‘’VAR, turnuvanın kaderini belirliyor‘’
FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası, Güney Kore’de devam ediyor. Turnuvada Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulaması da deneniyor. Elenen ve tur atlayan takımları neredeyse VAR sistemi belirliyor. Cumartesi günü Portekiz-İran maçında hakemin İran lehine verdiği penaltı, VAR müdahalesiyle iptal edildi. İran hatalı hakem kararıyla son 16’ya kalacakken, düzeltilen karar sonrası Portekiz yoluna devam etti.İki maçın birinde hakem kararına müdahale edilen pozisyonlar yaşanıyor. Heyecanın kesintiye uğramasını bir kenara bırakırsak, hakemler doğru kararı bulmakta zorluk çekmiyor. Görünen o ki; VAR, futbolun ayrılmaz bir parçası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
3. VAR geldi
Her geçen gün sistemin geliştiğini ve eksikleri gidermek için daha kapsamlı hale geldiğini söyleyebiliriz. VAR denemeleri sırasında, yanlış değerlendirilen ofsayt kararları oldu. Hakemler, alanında uzmanlaşmış “Yardımcı Hakemler” gibi pozisyonları ekran başında da olsa doğru değerlendiremedi. Bu kez 3. VAR görevlendirilmesine karar verildi. 1 kişiyle başlayan VAR uygulamasında, 3. VAR masaya oturmuş oldu. Yarın Cüneyt Çakır turnuvada Meksika-Senegal son 16 maçını yönetecek. 3. VAR hakemi ise Macaristan’dan yardımcı hakem György Ring olacak.
Henüz adım atmadık
IFAB sistemi denemek için müracaatta bulunan 14 ülkeye onay vermişti. Bu ülkeler: Avustralya, Belçika, Brezilya, Çekya, Fransa, Almanya, İtalya, Meksika, Hollanda, Portekiz, Katar, Güney Kore, Türkiye ve ABD. Bu ülkelerden Türkiye dışında kalanlar bir şekilde sistemi kullanma konusunda mesafe kaydettiler. Türkiye’de ise şu ana kadar hiçbir adım atılmadı. Türkiye Futbol Federasyonu, henüz bir teknoloji firmasıyla anlaşma imzalamış değil. VAR eğitimleri ‘Dostlar alışverişte görsün’ niyetiyle birkaç kez yapılabildi. Bu sisteme geçişle ilgili belirlenmiş bir program yok. ‘Video Yardımcı Hakem Kadroları’ planlanmış değil.
Kişiye özel değişiklik
Önceki gün TFF sitesinde ‘MHK Talimatında Değişiklik’ başlıklı haberi görünce; “MHK, VAR konusunda ilk resmi adımını atmış olmalı” diye aklımdan geçirdim. VAR kadrolarının ne şekilde oluşacağı, hangi hakemlerin VAR olarak görev yapacağı, sayıları ve özellikleri gibi kriterlerin bu talimatla belirlenmiş olacağını düşündüm.
Kısa sürede anladım ki, Türkiye’nin ve dünyanın gündeminde olan VAR, maalesef Yusuf Namoğlu ve arkadaşlarının gündeminde yokmuş. Onların gündeminde; adam kayırma, adaletsizlik ve iş bilmezlik varmış. Kısa süre sonra belirlenecek Süper Lig hakem kadrosuna, 5 ay önce 1. Lig kadrosuna terfi ettirdikleri Bahattin Şimşek, Ali Şansalan ve Erkan Özdamar’ı alabilmek için ‘kişiye özel bir değişiklik’ yapmışlar. Birilerinin hakkını alıp, apar topar bu üç isme vermişler. Adalet dağıtan kurumun başı adaletsizlikte zirve yapmış! Yapılan değişiklik de bununla alakalıymış...
‘’Ofsayt da yanlış, penaltı da‘’
Ligin sonu yaklaştıkça, hakem hataları da son hızla devam ediyor. Dün akşamki maçta yine önemli hakem hataları vardı. Henüz 6. dakikada ofsayt pozisyonunda olan Sinan Gümüş topla oynamadan, ofsaytta olmayan Bruma topa sahip oldu. Acele ederek hatalı bir bayrak kaldıran yardımcı hakem önemli bir Galatasaray atağını kesti. 70. dakikada Alanyaspor ceza sahasında Rodrigues, Efecan tarafından çelmelenerek düşürüldü. Çok net penaltı olan pozisyona Meler devam dedi. Hemen 5 dakika sonrasında bu kez Vagner Love’ın şutu savunmada Ahmet Çalık’ın kapalı kolundan döndü. Normalde devam etmesi gereken pozisyonda, maçın hakemi bu defa hatalı bir penaltı düdüğü çaldı.
‘’Sow'un golü ofsayt‘’
Ali Palabıyık, maçın genelinde başarılı bir yönetim gösterdi. Ancak Moussa Sow’un, Hasan Ali’nin vuruşunda kaleci Onur’dan dönen topu tamamlayarak attığı gol net bir şekilde ofsayttı.
Fenerbahçe ile Trabzonspor arasındaki mücadelenin hakemi Ali Palabıyık, oyun genelinde fazla zorlanmadan, rahat bir maç çıkarttı. Ufak tefek hataları dışında, başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Çaldığı düdüklerde tutarlıydı. Gösterdiği sarı kartların biri dışında tamamı doğruydu.
Bana göre Palabıyık’ın tek hatası, maçın 15. dakikasında Emenike-Onur ikili mücadelesinde çıkartmadığı sarı karttı. Emenike kendisine kalkan ofsayt bayrağına rağmen mücadeleye devam etmiş ve Onur’un baldırına kramponlarıyla bir müdahalede bulunmuştu. Sarı kart gösterilmesi gereken bir pozisyondu.
Önce yakaladı, sonra kaçırdı
Fenerbahçe’nin 23. dakikada Sow ile kazandığı gol, net bir şekilde ofsayttı. Yardımcı hakem Ekrem Kan, Sarı-Lacivertliler’in kazandığı bu golde önemli bir hataya imza attı. Oysaki maça Kan çok iyi başlamış, bu dakikaya kadar kritik ve doğru bayraklar kaldırmıştı. 18. dakikada Sow’un attığı golü yine doğru bir bayrakla iptal etmişti.
‘’Bir sarı kart bir sezona bedel!‘’
Pazartesi sabahı Spor Manşet programında Cem Dizdar’ı takip ederken şöyle bir yorumuna şahit oldum: “Cengiz Ünder, Trabzonspor maçında sahada olsaydı; sahada başka bir oyun, başka bir Başakşehir takımı olurdu. Oyunun şekli değişirdi. Başakşehir rakibine Cengiz’in varlığıyla daha fazla baskı kurabilirdi.” Sanıyorum benim de desteklediğim bu yoruma katılanlar çoğunluktadır. Peki, Cengiz neden sahada yoktu? Çünkü bir önceki hafta Gençlerbirliği maçında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşmüştü. Ve maalesef göğsünde FIFA kokartı taşıyan bir hakeme yakışmayacak bir hata neticesinde o sarı kart çıkmıştı.
Hakeme ceza yok!
Aynı hakem, bir önceki maçında da önemli yanlışlara imza atmışken, Başakşehir-Gençlerbirliği maçına atanmıştı. Cengiz’in canını yakan hakem, bir hafta olsun ceza almamışken, Cengiz’in bir maçlık cezası belki de Başakşehir için bir sezonuna mâl olmuş oldu!
Quaresma neden sahada!
Başakşehir, Trabzon’da çok önemli iki puan bırakırken, Kasımpaşa maçında Quaresma’nın resitalini izledik. Tabir yerindeyse, “Gözlerimizin pasını sildi.” Attı, attırdı... Oynadı, oynattı... Beşiktaş’ın galibiyetinde büyük pay sahibi oldu. Başakşehir en etkili oyuncusundan yoksunken, Beşiktaş’ın en etkili oyuncusu sahadaydı. Bursaspor maçında en koyu Beşiktaşlılar bile Quaresma’nın atılması gerektiği konusunda hemfikirdiler ancak Quaresma atılmamıştı. Q7’yi atmayan hakem iki hafta önce yönettiği Rizespor-Başakşehir maçında da ligin hem altını hem üstünü etkileyen önemli hakem yanlışlarına imza atmasına rağmen, o maça atanmıştı.
Bu kadar olmaz
Yazımın tam bu noktasına gelmişken, Göztepe-Boluspor Play-Off maçına da Bülent Yıldırım’ın atandığını duyunca; “Bu kadar da olmaz!” dedim. Bu kadar aleni, bu kadar net, bu kadar tartışmasız bir hataya imza atan bir hakem dünyanın hiçbir yerinde istisnalar dışında, 10 gün sonra görev almaz, alamaz! Böyle bir atama olmaz! Olamaz! Performansı kötü olan bir hakemi sahaya sürmek, yapılacak yeni bir hataya davetiye çıkarmaktır. Göztepe ve Boluspor takımlarını ciddiye almamaktır.
71 yaşında olmaz
Talimatlar, 65 yaşını dolduran bir gözlemciye, “Sen bir maçı sağlıklı olarak izleyemezsin, gözlemcilik, mentörlük yapamazsın!” derken; 71 yaşındaki birine Türk hakemliğini yönetebilirsin diye her türlü yetkiyi vermiştir. Ama ne olursa olsun, MHK başkanlığı artık Yusuf Namoğlu’nun keyfine göre hareket edeceği bir makam olmamalıdır. Metin Tokat ve Erol Ersoy’un keyif mekânı olmamalıdır. Bedri Dölkeleş ve Kadir Tozlu’nun egolarına teslim edilecek yer olmamalıdır. O koltuklar Türk hakemliğinin layıkıyla yönetilmesi için, kurul üyelerine emanet edilmiş koltuklardır. Türk insanıyla, Türk hakemiyle dalga geçilecek makamlar değildir. Birinin artık bu gidişata dur demesi gerekmektedir!
‘’Penaltı yanlış 2 kırmızı atlandı‘’
Maçın 15. dakikasında Khalili’nin Mehmet Topal’ın tendonuna yaralayıcı şekilde bastığı pozisyonda çıkan sarı kart hatalıydı. Kartın rengi kırmızı olmalıydı. 73. dakikada Claro’nun İsmail’le girdiği mücadelede; Claro’nun penaltıyı gerektirecek bir temasını göremedim, penaltının hatalı bir karar olduğunu düşünüyorum. 27. dakikada Sow koluyla gol atınca, haklı bir sarı kart gördü. Bu kez 86. dakikada Issah’ı hızlı hücuma çıkarken, sportmenliğe aykırı şekilde çekerek durdurdu. Sow’un ikinci sarı kartı görmesi gerekirken, hakem oralı bile olmadı.
‘’Galatasaray'ın penaltısını vermedi‘’
Hakem Ali Palabıyık’ın maçta tartışılan bazı kararları vardı. Mücadele 1-0 iken Osmanlıspor’un ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golünde yardımcı hakem Serkan Olguncan hizasını kaybetmişti ve sağlıklı karar verecek durumda değildi.
Bifouma kafayla topu Webo’ya gönderdiğinde, Webo savunma oyuncusuyla aynı hizada veya çok az farkla önde görünüyordu. Bu pozisyondan dolayı yardımcı hakemi eleştiremem ancak durduğu yer konusunda eleştirebilirim. 52. dakikada Ndiaye, ceza sahası içinde Sneijder’in ayağına basarak topu kazandı.
Karar Galatasaray lehine penaltı olmalı ve Ndiaye sarı kart görmeliydi. ndiaye’ye ikinci sarı 55’te Eren Derdiyok’a faul yapan Ndiaye’nin bu pozisyonda da sarı kart görmesi gerekirdi. 56’da Buruma-Carlos mücadelesinde faul yoktu. Hakem bu hatalı düdüğü çalmasa, Bruma, Karcemarskas’la karşı karşıya kalmış, belki de topu ağlara yollamıştı...
‘’Lens'e yapılan penaltı‘’
Uzatmalara kalan maçta fizik, kondisyon olarak başarılı bir performans sergileyen Halil Umut Meler’in kullandığı kartlar yerindeydi. Bazı faul değerlendirmelerinde hata yapsa da genel performansı kabul edilebilir düzeydeydi. Maçın 33. dakikasında Uğur Uçar- Hasan Ali mücadelesinde, bana göre sarı kartı gerektiren bir durum yoktu.
Uğur’un ayağı Hasan’ın sırtına geliyor ancak basmamak için azami gayret sarf ediyordu. Hakemin faul çalmaması eleştirilebilir ancak ikinci sarı kart ve kırmızı kart beklentisinin gereksiz olduğunu düşünüyorum. 81. dakikada Başakşehir ceza sahasında Epureanu, Lens’le girdiği mücadelede, Lens’in ayaklarını makasa alarak düşürdü.
Maç içerisinde bu pozisyon için çok fazla tepki oluşmasa da, ben bu pozisyonun penaltı olduğunu düşünüyorum. İki uzatma devresi arasında mola verilmez ama Meler verdi. Soyunma odasına giden Volkan’ı beklemesini de hiç anlayamadım. Sakatlanıp saha kenarına gelen oyuncuyu beklemeden maça başlanıldığına göre, soyunma odasındaki oyuncu neden beklenir ki?
‘’Ricardo Quaresma atılmadan olmaz!‘’
Quaresma’nın kartlık pozisyonlarını; hakemin göremediğini, açısının uygun olmadığını varsayalım; her hataya mantıklı bir gerekçe bulalım. Peki, alkışlama olayına ne diyelim? Bu kadar aleni... Bu kadar net... Stadın her yerinden görülebilecek şekilde... Peki, bu kart neden çıkmaz, bunun sorumlusu kim? Çıkmayan bu kartın sorumlusu, TFF yönetiminde hakem işlerine müdahil olan kişiler varsa, onlardır. Öyle birisi yoksa o halde sorumlu Yusuf Namoğlu’dur. Eğitimden sorumlu MHK üyesi Murat Ilgaz’la beraber; kurulun diğer üyeleridir.
Bülent Yıldırım, TFF yöneticilerine rağmen, Namoğlu’na rağmen, kurul üyelerine rağmen Quaresma’yı sahada tutmaz, tutamaz... Onlara rağmen böyle bir maç yönetemez... Böyle bir maç yöneten hakem sezonu kapatacağını hatta hakemlik hayatını tehlikeye atacağını bilir... Yıldırım; dünyayı takip eden, okuyan, eleştiren, kendini geliştiren, entelektüel birikimi yüksek, hakem kadrosunun en eğitimlilerinden biridir. Hatta yakın zamana kadar TC devletinin değerli bir bürokratıydı. Bazı hatalar vardır ki ona yakışmaz, o bu hataları yapmaz, yapamaz... Yıldırım da biliyor ki, Quaresma atılmadan olmaz...
“Ne yaparsan yap, arkandayız!”
İlk yarıdaki Beşiktaş-Bursaspor maçını yine Bülent Yıldırım yönetmişti. Harun’un ayağına acımasızca basan Marcelo’ya sarı kart göstermekle yetinmiş; Beşiktaş maça 11 kişiyle devam etmiş ve 2-1 kazanmıştı. Galatasaray-Beşiktaş derbisinde maç 0-0 iken Galatasaray lehine doğru bir penaltı çalmış, daha sonra penaltıdan vazgeçerek aut vermiş; Galatasaray lige havlu atarken, Yıldırım görev almaya devam etmişti. Hemen ertesinde görev yaptığı Gaziantep- Kasımpaşa maçını imkânı olanlar izlesinler. Özetten değil, tam bir 90 dakika... Neler yaşanmış görsünler.
Rizespor-Başakşehir maçında çaldığı düdükler ligin hem altını hem de üstünü farklı bir yöne çevirmişti. Netice itibariyle; Yıldırım’ın performansı bu maça atanması için uygun değildi ama Bülent Yıldırım her şeye rağmen bu maça atandı. Yani Yıldırım’ın amirleri: “Senin yaptıklarını destekliyoruz ve onaylıyoruz!” dediler. Gelelim asıl konuya... Bu alkışı hakem görmemiş olsa bile, diğer 3 hakemden biri Yıldırım’ı kesin uyarıyor. Hakemin beden dili bunu söylüyor. O sırada Yıldırım amirlerini düşünüyor ve bu uyarıyı duymazdan geliyor ya da alkışı kendince farklı yorumluyor.