Arama

Popüler aramalar

‘’Kafa karıştırmayın yeter!‘’

Ziya Doğan’ın şansından mıdır nedir, görev süresi içindeki üçüncü Avrupa macerası da kendisine sorun yaratıyor. D.Kiev’e elendikten sonra, UEFA’ya devam için A. Bilbao’ya dramatik kayıp. Geçen sezon Osasuna’ya, lige yapılan kötü başlangıcın ardından Beşiktaş ve Galatasaray galibiyetlerinin verdiği özgüvene karşın boyun eğiş... Hep Doğan’a rastladı bütün bunlar. Sorsanız, devamı “yönetimler istemedi.” Günahları boyunlarına!Şimdi de İnter Toto “angaryası.” Neden angarya? Çünkü önce “Diğer takımlardaki kiralık oyuncular toplanacak. Onlar Gerede Kampı’na erken katılacak, İnter Toto maçlarını oynayacak. Eğer turu geçerlerse, asıl takım devreye sokulacak” anlamına gelen bir açıklama yapıldı.Bir gariplik, sormayın gitsin, kendi oyuncularına ikinci sınıf muamelesi yapmalar falan, eleştiriler derken karar değişti. Gruplar birleştirildi, gençler bırakıldı. Kadro 35’e indirildi. Bırakılanlar, daha önce İnter toto maçlarını oynayacakları açıklananlar. Şimdi anladınız mı İnter Toto neden “angarya” ve neden tırnak içinde?“Yönetim istemedi” diyelim. Ama kim istememişse, onlara bir çift sözümüz var. Bu kulüp Lig A kulübü değil. Bu kulüp, Gençlerbirliği ya da Malatyaspor değil. Bu kulüp Trabzonspor ve dolayısıyla bu kulübün hedefi, hangi organizasyonda olursa olsun daima kazanmak olmalı. Bunu başkanı da bilmeli, teknik direktörü de. Yeni sezon hazırlıkları, birkaç kez değişen programla, son anda yeni değişiklik olmazsa bugün başlayacak. Almanya kampı iptal, takım İnter Toto’dan elenirse yapılabilir. Tur mu kamp mı dersiniz! Daha önce İnter toto’yu oynayacağı açıklanan 15 genç, kapının önüne konuldu. Resmen açıklanmadı ama 7-8 kişi topun ağzında. Aralarında devre arasında umut olarak alınan ve büyük paralar ödenen isimler de var. Transfer, oluruna bırakılmış, umulan değil, bulunan alınıyor. Bonservisi elindeyse, “kim olursan ol gel” mantığı. Özellikleri, yararlılıkları, yeterlilikleri falan önemli değil.Bunları eleştirerek ister istemez birilerinin iddia ettiği gibi çevreye negatif enerji saçıyoruz. Niyetimiz bu değil. Kaldı ki, başkanının da, teknik direktörünün de, ikinci yarının en çok puan toplayan takımı olmakla övündükleri bu kadroyla ilgili çok da karamsar değiliz. En azından onların beyanına göre de kadro bu işi taşıyacak güce sahip, yapılacak tek iş, önümüzdeki sezon her iki yarıda da aynı başarıyı sağlayacak ortamı yaratmak. Çok şey istenmiyor onlardan... Kafa karıştırmayın yeter!

20 Haziran 2007, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Transfer ciddi iştir!‘’

Güçlü yönetimlere sahip amatör profesyonel her kulüp için transfer ciddi iştir. Kategori yükseldikçe bu konudaki sorumluluk artar. Süper Lig’e ulaşmışsanız yükünüz çok ağırlaşır. Hele 4 büyük kulüpten biriyseniz, adı üstünde hedefiniz her daim büyük olduğu için de bu işi bilenlerine, uzmanlarına bırakacaksınız, siz sadece onay makamı olacaksınız. Eğer her şeyi kendiniz yapmaya kalkarsanız yüzünüze gözünüze bulaştırır, bırakın büyük hedefler kovalamayı, hem olduğunuzdan da geri gider hem de ekonomik açmaza girersiniz.Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Önümüzde bir Akçaabat Sebatspor örneği var. Süper Lig’de başlayıp devam eden transfer yanlışları sonucu acıdır ki; Cumhuriyet’le yaşıt bu kulübümüz 2 sezonda Lig B’ye kadar düştü, saplandığı borç batağında debelenirken bugün sahipsiz kaldı. Hacizle kamyonete yüklenen koltukları yalvar yakar kurtarıldı. Gerçi bu duruma düşmelerinde Trabzonspor’un da katkısı büyük ama bu yazının konusu değil. Bir örnek de; Trabzonspor. 18 ayda 50 dolayında futbolcunun gel git yaptığı Bordo Mavililerde borç 30 milyon YTL’yi aştı. 48 profesyonel futbolcusu var. Adnan imza attı, benzer özelliklerdeki iki oyuncu beklemede. Geçtiğimiz günlerde Taka Gazetesi’nde bir haber: Başkan, gizliliği korumak adına bırakın yönetimi Transfer Komitesi’ni bile by-pass etti, işleri özel elemanıyla sürdürüyor. 6 gün oldu bu haber yalanlanmadı, demek ki doğru. Başkan geçen yıl da, bir elemanını yöneticinin yanına katmış Brezilya’ya göndermişti. Brezilya’da yaklaşık iki ay süren araştırma incelemenin sonuçları sırrını hala koruyor!Şimdi de “Nick Carle fiyaskosu.” var. Kulüpte, “Yabancı şansımız yok. Olsa kaleciden yana kullanacağız.” denirken ve “Bu futbolcu aslında Fenerbahçe’ye pazarlanmaya çalışılmış. Olmayınca menajeri rotayı Trabzonspor’a çevirdi.” İddia edilirken, Başkana ulaşılamadı. Elemanı, başkan yetkisiyle açıklamalar yaptı: “Bu futbolcuyu 10 kez izlettik, ön protokol da yaptık.” Kulüpten bilen yok bu gelişmeleri. Sonra Gençlerbirliği imzayı attırdı. Gökdeniz’i satmak için koşulların oluşmasını bekliyorlar gibi, Trabzon “kimseyle görüşmedik”, İstanbul “görüştük” diyor. Atay Aktuğ, bir transferi ciddiye almamanın bedelini koltuğunu kaybederek ödemekle kalmadı, sırtında hala “Tomas Jun” kamburu taşıyor. Son Divan Genel Kurulu’nda bundan kurtulamamaktan yakındı. Djokaj’lar, Musampa’lar, Lazaroni’ler, istifa eden Başkan Yardımcısı’ndan bunlarla ilgili şok iddialar, dedikodular alabildiğine yoğun. 50’yi aşkın gelen giden oyuncu, 48 kişilik kadro, şimdi 49 oldu.. Yönetim 6 fireyle dimdik ayakta!Yapmayın, dün denk bütçeden söz ederken bugün “Şampiyon olalım da 50 milyon YTL borcumuz olsun” diyerek kendinizle çelişirken, taraftarı beklentiye sokmayın. Bu anlayışla olmaz bu iş. Çünkü transfer ciddi iştir, örnek dünkü Fanatik’ten: Bolton’un hocası Sammy Lee, Brezilya-Türkiye maçında Gökdeniz’i izlediklerini belirterek, “Ancak Gökdeniz’i bu maçta çok az tanıma fırsatı bulduk. Onun hakkında bazı iyi bilgilere sahibiz. Fakat bu karşılaşmada 90 dakika oynamadı ve bir oyuncuyu 25 dakika seyredip, transfer etmemiz mantıklı olmaz” dedi. Onlar ve biz! Evet, transfer ciddi iştir, hafife alınmaz. En azından Başkanın ayak işleriyle karıştırılmayacak kadar...

18 Haziran 2007, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzonspor'un hali!..‘’

Donanma Komutanlığı Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Türker Ertürk, iyi bir Trabzonsporlu. Donanma Komutanı Oramiral Metin Ataç ile geçtiğimiz günlerde Karadeniz gezisine çıktılar. Yolları Trabzon’a da düştü. Aslen Trabzonlu olan ama babasının görevi nedeniyle bu şehirde sadece bir yıl yaşayan Ertürk, Trabzon’da dostlarıyla tadına doyamadığı renklerine gönül verdiği Trabzonspor sohbeti yaptı. Rejim ve ülke güvenliği açısından son dönem koşullarının “Yükselen Değeri” TSK’nın bir mensubu olarak hak ettiği ilgi kendisine verilirken duyduğu gurur bir yana, sohbette söz birkaç dakikada bir Trabzonspor’a geldi ve masadaki eski yöneticilerle bize mutlaka şu soruyla noktalandı: “Ne olacak bu Trabzonspor’un hali?”***Trabzonlu memur, ev ve iş kadını bir grup bayan boş zamanlarını değerlendirmek adına resim kursuna gitme kararı aldı. İlk çalışmalarını önce Trabzon’da sonra İstanbul’da sergilediler. Son dönem eserlerinden oluşan sergi de önceki gün Trabzon Sanat Galerisi’nde açıldı. Kursiyerlerden Öğretmen Fulden Hayırlıoğlu’nun daveti üzerine bu sergiyi de açılışında gezme olanağı bulduk. “Boş zamanların” muhteşem eserlerini keyif ve gıptayla izledik. Konu sanat, konuklar sanatseverdi ama sohbet dönüp dolaşıp sık sık Trabzonspor’a geldi. Eski yeni yöneticilere ve bize mutlaka şu soruyla noktalandı:“Ne olacak bu Trabzonspor’un hali?”***İlgisiz iki farklı ortamda gerçekleşen bu tür diyaloglara bir çok örnek daha eklemek mümkün. Sıralamada, “Şampiyonluk” dışındaki bütün sonuçları “başarısız” diye değerlendiren çoğunluğun bu duygularını, başarıyı, “ikinci yarının en fazla puan alan takımı olma özelliğiyle” sınırlayanların anlamasını beklemek hayalcilik olur. Nitekim bu anlayış geleceğe yönelik kaygıları artırıyor ki, soru her daim aynı oluyor: “Ne olacak bu Trabzonspor’un hali?***Deseler ki; “Paramız yok, bu sezonu böyle geçireceğiz. Elimizde 48 futbolcu var. Bunları en iyi şekilde değerlendirip, içinden mutlak başarılı bir onbir ve onlara alternatif çıkarabiliriz. Bir sezon sabredin, şu borç yükünü hafifletelim”, “isyan edenler” başta olmak üzere herkes anlayış gösterecek, “23 sezon gitti, gitsin bir sezon daha, ne yapalım” diyecek. Ama yok, yine büyük hedefler, politika da şu: Alınacak futbolcunun bonservisi elinde olacak. Elinde bonservisi olan benzer özellikte 3 oyuncu alındı. Ya bundan sonra bonservisi elinde bulunanlar da aynı özelliklere sahip olursa?Sahi ne olacak bu Trabzonspor’un hali?

14 Haziran 2007, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Trabzon yanlış yolda!‘’

1- Trabzonspor’un transfer politikasını nasıl buluyorsunuz? Yönetim yıldız futbolcu almayacağını deklare ediyor. Bu söylemlerin ardından, transfer edilen 3 oyuncu takıma nasıl katkı sağlar?Transfer, bir kulübün çok ciddi araştırma yapması gereken bir konudur. Çünkü kulüplerin gelir-gider kalemlerinde en büyük miktarlar transferlerle ilgilidir. Buna karşın Trabzonspor’un transfer çalışmaları gerek uygulanan politika, gerekse ayrılan bütçe açısından ciddiyetten çok uzaktır.Bütçe gülünç, İzleme Komitesi ise tartışmalıdır.Bu yönetim döneminde, deneme-yanılma metoduyla ya da menacerlerin yönlendirmeleriyle transfer yapma yanlışlığına girilmiş ve kuruma çok ağır bedeller ödetilmiştir. Yurt içinde bir sezon gençlere yönelirler bir süre sonra bonservisi elinde olan deneyimlilere... Son 18 ayda 50’yi aşkın oyuncunun alınıp gönderilmesi, kadroda bulunan oyuncu sayısının halen 48 olması, 3 yeni transferle bu sayının 51’e yükselmesi bu yüzdendir.Gelelim yeni transferlere... Serkan, Adnan ve Jabi’nin mevcut kadroda forma şansı bulamayan oyunculardan çok ama çok üstün olduklarını söylemek, mevcutlara haksızlık olur. Bunun yanı birbirlerine alternatif gibi duruyorlar. Halbuki, Trabzonspor’un, eğer hedefi şampiyonluksa sol kanat, oyun kurucu ve son vuruş özellikleri yüksek transferlere de ihtiyacı var. Özellikle oyun kurucunun mutlak kabul görecek bir isim olması gerekiyor.2- Aralık’ta kongre yapılacak... Yönetim, transfer için muhalif kanadın görüşüne başvurmalı mıydı? Ayrıca yönetim, takımın ikinci yarının en başarılı takımı olması nedeniyle, eldeki kadroya mı güveniyor?Trabzonspor nisana kadar kongre kararı almış olsaydı, yararı söz konusu olabilirdi. Ama sezon bittikten sonra böyle bir karar, mevcut yönetim için “işleri karıştırıp” giderken, “Bizden sonrası tufan” anlayışı doğururdu ki, bu camiada kendilerinin sonu olurdu. Ama madem kongreye gidilmedi ve aralık ayı beklenecek; camianın önde gelenleri ve işin uzmanlarıyla bilgi alışverişiyle özellikle transfer konusunda en sağlıklı kararların alınması gereklidir. Muhalefet de kendisinden istendiğinde yardım talebine pozitif bakmalıdır. Şu ana kadar böyle bir uyumu göremedik. Yönetim yine bildiğini okuyor.Yönetimin, ikinci yarıda ligin en çok puan toplayan takımı özelliğini elde etmesini ölçü alarak bir transfer politikası belirlediğini sanmıyorum. Bu durumu sadece Trabzonspor’un üstün performansıyla değil, rakiplerindeki inanılmaz düşüşü de dikkate alarak değerlendirmek gerekir.Bu anlayışla büyük hedeflere koşulmaz. Ama camia, başkanın sözünü verdiği 10’ar milyon Dolar’lık iki yıldızı unutmadı.3- Kulübün mali yapısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Trabzon’un geleceği için endişeleriniz var mı?Trabzonspor Kulübü’nün mali tablosuyla ilgili herkesin kafası karışık. Divan Kurulu’nda bu konu çok tartışıldı. Hala da herkes farklı şeyler söylüyor. Camianın önde gelenlerinin bu konuda kaygıları ne kadar çoksa Mali Sekreter Emin Kahraman, o kadar rahat. Eğer 15 milyon YTL gelir elde edilecek Kartal’daki benzinliğin ihalesi gerçekleştirilirse, Aralık’taki kongreye denk sayılabilecek bir bütçeyle gidebileceklerini bile söylüyor. Muhalefet ise Aralık’ta üyelerin önüne 55 milyon YTL’lik açığı olan bir bütçe geleceğini iddia ediyor. Kahraman, her yönetimin hiç transfer yapmasa bile sezonda 15 milyon YTL’lik bir ek mali külfete hazır olması gerektiğini de dile getiriyor. Bu mali verilere göre, Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak’ın verdiği sözü yerine getirmek dışında, yıldız alabilme şansının olmadığını gösteriyor.4- Trabzonspor, bu yıl Avrupa macerasına İnter Toto Kupası’ndan başlayacak. İnter Toto Kupası’nda ilk iki tura genç oyuncular çıkacak. As oyuncuların bu mücadeleye katılmaması doğru bir mantık mı?Bir futbol takımının kadrosunun adı ne konulursa konulsun, ikiye bölünmesi kadar tehlikeli bir durum söz konusu olamaz. Şu an yeni katılımıyla 51 futbolcusu olan Trabzonspor’un, bazı oyuncularını İnter Toto’da kullanıp, performanslarına göre haklarında karar vereceğini açıklaması da yanlışların en büyüğüdür. Bu demek oluyor ki, teknik kadro kiraya verilen oyuncuları hiç takip etmemiş. İki maçta durumlarına bakarak karar verilecek. Halbuki o futbolcular, ana kadro içerisinde ikişer-üçer denenmiş olsa, kadro da “B” sınıfı psikozuna girmez, kendilerini ikinci sınıf hissetmezlerdi.İkincisi şu; Trabzonspor’un İnter Toto’ya kıyısından köşesinden bakması, bir başka büyük yanlış. Trabzonspor yönetimi, eğer lig üçüncüsü ya da kupada finalist olarak UEFA’ya gitme hakkını elde etseydi, bunu bir başarı olarak önümüze koymayacak mıydı? UEFA’ya giden bu kadar kısa yolu neden görmezler onu da anlamış değiliz.

09 Haziran 2007, Cumartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’İyi yazı!‘’

Yüzüncü yılında, çeşitli spor dallarında elde ettiği büyük başarıları, başta ezeli rakipleri olmak üzere bütün kulüplerin hayranlık, kıskançlık karışımı duygularla izlenen Fenerbahçe, gündemi Roberto Carlos bombasıyla değiştiredursun, diğer kulüpler için de yaşam devam ediyor! Teknik direktör belirleme, renklerine yeni futbolcular katma, sezon hazırlıklarıyla ilgili programlara son şeklini verme gibi hemen her kulübün kendi çapında uğraşıları var.Trabzonspor’un gündemi de bir hayli yoğun. Divan Kurulu’nun Genel Kurulu’ndaki borç tartışmaları, İnter Toto nedeniyle ikiye bölünen kadro, ilk kadronun sağlık kontrolleri, Adnan ve Serkan Balcı’ya imza attırma, Jabi için yabancı kontenjanını boşaltma çabaları vs, kulüpte hareketli bir dönemin yaşanmasına neden oluyor.Söz konusu icraatlarla ilgili değerlendirmelerimizi genelde “iç karartıcı” bulup, son iki sezon öncesinde olduğu gibi sitem eden dostlarımız az değil. Bordo-Mavi renklere gönül vermiş bu kişiler, bu anlayışla 24 yıllık özlemin kısa sürede giderilmesi umudunu kendileri de taşımıyorlar ama bunun yüksek sesle konuşulması ya da kamuoyunda dillendirilmesinden de pek hoşnut olmuyorlar. Dolayısıyla varlık nedenimiz olan “öngörü” faktörünün gerekliliğini tartışma konusu haline getiriyorlar.İşte böyle bir ortamda sohbet ettik Trabzonspor Mali Sekreteri Emin Kahraman’la. O ki; başta Başkan olmak üzere büyük çoğunluğu Trabzonspor gerçeğinden uzakta olan Yönetim Kurulu’nun, oy vermeyenlerin bile kulüp çıkarları açısından “güvence” diye değerlendirdiği iki kişisinden biriydi. “Kunduracılar Caddesi, Kuyumcular grubundan gelme Kahraman’ın, kulübü zor durumda bırakacak icraatlara “dur” diyeceğine yönelik beklenti hemen herkeste söz konusuydu.Kahraman’a, bu beklentiyi karşılayıp karşılamadığını sorduk önce. Dışarıdan yanıtı “hayır” gibi duran bu soruyu, “Kesinlikle karşıladım” diye yanıtladı. Ayrıntılarını dün bu sütunlarda okuduğunuz gibi, mali tablonun hiç de iç karartıcı olmadığını söyledi. Borcun aralıkta beklendiği gibi 50 milyon YTL gibi rekor düzeye ulaşacağı iddialarını reddetti. Serkan Balcı’nın transfer ücretiniyse kesin dille bir milyon 200 bin YTL olarak açıkladı. Transferde asla savurgan olmayacaklarını, şu ana kadar her şeyin planlandığı gibi gittiğini ifade etti. Kahraman’dan yanıtını beklediğimiz iki soru daha vardı. Biri taraftara verilen biletlerle ilgili: “Her yönetim taraftara bilet verir, verecek de. Kimse kimseyi kandırmasın” diye samimi bir itiraf geldi. Marcelinho’yu “hediye eden” başkanın bu futbolcudan gelen bonservis bedelini kulübe bağışladığına dair bir “makbuzun var olup olmadığı” sorusuysa, “Başkanımız gereğini yapar” denilerek geçiştirildi.Biz aracıyız. Son iki soru biraz kafa karıştırsa da sonuçta bu sohbet, ortaya bir nebze olsun umut taşıyan ve karamsar olmayan bir “iyi yazı!” çıkardı. Çünkü bu noktaya, “kayıp bir sezon daha” iddiasından geldik.

07 Haziran 2007, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Alternatif planlara‘’

Gelenek olduğu üzere, bu transfer sezonunda da, adı Trabzonspor’la anılan oyuncu sayısında yeni bir rekor denenecek. Ancak sonunda yine gelenek olduğu üzere gerçekleşmeyen A Planı’nın yerine, alternatif planlar, üstelik gecikmeyle yaşama geçirilecek. Yeni sezon kampı yine “yenilerden” mahrum başlayacak.Bütün bu veriler Trabzonspor’un bir sezonunun daha “kayıp sezon” kategorisine girmesinden başka da bir işe yaramayacak.Önce yabancı konusu: Kimse yabancı kontenjanını zaten bir kişi aşmış olan kulübün bu sorunu çözmeden oyuncu alamayacağı sorununu irdelemiyor.Yerli durumu: Bu yönetim, transferde takım içi dengelerin gözetileceğini söylemişti. Serkan Balcı’nın ücreti kimine göre bir milyon 200 bin Dolar, kimileri bir milyon 200 bin Euro olduğunu söylüyor. Hangisi doğru olursa olsun, bu miktar takım içi rekor ücret olacağından, gözetileceği söylenen denge unsurunun akıbeti araştırılmıyor. Zor transfer yani.Para sorunu: Gecikmenin asıl nedeni bu. Kartal’daki benzinlik işi çözülürse tamam, yoksa Gökdeniz’le ilgili sızdırılan transfer taleplerine dikkat edin.Bu yönetim 18 aydır görevde. Bu teknik direktör 9 ayda, takımının eksiğini fazlasını mutlak tespit etmiştir. Ama bakıyorsunuz, yine bir plansızlık programsızlık. Medyaya her gün bir başka isim sızdırılıyor. Taraftar bu isimleri okudukça umutlanıyor, heyecanla imza gününü bekliyor. Ancak imza alternatiflere, üstelik gecikmeyle attırılıyor. Son ara transferde bile kampa oyuncu yetiştirilemedi. Alınan 3 kişinin ikisinde fire verildi. “Talipli çıksa da, gönderilse” hesapları yapılıyor. Kamp yaklaştı, tek somut isim Adnan’da bile nerdeyse sorun çıkacak.Ey Trabzonspor taraftarı; üç transfer döneminde karnesi “başarısız” olan bu yönetimle bizce A planını unutun, şimdiden alternatif planlara ve yeni bir kayıp sezona daha hazır olun.

05 Haziran 2007, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Her takım büyük olabilir!‘’

Süper Lig’de bir kulübümüz çıkış yakalamaya görsün ya da “Havuz Sistemi” gündeme gelsin, “büyüklük” tartışmaları yoğunlaşır. İlginçtir; bunların odak noktasında da Trabzonspor ve onun “4. Büyüklüğü” yer alır. “3. büyük” olmayı nedense hedeflemez kimse! Sezon başında bazı kulüplerin başkanları, Trabzonspor’a havuz gelirlerinde, “şampiyonluk kazanan takımlar” kategorisiyle sağlanan avantajın haksızlığından söz ederken, “büyüklüğünü” tartışmaya açmışlardı. Hele kötü yönetilen Trabzonspor, ilk yarıda peş peşe yenilgiler alınca da, bu söylemlerini daha iddialı hale getirmişlerdi. Ama birinin takımı, ligde kalmayı ancak son 3 haftada garantileyebildi. Bir diğeri, sıralamada, son iki sezondur gerçekten de en kötü dönemlerini geçiren Trabzonspor’un yine altında kalırken, Başkanı, “bir Anadolu takımı olarak Beşiktaş’a teknik direktör vermekten gurur duyduklarını” söyledi. Taka Gazetesi’nde Sedat Tunalı, bu durumu çok ilginç yorumladı: “Trabzon neden büyüktür bilir misiniz? Onlarca kupa aldığı için değil, küçüklüğü içselleştirip, Kafka’nın böceği olmayı reddettiği ve bu reddedişi genetik kodlarında taşıdığı için. Siz bu anlayışla 100 kupa da alsanız büyük olamazsınız.”Birinin teknik direktörüyse, Süper Lig’in yeni ekibi olarak sezon başında bir kaç iyi sonuçtan sonra aşka gelmiş, sezon sonunda inanılmaz bir sapma gerçekleşecek hedefini açıklamıştı: “4. Büyük olacağız!” Ama bugün takımı küme düştü, şehirde tartışmalar, “büyüklükten, etek giyip giymeme” kategorisine çekildi.Artık “Büyüklük” tartışmalarına son verme adına şunları söylemek istiyoruz: Gönül istiyor ki; Süper Lig’de şampiyon olan takım sayısı artsın. Bu iş 4 takımın tekelinde kalmasın. Bu hayal değil. Çünkü doğru yönetildikleri takdirde yayın, hedef büyüttükleri takdirde de bağış, reklâm ve tribün gelirleriyle hemen her takım şampiyonluğu kovalayabilecek ekonomik gücü yakalayabilir. Ancak birileri, “Orta sıralar ya da ilk 5” hedefiyle başladıkları sezonda birkaç galibiyet aldıktan sonra, “büyüklük” bile değil, “4. büyüklük” söylemleriyle yandaşlarını kandırıyorlar sadece...Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor, “büyüktür”. Bunun sıralaması yoktur. Ama mutlaka sıralama yapacaksanız ve “4. Büyük” olacaksanız; müzenizde, en azından 5 Başbakanlık, 6 lig şampiyonluğu, 7’şer Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Kupası’nı geçecek sayıda kupa bulunduracaksınız. Unutmayın; her takım “büyük” olabilir.

04 Haziran 2007, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yeni sezon planlaması‘’

Yeni sezon hazırlıklarına 2 grup halinde başlayacak olan ekibimizde ilk grup 20 Haziran’da Gerede'de toplanacak. 30 Haziran’a kadar Gerede'de çalışacak olan ekip daha sonra Trabzon'da çalışmalara devam edecek. İkinci grup oyuncular ise 29 Haziran’da kamp için Gerede’ye geçecek. Bu sürede Trabzon’da çalışacak olan grup ise 8 ve 15 Temmuz’da Inter Toto 2. tur müsabakalarını oynayacak. İkinci grup 15 Temmuz’a kadar Gerede'de kamp yaptıktan sonra 18 Temmuz 01 Ağustos tarihleri arasında yurt dışında ikinci etap hazırlıklarını tamamlayacak. Ekibimiz 4 Ağustos’tan itibaren çalışmalarına Trabzon’da devam edecek.”Bu metin Trabzonspor’un resmi internet sitesinden alınmıştır.Çok karmaşık olsa da yeni bir sezonun planlamasını içerdiği için çok önemli. Gelin anladıklarımızı bir irdeleyelim.Trabzonspor, takımını ikiye bölmüş, birinci ve ikinci grup oyuncular diye. Birinci gruptakiler genellikle gençler ve farklı takımlara verilen kiralık oyuncular. Şimdi onları toplayacaklar ve diyecekler ki; “İnter Toto’da mücadele edin. Bakarız sonrasına.” Ama aslında diyorlar ki: “Burada kendinizi gösterin, iyi takımlara gidersiniz. Bu takımda yer bulmanız zor.”Belki biz yanlış yorumluyoruz diye, ilk gruba girme olasılığı olan isimlerden bazılarıyla konuştuk. Gitmemeyi düşünenler bile var ama ekmek parası. Diyor ki bir kaçı haklı olarak: “Biz turu geçeceğiz, onların “asları” UEFA oynayacak. Bu nasıl iştir?”Allah aşkına böyle bir planlama olur mu? Bir takım kendi oyuncusuna ikinci sınıf muamelesi yapar mı? Arada 9 gün fark var, erken form bu 9 günle mi “şampiyonluk yarışındaki Trabzonspor’a” zarar verecek? Buradan bir de şu ilginç anlam çıkıyor: Eğer elenirseler, “İnter Toto’nun bizim için zaten önemi yoktu” diyecekler. Tıpkı Ankaraspor’a rezil bir oyunla kaybettikten sonra, teknik direktörün “Skor bizim için önemli değil” dediği gibi. Ama istatistikler farklı şeyler yer alacak. Arşivlerde, Trabzonspor’un, tarihinde sıradan bir takıma İnter Toto’dan elendiği yazılacak. İnter totodan gelip UEFA Kupası’nı alan, final, çeyrek ya da yarı final oynayan onca örneğe karşın. Kimin umurunda, sadece gerçek Trabzonsporluları ilgilendiren bir durum çünkü! Trabzonspor için UEFA da bir hedef değil mi yoksa? “İkinci sınıf oyuncularla” turu geçerse takım, bu kez “İnter Toto önemli” olacak tabii ki, ikinci gruptaki “birinci sınıf oyuncularla” UEFA’ya devam edilecek. Böyle bir program gördünüz mü?Sıkı durun: Trabzonspor daha yurt dışında kamp yapacağı merkezi bile belirleyemedi. Yardımcı hoca yeni gitti Almanya’ya. Neresi bulunursa orada kamp, hangi takımlar bulunursa onlarla maç yapılacak. Dikkat edin Trabzonspor, son yıllarda sorunsuz kamp geçirmiyor. Saysak bu yazı bitmez. Neler oluyor oralarda neler! Ayrıca, kamp dönemine en önemli transferlerini yetiştirdiğine genelde tanık olamadık.Trabzonspor’u bir kayıp sezon daha bekliyor, bizden uyarması.

30 Mayıs 2007, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI