Arama

Popüler aramalar

‘’Sahanın en iyisiydi‘’

Dün oynanan maç, bir derbi olmasına rağmen beklenen heyecandan ve futbol kalitesinden uzak geçti. Her iki ekip de, hem mental, hem de fizik olarak istenileni sahaya yansıtamadı. Dün akşam sahanın en iyisi, Fırat Aydınus ve onun ekibiydi. Her iki takım oyuncularının aksine, hakem ekibi belli ki maça çok iyi hazırlanmışlardı.

Aynı standartla yönetti

İlk dakikadan itibaren oyunu eline alan ve kontrolü maç süresince bırakmayan Aydınus, son düdüğü çaldığında arkasında tartışılacak önemli bir pozisyon bırakmadan soyunma odasına gitmeyi başardı. Çaldığı faul düdüklerindeki doğruluk oranı ve kart uygulamalarındaki standart, onun en büyük artısıydı. Maç genelde centilmence oynandı. Oyuncular iyi niyetliydiler. Hakeme ve birbirlerine karşı çoğu zaman saygılıydılar. Yere düşene el uzattılar, faul yaptıklarında rakiplerinden özür dilediler.

Vermediği penaltı doğru

Maçın 12. dakikasında Mehmet Topal’ın faulünden sonra; Podolski, Van Persie, Sneijder ve Topal’ın birbirlerine karşı sergiledikleri gerginlik sırasında Aydınus, tavrını kart göstermemekten yana kullandı. Oyuncuları uyarmayı tercih etti. Aynı şekilde 23. dakikada Skrtel’in Sabri’ye hareketi de sarı kart olabilirdi. Hakemin oyunun başında kart göstermeme ve oyuncularla diyalog kurma planı tuttu ve hakem maç sonuna kadar başarılıydı. 28’de Yasin-Skrtel mücadelesinde Galatasaraylılar penaltı beklediler. Skrtel’in Yasin’e penaltıyı gerektirecek bir teması yoktu. Yasin kendini yere kolay bıraktı, hakemin devam kararı doğruydu.

Volkan’ı sakinleştirdi

50. dakikada Volkan Demirel’in bulunduğu kale arkasından atılan cisimler sırasında maç 3 dakika kadar durdu. Aydınus olaylara soğukkanlı yaklaştı. Beraberinde Volkan ile de iletişim kurarak onun da sakin kalmasını sağladı. Sonrasın da oyunu sağlıklı bir şekilde başlattı.

24 Nisan 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Mecburi istikamet Aydınus!‘’

Derbiye beklediğim gibi, Fırat Aydınus atandı. Namoğlu Kurulu bu atamayı yaparken ikinci bir seçenek yoktu. Çünkü bu yıl hakemler çok yıprandı ve kadro çok daraldı. Bir de kulüplerle problemli ve istenmeyen hakemler de değerlendirme dışı kalınca ortada Aydınus’tan başka şık kalmadı. Sonuçta mecburi bir atama yapılmış oldu. Öyle ki; Aydınus bu sezon Fenerbahçe’nin 6. kez bir maçında görev yapacak. Fenerbahçe’nin bu sezon 540 dakika süre alamamış birçok futbolcusu vardır belki de!

En kötü yönetime rağmen

Aydınus’un yıl içinde çok dalgalı bir performansı oldu. İlk yarı yönettiği maçlarda vasatın üzerine çıkamamıştı. Atletik performansı ve artan kiloları da tartışma konusuydu. Devre arası yapılan atletik testte başarısız olunca ikinci yarının başlarında görev alamadı. Sonrasında yapılan testleri geçince tekrar sahalara döndü. Kilo vermiş ve hırslı hali gözlerden kaçmadı ve çok başarılı maçlar çıkardı. İki hafta önce yönettiği Antalyaspor-Kayserispor maçında belki de bu sezonun en kötü iki-üç hakem yönetiminden birine imza atmış olmasına rağmen MHK, Aydınus’u bu maça atamakta sıkıntı görmedi.

Bu maçı kaldırması için...

Aydınus’un kariyeri, tecrübesi bu maçı yönetmeye fazlasıyla yeter. Bugüne kadar Türkiye liglerinde en fazla derbi yönetme şerefine nail olmuş birkaç hakemden biri. Ayrıca onun derbilerde şansı genelde yanında olur. Maça iyi hazırlanır, ekibini iyi hazırlar ve geçmiş tecrübesinin gereğini sahaya yansıtabilirse; Aydınus bu maçın altından kolaylıkla kalkar. Fakat maç planını iyi yapamaz, maçtaki değişen durumlara göre önlem alamaz, sinirlerine hâkim olamaz ve disiplinden taviz verirse işi fazlasıyla zorlaşır.

21 Nisan 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İşte yeni kurallar‘’

2017-2018 sezonundan itibaren uygulanacak kural değişiklikleri ve yeni kural kitabı yayınlandı. Hatırlayacaksınız... Geçtiğimiz yıl çok fazla değişiklik yapılmış ve neredeyse kural kitabı yeniden yazılmıştı. Bu yıl da çok fazla değişiklik var ancak futbolseverleri ilgilendiren, çok dikkat çekici değişiklikler yok. Değişiklikler içinde IFAB’ın bir de itirafı var, “Geçtiğimiz yıl kapsamlı şekilde yapılan değişiklikler sırasında, bazı hususları gözden kaçırmışız, bazı maddeleri de anlaşılır şekilde ifade edememişiz” diyor. Birçok metin daha anlaşılabilir olması için farklı cümlelerle tekrar yazılmış.

Dikkat çeken değişiklikler:

1.) TFF arzu ederse, önümüzdeki sezon Süper Lig hariç, diğer bütün liglerde oyuncu değişikliği sayısını 3’ten 5’e çıkartabilecek.

2.) Alt yaş grubu maçlarında, veteran ve ampute liglerinde oyundan çıkan oyuncu, tekrar oyuna girebilecek.

3.) Federasyonlar alt yaş, veteran ve ampute maçlarında sarı kart gören oyuncunun, oyun alanı dışında belli bir süre beklemesine yönelik yaptırımları uygulayabilecek.

4.) Ofsayt pozisyonunda olan oyuncuya, hakeme çarparak gelen top ofsayt olarak değerlendirilecek.

5.) Gol sevinci sırasında; seyircilere gereğinden fazla yaklaşarak, güvenlik sorunu doğuracak davranışlarda bulunmak sarı kartla cezalandırılacak.

6.) Bir penaltı kararı verilmişse ve beraberinde sarı kart da gerekiyorsa; penaltı yapan oyuncunun topla oynama niyeti varsa, bu sarı kart gösterilmeyecek.

7.) Oyun alanı çizgilerinin belirlenmesinde, yapay çimler kullanılabilecek.

8.) Hakeme haber vermeden; devre arasında, uzatma dakikalarından önce veya uzatma dakikalarının devre arasında, bir oyuncu değişikliği yapılırsa; değiştirilen oyuncu maça devam edecek, hakem tarafından bir yaptırım uygulanmayacak ve kart gösterilmeyecek.

9.) Aynı şekilde devre arasında, uzatma dakikalarından önce, uzatma dakikalarının devre arasında veya seri penaltı vuruşlarına geçilmeden önce, hakeme haber vermeden bir kaleci ile oyuncu yer değiştirirse, bir yaptırım uygulanmadan oyuna devam edilecek.

10.) Başlama vuruşunu yapacak oyuncu, rakip yarı alanda bulunabilecek.

11.) Başlama vuruşunu yapan oyuncu doğrudan kendi kalesine gol yapamayacak, top kendi kalesine girerse, korner kararı verilecek.

12.) Hakem tarafından suçlu görülüp, oyundan atılan doktor; sakatlanan oyuncuları tedavi edecek başka bir sağlık görevlisi yoksa sahadan çıkartılamayacak.

13.) İki uzatma devresinin arasında oyunculara sıvı almaları için küçük bir mola verilecek. Bu mola koçların taktik direktifler vermesine olanak sağlamayacak.

14.) Elemeli maçlarda tur atlayan takımı belirlemek için; deplasman golleri, 15 dakikayı geçmeyecek iki uzatma devresi, penaltı noktasından yapılacak vuruşlardan biri tercih edilebileceği gibi; bunların kombinasyonundan oluşacak bir sistem de uygulanabilecek.

15.) Ofsayt pozisyonunda olan oyuncu, topa doğru ilerleyecek olan savunma oyuncusunun koşu yoluna doğru hareketlenirse ya da koşu yolu üzerinde hareketsiz beklerse de ofsayt olarak değerlendirilecek.

16.) Ofsayt pozisyonundaki bir oyuncuya, ofsayt ihlalini gerçekleştirmeden bir faul yapılırsa, faul cezalandırılacak.

17.) Topun bariz bir şekilde aut veya kornere çıktığı durumlarda yardımcı hakemler hiçbir işaret vermeyecekler.

18.) “Kararları yanlış olsa bile; hakemin, yardımcı hakemlerin kararlarına mutlaka saygı duyulmalıdır, bu futbolun temel prensibidir” şeklinde bir ifade de kural kitabına eklenmiş.

12 Nisan 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’2 penaltı yanlış!‘’

38. dakikada Mehmet Güven ceza sahası içinde, Welliton’u arkadan iterek dü∫ürdü. Bu dikkatsiz hareketin kar∫ılığı penaltıydı. Kalkavan yanılmadı ve doğru bir penaltı kararı verdi.

Maçın 44. dakikasında, Kayserispor ceza sahasında, Bifouma’nın önündeki topa Hakan Aslantaş çok net bir şekilde vurdu. Bu sırada Hakan’ın Bifouma’ya penaltıyı gerektirecek bir teması olmadı. Düdük hatalı. 67’de Kalkavan 3. kez penaltı aldı. Maher, Sow’u düşürdü. Faulü gerektiren temas ceza sahası dışındaydı. Penaltı yerine ceza sahası dışından serbest vuruş verilmeliydi. Hareketli oyunda bu pozisyonu çözmenin kolay olmadığını da belirtmeliyim.

10 Nisan 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Volkan Demirel atılmalıydı‘’

49. dakikada Akhisar lehine çalınan penaltıda, kaleci Volkan kendisini geçen Cikalleshi’yi formasından çekerek düşürdü. Hakem Halil Umut Meler yanılmadı. Pozisyon net bir penaltıydı ancak Volkan’a gösterdiği sarı kartta yanıldı. Kartın rengi kırmızı olmalıydı. “Kural değişti, penaltı kararı verilince kırmızı yerine sarı gösteriliyor” diyenleri duyar gibiyim. Değişen kural sadece oyuncunun, topla oynama şansı varken ve topla oynamak için mücadele ederken penaltı yaptığı pozisyonları kapsıyor. Burada Volkan topa müdahale etmek isterken, zamanlama hatası yaparak rakibini düşürseydi, o zaman sarı kart yeni kurala göre doğru olurdu. Oysa ki Volkan’ın topla oynama şansı kalmamış ve topla oynama niyeti de hiç yok. Bu durumlar için kural değişmedi ve halen kırmızı kart gösterilmesi gerekiyor.

Penaltıyı atladı

Hakemin bir diğer önemli hatası ise 67. dakikada yaşandı. Custodio net bir şekilde Topal’ı ceza sahası içinde formasından çekerek düşürdü. Karar penaltı olmalı ve Custodio’ya sarı kart gösterilmeliydi. Fenerbahçe’nin 61. dakikada Josef’le kazandığı golde ofsayt yoktu. Yardımcı hakem Ekrem Kan’ı bu pozisyondaki dikkatinden dolayı kutlamak gerekir.

10 Nisan 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tek hatası penaltı‘’

Ali Palabıyık, Trabzonspor’un attığı 3. golden önce Beşiktaş lehine vermesi gereken penaltıyı atlarken, bu pozisyon dışında çok başarılı bir maç yönetti. Dün akşam Trabzon’da
oynanan maç; bu sezonun değil, belki de son yılların en heyecanlı ve zevkli maçlarından biri oldu. Mükemmel bir zemin, ateşli tribünler ve futbol oynama niyetinde olan futbolcularıyla, keşke bitmese dediğimiz bir 90 dakika izledik. Bu zevkli oyuna; oyuncularla birlikte, hakemin de katkısı büyüktü. Palabıyık ilk dakikadan itibaren ekibiyle birlikte tutarlı kararlar verdi. Doğru verdiği kararlar, iki takımın da hakem ekibine olan güvenini arttırdı. Hakem kartlarında hataya düşmedi.

Sonuca değil, skora etki

Hakemin eleştirilecek tek hatası maçın 64. dakikasında gerçekleşti. Uğur Demirok; Pereira’nın kendisine gönderdiği geri pası kontrol etmeye çalışırken, kendi ceza sahası içinde topu koluyla düzeltti. Pozisyon net bir penaltıydı. Sonrasında gerçekleşen atakta Trabzonspor golü buldu. Neyse ki; bu önemli hata sonuca değil, skora etki etmiş oldu. Bu hatadan dolayı elbette hakemi eleştirenler olacaktır ancak 90 dakika boyunca başarılı bir maç çıkartan Palabıyık’ı aşırı eleştirmek doğru olmaz. Bu pozisyon dışında, maçın genelindeki başarılı performansı göz ardı edilemez.

09 Nisan 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ali Palabıyık en masum tercih‘’

Ali Palabıyık tercihi; haftanın, belki de sezonun en masum tercihlerinden biri. Hakemlerimizin genel performansına baktığımızda, kadronun tamamına yakını vasatın altında. Palabıyık ise; bu yıl için kendisini ortalama hakem performansının üzerinde tutmayı başarabilmiş bir isim. Ayrıca Avrupa’da başarılı maçlar çıkartıyor.

4 büyüklere atanıyor

Bu yıl Palabıyık’ın da çok kötü maçları olduğunu ifade edenler olabilir. Olayı şu pencereden değerlendirmek gerekir: Palabıyık’ın bu sezon yönettiği 17 maçın 12’si 4 büyük maçı. Ayrıca bu sezon Galatasaray- Beşiktaş, Beşiktaş-Fenerbahçe, Trabzonspor-Fenerbahçe gibi çok önemli maçlarda sahadaydı. Bu kadar göz önünde ve zor maçlar yönetmesi, normalden fazla eleştirilmesine ve yıpranmasına sebep oldu. Bana göre Palabıyık, iyi bir maç planıyla, bu maçın altından kalkabilecek tecrübe ve performans düzeyinde. Ancak bu sezona yayılan genel başarısız hakem performanslarını örnek almaya kalkmaz umarım.

Büyük hatalara ödül!

Geçtiğimiz hafta, dünya futbol tarihinde bir ilki (!) gerçekleştiren; kart göstermek için oyunu durdurup, 8 dakika boyunca oyunu başlatamayan, sezonun en kötü maçlarından birini yöneten Fırat Aydınus’a bu hafta yine maç verilmiş. 1 metre 41 santimetre ofsayttan gol attıran yardımcı hakemi ertesinde maça gönderen Namoğlu, aynı ismi bu hafta derbiyle ödüllendirmiş.

Namoğlu korkuyor mu?

Bu fahiş hataların sahiplerine maç verebilen Namoğlu; haftalardır Barış Şimşek’e ve Tolga Özkalfa’ya neden maç veremediğini açıklamak zorundadır. Yoksa birisinden mi korkmaktadır? Namoğlu’nun oğlu TFF başkanı olsa, bir gün gelecek; ya ömrü vefa etmeyecek ya da sağlığı, o koltuktan ayrılacak. İşte o gün; hakem camiasının en az yüzde sekseninin bir daha yüzüne bakamayacaktır.

07 Nisan 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Para ‘VAR' huzur yok!‘’

Altyapı şart

Kolay değil tabii. Bazı prosedürleri yerine getirmeniz gerekiyor. Önemli bir teknolojik alt yapıya ihtiyaç var. Yayıncı kuruluş kameraları bu sistem için kullanılamayacak. Buna izin yok. 14 ila 20 kamerayla hayata geçecek bu uygulama için; öncelikle gerekli teknoloji satın alınacak, stadyumlara kurulacak. Bu teknolojiyi kullanan, bakımını yapan, arızalarını gideren; yetişmiş teknik elemanlar da temin edilecek. Yani parayı basınca uzaklar yakın olacak, zor olan kolaylaşacak...

İki hakem gerek

Buraya kadar her şey tamam ama son tahlilde ekranın başına bu konuda eğitilmiş ve yeterli donanımı kazanmış iki hakem oturacak. Peki, maçın kaderini değiştiren kararları verecek hakemleri, nereden bulacağız?

100 saatlik eğitim

Bu konuda atılacak ilk adım, VAR kadrosunun oluşturulması. Sonrasında VAR’ların 100 saatlik bir eğitimden geçmeleri gerekiyor. Bu eğitim için kabul edilen makul süre 6 ila 9 ay! Hakem seçme ve onları eğitme işini kim yapacak diye sorarsanız, cevap belli: Merkez Hakem Kurulu...

En başarısız MHK

İşte en kritik nokta burası! Görevdeki MHK, Türk hakemlik tarihinin en başarısız ve yetersiz kurulları arasında anılıyor. Yaşananlar futbol kamuoyunun malumu... Göreve geldikleri günden beri hakem hatası konuşulmayan tek bir hafta yok. Eğitim hak getire, adalet kavramı yerlerde... Yeni bir hakem kazanılamadığı gibi olanların birçoğu da kayıp. Camiada sevgisizlik ve huzursuzluk had safhada.

Atama unuttular

Peki, yaptıkları idari hatalara ne demeli? Maçlara hakem atamayı unuttular. Hem de iki kez... Seminer için gelen hakemleri havaalanında unuttular... Avrupa ile kurulan eğitim köprüsünü koparttılar, FIFA’yı aldattılar, talimata uymayan bir hakemi FIFA yaptılar.

Hakemliği bırakan hakeme maç verdiler!

Aynı hafta maçına, aynı hakemi iki kez atadılar. Hakemi problem yaşadığı takımın maçına iki hafta sonra tekrar atadılar, kulüp isyan bayrağını çekince, sakatlandı diye maçtan geri aldılar. Anadolu’da aynı ilin takımının maçına, aynı ilin hakemini atadılar. Hakemliği bırakan hakeme maç verdiler. Öyle saçma sapan görevlendirmeler yaptılar ki; maçı alan hakem bile şaşırdı. Kurulu uyardı, maçı iade etti. Hangi maçlar olduğunu buradan yazsam, şaşkınlıktan küçük dilinizi yutarsınız.

‘Amatörde deneriz’ diyerek olmaz

Gelinen noktada; elin oğlunun Fransa-İspanya maçında denediği VAR sistemini, Namoğlu amatör maçlarda denemeyi planlıyor! “Riva’ya iki takım getiririz, yazın orada denemeleri yaparız!” diyebilecek ve bunu düşünebilecek kadar bu işin eğitimini önemsemiyor. Merak ediyorum... VAR sisteminde en kritik görevi yürütecek kişinin Yusuf Namoğlu olması; beni endişelendirdiği kadar, sizi de endişelendirmiyor mu?

05 Nisan 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI