‘’Icardi'nin şutunda penaltı olmalıydı‘’
Geçmiş kariyeri çok parlak olmayan ve bu sezon ilk kez dört büyük takımın maçına VAR olarak atanan Erkan Engin, bu maç için bence riskli bir atamaydı. MHK gereksiz bir risk aldı.
Maçın henüz 25. saniyesinde bana göre net bir penaltı atlandı. Icardi’nin şutunda Hosseini’nin koluna gelen topta hakem devam dedi. Pozisyonda Kayserili oyuncu kollarını sakınmaya çalışıyor gibi görünse de sağ kolunu açarak topun geçmesini önlüyor. Avuç içiyle kaleye giden topun önüne kolunu bariyer olarak koyuyor. Burada karar Galatasaray lehine penaltı olmalıydı ve Kayserili oyuncuya sarı kart gösterilmeliydi. Buradaki ana sorun ise VAR’da bulunan Erkan Engin’in bu pozisyondan şüphelenmemesiydi. Pozisyon VAR’da kontrol dahi edilmedi.
10. dakikada Kayserililerin penaltı beklediği pozisyonda Muslera’nın rakibine penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Devam doğruydu.
22'de Gavranovic’in golünden önce faul tartışmaları vardı. Kritik bir karardı ama ben hakemin doğru karar verdiğini düşünüyorum. Kayserili oyuncu topa uzanıyor ve rakibi Boey’den önce topla oynuyor. Hamlede geciken Boey de rakibine vuruyor. Kayserili oyuncunun rakibine faulü gerektirecek bir hamlesi bence yoktu, gol kararı doğruydu.
55'te Galatasaray’ın VAR marifetiyle iptal edilen golünde hakemler yanılmadılar. Kurala göre top: “Ele/kola temas ettikten sonra kaleye girerse, gol geçerli olmaz.” Dolayısıyla iptal kararı doğruydu.
‘’Ali Şansalan riskli tercih‘’
Son maçlarda çok sık faul hatası yapan ve gösterilmesi gereken kartları göstermekten imtina eden Ali Şansalan’In, böylesi atmosferi yüksek bir derbiye atanması bana göre ciddi risk barındırıyor.
Ali Şansalan’ın ismi 2023 FIFA listesi için geçiyor. Önceki yıllarda yabancı dil problemini tam anlamıyla çözebilse çok daha önce FIFA kokardı takabilirdi. Yani demem o ki; tecrübe, bilgi, donanım olarak zor maçlara atanması muhtemel isimlerin başında geliyor. Şansalan, bu sezon 5. kez bir maçta düdük çalacak. Daha önceki maçlarında akıllarda kalan bir hatası olmasa da performansının vasatı aşamadığını söylemeliyim. Bu sezon yönettiği maçlar hakem için rahat maçlardı ve çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadı. Dört büyüklerden sadece Galatasaray’ın Ümraniyespor’la oynadığı maçı yönetti ve rahat geçen maçta faul ve kart hataları dikkat çekti. Son yönettiği Karagümrük- İstanbulspor maçı ise vasatın da altındaydı. Maçın ilk yarısına, 1 kırmızı 4 sarı kart hatası sığdırmayı başardı.
Hakem kadromuz dar
Atmosferi düşük ve dikkatlerden uzak olan bu maçtaki performansı asla bir maç sonrasında Beşiktaş-Trabzonspor maçına çıkmayı hak etmiyordu. Hakem kadromuz çok dar. Belli ki de çok fazla alternatif olmadığı için son haftalardaki performans göz ardı edilerek, genel performans ön planda tutulmuş olabilir. Son maçlarında çok sık faul hatası yapan ve gösterilmesi gereken kartları göstermekten imtina eden bir hakemin; böylesi atmosferi yüksek bir maça atanması bana göre önemli risk barındırıyor.
‘’Karaoğlan'dan doğru kararlar‘’
Atilla Karaoğlan kritik kararlar verdi. Yardıma ihtiyaç duyduğu dakikalarda VAR ekibi de yerinde yardımlar yaptı. Hakemin bazı faul, kart ve elle oynama hataları oldu. Ama bu hatalar oyunun gidişatını etkileyecek hatalar değildi.
9. dakikada Crespo’nun golünde ofsayt tartışmaları olsa da hakemin gol kararı vermesi doğruydu. Kaleciyi etkileyen bir hücum oyuncusu yoktu. 60'da Caner’in eline gelen topta hakem Fenerbahçe lehine penaltı düdüğü çalarken yanılmadı.
64'te Altay’ın Borini'ye müdahalesi tartışmasız penaltıydı, Karaoğlan doğru karar verdi. 69. dakikada Valencia’nın şutunda, Lawrence’ın vücudundan açılan kolundan dönen topta, VAR yardımıyla verilen penaltı doğruydu.
‘’İptal kararı doğru‘’
Mücadelede 15. dakikada Beşiktaş’ın Tayyip Talha ile bulduğu gol ofsayt gerekçesiyle VAR marifetiyle iptal edildi. Ofsayt tespiti doğru. Karambolde top çok sağlıklı görünmediği için yardımcı hakemin topun vuruluş anını tespit edememesi ve ofsayt bayrağını kaldırmaması eleştirilemez. Ofsayt tespitinin yapıldığı karambolden önce de Talha’nın kafasına gelen bir krampon darbesi var. Bu, net bir penaltı. Gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilince, doğru bir yorumla, ofsayttan önceki penaltı pozisyonuna dönülerek, penaltı kararı verilmesi yerindeydi. 78. dakikada Cenk önce Perez’e faul yaptı daha sonra Campuzano’ya faul yaptı. İkinci faulünde sarı kart gördü ama ilk faulü de sarı kartı gerektirirdi.
Göz yanılması var
86. dakikada Ramon’un N’Koudou’ya faulünde ikinci sarı kart beklentileri oldu ancak Ramon’un rakibine ikinci sarı kartı gerektirecek bir faulü yoktu. Aynı dakika içinde Cenk yerde kaldı ve penaltı bekledi. Ramon’un bu pozisyonda Cenk’e penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. 90. dakikada Oğulcan’ın ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde Hayrullah Bilazer santimlerle ofsayt pozisyonunda olduğunu var tespit etti. Çizilen çizgilerde bir sorun görünmüyor. Çizgi elden çizilmiş gibi görünse de gerçek öyle değil. Omuzdan inen dikmenin yerdeki iz düşümü 3 boyutlu çizimde dikkatli bakılmadı için gözü yanıltıyor.
‘’Hakem sonucu direkt etkiledi‘’
Maçın Gürcü hakemi Giorgi Kruashvili, önemli bir Avrupa tecrübesi olan hakem değil. Henüz Şampiyonlar Ligi’nde boy gösteremediği gibi çok az sayıda Avrupa Ligi ve Konferans Ligi maçı yönetebilmiş bir isim. Henüz 4. dakikada Denswil’e kart çıkartarak maça başlayan Gürcü hakem, ilk hatasını yaptı. Bu pozisyonda faul yeterliydi sarı karta gerek yoktu. 11. dakikada VAR yardımıyla Maxi Gomez’e kırmızı kart çıktı. Bu pozisyonda yere düşen Gomez, ekstra bir hareket yaparak kramponlarının vidasıyla rakibi Camara’ya yaralayıcı bir hamle yapıyor. Normal şartlarda ayağını rakibine bu darbeyi yapmaktan alıkoyabilirdi. Biraz sorumsuz davranmış oldu ve doğru bir kırmızı kartla oyundan atıldı.
Dikkatsiz bir hareket
45. dakikada hakem 2. bir kritik karara imza atarak, Trabzonspor aleyhine penaltı düdüğü çaldı. Monaco’dan Vanderson ceza sahası içinde Bartra’nın küçük bir temasını kullanarak kendisini yere bıraktı. Hakem bu basit müdahaleyi penaltı olarak değerlendirdi. Bence devam daha doğru bir karardı, hakem bu pozisyonda yanıldı. 45+4. dakikada sahalarda görmeye alışık olmadığımız bir pozisyon yaşandı. Bardhi rakip ceza sahasında topa hamle yapmaya çalışırken, rakibi birdir bir oynar gibi, Bardhi’nin üzerine sıçradı. Her yönüyle en azından dikkatsiz bir hamleydi bu. Trabzonspor lehine net bir penaltı kararı verilmesi gerekirken, Gürcü hakem oralı olmadı. Kısacası Kruashvili, dün özellikle penaltı kararlarıyla maçın sonucunu direkt etkiledi.
‘’Adalet beklemek hayal!‘’
Hangi MHK görevde olursa olsun, hangi yöntemle hakem atarsa atasın, adaletli bir maç dağılımına kamuoyundan ve takımlarımızdan önce hakemlerimiz hasret kaldı. Merkez Hakem Kurulları, hakemlerden sahada adaletli olmalarını ve her koşul altında inandıkları düdükleri çalmalarını ister. Bir kurulun, hakemlerden adalet isteyebilmesi için kendilerinin de her koşul altında adaletli olmaları; takımına, zamana, skora, hakemine göre atama yapmak yerine, evrensel ilkelere uygun ve tarafsız atamalar yapmaları gerekmektedir.
En önemli hata
Bütün bunları ne için yazdığıma gelirsem. Atilla Karaoğlan iki hafta önce oynanan Adana Demirspor-Trabzonspor maçında, Belhanda’nın şutunda kaleye giren nizami bir golü, saçma bir sebeple iptal etmişti. Bu hata, bu sezon oynanan
81 maç içerisinde yapılan en önemli ve kabul edilemez hakem hatasıydı. Hadi, ben diyeyim en önemlisi, siz deyin ikinci veya üçüncüsü... Ama çok çok önemli bir hata olduğu muhakkak.
Ya masumlar...
O Atilla Karaoğlan, bir hafta bekleyişin ardından (Hakemler genelde çok iyi maç yönetseler de bir hafta bekliyorlar) geçtiğimiz hafta Beşiktaş-Fenerbahçe derbisine 4. Hakem olarak atanmıştı. Bu hafta da Fenerbahçe’nin maçında düdük çalacak. Sonra da bu MHK, hakemlere “Sahada adalet dağıtın!” diyecek. Çok daha masum hatalar için
3 hafta bekleyen hakemler de onlara “Sizin adaletiniz nerede?” diye sorarsa, ne cevap verecekler?
‘’Penaltı tartışılır‘’
Beklenenin aksine atmosferi düşük bir derbi oldu.Hakemleri zorlayacak ve kritik kararlar vermek zorunda bırakacak bir pozisyon yaşanmadı. Tartışılacak bir ceza sahası pozisyonu ya da tartışılan bir kırmızı kart pozisyonu olmadı. Oyuncular iyi niyetli ve hakem kararlarına saygılı davrandılar. Maçın hakemi maç içerisinde bazen faul ve kart hataları yaptı. Ancak bu hatalar oyunun gidişatını etkileyecek önemli hatalar değildi. 9’da Weghorst’un Henrique’nin yüzüne gelen elinde Beşiktaşlı oyuncunun sarı kart görmesi gerekirdi hakem göstermedi. 15’de Muleka net bir gol fırsatıyla ilerlerken, aleyhine faul düdüğü çalındı. Bence de Szalai’ye Muleka’nın hareketi fauldü, hakem yanılmadı.
Ismael’i de atladı
31’de Szalai’nin Muleka’ya yedek kulübesi önünde faulünde sarı kart çıksa daha doğru olurdu. Bu pozisyona itiraz eden Beşiktaş’ın hocası Ismael, teknik alanı ihlal ederek hakeme tepki gösterdiğinde sarı kartla cezalandırılmalıydı. 42’de Crespo’nun Salih’i formasından çektiği pozisyonda çıkan sarı kart doğruydu. 45’te Masuaku’nun itirazdan gördüğü sarı kartın gereksiz olduğu kanaatindeyim.
Devam kararı doğru
55’te Saiss-Serdar Aziz mücadelesinde Fenerbahçeliler penaltı beklediler, hakem devam dedi. Saiss eli ile kendine alan açmaya çalışırken risk almış görünüyor. Tartışılacak bir pozisyon ama “siyahla beyaz kadar açık bir penaltı” diyemeyeceğimiz bu pozisyonda hakemin yorumuna saygı duymamız gerektiğini düşünüyorum. Ama sonrasında Alli’nin Szalai’ye faulü net sarı kartı gerektirirdi. 60’ta Saiss’in eline çarpan pozisyon penaltı olmazdı, devam doğru karardı. 83’de Batshuayi’nin Ghezzal’a faulünde faul yeterliydi, sarı karta gerek yoktu. 90+3’te Fernandes’in Alioski’ye faulünde çıkan sarı kart doğruydu.
‘’Kırmızı kart doğruydu‘’
Takımların ligdeki sıralamasına baktığımızda, kağıt üzerinde hakemler açısından zor bir maç olarak görünüyordu. Ancak beklenen olmadı ve maçta hakemler çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadılar. Meler’in bazı kart ve faul hataları olsa da maçın gidişatını etkileyecek hatalar değildi.
64. dakikada Stambouli, Mata’nın ayağına basınca ikinci sarı kartı gördü. Bence de hakemin yorumu doğruydu. Stambouli’nin ilk gördüğü sarı kart da doğruydu. 90+4’de Abdulkerim, Assombalonga’yı çekince sarı kart gördü. Bence pozisyon sarı kart değil, bariz gol şansını önlemekten kırmızı kartı gerektiren bir pozisyondu.
Fakat bu kırmızı çıksa bile, karar VAR’dan dönerdi. Çünkü faul öncesi Assombalonga ofsayt pozisyonundaydı.