‘’Az kişi az ceza‘’
Sevkler, beklenenin aksine; sadece üç futbolcu, bir antrenör ve iki kulüp görevlisiyle sınırlı kaldı. Sevklerin bu kadar gecikmesine, tüm görüntülerin titizlikle incelenmesi gerekçe gösteriliyordu. Sevklerden sonra gördük ki 15 günlük çalışmada, bizim ekranlardan gördüğümüzden farklı bir tespit yapılamamış. Hukuk müşavirliğine göre soyunma odası koridorlarında da hiçbir şey yaşanmamış.
Alt sınır ihtimali yüksek
Maçın dört temsilcisinin yazmış olduğu sayfalarca raporda, bizim görebildiklerimiz dışında, sevk edilmesi gereken başka hiç kimsemin ismi yer almamış. “Tedbirsiz” yapılan sevklerden sonra anlaşılıyor ki: “TFF, cezaları mümkün olduğu kadar alt sınırdan uzaklaşılmadan vermek, mümkün olduğu kadar az kişiyle sınırlı tutmak istiyor.”
Bana göre buradan çıkacak sonuç (Tahkim süreci tamamlandığında)
- Trabzonspor’a 5 maçı geçmeyecek seyircisiz oynama cezası verilecektir. (Faillerin yakalanması ve genel yargılamaya tabi tutulmaları hafifletici gerekçe olacaktır)
- Kavgadan ve sportmenliğe aykırı hareketlerden sevk edilen futbolculara alt sınırdan uzaklaşılmadan 3 maç ceza öngörülecek ve 12 Madde (Haksız Tahrik) indirimi yapılarak, 1 maç cezaya karar verilecektir.
Ceza dahi çıkmaması mümkün
- Daha fazla ceza çok mümkün görünmediği gibi, “Ceza tayinine yer yoktur!” denilmesi de ihtimal dahilindedir.
Son bir not: Fenerbahçeli oyuncularının sevkinin “Saldırı” yerine “Kavga” maddesinden yapılmasında bir hata görmüyorum. Saldırıya karşılık verme durumlarında yapılan sevkler bu güne kadar “Kavga” maddesinden yapılmıştır.
‘’Kimin yönettiği artık önemsiz!‘’
Son dönemde hakemler o kadar yıprandılar ki... Önce ‘yumruk!’ yediler, ardından yönetimini beğenmeyen takım sahadan çekildi. Yetmedi ‘VAR diyaloglarını’ öğrendik. O da yetmedi, seminerde özel alanlarına girdik, ne konuştuklarını öğrendik. Bu şartlarda hiçbir şey eskisinden daha iyi olmaz, olamaz! Futbol kamuoyu hakemlere güvenmiyordu, bundan böyle hakemler de hiçbir kimseye ya da hiçbir kuruma güvenemeyecekler. Maçlarda sağlıklı diyaloglar, yardımlaşmalar olmayacak! Eğitimlerde ya da özelde MHK ve TFF ile artık hiçbir şey paylaşamayacaklar. Ne konuştuğum duyulursa, bu konuştuğum bir yere çekilirse korkusunda olacaklar. Böyle bir ortamda maçları hangi hakemin yöneteceğinin bence artık bir önemi yok. En iyi hakemimizle, en tecrübesiz hakemimiz arasında bir fark kalmadı. Maçları kim yönetirse yönetsin kamuoyu açısından sonuç hep aynı: Kaos!
Yabancı hakem mi?
Son haftalarda ayakta kalan ve en az yıpranan iki hakem Arda Kardeşler ve Ali Şansalan Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maçlarına atanmış. Diğer formda isim Zorbay Küçük de Beşiktaş maçında. Bu günün koşullarında olabileceklerin en iyisi.. Ama başarılı olmaları sürpriz (!) olur. Bu ortamda başarmak kolay değil. Bu haftanın atamalarından, acaba Süper Kupa hakemi hakkında bir fikir oluşturabilir miyim diye baktım. MHK tüm kozlarını sahaya sürmüş, kupa finali için kimseyi rezerve etmemiş görünüyor. ‘Yabancı hakem mi geliyor!’ diye düşünmekten kendimi alamadım.
‘’Güvensizlik zirve yaptı‘’
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Değil Türkiye’de, tüm dünyada üst düzey hakem seminerlerinde kritik pozisyonlar masaya yatırılırken; otorite hakeme söz verilir, hakem kararı verirken ne düşündüğünü, bu kararı neden verdiğini anlatır, sonrasında otorite fikrini söyler. Hakem haklı bulur ya da bulunmaz. Bugüne kadar birçok hakem, eğitimlerde hatalarını kabul etmiştir. Dolayısıyla geneldeki fotoğraf hakemliğin ve bir seminer planının olağan akışına uygun görünüyor.
Dallas rahatsız etti
Ancak görüntülerde beni rahatsız eden konu, Hugh Dallas’ın aşırı gergin ve suçlayıcı tavırları oldu. “Cesaretiniz yoksa MHK’ye söyleyin ve maçlara çıkmayın!” gibi bir eğitimcinin kullanmaması gereken sözleri kullanmış. Derse girişinden anlaşılıyor ki, Tolga Özkalfa’nın görevden alınmasına içerlemiş. Bunu duygularına yansıtıyor ve bu durumdan hata yapan hakemleri sorumlu tutuyor.
Hakemler ifade edemiyor
Hakemlerin tutumları ve söyledikleri ise başlı başına bugünkü hakem sorununu ortaya koyuyor. Kendilerini ifade etmekten çok uzaklar. Sahada verdikleri karara ikna edici bir savunma yapamıyorlar. Kararlarını savunmadıkları gibi kısa yoldan “Hata yaptım!” diyerek kurtulmayı tercih ediyorlar. “Hatırlayamadım! Hatırlamaya çalışıyorum! Hissiyatım öyleydi, ele geldiğini düşündüm, şimdi ele temas göremiyorum!” gibi izahı pek mümkün olmayan cümleler kuruyorlar. Benim bu yaşananlardan anladığım; MHK, hakemler ve hakemi eğitenler de ipin ucunu çoktan kaçırmış... Zaten hakemlerle ilgili ciddi bir güven problemi vardı, bu yaşananlar o güvensizliği zirveye taşıdı.
Tek suçlu Erkan Engin!
Söz konusu iki maçta görev yapan 4 hakemin 3’ü sonraki haftalarda görev aldı. Sadece VAR Erkan Engin görev alamadı. MHK’ye göre şu ana kadar tek suçlu o görünüyor. Yaşananları anlamlandırmak çok güç... Bundan sonra olanları öngörmek pek mümkün değil. Yarın sabah ne ile uyanacağımızı bile kestiremiyoruz.
Tüm katılımcılar fail
Bir diğer konu da görüntüleri kimin sızdırdığı konusu... Bunu yapan bir hakemse ya da TFF içinden biriyse bulunmalı ve gereken yapılmalı. Şu anda seminere katılan tüm katılımcılar ve MHK’nin Hakem İşleri Müdürlüğü çalışanları olayın faili durumda. Kimin yapmış olabileceği konusunda bir fikrim yok ama TFF’nin bu olayı aydınlatacak gücü var.
‘’Ben Ouanes kırmızı görmeliydi‘’
14’de Ben Ouanes, rakibi Barış Alper tarafından formasından çekiliyor. Hakem bu faulü görmüyor. Barış Alper’den kurtulmaya çalışan Ben Ouanes, eliyle Barış Alper’in yüzüne kontrolsüz bir müdahalede bulunuyor. Hakem bu pozisyonu değerlendiriyor ve Kasımpaşalı oyuncuya bir sarı kart gösteriyor. Önceki faulü verse belki Kasımpaşalı oyuncu sarı kartlık hamleyi yapmayacak. Devamında Ben Ouanes sinirlenerek, topu yumruğuyla tribünlere vurup, hakemin kararına tepki gösteriyor. Bu dakikada Kasımpaşalı oyuncu ikinci sarı kartla oyundan ihraç edilmeliydi.
Zaha’nın koluna çarpıyor
79’da Winck, Zaha’yı ceza sahasında düşürünce Galatasaray penaltı kazandı ve Winck rakibinin bariz gol şansını önlediği için oyundan ihraç edildi. Topla Zaha ilerlerken, Winck mücadelenin en başında rakibini omuzundan çekerek bozuyor ve topla ilerlemesini engelliyor. Sonraki aşamada topa ayağıyla hamle yapıyor. İlk müdahale çekerek olduğu için ve hakem bu ilk hamleyi değerlendirerek penaltı düdüğü çaldığından, penaltı kararıyla birlikte çıkan kırmızı kart da doğru. Pozisyon öncesi Zaha elle oynadı diye yapılan yorumlara katılmıyorum. Top bence Zaha’nın koluna çarpıyor.
Devam kararı doğruydu
Ceza sahası içinde “tutarak, çekerek, iterek” yapılan ihlallerde, aynı zamanda bariz gol şansı da varsa, ikili cezalandırma devam ediyor ve penaltıyla birlikte kırmızı kart da verilmesi gerekiyor. Galatasaray 3. golü öncesi Berkan’ın Ben Ouanes’e bir faulü yoktu. Devam ve gol kararı doğruydu.
‘’Normalde tatil edilmeliydi‘’
Dün akşamki maç, bir UEFA organizasyonu olsaydı ve hakem yine Meler olsaydı, normalde tatil edilmesi gerekirdi. Ne yazık ki ülke koşullarında, bu şartlarda futbol oynamayı benimsemiş bir topluluk olduk!
Normal şartlarda bu bir UEFA organizasyonu olsaydı ve maçın hakemi yine Halil Umut Meler olsaydı, bu maç her koşulda tatil edilirdi. Maalesef ülkemiz koşullarında bu şartlarda futbol oynamayı benimsemiş bir topluluk olduk. Fenerbahçe’nin kazandığı ilk golden önce Osayi-Samuel‘in, Trezegut’e herhangi bir faulü olmadığı fikrindeyim. Trabzonspor’un ilk golü kazandığı serbest vuruş öncesi ceza sahasına meşale atıldı. Hakemin oyunu durdurmak yerine devam ettirmesi hataydı. İsmail elinde meşale tutarken Fenerbahçe aleyhine faul çalındı. Trabzonspor lehine verilen penaltı doğruydu. Ancak bu penaltı kararından önce Meler’in çalmış olduğu endirekt serbest vuruş kararı hatalıydı. İsmail’in Visca’ya herhangi bir ihlali yoktu.
Gol öncesinde faul var
Fenerbahçe’nin 3. golü öncesi Oostarwolde’nin Umut Bozok’a bir faulü vardı. Hakem bu faulü atladı ve devamı gol oldu. 88’de sarı kartı olan Trezeguet, Batshuayi’nin yüzüne kontrolsüz bir hamlede bulunuyor. Burada hakem oyunu devam ettirdi ancak Trezeguet ikinci sarı kartla oyundan atılmalıydı. Maç sonu seyircinin sahaya inerek yaptığı taşkınlıklar, temsilci raporu ve görüntülerden hareketle disiplin kurulunun konusu olacak eylemlerdi. Hakemler o sıra içeri girdikleri için hakem raporu bu hususlarda etkili olmayacaktır diye düşünüyorum.
‘’Doğru kararlar verdi‘’
Maçta iki penaltı kararı dışında tartışmalı çok fazla pozisyon yaşanmadı.
Antalyaspor lehine verilen penaltıda, verilen penaltı kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Gedson açık şekilde rakibini formasından çekiyor. Penaltı sonrası Gedson’a gösterilen sarı kart da doğruydu.
Maçın uzatma dakikalarında Beşiktaş lehine verilen penaltı kararının da doğru olduğu fikrindeyim.
Kullanılan penaltıda Rashica, ayağı kaydığı için topa iki kez temas ediyor. Sağ ayağıyla vurduğu top ileriye doğru hareket ettiği anda kayan sol ayağına temas ediyor. Burada hakemin golü iptal etmesi ve endirekt serbest vuruş kararı vermesi son derece doğru bir karardı. Bu iptal kararını VAR’a bırakmadan kendisi veren hakemi kutlarım.
‘’‘Meler’ jokeri yine kullanıldı‘’
Fazlasıyla yıpranan hakem kadrosunda performansa dayalı atama yapmak haftalardır pek mümkün olmuyor. Performans ön plana alınsa her hafta oynanan 10 maça 10 hakem bulunamayacak. Tablo o kadar vahim... Dolayısıyla ismi en az tartışılacak isimlerden seçim yapılmaya çalışılıyor. MHK’nin elinde Halil Umut Meler’den daha iyi bir alternatif yok. Alternatifsiz kalan MHK, Trabzonspor-Fenerbahçe maçı öncesi yine “Meler joker hakkı” nı devreye sokmuş görünüyor. Meler, son yönettiği derbi performansıyla tartışılmıştı. Ayrıca sancılı bir süreçten geçiyor. Buna rağmen günümüz koşullarında atamaya “hatalı” diyemiyorum. Çünkü yerine atanacak daha iyi bir isim önermeye kalksam, öyle bir isim bu gün itibarıyla yok.
Gününde olursa...
Meler bu tür stresli maçlardan çok sayıda yönetti. Başarı ortalaması yüksek... Gününde bir Meler, MHK’yı kurtarır. Umarım başarılı olur. Galatasaray’ın maçına ise Atilla Karaoğlan atandı. Sezona iyi başlayan Karaoğlan ciddi bir sarsıntının ardından kendisini tekrar toparlamaya başladı. MHK yine doğru tercih kullanmış diyebilirim. Yakın tarihte, Fenerbahçe-Kasımpaşa maçında Cihan Aydın ve Galatasaray-Antalyaspor maçında Abdulkadir Bitigen ciddi hatalarıyla gündeme gelmişlerdi. Bu hafta iki isime de görev verilmiş. Yaptıkları hatalara karşılık, çok çabuk görev almaya başladıklarını düşünüyorum.
‘’Asıl konu VAR müdahalesinin doğruluğu ya da yanlışlığı‘’
Fenerbahçe Pendikspor maçında her iki takımın lehine ve aleyhine hakem hataları olmasına rağmen en çok tartışılan konu Fenerbahçe lehine verilen penaltı oldu. Hakem “faul ve dışarda” kararı verirken, VAR “Pozisyon ceza sahası içinde!” dedi. Pozisyonla ilgili kamuoyunda “Topa kim vurdu?” tartışması yaşanıyor. Benim için tartışılacak konu topa kimin vurduğu değil. Topa kim vurduysa vursun, asıl tartışılacak konu yapılan VAR müdahalesinin doğruluğu ya da yanlışlığıdır.
Yayıncı kuruluştaki TRİO programında da maç ertesinde gazetemde yazdığım yazı da ifade ettiğim gibi, sahada hakemin verdiği faul kararına saygılıyım. Hakeme göre bu pozisyon faulse ben de itiraz etmiyorum. Benim bu pozisyonda hatalı bulduğum ve katılmadığım husus, pozisyona yapılan VAR müdahalesidir.
Mevcut açılardan pozisyonun kesinlikle ceza sahası çizgisi üzerinde olduğunu kanıtlayacak net bir görüntünün olmamasına rağmen VAR hakeminin müdahalesini doğru bulmuyorum. Bu pozisyonda hakem Kadir Sağlam, İrfan Can/N’Diaye mücadelesi için düdüğü çaldığında penaltı kararını verse idi yine aynı yorumu yapar, “VAR müdahalesine gerek yoktu!” derdim.
Haftanın Hakemi: Mert Güzenge
Haftanın Hayal Kırıklığı: Kadir Sağlam
Fenerbahçe-Siltaş Yapı Pendikspor | Kadir Sağlam
Maç süresince Kadir Sağlam olan faulleri çalmadı, olmayan faulleri çaldı. Olan kartları göstermedi, olmayan kartları gösterdi.İlk devre bitiminde Mert Hakan’ın hakeme itirazları sırasında söylediği iddia edilen tehdit cümlesi doğruysa, dudak okunurken hata yapılmıyorsa, bu cümlenin karşılığı kırmızı karttır. Hakem bu tehdide tepkisiz kaldı demektir.Hatalı kart kararlarını tek tek yazmaya yerim yetmez. Mert Hakan’ın gol sevinci sırasında Pendikspor kulübesine doğru yaptığı hareketler, en hafif değerlendirmeyle “sportmenliğe aykırı hareket” olarak kabul edilip, en az bir sarı kart gösterilmeliydi.Welinton’un iki sarı kartını toplasak, tek sarı kart etmez. İki sarı kartına da katılmıyorum. N’Diaye’ye doğru bir sarı gösterdi ama sonrasında N’Diaye atılmak için hakeme her türlü tepkiyi gösterdi ama sineye çekti. N’Diaye’ye ikinci sarı kartı gösteremedi. Lusamba’yı ise kendisini alkışladığı için ikinci sarı karttan atması doğruydu ancak Lusamba’nın da ilk sarı kartı yanlıştı.Fenerbahçe lehine VAR müdahalesi ile verilen penaltıyı çözemedim. Pozisyonda faul var mı, yok mu, o konu da %100 emin değilim. Hakem vermişse takdirine saygı duyuyorum ancak VAR’ın hangi görüntüye bakarak bu pozisyondaki temasın %100 çizgi üzerinde olduğuna kanaat getirdiğini anlayamadım. Sahip olduğumuz görüntülerde “Pozisyon içerde!” diyebileceğimiz açık bir kanıt olmadığını düşünüyorum.
Galatasaray-Çaykur Rizespor | Bahattin Şimşek
Maçın hakemi Bahattin Şimşek, faul ve kart hatalarıyla dolu bir maç yönetti. En büyük şansı, Galatasaray’ın golü erken yakalaması ve maç boyu skor farklıyla maçı önde götürmesiydi. Skorun hakemin hatalarını örttüğü kanaatindeyim.15. dakikada Akintola’nın topu ortaladığı sırada kayarak müdahale etmek isteyen Kaan Ayhan sakatlandı. Akintola’nın rakibine yönelik bir hamlesi yoktu. Bu bir kazaydı.21’de orta alan mücadelesinde Olawoyin, Torreira’nın ayağına bastı. Hakem Rizeli oyuncu lehine faul verdi. Faulü yapan Olawoyin’di. Sarı kart görmesi gerekirdi. Yaptığı hareket sertti ancak kırmızı için gereken yoğunluk ve acımasızlık yoktu.31’de Torreira’nın golünden önce, Köhn topu kazanırken bence faul vardı. Köhn rakibinin sahip olduğu topa hamle yaparken topla karışık rakibini de düşürüyor.62’de Galatasaray lehine çalınan penaltıda hakem yanılmadı. Pozisyon penaltıydı ama öncesinde Galatasaray takımı topu kazanırken Hojer’e açık şekilde faul yapıyor. bu faul gözden kaçtı. Ve devamı penaltı oldu.
Gaziantep FK-Beşiktaş | Arda Kardeşler
Maçın hakemi Arda Kardeşler’in başarılı bir maç çıkarttığını düşünüyorum. 90 dakikada ufak tefek hususlar dışında, gidişata etkieden, akılda kalacak olumsuz kararı olmadı. 26.dakikada Mbakata ceza sahasına girecekken, Rashica tarafından düşürüldü. Pozisyon ceza sahası dışındaydı ama net bir fauldü. Hakem bu faulü atladı. 45+1’de Beşiktaş ceza sahası içinde Semih’in uzaklaştırmak için vurduğu top açık olan eline geldi. Hakem haklı olarak oyunu devam ettirdi. Kural yorumu çok açık: “Bir oyuncunun kendi vurduğu top eline gelirse, penaltı olmaz!”48’de Mbacata’nın ceza sahası içinde topu elle oynadığı gerekçesiyle penaltı itirazları oldu ancak hakemin devam kararı doğruydu. 87.dakikada Semih, Sorescu’nun müdahalesiyle yerde kalınca hakem doğru bir penaltı kararı verdi. Sorescu’nun Semih’in destek ayağına teması penaltı için yeterliydi.
Trabzonspor-VavaCars Fatih Karagümrük | Zorbay Küçük
Zorbay Küçük açısından rahat bir maç geçti. Akılda kalan olumsuz bir kararı olmadı. Göstermesi gerekirken atladığı bazı sarı kartlar oldu ama maç içinde çok göze batan hatalar değildi.
EMS Yapı Sivasspor-Corendon Alanyaspor | Ali Şansalan
Ali Şansalan vasat üstü bir performansla maçı tamamladı. Gösterdiği bazı kartları gecikmeli çıkartması ilginçti. Bazı kart hataları da vardı ama maçın gidişatını etkileyecek oranda değildi. Hakemin oyunculara karşı tutumunu bir daha gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.
TÜMOSAN Konyaspor-Yukatel Adana Demirspor | Volkan Bayarslan
Bir önceki hafta yönettiği maçtaki performansı çok iyi olmayan bir hakemin ertesi hafta yine maç alması bence asıl problemdi. Hakem aslında maça iyi başladı ve 7’de Etemi’nin yerde kaldığı pozisyonda Konyaspor lehine doğru bir penaltı düdüğü çaldı. 31’de Yusuf’un golünden önce Konyasporluların faul beklentileri oldu ama bence gol kararı doğruydu. Pozisyonda faul yoktu.39’da ise anlam veremediğim bir karara VAR ve hakem birlikte imza attılar. Konyasporlu Ndao ile Adana Demirsporlu Mohammemedi’nin kafa topu mücadelesini hakem devam ettirmişti. VAR’ın gereksiz bir müdahalesiyle hakem kenara geldi ve olmayan bir elle oynamayı değerlendirerek penaltı verdi. Her yönüyle yanlış bir karardı. 83’de Balotelli’nin Yunus’a faulünde sarı yerine kırmızı kart çıksa daha doğru bulurdum.
RAMS Başakşehir-Bitexen Antalyaspor | Mert Güzenge
Herhangi bir kritik karar vermeden maçı tamamladı. Akılda kalan bir hatası olmadı. Başarılı sayılabilecek bir yönetim gösterdi.
Mondihome Kayserispor-Atakaş Hatayspor | Halil Umut Meler
Aslında Meler’in kalitesine göre çok kolay bir maçtı. Meler önemli hata yapmadan maçı tamamladı. Fakat bir kaç maçtır tutuk ve normal standardından uzak maçlar yönetiyor. Dikkatimi arttırması gerekir. 76’da sarı kart için elini cebine attığı anda yardımcısı Emre Eyisoy’dan gelen yardımla Arif’e direk kırmızı kart gösterdi. “Hatalı karar.” diyemem. Sınırda bir pozisyondu hakem taktirini böyle kullandı.
İstanbulspor-Kasımpaşa | Çağdaş Altay
Fenerbahçe-Alanyaspor maçındaki kötü yönetiminden sonra ilk kez görev aldı. Maç onun için rahat geçti. Çok kritik pozisyon yaşanmadı. 30’da Yasin’in ceza sahası içinde Loshaj’a müdahalesinde penaltı kararı verse çok daha doğru olurdu.
Yılport Samsunspor-MKE Ankaragücü | Ümit Öztürk
Maç genelinde oyun kontrolü sürekli elindeydi. Sarı kartlarında tutarlıydı. Mert Çetin’in topsuz alanda Muja’ya yaptığı kartlık faul dışında kart hatası yapmadı. 13’de Ankaragücü golü serbest vuruştan geldi. Ama bu serbest vuruş için çalınan faul düdüğü hatalıydı.