yana ve geriye oynamasıyla çok zorlandı. Galatasaray sahaya iyi yayılıp sakin kalarak, hem akan oyundan Kerem Demirbay hem de duran toplardan tehlikeli olsa da 2. golü bulamadı. Beşiktaş’ın 2. yarıya aynı kadroyla dönmesi Santos’un oyundan memnun olmasından mı, kulübeye güvenmeyişinden mi, bilmiyorum ama son yarım saate Ghezzal hamlesi işe girince Beşiktaş daha yürekli oynamaya başladı. Fakat Rashica maç boyunca Beşiktaş’ın hücumda en doğru pozisyonlarda topla buluşan ama aynı zamanda final paslarını da bir türlü yapamayan oyuncusuydu.

Erken golün avantajı...

Galatasaray, Beşiktaş’ın aldığı riski orta sahayı kolay geçerek gösterdi ama 2. gol için yeterli pozisyonları üretemedi. Santos son kozlarını Aboubakar ve Muleka ile oynayıp iyice risk aldı ama bu hamle de karşılığını bulmadı. Galatasaray bir derbi için oyun kalitesi olarak çok üst düzey olmasa da attığı erken golün avantajını savunma konsantrasyonunu yüksek tutarak koruyup derbiyi kazanmayı başardı. Beşiktaş için sezon sonuna kadar şimdiden gidecek oyuncuların listesini hazırlamak gerek diye düşünüyorum.

Fenerbahçe maça, Hatay’ın yapmayı planladığı prese doğru paslarla cevap vererek başladı. Savunmada Becao ve Osayi-Samuel’in dönüşleri ile artan çabukluk ve agresiflik seviyesi ilk yarıda Hatay’a pozisyon verilmeyişinde önemli bir etken oldu. Hücumda ise problem çözme işi Dzeko’daydı. Szymanski’nin savunma arkası 1-2 denemesinden sonuç çıkmayınca Dzeko devreye girdi. Hatay savunmasının dengesini bozarak Osayi-Samuel’e attırdığı gol ile kilidi açtı. Bu gol Fenerbahçe hücum hattına rahatlık ve güven getirdi. Tadic’in güzel ortasına tek vuruş yapan Cengiz Ünder kendisi adına verimsiz geçen ilk yarıyı gol ile bitirmiş, Fenerbahçe’de işi büyük ölçüde çözebilecek avantaj ile bitirmiş oldu.

Zaman gerekiyor

2. yarıya da Fenerbahçe bir şampiyonluk adayı takımın yapması gerektiği gibi skora bakmaksızın gol arayarak başladı. Fakat Szymanski çok çalışmasına rağmen maç boyunca gol vuruşlarında beceriksiz davranınca Fenerbahçe fişi çekecek golü bulamadı. Hatayspor’un geri dönebilmek adına birkaç cılız denemesi Livakoviç’in ellerinde eridi. Fenerbahçe maçı üstün bir oyunla, temposu geçtiğimiz birkaç maça oranla daha yükselterek kazanmayı başardı.

Fenerbahçe’de tüm oyuncular standardına yakın oynarken maçın iyileri son maçlarda istekli oyununu kalitesiyle birleştirerek oynamayı başaran Mert Hakan, iyi savunmasının yanında hücumda harika paslar yapan Ferdi ve Çağlar oldu. Son olarak Fred’in dönüşü elbette önemli ama kısa sürede bıraktığı yerde olmadığı ve biraz zamana ihtiyacı olduğu da hissedildi.

Trabzonspor maça kupayı ne kadar istediğini hissettirerek başladı. İlk yarı boyunca Mendy ve Denswil’in top Trabzonspor’dayken oyuna çıkıp top rakibe geçtiğinde ilk müdahaleleri neredeyse orta sahaya çıkarak yapmaları, Berat’ın tek ön libero oynadığında daha etkili olduğunu hissettirdiği, hücumdaki hareketlilikte hemen her Trabzonspor forvet oyuncusunun sevdiği tarz gol pozisyonlarına girdiği bir ilk yarı oldu. Fakat Trezeguet, Bardhi ve Onuachu pozisyonları cömertçe harcadılar. Başakşehir savunma konusunda o kadar yoğun bir çaba gösterdi ki, Trabzonspor kalesine çok oyuncu ile gitmeye fırsat bulmakta zorlandı. Çağdaş Atan’ın sağ bekte Trezeguet’ye karşı Emirhan’ı oynatması ise dikkat çekici bir ayrıntıydı.

Hamleler de yetmedi

İkinci yarıya Bordo-Mavililer topa daha da sahip olarak başladı. Ofansif beklerini öne çıkararak rakip sahaya yerleşerek oynadılar. Fakat gol için en az pozisyona giren isim olan Visca’nın kendi işini kendi gördüğü 57. dakikaya kadar beklemek zorunda kaldılar. Visca iyi oyuna rağmen gelmeyen golü atarak transfer olduğu günden beri yaptığı katkılara bir yenisini ekleyip, takımının tur atlamasını sağladı. Çağdaş Atan’ın geri düşer düşmez oyuna soktuğu Davidson, Deniz Türüç, Piatek ve Dubois gibi özel oyuncular da maçın kaderini değiştiremediler. Sonuçta oyun kalitesi istikrarlı şekilde yükselen Trabzonspor, üstün bir oyunla Başakşehir’i kupanın dışına itmeyi başardı.

Fenerbahçe tarafında oyunun kötü olmasıyla, formsuz oyuncu sayısının çok fazla olmasıyla ilgili çok sorun olmasına rağmen tabela iyi olduğunda bu sorunları gözardı etmek çok pahalıya mal oldu maçın ilk yarısında. Rotasyonda gelen oyuncuların fark yaratamayışı, haddinden fazla geniş alanda oynamaya çalışmak Fenerbahçe’nin bıraktığı boş alanlara yatırım yapan Ankaragücü için bulunmaz nimet oldu. Morutan ve Tasos bu alanlara, Fenerbahçe’nin savunmaya geçişte geç kalışlarına güzel 2 gol ile cezayı keserek ilk yarı sonunda beklenenden çok daha büyük bir avantajla takımlarının soyunma odasına gitmesini sağladılar. Fenerbahçe maçın kaderini değiştirmek adına soyunma odasından hamlelerle geldi. Fakat hamlelerde bi tuhaflık vardı. Son 2 lig maçında Fenerbahçe’nin tabelasına dokunan Mert Hakan ya da kriz anında kolay gol bulabilecek, en önemli golcüsü Dzeko değil de İsmail Kartal’ın gönülden bağlı olduğu Serdar Dursun tercih edildi. Tek ön liberolu, çift santrforlu bir dizilişe rağmen pozisyonlara giren Fenerbahçe değil Ankaragücü oldu.

Cesaretli bir karar...

Morutan maçın fişini çekebileceği net fırsatı kaçırdı. Rodrigues fişi çeken golü attı. Yine de Anlaragücü disiplinli savunmasının karşılığını, oyunu Ferdi’den başka zorlayamayan Fenerbahçe’ye karşı alarak kupanın en büyük sürprizini gerçekleştirdi. Fenerbahçe tarafı haftalardır kötü oynamasına rağmen İsmail Kartal’ın bunu kabul etmesi için bir kulvardan elenmesi mi gerekirdi? Bilemiyorum. Ama şu bir gerçek elde kala kala lig kaldı ve bu oyunla Fenerbahçe her maç puan kaybetmeye müsait. Ya Fenerbahçe yönetimi cesaretli bir karar verecek ya da şampiyonluk yarışı için oyunun, temponun geri dönmesi için bir mucize bekliycek.

Trabzonspor, Adana Demirspor’un kendi oyununu oynamak adına çok oyuncu ile hücum etmesine ve savunmada adam adama kalma riskini almasıyla sezonun en fazla ve rahat pozisyona girdiği ilk yarısını oynadı. Zincirlerini kırmışçasına atmaya başlayan Trezeguet’nin önüne düşen topta attığı golün dışında 5-6 tane net fırsat yakalayan Trabzonspor ilk yarıdan maçı da bitirebilirdi. Trezeguet, Bardhi ve Enis Destan çok net fırsatlarda golü yapamadılar. Yine de Mendy’nin stopere, Umut’un da orta sahaya gelişi hem direnç hem de savunma hattına kalite katmıştı ve bu seçimler oyuna da pozitif yansıdı.

Kulübe kalitesi

Fakat ikinci yarıyla beraber iyi devam eden oyun ikinci golü getirmeyince, Adana Demirspor oyunun içinde kaldı. Oynarken terleyip terlemediğinden emin olmanın zor olduğu Balotelli çıkınca eksik oynamaktan kurtulan Adana Demirspor daha tehditkar bir takım oldu. Özellikle Nani ortasında Aimbetov ile kaçan gol, aynı zamanda puanın da kaçtığının habercisiydi. Trabzonspor’da taktik disiplin doğrultusunda oynanan, hücumda kenar oyunuları üzerinden iyi fırsatlar yakalanan maç kayıpsız geçildi ve seri devam etti. Bir ayrıntı da kulübenin kalitesiydi. Forma rekabetinin kaliteyle anlatılmaya başlanacağı Trabzonspor’da sanırım ilk 11’deki değişiklik Enis-Onuachu olabilir.

Fenerbahçe akordu yapılmamış bir saz gibiydi maçın ilk yarısında. Kruniç ve İsmail yan yana oynarken verimsiz, Mert Hakan Szymanski’nin yerinde etkisiz, Tadiç ve Cengiz takımdan bağımsız, Djeko ise bir devre boyunca takımı rakip sahaya yerleşemeyince çaresiz kaldı. Kasımpaşa önde basıp Fenerbahçe’nin pas trafiğini bozmayı başardı ama çok oyuncu ile hücum etme çabası başarılı olmadı. Yine de ilk yarının sonunda istediğini alan taraf hem oyun hem de skor olarak Kasımpaşa oldu. İkinci yarıya da kötü başladı Fenerbahçe ama kötü oyunun en önemli sebebi; orta saha 3’lüsünün vasat kalışına İsmail Kartal’ın da kayıtsız kalmasıydı. Kasımpaşa’da savunmada kritik hamleler yapan Porozo, 58’de kornerden golü bulunca birden İsmail Kartal’ın aklına değişiklik yapmak geldi. Serdar Dursun ve Syzmanski ile müdahale etti.

İmdada el yetişti...

Fenerbahçe için akan oyunda üretkenlik sorunu bir türlü çözülememesine rağmen Mert Hakan attığı güzel frikik golüyle takımının telaşa düşmesine de izin vermemiş oldu. Kenardan gelen Batshuayi boş kaleye topu dışarı atınca son bölüme rahat girme şansını, maçı kazanma şansını hatta şampiyonluk şansını bile zora sokabilecek bir gol kaçırmış oldu. Tüm umutlar tükendiği anda ise imdada Yunus Emre’nin eli yetişti. Uzatmalarda Batshuayi ile gelen penaltı golü kötü futbolun, İsmail Kartal’ın yanlış hamlelerinin kısacası her şeyin üstünü örttü. Maç kazanıldı mı evet ama maçı izleyen insanlar Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna inanıyor mu? Cevap ve yorumu size bırakıyorum.

Sparta Prag önde yaptığı presle Galatasaray’ın savunma ve orta sahada yapacağı top kayıplarına yatırımın karşılığını çabuk aldı. İlk maçın da yıldızı Preciado çabuk bir hücumda karşı karşıya kalınca Muslera’yı çaresiz bırakıp golü attı. Bu gol Galatasaray’ı maça döndürdü. 2. topları kazanıp bu kez Prag’a baskı yapan Galatasaray, dengelediği oyunun karşılığını çabuk aldı. Sanchez kafasını tamamlayan Abdülkerim savunmadaki güvenli oyununu golle süslemeyi başardı.

Tabelanın dengede olması Sparta Prag’ı hataya daha müsait bir takım haline getirdi. İcardi ve Mertens devreye çok fazla girmediği için devrenin berabere bitmesi Galatasaray için önemliydi. Fakat 2. yarı başladığı andan itibaren avantajlı olan taraf Galatasaray olmasına rağmen bireysel hatayı çok fazla yapan, hücum etmekte zorlanan takım da Galatasaray oldu. Abdülkerim ve Muslera Galatasaray hata yaparken müdahaleleri ile tabelayı tuttular ama Kaan Ayhan kendini attırınca onlar da çaresiz kaldılar.

Bireysel hatalar ve amatörlük

Kırmızı kart ile beraber Sparta Prag hamleleri çok çabuk karşılığını verirken Okan Buruk hamleleri oyuna ilk kez Galatasaray’ın oyununa bir şey katmadı. Kaan Ayhan eksik bırakmasının yanında savunduğu kanat da o olmayınca zayıf düştü. Zeleny ve Tuci golünde Berkan, Haraslin golünde Davinson Sanchez çok önemli hatalar yaptılar.

Ama en önemlisi ilk maçta da eksik kalan Galatasaray’ın aynı tepkiyi deplasmanda veremeyişi oldu. Kuchta dağınık görüntümüze son darbeyi vurdu. Rövanş maçındaki oyun, bireysel hatalar ve Kaan Ayhan’ın amatörlüğü Galatasaray’a hiç yakışmadı ve bu Türkiye’yi aşmış gözüken kadro Avrupa defterini kapatmış oldu.

Hedefleri farklı olmasına rağmen zaafları benzer bir ilk yarı oynadı Trabzonspor ve Pendikspor. Oyunun faullerle çok sık kesildiği, kesildiğinde oyuna dönüşün çok uzun sürdüğü, 2 pastan fazla yapılamayan ve organize olup pozisyon üretmede başarısız gözüken iki takım horoz dövüşü tadında bir ilk 45 dakika oynadılar. Yine de Visca ve Bardhi denemelerinin kaleci Erdem’e takılması kötü oyuna rağmen tabelayı Trabzonspor’a çevirebilirdi. Abdullah Avcı skordan bağımsız oyundan rahatsız olarak dokunuşu yaptı. Mendy’yi stopere çekip, orta sahaya Umut Güneş’i alarak başladı ikinci devreye. Top ilk yarıya nazaran Trabzonspor’a geçti.

Thomas Meunier etkisi...

Trabzonspor’un hücumda en etkili ismi Visca, Meunier katkısıyla ikinci yarı etkili oldu. Trabzonspor sağ kanadı, bu iki oyuncunun uyumu ve Bardhi’nin de bu bölgeden gelişiyle pozisyon üretmeye başladı. Bu organizasyonları golle sonuçlandıran önce Trezequet sonra Enis Destan oldu. Pendikspor kırılma anında maç berabere giderken Alparslan ile bulduğu fırsatı kaçırınca puan alma şansını da bitirmiş oldu. Maçın iyileri Trabzonspor’da Visca, Meunier, Mendy olurken, Bordo-Mavili takım yeni bir seri yakalamak adına bir adım daha atmış oldu.