Arama

Popüler aramalar

‘’İki penaltıyı atladı‘’

Maçın hakemi Fırat Aydınus, Siyah-Beyazlılar’ın iki penaltısını vermeyerek büyük bir hataya imza attı. Eğer Beşiktaş galip gelmeseydi, bugün hedefte MHK Başkanı Yusuf Namoğlu ve Aydınus olacaktı.

Beşiktaş’ın maçı net bir skorla kazanmasına şüphesiz Beşiktaşlılar çok sevindiler. Bu skora Fırat Aydınus ve Yusuf Namoğlu da bir o kadar sevinmiştir. Sakın söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Şunu ifade etmek istiyorum: Maç içerisinde Aydınus, Beşiktaş aleyhine önemli iki hataya imza attı. Beşiktaş puan kaybetmiş olsa; bugün hedefte Namoğlu ve Aydınus olacaktı. Bu anlamda skor en çok bu iki ismi rahatlattı.

Belhanda’nın pozisyonu penaltı

Maça gelecek olursak; Belhanda’nın şutunda Gökhan’ın yerde eline gelen topta Aydınus’un devam kararı doğruydu. Gökhan’ın kolunun doğal bir hareketi vardı. Topa penaltıyı gerektiren bir teması yoktu. Tolgay ile Gomis’in kafalarının çarpıştığı pozisyonda kırmızı kart yanlış olurdu. En fazla sarı kart olabilirdi. 35’te Gökhan’ın ortasında Belhanda’nın eline gelen topun penaltı olduğunu düşünüyorum. Belhanda’nın her ne kadar sol kolu vücuduna bitişik olsa da, sağ kolu açıktı. Top açık olan sağ eline gelmişti.

Cenk’e ceza gelebilir

39’da Oğuzhan, Fernando mücadelesi net bir penaltıydı ama Aydınus devam dedi. Pozisyonda Oğuzhan’a bir temas yoksa (ki net bir temas var), o halde aldatmadan Oğuzhan’a sarı kart gerekirdi. Bu maçta dikkatimi çeken bir konu oldu. 59. dakikada hakemin kararını beğenmeyen Cenk’in dudaklarından bazı sözler döküldü. Caner olayından sonra, TFF’nin hukuku ikinci plana atarak Caner’e verdiği haksız cezadan sonra; bakalım Cenk’e de bir yaptırımı olacak mı?

03 Aralık 2017, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Perşembenin gelişi...‘’

Çarşamba günü bu sütunlarda yazdığım gibi, derbinin hakemi Fırat Aydınus oldu. Daha önceki derbilerde Cüneyt Çakır (Galatasaray-Fenerbahçe), Ali Palabıyık (Fenerbahçe-Beşiktaş) isimlerini de tahmin ettiğim gibi, bu tahminimde de yanılmadım.

Alim olmaya gerek yok

Kesinlikle “Ben bu işi çok iyi biliyorum” iddiasında değilim. Ortalama bir futbolsever olarak takip ettiğim hakem camiasında, bu maçı yönetmeye aday başka hakem olmadığını görüyorum. Türk hakemliğinin sıfırı tükettiğini görmek için “âlim” olmaya gerek yok. Fotoğraf ortada ve gayet net: “Türk hakemliğinin bir derbiyi yönetmeye ikinci bir alternatifi yok!” Bunun sorumlusu da elbette hakemliği yönettiğini iddia edenlerdir.

Ne görüyorsa çalmalı

Gelelim asıl konuya... Gününde olan bir Fırat Aydınus, büyük bir şanssızlık yaşamaz, maçı evrensel oyun kuralları ve yorumlarını uygulayarak yönetirse; elbette bu maçın altından rahatlıkla kalkar. Eleştirilmekten çekinmeden, herkesi memnun etme arzusu içinde olmadan, gerekirse bu iki takımın maçına uzun süre çıkmamayı göze alarak, ne gördüyse onu çalan bir yönetim anlayışıyla sahaya çıkarsa; 2003 yılından beri yönettiği başarılı derbilerine bir yenisini daha ekler.

Günlerce hakem konuşuruz

Ancak maçı yönetmek yerine, maçı “idare” etmeye kalkarsa, işte o zaman iş rayından çıkar. Günümüzün popülist hakemleri gibi; amacı takımları memnun etmek olan, oyuncuları ve takımları karşısına almak istemeyen; kırmızılık hareketleri sarı kartla geçiştiren, sarı kartlık hareketlerde “nasihat” etmeyi yeterli gören; suya sabuna
dokunmayan yönetim anlayışıyla sahaya çıkan bir Aydınus izleyecek olursak, günlerce hakem konuşmaya da hazır olur derim.

01 Aralık 2017, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Derbinin hakemi Aydınus!‘’

Beşiktaş ile Galatasaray, Cumartesi günü Vodafone Park’ta kozlarını paylaşacaklar. Hem iki takım arasındaki ezeli rekabet, hem de ligin gidişatı açısından önemli bir maç oynanacak.

Maçın hakemi kim olursa olsun, ne kamuoyuna ne de kulüplere beğendirmek mümkün olacak. Alışık olduğumuz üzere; maçın hakeminin ismi açıklandığında, o hakemin geçmiş maçlardaki olumsuz kararları gündeme getirilerek, ciddi bir tartışma ortamı oluşturulacak. Maç sonunda da; ağzıyla kuş tutsa bile, hakem yenilen takıma yaranamayacak. Bu artık bizim futbolumuzun değişmeyen ritüeli oldu.

Kimini de Namoğlu beğenmiyor!

Bu derbinin tartışılan hakemi de muhtemeldir ki, Fırat Aydınus olacak! Çünkü başka alternatif yok. Sağdan bakın, soldan bakın; 22 kişilik Süper Lig hakem kadrosunda derbiye aday diye sayabileceğiniz ikinci bir isim yok. Kimi tecrübesiz, kiminin performansı diplerde, kimini kulüpler istemiyor, kimini de Namoğlu beğenmiyor. Elinizde kala kala Aydınus kalıyor!

Son yıllarda hakem performansları çok tartışılır oldu. Yeni hakemler bulamıyoruz, var olanlar da performans olarak geri gidiyor. Türk hakemliğinin iki numarası Hüseyin Göçek’in performansı ortada. 3 numarası Halis Özkahya’nın Avrupa’daki ilerleyişi yaptığı hatayla geri tepti. Ali Palabıyık’ı çok erken tükettik. Mete Kalkavan “Caner olayı” ile epeyce yara aldı. Diğerleri “tecrübesizler sınıfının” daimi üyesi oldu.

Kendine iyi bak hocam!

Başka bir ülkede olsak bu tablonun sorumlularından hesap sorulur ancak bizim ülkemizde taltif ediliyor. Şu tablonun baş mimarlarından, Yusuf Namoğlu ve onun ekibi; beş yılda 2 kere gitti, üç kere geri geldi. Başarı yok, hedef yok, vizyon yok ama görev var! Vah Türk hakemliğim vah!

Sözün özü: Derbinin oynanmasına bugünle birlikte 4 gün var. Allah Türk futbolunun yardımcısı olsun! Allah Fırat Aydınus’u kazadan beladan korusun! Kazara merdivenlerden inerken ayağı takılsa, kafasını bir yerlere çarpsa; derbiye atayacak hakemimiz kalmayacak! Kendine iyi bak Fırat Hocam!

29 Kasım 2017, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Başakşehir'in golü iptal!‘’

Haftanın kapanış maçında, Başakşehir’in beraberlik golünde önemli bir hakem hatası vardı.

Adebayor sol kolunun pazı kısmıyla topu kontrol ettikten sonra, Kayserispor ağlarına gönderdi. Golün iptaliyle birlikte Adebayor’a bir de sarı kart gerekirdi. Maçın 73. dakikasında ise Badji’nin Clichy’e yaptığı faule Ulusoy sarı kartını çıkardı.

Badji’nin kayarak müdahalesinde; hız, şiddet, yoğunluk, acımasızlık ve rakibin sağlığını tehlikeye sokacak unsurların tamamı vardı. Bu pozisyonda kartın rengi kesinlikle sarı değil, kırmızı olmalıydı.

28 Kasım 2017, Salı 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kalkavan dengeyi bozmadı‘’

Dün akşam Antalya’ da oynanan maç, baştan sona centilmence geçti. Oyuncular hakemle uğraşmak yerine futbol oynamayı tercih etti. Mete Kalkavan da, ekibiyle birlikte oyunun dengesini bozacak kararlar vermedi.

Gösterdiği sarı kartlar doğru olmakla birlikte, 17. dakikadaki Skrtel-Maicon mücadelesinde çıkartmadığı sarı kart maçtaki ender hatalarından biriydi. Janssen-Charles ikili mücadelesinde penaltı beklentileri gereksizdi, devam kararı doğru idi.

Bu maçta dikkatimi çeken tek husus; Kalkavan’ın, Charles’a gösterdiği sarı karttan hemen sonra Charles’a sırtını dönmesiydi. Daha birkaç hafta önce aynı diyalog Caner ile arasında geçmiş, olanlar da olmuştu. Kalkavan’ın ders almamış olması çok ilginç.


27 Kasım 2017, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltıları atladı!‘’

Dün gece Göçek, hatalarla dolu bir maç yönetti. Mücadeleye kötü başlayan Göçek; 5’te Latovlevici’ye, 8’de Selçuk’a, 45’te Ndiaye’ye göstermesi gereken net sarı kartları göstermedi. 37’de Tzavelas’ın Maicon’a faulünde ise sarı kart yeterliydi, bu pozisyonda Göçek yanılmadı. 53’te Belhanda, Aytemiz Alanya ceza sahasına Welinton tarafından düşürüldü. Pozisyon net bir şekilde penaltıydı ama hakem ‘devam’ dedi. 62’de ise Aytemiz Alanya hücumunda Serdar Aziz ceza sahasında Gassama’nın ayağına bastı. Net bir şekilde Aytemiz Alanya lehine penaltı verilmesi gerekirken, Göçek yine ‘devam’ dedi. 80’de ise Emre Akbaba’nın Ndiaye’ye faulü aynı zamanda sarı kartı gerektiriyordu. Emre’nin sarı kartı vardı ancak Göçek ikinci sarı kartı çıkartıp Emre’yi oyundan atmadı.

26 Kasım 2017, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yabancı hayranlığı‘’

Beşiktaş-Porto maçını yöneten İspanyol Lahoz’u yere göğe koyamadık. Türk hakemlerine referans olarak gösterdik. Doğrudur. Problemsiz bir maç çıkarttı. Ama söyler misiniz, hakemin kalitesini ortaya koyacağı hangi pozisyon yaşandı. Kritik bir karar vermek zorunda mı kaldı? “Çok iyi yakaladı!” dediğimiz bir pozisyon mu oldu? Centilmence geçen bir maçı, rahat bir şekilde yönetti. O kadar da olsun. Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir.

Lahoz’u bu kadar övenlere; Lahoz’un 10 gün önce yönettiği, İsveç’in Dünya Kupası vizesini aldığı İtalya-İsveç maçını izlemelerini ve İspanya Ligi’ndeki performansını takip etmelerini öneririm.

FIFA temkinli

FIFA 2018 Dünya Kupası’nda görev yapacak aday hakemleri açıkladı ve seminere davet etti. Listede Cüneyt Çakır da var. Kendisini kutlarım. 25 hakemin görev yapacağı turnuva için 35 isim açıklandı. Öğrenildiğimize göre bazı hakemlerin sadece Video Yardımcı Hakemlik(VAR) yapması planlanıyormuş. Kimlerin VAR olarak görev yapacağının açıklanmamasının nedeni; IFAB’ın henüz Dünya Kupası’nda VAR kullanımına onay vermemiş olmasıymış.

Video Hakemlik için onca hazırlık yapılmasına rağmen FIFA halen ihtiyatlı davranıyor. Belki IFAB’dan onay çıkmaz diye düşünüyor. Bizim ülke futbolunda söz sahibi olanlar ise, hiçbir ihtiyat payı bırakmadan, VAR için tarih vermekten çekinmiyorlar. Anlayış farkı diyelim...

Haftanın ardından

Çok fazla hakem eleştirisinin olmadığı bir haftayı geride bıraktık. Fenerbahçe maçında Sivasspor’un, Beşiktaş maçında Akhisarspor’un mağduriyet açıklamaları dikkate değer(!) görülmedi. Galatasaray’ın farklı mağlubiyeti ve kötü oyunu; Visca’nın Oscar’a aday oyunculuğunu ikinci plana attı.

Trabzonspor son dakika golüyle kazanınca, verilmeyen penaltılarını tartışma konusu yapmadı. Göztepe, Malatyaspor ve Karabükspor’un verilmeyen ve maçın gidişatını etkileyen penaltıları ses getirmedi.

Kısaca MHK ve hakemlerimiz şanslı bir haftayı geride bıraktılar. İlk yarının sonuna yaklaşıyoruz. Ligin boyu kısaldıkça, bu hataların yarısına dahi tahammül gösterilmeyecek haftalar olacaktır. MHK bu rahat günlerde, yapacağı eğitimlerle o günlerin hazırlığını yapmalıdır.

Aldatma

Son haftalarda “Temaslı aldatmalarda sarı kart olmaz!” diye bir efsane dolaşmaya baladı. Oysaki UEFA 2017-2018 sezonu başında ülke federasyonlarına gönderdiği eğitim paketinde, oyuncunun üç farklı şekilde hakemi aldatabileceğine dikkat çekiyor.

1-Hiçbir temas olmadan kendini yere atarak,
2- Oyun kuralları dahilinde yapılmış, ihlal sayılmayacak bir teması kullanıp, faul yapılmı gibi kendini yere atarak,
3-Rakibin kendisine yaptığı hafif bir teması kullanıp, kendini yere atarak.
Görüldüğü üzere “Temas varsa aldatma yoktur.” şeklinde bir ifade olmadığı gibi; açıkça “Temas varken de aldatma olur.” denilmektedir.

Ayrıca “Hakemler; aldatma girişiminde bulunan oyunculara karşı, oyunun imajını korumak zorundadırlar. Hakemler bu tür sportmenlik dışı davranıları görmezden gelmemeli ve mutlaka sarı kartla cezalandırmalıdır.” denilmektedir.

23 Kasım 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çağ dışı yönetim!‘’

Maçta 63. dakikaya gelene kadar fazla tartışılacak pozisyon yaşanmadı fakat hakemin oyun genelinde faul standardıyla ilgili tutarsızlıkları vardı. Ne olduysa 63. dakikada oldu. Hakem basit bir faul düdüğü çaldı. Bifouma bu pozisyona fazlasıyla sinirlendi ve hakeme aşırı tepki gösterdi. Hakem haklı olarak sarı kartı gösterdi. Bunun üzerine hakemi protesto için alkışlayınca, ikinci sarı kartı görerek doğru bir şekilde oyundan atıldı. Bu pozisyon özelinde baktığınızda doğru bir kırmızı kart çıktı diyebiliriz. Fakat hakemin bu kargaşa ortamını yönetme biçimi tamamen çağdışı ve üst düzey bir hakeme yakışmayacak şekildeydi. Gergin bir ortamda en sakin kalması gereken hakemdir. Hakemin sinirlenmesi, kaş çatması, diş sıkması, oyuncuların yüzüne tokat atar gibi kart göstermesi; kabul edilebilir davranışlar değil.

Önce Ziya’ya kırmızı!

Oyunu geren ve oyuncuları sinirlendiren taraf hakem olmamalıydı. Diğer taraftan, bu pozisyona ilk tepkiyi veren ve topa sinirli bir şekilde vuran Ziya, Bifouma’ya kırmızı kart çıkmadan hemen önce hakemi göğsünden iki kez itti. Üzerine parmak sallayarak tehdit etti. Burada sert bakışlar göndermek yerine, kırmızı kartla Ziya’yı ihraç etmek gerekirdi.

20 Kasım 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI