‘’Yetersiz kadroyla çok zor!‘’
Sayı, tecrübe ve yetenek olarak sınırlı 23 kişilik hakem kadromuz var. VAR kadromuz ise 12 kişiden oluşuyor. Her maça 1 hakem 2 VAR atandığını düşünürseniz, VAR kadrosu için hangi sıfatları kullanırsanız kullanın, yetersiz kalır! Maçlara, performans olarak yeterli, tecrübeli, yıpranmamış hakem bulmak oldukça zorken; 12 kişilik VAR kadrosuyla, maçlara yetenek ve tecrübeye bakmadan hakem bulmak bile ilerleyen haftalarda mucize gibi görünüyor. Yukarıda belirttiğim şartlar altında 11. haftaya başlıyoruz. Birbirinden zorlu maçlar oynanacak. Liderin maçına Hüseyin Göçek, Trabzonspor Sivasspor maçına da Abdulkadir Bitigen atanarak; tecrübeli isimler görevlendirilmiş.
Morali yerlerde
Galatasaray’ın maçına atanan Ali Palabıyık ise ligimizin 2 numaralı hakemi konumunda. Son yönettiği maçta ceza almış ve 3 haftadır ligde maç yönetemiyordu. Tecrübeli ancak maç ritmi olamayan bir isim MHK tarafından bu zorlu maça uygun görülmüş. Fenerbahçe-Başakşehir maçına performansı vasatın altında olan, sürekli eleştirilen ve 2023 başında FIFA kokardını kaybedeceği için morali yerlerde olan Zorbay Küçük atanmış. Hatayspor-Beşiktaş maçına ise, ligde yeni yeni ismini duyuran ve zorlu maçlar için tecrübesi yetersiz olan Kadir Sağlam’a görev verilmiş.
Normalin dışına çıkarsa...
Tüm maçlar hakemler açısından zor geçmeye aday. Normal seyrin dışına çıkacak maçlar olursa Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarının hakemlerini diğerlerine göre daha riskli buluyorum. Son haftalardaki gerilimin nedenlerini sorguladığımda, tartışmaların daha çok VAR hakemleri üzerinden yürüyeceğini tahmin ediyorum.
‘’Yabancı 'VAR' işi olmaz!‘’
Gündemde yabancı VAR hakemi tartışması var. Bu konuyu ilk zikreden TFF olmuştu. “Geçiş sürecinde UEFA’ya bağlı ülkelerdeki VAR sertifikasına sahip hakemlerden faydalanılacaktır!” açıklamasını yapmışlardı. Geçtiğimiz hafta oynanan maçtan sonra da Okan Hoca “Gerekirse yabancı VAR hakemi gelsin.” dedi. Önemli bir çoğunluk, “Yabancı VAR hakemi gelsin!” diyor ama gerçekte gelmesi çok mümkün görünmüyor.
Dil bilen kaç kişi!
Bir maç oynanırken, sağlıklı iletişim, VAR sisteminin olmazsa olmazıdır. Maçın hakemi, yardımcı hakemleri, 4. Hakemi ve VAR hakemleri aynı dili anlıyor olmaları gerekir. Bizim 23 kişilik hakem, 11 kişilik VAR kadromuzdan yabancı dil bilenlerin sayısı, kadronun neredeyse dörtte birini geçmiyor. Zorbay Küçük’ün İngilizce bilmediği için FIFA listesinden çıkartılacağı, FIFA listesine yazılacak yeni isimlere yapılan yabancı dil sınavında, sınava girenlerin “sıfır” çektiği bir ortamda; yurt dışından gelen VAR hakemleriyle, sahadaki hakemlerimiz nasıl iletişim kuracaklar? Bunu düşünen oldu mu? Diyelim ki sadece VAR hakemlerini değil, dil problemi dolayısıyla tüm ekibi yurt dışından getirdik. Türkiye’de görev yapan hakemlerin bir maçta ekip olarak TFF’ye maliyetleri seyahat, harcırah ve tazminat olarak ortalama 75.000 TL. Yani 4.000 Euro civarı.
İkna edemezsiniz!
Yurt dışından 6 kişilik bir hakem ekibinin tamamını Türkiye’ye 4.000 Euro karşılığında getirebilir misiniz? Bırakın ekip olarak getirmeyi, sadece bir kişinin maç ücreti talebi bu kadar olur. Buna konaklama, uçak bileti (Avrupalı hakemler uluslararası seyahatlerini C Class yaparlar) ve diğer giderleri eklediğinizde, yurt dışı hakem ekibi bir maçta aşağı yukarı 30.000/35.000 Euro maliyet oluşturur. Her hafta tek bir maça yabancı ekip getirerek kurtulma şansınız da yok! Maçını Türk ekip yöneten kulüp, “Onlara yabancı, bize neden Türk ekip geliyor!” diye sızlanmayacak mı? Gelen hakemlerin kalitesi de başka bir tartışma konusu olacaktır.
‘’Kırmızı ağır oldu‘’
Zor geçmeye aday ve kritik pozisyonların yaşanması muhtemel maç, uzatma dakikaları hariç, çok sakin bir ortamda ve hakem ekibi açısından hayli kolay geçti. 90 dakika boyunca hiçbir ceza sahası pozisyonu yaşanmadı. Uzatma dakikalarında yaşanan gerginlikler erken dakikalarda yaşanmış olsa, hakem ekibi zorlanacağının sinyallerini verdi. Maçın hemen başında 7. dakikada Hamsik, Salih’in ayağına net bir şekilde basıyor. Beşiktaş lehine serbest vuruş verilerek, Hamsik’e sarı kart çıkması gerekirken hakem oyunu devam ettirdi. 32. dakikada Bakasetas Montero’ya yaptığı faulden sonra sarı kart gördü. Karar doğruydu, sarı kart yeterliydi, kırmızı kart olmazdı. 48. dakikada Weghorst’un golünün faul gerekçesiyle iptali doğruydu. Beşiktaşlı oyuncu topu kazanırken Hamsik’e çok net faul yapmıştı.
Kendisi verse tamam!
49. dakikada D. Alli’yi çekerek etrafında döndüren Hamsik avantaj sonrası sarı kart görmeliydi. Atmosfer, hakem 5 dakika uzatmayı gösterdiği anda yükseldi. Rosier ve Bardhi’nin birbirine karşı yaptığı sportmenlik dışı davranışlara doğru iki sarı kart çıktı. 90+5. dakikada topla hücuma kalkan Gedson’u, Yusuf Yazıcı faulle durdurdu. Hakem sarı kartını gösterdi. VAR devreye girince Yusuf kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Yusuf rakibini durdurmak amacıyla bu faulü yaparken, rakibinin savunmasız bir bölgesine hamle yapıyor ancak bu darbeyaralayıcı görünmüyor. Gerekli güç transferi gerçekleşmiyor. Hakem kendisi kırmızı kart gösterse: “Öyle gördü” diyebilirim, “sınırda” diyebilirim, “hakem takdiri” diyebilirim ama bu pozisyonda VAR müdahalesine asla katılmam.
‘’Icardi'nin şutunda penaltı olmalıydı‘’
Geçmiş kariyeri çok parlak olmayan ve bu sezon ilk kez dört büyük takımın maçına VAR olarak atanan Erkan Engin, bu maç için bence riskli bir atamaydı. MHK gereksiz bir risk aldı.
Maçın henüz 25. saniyesinde bana göre net bir penaltı atlandı. Icardi’nin şutunda Hosseini’nin koluna gelen topta hakem devam dedi. Pozisyonda Kayserili oyuncu kollarını sakınmaya çalışıyor gibi görünse de sağ kolunu açarak topun geçmesini önlüyor. Avuç içiyle kaleye giden topun önüne kolunu bariyer olarak koyuyor. Burada karar Galatasaray lehine penaltı olmalıydı ve Kayserili oyuncuya sarı kart gösterilmeliydi. Buradaki ana sorun ise VAR’da bulunan Erkan Engin’in bu pozisyondan şüphelenmemesiydi. Pozisyon VAR’da kontrol dahi edilmedi.
10. dakikada Kayserililerin penaltı beklediği pozisyonda Muslera’nın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Devam doğruydu.
22'de Gavranovic’in golünden önce faul tartışmaları vardı. Kritik bir karardı ama ben hakemin doğru karar verdiğini düşünüyorum. Kayserili oyuncu topa uzanıyor ve rakibi Boey’den önce topla oynuyor. Hamlede geciken Boey de rakibine vuruyor. Kayserili oyuncunun rakibine faulü gerektirecek bir hamlesi bence yoktu, gol kararı doğruydu.
55'te Galatasaray’ın VAR marifetiyle iptal edilen golünde hakemler yanılmadılar. Kurala göre top: “Ele/kola temas ettikten sonra kaleye girerse, gol geçerli olmaz.” Dolayısıyla iptal kararı doğruydu.
‘’Ali Şansalan riskli tercih‘’
Son maçlarda çok sık faul hatası yapan ve gösterilmesi gereken kartları göstermekten imtina eden Ali Şansalan’In, böylesi atmosferi yüksek bir derbiye atanması bana göre ciddi risk barındırıyor.
Ali Şansalan’ın ismi 2023 FIFA listesi için geçiyor. Önceki yıllarda yabancı dil problemini tam anlamıyla çözebilse çok daha önce FIFA kokardı takabilirdi. Yani demem o ki; tecrübe, bilgi, donanım olarak zor maçlara atanması muhtemel isimlerin başında geliyor. Şansalan, bu sezon 5. kez bir maçta düdük çalacak. Daha önceki maçlarında akıllarda kalan bir hatası olmasa da performansının vasatı aşamadığını söylemeliyim. Bu sezon yönettiği maçlar hakem için rahat maçlardı ve çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadı. Dört büyüklerden sadece Galatasaray’ın Ümraniyespor’la oynadığı maçı yönetti ve rahat geçen maçta faul ve kart hataları dikkat çekti. Son yönettiği Karagümrük- İstanbulspor maçı ise vasatın da altındaydı. Maçın ilk yarısına, 1 kırmızı 4 sarı kart hatası sığdırmayı başardı.
Hakem kadromuz dar
Atmosferi düşük ve dikkatlerden uzak olan bu maçtaki performansı asla bir maç sonrasında Beşiktaş-Trabzonspor maçına çıkmayı hak etmiyordu. Hakem kadromuz çok dar. Belli ki de çok fazla alternatif olmadığı için son haftalardaki performans göz ardı edilerek, genel performans ön planda tutulmuş olabilir. Son maçlarında çok sık faul hatası yapan ve gösterilmesi gereken kartları göstermekten imtina eden bir hakemin; böylesi atmosferi yüksek bir maça atanması bana göre önemli risk barındırıyor.
‘’Karaoğlan'dan doğru kararlar‘’
Atilla Karaoğlan kritik kararlar verdi. Yardıma ihtiyaç duyduğu dakikalarda VAR ekibi de yerinde yardımlar yaptı. Hakemin bazı faul, kart ve elle oynama hataları oldu. Ama bu hatalar oyunun gidişatını etkileyecek hatalar değildi.
9. dakikada Crespo’nun golünde ofsayt tartışmaları olsa da hakemin gol kararı vermesi doğruydu. Kaleciyi etkileyen bir hücum oyuncusu yoktu. 60'da Caner’in eline gelen topta hakem Fenerbahçe lehine penaltı düdüğü çalarken yanılmadı.
64'te Altay’ın Borini'ye müdahalesi tartışmasız penaltıydı, Karaoğlan doğru karar verdi. 69. dakikada Valencia’nın şutunda, Lawrence’ın vücudundan açılan kolundan dönen topta, VAR yardımıyla verilen penaltı doğruydu.
‘’İptal kararı doğru‘’
Mücadelede 15. dakikada Beşiktaş’ın Tayyip Talha ile bulduğu gol ofsayt gerekçesiyle VAR marifetiyle iptal edildi. Ofsayt tespiti doğru. Karambolde top çok sağlıklı görünmediği için yardımcı hakemin topun vuruluş anını tespit edememesi ve ofsayt bayrağını kaldırmaması eleştirilemez. Ofsayt tespitinin yapıldığı karambolden önce de Talha’nın kafasına gelen bir krampon darbesi var. Bu, net bir penaltı. Gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilince, doğru bir yorumla, ofsayttan önceki penaltı pozisyonuna dönülerek, penaltı kararı verilmesi yerindeydi. 78. dakikada Cenk önce Perez’e faul yaptı daha sonra Campuzano’ya faul yaptı. İkinci faulünde sarı kart gördü ama ilk faulü de sarı kartı gerektirirdi.
Göz yanılması var
86. dakikada Ramon’un N’Koudou’ya faulünde ikinci sarı kart beklentileri oldu ancak Ramon’un rakibine ikinci sarı kartı gerektirecek bir faulü yoktu. Aynı dakika içinde Cenk yerde kaldı ve penaltı bekledi. Ramon’un bu pozisyonda Cenk’e penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. 90. dakikada Oğulcan’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde Hayrullah Bilazer santimlerle ofsayt pozisyonunda olduğunu var tespit etti. Çizilen çizgilerde bir sorun görünmüyor. Çizgi elden çizilmiş gibi görünse de gerçek öyle değil. Omuzdan inen dikmenin yerdeki iz düşümü 3 boyutlu çizimde dikkatli bakılmadı için gözü yanıltıyor.
‘’Hakem sonucu direkt etkiledi‘’
Maçın Gürcü hakemi Giorgi Kruashvili, önemli bir Avrupa tecrübesi olan hakem değil. Henüz Şampiyonlar Ligi’nde boy gösteremediği gibi çok az sayıda Avrupa Ligi ve Konferans Ligi maçı yönetebilmiş bir isim. Henüz 4. dakikada Denswil’e kart çıkartarak maça başlayan Gürcü hakem, ilk hatasını yaptı. Bu pozisyonda faul yeterliydi sarı karta gerek yoktu. 11. dakikada VAR yardımıyla Maxi Gomez’e kırmızı kart çıktı. Bu pozisyonda yere düşen Gomez, ekstra bir hareket yaparak kramponlarının vidasıyla rakibi Camara’ya yaralayıcı bir hamle yapıyor. Normal şartlarda ayağını rakibine bu darbeyi yapmaktan alıkoyabilirdi. Biraz sorumsuz davranmış oldu ve doğru bir kırmızı kartla oyundan atıldı.
Dikkatsiz bir hareket
45. dakikada hakem 2. bir kritik karara imza atarak, Trabzonspor aleyhine penaltı düdüğü çaldı. Monaco’dan Vanderson ceza sahası içinde Bartra’nın küçük bir temasını kullanarak kendisini yere bıraktı. Hakem bu basit müdahaleyi penaltı olarak değerlendirdi. Bence devam daha doğru bir karardı, hakem bu pozisyonda yanıldı. 45+4. dakikada sahalarda görmeye alışık olmadığımız bir pozisyon yaşandı. Bardhi rakip ceza sahasında topa hamle yapmaya çalışırken, rakibi birdir bir oynar gibi, Bardhi’nin üzerine sıçradı. Her yönüyle en azından dikkatsiz bir hamleydi bu. Trabzonspor lehine net bir penaltı kararı verilmesi gerekirken, Gürcü hakem oralı olmadı. Kısacası Kruashvili, dün özellikle penaltı kararlarıyla maçın sonucunu direkt etkiledi.









































