‘’N'Koudou'nun pozisyonu net kırmızı kart!‘’
Maçın 25. dakikasında N’Koudou, Kitsiou’ya kafa attı. Bu olay bir mücadele sırasında ya da oyuncular birbirlerine karşı efelenirken falan da olmadı. N’Koudou, hedef gözeterek geldi ve Kitsiou’nun burnuna kafasıyla vurdu. Bu kesinlikle kırmızı kartlık bir hareketti. Kitsiou’nun abartarak kendini yere attığını düşünsek bile bu durum yapılan şiddetli hareketi hafifletmez. Karaoğlan bu pozisyonu sahada gördü ve ona rağmen sarı kart gösterdi. VAR ona ikinci şansı verdi, kenara gelip izledi veyinekırmızı kartı vermedi. Buna ben eski bir hakem olarak anlam veremedim.
FIFA Kokardı gözden geçirilmeli
Birkaç gün önce Atilla Karaoğlan’ın 2023 FIFA hakem listesine girdiği TFF tarafından duyuruldu. Bir FIFA hakemi bu pozisyonu TV’deizledikten sonra hâlâ sarı kart olduğunu düşünüyorsa, bence ona FIFA Kokardı’nı layık görenlerin bu kararlarını bir daha gözden geçirmeleri gerekir.
‘’TFF Başkanı dikkate alınmamış!‘’
Maçın hakemi Halil Umut Meler’in tecrübesini konuşturduğu bir maç oldu. Yerinde ve zamanında çaldığı düdükler ve çıkarttığı kartlarla maçın kontrolünü ilk dakikalardan itibaren elinealdı. Standardını maç boyu korudu. Belki göstermediği birkaç sarı karttan bahsedilebilir ama gösterilmeyen bu kartlar, maçın gidişatına etki edecek kartlar değildi. Maçta Meler açısından olumsuz gördüğüm tek husus, kendisinetoplu haldeyapılan itirazlara duyarsız kalmasıydı. Dünya Kupası için verilen arada, TFF başkanı bizzat bu itirazlara karşı katı tedbirler alınacağını ifade etmişti. Meler, TFF başkanının bu açıklamalarını dikkate almamış gibiydi.
Penaltıya gerek yok
18'de Trezeguet’in Samuel’e faulünde çıkan sarı kart doğruydu. 21'de Gomez’in Serdar Aziz’in ayağına bastığı pozisyonda Meler doğru bir sarı kart çıkarttı. Ancak etrafını sararak şiddetli itiraz eden Trabzonsporlu oyunculara kart çıkartmadı. 38'de Trabzonsporlular penaltı beklediler. Hem elle oynama hem de Serdar’ın rakibinefaul yaptığını düşündüler ancak pozisyonda penaltıyı gerektirecek bir ihlal yoktu. 41'de Abdulkadir’in Crespo’ya faulünde Trabzonsporlu oyuncu sarı kart görmeliydi.
Meler haklıydı
42'de Bakasetas’ın Batshuayi’yi ittiği için gördüğü sarı kart doğruydu. Batshuayi’ye çıkan sarı kartın isecezayı dengelemek için çıktığını düşünüyorum. Gösterilmemesini daha doğru bulurdum 45+8'de Bartra ceza sahasında yerde kaldı ve penaltı bekledi. Serdar’ın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Bence devam kararı doğruydu. 55'te Vitor Hugo’ya çıkan sarı kart doğruydu. 57'de daha önceden sarı kartı bulunan Crespo, Abdulkadir’e faulünde ikinci sarı kartı görerek atıldı. Meler bu karında haklıydı. Crespo net bir şekilde rakibinin ayağına kontrolsüz şekilde basmıştı. Crespo’nun gördüğü ilk sarı kart da doğruydu.
‘’Meler en uygun isim‘’
Futbol hakemliğinde yaşanan tartışmaları farklı boyuta taşıyacak bir aşamaya geçildiği kanaatindeyim. Başkanlarının katıldığı bir oturumda, maç yönetecek hakemler ‘Dijital Atama Yöntemi’ ile belirlendi. Türk futbolunun faydasına olacak hiçbir uygulamaya karşı değilim. İnşallah bu uygulama futbola hizmet eder. Ama baştan beri benim fikrim: Bu uygulamanın tartışmaları azaltmak yerine daha da arttıracağı yönünde! Önceki akşam sosyal medyamdan, Trabzonspor-Fenerbahçe maçının hakeminin Halil Umut Meler olacağını yazmıştım. Benim gibi hakemlikle iştigal edenler ve hakemliği takip edenlerin de fikri aynıydı. ‘Dijital Atama Yöntemi’ de Meler ismini bu maça atadı.
Kamuoyuna da bilgi verilmeli
Demem o ki, bu yöntem şimdilik bize yeni bir şey sunmadı. Herkesin beklediği isim bu maça atandı. Belki yanılıyorumdur ve gelecek günlerde farklı isimlerin de tahminimiz dışında, atandığını görebiliriz. Algoritmanın hangi kriterleri içerdiği, kriterlerin nasıl oluşturulduğu ve yöntemin işleyişi hakkında başkanlara bilgi verilmiş. Bu bilgilendirmenin kamuoyuna da yapılması gerektiği kanaatindeyim. Yorumlarımız da o zaman daha sağlıklı bir temele oturabilir.
Maç, hakemini bulmuş
Meler, bugün itibariyle Türkiye Ligi’nin en önde gelen hakemi ve performans/tecrübe/yetenek olarak bu maça en uygun isim. Bu tarz maçların altından kalkabilecek ender hakemlerimizden. Maç hakemini bulmuş diyebiliriz. Yaklaşık 50 gündür maç yönetmeden, böylesi önemli maça çıkacak olan Meler, umarım maç ritmi olmadığı için sıkıntı yaşamaz. Aslında 1.Lig’de maçlar devam ediyordu. MHK, bu mücadeleye çıkma ihtimali olan hakemlere orada görev vererek, ısınma şansı sunabilirdi. Önümüzdeki haftalarda oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisini, o güne kadar performans sıkıntısı yaşamazsa, Atilla Karaoğlan’ın yöneteceğini düşünüyorum. Bakalım ‘yapay zekâ’ ile benim fikrim yine örtüşecek mi?
‘’5 maçının 3'ü Arjantin...‘’
EURO 2016'da büyük bir turnuvaya ilk kez katıldığından beri 42 yaşındaki Szymon Marciniak ilgimi çeken bir hakem. Saha içi kabiliyeti, donanımı ve oyuncularla iletişimi üst düzey bir kişilik. 2018 Dünya Kupası kadrosunda da olan Polanyalı hakem, EURO 2020’de ise sağlık sorunları nedeniyle yoktu. 20 yıldır hakemlik yapan Marciniak, Şampiyonlar Ligi’nde 40'ın üzerinde maç yönetti. Dünya kamuoyu; Arjantin-Fransa finalinin bu atamasını biraz şans, biraz siyasi, biraz da başarı olarak görüyor. Aslında Avrupa hakemliğinde bir sıralama yapacak olsanız Marciniak ilk sıralarda olmaz. Taylor, Orsato, Makkelie, Vincic, Oliver, Turpen muhtemelen daha önce akla gelir.
Büyük finali yok
2018’de yönettiği UEFA Süper Kupa haricinde, Polonyalı hakemin kariyerinde henüz büyük bir finali yok. Arjantin bu turnuvada 7. maçına çıkacak ve tüm maçlarını Avrupalı hakemler yönetmiş olacak. Konfederasyon tarafsızlığı ilkesi de ilk kez yine bir Arjantin maçında bozularak, Polonya Arjantin maçına Hollandalı bir hakem atanmıştı. Son bir istatistik daha verecek olursam bu maç Marciniak’ın kariyerinde 5. Dünya Kupası karşılaşması ve bunların 3’ü Arjantin maçı!
Gelinen nokta...
Bu finalin Dünya Futbol tarihinde ilginç bir ilki barındırdığını tespit ettim. Maçın yardımcı hakemi Tomasz Listkiewicz’in babası Michal Listkiewicz 1990 yılında oynanan Almanya Arjantin maçının yardımcı hakemi olarak görev yapmış. Hem baba hem de oğulun bir Dünya Kupası finalinde hakemlik yaptığı tek an bu final olacak. Bizde hala, “Babadan oğula hakemlik olur mu?” tartışmaları yaşanırken, dünyanın geldiği nokta burası.
‘’Yabancı 'VAR'la ateşe körük!‘’
TFF ve Kulüpler Birliği kanadından yapılan açıklamalara ve yansıyan kulis bilgilerine göre “yabancı VAR konusu” artık düşünce aşamasından çıkıp, icraata dönüşmüş görünüyor. Duyumlara göre görüşmelere başlanmış bile. İş bu aşamaya kadar gelip, görüşmeler başladığına göre artık geriye dönüş olmadığı açık. Ama ben hâlâ yabancı VAR tartışmaları hız kazanmışken, kafama takılan şu soruların cevabını bulamıyorum:
Cevap bekleyen sorular
● Yabancı VAR, her maç için mi gelecek yoksa seçilen maçlar için mi gelecek?
● Hangi maçın önemli olduğuna ve hangi maçlarda yabancı isimlerin görev yapacağına kim karar verecek?
● TFF’ye göre “x“ takımın maçı önemliyken, “y” kulüp benim maçım önemsiz mi diye yaygara koparmayacak mı?
● Sadece VAR mı yabancı olacak, yoksa AVAR’lar da yabancı olacak mı? Türkiye’de bazı hakem isimlerine karşı oluşan güvensizlik dolayısıyla “Yabancı VAR” talebi doğduğuna göre, AVAR’ın yerli olması aynı tartışmaları tetiklemeyecek mi? AVAR hakemi, VAR’ı etkiledi tartışmalarının önüne geçilebilecek mi?
●Tüm bu sorular içerisinde en merak ettiğim konu ise “lisan problemi” nasıl aşılacak? Hakemlerimizin yüzde 75’i İngilizce bilmiyor. VAR hakemleri maç içerisinde sadece hakemle değil, bazen yardımcı hakemlerle de diyalog kuruyor. Yabancı VAR atanacak maç tespit edildiğinde, yabancı dil bilen hakem ve yardımcı hakemlerden oluşan bir ekip ayarlayabilmek mümkün olacak mı? Bir tercümanın VAR odasına girmesinin mümkün olmadığı biliniyor mu? Ekipte bulunan bir hakemin tercümesinden faydalanmaya çalışmanın hem zaman açısından doğuracağı sıkıntının hem de yanlış bir tercümenin sonuçlarının nereye varacağının hesabı yapılıyor mu?
Anlayış bekliyorlar
Hakemler arasında, “yabancı VAR gelsin” diye bekleyenlerin sayısı hayli çoğunlukta. Hakemler, yabancı hakemlerin gelmesini, belki de kamuoyundan ve kulüplerden daha çok istiyorlar. Hakemler, “Yabancı hakem geldiğinde, tartışmalar büyürse, bizi anlamış olurlar; başarılı bir uygulama olur da hakem tartışmaları azalırsa, yine bu işin bize faydası olur” diye düşünüyorlar.
Yeni FIFA hakemleri belli
Son günlerde kamuoyunda “FIFA olmaya aday hakemler İngilizce sınavını geçemedi” haberleri var. Olayın aslı şu: Zorbay Küçük ve Cüneyt Çakır’ın yerine iki yeni FIFA hakemimiz olacak. TFF, bağımsız bir kuruluşa, FIFA olma şartlarını taşıyan hakemler için bir İngilizce seviye belirleme sınavı yaptırdı. Bu sınava zorlama olmadan, FIFA şartlarını taşıyan 11 hakem girdi. Bu hakemler içerisinde çok düşük not alan da oldu, FIFA hakemi olabilecek başarı düzeyini yakalayan hakemler de oldu. Seviyesi uygun olan Atilla Karaoğlan ve Erkan Özdamar isminde karar kılındı. Sınav başarı düzeyi düşük kalmamış olsa TFF, Ali Şansalan’ı FIFA listesi için değerlendirmeyi düşünüyordu. Şans Erkan Özdamar’a gülmüş oldu.
‘’Penaltı ve kırmızı doğru‘’
13. dakikada Pedro ayağını rakibinin kafayla oynama mesafesine kaldırıyor ve topla oynasa bile rakibinin kafasına da temas ediyor. Fenerbahçe golünün iptali ve çıkan sarı kart doğru bir karardı. 18. dakikada Ferdi’ye yapılan faulde çalınan penaltı yüzde yüz doğruydu. Eksik olan Giresunlu Arias’a gösterilmeyen sarı karttı. 41. dakikada sarı kartı olan Pedro, rakibine kontrolsüz bir müdahalede bulunuyor. Hakemin ikinci sarı kart kararının yerinde olduğunu düşünüyorum. 90+4’de Alper Uludağ top toplayıcı çocuğun attığı topu almayarak üzerinden atlaması çok sportmence değildi. Bu davranışıyla trübünleri de sinirlendirdi. Sahaya yabancı maddeler atıldı.
İkinci sarı doğru olurdu
Sarı kartı vardı, ikinci sarı kartı gösterse hakem daha doğru olurdu. Uzatmaların son dakikasında Serdar Aziz, ceza sahası içinde ensesine gelen darbeyle yerde kaldı. Görüntülere göre Serdar ensesine darbe aldığında top henüz oyuna girmemiş. Penaltı verebilmek için Giresunlu oyuncunun kol darbesinden önce topun oyuna girmesi gerekirdi.
‘’Kırmızı çıkmaması kurala göre doğru!‘’
Başakşehir - Galatasaray mücadelesi hakem konuşulacak bir maç olmadı. Galatasaray skoru erken buldu ve maç boyunca bırakmadı. Bu durum hakemlerin işini hayli kolaylaştırdı. Sahada kimse hakemi aramadı.
Maçta hakem açısından tek bir kritik pozisyon vardı. 44. dakikada Ndayishimiye, Toreira’yı ceza sahasında düşürdü. Kontrolsüz bir şekilde kaymıştı. Penaltı ve sarı kart kararı doğruydu. Aslında pozisyonda bariz gol şansı vardı ancak Başakşehirli oyuncu topla oynama şansı olduğu ve topla oynama niyetiyle kaydığı için kırmızı kart yerine sarı kart çıkması kurala göre doğru olandı.
‘’Yapay zekaya izah gerekiyor!‘’
Bu hafta, MHK ve hakemler için önemli bir hafta. Hakemler açısından sorunsuz bir hafta tamamlanırsa, Dünya Kupası arasında, uzunca bir süre gündemin uzağında kalacaklardır. Atanan hakemlere genel olarak baktığımızda, bu hassasiyet birkaç maç dışında gözetmişe benziyor. Hiç kimse bu atamaları “Yapay zekâ yapıyor!” demesin! Eğer öyle ise Burak Şeker ve Yasin Kol’un nasıl olup da 5 haftadır “Yapay Zeka” nın ekranına düşmediğinin anlatılması gerekir. Ya da “devirdiği çamlar bini aşan” Atilla Karaoğlan’ın, nasıl olup da haftanın en önemli maçı Başakşehir-Galatasaray maçına atanabildiğinin izahı gerekir!
Performansla ters orantı
Karaoğlan ilk 14 haftada 6 maçta görev aldı ancak performansı ile maç sayısı tamamen ters orantılıydı. Çok uzağa gitmeden son yönettiği Konyaspor-Kasımpaşa maçındaki performansına bakılınca bu maç için hazır olmadığını herkes görebilir. Fenerbahçe-Giresunspor maçına, bu sezon en çok görev alan Arda Kardeşler atanmış. Konyaspor-Fenerbahçe maçında Valencia’ya gösterdiği kırmızı kart nedeniyle Fenerbahçeliler’in tepkisini çekse de özellikle son maçlarında performans olarak vasat üstü hakemlerimizden. Kayserispor-Galatasaray maçının ilk dakikasında vermediği penaltıyı hatırlayanlar olabilir... O Pozisyon günahı ve sevabıyla VAR hakemine aitti.
Kalkavan, Trabzon’a
Son haftalarda tecrübe kazanmaya başladığının sinyallerini verdi. Trabzonspor-Ankaragücü maçında ise ligin en tecrübeli ismi Mete Kalkavan görev yapacak. Kalkavan ligin 5. haftasında Ankaragücü- Beşiktaş maçını yönetmişti. Ankaragücü tribünleri yönetimi dolayısıyla hayli sinirlenmiş, gösterdikleri tepkiler ve sahaya giren seyirci dolayısıyla okkalı bir ceza almıştı. Tribünlerin öfkesi bu kadar tazeyken, kısa sürede yine bir Ankaragücü maçına atanması “Yapay Zeka”nın kabahati olmalı!









































