‘’Devam kararı doğruydu‘’
Maçın en çok konuşulan pozisyonu 13'teyaşandı. Top ceza sahası içinde Başakşehirli Duarte’nin koluyla birkaç kez buluştu. Beşiktaşlılar penaltı bekledi ancak hakem devam dedi. Ben de hakemleaynı fikirdeyim. Pozisyonda Duarte, top kendisine doğru gelirken, topa kafa ile vurmak üzere harekete geçiyor vetop henüz kendisine gelmeden pozisyon alarak ellerini de, 'vücudunun doğal aksiyonu gereği' yere koyuyor.
Yani Duarte’nin vücut pozisyonu, yaptığı aksiyonun doğal bir sonucu. Bu bir elle oynama değil, eleçarpma. Valerien Ismael’in hakemi alkışlaması sonrası ikinci sarı karttan atılması da doğruydu. Genel anlamda ise Umut Meler'in bazı kart hataları olsa da zor maçı, oyunun kaderini etkileyecek hata yapmadan tamamladı.
‘’Ne olur-ne olmaz?‘’
● Hakem Josef’i görmezden gelemez miydi?
Tahrik ne kadar ağır olursa olsun hakem oyun kurallarını uygulamak zorundadır. Duygusal davranamaz.
● Josef’in gördüğü kırmızı kartın iptali mümkün mü?
Disiplin Talimatı’nın 86.maddesi açık. Disiplin Kurulu müsabaka esnasında meydana gelen olaylarla ilgili hakem kararını değiştiremez, bozamaz. Sarı ya da kırmızı kartların sonuçlarını ancak şahısta hata olması durumunda ortadan kaldırabilir. Dolayısıyla PFDK’nın kırmızı kartı iptal etmesi mümkün değil.
● Ceza verilmemesi ya da cezanın ertelenmesi mümkün mü?
Disiplin Kurulu, oyuncunun eylemine uyan yaptırımlardan birini uygulamak zorundadır. Ceza vermemesi söz konusu olamaz. Ceza ertelense bile en az 1 maç cezası ertelenemez ve çekmek zorundadır.
● Josef dışında başka birinin ceza alması mümkün mü?
Maçın temsilcileri raporlarında bir başka kişinin ihlaline yer vermişlerse o kişi de cezalandırılır.
● Cezalar verilirken kamera görüntüleri delil olur mu?
Disiplin talimatımıza göre VAR uygulanan maçlarda kamera görüntüleri delil olmaz.
● Josef’in cezası ne kadar olur?
Talimat, şiddetli hareketten sevk yapılırsa 3-6 maç, saldırıdan sevk yapılırsa 5-10 maç ceza öngörüyor. Alt sınırdan ceza verilip 12. madde uygulanarak (Haksız Tahrik) ceza üçte birine indirilir. Bu şartlarda 1 maç en fazla iki maç ceza çıkar.
● Ankaragücü takımına ne ceza verilir?
Ağır bir para cezası ile birlikte, saha kapama, seyircisiz oynama ya da blok kapama cezalarından birisi uygulanır. Sahaya atlayan seyirciye de stada girememe cezası verilir.
‘’Josef'in kırmızısı doğru ama...‘’
Ligimizin en tecrübeli ve kariyerli iki-üç hakeminden biri olan Mete Kalkavan, tecrübesinin verdiği rahatlıkla, zorlanmadan ve kritik kararlarında yanılmadan başarılı bir maç çıkarttı.
Faul ve kart standardını maç boyunca korudu. Ufak tefek hataları maçın gidişatını etkileyecek kararlar değildi.
70.dakikada Salih’in kafayla vurduğu top Eren Derdiyok’un eliyle buluştu. Belki de Mete Kalkavan’ın maç içinde gözünden kaçan ender ihlallerden biriydi ama VAR’daki Alper Ulusoy’un gözünden bu elle oynama ihlali kaçmadı. Doğru bir penaltı düdüğü çalınmış oldu.
Maçın uzatma anlarında Marlon’un hakeme tepki olarak korner bayrağına vurması sarı kartı gerektiriyordu. Hakem de doğruyu yaparak Ankaragücü oyuncusuna ikinci sarı kartı göstererek oyundan ihraç etti.
Maçın bitimiyle birlikte, sahaya giren kendini bilmez bir taraftar, Beşiktaşlı futbolculara uçan tekme attı. O sırada orada bulunan ve bu kendini bilmezin eylemine devam edeceğini gören Josef de bu seyirciye anladığı dilden davrandı.
Orada hangi futbolcu olursa olsun yapacağı çok farklı olmaz, ben dahil kim olursa olsun aynı tepkiyi verirdi.
Josef’i yaptığı eylemden dolayı eleştirmek mantık dışı. Bu davranışının kırmızı kartla cezalandırılması vicdanlarda yer bulmadı.
Hakem açısından baktığınızda, hakem kural neyse uygulamak zorunda. Hiçbir pozisyona ya da duruma duygusal bakamaz. Benzer pozisyonlar daha önce dünyanın birçok ülkesinde yaşandı ve sonuç kırmızı kart oldu.
Böyle bir durumda hakem de istemeye istemeye o kartı çıkartmıştır. Top, bu saatten sonra PFDK’da olacak ve asıl değerlendirmeyi orası yapacaktır. Mete Kalkavan da yaşananları tüm ayrıntılarıyla raporuna yazarak, Josef’in uğradığı haksız tahrikin boyutunu PFDK’ya olduğu gibi yansıtacaktır.
‘’İki penaltıyı atladı!‘’
Sezonun hemen başında, ilk beş haftada bir hakeme dördüncü maçını veriyorsanız ve bu 4 maç da 4 büyük takımın maçıysa; ya atama sisteminde sorun vardır ya da hakem kadrosunda bir sorun vardır. Kardeşler’in faul ve kart standardı yoktu. 8'de Denswil’in, Umut Nayir’in yüzüne gelen eli penaltıyı gerektiriyordu. Bir desarı kart çıkmalıydı. Hakem devam dedi, VAR da müdahale etmeyince net bir penaltı atlanmış oldu.
20'de Dorukan’ın eli Gheorghe’nin sırtında görünüyor. Ama görüntülere bakarak net bir penaltı diyemiyorum, hakem kararına saygı duyulacak bir pozisyon olduğu fikrindeyim. 45+2'de Dorukhan, Gheorghe’yi kolundan çekerek düşürüyor. Topa hakim olan Ümraniyeli oyuncu durup, yön değiştirmek isterken aksi yönde uygulanan bir çekme kuvvetiyleyerdekaldı, bu da bir penaltıydı.
‘’Tutarsız uygulamalar‘’
23’te Valencia’nın topsuz alanda rakibine müdahalesinde; hız, şiddet, gaddarlık yoktu. Hamlesi, tam bir tekme girişimi değildi. Bu yönüyle hareket, kırmızı kartın kriterlerine oturmuyor. Kardeşler’in belli belirsiz gördüğü bu pozisyonda onu haklı çıkartabilecek tek tutar dal, 'Hareketin kramponla, rakibin hassas bir bölgesine' yapılıyor olmasıydı. Kırmızı karta tam katılmasam da hakemin kararını eleştiremem. Çünkü hakem takdir alanında olan bir pozisyondu. 36’da Serdar’ın, Adil'in yüzüne avuç içiyle bir hamlesi var.
Bir önceki pozisyondaki gibi darbenin hedefinde olan bölge oyuncunun hassas yeri, yani yüzü! Bir önceki pozisyonu yaralayıcı bulan bir hakemin bu pozisyonu da aynı şekilde değerlendirmesini beklerdim. Ama faul dahi çalmadı. Benzer bir hamleyi Samuel, Bytyqi’ye de yaptı. O da masum değildi. Hakem yine devam ettirdi.
Kısacası hakemin disiplin uygulamaları tutarsızlıklarla doluydu. Adil’in gördüğü kırmızı kart doğruydu.
‘’Devam kararları doğruydu‘’
Oyuncuların iyi niyetli davranışları ve hakem ekibinin dikkati sayesinde maç beklenenden daha rahat geçti. Ali Palabıyık birkaç faul hatası ve göstermediği 2-3 sarı kart dışında önemli hata yapmadı. Son düdüğü çaldığında, böylesi zor geçmeye aday bir maçı, arkasında tartışılacak önemli bir hata yapmadan tamamlamış oldu. 3’te Seferovic’in şutunda top takım arkadaşı Torreira’nın kalçasından sekerek, Trabzonlu oyuncu Larsen’in koluna çarpıyor. Bu bir beklenmeyen top ve hakemin devam kararı doğruydu. 8’de Mertens topla oynadıktan sonra yerde kalarak penaltı bekledi. Dorukhan’ın bu pozisyonda Mertens'e penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu.
İkinci sarı gereksiz
45’te Yunus, rakibi Eren Elmalı’ya formasının ön tarafından çekerek faul yapıyor. Israrlı bir çekmesi yok. Çekip bırakıyor. Önemli bir atağın engellenmesi de söz konusu değil. Burada Yunus’a ikinci sarı kart beklentisi bence gereksiz. Pozisyonda faul yeterliydi. 87’de Trabzonspor atağında Trezeguet’in ortasında top, Boey’in ayağından sekerek doğal konumdaki eline çarpıyor. Trabzonsporlular'ın penaltı beklediği bu pozisyonda hakemin devam kararı doğruydu
‘’Bu atama çok sorgulanır!‘’
Ali Palabıyık ismini görünce, 'Yapay zeka ataması tam olarak bu!' diye aklımdan geçirdim. Çünkü Türkiye’nin en kariyerli ismi, Türkiye’nin o hafta en zor geçmeye aday maçına hakem olarak atanıyor. Bundan daha doğal bir sonuç beklenemezdi! Palabıyık, Halil Umut Meler’in sakatlığı sebebiyle en tecrübeli ve kariyerli hakemimiz konumunda. Geçmişte zorluk düzeyi yüksek çok maç yönetti. Tecrübe, bilgi, birikim olarak başarı eşiğini aşmış görünüyor. 34 haftadır Galatasaray, 38 haftadır da Trabzonspor maçı yönetmiyor. Bu verilerden hareketle 'Yapay Zeka' nın size vereceği ilk ve tek isim tartışmasız Ali Palabıyık olurdu! Öyle de oldu! Bu 'Yapay Zeka' işi zamanla nereye evrilir bilemiyorum ama bence atama tartışmalarını bitirecek bir buluş asla değil. Atama prensibinin duygu boyutunu çözmekten çok uzak bir sistem! Ali Palabıyık geçen sezonun 8.haftasında yönettiği Rizespor-Galatasaray maçı sonrası kariyerini kaybetme noktasına gelmişti. Yaşananlar Palabıyık’ın üzerinden bir silindir gibi geçti. Türkiye'de yirmi haftayı aşkın maç alamadı. 8 Mart hakem operasyonuyla hakemlik lisansını elinden almaya çalıştılar.Neyse ki; TFF yönetimi değişti, MHK değişti ve Palabıyık kendine yeni umutlarla yeni bir sayfa açtı.
1 yılda 3 maç yönetti
Palabıyık, Rizespor-Galatasaray maçını takip eden 1 yılda sadece 3 maç yönetebildi. Bu maçlar zorluk seviyesi en alt düzey maçlardı. Bence Palabıyık’ın mental olarak hazırlanması ve maç ritmini yakalaması için zamana ihtiyacı vardı. İşi 'Yapay Zeka' ya teslim edip, verilerden yola çıkıp, duyguları önemsizleştirince ortaya böyle bir atama çıktı.Umarım Palabıyık’ın şansı yanında olur, çözeceği pozisyonlarla karşılaşır ve bu maçın altından başarıyla kalkar. Aksi bir durumda bu atama çok sorgulanır! En çok zararı da Palabıyık görür.
‘’VAR'dan doğru müdahaleler‘’
Hakem ekibi açısından zor ve kritik kararların çoğunlukta olduğu bir maçtı. Hakemin bazı faul ve kart hataları oldu. Bitigen'in gözünden kaçan önemli ihlallerde, VAR üzerine düşeni yaparak hakemi doğruya yönlendirdi.
17’de Rodrigues zamanlama hatası yaparak, Valencia’ya net bir müdahalede bulundu. Bu müdahale penaltıyı gerektiriyordu. Hakem atladı ama VAR atlamadı.
43’te Ferdi’nin Onyekuru’ya faulünde çalınan penaltının iptali de doğruydu. Çünkü öncesinde ofsayt vardı.
53’te Szalai'nin Onyekuru’ya müdahalesi net penaltıydı, hakem yanılmadı. Sarı kart da doğruydu.
81’de Rakitsky’nin Rossi’ye kayarak müdahalesi kırmızı kartı gerektiriyordu. Hakem pozisyonu atlayınca yine VAR doğru bir müdahaleyle kartın çıkmasını sağladı.









































