‘’Derbi tecrübesi zayıf‘’
Süper Lig’de 12. sezonunu geçiren, 45 yaşındaki Volkan Bayarslan’ın ligde ilginç bir kariyer seyri var. İlk maçını 2011-2012 sezonunda yöneten Bayarslan, kariyerinin ilk 9 yılında, sezonda ortalama 4 maç yönetti. Bu 9 yıllık süre zarfında sadece bir kez dört büyük takım maçında düdük çalarken (GalatasaraySivasspor/2014-15 Sezonu/4.Hafta) diğer maçları göz önünden uzakta maçlardı. Bunca yıl yıpranmadı, geri planda kaldı. Zaman zaman 1. Lig’de düdük çaldı, zaman zaman 4. hakemlik, ilave yardımcı hakemlik yaptı. Beklenen çıkışı bu süre zarfında yapamadı. “Bunca yıl bir yere gelemedi!” denilerek klasman düşürülmemesi de şansıydı. 10. sezonunda biraz kıpırdanmaya başladı, önceki yıllara göre maç sayısını artırdı. Geçen sezon 8 Mart’ta gerçekleşen “Hakem Operasyonu” onun için kırılma anı oldu. Birçok isme hakemlikten el çektirilince, kalan haftalarda aralıksız görev aldı. Genelde dört büyük takım maçı yönetti ve şansını da fena kullanmadı.
Büyük hatası yok ama...
Bu sezon şu ana kadar yönettiği maçlarda; akılda kalan, sonuca tesir eden önemli hatası olmadı. Derbilerin daimi adayları Çakır, Aydınus, Özkahya gibi isimlerin kadrodan ayrılmasıyla oluşan boşluğu en iyi değerlendiren isim olarak bu derbi maçı yönetme şansını yakaladı. Fakat her ne olursa olsun bu seviyedeki derbiler için çok tecrübesiz ve yeterli donanımı olmadığı kesin...
Şans yanında olursa...
Hakemlik yılı yeterli ama üç büyük takım ve derbi tecrübesi olarak hayli geride. Diğer yandan bir “Tugay Kaan Numanoğlu vakası” da değil elbette. Şansı yanında olur, atmosfer yükselmez ve oyuncular iyi niyetli olursa, başarı şansı artar. Aksi bir durumda neler yaşanır, hep birlikte göreceğiz
‘’Hüseyin Göçek'ten 2 kritik hata‘’
38. dakikada ceza sahası içinde top Crespo’nun eline çarptı. Bence pozisyonda penaltı yoktu. Kısa mesafeden gelen top, Crespo elini kaçıracak kadar fırsatı olmadığı için eliyle buluştu. Elleri ve kolları doğal pozisyondaydı. Fakat bu pozisyonun hemen arkasında Gustavo, Efecan’ı iterek düşürüyor. Burada penaltı kararı verilse daha doğru olurdu.
45+1’de Pedro’nun yerde kaldığı pozisyonda Fenerbahçe lehine verilen penaltı doğruydu. 51’de Valencia’nın penaltı beklediği pozisyonda çok küçük bir temas olsa da penaltıyı gerektirecek kadar değildi. Aldatma kararı çıksa daha doğru olurdu.
70’de Fenerbahçe’nin 4. golü öncesi Crespo’nun Targhalline’ye faulü vardı, hakem faulü atlayınca devamı gol oldu.
‘’Golden önce ofsayt var‘’
Maçın 6. dakikasında birçok problemin bir arada olduğu bir pozisyon yaşandı. Hakem Zorbay Küçük, Duhan’ın Weghorst’a tehlikeli harekette bulunduğunu işaret ederek bir endirekt serbest vuruş kararı verdi. Ancak bu faulün öncesinde Weghorst ofsayt pozisyonundaydı. Bu faulden önce bayrak kalkmalı ve İstanbulspor ofsaytla oyuna başlamalıydı. Bir diğer ayrıntı ise şuydu. Bir faul kararı verildiyse, pozisyonda Duhan’ın rakibine teması vardı, hakem endirekt değil direk serbest vuruş vermeliydi. Bu pozisyonda yardımcı hakem de hakem de hatalıydı.
Hatalar zinciri üst üste geldi. Ancak endirekt serbest vuruşu direk kaleye vuran N’Koudou ve kaleye girse gol verilmeyecek olan şutu kurtarmaya çalışan ve gole sebep olan kaleci Jensen; burada en az hakem kadar hatalı hareket etmiş oldular. Süper Lig seviyesindeki iki oyuncu olarak kuralı bilmemeleri, hakemler kadar eleştirilecek bir durumdu.
‘’Kerem'in ilk kartı yanlış‘’
Maçın hakemi Abdulkadir Bitigen, zor geçmeye aday olan maçı kolay tamamladı. Ekibiyle uyumluydu. Oyunun gidişatını etkileyecek önemli bir hatası olmadı.
67’de Kerem, Cebrail’e faul yapınca 2. sarı kart beklentisi oluştu. Burada sportmenlik dışı bir faul yok. Umut vadeden ataktan söz etmek için pozisyon hem kaleye uzak hem de henüz top Konyalı oyuncunun kontrolünde değil. Ben hakemin ikinci sarı kartı göstermemesini doğru buluyorum. Ayrıca Kerem’in Bruno’ya faulünde çıkan sarı kart da hatalıydı.
88’de Konyaspor kalecisi Sehic topu oyuna sokacakken, hakem Torreira’nın faul yaptığı gerekçesiyle faul düdüğü çaldı. Sinirlerine hakim olamayan Sehic, Torreira ve Icardi’yi iterek ortamı gerdi. Burada Sehic’e çıkan ikinci sarı kart ve kırmızı kart doğruydu. Diğer çıkan sarı kartlar da doğruydu. Bir sarı kart da Torreira’ya gerekirdi.
‘’Belhanda'nın golü sayılmalıydı‘’
Maçın hemen başında Onyekuru’nun penaltı beklediği pozisyonda hakemin devam kararı doğruydu. Bartra’nın penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Aksine Onyekuru ayağını rakibinin önüne uzatarak temas alıp, penaltı kazanmaya çalıştı. 35. dakikada Trabzonspor lehine verilen penaltı ve Rakitskiy’e gösterilen sarı kart doğruydu. 44’de Bartra, Belhanda’yı ceza sahasının hemen önünde çekerek düşürdü.
İhlal ceza sahası dışındaydı. Faul kararı ve Bartra’ya çıkan sarı kart doğruydu. 45+5’te Trezeguet, ceza sahasında yerde kaldı. Samet rakibini sağ eliyle omuzundan, sol eliyle dekolundan tutarak, hareketlerini kısıtlamıştı.
Bence Trabzonspor lehine penaltı verilmesi daha doğru olurdu. 79’da Belhanda’nın golü hatalı şekilde iptal edildi. Hakemin burada acele etmemesi ve düdüğünü geciktirerek, atılacak bir gole fırsat vermesi gerekirdi.
Bu seviyede çok büyük bir hataya imza atıldı. Gol ofsayt olduğu İçin değil, Belhanda’nın arkadaşı topa dokunmadan, topa tekrar dokunduğu İçin iptal edildi. Oysaki Belhanda’nın arkadaşı topa dokunmuştu, gol temizdi.
‘’Devam kararı doğruydu‘’
Maçın en çok konuşulan pozisyonu 13'teyaşandı. Top ceza sahası içinde Başakşehirli Duarte’nin koluyla birkaç kez buluştu. Beşiktaşlılar penaltı bekledi ancak hakem devam dedi. Ben de hakemleaynı fikirdeyim. Pozisyonda Duarte, top kendisine doğru gelirken, topa kafa ile vurmak üzere harekete geçiyor vetop henüz kendisine gelmeden pozisyon alarak ellerini de, 'vücudunun doğal aksiyonu gereği' yere koyuyor.
Yani Duarte’nin vücut pozisyonu, yaptığı aksiyonun doğal bir sonucu. Bu bir elle oynama değil, eleçarpma. Valerien Ismael’in hakemi alkışlaması sonrası ikinci sarı karttan atılması da doğruydu. Genel anlamda ise Umut Meler'in bazı kart hataları olsa da zor maçı, oyunun kaderini etkileyecek hata yapmadan tamamladı.
‘’Ne olur-ne olmaz?‘’
● Hakem Josef’i görmezden gelemez miydi?
Tahrik ne kadar ağır olursa olsun hakem oyun kurallarını uygulamak zorundadır. Duygusal davranamaz.
● Josef’in gördüğü kırmızı kartın iptali mümkün mü?
Disiplin Talimatı’nın 86.maddesi açık. Disiplin Kurulu müsabaka esnasında meydana gelen olaylarla ilgili hakem kararını değiştiremez, bozamaz. Sarı ya da kırmızı kartların sonuçlarını ancak şahısta hata olması durumunda ortadan kaldırabilir. Dolayısıyla PFDK’nın kırmızı kartı iptal etmesi mümkün değil.
● Ceza verilmemesi ya da cezanın ertelenmesi mümkün mü?
Disiplin Kurulu, oyuncunun eylemine uyan yaptırımlardan birini uygulamak zorundadır. Ceza vermemesi söz konusu olamaz. Ceza ertelense bile en az 1 maç cezası ertelenemez ve çekmek zorundadır.
● Josef dışında başka birinin ceza alması mümkün mü?
Maçın temsilcileri raporlarında bir başka kişinin ihlaline yer vermişlerse o kişi de cezalandırılır.
● Cezalar verilirken kamera görüntüleri delil olur mu?
Disiplin talimatımıza göre VAR uygulanan maçlarda kamera görüntüleri delil olmaz.
● Josef’in cezası ne kadar olur?
Talimat, şiddetli hareketten sevk yapılırsa 3-6 maç, saldırıdan sevk yapılırsa 5-10 maç ceza öngörüyor. Alt sınırdan ceza verilip 12. madde uygulanarak (Haksız Tahrik) ceza üçte birine indirilir. Bu şartlarda 1 maç en fazla iki maç ceza çıkar.
● Ankaragücü takımına ne ceza verilir?
Ağır bir para cezası ile birlikte, saha kapama, seyircisiz oynama ya da blok kapama cezalarından birisi uygulanır. Sahaya atlayan seyirciye de stada girememe cezası verilir.
‘’Josef'in kırmızısı doğru ama...‘’
Ligimizin en tecrübeli ve kariyerli iki-üç hakeminden biri olan Mete Kalkavan, tecrübesinin verdiği rahatlıkla, zorlanmadan ve kritik kararlarında yanılmadan başarılı bir maç çıkarttı.
Faul ve kart standardını maç boyunca korudu. Ufak tefek hataları maçın gidişatını etkileyecek kararlar değildi.
70.dakikada Salih’in kafayla vurduğu top Eren Derdiyok’un eliyle buluştu. Belki de Mete Kalkavan’ın maç içinde gözünden kaçan ender ihlallerden biriydi ama VAR’daki Alper Ulusoy’un gözünden bu elle oynama ihlali kaçmadı. Doğru bir penaltı düdüğü çalınmış oldu.
Maçın uzatma anlarında Marlon’un hakeme tepki olarak korner bayrağına vurması sarı kartı gerektiriyordu. Hakem de doğruyu yaparak Ankaragücü oyuncusuna ikinci sarı kartı göstererek oyundan ihraç etti.
Maçın bitimiyle birlikte, sahaya giren kendini bilmez bir taraftar, Beşiktaşlı futbolculara uçan tekme attı. O sırada orada bulunan ve bu kendini bilmezin eylemine devam edeceğini gören Josef de bu seyirciye anladığı dilden davrandı.
Orada hangi futbolcu olursa olsun yapacağı çok farklı olmaz, ben dahil kim olursa olsun aynı tepkiyi verirdi.
Josef’i yaptığı eylemden dolayı eleştirmek mantık dışı. Bu davranışının kırmızı kartla cezalandırılması vicdanlarda yer bulmadı.
Hakem açısından baktığınızda, hakem kural neyse uygulamak zorunda. Hiçbir pozisyona ya da duruma duygusal bakamaz. Benzer pozisyonlar daha önce dünyanın birçok ülkesinde yaşandı ve sonuç kırmızı kart oldu.
Böyle bir durumda hakem de istemeye istemeye o kartı çıkartmıştır. Top, bu saatten sonra PFDK’da olacak ve asıl değerlendirmeyi orası yapacaktır. Mete Kalkavan da yaşananları tüm ayrıntılarıyla raporuna yazarak, Josef’in uğradığı haksız tahrikin boyutunu PFDK’ya olduğu gibi yansıtacaktır.