Trabzonspor hücumda sezonun en iyi geçiş oyunlarını uyguladığı bir ilk yarı oynadı. Dorukhan ve Siopis'in yüksek enerjileri ile yaptıkları presin, yine Dorukhan asisti ile gelen Visca golüyle taçlanması tabelayı da değiştirdi. Abdülkadir Ömür- Cornelius organizasyonlarında ya da Bruno Peres'in sol ayağına güvenemeyişi ile kaçan fırsatlar farkın büyümesini önledi. Diğer taraftan hücumda yapılan doğrulara rağmen savunmada büyük açıklar da verildi. Özellikle Nwakaeme'nin, Hadergjonaj'ı kovalamaması ile Kasımpaşa o kanattan etkili oldu. Ancak Travnik, Umut yakalanan fırsatlarda kötü seçimler yapınca sonuç çıkmadı. 2. yarıya Kasımpaşa Fall ve Eysseric değişiklikleri ile geldi. Tempo düşük olsa da Kasımpaşa pozisyon anlamında skoru değiştirecek fırsatları yakaladı.

Karşılığını aldılar

Eysseric ile direkten döndüler. Abdullah Avcı'nın bu etkiyi bitirmek adına Yusuf ve Berat hamleleri, Eysseric ve Bruno Peres'in kırmızı kartları dışında zaman zaman Abdülkadir Ömür ve Fall'un kalitesini hissettirdikleri anlar haricinde futbol adına konuşacak mücadele dışında bahsedilecek çok fazla bir şey yoktu. Sonuçta Trabzonspor ilk yarısında iyi yaptığı geçiş hücumlarının karşılığını galibiyetle taçlandırırken, Bakasetas ve Hamsik'in yokluğunda alınan bu galibiyetin bu açıdan da değerli olduğunun altını çizmek gerek.

Beşiktaş Yönetimi’nin başarılı geçen sezon sonrası yaptığı en büyük hata Aboubakar’ı bırakmak oldu. Geçtiğimiz sezon sonunda oynamamasına rağmen Beşiktaş’ın şampiyonluğuna en büyük katkıyı, üstelik sakat olmadığını ispat ederek veren Aboubakar, her kulvarda en fazla aranan oyuncu.

Şampiyonlar Ligi’nde zaman zaman oynanan oyundan çıkmayan gol ve ligde şampiyonluk şansının mucizelere kalmış olması, geçtiğimiz sezon Beşiktaş için zorlanabileceği hemen her maçın anahtar oyuncusu olmayı başarmış Aboubakar’ın yokluğunun ya da bırakılmış olmasını daha da büyük bir hata olduğunun ispatı.

Galatasaray, Trabzonspor’a karşı Avrupa’da başarıyı getiren agresif oyun ve koşu temposuyla başladı. Berat’ın kötü oynamasının da etkisiyle pas yapmakta zorlanan Trabzonspor, Galatasaray’ın topu kazanır kazanmaz dikine oynama isteğine müdahale etmekte geç kaldı. Galatasaray’ın yakaladığı fırsatlar çok net olmamasına rağmen ceza sahası içine çok gelişinin karşılığını Denswil’in Kerem’e yaptığı penaltı ve Cicaldau golü ile almayı başardı. Berkan’ın şutunda inanılmaz bir refleksle kurtarışı yapan Uğurcan olmasa daha ilk yarıdan çok büyük bir avantaj da yakalanabilirdi. Trabzonspor’un Neakaeme’nin dönüşüne rağmen hücum etkinliğinin sıfır olması çok dikkat çekiciydi.

Günün adamı Uğurcan

İkinci yarıya Siopis ve Ahmetcan ile gelen Trabzonspor, oyunu kontrol etmeyi başardı. Maçı rakip sahada oynamaya başlayınca pozisyonlar da kendiliğinden gelmeye başladı. Cornelius, Ahmetcan ve Bruno Peres yakaladıkları fırsatları kullanamadılar. Buna rağmen özellikle Bakasetas ve Nwakaeme ile aramaya devam ettiler. Üst üste kritik hatalarda da cezayı kestiler! 84’te Bakasetas, Marcao’nun kısa düşen vuruşunu gol yaparak ortaya çıkan Galatasaray kırılganlığına, bir ceza da Taylan’ın hatasında Visca keserek hem Trabzonspor’a ‘merhaba’ dedi hem de galibiyeti ilan etti. Sonuçta maçın yıldızı skor yapanlara rağmen Uğurcan olurken Trabzonspor en keskin virajlarından birini daha dönmüş oldu.

Trabzonspor, Hamsik ve Nwakaeme gibi kapanan savunmaları kolay açmasını sağlayacak oyuncuların yokluğunu iliklerine kadar hissetti maçın ilk yarısında. Giresunspor’un sahaya iyi yayılan, müdahaleli oyun tarzını aşmakta zorlanırken, üstüne bir de hafif sakatlığı bulunan Abdülkadir Ömür ve sarı kartlı Hüseyin’e de erken müdahale etmek zorunda kaldılar. Dengeli ve keyifsiz oyunda sadece Bakasetas ile gelen deneme de sonuçsuz kaldı.

Kısır bir futbol

Maçın ikinci yarısına vites arttırarak dönen Trabzonspor, oyunu rakip takım sahasında oynamaya başladı. Çok net fırsatlar üretemese de Bakasetas’ın ceza sahası dışından yaptığı kaliteli vuruşlarla gole yaklaştı. Ancak futbolun yazılı olmayan kuralları Giresunspor için işledi. Atanı ve tutanı iş yapan Giresun’da Okan Koçuk kurtarışları ile maçı dengede tutarken, Umut Nayir bir ön direk golü ile tabelayı değiştirdi. Trabzonspor gole ve kısır giden oyuna rağmen pes etmedi. Kulübesinde ofansif hamle konusunda sıkıntı yaşamasına rağmen Peres’in ortasında bir güzel santrfor golü de Cornelius’tan geldi.

Okan devleşti...

Maçın son bölümü gole ve galibiyete yakın taraf yine Trabzonspor oldu. Ancak Okan Koçuk, Cornelius’a bir kez daha izin vermedi. Ancak bu iş Okan’a yetmemiş olacak ki uzatmalarda gelen Bakasetas penaltısını 2 kez kurtarak takımının puan almasını sağlayan isim oldu. Trabzonspor ise eksiklerine ve vasat oyuna rağmen ayağına gelen çok büyük bir fırsatı teperek 1 puana razı oldu.

Tempo olarak ligin üstünde oynanan ilk yarı bol pozisyonlu geçti. İki takımın da oyalanmadan kaleye gitme çabaları, yakalanan net fırsatlar ve futbol dersi niteliğinde goller izledik. Galatasaray'ın sezonun en güzel ve pas kalitesini hissettirdiği, Van Aanholt'un asistinde Emre Kılınç ile gelen golün pozisyonu maçın ilk yarısındaki en çarpıcı andı. Ancak oldukça istekli ve öne oynamayı seven Hatay forvet hattı Galatasaray penaltıyı gole çeviremeyince yakaladığı sayısız pozisyona karşı sadece Diouf'un penaltısında golü bulabildi. Galatasaray'ın ilk yarıdaki en büyük problemi, çok pozisyon vermesinin sebebi, top Hatay'a geçtiğinde savunmaya geçişte yaşadığı sıkıntı olarak gözüktü. Fakat bu sıkıntıların üstünü Kerem ilk yarının sonunda attığı muhteşem frikik golüyle kapattı.

Farklılığını hissettirdi

Maçın ikinci yarısı biraz maçın ateşi düştü. Torrent'in Halil'i çıkarıp Aytaç'ı alması, ön hattı Emre- Kerem'den kurarken Cicaldau ile bu ikiliyi desteklemesi tamamen kendisine has futbola bakışının farklılığını hissettirdi. Ama kendine has demişken Hatayspor'un hücumları en yalın haliyle savunma arkası ya da arasına ilk fırsatta atmaya devam etmesi de bu takıma has bir özellikti. Önce Aytaç'ın hatasını Kamara ile cezalandırdılar, sonrasında ise Saba Lobzhanidze ile galibiyet golünü buldular. Bu golün ardından bir kez daha bu isim sahne aldı ve farkı 2’ye çıkartarak, takımına 3 puanı kazandırdı. Sonuçta Galatasaray Torrent'le zaman zaman futbolun doğrularını sahaya yansıtsa da Hatayspor'un oynadığı oyun ve pozisyon sayısındaki üstünlüğü ile hak ettiği galibiyeti aldığını söyleyebilirim.

Trabzonspor topa sahip olmasına rağmen, maçın ilk bölümünde Sivasspor’un yaptığı presi aşmakta zorlandı. Özellikle hücuma geçişleri sağlıklı yapamadı. Sivasspor, bozmayı başardığı Trabzonspor’a, bir de Uğurcan’ın büyük hatasından golü atarak, 20 dakika sonunda istediğini alan taraf oldu. Ancak, Nwakaeme’nin yokluğunda sol kenara çekilen Abdülkadir Ömür, maçın içinde ilk kez topla çıkan Hugo’nun ara pasında, sakin bir vuruşla golü atarak karşılığı verdi. İlk yarının devamında çok net pozisyonlar üretemese de gol için deneyen taraf Visca, Hüseyin ve Bakasetas ile Trabzonspor’du.

Camara’nın müdahalesi

Maçın 2. yarısına Trabzonspor ilginç bir hamle ile geldi. Golü atan Abdülkadir Ömür’ün yerine, Yusuf Erdoğan’la gelen değişiklik, Abdullah Avcı’nın iki kenarı da çabuk oyuncularla direkt geçmek istemesi, kar yağışı ile ağırlaşan zeminde karşılığını bulmadı. Ağır zemine rağmen Hamsik’in organizatörlüğünde üretilen tek pozisyonda Yusuf’un aşırttığı topu, Camara çizgiden çıkarınca iki taraf da beraberliğe razı oldu. Sivasspor’un önemli eksiklerine rağmen direnç koymayı başardığı ve puanı hak ettiği, Trabzonspor tarafı için ise zor deplasmanda alınan puanın değerli olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar kredisi olan ve haftada 3 maç oynanacak bir dönemde Trabzonspor için, yapılan değişiklikleri biraz büyük resme bakarak yapıldığını hissetmek de mümkündü.

Beşiktaş kadrosunun elinde kalan oyuncuları ile Rizespor’a karşı farklı ama doğru bir anlayışla sahaya çıktı. 3’lü savunma ile Umut Meraş’ın sol ön, Josef ve Necip’in göbekte beraber oynayan takım, top Rizespor’a geçtiğinde doğal olarak savunmaya çabuk geçti. Hücumda ise Emirhan ve Güven Yalçın’ın etkili oyunları Batshuayi’nin ceza sahası içerisinde çok fazla topla buluşmasını sağladı. Çok rahat 3-4 gollü bitebilecek ilk yarı Beşiktaş için tek bir penaltı golü ile bitti. Batshuayi’nin ilk yarıda karşısına dikilen Gökhan Akkan, takımını maçın içinde tutmayı başardı. Beşiktaş, 2. yarıya temposu düşük başladı. Akan oyunda pozisyon bulmakta zorlanan Rizespor, Batshuayi kaçırmaya devam ederken maçın fişini çekemeyen Beşiktaş’a duran toplardan cezayı kesmeye başladı.

Pozitif ayrıntı Emirhan

Ersin ve Beşiktaş savunması, Güven ve Emirhan’ın harika ortaklığı ile gelen gole rağmen yine hata yapınca Pohijanpalu 2. golünü de attı ve skor da son bölümde dengelendi. Beşiktaş genç Emirhan’la kaçırmaya devam etti, Rizespor ise galibiyete yaklaşacak bir pozisyon daha üretemedi. Sonuçta Beşiktaş özellikle ilk yarısını çok iyi oynadığı Rizespor deplasmanında beraberliğe üzülen taraftı. Yine de Emirhan performansı Beşiktaşlılar için gecenin skor kadar pozitif ayrıntısıydı.

Maçın ilk yarısı tam anlamıyla tek taraflı geçti. Nwakaeme'nin organizatörlüğünü nefis iki asistle süslediği pozisyonlardan Cornelius golü yaparken, Abdülkadir Ömür fırsatı kaçırdı. Yeni Malatyaspor ise 5'li savunmanın, oyunu dar alana çekmesinin yanında hücumda rakibin bireysel hatalarına yatırım yapmıştı. Aslında bu plan Fırat Aydınus göstermesi gereken kırmızı kartı Bruno Peres'e göstermiş olsa ya da Kubilay uzatmalarda golü yapsa tutmuştu.

Nwakaeme'den üst düzey performans

Maçın ikinci yarısında hikaye çok değişmedi. Trabzonspor'un top rakibe geçtiği anda yaptığı baskı, topu geri kazanması, oyunu kontrol etmeye devam etmesi ve Yeni Malatyaspor'un bu duruma karşılık verememesi, 2. gol gelmemesine rağmen tedirginlik yaratmadı. Yine de Bakasetas, Nwakaeme denemeleri vardı. Ancak kontrollü oyun net fırsat sayısının az olmasına sebep oldu. Sonuçta Trabzonspor kısmen rahat geçen maçı Nwakaeme'nin üst düzey performansı ile öne çıktığı maçı kazanarak, ilk yarıdaki kazanma istikrarını sürdürmeye ikinci yarının başında da devam etti.