‘’Deniz Çoban: Penaltı yok!‘’
Çok zor ve kritik pozisyonların yaşandığı bir maç oldu. 11 sarı kart ve 1 kırmızı kart çıktı. Hakemin doğrularının yanında hataları da oldu. Ankaragücü’nün beraberlik golünün geldiği penaltı kararı tartışmaya açıktı. Trabzonlu oyuncu rakibiyle mücadele ederken, kolu doğal olarak açılıyor ve topu görmüyor. Beklenmedik şekilde top kolunun üzerine düşüyor. Bu sırada kolu omuz hizasının üzerinde. Oyun kuralları kitabında: “Kollar omuz hizasının üzerinde iken top kolla buluşursa, bu durum genellikle ihlal olduğu anlamına gelir” diyor. Genellikle ifadesi bu pozisyonda yaşanan ayrıntıları barındırıyor yorumu yapılabilir. Bu penaltıya skandal bir penaltı diyemem ancak burada penaltı verilmemesinin daha doğru olduğu fikrindeyim.
Ofsayt doğru karar!
Şunu da belirtmem lazım ki kuraldaki “genellikle” kelimesi önümüzdeki yıl kitaptan çıkıyor. Bu pozisyon seneye “yüzde yüz penaltı” olacak. Ama bu yıl bu tür pozisyonlara hakemler devam demeyi tercih etti. Ankaragücü oyuncusu Rodrigues’in gördüğü ikinci sarı kartta rakibinin topuğuna bastığı görünüyor. Dolayısıyla ikinci sarı karta yanlış diyemem. 85’te penaltı beklentisi vardı. VAR incelemesi oldu. Fakat penaltı öncesinde ofsayt tespit edildiğinden, maçın ofsaytla başlaması doğru karardı.
‘’Gökhan Töre'nin kartları tamamen hatalı!‘’
Başarılı bir sezon geçiren Ali Şansalan, bu maçta çok fazla kritik pozisyonla karşılaşmadı. Ancak 65. dakikada çıkarttığı sarı kart Şansalan’nın yönetimini tartışmalı hale getirdi. Gökhan Töre-Emre Belözoğlu mücadelesinde faul yoktu. Faul olmayan bu pozisyonda Şansalan, Töre’ye sarı kartını çıkarttı. Elbette doğru bir karar değildi.
Bu sarı kart Gökhan’ın ikinci sarı kartı olunca oyundan atıldı. Töre’nin ilk sarısı da net bir sarı kart değildi. Dolayısıyla hatalı bu karar, oyunun dengesini bozdu ve önemli bir yanlış olarak kayıtlara geçti.
‘’Vida atılmalıydı‘’
Sezonun flaş hakemi Zorbay Küçük’ün yönettiği maç, tartışmalı pozisyonlara sahne oldu. Maçın 15. dakikasında Hadziahmetovic’in Lens’e faulüne hakem sarı çıkarttı. Doğru bir VAR müdahalesi ile kartın rengi kırmızıya döndü. Konyasporlu oyuncunun rakibine müdahalesi yaralayıcıydı. Kramponunun vidalarıyla, rakibinin bilekten daha üst bölgesine acımasız bir darbede bulunmuştu. Hakemlerin kırmızı kart değerlendirmesi çok yerindeydi. Hakemler, Hadziahmetovic’in kartının renginde ne kadar haklı ise 33. dakikadaki Vida-Milosevic mücadelesindeki kartın renginde bir o kadar haksızdılar.
Devam kararlarına katılıyorum
Vida geriden hız alarak, kramponun vidaları rakibe dönük, Milosevic’in bileğinden daha üst bölgeye yaralayıcı bir darbede bulundu. Her ne kadar Vida topla oynamış olsa bile bu rakibe yönelik acımasız darbeyi hoş görmemize yetmez. Bu dakikada Vida kırmızı kart görmeliydi. 30 ve 35. dakikalarda Burak penaltı bekledi. Kendisine yapılan küçük temasları kullanarak kendisini abartılı şekilde yere bıraktığı fikrindeyim. Bu pozisyonlardaki hakemin devam kararlarına katılıyorum.
‘’Son haftalarda en çok hakem konuşulur!‘’
Şampiyonluk ve düşme hattındaki maçlar olabildiğince gergin geçiyor. Bu ortamda işi en zor olanlar hakemler...Doğru da yapsalar, yanlış da yapsalar eleştirilmekten kurtulamıyorlar. En bariz örneğini bu hafta yaşadık. Başakşehir-Ankaragücü maçını başarıyla tamamlayan ve ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golde doğru karar veren Hüseyin Göçek; en ağır eleştirilerin hedefi oldu.
Eleştiri kültürü!
Bu günlerde, maçlara hakem bulmak ve bu isimleri kamuoyuna beğendirmek kolay değil. Sanıyorum son 6 haftamız maçlar öncesi atamaları, maçlar sonrası da hakemleri eleştirerek geçecek. Çünkü öz eleştiri kültürümüz yok ama eleştiri kültürümüz hayli gelişmiş! Geçtiğimiz hafta Gaziantep FK maçında yaşananlar, Başakşehir- Galatasaray maçının zorluğunu bir kat daha arttırdı. Hangi takımın lehine ya da aleyhine hata olursa olsun farklı eleştirilere sahne olacak bir maç. Hakem başarılı olur ya da olamaz... Onu bilemem ama MHK bu maça atanabilecek tecrübe ve birikime sahip, kabul görebilecek en uygun ismini atamış. Türkiye’nin iki numarası olarak, Avrupa’da boy gösteren Palabıyık, normal şartlarda bu maçın altından kalkabilecek yetenekte...
Bitigen doğru atama
Haftanın diğer zor maçı Trabzonspor-Ankaragücü karşılaşması da hem zirveyi hem düşme potasını ilgilendiriyor. Geçtiğimiz haftadan hakem camiasına tepkili olan Ankaragücü’nün öfkesi de maçı zorlaştıran bir diğer sebep. Bu maça da sezonun flaş hakemi Bitigen atanmış. Korona öncesi derbide gösterdiği performansı, korona arası sonrasında da sürdüren Bitigen de doğru bir atama gibi duruyor.
Özkahya geri dönüyor
Zirve iddasını kaybeden Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın maçlarına da Zorbay Küçük ve Ali Şansalan gibi genç isimler atanan tecrübe kazanmaları hedeflenmiş. Düşme hattının gergin geçmeye aday Rizespor-Denizlispor maçında da riske girmeyen MHK, Çakır’ı bu maça atamış. Gazişehir FKTrabzonspor maçındaki gol iptalinden bu güne görev alamayan Özkahya ise bu hafta sahalara dönüyor.
‘’Bu kararın örneği yok‘’
Son saniyede gelen Gaziantep'in golünden önce Okan'ın topu 6 saniyeden fazla tuttuğu için çalmış olduğu endirek kararı kuralara göre doğru. Ancak ne dünyada ne de Türkiye’de yakın zamanda verilmiş böyle bir karar hatırlamıyorum.
Maçın 20. dakikasında Gaziantep lehine verilen penaltının ofsayt gerekçesiyle iptali doğruydu. Ahmet Çalık’ın gördüğü kırmızı kart da tartışmasız yerindeydi. Galatasaray’ın 3. golünde Mariano’nun, Djilobodji’yi iterek düşürdüğünü görüyoruz. Pozisyonun üzerinden çok fazla zamanın geçmesi Galatasaraylı oyuncuların topu kazandıktan sonra geri paslar yapmış olması dolayısıyla bu atak başlangıç fazının dışında kabul edilir. Yani gol kararı doğruydu. Antep’in ikinci golünde ise Kenan’ın topa doğru belirgin bir hamlesi var ve bu hamlenin kaleciyi yanılttığını düşünüyorum. Yardımcı hakem için çok zor olan bu pozisyon VAR'la iptal edilmeliydi. Son dakikalarda Jimmy Durmaz’a korner bayrağı yakınında yapılan faul sonrasında Gaziantep hücumu başlamış fakat bu hücum birçok pozisyona sahne olmuştur. Üzerinden bu kadar zaman geçtikten sonra bu golün faul gerekçesiyle iptal edilmesini doğru bulmuyorum.
Devamındaki penaltı doğru
Son saniyede gelen Gaziantep’in beraberlik golü öncesinde Okan’ın topu 6 saniyeden fazla tuttuğu için çalmış olduğu endirek kararı kuralara göre doğru. Ancak ne dünyada ne de Türkiye’de yakın zamanda verilmiş böyle bir karar hatırlamıyorum. Yani pek örneği yok. Pozisyon sonrasında verilen penaltı da doğru karardı.
‘’Gol iptal edilmemeliydi‘’
77. dakikada Yusuf’un şutunda top, savunmada Hasan Ali’nin kolundan döndü. Hakem penaltı düdüğü çaldı. VAR müdahalesi ile verilen penaltı iptal edildi. Pozisyonda Hasan Ali mümkün olduğunca ellerini vücuduna kapatmış ve vücudunu genişletmemişti. Top Hasan Ali’nin koluna çarpmasa, vücudundan dönecekti. Dolayısıyla burada elle oynamadan söz edilemez. VAR müdahalesi ve verilen penaltının iptal edilmesi son derece doğru bir karardı. 87. dakikada Fenerbahçe’nin kazandığı gol, öncesinde Zajc’ın topu eliyle oynadığı gerekçesiyle iptal edildi. Bu, futbol kamuoyu açısından tartışmaya açık bir karar. Böyle olduğu için de önümüzdeki yıl yeni kurallar devreye girdiğinde böyle bir gol iptali olmayacak.
Protokole göre...
Bugünün kurallarına göre de bu karar tartışma götürecek bir karardır. VAR protokolünde “Savunma oyuncusu herhangi bir baskı altında değilken topu çıkarttığında” atak başlangıç aşaması biter diye bir ifade var. İlk ortayı uzaklaştıran Sarlija, topu, herhangi bir baskı altında olmadan kafasıyla uzaklaştırıyor. İkinci orta gol oluyor. Dolayısıyla gol kararı verilmesi, “Futbol ne bekliyor?” mantığına göre bence daha uygun olurdu.
‘’Beşiktaş'ın penaltısı güme gitti‘’
Maçın 10.dakikasında Beşiktaş’ın Burak’la kazandığı gol temiz. Burak’ın faulü gerektirecek bir teması yok. 26.dakikada Denizlisporlular maçın hakeminden kaleciye pas kararı beklediler. Kaleciye pas tartışılmaz şekilde açık, savunmacı tarafından bilerek ayakla kaleciye pas verildiğinde gerçekleşir. Oysa burada Rıdvan topu kornere doğru vuruyor, top eline çarpıp,yön değiştirerek kaleciye gidiyor. Kendi vurduğu top eline geldiği için elle oynamadan, hedefte kaleci olmadığı için de kaleciye pastan söz edemeyiz.
Mbamba kırmızı olmalıydı
34.dakikada kornerden gelen topa Elneny’nin kafa şutu, Oğuz Yılmaz’ın kolundan döndü. Bu tartışmasız penaltıydı. Çünkü kural açık: “Omuz seviyesinin üzerine kalkan el ve kola gelen toplar elle oynama olarak değerlendirilir.” Burada Kalkavan pozisyonu süzememiş olabilir ama VAR bu pozisyonu atlamamalıydı. İlk yarının uzatma dakikalarında; Mbamba Burak’a faulünden dolayı sarı kart gördü. İstemeyerek de olsa Mbamba Burak’ın en savunmasız ve en hassas yerine, kramponunun çivileriyle bastı. Burak’ın ayağının sıkışmayıp, hemen kurtulması şansıydı. Kalkavan’ın sarı kart yerine kırmızı kartını göstermesi daha doğru olurdu.
‘’Hüseyin Göçek yanılmadı‘’
Maçın 10. dakikasında Skrtel’in Lobzhanidze’ye müdahalesi net penaltı, Hüseyin Göçek yanılmadı. Skrtel’in hamlesi topaydı ancak zamanlama hatası yapmıştı. Bu yüzden pozisyonda bariz gol şansı olsa da sarı kart çıkması doğruydu. 22’de Ankaragücü’nün golünün ofsayt gerekçesiyle iptali doğruydu. Her ne kadar Lukasik, topa dokunmamış olsa da topa doğru belirgin bir hamlesi var. Orada bulunması kaleciyi meşgul ediyor. Bu sebeple gol iptali doğruydu. İlk yarının uzatma anlarında Lukasik’in top dizinden dönüyor.
Galibiyet golünde temas yok
57’de Epureanu’ya Pazdan’ın net bir faulü var, sarı kart gerekirdi. VAR pozisyon ceza sahası dışında olduğu için müdahale edemedi. 61’de Atilla’nın Mahmut’a penaltıyı gerektirecek bir teması yok. Rakibine basarak yükselmiyor ve kolunu çok fazla dışarıya çıkartmıyor. 73’te Başakşehir’in galibiyet golünde, görüntülerde Aleksic’in topa elle teması görünmüyor. Dolayısıyla gol kararı verilmesi doğru.