Arama

Popüler aramalar

‘’Premier Lig'den model olmaz‘’

Bir cümlede 'Biz Premier Lig gibi oluyoruz' dediğin zaman insanları kandırmış olursun. 1976 senesinde yani benim Londra'ya geldiğim sene ile bugünü karşılaştırdığımda aradaki farkları çok net görebiliyorum.İngiltere futbol devrimi yapmış bizde deplasmana gitmek yasak. Meşale serbest. Bizim Premier Lig olmamız 200 seneyi bulur. Kafa yapımızı ve futbola bakış açımızı değiştirmedikçe hergün çileklerle kirazlar üzerinden konuştuğumuz müddetçe bizden birşey olmaz.

Futbol kulüplerimiz amatör ve forma aşkıyla yönetildiği müddetçe Premier Lig'in P'si bile olamayız. 'Borsaya bildirildi' lafıyla kimseyi kandırmayın hala Divan kurulları ve el kaldırılarak başkan seçilen bir ülkede Premier Lig'le aynı cümlede bulunmamamız gerektiğine inanıyorum. Ben Londra'ya İsveç, Norveç, Danimarka'dan gelmedim. Şeref Stadı'nda ve Beşiktaş köyiçinden geldim. Aşığı olduğum futbolu seyretmek onlarla maça deplasmana gidebilip aynı duyguları yaşamak için geldim. Bu aşkımdan 36 senedir hiçbirşey kaybetmedim. Sadece oturduğum yerde şimdi oğlum oturuyor, ben basın tribünündeyim.

Bu işler konuşmayla olmuyor. İngiltere ile karşılaştırma yaptığınız zaman 'Duygu sömürüsü' faktörü hep aleyhimizde. Bizde yüzde 99 onlarda sıfır. Gelin siz siz olun İtalya ve İspanyol sistemine takılalım hayatımızı yaşayalım. Özetlemek gerekirse ufak bir örnek. Dün akşam Arsenal-Coventry maçındaydım. 8000 taraftarla geldi üçüncü lig takımı Emirates'e. Niğde'de balkondan damdan maç seyrediyorlar. Hangi modelden bahsediyoruz.

27 Eylül 2012, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’İstanbul'da belki...‘’

Van Persie son derece etkisizdi. Galatasaray savunması gerekli hamlelerle United ataklarını önledi. Bu maç berabere bitse kimsenin söyleyeceği bir şey olmazdı. İki takım da girdikleri pozisyonları değerlendiremediler.

Galatasaray ezik durmadı. United’a kafa tuttu. Fakat gol yollarında beceriksizdi. Bu grupta bütün mücadele ikincilik için yapılır. Onun için Galatasaray açısından bu yenilgi bir kayıp değildir. Galatasaray’ın bu gruptan çıkması için United maçından önce diğer takımları yenmesiyle ilgili. Benim gördüğüm Galatasaray, bugün defansta iyi oynayarak göz doldurdu, ama hücumdaki eksiklikleriyle etki kuramayınca aradığı golü bulamadı.

Van Persie’yi kitlediler. Pozisyona sokmadılar. Penaltı da şans eseriydi. Verilse de olurdu verilmese de. Sonuç olarak Galatasaray buradan mağlup ayrılsa da bu grupta ben de varım dedi. Bundan sonra Galatasaray’ın yapacağı iş, kendi sahasında arka arka oynayacağı iki maçı kazanmaktır. Bu gruptan çıkmak için bence 10 puan almaları yeter. Ve dün gördüğüm Galatasaray bunu yapabilecek güçte. United karşısında Galatasaray ezilmedi, biraz şanslı olsaydı beraberlikle ayrılabilirdi. Takım olarak sahada iyi organize olmuş bir Galatasaray gördük. Tamamen şanssızlıktan kaynaklanan bir golle yenildik. Üzülmemek lazım. Fatih Terim oyuncularını çok iyi motive etmiş. United’la başa baş bir oyun oynadı.

20 Eylül 2012, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Chelsea'nin en iyi adamını aldılar‘’

İngiltere Premier Ligi’ni uzun yıllardır takip ediyorum. Özellikle en iyi bildiğim kulüplerin başında gelen Chelsea’de bu sezon en son gidecek adam Meireles’ti. Şampiyonlar Ligi’nden kalkıp, Fenerbahçe’ye gelmesi için mutlaka bir sebep olması gerek. Yani inanın hâlâ bu transferin bir şaka olduğunu düşünüyorum.

Komple bir futbolcu

Kesinlikle Sarı-Lacivertli takım için ideal bir transfer. Komple bir futbolcu. Türkiye’de başarılı olabilir mi? Bu kesinlikle teknik direktör Aykut Kocaman’ın onu doğru kullanmasıyla ilgili. Kendisini yaklaşık iki sezondur özellikle Chelsea’deki maçlarda canlı olarak takip ediyorum. Meireles’in, Türkiye şartlarının çok üzerinde bir orta saha oyuncusu olduğu kesin. Fenerbahçe’yi böylesine önemli bir oyuncuyu kadrosuna katmayı başardığı için tebrik ediyorum. Ancak keşke bu adamı Şampiyonlar Ligi Play-Off turundaki Spartak Moskova maçları öncesi alsalardı. kanımca biraz geç bir transfer oldu.

04 Eylül 2012, Salı 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakiki sporcu ruhu‘’

Sadece İngiltere'de yaşayıp hayatında Premier Lig maçına gitmemiş adama sorun size Arsenal'in orta sahasının neler yapması gerektiğini anlatsın. Radyo televizyon heryerde akıl versin. Ben o cinsten hiç olmadım olamadım genlerimde olmadığı için... Premier Ligi akredite olarak seyreden tek Türk gazeteci diyorlar yeter.

Kolunu kıpırdatsa yeter

Oğlum LTA yani kısacası İngiltere Tenis Federasyonu'nda turnuva tertiplemekle (Wimbledon dahil) görev aldığı için dün Wimbledon'a gittim. Çok VIP olduğum için havam bozulmasın diye resim çektirmeyi bile unuttum! Oğlumla herkes konuşuyor diye hiç falso vermeden kasılmaya hiçbirşey olmamış gibi görünmeye çalıştım. Hanımın resim çektirip konuşmadığı bir Federer bir de maçın hakemi kaldı. Şimdi neden bunları yazdığımı hatta yazmam gerektiğini anlatmak istiyorum. Federer'in ikiz kızlarının üçüz kızları olsa hayatlarının sonuna kadar refah içinde yaşarlar ailece. İki sonraki nesile bile paraları yeter. Yani cukka fena halde sağlam. Kolunu kıpırdatsa para yağıyor.

Olimpiyat ruhu bu olmalı

İşte bu örnek alınacak hakiki sporcu ruhunu taşıyan insan Olimpiyat madalyası almak için 4 saat 26 dakika ter döktü. Eşi ve annesinin 10 metre yanında oturup maçtan çok onları seyrettim. Ailece ter döktüler. Olimpiyat ruhu dedikleri bu olmalı. Katılmak için dereceyi tutturmak yetmiyor. O ruhu yaşayacak bilmem kaç altını cukka yapmak için katılmamak lazım. Futbolda nasıl başkalarının yetiştirdiği bizim hava attığımız sporcuları bulup transfer ediyoruz, Hollanda'da kürek, İngiltere'de yüzme, Fransa'da judo yapan Türk kökenli olimpiyat ruhlu sporculara ihtiyacımız var. Bu arada akıl vermede üzerimize yoktur...

04 Ağustos 2012, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hoşgeldin Samet‘’

Sadece futbolcuların maaşlarını indirirken camiaya şirin görünmek adına biraz yanlış davrandılar. İndirimi kabul etmeyen oyuncuya bonservisini vermek zorundasınız. Kayyuma teslim edilen takımlar da küçülmeye gidiyor İngiltere’de. Önce kazandıkları paranın yarısını teklif ediyorlar, anlaşamazlarsa serbest bırakıyorlar. Bizdeki niyet doğru fakat uygulama çok yanlış. Parasının yarısı kesilen futbolcudan verim almak sıkıntı yaratır. ‘Neden ben?’ diye düşünebilir. Bu uygulama Samet Aybaba’yı da zora sokar.
Sevgili Samet, sana, ekibine ve camiaya kim karşıysa ben de onlara karşıyım. Beşiktaş kulübünü kullanıp patent alanların, ‘Ben olduğum müddetçe o bu kapıdan giremez’ diyenlerin bu dakikadan sonra herhalde akılları başlarına gelmiştir. Hem yerli hem de Beşiktaşlı hoca olunca, elindeki malzemeyi bildiğim halde ister istemez insan ümitleniyor! Samet kardeşim hep adettendir ya muhakkak bir eleştiri sokulur yazının arasına benimki eleştiriden çok bir istek. Rakiplerine uygulayacağın presin bir fazlasını kardeşin Adnan’a uygula. Hem de adam adama. Sıkışırsan topu bana at, ‘Edip seni BBC’ye çıkaracakmış’ de öyle kandıralım onu! Sana ve ekibine başarılar dilerim. Hoşgeldin huzur getirdin.

25 Haziran 2012, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Barça şanssızdı‘’

38 bin seyircinin izlediği maçta yakala

19 Nisan 2012, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Andre Villas-Boas mı Drogba mı ?‘’

Chelsea’nin FA Cup’ta Birmingham’la berabere kalmasından sonra basın toplantısında hararetli anlar yaşandı.Bir gazetecinin ‘Devre arasında takımkonuşmasını Drogba mı yaptı ? sorusu zor günler geçiren teknik direktörü çılgına çevirdi.’Böyle bir şey olmadı zaten olamazdı bu bir yalandır’ dedikten sonra bir diğer gazeteci ‘ESPN televizyonu tünelde duymuş Drogbanın arkadaşlarıyle el sıkışarak konuşmasının görgü şahidi onlar ve görüntülemişler’ açıklamasına ‘Biraz önce onlara röportaj verdim bilseydim konuşmazdım’ diyen AVBoas’ın Chelsea’deki kredisinin müddeti konuşulmaya başlandı.

Arsenale sahasında 5-3 kaybettikleri maçtan sonra ‘Roman Abramovich beni kovmak için Porto’ya 15 milyon ödemedi sizler istiyorsunuz diye görevimi bırakmamı bekliyorsanız yanılıyorsunuz’ açıklamasını yapan Boas Manchester City’yi 2-1 yendikleri maçtan sonraki basın toplantısında ‘Bugün sahada fevkalade futbol oynayıp Manchester City’yi yendik.Benim en çok üzüldüğü siz basın mensupları üzülerek bu maçı yazmak zorunda kalmanız’ demişti.

Zor günler yaşayan Boas neden bir haftadır Abramovich antremanları seyrediyor sorusuna ‘Kulübün sahibi istediğinini yapar bana güveni tam’ dese de Chelsea’de sular durulmuyor.

İkinci yarıda Drogbanın Torresin yerine girmesini hiç de iyi bir şekilde karşılamayan Torres’in sezon sonunda takımdan ayrılacağı konuşulmaya başlandı.

20 Şubat 2012, Pazartesi 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Arsenal'de deprem‘’

4-0'lık Milan yenilgisinden sonra Wenger, sakat oyuncular dahil bütün kadroyu London
Colney’deki Arsenal tesislerine çağırarak bir toplantı yaptı. Bu toplantıdan sonra Arsenal’de
bazı radikal kararlar alınacağına kesin gözüyle bakılıyor. Wenger’in listesinde topun ağzındaki
futbolcular:

Theo Walcott: Eski Arsenalli futbolcuların tabiriyle, ‘bal yapmayan arı’ 18 ay sonra kontratı
bitiyor. Yeni bir kontrat verilmesi için bu süreyi iyi değerlendirmesi lazım. Şimdilik yeni kontrat
önerilmedi.

Andrei Arshavin: Ne Londra'ya ne de Premier Lig'e alışamadı. 18 ay kontratı var, sezon sonu
Anzi Makhackala’ya gitmesi kesin gibi.

Tomas Rosicky: Milan maçında ayakta kalanlardan. Kadroyu kalabalık tutmak için 1 sene kontrat
verilebilir. Türkiye'den bir teklif gelirse Wenger, yanında bedava bir oyuncu da verebilir. Eski
Arsenalli Emanuel Petit bu iki futbolcu için, ‘Sezon sonu teşekkür ederek güle güle denmesi şart'
diyor.

Marouane Chamakh: Premier Lig'e ve Arsenal'e alışamadı. Takımın havasını bozuyor. Satış
listesinin başında.

Bendtner, Squillaci, Carlos Vela, Denilson, Almunia kesin gönderiliyor.

Milan maçından sonra soyunma odasında çok üzgün ve sinirli gözüken Van Persie hala yeni
mukavele imzalamadı.

Bu ay Arsenal'in altı aylık kar zarar tablosu açıklanacak. Kazancın 55 milyon civarında olduğu
belirtiliyor. Fabregas, Nasri ve Clichy’nin satışı ve bilet fiyatlarına yapılan zam seyirciyi tatmin
etmedi. Bu para transfere harcanmazsa önümüzdeki sezon Arsenal’in 60 bin seyirci ortalaması
50'lere düşebilir.

Transfer edilecek futbolcuların başında, Götze, Hazard ve Podolski öne çıkan isimler. Diğer
kulüplerin de peşinde olduğu bu futbolcuların Arsenal'i seçmeleri için Şampiyonlar Ligi'nde
oynaması ve bu sezonu ilk dört içerisinde bitirmesi gerekiyor. Şu anda takımın oynadığı futbol ilk
dört için yeterli olmayabilir. 26 Şubat'ta Emirates’teki Tottenham maçı kırılma noktası olabilir.
Milan yenilgisinden sonra çılgına dönen Wenger'in, Arsenal'de 15 sene içerisinde ilk defa izin
günlerinde tüm kadroyu toplaması durumun ciddiyetini belirtiyor.

17 Şubat 2012, Cuma 11:00
YAZININ DEVAMI